blame - Turco Inglés Diccionario

blame

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "blame" en diccionario turco inglés : 26 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
blame n. kabahat
Why, if the talks are not succeeding, must someone be to blame?
Eğer görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanıyorsa, neden birilerine kabahat bulalım?

More Sentences
blame v. suçlamak
I most definitely cannot blame them for doing so.
Bunu yaptıkları için onları kesinlikle suçlayamam.

More Sentences
General
blame n. suç
Now is not the time to apportion blame or point fingers.
Şimdi suçu paylaştırmanın ya da parmakla göstermenin zamanı değil.

More Sentences
blame n. sorumluluk
But we alone should not bear the blame for the delay.
Ancak gecikmenin sorumluluğunu tek başımıza üstlenmemeliyiz.

More Sentences
blame v. sorumlu tutmak
Parliament alone cannot be blamed for the present system's shortcomings, however.
Ancak mevcut sistemin eksikliklerinden sadece Parlamento sorumlu tutulamaz.

More Sentences
Law
blame n. kabahat
She's not to blame.
Onun kabahati yok.

More Sentences
blame v. sorumlu tutmak
However, full responsibility does not mean that the Commission can be blamed for the mistakes of the past.
Ancak tam sorumluluk, Komisyonun geçmişteki hatalardan sorumlu tutulabileceği anlamına gelmez.

More Sentences
blame v. suçlamak
The scientists blame the fishermen, the fishermen blame the scientists and we try to find a way through.
Bilim adamları balıkçıları, balıkçılar bilim adamlarını suçluyor ve biz de bir yol bulmaya çalışıyoruz.

More Sentences
Common Usage
blame v. ayıplamak
General
blame n. kusur
blame n. ayıplama
blame n. bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu
blame n. suçlama
blame n. kınama
blame n. mesuliyet
blame n. töhmet
blame n. günah
blame n. tekdir
blame v. ayıplamak
blame v. suçu birinin üstüne atmak
blame v. kınamak
blame v. lanet etmek
blame adj. (pekiştirici olarak) lanet olası
Idioms
blame n. kabahatli
blame n. bir şeyin nedeni olan
blame n. bir şeyin suçlusu olan

Significados de "blame" con otros términos en diccionario inglés turco: 177 resultado(s)

Inglés Turco
General
be to blame v. sorumlusu olmak
It is he who is to blame for the accident.
Kazadan sorumlu olan odur.

More Sentences
take the blame v. suçu üstlenmek
Sami took the blame.
Sami suçu üstlendi.

More Sentences
be to blame v. suçlusu olmak
It is he who is to blame.
Suçlu olan o.

More Sentences
blame each other v. birbirlerini suçlamak
The two blamed each other.
İkisi de birbirini suçladı.

More Sentences
Phrasals
blame for (something) v. (bir şeyden) sorumlu tutmak
Tom is the one to blame for what happened.
Tom olanlar için sorumlu tutulacak kişidir.

More Sentences
blame for (something) v. (bir şey) için suçlamak
The Greek government is also to blame for failing to take any action whatsoever, despite the large number of accidents.
Yunan hükûmeti de çok sayıda kazaya rağmen herhangi bir önlem almadığı için suçludur.

More Sentences
blame on (someone) v. (birini) suçlamak
I lay no blame on the Commission.
Komisyon'u suçlamıyorum.

More Sentences
Colloquial
don't blame (one) expr. (birini) suçlama
Don't blame yourself.
Kendini suçlama.

More Sentences
don't blame me expr. beni suçlama
I didn't know about it, so don't blame me for it.
Bunu bilmiyordum, bu yüzden beni suçlamayın.

More Sentences
Idioms
blame game n. suçlama oyunu
Don't play the blame game.
Suçlama oyunu oynama.

More Sentences
Speaking
i blame myself expr. kendimi suçluyorum
I blame myself for what happened.
Olanlar için kendimi suçluyorum.

More Sentences
don't blame yourself expr. kendinizi suçlamayın
Don't blame yourself for your son's character.
Oğlununuzun karakteri için kendinizi suçlamayın.

More Sentences
General
blame [obsolete] n. zarar verme
blame [obsolete] n. can yakma
cast the blame v. suçu yüklemek
put the blame on somebody v. yıkmak
bear the blame for v. suçunu üzerine almak
put the blame on v. sorumlu tutmak
fasten the blame on someone v. suçu birinin üstüne atmak
put the blame on somebody v. suçu yüklemek
catch the blame v. sorumluluğu üstlenmek
lay the blame on v. suçu başkasının üzerine atmak
bear the blame v. kabahati üzerine almak
consider above blame v. üstüne toz kondurmamak
throw the blame on v. yüklemek
lay the blame on somebody v. kabahati birinin üzerine atmak
be to blame for something v. sorumlusu olmak
be to blame for something v. suçlusu olmak
place the blame upon v. suçu üstüne atmak
put the blame on v. suçu yüklemek
shift the blame onto v. suçu birinin üstüne atmak
fasten the blame on someone v. suçu birine yüklemek
shift the blame v. kabahati birinin üstüne atmak
put the blame on v. suçlamak
shift the blame v. suçu başkasının üstüne atmak
take the blame v. sorumluluğu üstlenmek
blame on v. birisini suçlamak
put the blame on somebody v. suçlamak
shift the blame onto v. suçu birine yüklemek
cast the blame v. iftira etmek
lay the blame on v. üstüne atmak
be to blame for v. suçlusu olmak
put the blame on v. suçu üstüne atmak
blame for v. -den sorumlu tutmak
bear the blame for v. -in töhmeti altında kalmak
be cleared of blame v. mahkemede aklanmak
be cleared of blame v. suçsuz bulunmak
be cleared of blame v. suçtan aklanmak
blame the cows v. inekleri suçlamak
blame someone for nothing v. boşuna günahını almak
blame someone for one’s death v. birinin ölümünden birini suçlamak
blame someone for what happened v. olanlardan dolayı birini suçlamak
beyond all blame adv. bütün suçlamalardan uzak
blame [dialect] adv. fazlasıyla
blame [dialect] adv. çok
blame [dialect] adv. aşırı derecede
Phrasals
blame someone for something v. birisini bir şey için suçlamak
blame for (something) v. (bir şeyi) üzerine yıkmak
blame for (something) v. (bir şeyin) ihalesini yıkmak
blame something on someone v. bir şeyin suçunu birine atmak
blame something on someone v. bir şey için birini suçlamak
blame something on someone v. bir şeyden birini sorumlu tutmak
blame something on someone v. bir şeyin suçunu birine yüklemek
blame something on someone v. bir şeyin kabahatini birinin üzerine atmak
blame on (someone) v. suçu (birine) atmak
blame on (someone) v. (birini) sorumlu tutmak
blame on (someone) v. suçu (birine) yüklemek
blame on (someone) v. kabahati (birinin) üzerine atmak
blame on (someone) v. hesabı (birine) kesmek
Proverb
bad workers always blame their tools beceriksiz işçi aletlerini suçlarmış
bad workers always blame their tools oynamasını bilmeyen gelin yerim dar dermiş
Colloquial
blame for something n. bir şeyin suçu
blame for something n. bir şeyin sorumluluğu
blame oneself v. kendini suçlamak
not by a blame sight expr. asla
not by a blame sight expr. hiçbir şekilde
blame it on me expr. suçu benim üzerime at
blame it on me expr. suçu bana at
blame the innocent expr. vurun abalıya
don't blame (one) expr. (birini) sorumlu tutma
don't blame (one) expr. suçu (birine) atma/yükleme
don't blame me expr. benim suçum değil
don't blame me expr. ben sorumlu değilim
don't blame me expr. sorumluluk kabul etmem
I don't blame (someone) expr. (birini) suçlamıyorum/suçlayamam
I don't blame (someone) expr. (birini) anlıyorum
I don't blame (someone) expr. (birinin) halini anlıyorum
I don't blame (someone) expr. (birinin) duygularını paylaşıyorum
Idioms
the finger of blame n. okların hedefi
the finger of blame n. suçluyu parmakla işaret etme
blame game n. suçlama savaşı
blame game n. bir tartışma ya da istemeyen bir olay karşısında iki ya da daha fazla grubun birbirlerini suçlaması
the finger of blame n. suçun sorumlusu
the finger of blame n. suçluyu işaret etme
the finger of blame n. okların hedefi
blame game n. karşılıklı suçlama
blame game n. birbirini suçlama
blame game n. suçu birbirine atma
blame shifting n. karşılıklı suçlama
blame shifting n. birbirini suçlama
blame shifting n. suçu birbirine atma
blame shifting n. suçu ondan ona atma
blame shifting n. suçu ona buna atma
lay the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
put the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
place the blame on someone v. başkasını sorumlu tutmak
place the blame on someone v. birisini suçlamak
lay the blame on somebody v. birisini sorumlu tutmak
place the blame on someone v. birisini sorumlu tutmak
lay the blame at somebody's door v. birisini sorumlu tutmak
lay the blame at somebody's door v. birisini suçlamak
lay the blame on somebody v. birisini suçlamak
lay the blame at someone's door v. kabahati başkasına yüklemek
lay the blame at one's door v. kabahati yüklemek
lay the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
offload the blame v. suçu başkalarının üzerine yüklemek/atmak
place the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
take the blame (for doing something) v. suçu/sorumluluğu üzerine almak
lay the blame at one's door v. suçu üstüne yıkmak
look for someone to blame v. suçlu aramak
offload the blame v. suçu başkasının üstüne yıkmak
put the blame on someone v. suçu başkasının üzerine atmak
have (only) oneself to blame v. kendi sorunlarından sorumlu olmak
have no one to blame but oneself v. kendi sorunlarından sorumlu olmak
lay the blame on (one) v. başkasını sorumlu tutmak
lay the blame on (one) v. suçu başkasının üzerine atmak
lay the blame on (one) v. suçu/sorumluluğu (birine) atmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şey) için (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
place the blame for (something) on (someone or something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on v. suçu (birine) atmak
place the blame on v. -e suç bulmak
place the blame on v. -i sorumlu tutmak
place the blame on v. -i suçlu bulmak
place the blame on (someone or something) v. suçu (birine/bir şeye) atmak
place the blame on (someone or something) v. (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
place the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlamak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyin) suçunu (birine/bir şeye) atmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şey) için (birine/bir şeye) suç bulmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyden birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlu bulmak
place the blame on (someone or something) for (something) v. (bir şeyle) ilgili (birini/bir şeyi) suçlamak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birine/bir şeye) yüklemek
put the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) suçlamak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birinin/bir şeyin) üstüne atmak
put the blame on (someone or something) v. (birini/bir şeyi) sorumlu tutmak
put the blame on (someone or something) v. suçu (birinin/bir şeyin) üstüne yıkmak
take the blame (for something) v. (bir şeyin) suçunu kabul etmek/üstlenmek
to blame expr. kınanmayı hak eden
to blame expr. ayıplanması gereken
to blame expr. hatalı
to blame expr. bir şeyin nedeni olan
to blame expr. bir şeyin kaynağı olan
Speaking
you cannot blame me for this expr. beni bunun için suçlayamazsın
don't you blame this on me expr. bunun suçunu bana yıkma
blame it on my youth expr. gençliğime ver
not by a blame sight expr. kesinlikle
you shouldn't blame yourself expr. kendinizi suçlamamalısınız
can you blame him? expr. onu suçlayabilir misin?
you shouldn't blame yourself expr. kendini suçlamamalısın
I couldn't blame you expr. seni suçlayamam
you blame me for nothing expr. yok yere günahımı alıyorsun
I don't blame you expr. seni suçlamıyorum
Trade/Economic
both to blame collision clause n. iki taraflı kusur klozu
Insurance
both to blame collision clause n. her ikisi de kusurlu çatma klozu
Psychology
self-blame n. kendini suçlama
Social Sciences
blame culture n. suçlama kültürü
Slang
hang the blame on me v. bir şeyden birini sorumlu tutmak
hang the blame on me v. birini suçlamak
hang the blame on me v. suçu birine yüklemek
blame canada expr. kanada'ya at
blame canada expr. kanada'yı suçla
blame canada expr. birinin hayatında her türlü musibetten kanada'yı sorumlu tutması