|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
başlatmak |
begin v.
|
|
It would not be advisable today to have to begin the whole process again.
Bugün tüm süreci yeniden başlatmak zorunda kalmak uygun olmayacaktır.
More Sentences
|
2 |
Common Usage |
başlatmak |
commence v.
|
|
The procedure to restore the environment and pump out what oil could be pumped out then commenced.
Daha sonra çevreyi eski haline getirme ve pompalanabilecek petrolü dışarı pompalama prosedürü başlatıldı.
More Sentences
|
3 |
Common Usage |
başlatmak |
initiate v.
|
|
A further far more intensive debate needs to be initiated here to ensure that we are capable of acting in the future.
Gelecekte harekete geçebilmemizi sağlamak için burada çok daha yoğun bir tartışma başlatılması gerekmektedir.
More Sentences
|
4 |
Common Usage |
başlatmak |
start v.
|
|
Everything we do to start this process now will save money later.
Bu süreci şimdi başlatmak için yapacağımız her şey daha sonra para tasarrufu sağlayacaktır.
More Sentences
|
General |
|
5 |
General |
başlatmak |
usher v.
|
|
I was among those who believed that the election of President Obasanjo some years ago would usher in change.
Birkaç yıl önce Başkan Obasanjo'nun seçilmesinin değişimi başlatacağına inananlar arasındaydım.
More Sentences
|
6 |
General |
başlatmak |
instigate v.
|
|
There is therefore no reason to instigate a pre-emptive war.
Dolayısıyla önleyici bir savaş başlatmak için hiçbir neden yoktur.
More Sentences
|
7 |
General |
başlatmak |
set off v.
|
|
Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.
Çoğu analist Tom'un teklifinin Mary için yeni bir teklif turu başlatacağını düşünüyordu.
More Sentences
|
8 |
General |
başlatmak |
open v.
|
|
The decision to open an enlargement process highlights the great, long-term vision of our predecessors.
Bir genişleme süreci başlatma kararı, seleflerimizin büyük ve uzun vadeli vizyonunu vurgulamaktadır.
More Sentences
|
9 |
General |
başlatmak |
institute v.
|
|
At which point we instituted proceedings.
Bu noktada işlemleri başlattık.
More Sentences
|
10 |
General |
başlatmak |
invoke v.
|
|
These methods get invoked first when a touch is initiated.
Bir dokunma başlatıldığında ilk olarak bu metotlar çağrılır.
More Sentences
|
11 |
General |
başlatmak |
open up v.
|
|
I do not want to open up a whole debate.
Büyük bir tartışma başlatmak istemiyorum.
More Sentences
|
12 |
General |
başlatmak |
get started v.
|
|
When do we get started?
Ne zaman başlatırız?
More Sentences
|
13 |
General |
başlatmak |
introduce v.
|
|
In 1995, the government introduced constitutional reform designed to strengthen the functioning of democracy in Turkey.
1995 yılında hükümet, Türkiye'de demokrasinin işleyişini güçlendirmek amacıyla anayasal reformlar başlattı.
More Sentences
|
14 |
General |
başlatmak |
initialize v.
|
|
DriveSecurity automatically activates its license on the flash drive when the end user first initializes the drive.
DriveSecurity, son kullanıcı sürücüyü ilk kez başlattığında flash sürücüdeki lisansını otomatik olarak etkinleştirir.
More Sentences
|
15 |
General |
başlatmak |
open v.
|
|
However, compliance with the Copenhagen political criteria is a prerequisite for the opening of accession negotiations.
Ancak, Kopenhag siyasi kriterlerine uyum, katılım müzakerelerinin başlatılması için bir ön koşuldur.
More Sentences
|
Law |
|
16 |
Law |
başlatmak |
bring v.
|
|
We also hope to be able to bring about a preliminary discussion on a few other important points.
Ayrıca, diğer birkaç önemli nokta hakkında da bir ön tartışma başlatabilmeyi umuyoruz.
More Sentences
|
Politics |
|
17 |
Politics |
başlatmak |
initiate v.
|
|
The Commission is solely responsible for initiating a WTO procedure against South Korea.
Komisyon, Güney Kore'ye karşı bir DTÖ prosedürü başlatmaktan tek başına sorumludur.
More Sentences
|
Technical |
|
18 |
Technical |
başlatmak |
start v.
|
|
So now we have time to start a real public debate.
Yani şimdi gerçek bir kamuoyu tartışması başlatmak için zamanımız var.
More Sentences
|
19 |
Technical |
başlatmak |
initialize v.
|
|
Also, some tablets are not able to initialize the flash drive.
Ayrıca, bazı tabletler flash sürücüyü başlatamaz.
More Sentences
|
Computer |
|
20 |
Computer |
başlatmak |
initiate v.
|
|
The European Council of 21 September initiated the forthcoming review of our fundamental concepts.
21 Eylül tarihli Avrupa Konseyi, temel kavramlarımızın önümüzdeki dönemde gözden geçirilmesini başlatmıştır.
More Sentences
|
|
21 |
Computer |
başlatmak |
launch v.
|
|
Let us complete it successfully before launching a debate on possible future enlargements.
Gelecekteki olası genişlemeler hakkında bir tartışma başlatmadan önce bunu başarıyla tamamlayalım.
More Sentences
|
General |
|
22 |
General |
başlatmak |
give a start v.
|
|
23 |
General |
başlatmak |
originate v.
|
|
24 |
General |
başlatmak |
get going v.
|
|
25 |
General |
başlatmak |
open the ball v.
|
|
26 |
General |
başlatmak |
cause to swear v.
|
|
27 |
General |
başlatmak |
lead off v.
|
|
28 |
General |
başlatmak |
cause v.
|
|
29 |
General |
başlatmak |
lead away v.
|
|
30 |
General |
başlatmak |
lead v.
|
|
31 |
General |
başlatmak |
stir up v.
|
|
32 |
General |
başlatmak |
mount v.
|
|
33 |
General |
başlatmak |
precipitate v.
|
|
34 |
General |
başlatmak |
trigger off v.
|
|
35 |
General |
başlatmak |
induct v.
|
|
36 |
General |
başlatmak |
activate v.
|
|
37 |
General |
başlatmak |
initialise v.
|
|
38 |
General |
başlatmak |
pick up v.
|
|
39 |
General |
başlatmak |
kick off v.
|
|
40 |
General |
başlatmak |
wage v.
|
|
|
41 |
General |
başlatmak |
trigger v.
|
|
42 |
General |
başlatmak |
catalyse v.
|
|
43 |
General |
başlatmak |
catalyze v.
|
|
44 |
General |
başlatmak |
baptise v.
|
|
45 |
General |
başlatmak |
baptize v.
|
|
46 |
General |
başlatmak |
give birth to v.
|
|
47 |
General |
başlatmak |
ring in v.
|
|
48 |
General |
başlatmak |
operate v.
|
|
49 |
General |
başlatmak |
inaugurate v.
|
|
50 |
General |
başlatmak |
fang [obsolete] v.
|
|
51 |
General |
başlatmak |
inaugur [obsolete] v.
|
|
52 |
General |
başlatmak |
principiate [obsolete] v.
|
|
53 |
General |
başlatmak |
pull v.
|
|
Phrasals |
|
54 |
Phrasals |
başlatmak |
set on v.
|
|
55 |
Phrasals |
başlatmak |
go to v.
|
|
56 |
Phrasals |
başlatmak |
crank up v.
|
|
Colloquial |
|
57 |
Colloquial |
başlatmak |
let her roll v.
|
|
58 |
Colloquial |
başlatmak |
let it rip v.
|
|
59 |
Colloquial |
başlatmak |
let her rip v.
|
|
60 |
Colloquial |
başlatmak |
fire up v.
|
|
Idioms |
|
61 |
Idioms |
başlatmak |
set on foot v.
|
|
62 |
Idioms |
başlatmak |
give the go-ahead v.
|
|
63 |
Idioms |
başlatmak |
set the wheels in motion v.
|
|
64 |
Idioms |
başlatmak |
put the wheels in motion v.
|
|
65 |
Idioms |
başlatmak |
put the wheels in motion v.
|
|
66 |
Idioms |
başlatmak |
ring up the curtain v.
|
|
Technical |
|
67 |
Technical |
başlatmak |
initialise v.
|
|
68 |
Technical |
başlatmak |
trigger v.
|
|
Computer |
|
69 |
Computer |
başlatmak |
initialize v.
|
|
70 |
Computer |
başlatmak |
initialise v.
|
|
71 |
Computer |
başlatmak |
init v.
|
|
Medical |
|
72 |
Medical |
başlatmak |
induce v.
|
|
Biochemistry |
|
73 |
Biochemistry |
başlatmak |
induce v.
|
|
Archaic |
|
74 |
Archaic |
başlatmak |
underbear v.
|
|
75 |
Archaic |
başlatmak |
gin v.
|
|
76 |
Archaic |
başlatmak |
inchoate v.
|
|
Slang |
|
77 |
Slang |
başlatmak |
tee off v.
|
|
|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Common Usage |
|
1 |
Common Usage |
başlatmak (yeni işi) |
launch v.
|
|
We launched a successful Valentine's Day campaign.
Başarılı bir Sevgililer Günü kampanyası başlattık.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
yeniden başlatmak |
reopen v.
|
|
After apparent agreement on the text last April, the debate was reopened.
Geçtiğimiz Nisan ayında metin üzerinde anlaşmaya varılmasının ardından tartışma yeniden başlatıldı.
More Sentences
|
3 |
General |
kampanya başlatmak |
launch a campaign v.
|
|
Sami launched a campaign to overturn his conviction.
Sami mahkûmiyetini bozmak için bir kampanya başlattı.
More Sentences
|
|
4 |
General |
kampanya başlatmak |
start a campaign v.
|
|
A group started a campaign to preserve rain forests.
Bir grup yağmur ormanlarını korumak için bir kampanya başlattı.
More Sentences
|
5 |
General |
yeniden başlatmak |
restart v.
|
|
Is it enough to restart authorisations?
Yetkilendirmeleri yeniden başlatmak yeterli mi?
More Sentences
|
6 |
General |
yeniden başlatmak |
resume v.
|
|
The debate will be resumed this afternoon at 3 p.m.
Tartışma bu öğleden sonra saat 15:00'te yeniden başlayacaktır.
More Sentences
|
7 |
General |
yeniden başlatmak |
recommence v.
|
|
Negotiations with a view to reaching an agreement must recommence at the earliest opportunity.
Bir anlaşmaya varılması amacıyla müzakereler en kısa zamanda yeniden başlatılmalıdır.
More Sentences
|
8 |
General |
(bilgisayar programı vb.) başlatmak |
launch v.
|
|
If the program fails to launch, try rebooting.
Program başlatılamazsa, sistemi yeniden yüklemeyi deneyin.
More Sentences
|
9 |
General |
yeniden başlatmak |
relaunch v.
|
|
It falls to us to relaunch the multilateral approach to international relations.
Uluslararası ilişkilerde çok taraflı yaklaşımı yeniden başlatmak bize düşüyor.
More Sentences
|
Phrasals |
|
10 |
Phrasals |
(bilgisayarı) başlatmak/çalıştırmak |
boot up v.
|
|
When you boot up Windows 10 off the USB flash drive for the first time, you have to do a bit of setting up.
Windows 10'u ilk kez USB flash sürücüden başlattığınızda, biraz kurulum yapmanız gerekir.
More Sentences
|
11 |
Phrasals |
(bir şey) olarak göreve başlatmak |
inaugurate as (something) v.
|
|
Mr Kennedy was inaugurated as the President of the United States.
Bay Kennedy, Birleşik Devletler Başkanı olarak göreve başladı.
More Sentences
|
Technical |
|
12 |
Technical |
yeniden başlatmak |
resume v.
|
|
I declare resumed the session of the European Parliament adjourned on Thursday, 16 January 2003.
Avrupa Parlamentosu'nun 16 Ocak 2003 Perşembe günü sona eren oturumunu yeniden başlatıyorum.
More Sentences
|
13 |
Technical |
yeniden başlatmak |
restart v.
|
|
Restart your PC, and press any key to boot from the DVD or USB flash drive.
Bilgisayarınızı yeniden başlatın ve DVD ya da USB flash sürücüden önyükleme yapmak için herhangi bir tuşa basın.
More Sentences
|
Automotive |
|
14 |
Automotive |
yeniden başlatmak |
restart v.
|
|
Restart your PC using the Windows Defender Offline media.
Windows Defender Çevrimdışı ortamını kullanarak bilgisayarınızı yeniden başlatın.
More Sentences
|
General |
|
15 |
General |
büyük harf ile başlatmak |
capitalise n.
|
|
16 |
General |
bir şeyi başlatmak |
set something in motion v.
|
|
17 |
General |
birini belirli bir işte çalışmaya başlatmak |
start someone in as v.
|
|
18 |
General |
bir şeyi başlatmak |
start something up v.
|
|
19 |
General |
bir şeyi başlatmak |
set something on foot v.
|
|
20 |
General |
başlatmak (etkinlik vb) |
set in train v.
|
|
21 |
General |
bir şeyi başlatmak |
touch something off v.
|
|
22 |
General |
savaş başlatmak |
start war v.
|
|
23 |
General |
birini belirli bir işte çalışmaya başlatmak |
start someone out as v.
|
|
24 |
General |
bir şeyi başlatmak |
start something going v.
|
|
25 |
General |
açılış töreniyle başlatmak |
inaugurate v.
|
|
26 |
General |
işi başlatmak |
start the ball rolling v.
|
|
27 |
General |
resmen işe başlatmak |
inaugurate v.
|
|
28 |
General |
işe başlatmak |
take on v.
|
|
29 |
General |
çalışma başlatmak |
start a work v.
|
|
30 |
General |
proje başlatmak |
launch a project v.
|
|
31 |
General |
projeyi başlatmak |
launch the project v.
|
|
32 |
General |
kapsamlı soruşturma başlatmak |
open a detailed investigation v.
|
|
33 |
General |
kampanya başlatmak |
mount a campaign v.
|
|
34 |
General |
operasyon başlatmak |
undertake an operation v.
|
|
35 |
General |
operasyon başlatmak |
mount an operation v.
|
|
36 |
General |
operasyon başlatmak |
launch an operation v.
|
|
37 |
General |
operasyon başlatmak |
begin an operation v.
|
|
38 |
General |
savaş başlatmak |
start the war v.
|
|
39 |
General |
boşanma işlemlerini başlatmak |
start the legal divorce process v.
|
|
40 |
General |
boşanma işlemlerini başlatmak |
start divorce proceedings v.
|
|
41 |
General |
işleri başlatmak |
get the ball rolling v.
|
|
42 |
General |
tekrar başlatmak |
relaunch v.
|
|
43 |
General |
inceleme başlatmak |
launch an investigation v.
|
|
44 |
General |
inceleme başlatmak |
start an investigation v.
|
|
45 |
General |
tartışma başlatmak |
generate a discussion v.
|
|
46 |
General |
tartışma başlatmak |
initiate a discussion v.
|
|
47 |
General |
toplantıyı başlatmak |
kick-off the meeting v.
|
|
48 |
General |
operasyonu başlatmak |
start the operation v.
|
|
49 |
General |
operasyonu başlatmak |
launch the operation v.
|
|
50 |
General |
harekatı başlatmak |
start the operation v.
|
|
51 |
General |
harekatı başlatmak |
launch the operation v.
|
|
52 |
General |
çağ başlatmak |
start an age v.
|
|
53 |
General |
parti başlatmak |
start a party v.
|
|
54 |
General |
resmi soruşturma başlatmak |
launch/open a formal/official investigation v.
|
|
55 |
General |
hakkında yasal işlem başlatmak |
take legal action against v.
|
|
56 |
General |
girişim başlatmak |
launch an initiative v.
|
|
57 |
General |
yasal işlem başlatmak |
begin a legal process against someone v.
|
|
58 |
General |
yasal işlem başlatmak |
bring a charge against someone v.
|
|
59 |
General |
yasal işlem başlatmak |
commence legal proceedings v.
|
|
60 |
General |
sayım başlatmak |
start a census v.
|
|
61 |
General |
gözetim başlatmak |
start a surveillance v.
|
|
62 |
General |
zorunlu hallerden dolayı duran üretim faaliyetlerini tekrar başlatmak |
remobilize v.
|
|
63 |
General |
kapsamlı soruşturma başlatmak |
launch an extensive investigation v.
|
|
64 |
General |
kapsamlı inceleme başlatmak |
launch a thorough investigation v.
|
|
65 |
General |
kapsamlı inceleme başlatmak |
launch an extensive investigation v.
|
|
66 |
General |
kapsamlı soruşturma başlatmak |
launch a thorough investigation v.
|
|
67 |
General |
kapsamlı soruşturma başlatmak |
launch a comprehensive investigation v.
|
|
68 |
General |
kapsamlı inceleme başlatmak |
launch a comprehensive investigation v.
|
|
69 |
General |
yoğun bir tanıtım kampanyası başlatmak |
go on a media blitz v.
|
|
70 |
General |
birine karşı bir saldırı başlatmak |
launch an attack against someone v.
|
|
71 |
General |
hızlı başlatmak |
jump start v.
|
|
72 |
General |
hızlı başlatmak |
jumpstart v.
|
|
73 |
General |
hızlı başlatmak |
jump-start v.
|
|
74 |
General |
yeniden başlatmak |
reinitialize v.
|
|
75 |
General |
haciz başlatmak |
file a lien v.
|
|
76 |
General |
birini 1000 dolarla işe başlatmak |
start someone out at $1000 v.
|
|
77 |
General |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack against the enemy v.
|
|
78 |
General |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack on the enemy v.
|
|
79 |
General |
düşmana karşı kaçınılmaz olan saldırıyı başlatmak |
unleash an attack upon the enemy v.
|
|
80 |
General |
biri aleyhinde yasal takibat başlatmak |
initiate legal proceedings against somebody v.
|
|
81 |
General |
biri aleyhinde yasal takibat başlatmak |
start legal proceedings against somebody v.
|
|
82 |
General |
tekrar/yeniden başlatmak |
reinitiate v.
|
|
83 |
General |
icra takibi başlatmak |
commence execution proceedings v.
|
|
84 |
General |
diyalog başlatmak |
open dialog v.
|
|
85 |
General |
konuyla ilgili hukuki süreç başlatmak |
take legal action on the matter v.
|
|
86 |
General |
-e karşı yasal süreç başlatmak |
initiate legal action against v.
|
|
87 |
General |
-e karşı hukuki süreç başlatmak |
initiate legal action against v.
|
|
88 |
General |
de yeni bir dönemi başlatmak |
usher in a new era of v.
|
|
89 |
General |
sohbet başlatmak |
start a conversation v.
|
|
90 |
General |
yangının yönüne zıt yönde bir yangın başlatmak |
backfire v.
|
|
91 |
General |
bir orman yangınını söndürmek için ters yönden yeni bir yangın başlatmak |
backfire v.
|
|
92 |
General |
büyük harf ile başlatmak |
capitalize v.
|
|
93 |
General |
yeniden başlatmak |
re-begin v.
|
|
94 |
General |
tekrar başlatmak |
recommence v.
|
|
95 |
General |
yeniden başlatmak |
reinaugurate v.
|
|
96 |
General |
yeniden törenle başlatmak |
reinaugurate v.
|
|
97 |
General |
yeniden başlatmak |
reinduct v.
|
|
98 |
General |
durmuş olan üretim faaliyetini yeniden başlatmak |
remobilize v.
|
|
99 |
General |
durmuş olan üretim faaliyetini yeniden başlatmak |
remobilise v.
|
|
100 |
General |
grev başlatmak |
pull v.
|
|
101 |
General |
yeniden başlatmak |
re-start v.
|
|
102 |
General |
tekrar başlatmak |
re-start v.
|
|
103 |
General |
(plan, kampanya) başlatmak |
break v.
|
|
104 |
General |
(kampanya, eylem) törenle başlatmak |
break v.
|
|
105 |
General |
kötü şekilde başlatmak |
misbegin v.
|
|
106 |
General |
isyan başlatmak |
revolute v.
|
|
107 |
General |
ayaklanma başlatmak |
revolute v.
|
|
108 |
General |
(kampanya) başlatmak |
open v.
|
|
109 |
General |
çalışmaya başlatmak |
roll v.
|
|
110 |
General |
harekete başlatmak |
roll v.
|
|
111 |
General |
illuminati ilkelerini başlatmak |
illuminize v.
|
|
112 |
General |
illuminati ilkelerini başlatmak |
illuminise v.
|
|
113 |
General |
(bir şeyin) gelişimini başlatmak |
pioneer v.
|
|
114 |
General |
birini bir işe başlatmak |
set someone up in v.
|
|
115 |
General |
tedavi başlatmak |
cure v.
|
|
116 |
General |
konuşma başlatmak |
initiate v.
|
|
117 |
General |
yangın bombalı saldırı başlatmak |
firebomb v.
|
|
118 |
General |
giriş müziği ile başlatmak |
prelude v.
|
|
119 |
General |
uvertür ile başlatmak |
prelude v.
|
|
120 |
General |
(oyunu başlatmak için) domino taşı çekmek |
set v.
|
|
121 |
General |
(oyunu başlatmak için) domino taşı ile hamle yapmak |
set v.
|
|
122 |
General |
kuşatma başlatmak |
sit down v.
|
|
123 |
General |
abluka başlatmak |
sit down v.
|
|
124 |
General |
girişim başlatmak |
found v.
|
|
125 |
General |
doğal yolla başlatmak |
solicit v.
|
|
126 |
General |
girişim başlatmak |
sow v.
|
|
127 |
General |
aniden bir iş başlatmak |
strike v.
|
|
Phrasals |
|
128 |
Phrasals |
iğneyi bitmiş bir ilmeğin içine sokarak (örgü veya dikişi) başlatmak |
pick up v.
|
|
129 |
Phrasals |
resmen (bir şey) olarak atamak/tayin etmek/göreve başlatmak |
install as (something) v.
|
|
130 |
Phrasals |
bir şeyi başlatmak |
hit something off v.
|
|
131 |
Phrasals |
saldırı başlatmak |
come at v.
|
|
132 |
Phrasals |
-e karşı başlatmak |
institute against v.
|
|
133 |
Phrasals |
(bir şeyi) bıraktırıp başka bir şeye başlatmak |
switch from (something) (to something else) v.
|
|
134 |
Phrasals |
karşılaşma başlatmak |
face off v.
|
|
135 |
Phrasals |
ikili mücadele başlatmak |
face off v.
|
|
136 |
Phrasals |
bazı spor dallarında (buz hokeyi) iki rakip oyuncu arasında top atarak karşılaşmayı/mücadeleyi başlatmak |
face off v.
|
|
137 |
Phrasals |
anlaşmazlık başlatmak |
face off v.
|
|
138 |
Phrasals |
hokey gibi oyunlarda iki rakip oyuncu arasında topun serbest bırakarak oyunu başlatmak |
face off v.
|
|
139 |
Phrasals |
bir planı başlatmak/yürürlüğe sokmak |
launch forth v.
|
|
140 |
Phrasals |
bir planı, projeyi, girişimi başlatmak |
launch forth on (something) v.
|
|
141 |
Phrasals |
bir planı, projeyi, girişimi başlatmak |
launch forth upon (something) [old-fashioned] v.
|
|
142 |
Phrasals |
bir şeyi başlatmak |
go to something v.
|
|
143 |
Phrasals |
(birinden/bir şeyden) erken başlatmak |
jump on (someone or something) v.
|
|
144 |
Phrasals |
radyo yayınını başlatmak |
sign on v.
|
|
145 |
Phrasals |
bir konuda müzakere başlatmak |
take up v.
|
|
146 |
Phrasals |
tekrar başlatmak |
take up v.
|
|
147 |
Phrasals |
birini başlatmak |
crank someone up v.
|
|
148 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı bir şey başlatmak |
mount against (someone or something) v.
|
|
149 |
Phrasals |
(bir şeyi) başlatmak |
set off on (something) v.
|
|
150 |
Phrasals |
(bir şeye) başlatmak |
set off on (something) v.
|
|
151 |
Phrasals |
muhabbet, tartışma başlatmak |
spark up v.
|
|
152 |
Phrasals |
işi, girişimi (bir şeyle) başlatmak/kurmak |
start up with (something) v.
|
|
153 |
Phrasals |
işi, girişimi (biriyle) birlikte başlatmak |
start up with (something) v.
|
|
154 |
Phrasals |
takıma bir pozisyonda başlatmak |
start out at (something or some place) v.
|
|
155 |
Phrasals |
belirli bir maaşla işe başlatmak |
start out at (something or some place) v.
|
|
156 |
Phrasals |
belirli bir ücretle işe başlatmak |
start out at (something or some place) v.
|
|
157 |
Phrasals |
birine/bir şeye karşı bir şey başlatmak |
launch something against someone or something v.
|
|
158 |
Phrasals |
kariyerine belli bir maaşla başlatmak |
start off at (something or some place) v.
|
|
159 |
Phrasals |
belli bir maaşla başlatmak |
start off at (something or some place) v.
|
|
160 |
Phrasals |
belli bir maaşla işe almak/başlatmak |
start off at (something or some place) v.
|
|
161 |
Phrasals |
(metalurji) yüksek fırında çalışma başlatmak |
blow in v.
|
|
162 |
Phrasals |
(metalurji) yüksek fırında çalışma başlatmak |
blow out v.
|
|
163 |
Phrasals |
ile başlatmak |
commence with v.
|
|
164 |
Phrasals |
bir şeyi başlatmak |
strike something up v.
|
|
165 |
Phrasals |
olarak göreve başlatmak |
inaugurate as v.
|
|
166 |
Phrasals |
'-e başlatmak |
induct into v.
|
|
167 |
Phrasals |
göreve almak/başlatmak |
induct into (something) v.
|
|
168 |
Phrasals |
olarak atamak/tayin etmek/göreve başlatmak |
install as v.
|
|
169 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) başlatmak |
institute (something) against (someone or something) v.
|
|
170 |
Phrasals |
karşı (bir şey) başlatmak |
launch against v.
|
|
171 |
Phrasals |
(bir şey) başlatmak |
launch out on (something) v.
|
|
172 |
Phrasals |
'-e karşı bir şey başlatmak |
mount against v.
|
|
173 |
Phrasals |
(bir şeyi) başlatmak |
set (something) off v.
|
|
174 |
Phrasals |
(birini bir şey) olarak başlatmak |
start (one) out as (something) v.
|
|
175 |
Phrasals |
(birini en alt kademeden) başlatmak |
start (one) out as (something) v.
|
|
176 |
Phrasals |
(yolculuğu bir yerden) başlatmak |
start from (something) v.
|
|
177 |
Phrasals |
(bir durumdan) başlatmak |
start from (something) v.
|
|
178 |
Phrasals |
(belirli bir noktadan) başlamak/başlatmak |
start from (something) v.
|
|
179 |
Phrasals |
(bıraktığı yerden başlamak/başlatmak |
start from (something) v.
|
|
180 |
Phrasals |
(bir alanda, meslekte, görevde) işe başlatmak |
start in (something) v.
|
|
181 |
Phrasals |
(yolculuğu bir yerden) başlatmak |
start off from (something) v.
|
|
182 |
Phrasals |
(bir şeyle) başlatmak |
start out (on something) v.
|
|
183 |
Phrasals |
(bir pozisyonla/görevle) başlatmak |
start out (on something) v.
|
|
184 |
Phrasals |
(bir tedaviyle) başlatmak |
start out (on something) v.
|
|
185 |
Phrasals |
tedaviye (bir şeyle) başlatmak |
start out (on something) v.
|
|
186 |
Phrasals |
oyunu (bir karakterle, beceriyle başlatmak |
start with (something) v.
|
|
187 |
Phrasals |
(birine/bir şeye) karşı (savaş, saldırı) açmak/başlatmak |
wage (something) against (someone or something) v.
|
|
188 |
Phrasals |
karşı savaş açmak/başlatmak |
wage against v.
|
|
Colloquial |
|
189 |
Colloquial |
bir şeyi (makine, cihaz) başlatmak/çalıştırmak |
hit it v.
|
|
190 |
Colloquial |
(bir şeyi) başlatmak |
let (something) rip v.
|
|
191 |
Colloquial |
kavga başlatmak |
start something v.
|
|
192 |
Colloquial |
tartışma başlatmak |
start something v.
|
|
193 |
Colloquial |
bilgisayarı başlatmak |
boot v.
|
|
194 |
Colloquial |
başlatmak (bilgisayarı, motoru) |
power up v.
|
|
195 |
Colloquial |
belirli bir miktar maaşla başlatmak |
start someone out at an amount of money v.
|
|
196 |
Colloquial |
belirli bir miktar maaşla işe başlatmak/almak |
start someone out at an amount of money v.
|
|
197 |
Colloquial |
kavga/tartışma başlatmak |
start something/anything v.
|
|
Idioms |
|
198 |
Idioms |
silahlı isyan başlatmak |
make head v.
|
|
199 |
Idioms |
işe almak/başlatmak |
take someone in as something v.
|
|
200 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak |
put (something) into play v.
|
|
201 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak |
bring something into play v.
|
|
202 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak |
call something into play v.
|
|
203 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak/işin içine katmak |
put something into play v.
|
|
204 |
Idioms |
bir şeyi başlatmak |
strike up the band v.
|
|
205 |
Idioms |
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak |
get this show on the road v.
|
|
206 |
Idioms |
bir şeye başlamak/bir şeyi başlatmak |
get the show on the road v.
|
|
207 |
Idioms |
bir şeyleri başlatmak |
get the ball rolling v.
|
|
208 |
Idioms |
birine karşı yasal işlem başlatmak |
take action against someone v.
|
|
209 |
Idioms |
bir şeyleri başlatmak |
start the ball rolling v.
|
|
210 |
Idioms |
doğum sancılarını başlatmak için gerekli tıbbi girişimlerde bulunmak |
induce labor in someone v.
|
|
211 |
Idioms |
çalmaya/söylemeye başlamak/başlatmak |
strike up the band v.
|
|
212 |
Idioms |
resmi olarak başlatmak |
call to order v.
|
|
213 |
Idioms |
sohbet başlatmak |
strike up a conversation v.
|
|
214 |
Idioms |
sohbet başlatmak |
open a conversation v.
|
|
215 |
Idioms |
(dönem/çağ) bir şeyi başlatmak |
ring the curtain up v.
|
|
216 |
Idioms |
(bir işi vb) başlatmak |
get something rolling v.
|
|
217 |
Idioms |
tartışmayı fitillemek/başlatmak |
sow dragon's teeth v.
|
|
218 |
Idioms |
bir konuda tartışma başlatmak |
start a hare (running) v.
|
|
219 |
Idioms |
sohbet başlatmak |
start a hare [old-fashioned] [uk] v.
|
|
220 |
Idioms |
(bir şeyi birinin) bıraktığı yerden tekrar başlatmak |
pick (something) up where (one) left off v.
|
|
221 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı yasal süreç başlatmak |
take (someone or something) to law v.
|
|
222 |
Idioms |
birine karşı yasal süreç başlatmak |
take someone to law v.
|
|
223 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak |
pull the trigger (on something) v.
|
|
224 |
Idioms |
kavga/tartışma başlatmak |
start something v.
|
|
225 |
Idioms |
yeni bir girişimi başlatmak |
blaze a trail v.
|
|
226 |
Idioms |
yeni bir girişimi başlatmak |
blaze the trail v.
|
|
227 |
Idioms |
birini/bir şeyi çalışmaya başlatmak |
bring someone or something into action v.
|
|
228 |
Idioms |
biri/bir şey hakkında yasal işlem başlatmak |
bring a charge against someone or something v.
|
|
229 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı mücadele başlatmak |
declare war against (someone or something) v.
|
|
230 |
Idioms |
ile mücadele başlatmak |
declare war on v.
|
|
231 |
Idioms |
(biriyle/bir şeyle) mücadele başlatmak |
declare war on (someone or something) v.
|
|
232 |
Idioms |
(bir şeyi, işi, projeyi) başlatmak |
get (something) moving v.
|
|
233 |
Idioms |
(bir şeyi, işi) başlatmak |
get (something) off the ground v.
|
|
234 |
Idioms |
bir şeyi başlatmak |
get something off the ground v.
|
|
235 |
Idioms |
(birini bir konu) hakkında konuşmaya başlatmak |
get started on (something) v.
|
|
236 |
Idioms |
partiyi başlatmak |
get the party started v.
|
|
237 |
Idioms |
eğlenceyi başlatmak |
get the party started v.
|
|
238 |
Idioms |
çalışmayı başlatmak |
get the party started v.
|
|
239 |
Idioms |
partiyi başlatmak |
get this party started v.
|
|
240 |
Idioms |
eğlenceyi başlatmak |
get this party started v.
|
|
241 |
Idioms |
çalışmayı başlatmak |
get this party started v.
|
|
242 |
Idioms |
bir şeyleri başlatmak/sürdürmek/yürütmek |
get/keep/set/start the ball rolling v.
|
|
243 |
Idioms |
birini/bir şeyi işe başlatmak |
set someone or something to work v.
|
|
244 |
Idioms |
birini/bir şeyi çalıştırmak/çalışmaya başlatmak |
set someone or something to work v.
|
|
245 |
Idioms |
(biriyle) bir sohbet başlatmak |
open a conversation (with one) v.
|
|
246 |
Idioms |
yasal işlem başlatmak |
put out a warrant for (someone or something) v.
|
|
247 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak |
ring the curtain up (on something) v.
|
|
248 |
Idioms |
(bir şeyi) başlatmak |
ring up the curtain (on something) v.
|
|
249 |
Idioms |
(birini/bir şeyi işe) başlatmak |
set (someone or something) to work (on something) v.
|
|
250 |
Idioms |
(birini/bir şeyi bir şey üzerinde çalıştırmak/çalışmaya başlatmak |
set (someone or something) to work (on something) v.
|
|
251 |
Idioms |
(biriyle) sohbet başlatmak |
strike up a conversation (with one) v.
|
|
252 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı yasal süreç başlatmak |
take (someone or something) to court v.
|
|
253 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı yasal işlem başlatmak |
take action against (someone or something) v.
|
|
254 |
Idioms |
(biri/bir şey) hakkında yasal takip başlatmak |
take action against (someone or something) v.
|
|
255 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı hukuki süreç başlatmak |
take action against (someone or something) v.
|
|
256 |
Idioms |
hakkında yasal işlem başlatmak |
take action on v.
|
|
257 |
Idioms |
hakkında yasal takip başlatmak |
take action on v.
|
|
258 |
Idioms |
hakkında hukuki süreç başlatmak |
take action on v.
|
|
259 |
Idioms |
(bir konuyla) ilgili süreç başlatmak |
take action on (something) v.
|
|
260 |
Idioms |
(biri) hakkında yasal işlem başlatmak |
take action on (someone) v.
|
|
261 |
Idioms |
(biri) hakkında yasal takip başlatmak |
take action on (someone) v.
|
|
262 |
Idioms |
(biri) hakkında hukuki süreç başlatmak |
take action on (someone) v.
|
|
263 |
Idioms |
hukuki işlem başlatmak |
take to court v.
|
|
264 |
Idioms |
(birine/bir şeye) karşı (savaş) açmak/başlatmak |
wage war (on someone or something) v.
|
|
Speaking |
|
265 |
Speaking |
(genelde sohbet başlatmak için söylenir) ee havalar nasıl? |
what do you think of this weather? expr.
|
|
Trade/Economic |
|
266 |
Trade/Economic |
resmen başlatmak |
call to order v.
|
|
Law |
|
267 |
Law |
yasak işlem başlatmak |
bring suit v.
|
|
268 |
Law |
dava işlemlerini başlatmak |
institute proceedings v.
|
|
269 |
Law |
takip başlatmak |
start legal proceedings v.
|
|
270 |
Law |
tapu davası başlatmak |
levy a fine v.
|
|
271 |
Law |
yasal işlem başlatmak |
initiate a legal action v.
|
|
272 |
Law |
yasal işlem başlatmak |
begin legal action against v.
|
|
273 |
Law |
yasal işlem başlatmak |
launch a legal action v.
|
|
274 |
Law |
yasal takip başlatmak |
start legal proceedings v.
|
|
275 |
Law |
yasal prosedürü başlatmak |
initiate a legal procedure v.
|
|
276 |
Law |
konuyla ilgili süreç başlatmak |
take action on something v.
|
|
277 |
Law |
(suçlu için) önden yasal işlem başlatmak |
precharge v.
|
|
278 |
Law |
hakkında yasal işlem başlatmak |
slap v.
|
|
279 |
Law |
istinaden yasal işlem başlatmak |
prosecute v.
|
|
Politics |
|
280 |
Politics |
bir müzakereyi başlatmak |
launch a negotiation v.
|
|
281 |
Politics |
bir müzakereyi başlatmak |
negotiate a negotiation v.
|
|
282 |
Politics |
bir müzakereyi başlatmak |
open a negotiation v.
|
|
283 |
Politics |
süreci başlatmak |
initiate the procedure v.
|
|
Media |
|
284 |
Media |
(ses veya görüntüyü) başka bir ses veya görüntü yok olurken başlatmak |
cross-fade v.
|
|
Advertising |
|
285 |
Advertising |
reklam kampanyası başlatmak |
start an advertising campaign v.
|
|
Technical |
|
286 |
Technical |
levha çizim işlemini başlatmak için erimiş cama indirilen cihaz |
bait n.
|
|
287 |
Technical |
yeniden iş başlatmak |
re-embark v.
|
|
288 |
Technical |
yeniden proje başlatmak |
re-embark v.
|
|
289 |
Technical |
ayak marşıyla başlatmak |
kick-starting v.
|
|
290 |
Technical |
çağrı başlatmak |
originate a call v.
|
|
291 |
Technical |
navigasyonda iru için enlem boylam bilgilerinin girilebilmesi için işlemi başlatmak |
align v.
|
|
292 |
Technical |
sistemi yeniden başlatmak |
power cycle v.
|
|
293 |
Technical |
yazılımla yeniden başlatmak |
software reset v.
|
|
294 |
Technical |
yeni iş başlatmak |
launch v.
|
|
295 |
Technical |
yetkiyi başlatmak |
start of authority v.
|
|
296 |
Technical |
yeniden başlatmak |
software reset v.
|
|
297 |
Technical |
yeniden başlatmak |
reset v.
|
|
Computer |
|
298 |
Computer |
tartışma başlatmak için (elektronik ortamda) alakasız gönderi paylaşmak |
troll v.
|
|
299 |
Computer |
bilgisayar programını yeniden başlatmak |
software reset v.
|
|
300 |
Computer |
uygulamayı yeniden başlatmak |
restart the application v.
|
|
301 |
Computer |
yazılımı yeniden başlatmak |
software reset v.
|
|
302 |
Computer |
yeni bir konu başlatmak |
start a new thread v.
|
|
303 |
Computer |
(program) başlatmak |
invoke v.
|
|
Telecom |
|
304 |
Telecom |
ağı yeniden başlatmak |
restart the network v.
|
|
305 |
Telecom |
çağrıyı başlatmak |
originate a call v.
|
|
Medical |
|
306 |
Medical |
doğumu başlatmak veya hızlandırmak için cenin zarının yapay olarak yırtılması |
amniotomy n.
|
|
307 |
Medical |
doğumu başlatmak |
induce labor v.
|
|
Psychology |
|
308 |
Psychology |
uyku halini başlatmak |
hypnoidize v.
|
|
309 |
Psychology |
uyku halini başlatmak |
hypnoidise v.
|
|
Food Engineering |
|
310 |
Food Engineering |
(ürüne) madde ekleyerek fermentasyonunu başlatmak |
pitch v.
|
|
Gastronomy |
|
311 |
Gastronomy |
köpüklü şarap yapımında ikinci fermantasyonu başlatmak için şeker ve mayanın ilave edildiği işlem |
tirage n.
|
|
Agriculture |
|
312 |
Agriculture |
çiçeklenmeyi başlatmak veya hızlandırmak için tohumların ve bitkilerin düşük sıcaklıklara maruz bırakılması |
vernalization n.
|
|
313 |
Agriculture |
çiçeklenmeyi başlatmak veya hızlandırmak için tohumların ve bitkilerin düşük sıcaklıklara maruz bırakılması |
vernalisation n.
|
|
Military |
|
314 |
Military |
bölgede hava destekli geniş çaplı operasyon başlatmak |
launch a wide range air supported operation in the region v.
|
|
315 |
Military |
geniş çaplı operasyon başlatmak |
launch a wide-scale operation v.
|
|
316 |
Military |
karşı taarruz başlatmak |
launch a counter attack v.
|
|
317 |
Military |
terör seferberliği başlatmak |
launch a campaign of terrorism v.
|
|
318 |
Military |
sekme ateşi ile başlatmak |
ricochet v.
|
|
319 |
Military |
mermi çekirdeğinin sektiği ateşleme ile başlatmak |
ricochet v.
|
|
Sport |
|
320 |
Sport |
hokeyde maçı başlatmak için yapılan orta atışı |
centre pass n.
|
|
321 |
Sport |
(basketbolda) kenardan oyunu başlatmak için yapılan pas |
throw-in n.
|
|
322 |
Sport |
(ragbi) oyunu yeniden başlatmak için kullanılan bir teknik |
bajada n.
|
|
323 |
Sport |
hakemin oyunu yeniden başlatmak için sektirdiği top |
bouncer n.
|
|
324 |
Sport |
(buz hokeyinde hakem) oyunu başlatmak için pakı rakip takımlar arasına bırakmak |
face v.
|
|
325 |
Sport |
(buz hokeyinde hakem) pakı rakip takımlar arasına bırakarak oyunu başlatmak |
face v.
|
|
326 |
Sport |
(buz hokeyi) pakı bırakarak oyunu başlatmak |
face off v.
|
|
327 |
Sport |
(kavisli parkurda) her yarışçıyı farklı noktadan başlatmak |
stagger v.
|
|
Basketball |
|
328 |
Basketball |
hava atışıyla maçı başlatmak |
tip off v.
|
|
329 |
Basketball |
hava atışıyla maçı başlatmak |
tap off v.
|
|
Football |
|
330 |
Football |
oyunu başlatmak için topun bacak arasından arkaya paslanması |
hike n.
|
|
Baseball |
|
331 |
Baseball |
hakemin oyunu yeniden başlatmak için sektirdiği top |
bouncer n.
|
|
Card |
|
332 |
Card |
oyunu başlatmak için yüzü yukarı çevrilen kart |
turnup n.
|
|
333 |
Card |
oyunu başlatmak için yüzü yukarı çevrilen kart |
upcard n.
|
|
334 |
Card |
oyunu başlatmak için yüzü yukarı çevrilen kart |
starter n.
|
|
Music |
|
335 |
Music |
(melodiyi) belirli bir sesten başlatmak |
set v.
|
|
Archaic |
|
336 |
Archaic |
düşmanlık başlatmak |
atone v.
|
|
Slang |
|
337 |
Slang |
kavga başlatmak |
kick off [uk] v.
|
|