|
- The Court of Auditors can then verify subsequently whether the technique is sound.
- Sayıştay daha sonra tekniğin sağlam olup olmadığını doğrulayabilir.
- As we all know, this technique is deeply controversial.
- Hepimizin bildiği üzere bu teknik son derece tartışmalıdır.
- It seems to me that these new procedural techniques could also be used to make appreciable progress in schools.
- Bana öyle geliyor ki bu yeni prosedür teknikleri okullarda da kayda değer ilerleme sağlamak için kullanılabilir.
- There are many misconceptions about this technique.
- Bu teknik hakkında pek çok yanlış anlama var.
- This technique of integration, used in certain quarters of the EU system, presents a deadly danger to democracy.
- AB sisteminin bazı çevrelerinde kullanılan bu entegrasyon tekniği, demokrasi için ölümcül bir tehlike arz etmektedir.
- There are many misconceptions about this technique.
- Bu teknikle ilgili pek çok yanlış anlama var.
- However, mastery of this technique alone is not enough to respond to the expectations of sick people.
- Ancak bu teknikte uzmanlaşmak hasta insanların beklentilerine cevap vermek için tek başına yeterli değildir.
- Existing legislation, however, prohibits or hinders this type of cash management technique.
- Ancak mevcut mevzuat bu tür bir nakit yönetimi tekniğini yasaklamakta veya engellemektedir.
- Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive.
- İnternet pazarlaması, işinizi dünya çapında ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir.
- In this technique, a manager has to define the problem first.
- Bu teknikte yöneticinin öncelikle sorunu tanımlaması gerekir.
- In 2003, she was trained as an EFT (Emotional Freedom Technique) practitioner.
- 2003 yılında DÖT (Duygusal Özgürleşme Teknikleri) uygulayıcısı olarak eğitim almıştır.
- In 2003, she was trained as an EFT (Emotional Freedom Technique) practitioner.
- 2003 yılında EFT (Duygusal Özgürleşme Tekniği) uygulayıcısı olarak eğitim almıştır.
- So check the technique first, understand it and memorise it.
- Bu yüzden önce tekniği kontrol edin, anlayın ve ezberleyin.
- In this technique, a manager has to define the problem first.
- Bu teknikte, bir yönetici önce sorunu tanımlamalıdır.
- So check the technique first, understand it and memorise it.
- O yüzden önce tekniği kontrol edin, anlayın ve ezberleyin.
- Although Swift doesn't have a garbage collector, it uses another technique called ARC.
- Swift'in çöp toplayıcısı olmamasına rağmen ARC adı verilen başka bir teknik kullanır.
- In 2003, she was trained as an EFT (Emotional Freedom Technique) practitioner.
- 2003 yılında EFT (Duygusal Özgürleşme Tekniği) uygulayıcısı olarak eğitim aldı.
- Internet marketing is a popular technique that can make your business worldwide and productive.
- İnternet pazarlamacılığı, işletmenizi global ve üretken hale getirebilecek popüler bir tekniktir.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- I learned a new technique.
- Ben yeni bir teknik öğrendim.
- It's all about technique.
- Her şey teknikle ilgili.
- Tom is learning a new technique.
- Tom yeni bir teknik öğreniyor.
- Virtual memory is a memory management technique developed for multitasking kernels.
- Sanal bellek, çoklu görev çekirdekleri için geliştirilmiş bir bellek yönetim tekniğidir.
- She learnt a new technique.
- O yeni bir teknik öğrendi.
- Your technique is interesting.
- Tekniğin ilginç.
- Tom's technique is impressive.
- Tom'un tekniği etkileyici.
- His technique was absolutely amazing.
- Tekniği kesinlikle hayret vericiydi.
- His technique was unique and absolutely amazing.
- Onun tekniği eşsiz ve kesinlikle şaşırtıcıydı.
- His technique was unrivalled and completely unbelievable.
- Tekniği rakipsiz ve tamamen inanılmazdı.
- His technique was unique and absolutely amazing.
- Tekniği eşsiz ve kesinlikle inanılmazdı.
- Tom came up with a new technique.
- Tom yeni bir teknik buldu.
- His technique was unrivalled and completely unbelievable.
- Onun tekniği rakipsizdi ve tamamen inanılmazdı.
- His technique was absolutely amazing.
- Tekniği kesinlikle harikaydı.
- The violinist's technique was excellent.
- Kemancının tekniği mükemmeldi.
- His technique was unique and absolutely amazing.
- Onun tekniği eşsiz ve kesinlikle inanılmazdı.
- Would you like to improve your technique?
- Tekniğini geliştirmek ister misin?
- That pianist is known for his technique.
- Şu piyanist tekniği ile tanınır.
- I don't recommend this technique.
- Bu tekniği tavsiye etmiyorum.
- Technique is really important.
- Teknik gerçekten önemli.
- She learnt a new technique.
- Yeni bir teknik öğrendi.
- What's wrong with my kissing technique?
- Öpüşme tekniğimin nesi yanlış?
- I really like the technique called chiaroscuro.
- Chiaroscuro denen tekniği gerçekten seviyorum.
- What's wrong with my kissing technique?
- Öpüşme tekniğimin nesi var?
- Technique is really important.
- Teknik gerçekten önemlidir.
- They will use an innovative technique to perform such a task.
- Onlar böyle bir görevi gerçekleştirmek için yenilikçi bir teknik kullanacaklar.
- Tom's technique was sloppy.
- Tom'un tekniği özensizdi.
- It's a commonly-used technique.
- Sık kullanılan bir tekniktir.
- Tom came up with a new technique.
- Tom yeni bir teknik öne sürdü.
- The surgeon's suture technique minimizes scarring.
- Cerrahın dikiş atma tekniği yara izlerini en aza indiriyor.
- The violinist has excellent technique.
- Kemancının mükemmel bir tekniği var.
- I wonder what the advantage of this technique is.
- Bu tekniğin avantajının ne olduğunu merak ediyorum.
- Evil comes not from technique, but from those who abuse it.
- Kötülük teknikten değil, onu kötüye kullananlardan gelir.
- His technique was unique and absolutely amazing.
- Tekniği eşsiz ve kesinlikle muhteşemdi.
- Shougongsha is an old Chinese technique to test a woman's virginity.
- Shougongsha, bir kadının bekaretini test etmek için kullanılan eski bir Çin tekniğidir.
- That pianist is known for his technique.
- O piyanist, tekniğiyle tanınıyor.
- It's a commonly-used technique.
- Bu yaygın olarak kullanılan bir teknik.
- The surgeon's suture technique minimizes scarring.
- Cerrahın dikiş tekniği yara izini en aza indiriyor.
- I learned a new technique.
- Yeni bir teknik öğrendim.
- Your technique is interesting.
- Tekniğiniz ilginç.
- You need to improve your kissing technique.
- Öpüşme tekniğini geliştirmelisin.
- His technique was the best.
- Onun tekniği en iyisiydi.
- They will use an innovative technique to perform such a task.
- Böyle bir görevi yerine getirmek için yenilikçi bir teknik kullanacaklar.
- This cooking technique has passed into oblivion.
- Bu pişirme tekniği unutulmaya yüz tuttu.
- Tom really needs to work on improving his technique.
- Tom'un tekniğini geliştirmek için gerçekten çalışması gerekiyor.
- In judo, technique is more important than strength.
- Judoda teknik, güçten daha önemlidir.
Show More (62)
|