drain - Turco Inglés Diccionario

drain

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "drain" en diccionario turco inglés : 114 resultado(s)

Inglés Turco
General
drain n. kanal
Tom knew how to properly dispose of motor oil and never dumped it down the storm drain.
Tom motor yağının nasıl düzgün bir şekilde atılacağını biliyordu ve asla yağmur suyu kanalına dökmezdi.

More Sentences
drain n. boru
The plumber pumped out the water in order to drain the pipe.
Tesisatçı boruyu boşaltmak için suyu dışarı pompaladı.

More Sentences
drain n. kanalizasyon
Last month the Quaestors told us that the reason for this smell then was that an animal had died in one of the drains.
Geçen ay Quaestors bize bu kokunun nedeninin kanalizasyonlardan birinde bir hayvanın ölmesi olduğunu söyledi.

More Sentences
drain n. yük
Has this drain on the EU’s funds come to an end?
AB fonları üzerindeki bu yük sona erdi mi?

More Sentences
drain n. oluk
He's on the roof cleaning the drains.
Çatıya çıkmış olukları temizliyor.

More Sentences
drain n. boşaltma
Please drain the bathtub.
Küveti boşalt lütfen.

More Sentences
drain n. gider
Tom was showing Mary how to unclog a drain.
Tom, Mary'ye giderin nasıl açılacağını gösteriyordu.

More Sentences
drain n. mazgal
We saved a kitten that had been stuck in the drain outside.
Dışarıdaki mazgalda sıkışan bir kedi yavrusunu kurtardık.

More Sentences
drain n. lavabo gideri
I hate when people leave hair in the drain.
İnsanların lavabo giderinde saç bırakmasına ayar oluyorum.

More Sentences
drain v. boşaltmak
We drained the pond and filled it with fresh water.
Göleti boşalttık ve tatlı suyla doldurduk.

More Sentences
drain v. kurutmak
And in the south of Iraq, he has drained the historic Iraqi marshlands.
O, Irak'ın güneyinde ise tarihi Irak bataklıklarını kuruttu.

More Sentences
drain v. akmak
The river drains five provinces.
Nehir beş eyalete akıyor.

More Sentences
drain v. drene etmek
The pools have been drained.
Havuzlar drene ediliyor.

More Sentences
drain v. tüketmek
The long flight to Korea completely drained me.
Uzun süren Kore uçuşu beni tamamen tüketti.

More Sentences
drain v. (suyu) boşaltmak
She drained and cleaned the tub before leaving.
Ayrılmadan önce küveti boşaltarak temizledi.

More Sentences
drain v. eritmek
Studying medicine drained all my savings.
Tıp fakültesinde okumak tüm birikimlerimi eritti.

More Sentences
Automotive
drain v. boşaltmak
The school drains the pool once a month.
Okul havuzu ayda bir kez boşaltır.

More Sentences
Gastronomy
drain n. gider
The drain in the washbasin is blocked.
Lavabonun gideri tıkanmış.

More Sentences
Common Usage
drain n. pis su borusu
drain v. tahliye etmek
drain v. suyunu boşaltmak
drain v. suyunu çekmek
drain v. akıtmak
General
drain n. akıtaç
drain n. lağım
drain n. akıt
drain n. dışa akma
drain n. pissu borusu
drain n. dışa boşalma
drain n. suyunu çekme
drain n. atık
drain n. keriz
drain n. hendek
drain n. pis su borusu
drain n. mecra
drain n. dren
drain n. suyunu akıtma
drain n. masraf
drain n. su yolu
drain n. akaç
drain n. tahliye etme
drain n. suyolu
drain n. akak
drain n. boşuna zaman ve para harcatan şey
drain v. akıtmak
drain v. tefcir etmek
drain v. süzülmek
drain v. bitirmek
drain v. pansuman yapmak
drain v. drenaj yapmak
drain v. süzmek
drain v. suyunu çekmek
drain v. yarayı temizlemek
drain v. dikmek
drain v. akaçlamak
drain v. yarasını temizlemek
drain v. kurumak
drain v. zaafa uğratmak
drain v. güçsüzleştirmek
drain v. güçten düşürmek
drain v. bataklığı kurutmak
drain v. güçsüzleşmek
drain v. güçsüzleştirmek
drain v. içip bitirmek
drain v. kurumak
drain v. suyunu tamamen çekmek
drain v. suyu süzülmek
drain v. tükenmek
drain v. (lağım veya hendekle) suyu akıtmak
drain v. (bir şeyi) kademeli olarak ortadan kaldırmak
drain v. (bir şeyin) neslini aşama aşama tüketmek
drain v. (içeceği) son damlasına kadar içmek
drain v. (bardaktaki içeceği) içip bitirmek
drain v. (gölü, bataklığı) tamamen kurutmak
Technical
drain n. atık su borusu
drain n. boşaltma
drain n. boşaltma borusu
drain n. pis su borusu
drain n. pissu borusu
drain n. sıvı tahliyesi
drain n. tahliye etme
drain v. filtre etmek (motor)
drain v. suyunu boşaltmak
drain v. tahliye etmek
drain v. yavaş yavaş egzoz etmek (sıvı)
drain v. yavaş yavaş boşaltmak
drain v. sıvı boşaltmak
Computer
drain n. akaç
drain expr. boşalt
Electric
drain n. (alan etkili transistörde) çıkış terminali
Automotive
drain n. boşalım
drain n. boşaltma borusu
drain n. deşarj
Aeronautic
drain n. ark
drain v. sıvıyı boşaltmak
Marine
drain v. suyu atmak
Medical
drain n. sıvı veya iltihabı kolay akıtmak için yerleştirilen alet
drain v. yaradan iltihabı çekmek
Food Engineering
drain v. akıtmak
drain v. sızmak
drain v. süzmek
Gastronomy
drain n. içki
drain v. suyunu akıtmak
drain v. süzgeçten geçirmek
Agriculture
drain n. ark
drain n. dren
Tobacco
drain n. tahrik makarası
Sport
drain v. (golf topunu) deliğe sokmak
drain v. (basketbol topunu) potaya sokmak
drain v. (tilt oyununda top) alttaki açıklıktan düşüp gitmek
Basketball
drain v. orta mesafeli şutu gömmek
Ottoman Turkish
drain n. mecra
Slang
drain n. işeme
drain n. küçük abdest

Significados de "drain" con otros términos en diccionario inglés turco: 427 resultado(s)

Inglés Turco
General
storm drain n. rögar
Tom knew how to properly dispose of motor oil and never dumped it down the storm drain.
Tom motor yağını nasıl düzgün bir şekilde atacağını ve asla rögara atmadığını biliyordu.

More Sentences
brain drain n. beyin göçü
We have also made significant progress on matters concerning young people, grants and women and preventing brain drains.
Ayrıca gençler, hibeler, kadınlar ve beyin göçünün önlenmesi konularında da önemli ilerlemeler kaydettik.

More Sentences
drain away v. tükenmek
Layla's energy was rapidly draining away.
Leyla'nın enerjisi hızla tükeniyordu.

More Sentences
drain the pasta v. makarnayı süzmek
Use a strainer to drain the pasta.
Makarnayı süzmek için süzgeç kullan.

More Sentences
Colloquial
a brain drain n. beyin göçü
That could also lead to a brain drain.
Bu aynı zamanda beyin göçüne de yol açabilir.

More Sentences
Idioms
a brain drain n. beyin göçü
Strict exchange arrangements will be needed to stave off a brain drain.
Beyin göçünü engellemek için sıkı değişim düzenlemelerine ihtiyaç duyulacaktır.

More Sentences
the brain drain n. beyin göçü
The programme is not, after all, intended to crank up the brain drain.
Programın amacı beyin göçünü hızlandırmak değildir.

More Sentences
brain drain n. beyin göçü
Receiving third-country nationals for study purposes must not lead to an increase in brain drain from these countries.
Üçüncü ülke vatandaşlarının eğitim amacıyla kabul edilmesi, bu ülkelerden beyin göçünün artmasına yol açmamalıdır.

More Sentences
down the drain expr. boşa giden
That meant it went down the drain.
Bu da onun boşa gittiği anlamına geliyordu.

More Sentences
Trade/Economic
brain drain n. beyin göçü
This country suffers from brain drain.
Bu ülke beyin göçünden muzdarip.

More Sentences
General
gully drain n. suyolu
drain pipe n. boşaltma borusu
drain on the purse n. masraf
gully drain n. oluk
drain elbow n. tahliye dirseği
drain cock n. boşaltma musluğu
drain water n. atık su
drain valve n. boşaltma musluğu
gully drain n. çukur
pipe drain n. künk
a drain on the resources n. bütçeye yük olan şey
drain pipe n. akaç
drain pipe n. pis su borusu
storm drain n. yağmur ana mecrası
gully drain n. su yolu
gully drain n. kanalizasyon
drain cleaner n. lavabo açacağı
drain cleaner n. lavabo aç
drain opener n. lavabo açacağı
drain opener n. lavabo aç
drain hose n. su boşaltma hortumu
time drain n. zaman alan (faaliyet)
time drain n. zaman kaybı
drain opener n. lavabo açıcı
kitchen drain n. mutfak gideri
drain pipe n. gider borusu
drain cover n. kanalizasyon kapağı
drain away v. boşalmak
drain somebody v. birini tüketmek
drain away v. akmak
drain away v. akıtmak
drain off v. boşaltmak
drain away v. boşaltmak
drain out v. suyunu boşaltmak (kayık vb'nin)
drain out v. kulağı akmak
drain off v. akmak
pour down the drain v. çarçur etmek
drain off v. akıtmak
drain off v. boşalmak
go down the drain v. ziyan olmak
go down the drain v. boşa gitmek
drain down v. boşaltmak
efforts to go down the drain v. emekleri boşa gitmek
drain the pasta v. makarna süzmek
laugh like a drain v. kahkahalarla gülmek
drain the reservoir v. rezervuarın suyunu çekmek
drain the reservoir v. rezervuarı boşaltmak
drain someone's energy v. birinin enerjisini düşürmek
drain swamp v. bataklık kurutmak
brain-drain v. beyin göçü çekmek
brain-drain v. beyin göçü yapmak
the drain is blocked expr. su gideri tıkanmış
Phrasals
drain out v. akarak boşalmak
drain from something v. bir şeyden akmak
drain someone or something of something v. birinin bir şeyini çekmek/almak/boşaltmak
drain someone or something of something v. birinin bir şeyini sömürmek/akıtmak (motivasyon, enerji)
drain something of something v. bir şeyi boşaltmak
drain something of something v. bir şeyin içini boşaltmak
drain something of something v. bir şeyin içindekini dökerek onu boşaltmak
drain someone or something of something v. birinin/bir şeyin bir şeyini tüketmek
drain (something) off to (do something) v. (bir şey yapmak) için (bir şeyi) boşaltmak
drain (something) off to (do something) v. (bir şey yapmak) için (bir şeyi) akıtmak
drain (something) off to (do something) v. (bir şey yapmak) için (bir şeyi) tahliye etmek
drain (something) out of (something) v. (bir şeyi bir şeyden) boşaltmak
drain (something) out of (something) v. (bir şeyi bir şeyden) akıtmak
drain (something) out of (something) v. (bir şeyi bir şeyden) tahliye etmek
drain something away v. bir şeyi boşaltmak
drain something away v. bir şeyi dışarı akıtmak
drain something away v. bir şeyi tahliye etmek
drain from v. -den akmak
drain something from someone or something v. birinden/bir şeyden bir şeyi boşaltmak
drain something from someone or something v. birinden/bir şeyden bir şeyi akıtmak
drain something from someone or something v. birinden/bir şeyden bir şeyi tahliye etmek
drain from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) dışarı akıtmak
drain from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) boşaltmak
drain from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) tahliye etmek
drain from (something) v. (bir şeyden) akmak
drain from (something) v. (bir şeyden) akıp gitmek
drain of v. -i çekmek/almak/boşaltmak
drain of v. -i sömürmek/akıtmak (motivasyon, enerji)
drain of v. -i boşaltmak
drain of v. -in içini boşaltmak
drain of v. -in içindekini dökerek onu boşaltmak
drain of v. -in bir şeyini tüketmek
drain something off something v. bir şeyden bir şeyi dışarı akıtmak
drain something off something v. bir şeyden bir şeyi boşaltmak
drain something off something v. bir şeyden bir şeyi tahliye etmek
drain out of v. -den boşaltmak
drain out of v. -den dışarı akıtmak
drain out of v. -den tahliye etmek
Phrases
drain the cup v. son damlasına kadar içmek
Proverb
too busy fighting alligators to drain the swamp ağaçlara bakarken ormanı görememek
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla meşgul olmaktan asıl amacı kaçırmak/ıskalamak
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla uğraşmaktan bir türlü sadede gelememek
too busy fighting alligators to drain the swamp ağaçlara bakarken ormanı görememek
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla meşgul olmaktan asıl amacı kaçırmak/ıskalamak
too busy fighting alligators to drain the swamp küçük şeylerle/ayrıntılarla uğraşmaktan bir türlü sadede gelememek
Idioms
brain-drain n. beyin göçü
money down the drain n. heba olmuş para
money down the drain n. boşa gitmiş para
money down the drain n. boşa harcanmış para
money down the drain n. sokağa atılmış para
money down the drain n. ziyan olmuş para
money down the drain n. çarçur edilmiş para
money down the drain n. fuzuli harcanmış para
circle the drain v. adım adım tükenmek
go down the drain v. boşa gitmek
go down the drain v. başarısızlığa uğramak
pour down the drain v. dibine darı ekmek
go down the drain v. heba olmak
go down the drain v. güme gitmek
laugh like a drain v. makaraları koyuvermek
laugh like a drain v. kahkahalarla gülmek
circle the drain v. kaçınılmaz sona adım adım yaklaşmak
pour money down the drain rathole v. parayı sokağa atmak
throw money down the drain v. parasını sokağa atmak
pour money down the drain v. parasını sokağa atmak
pour money down the drain v. parayı heba etmek/boşa harcamak
be circling (the drain) v. bir ayağı çukurda olmak
be circling (the drain) v. ölümü yaklaşmak
be circling (the drain) v. ölmek üzere olmak
be circling (the drain) v. ölüm döşeğinde olmak
be circling (the drain) v. hayatının sonuna yaklaşmak
down the drain expr. heba olan
Trade/Economic
gold drain n. altın rezervinin erimesi
brain drain tax n. beyin göçü vergisi
brain drain n. beyin göçü
Law
brain drain n. beyin göçü
right of drain n. bir başkasının arazisinden geçen borularla su taşıma hakkı veren irtifak hakkı
Technical
trap-and-drain auger n. sondaj cihazı
drain time n. akma süresi
drain tile n. akaç tuğlası
area drain n. alan drenajı
drain water n. atık su
drain pipe n. akaç borusu
drain casting n. akaç dökümü
drain pipe n. akıntı borusu
drain casting n. akıtma döküm
drain line n. akma çizgisi (seramik)
main drain n. ana akaç
conducting drain n. ana dren
main drain n. ana dren
main drain n. ana toplayıcı kanal
drain hole n. atık su borusu ağzı
chimney drain n. baca dreni
drain well n. basınç azaltma kuyusu
herringbone drain n. balıkkılçığı dren
drain condenser n. boşaltma kondenseri
drain plug n. boşaltma tıkacı
drain plug n. boşaltma tapası
drain stopper n. boşaltma tapası
drain outlet n. boşaltma hattı çıkışı
drain pan n. boşaltma tavası
piping drain n. boru hattı drenajı
drain down n. boşaltma yeri
drain tank n. boşaltma tankı
pipe drain n. büz dren
drain trap n. boşaltma sifonu
drain plug n. boşaltma deliği tapası
cock drain n. boşaltma musluğu
drain system n. boşaltma sistemi
drain valve n. boşaltma musluğu
drain pipe n. boşlatma borusu
drain valve n. boşaltma valfi
drain valve n. boşaltma vanası
brain drain n. beyin göçü
drain pipe n. boşaltma borusu
drain cock n. boşaltma musluğu
drain bar n. çekme çubuğu
drain glass n. çekme cam
gravel drain n. çakıl diren
collector drain cock n. depo boşaltma musluğu
vertical drain n. düşey dren
drain depth n. drenaj derinliği
drain siphon n. dren sifonu
vertical sand drain n. dikey kum dreni
drain pan n. dreanaj tavası
floor drain n. döşeme süzgeci
drain water n. dren suyu
head of a drain n. dren başı
drain sump n. drenaj çukuru
drain spacing n. dren aralığı
drain oil pump n. drenaj yağı pompası
drain gravel n. dren çakılı
drain valve n. drenaj valfi
drain silting n. drenaj siltlenmesi
drain tank n. drenaj tankı
drain shaft n. drenaj kuyusu
drain water n. drenaj suyu
drain line n. drenaj hattı
drain trunk n. dren anaborusu
drain hose n. drenaj hortumu
drain tray n. drenaj tavası
drain floor n. dren tabanı
drain pipe n. drenaj hattı
vertical sand drain n. düşey kum dreni
drain pan n. drenaj tavası
drain trench n. dren hendeği
indirect drain pipe n. dolaylı dren boru
drain pipe n. drenaj borusu
drain cock n. drenaj musluğu
drain ditch n. drenaj kanalı
hand-operated drain valve n. elle çalışan dren vanası
french drain n. fransız dreni
drain down n. gider
drain back n. geri akış
air drain n. hava musluğu
hydraulically pressurized drain n. hidrolik olarak basınçlandırılmış drenaj borusu
air drain cock n. hava boşaltma musluğu
drain cock n. hava boşaltma musluğu
trench drain n. hendek dreni
heating steam drain n. ısıtma buharı drenajı
closed drain n. kapalı dren
covered drain n. kapalı dren
buried drain n. kapalı dren
crankcase drain plug n. karter boşaltma tapası
superheater drain valve n. kızdırıcı drenaj valfi
boiler drain n. kazan drenajı
condenser drain pipe n. kondenser drenaj borusu
curtain drain n. kuşaklama dreni
condensed-water drain cock n. kondense suyu boşaltma musluğu
collector drain n. kolektör dren
well drain n. kuyu dren
collecting drain n. kolektör
drain cooler n. kondensat soğutucusu
vacuum preheater with drain cooler n. kondensat soğutmalı vakumlu ön ısıtıcı
box drain n. kutu dren
mole drain n. köstebek dren
vertical sand drain n. kum kazığı
blind drain n. kuru dren
investigation preliminary intercepted drain n. kuşaklama dreni
ball valve with drain n. kosva vana
lavatory drain pipe n. kuburluk borusu
drain trap n. lağım sifonu
magnetic drain plug n. manyetik boşaltma tapası
pipe drain n. künk
bathtub drain n. küvet gideri
boat drain n. lavra deliği
drain tile n. lağım tuğlası
mole drain n. mol dren
moisture separator drain tank n. nem separatörü drenaj tankı
moisture separator drain pump n. nem separatörü drenaj pompası
front wall drain n. ön duvar drenajı
drain rod n. pissu kanalı açma çubuğu
perforated drain pipe n. perfore drenaj borusu
house drain n. pis su anaborusu
radiator drain cock n. radyatör boşaltma musluğu
cooling water drain valve n. soğutma suyu drenaj valfi
seepage drain n. sızma dreni
drain trap n. sifon boşaltma tapası
drain pipe n. su boşaltma borusu
drain valve n. su çantası
water drain piping n. su drenaj borusu
drain trap n. süzme sifonu
water drain n. su drenajı
water drain n. su boşaltma
catch drain n. su toplama hendeği
pipe drain n. süzdürme künkü
drain valve n. süzme vanası
drain screw n. tahliye vidası
drain valve n. tahliye vanası
drain tube n. tahliye borusu
toe drain n. topuk dreni
drain-valve rod n. tahliye ventili itme çubuğu
drain hose n. tahliye hortumu
turbine drain n. türbin drenajı
lateral drain n. toplayıcı dren
catch drain n. toplama hendeği
blind drain n. taş dolgu dren
drain-valve ball n. tahliye tertibatı bilyesi
drain apparatus n. tahliye cihazı
collecting drain n. toplayıcı dren
drain plug n. tahliye tapası
field drain pipe n. tarla dren borusu
toe drain n. topuk dreni
drain plug n. temizleme tapası
overflow drain n. taşma kanalı
drain valve n. tahliye valfi
turbine casing drain n. türbin gövde drenajı
drain valve n. tahliye ventili
collecting drain n. toplayıcı kanal
drain cock n. tahliye musluğu
long drain field n. uzun ömürlü yağ
lateral drain n. yan dren
oil drain n. yağ drenajı
oil drain pump n. yağ tahliye pompası
oil drain valve n. yağ drenaj valfi
oil drain filter n. yağ drenaj filtresi
oil drain n. yağın boşaltılması
subsurface drain n. yeraltı dreni
subsurface drain n. yeraltı akacı
start-up drain n. yol verme drenajı
drain basket n. lavabo giderindeki kırıntıları tutan filtre
counter drain n. topuk drenajı
straw drain n. tahliye çubuğu yerleştirilmiş tahliye borusu
straw drain n. pipet takılmış lavabo deliği
Telecom
drain wire n. atık kablo
vertical overflow drain n. düşey taşma kanalı
lateral overflow drain n. yanal taşma kanalı
Construction
catchwater drain n. drenaj kanalı
sewage drain n. atıksu gideri
field drain n. alan drenajı
drain trunk n. ana gider hattı
drain trunk n. ana tahliye borusu
field drain pipe n. arazi dren borusu
building drain n. bina mecrası
casting drain n. boşaltmalı döküm
perforated drain pipe n. delikli drenaj borusu
perforated drain n. delikli dren
floor drain n. döşeme süzgeci
wick drain n. fitil drenajı
clay drain tiles n. kil drenaj künkleri
interception drain n. kuşaklama dreni
tile drain n. künklü su yolu
tile drain n. künklü drenaj
sewage drain n. pissu gideri
select drain gravel material n. seçme dren çakılı malzemesi
toe-drain n. topuk drenajı
barrel drain n. silindirik tüp şeklinde dren
Automotive
heavy drain n. aşırı yük çekilmesi
initial drain n. başlangıç boşalımı
tailgate drain channel n. bagaj kapağı su tahliye kanalı
drain hole n. boşaltma deliği
drain hose n. boşaltma hortumu
drain plug n. boşaltma tapası
drain plug key n. boşaltma tapası anahtarı
drain tap n. boşaltma rakoru
drain tap n. boşaltma musluğu
differential oil drain plug n. diferansiyel yağ boşaltma tapası
rating drain n. derecelendirme boşaltımı
filter drain n. filtre boşaltma
moderate drain n. hafif boşalım
oilpan drain cock n. karter yağ boşaltma musluğu
oilpan drain n. karter boşaltma
crankcase drain plug n. karter boşaltma tapası
carburettor drain cock n. karbüratör boşaltma musluğu
magnetic drain plug n. manyetik tahliye tapası
average drain n. ortalama akım
piston oil drain holes n. piston yağ dönüş delikleri
radiator drain cock n. radyatör boşaltma musluğu
radiator drain plug n. radyatör boşaltma tapası
radiator drain plug n. radyatör boşaltma tapası
radiator drain plug n. radyatör boşaltma musluğu
radiator drain cock n. radyatör boşaltma musluğu
water drain tap n. su boşaltma musluğu
drain valve n. tahliye musluğu
oil drain equipment n. yağ boşaltma aleti
oil drain plug n. yağ boşaltma tapası
oil drain equipment n. yağ boşaltma ekipmanı
fuel drain tank n. yakıt boşaltma deposu
oil drain valve n. yağ boşaltma supabı
oil drain pipe n. yağ boşaltma borusu
oil drain cock n. yağ boşaltma musluğu
drain plug n. yağ boşaltma tapası
light drain n. yavaş boşalım
oil drain plug n. yağ tahliye tapası
oilpan drain n. yağ boşaltma
Railway
drain cock n. boşaltma supabı
drain channel n. su boşaltma kanalı
Marine
vertical drain method n. düşey dren yöntemi
deck drain piping n. güverte boşaltma boru devresi
drain plug n. tahliye kapağı
drain plug n. tahliye tapası
Medical
subcutaneous vacuum drain n. deri altı vakum dren
chest drain n. göğüs tüpü
intercostal drain n. göğüs tüpü
Food Engineering
drain weight n. süzme ağırlığı
drain [uk] n. mayşe ve malt yapımında kullanılan büyük teknede işlenmiş tahıl
Marine Biology
reproductive drain n. antagonist büyüme
drain box n. savak
Agriculture
turf drain n. çim veya turba ile yapılan su yolu
drain-furrow n. ark
open drain n. açık dren
relief drain n. boşaltıcı dren
drain spacing n. dren aralığı
drain diameter n. dren çapı
french drain n. fransız dreni
trench drain n. hendek dreni
covered drain n. kapalı dren
closed drain n. kapalı dren
curtain drain n. kuşaklama dreni
intercepting drain n. kuşaklama dreni
interception drain n. kuşaklama dreni
mole drain n. köstebek dren
blind drain n. kuru dren
french drain n. kör dren
mole drain n. mol dren
furrow-drain n. su arkı
blind drain n. taş dolgu dren
closed drain n. toprakaltı dreni
field drain n. tarla drenaj büzü
agricultured drain n. tarla drenaj büzü
surface drain n. yüzey dreni
buried drain n. yeraltı dreni
field drain n. tarlaların suyunu tahliye etmek için kullanılan topraktan yapılmış yer altı borusu
spray drain n. toprağın altına küçük ağaç dallarının yerleştirildiği bir su geçiş yolu
tile-drain v. künklü drenaj ile tahliye etmek
top-drain v. (toprakta) drenaj yapmak
Environment
card board drain n. kanalizasyon borusu
catch drain n. su tutma akacı
Meteorology
storm drain n. yağmur ana mecrası
Slang
drain the lizard v. işemek
drain the dragon v. çiş yapmak
drain the dragon v. işemek
drain the dragon v. ufak su dökmek
make drain babies v. duşta/suyun altında mastürbasyon yapmak (erkek)
make drain babies v. duşta/suyun altında otuzbir çekmek
make drain babies v. duşta/suyun altında asılmak
drain the bilge v. kusmak
drain the bilge v. içi dışına çıkmak
drain the bilge v. midesinde ne var ne yok boşaltmak/çıkarmak
drain the bilge v. midesinde ne var ne yok boşaltmak/çıkarmak
drain the bilge v. kusmak
drain the bilge v. içi dışına çıkmak
make drain babies v. duşta mastürbasyon yapmak
make drain babies v. duşta otuzbir çekmek
British Slang
drain the main vein v. işemek