once

Significados de "once" en diccionario turco inglés : 41 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Common Usage
1	Common Usage	once adv.	bir kere
I tried ice skating once and realized that it's not for me. Buz patenini bir kere denedim ve anladım ki bana göre değil. More Sentences
2	Common Usage	once adv.	bir kez
The European response has for once been fast and immediate in the case of this Parliament. Bu Parlamento söz konusu olduğunda Avrupa'nın tepkisi bir kez olsun hızlı ve ani olmuştur. More Sentences
General
3	General	once adv.	eskiden
Tom is no longer the shy boy he once was. Tom artık eskiden olduğu o utangaç çocuk değil. More Sentences
4	General	once adv.	bir zamanların
Some of those were also once part of the Austro-Hungarian Empire. Bunlardan bazıları bir zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun da bir parçasıydı. More Sentences
5	General	once adv.	bir defa
Choose what you like most or visit these places once in one day. En çok neyi sevdiğinizi seçin veya bu yerleri bir günde bir defada ziyaret edin. More Sentences
6	General	once adv.	bir zamanlar
I once owned a bike just like this. Bir zamanlar bunun gibi bir bisikletim vardı. More Sentences
7	General	once adv.	bir kez
Hopefully, this will be achieved for once, and a precedent will be set. Umarım, bu bir kez olsun başarılır ve emsal teşkil eder. More Sentences
8	General	once adv.	tek sefer
It can carry large and varied cargo all at once. Büyük ve çeşitli yükleri tek seferde taşıyabilir. More Sentences
9	General	once adv.	bir defasında
Once, he did that and appeared in public with the new one. Bir defasında bunu yaptı ve yenisiyle halkın karşısına çıktı. More Sentences
10	General	once adv.	bir keresinde
He once told me that I reminded him of his cousin. Bir keresinde bana, ona kuzenini hatırlattığımı söylemişti. More Sentences
11	General	once adv.	bir kerecik
Couldn't you come down just once and talk to her? Bir kerecik aşağıya inip onunla konuşamaz mısın? More Sentences
12	General	once conj.	bir
Stir once every fifteen minutes. Her on beş dakikada bir karıştırın. More Sentences
13	General	once conj.	-ir … mez
Once I finish doing the dishes, I'll prepare dessert. Bulaşıkları bitirir bitirmez tatlıyı hazırlayacağım. More Sentences
Technical
14	Technical	once adv.	bir defa
He gets his hair cut once a month. Ayda bir defa saçını kestiriyor. More Sentences
15	Technical	once adv.	bir kez
Let us repeat ourselves, therefore, although it may be that, for once, it will not be necessary. Bu nedenle, her ne kadar bir kez olsun gerekli olmasa da, kendimizi tekrar edelim. More Sentences
Computer
16	Computer	once adv.	bir kere
Someone once said 'I am their leader, I must follow them!' Birisi bir keresinde "Ben onların lideriyim, onları takip etmeliyim!" demişti. More Sentences
General
17	General	once n.	tek bir sefer
18	General	once adj.	önceleri
19	General	once adj.	evvel zaman içinde
20	General	once adv.	hemen
21	General	once adv.	birkez
22	General	once adv.	bir kereye mahsus
23	General	once adv.	bir sefere mahsus
24	General	once adv.	(akrabalık, kan bağı) bir yakınlık derecesinden
25	General	once adv.	eğer
26	General	once adv.	herhangi bir şekilde
27	General	once adv.	ola ki
28	General	once adv.	her ihtimalde
29	General	once adv.	her halükarda
30	General	once adv.	her ne olursa olsun
31	General	once adv.	en az bir kez
32	General	once conj.	bir ...di mi ... (bir yaptı mı gibi)
33	General	once conj.	de
34	General	once conj.	bir ...se ... (bir yapsa gibi)
35	General	once conj.	-ir -mez
36	General	once conj.	de/da
37	General	once conj.	-se/sa
Technical
38	Technical	once adj.	önceki
Math
39	Math	once adv.	birle çarpılmış
Archaic
40	Archaic	once adv.	gelecekte
41	Archaic	once adv.	ileride bir gün

Significados de "once" en diccionario inglés turco : 51 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	önce	ago adv.
The Commission cannot accept Amendment No 23, as indicated a short time ago. Komisyon, kısa bir süre önce belirtildiği üzere 23 No'lu Değişikliği kabul edemez. More Sentences
2	Common Usage	önce	first adv.
First of all I congratulate Giorgio Lisi for his excellent report. Her şeyden önce Giorgio Lisi'yi mükemmel raporu için kutluyorum. More Sentences
3	Common Usage	önce	before prep.
This could, in turn, serve as a basis for a thorough reform even before the new Member States join. Bu da yeni Üye Devletler katılmadan önce kapsamlı bir reform için temel oluşturabilir. More Sentences
General
4	General	önce	previous adj.
Years previous to that, he had claimed that his intention in doing this was to enhance Parliament's dignity. Bundan yıllar önce bunu yapmaktaki amacının Parlamentonun saygınlığını arttırmak olduğunu iddia etmişti. More Sentences
5	General	önce	earlier adj.
I came earlier than her. Ben ondan önce geldim. More Sentences
6	General	önce	at first adv.
Everyone gets it wrong at first. Önce herkes yanlış anlıyor. More Sentences
7	General	önce	ago adv.
If this involved other products, we would have banned them a long time ago. Eğer bu başka ürünleri de kapsasaydı, onları uzun zaman önce yasaklamış olurduk. More Sentences
8	General	önce	beforehand adv.
I myself also had a meeting with Ruud Lubbers a short time beforehand. Ben de kısa bir süre önce Ruud Lubbers ile bir görüşme yaptım. More Sentences
9	General	önce	above adv.
Health is above wealth. Sağlık, zenginlikten önce gelir. More Sentences
10	General	önce	back adv.
It goes back 25 years. 25 yıl öncesine dayanıyor. More Sentences
11	General	önce	in advance adv.
Tom planned the whole thing months in advance. Tom her şeyi daha aylar öncesinden planlamış. More Sentences
12	General	önce	early adv.
This means in real terms that administrative reconstruction must start as early as in the run-up to enlargement. Bu da gerçek anlamda idari yeniden yapılanmanın genişleme öncesinde başlaması gerektiği anlamına gelmektedir. More Sentences
13	General	önce	prior adv.
But you underestimated the prior work that had been done by some people. Ancak bazı insanlar tarafından daha önce yapılmış olan çalışmaları hafife aldınız. More Sentences
14	General	önce	to start with adv.
To start with, who is that man? Her şeyden önce, o adam kim? More Sentences
15	General	önce	firstly adv.
They deal firstly with the new structure of the state and then with Cyprus' accession to the European Union. Önce devletin yeni yapısıyla, sonra da Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne katılımıyla ilgileniyorlar. More Sentences
16	General	önce	before prep.
Generally speaking, I think that we are in a better position than we were at this stage before the Seattle conference. Genel olarak konuşmak gerekirse Seattle konferansı öncesine kıyasla daha iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyorum. More Sentences
17	General	önce	till [dialect] conj.
Wait till I tell Tom before you tell Mary. Mary'ye söylemeden önce ben Tom'a söyleyene kadar bekle. More Sentences
Trade/Economic
18	Trade/Economic	önce	prior to
Prior to the fall of Communism, that had to be the case, but is this still true today? Komünizmin çöküşünden önce bu böyle olmak zorundaydı ancak bugün bu hala geçerli mi? More Sentences
Law
19	Law	önce	prior to
The public will have the opportunity to make comments prior to decisions and to the authorisation of products. Kamuoyu, kararlar alınmadan ve ürünlere izin verilmeden önce yorum yapma fırsatına sahip olacaktır. More Sentences
Computer
20	Computer	önce	prior
The defendant has no prior convictions. Sanığın daha önce mahkumiyeti yok. More Sentences
General
21	General	önce	ere n.
22	General	önce	ante n.
23	General	önce	pro adj.
24	General	önce	hither adj.
25	General	önce	for one thing adv.
26	General	önce	before time adv.
27	General	önce	initially adv.
28	General	önce	aforehand adv.
29	General	önce	agone adv.
30	General	önce	ere that adv.
31	General	önce	up-front adv.
32	General	önce	sinsyne adv.
33	General	önce	siththen adv.
34	General	önce	syne [scotland] adv.
35	General	önce	afore prep.
36	General	önce	tofore [obsolete] prep.
37	General	önce	gin [dialect] prep.
38	General	önce	of prep.
39	General	önce	or [dialect] prep.
40	General	önce	or [dialect] conj.
41	General	önce	epi- pref.
42	General	önce	bef. (before) abrev.
Colloquial
43	Colloquial	önce	for starters
Technical
44	Technical	önce	pre-
Aeronautic
45	Aeronautic	önce	pre
Latin
46	Latin	önce	ante
Archaic
47	Archaic	önce	yerst adv.
48	Archaic	önce	sithen adv.
49	Archaic	önce	sithens adv.
50	Archaic	önce	sithence adv.
51	Archaic	önce	but conj.

Significados de "once" con otros términos en diccionario inglés turco: 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Technical
1	Technical	daha once bahsedildiği üzere	ditto expr.