yoğunlaşmak - Turkish English Dictionary

yoğunlaşmak

Meanings of "yoğunlaşmak" in English Turkish Dictionary : 34 result(s)

Turkish English
Common Usage
yoğunlaşmak concentrate v.
I shall concentrate today on two issues where we can make a real difference this year.
Bugün, bu yıl gerçek bir fark yaratabileceğimiz iki konu üzerinde yoğunlaşacağım.

More Sentences
yoğunlaşmak concentrate v.
I shall concentrate today on two issues where we can make a real difference this year.
Bugün, bu yıl gerçek bir fark yaratabileceğimiz iki konu üzerinde yoğunlaşacağım.

More Sentences
General
yoğunlaşmak intensify v.
This uncertainty and lack of information about enlargement only serves to intensify these negative feelings.
Genişleme konusundaki bu belirsizlik ve bilgi eksikliği sadece bu olumsuz duyguların yoğunlaşmasına hizmet etmektedir.

More Sentences
yoğunlaşmak concentrate on v.
The two topics I have concentrated on today are of crucial importance for us at this time.
Bugün üzerinde yoğunlaştığım iki konu şu anda bizim için hayati önem taşımaktadır.

More Sentences
yoğunlaşmak condense v.
During this phase, the chromatin condenses into chromosomes, and the nuclear membrane and nucleolus break down.
Bu aşamada kromatin kromozomlar halinde yoğunlaşır ve nükleer membran ve nükleolus parçalanır.

More Sentences
Chemistry
yoğunlaşmak be condensed v.
A cloud is condensed steam.
Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.

More Sentences
yoğunlaşmak condense v.
During this phase, the chromatin condenses into chromosomes, and the nuclear membrane and nucleolus break down.
Bu aşamada kromatin kromozomlar halinde yoğunlaşır ve nükleer membran ve nükleolus parçalanır.

More Sentences
General
yoğunlaşmak zero in on v.
yoğunlaşmak center v.
yoğunlaşmak densify v.
yoğunlaşmak become intense v.
yoğunlaşmak zoom v.
yoğunlaşmak thicken v.
yoğunlaşmak centre v.
yoğunlaşmak become dense v.
yoğunlaşmak center upon v.
yoğunlaşmak inspissate v.
yoğunlaşmak concentre v.
yoğunlaşmak pack v.
yoğunlaşmak sink v.
yoğunlaşmak strike v.
Phrasals
yoğunlaşmak hot up v.
yoğunlaşmak key in v.
yoğunlaşmak kick up v.
yoğunlaşmak zoom in (on someone or something) v.
yoğunlaşmak pan in (on someone or something) v.
yoğunlaşmak heat up v.
yoğunlaşmak thicken up v.
Idioms
yoğunlaşmak get hot v.
yoğunlaşmak hang heavy v.
yoğunlaşmak lie heavy v.
yoğunlaşmak run high v.
yoğunlaşmak turn the heat up v.
Chemistry
yoğunlaşmak condensate v.

Meanings of "yoğunlaşmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 40 result(s)

Turkish English
General
üzerinde yoğunlaşmak centre on v.
The discussion has centred on the allocation formula to be applied.
Tartışma, uygulanacak tahsis formülü üzerinde yoğunlaşmıştır.

More Sentences
branşı doğrultusunda yoğunlaşmak major v.
yoğunlaşmak (yağış) precipitate v.
bir konuya yoğunlaşmak stick to v.
üzerinde yoğunlaşmak centre upon v.
üzerinde yoğunlaşmak centre in v.
yeniden yoğunlaşmak reconcentrate v.
Phrasals
üzerinde yoğunlaşmak bear down n.
(birine veya bir şeye) yoğunlaşmak circle around v.
bir konu üzerinde yoğunlaşmak concentrate on v.
bir konu üzerinde yoğunlaşmak concentrate upon v.
çevresinde yoğunlaşmak centre around v.
çevresinde yoğunlaşmak centre on v.
çevresinde yoğunlaşmak centre round v.
çevresinde yoğunlaşmak centre upon v.
(birine/bir şeye) yoğunlaşmak zoom in (on someone/something) v.
git gide güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak bubble up v.
yavaş yavaş güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak bubble up v.
fark ettirmeden güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak bubble up v.
alttan alta güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak bubble up v.
içten içe güçlenmek/yoğunlaşmak/artmak bubble up v.
birine/bir şeye yoğunlaşmak concentrate upon someone or something v.
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak concentrate upon someone or something v.
birine/bir şeye yoğunlaşmak concentrate on someone or something v.
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak concentrate on someone or something v.
birine/bir şeye yoğunlaşmak concentrate on (someone or something) v.
biri/bir şey üzerine/üzerinde yoğunlaşmak concentrate on (someone or something) v.
(biri/bir şey) üzerinde yoğunlaşmak pick on (someone or something) v.
birden yoğunlaşmak flare up v.
Colloquial
üzerinde olmak/çalışmak/yoğunlaşmak be onto v.
Idioms
(meselenin/konunun) derinine/özüne odaklanmak/yoğunlaşmak look beneath the surface v.
tümden/hepten yoğunlaşmak sink one's teeth into something v.
(birinin/bir şeyin)üstünde yoğunlaşmak hang/lie heavy (on somebody/something) v.
bir amaca odaklanmak/yoğunlaşmak/yönelmek have (one's) sights trained on (someone or something) v.
(bir şey) üzerinde yoğunlaşmak keep (one's) mind on (something) v.
(bir şeye) yoğunlaşmak turn up the heat (on someone or something) v.
Technical
(ısıtılan bitkisel yağlar) yoğunlaşmak ve bulanıklaşmak break v.
Traffic
trafik yoğunlaşmak (traffic) increase v.
trafik yoğunlaşmak (traffic) grow v.
Physics
yeniden yoğunlaşmak recondense v.