Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | yararlı olmak | benefit v. | ||
I think that this material is of benefit to everyone. Bu malzemenin herkes için yararlı olduğunu düşünüyorum. More Sentences |
||||
General | yararlı olmak | help v. | ||
Establishing independent regulatory authorities will help in this process. Bağımsız düzenleyici makamlar kurulması bu süreçte yararlı olacaktır. More Sentences |
||||
General | yararlı olmak | be beneficial v. | ||
Tom decided that it wouldn't be beneficial to study French. Tom Fransızca çalışmanın yararlı olmayacağına karar verdi. More Sentences |
||||
General | yararlı olmak | belong v. | ||
General | yararlı olmak | avail v. | ||
General | yararlı olmak | stand somebody in good stead v. | ||
General | yararlı olmak | belong to v. | ||
General | yararlı olmak | benefit v. | ||
General | yararlı olmak | skill v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | yararlı olmak | stand in hand v. | ||
Idioms | yararlı olmak | come in useful v. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | yararlı olmak | avail v. | ||
Archaic | ||||
Archaic | yararlı olmak | vail v. |