sunny - Turco Inglés Diccionario

sunny

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Significados de "sunny" en diccionario turco inglés : 7 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
sunny adj. güneşli
I shall no doubt accept the invitation to visit sunny Ireland.
Güneşli İrlanda'yı ziyaret etme davetini şüphesiz kabul edeceğim.

More Sentences
General
sunny adj. neşeli
The child captivates everyone with his sunny smile.
Çocuk, neşeli gülüşüyle herkesi cezbediyor.

More Sentences
Common Usage
sunny adj. aydınlık
General
sunny adj. parlak
sunny adj. günlük güneşlik
sunny adj. güneş gibi
Botanic
sunny n. güneş levreği

Significados de "sunny" con otros términos en diccionario inglés turco: 46 resultado(s)

Inglés Turco
General
sunny day n. güneşli gün
Banks will try to lend you an umbrella on a sunny day, but they will turn their backs on a rainy day.
Bankalar güneşli günde sana şemsiye vermeye çalışırlar ama yağmurlu günde sırtlarını dönerler.

More Sentences
sunny days n. güneşli günler
We would often go hiking on sunny days.
Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe çıkardık.

More Sentences
a sunny day n. güneşli bir gün
It was a sunny day when we went to the mall.
Alışveriş merkezine gittiğimizde güneşli bir gündü.

More Sentences
sunny place n. güneşlik
sunny periods n. güneşli dönemler
a sunny beach n. güneşli bir sahil
sunny place n. güneşli yer
sunny spot n. güneşli yer
sunny side n. güneş alan taraf
become sunny v. güneş açmak
be light and sunny v. güneş görmek
partly sunny adj. kısmen güneşli
partly sunny adj. parçalı bulutlu ve güneşli
Idioms
sunny side n. (olayların/hayatın/herhangi bir şeyin) iyi/iyimser/neşeli/yararlı/olumlu tarafı
the sunny side of (an age) n. (dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlardan) biraz genç
the sunny side of (an age) n. (dönüm noktası sayılan 30, 40, 50 gibi yaşlara) henüz gelmemiş
the sunny side of (an age) n. yaklaşık 30, 40, 50 gibi (dönüm noktası sayılan) bir yaşta
look on the sunny side (of life/things) v. (hayata/durumlara) iyi tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things) v. (hayata/durumlara) olumlu tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things) v. (hayata/durumlara) neşeli yaklaşmak
look on the sunny side (of life/things) v. (hayata/durumlara) aydınlık tarafından bakmak
look on the sunny side (of life/things) v. (hayatta/her şeyde) olumlu yanlara odaklanmak
look on the sunny side (of life/things) v. (hayatta/her şeyde) iyi yanlara odaklanmak
on the sunny side of expr. daha genç
sunny-side up expr. tavaya kırıldıktan sonra hiç ellenmeden tek tarafı pişirilen (yumurta)
sunny-side up expr. göz (yumurta)
sunny-side up expr. sahanda göz (yumurta)
Speaking
it is sunny here expr. burası güneşli
it's sunny and hot here expr. burası güneşli ve sıcak
it's very sunny here expr. burası çok güneşli
it is sunny today expr. bugün hava güneşli
when it's sunny expr. hava güneşliyken
when it's sunny expr. hava güneşli iken
i̇t was a lovely sunny day expr. güneşli güzel bir gündü
the weather is sunny expr. hava güneşli
have a sunny day expr. güneşiniz bol olsun
have a sunny day expr. güneşin bol olsun
I wish you a sunny day expr. güneşiniz bol olsun
I wish you a sunny day expr. güneşin bol olsun
Gastronomy
sunny side up n. göz yumurta
sunny side up n. tavaya kırıldıktan sonra hiç ellenmeden tek tarafı pişirilen yumurta
sunny-side up adj. göz göz pişirilmiş (yumurta)
Geography
sunny isles beach n. florida eyaletinde şehir
sunny side n. georgia eyaletinde şehir
Meteorology
sunny spells n. parçalı bulutlu
Star Wars
sunny vale n. güneşli vadi