tespit

Significados de "tespit" en diccionario inglés turco : 23 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	tespit	determination n.
He used a psychrometer for the accurate determination of relative humidity. Bağıl nemin doğru tespiti amacıyla bir psikrometre kullandı. More Sentences
2	General	tespit	detection n.
The detection methods are in place. Tespit yöntemleri yürürlüktedir. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	tespit	finding n.
It has given us an opportunity to make two findings. Bu bize iki tespitte bulunma fırsatı verdi. More Sentences
General
4	General	tespit	fastening n.
5	General	tespit	fixing n.
6	General	tespit	binding n.
7	General	tespit	deliberation [obsolete] n.
8	General	tespit	determining n.
9	General	tespit	fixation n.
10	General	tespit	observation n.
Colloquial
11	Colloquial	tespit	catch n.
Trade/Economic
12	Trade/Economic	tespit	fixing n.
Law
13	Law	tespit	proof n.
14	Law	tespit	fixation n.
15	Law	tespit	determination n.
16	Law	tespit	decretive adj.
Politics
17	Politics	tespit	designation n.
Technical
18	Technical	tespit	anchorage n.
19	Technical	tespit	evaluation n.
20	Technical	tespit	anchoring n.
21	Technical	tespit	fixation n.
Automotive
22	Automotive	tespit	fixing n.
Psychology
23	Psychology	tespit	restraint n.

Significados de "tespit" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	kimliğini tespit etmek	identify v.
She identified the victim. O, kurbanın kimliğini tespit etti. More Sentences
2	Common Usage	yerini tespit etmek	locate v.
Should we not be making it easier for European police forces to locate European terrorists? Avrupalı polis güçlerinin Avrupalı teröristlerin yerini tespit etmesini kolaylaştırmamız gerekmez mi? More Sentences
General
3	General	tespit edilmek	be detected v.
He was detected in the very act of stealing. Hırsızlık yaparken tespit edildi. More Sentences
4	General	tespit edilmek	be located v.
The owner couldn't be located. Sahibinin yeri tespit edilemedi. More Sentences
5	General	tespit etmek	establish v.
Traceability rules should be established so that this is done even when the presence of GMO DNA cannot be identified. GDO DNA'sının varlığı tespit edilemediğinde bile bunun yapılabilmesi için izlenebilirlik kuralları oluşturulmalıdır. More Sentences
6	General	tespit etmek	determine v.
Investigators are still trying to determine the cause of the accident. Müfettişler halen kazanın nedenini tespit etmeye çalışıyor. More Sentences
7	General	(araştırarak) tespit etmek	ascertain v.
It is not enough to ascertain the existence of the deficit, closing the stable door after the horse has bolted. Açığın varlığını tespit etmek, yani iş işten geçtikten sonra önlem almak kafi değildir. More Sentences
8	General	tespit etmek	confirm v.
Turkey's first coronavirus case has been confirmed. Türkiye'deki ilk koronavirüs vakası tespit edildi. More Sentences
9	General	kimliği tespit edilmek	be identified v.
Neither victim has been identified. Hiçbir kurbanın kimliği tespit edilmedi. More Sentences
10	General	tespit etmek	locate v.
X rays are used to locate breaks in bones. X ışınları kemiklerdeki kırıkları tespit etmek için kullanılır. More Sentences
11	General	tespit etmek	identify v.
Recently, our team has identified this plant that feeds on insects. Son zamanlarda ekibimiz böceklerle beslenen bu bitkiyi tespit etti. More Sentences
12	General	tespit etmek	detect v.
Police dogs can easily detect illegal substances. Polis köpekleri yasadışı maddeleri kolayca tespit edebilir. More Sentences
13	General	tespit etmek	tell v.
From the position of the wounds on the body, the police could tell that the attacker was left-handed. Yaraların vücuttaki konumundan, polis saldırganın solak olduğunu tespit etti. More Sentences
14	General	tespit etmek	discover v.
When it was discovered, it was done so fortuitously. Tespit edildiğinde, bu tesadüfen yapılmıştır. More Sentences
15	General	yerini tespit etmek	localize v.
The detective was able to localize the source of the strange odour. Dedektif garip kokunun kaynağını tespit etmeyi başardı. More Sentences
16	General	tespit etmek	find v.
Those found in breach of them must be dealt with severely. Bunları ihlal ettiği tespit edilenler ciddi bir şekilde ele alınmalıdır. More Sentences
17	General	tespit edilemez	undetectable adj.
The message is that biotechnology is controversial, possibly even dangerous and undetectable. Mesaj, biyoteknolojinin tartışmalı, hatta muhtemelen tehlikeli ve tespit edilemez olduğudur. More Sentences
18	General	tespit edilebilir	detectable adj.
It is therefore perfectly possible to label properly, as the substance is always detectable. Bu nedenle, madde her zaman tespit edilebilir olduğundan, doğru bir şekilde etiketlemek tamamen mümkündür. More Sentences
19	General	tespit edilemeyen	undetectable adj.
Sami used an undetectable poison to kill Layla. Sami, Layla'yı öldürmek için tespit edilemeyen bir zehir kullandı. More Sentences
Phrasals
20	Phrasals	tespit etmek	pick up v.
The auditor picked up some anomalies in the company's accounts. Denetçi, şirketin hesaplarında bazı anormallikler tespit etti. More Sentences
Trade/Economic
21	Trade/Economic	tespit edilmiş	fixed adj.
The salary is fixed according to age and experience. Maaş yaş ve deneyime göre tespit edilir. More Sentences
Law
22	Law	tespit etme	identification n.
Other animals became infected and this delayed the identification of the source of the outbreak. Diğer hayvanlar da enfekte olmuş ve bu durum salgının kaynağının tespit edilmesini geciktirmiştir. More Sentences
General
23	General	tespit etme	establishment n.
24	General	tespit eden	establisher n.
25	General	hizmet tespit davası	action for fixing of period of service n.
26	General	hasar tespit	damage assessment n.
27	General	tespit hükümler	declaratory judgments n.
28	General	tespit edici ilaç	fixative n.
29	General	menfi tespit	negative clearance n.
30	General	hasar tespit komisyonu	damage determination committee n.
31	General	asgari ücret tespit komisyonu	commission of fixing the minimum wages n.
32	General	tespit noktası	fixation point n.
33	General	tespit yayı	locking spring n.
34	General	tespit edilme	establishment n.
35	General	hayvanların vücutlarını ölçerek büyüklüklerini tespit etme	zoometry n.
36	General	tespit etme	retaining n.
37	General	tespit edici	retainer n.
38	General	tespit edici	fastener n.
39	General	tespit etme	fastening n.
40	General	delikli tespit çivisi	holdfast n.
41	General	tespit köprüsü	strap n.
42	General	tespit raporu	identification report n.
43	General	tespit raporu	detection report n.
44	General	tespit etme	fixation n.
45	General	şartları tespit	fix terms n.
46	General	hatalı tespit	misdetection n.
47	General	yerini tespit etme	localization n.
48	General	yerini tespit etme	localisation n.
49	General	tehdit tespit sistemi	threat-detection system n.
50	General	kesin tespit/hüküm	definitive determination n.
51	General	yangın tespit köpeği	arson dog n.
52	General	yangın tespit köpeği	accelerant detection canine n.
53	General	shiatsu gibi alternatif tıp tedavileri sırasında tespit edilen yaşam enerjisinin akışındaki eksilme	kyo n.
54	General	kesilecek veya kesilmiş olup kütük haline getirilecek ağaçlar ile mevcut kütükleri tespit eden ağaç kesicisi	marker n.
55	General	küçük etkileri tespit eden cihaz	microdetector n.
56	General	elektron mikroskopisi ile tespit edilen küçük morfolojik detay	micromorphology n.
57	General	elektron mikroskopisi ile tespit edilen küçük morfolojik detayları inceleyen bilim dalı	micromorphology n.
58	General	(yer) tespit etmeye yarayan şey	locater n.
59	General	yer tespit edici	locater n.
60	General	tespit edici	detector n.
61	General	ölenleri araştırma, geri kazanma, kimliklerini tespit etme, tahliye etme veya geçici olarak muhafaza etme gibi hizmetler sunan program	graves registration program n.
62	General	tespit eden şey	router n.
63	General	(el ile muayenede olduğu gibi) kitle, sertlik tespit eden bir cihaz	palpator n.
64	General	sıkça karşılaşılan canlı veya nesneleri tespit etmeye yarayan betimlemelerin bulunduğu resimli kitap	field guide n.
65	General	enkaz altındaki insanları kokularını tespit ederek bulması için eğitilmiş yardımcı köpek	search dog n.
66	General	tehlikeli durumları kendi kendine tespit etme	self-policing n.
67	General	tespit amaçlı kullanılan şey	signature n.
68	General	uzaktaki orman yangınlarının yerini tespit eden bir araç	protractor n.
69	General	(gemi üzerinde) denize elverişlilik tespit muayenesi	survey n.
70	General	tespit etmek (tarih/gün vb)	appoint v.
71	General	hesap bakiyesini tespit etmek	strike v.
72	General	tespit etmek	set v.
73	General	kimin olduğunu tespit etmek	identify v.
74	General	ne olduğunu tespit etmek	identify v.
75	General	kim olduğunu tespit etmek	identify v.
76	General	tespit etmek	make firm v.
77	General	tespit etmek	contain v.
78	General	tespit olunmak	determine v.
79	General	tespit etmek	key v.
80	General	değer tespit etmek	make an appraisal v.
81	General	değer tespit etmek	appraise v.
82	General	tespit etmek	retain v.
83	General	tespit etmek	fasten v.
84	General	tespit etmek	fix v.
85	General	yerinde tespit etmek	on-site monitoring v.
86	General	tespit etmek	ascertain v.
87	General	dispeçi tespit etmek	draw up the statement of an average v.
88	General	gün tespit etmek	fix a day v.
89	General	şartları tespit etmek	stipulate terms v.
90	General	şartları tespit etmek	fix the conditions v.
91	General	gün tespit etmek	appoint a day v.
92	General	kimliğini tespit etmek	determine the ID of v.
93	General	suçu tespit etmek	detect the crime v.
94	General	tarihini tespit etmek	determine the date of v.
95	General	gerçekleri tespit etmek	establish the facts v.
96	General	tespit etmek	record v.
97	General	yeniden tespit etmek	reidentify v.
98	General	tespit etmek	nail v.
99	General	gerçek zamanlı ile karşılaştırıldığında kronometredeki zaman farkını tespit etmek	rate a chronometer v.
100	General	bir sorun tespit etmek	spot a problem v.
101	General	tespit etmek	attain [obsolete] v.
102	General	kimliğini yanlış tespit etmek	misidentify v.
103	General	(at veya koyunun) yaşını tespit etme gibi amaçlarla dişlerini incelemek	mouth v.
104	General	özellikle av hayvanlarının yerini tespit etmek için araziyi optik cihazla taramak	glass v.
105	General	tespit etmek	decipher [obsolete] v.
106	General	tespit etmek	deprehend [obsolete] v.
107	General	(bir şeyin) kokusunu tespit etmek	olfact v.
108	General	tespit etmek	develop [obsolete] v.
109	General	(sürüdeki) hasta hayvanları tespit edip ıskartaya ayırmak	cull v.
110	General	doğal olmayan postürleri tespit etmek	posture v.
111	General	sorunlu vücut postürlerini tespit etmek	posture v.
112	General	(doğru üzerinde veya uzantısında) birkaç noktayı tespit etmek	divide v.
113	General	(dekorasyon veya tespit amaçlı) bayrak koymak	flag v.
114	General	tutanakla tespit etmek	protocol v.
115	General	gerçekliğini tespit etmek	prove v.
116	General	altında yağın varlığını tespit etmek	prove (up) v.
117	General	(yağ) varlığını tespit etmek	prove (up) v.
118	General	(askeri teçhizat tahribatı üzerine) araştırma yaparak sorumluları tespit etmek	survey v.
119	General	tespit etmek	survey v.
120	General	(su, petrol) arama çubuğuyla tespit etmek	divine v.
121	General	tespit olunmuş	ascertained adj.
122	General	tespit edilebilen	establishable adj.
123	General	tespit edilemez	indeterminable adj.
124	General	tespit edilmemiş	unascertainable adj.
125	General	tespit edilmemiş	undiscoverable adj.
126	General	bulunduğu durum tespit edilmemiş	unlocated adj.
127	General	konumu tespit edilmemiş	unoriented adj.
128	General	yönü tespit edilmemiş	unoriented adj.
129	General	(yeri) tespit edilebilir	locateable adj.
130	General	yer tespit eden	locative adj.
131	General	tespit etmeye uygun	detective adj.
132	General	tespit etmede kullanılan	detective adj.
133	General	tespit edilemeyen	indetectable adj.
134	General	tespit edilemeyen	indetectible adj.
135	General	yeni giriş veya çıkış aygıtının eklendiğini tespit edip ona göre uygun kontrol yazılımını otomatik etkinleştirebilen	plug and play adj.
136	General	katmanbilim ile tespit edilen	stratigraphic adj.
137	General	katmanbilim ile tespit edilen	stratigraphical adj.
138	General	tespit edilemeyen	undetected adj.
139	General	tespit edilmemiş bir şekilde	undiscoverably adv.
140	General	çıplak gözle tespit edilebilen	meg- pref.
141	General	çıplak gözle tespit edilebilen	mega- pref.
Phrasals
142	Phrasals	tespit etmek	find out v.
143	Phrasals	tespit etmek	pick out v.
144	Phrasals	birinden/bir şeyden bir şey tespit etmek	discern something from someone or something v.
145	Phrasals	birinin/bir şeyin bir şey olduğunu tespit etmek	recognize someone or something for something v.
146	Phrasals	koklayarak yerini tespit etmek	sniff out v.
147	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şey) olarak tespit etmek	spot (someone or something) as (something) v.
148	Phrasals	birini bir şey olarak tespit etmek	spot someone as something v.
149	Phrasals	(bitkibilimi veya biyolojide) ne olduğunu tespit etmek	key out v.
150	Phrasals	(bir şeyin) boyutunu ölçerek tespit etmek	measure up v.
151	Phrasals	'-den tespit etmek	ascertain from v.
152	Phrasals	'-den tespit etmek	ascertain from v.
153	Phrasals	birinden/bir şeyden tespit etmek	ascertain something from someone or something v.
154	Phrasals	birinden/bir şeyden tespit etmek	ascertain something from someone or something v.
155	Phrasals	(birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini) tespit etmek	clock (someone or something) at (a certain speed) v.
156	Phrasals	birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini tespit etmek	clock someone or something at something v.
157	Phrasals	belli bir hızda gittiğini tespit etmek	clock at v.
158	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeylerin/bir grubun) içinden ayırt/tespit etmek	pick (someone or something) out of (something) v.
159	Phrasals	(bir şey) olduğunu tespit etmek	recognize for v.
160	Phrasals	(bir şeyin) olup olmadığını tespit etmek için test yapmak	test for v.
161	Phrasals	(bir şeyin) olup olmadığını tespit etmek için test yapmak	test for (something) v.
162	Phrasals	tespit etmek	find out v.
Colloquial
163	Colloquial	(pazarlamada, ticarette) gelecek trendleri tespit eden kimse	cool hunter n.
164	Colloquial	istenmeyen alım tekliflerini tespit edip önlemede şirketlere yardımcı olan işletme danışmanı	shark watcher n.
165	Colloquial	suçlu tespit etmek	make v.
166	Colloquial	(birinin) suçlu olduğunu tespit etmek	make (one) v.
167	Colloquial	birini tespit etmek	make someone v.
168	Colloquial	birinin kimliğini saptamak/tespit etmek	make someone v.
169	Colloquial	birinin kim olduğunu ortaya çıkarmak/tespit etmek	make someone v.
170	Colloquial	birinin kimliğini tespit etmek	make someone v.
171	Colloquial	olarak tespit etmek	spot as v.
172	Colloquial	haplotipleri tespit etmek	phase v.
173	Colloquial	doğru bir şekilde tespit edilmiş	nailed adj.
174	Colloquial	kimliği doğru bir şekilde tespit edilmiş/belirlenmiş	nailed adj.
175	Colloquial	iyi tespit!	good point! expr.
Idioms
176	Idioms	genellikle girip çıkan arabaların plakalarını tespit etmek için şehri çevreleyen güvenlik kamerası sistemi	ring of steel n.
177	Idioms	yeni bir durum içerisinde konumunu tespit etmek	find/get your bearings v.
178	Idioms	(bir şeyde) bir hata tespit etmek	poke a hole in (something) v.
179	Idioms	(bir şeyde) bir kusur tespit etmek	poke a hole in (something) v.
180	Idioms	(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek	poke a hole in (something) v.
181	Idioms	(bir şeyde) bir çatlak tespit etmek	poke a hole in (something) v.
182	Idioms	(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek	poke a hole in (something) v.
183	Idioms	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek	put one's hands on (someone, something, or an animal) v.
184	Idioms	(birini/bir şeyi/bir hayvanı) yerini tespit etmek	lay one's hands on (someone, something, or an animal) v.
185	Idioms	(bir şeyi) tespit etmek	get a fix on (something) v.
186	Idioms	birinin/bir şeyin belli bir hızda gittiğini tespit etmek	clock (someone or something) at speeds of (some amount) v.
187	Idioms	belli bir hızda gittiğini tespit etmek	clock someone at speeds of v.
188	Idioms	(birini biri) olarak tespit etmek	finger (one) as (someone) v.
189	Idioms	(birinin biri) olduğunu saptamak/tespit etmek	finger (one) as (someone) v.
190	Idioms	(birini biri) olarak tespit etmek	finger (one) as (someone) v.
191	Idioms	olarak tespit etmek	finger as v.
192	Idioms	olduğunu saptamak/tespit etmek	finger as v.
193	Idioms	(birinin/bir hayvanın) yerini tespit etmek	have (someone or an animal) cornered v.
194	Idioms	tespit etmek	have a fix v.
195	Idioms	(bir şeyi) tespit etmek	have a fix on (something) v.
196	Idioms	-de bir hata tespit etmek	poke a hole in v.
197	Idioms	-de bir kusur tespit etmek	poke a hole in v.
198	Idioms	-de bir eksiklik tespit etmek	poke a hole in v.
199	Idioms	-in açığını bulmak/tespit etmek	poke a hole in v.
200	Idioms	-de bir aksaklık tespit etmek	poke a hole in v.
201	Idioms	(bir şeyde) bir hata tespit etmek	poke a hole through (something) v.
202	Idioms	(bir şeyde) bir kusur tespit etmek	poke a hole through (something) v.
203	Idioms	(bir şeyde) bir eksiklik tespit etmek	poke a hole through (something) v.
204	Idioms	(bir şeyin) açığını bulmak/tespit etmek	poke a hole through (something) v.
205	Idioms	(bir şeyde) bir aksaklık tespit etmek	poke a hole through (something) v.
206	Idioms	(bir şeyi) tam olarak tespit etmek/hatırlamak/anımsamak	put (one's) finger on (something) v.
207	Idioms	tam olarak tanımlamak/tespit etmek	put your finger on v.
208	Idioms	tam olarak tanımlamak/tespit etmek	put your finger on something v.
209	Idioms	uzun süre aradıktan sonra (birinin/bir şeyin) yerini bulmak/tespit etmek	run (someone or something) to earth v.
210	Idioms	(birinin/bir şeyin) yerini bulmak/tespit etmek	run (someone or something) to ground v.
211	Idioms	uzun süre aradıktan sonra birinin/bir şeyin yerini tespit etmek	run somebody/something to earth v.
212	Idioms	uzun süre aradıktan sonra birinin/bir şeyin yerini tespit etmek	run somebody/something to ground v.
Trade/Economic
213	Trade/Economic	asgari ücret tespit komisyonu	minimum wage determination commission n.
214	Trade/Economic	bir işin gerektirdiği nitelikleri tespit etme usulleri	job evaluation systems n.
215	Trade/Economic	bir hisse senedini komisyon karşılığı önceden tespit edilen tarihte ve fiyattan satınalma hakkı	call option n.
216	Trade/Economic	daha düşük bir fiyat tespit etme	roll back n.
217	Trade/Economic	envanter tespit vesikası	inventory certificate n.
218	Trade/Economic	fiyat tespit yöntemi	price determination method n.
219	Trade/Economic	fiyat tespit etme	pricing n.
220	Trade/Economic	gümrük kıymeti tespit kuralları	customs valuation code n.
221	Trade/Economic	işletmelerde üretim esnasında meydana gelebilecek arızaların kullanımı kolay düzenekler yardımıyla önceden tespit edilerek yok edilmesini amaçlayan üretim sistemi	poka-yoke n.
222	Trade/Economic	işletmenin değerini tespit etme	appraisal of business n.
223	Trade/Economic	işçi ve işveren temsilcilerinin ücret hadlerini müştereken tespit etmeleri	joint rate setting n.
224	Trade/Economic	kara para aklama sırasında tespit edilmeme amacıyla aklanan meblağı küçük hesaplara bölerek kaçırma	smurfing n.
225	Trade/Economic	menkul kıymetin başlangıçtaki piyasa fiyatını tespit etme	pegging n.
226	Trade/Economic	önceden tespit edilmiş maliyet	scheduled cost n.
227	Trade/Economic	piyasaya hakim firma veya devlet tarafından tespit edilmiş fiyat	computed price n.
228	Trade/Economic	piyasa fiyatını tespit etme	pegging n.
229	Trade/Economic	satışları geliştirmek amacıyla daha ucuz fiyatlar tespit ederek müşterileri cezbetme tekniği	load factor pricing mechanism n.
230	Trade/Economic	resmi daireler tarafından özel olarak tespit edilen ücret miktarlan	wage award n.
231	Trade/Economic	satılan şey için tespit edilmiş minimum bedelin altındaki tekliflerin dikkate alınmadığı açık artırma satışı	dumb bidding n.
232	Trade/Economic	tespit edilen vade	stated maturity n.
233	Trade/Economic	tespit limiti	limit of detection n.
234	Trade/Economic	tespit olunmamış likidite durumu	illiquid position n.
235	Trade/Economic	tespit edilmiş gayri safi gelir	adjusted gross income n.
236	Trade/Economic	tespit edilmiş brüt gelir	adjusted gross income n.
237	Trade/Economic	tespit sınırı	limit of detection n.
238	Trade/Economic	tespit limiti	limit of determination n.
239	Trade/Economic	tespit sınırı	limit of determination n.
240	Trade/Economic	tespit edilen oran	stated rate n.
241	Trade/Economic	tespit esası	adjusted basis n.
242	Trade/Economic	tespit edilmiş maliyet	cost fixated n.
243	Trade/Economic	hukuken tespit edilmiş gayrimenkul rehin hakkı	judgment lien n.
244	Trade/Economic	edilen nihai karı tespit etme	imputation n.
245	Trade/Economic	(sigorta firmalarında) faturalarını ödemeden kaçanları tespit eden görevli	skip tracer n.
246	Trade/Economic	kurumlar vergisinin matrahını tespit etmek	assess the corporation tax v.
247	Trade/Economic	kurumlar vergisinin matrahını tespit etmek	assess to corporation tax v.
248	Trade/Economic	vade hululünde tespit edilmiş tutarı ödemek	agree to pay the stated sum at maturity v.
249	Trade/Economic	tespit edilmiş	located adj.
Law
250	Law	cinayeti tespit edip cinayet zanlısını tespit etmemiş olan karar	an open verdict n.
251	Law	delil tespit davası	declaratory lawsuit n.
252	Law	geçici tespit	ephemeral fixation n.
253	Law	işçi ücretlerinin ve kaza halinde işçi veya yakınlarına ödenecek tazminatın miktarını tespit eden ve işçi sigortaları ve diğer işçi sorunlarını düzenleyen kanun	workman's compensation act n.
254	Law	kimliği tespit edilemeyen ceset parçaları	unidentified body pieces n.
255	Law	meblağı tespit edilmiş talep	liquidated demand n.
256	Law	müspet tespit davası	positive declaratory action n.
257	Law	menfi tespit davası	negative declaratory action n.
258	Law	menfi tespit kararı	negative declaratory judgement n.
259	Law	suçluları fiziksel özellikleriyle tespit etme sistemi	bertillon system n.
260	Law	tespit hükmü	declaratory judgment n.
261	Law	tespit davası	declaratory action n.
262	Law	tespit bildirimi	notice of determination n.
263	Law	tespit davası	declaratory judgment action n.
264	Law	tespit kararı	declaratory judgment n.
265	Law	tespit davası	declaratory lawsuit n.
266	Law	tespit ihbarnamesi	notice of determination n.
267	Law	tespit hükmü	declaratory ruling n.
268	Law	tespit edilmiş icra	fixed perfonnance n.
269	Law	tespit kararı	declaratory ruling n.
270	Law	çıplak gözle tespit edilemeyip ancak toz veya dumanla görünür hale gelen, kimlik tespiti için kullanılan parmak izi	latent n.
271	Law	sürücünün nefesinde alkol tespit ederse arabanın çalışmasını engelleyen bir cihaz	ignition interlock n.
272	Law	(miras için) alacaklı tespit etmek	appoint v.
273	Law	rakamla tespit edilen	liquidated adj.
Politics
274	Politics	olay yeri tespit tutanağı	incident scene investigation report n.
275	Politics	ön tespit sertifikası	advance-fixing certificate n.
276	Politics	savunma bakanlığı'nın yasa dışı uyuşturucu üretimi, ticareti ve kullanımını tespit ve takip etmek ve bunları engellemek için kolluk kuvvetlerine sağladığı destek	dod support to counterdrug operations n.
277	Politics	seçimle tespit edilen	elective adj.
278	Politics	tespit edici	declaratory adj.
Institutes
279	Institutes	asgari ücret tespit komisyonu	minimum wage determination commission n.
Insurance
280	Insurance	hasar tespit görevlisi	loss adjuster n.
281	Insurance	sonradan tespit edilecek prim ile sigorta akdetmek	premium to be arranged v.
Advertising
282	Advertising	hedef kitlenin reklam alışkanlıklarını tespit eden araştırma yöntemi	stickiness n.
Technical
283	Technical	radar ile tespit	radiolocation n.
284	Technical	radar veya sonar sinyalinin tespit etmeye çalıştığı nesne	target n.
285	Technical	gizli ve hassas bilgilere yetkisiz erişim sağlayan sızma yöntemlerini tespit ve etkisizleştirme amaçlı önlemler	technical surveillance countermeasures n.
286	Technical	sesin geldiği yönü tespit etmeye yarayan bir cihaz	topophone n.
287	Technical	arka tespit tertibatı	rear locking device n.
288	Technical	aks tespit mandalı	axle latch n.
289	Technical	akü kablosu tespit kıskacı	battery cable clamp n.
290	Technical	arka tespit çıtası	backup strip n.
291	Technical	aküplöman tespit tertibatı	device operating the semi-trailer coupling-pin key n.
292	Technical	cıvata tespit takozu	bolt fixing insert n.
293	Technical	conta tespit çıtası	joint-fastening strip n.
294	Technical	conta bileziği tespit halkası	threaded ring n.
295	Technical	düz tespit pimi	plain dowel n.
296	Technical	dübel ile tespit etme	dowelled joint n.
297	Technical	elektromanyetik girişimlerin bastırılması için tespit edilmiş endüktörler	fixed inductors for electromagnetic interference suppression n.
298	Technical	en düşük tespit edilebilir değer	minimum detecteable value n.
299	Technical	gaz tespit cihazı	gas detection apparatus n.
300	Technical	havalandırma klepesi tespit parçası	pin collar n.
301	Technical	iyon tespit tüpü metodu	ion detection tube method n.
302	Technical	kapı tespit tertibatı	door stop n.
303	Technical	kablo tespit çengeli	cable strap n.
304	Technical	kapak tespit plakası	cover fixing plate n.
305	Technical	kablo ucu tespit pini	toggle n.
306	Technical	kanepe tespit parçası	body fixing plate n.
307	Technical	kaportayı şasiye bağlayan tespit cıvataları	body hold-down bolts n.
308	Technical	kelepçe tespit somunu	clamp retaining nut n.
309	Technical	kızılötesi tespit	infrared detection n.
310	Technical	maksimum sinyal basıncı tespit ağı	hydraulic logic network n.
311	Technical	mantolama tespit dübeli	insulating boards fixing anchor n.
312	Technical	lastik tespit parçası	rubber mounting n.
313	Technical	motor tespit ayakları	motor support n.
314	Technical	motor tespit kulağı	engine mounting lug n.
315	Technical	motor tespit bloku	skid n.
316	Technical	net durum değişkeninin en düşük tespit edilebilir değeri	minimum detecteable value of the net state variable n.
317	Technical	ön tespit tertibatı	front locking device n.
318	Technical	pencere tutamağı tespit tırnağı	locking device n.
319	Technical	radyatör tespit cıvatası	radiator hold-down bolt n.
320	Technical	sızıntı tespit cihazı	leak detector n.
321	Technical	sızıntı tespit sistemi	leak detection system n.
322	Technical	silindirik tespit delikli uç	insert with cylindrical fixing hole n.
323	Technical	spektrometrik tespit	spectrometric detection n.
324	Technical	su tespit birimi	water detection unit n.
325	Technical	tespit parçası	cramp iron n.
326	Technical	tespit parçası	shoulder n.
327	Technical	tespit delikleri	fixing holes n.
328	Technical	tespit sınırı	limit of detection n.
329	Technical	tespit yeteneği	capability of detection n.
330	Technical	tespit elemanları	retaining elements n.
331	Technical	tespit civatası	connecting bolt n.
332	Technical	tespit cıvatası	stay bolt n.
333	Technical	tespit dayanağı	stop bracket n.
334	Technical	tespit rondelası	retaining washer n.
335	Technical	tespit tırnağı	claw n.
336	Technical	tespit yayı	retaining spring n.
337	Technical	tespit çemberi	lock ring n.
338	Technical	tespit vidası	lock screw n.
339	Technical	tespit vidası	stop screw n.
340	Technical	tespit kovanı	retaining bush n.
341	Technical	tespit plakası	fixation plate n.
342	Technical	tespit pimi	retaining pin n.
343	Technical	tespit etme	fixation n.
344	Technical	tespit maddesi	fixative n.
345	Technical	tespit pimleri	dowels n.
346	Technical	tespit segmanı	lock ring n.
347	Technical	tespit vidası	anchor screw n.
348	Technical	tespit pimli kılavuz yatağı	hand brake guide rack n.
349	Technical	tespit plakası	joint plate n.
350	Technical	tespit segmanı	retainer ring n.
351	Technical	tespit pimi	dowel n.
352	Technical	tespit bileziği yuvası	retaining ring seat n.
353	Technical	tespit segmanı	snap ring n.
354	Technical	tespit noktası	anchor n.
355	Technical	tespit parçası	stop n.
356	Technical	tespit pimi	anchor pim n.
357	Technical	tespit segmanı	retaining ring n.
358	Technical	tespit pini	guy pin n.
359	Technical	tespit malzemesi	fastener n.
360	Technical	tespit rondelası	stop washer n.
361	Technical	tespit pimi	hand brake locating pin n.
362	Technical	tespit zinciri	anchor chain n.
363	Technical	tespit çubuğu	stay rod n.
364	Technical	tespit kancası	retaining catch n.
365	Technical	tespit kolu	locking lever n.
366	Technical	tespit mandalı	catch n.
367	Technical	tespit traversi	removable cross-piece n.
368	Technical	tespit halkası	hinge collar n.
369	Technical	tespit yayı	locking spring n.
370	Technical	tespit cıvatası	anchor chain n.
371	Technical	tespit çubuğu	anchor rod n.
372	Technical	tespit etme	fastening n.
373	Technical	tespit kitlesi	anchoring block n.
374	Technical	tespit vidası	spacer screw n.
375	Technical	tespit halkası	stop ring n.
376	Technical	tespit flanşı	connecting flange n.
377	Technical	tespit cıvatası	lock screw n.
378	Technical	tespit burcu	connection collar n.
379	Technical	tespit mandalı	pawl n.
380	Technical	tespit manşonu	stop sleeve n.
381	Technical	tespit levhası	stay plate n.
382	Technical	tespit tertibatı	locating device n.
383	Technical	tespit takozu	fixing block n.
384	Technical	tespit levhası	lock plate n.
385	Technical	tespit malzemesi	fastening n.
386	Technical	tespit banyosu	fixing bath n.
387	Technical	tespit çemberi	retaining ring n.
388	Technical	tespit civatası	tie bolt n.
389	Technical	tespit etme	retaining n.
390	Technical	tespit pimi	lock pin n.
391	Technical	tespit pimleri	dowel pins n.
392	Technical	tespit deliği olmayan (mekanik sıkmalı) uç	insert without fixing hole n.
393	Technical	tespit sınırı altı	below detection limit n.
394	Technical	tespit pimi	anchor pin n.
395	Technical	tespit segmanı	carabiner n.
396	Technical	tespit pini	lock pin n.
397	Technical	tespit sacı	fixing plate n.
398	Technical	toksik gazların tespit ve ölçümü	detection and measurement of toxic gases n.
399	Technical	tespit pini	anchor pin n.
400	Technical	tespit deliği	fixing hole n.
401	Technical	tespit vidası	setscrew n.
402	Technical	tespit cıvatası	mounting screw n.
403	Technical	tespit mandalı	dog n.
404	Technical	tespit banyosu	fixing agent n.
405	Technical	tespit plakası	lock plate n.
406	Technical	tespit bandı	fastening band n.
407	Technical	tespit flanşı	attach flange n.
408	Technical	tespit mandalı	stop lug n.
409	Technical	tespit pimi	stop pin n.
410	Technical	tespit segmanı	karabiner n.
411	Technical	tespit köprüsü	strap n.
412	Technical	tespit cıvatası	spacer screw n.
413	Technical	tespit bileziği	retaining ring n.
414	Technical	tespit köşebendi	mounting nut n.
415	Technical	tespit vidası	clamping screw n.
416	Technical	tespit elemanı	stop member n.
417	Technical	tespit maddesi	fixing agent n.
418	Technical	tespit makinesi	fixation machine n.
419	Technical	tespit civatası	lock screw n.
420	Technical	tespit parçası	collet n.
421	Technical	tespit kancası	hook bolt n.
422	Technical	tespit cıvatası	fixing bolt n.
423	Technical	tespit pini	retainer n.
424	Technical	tespit edici	holder n.
425	Technical	tespit pini	locating dowel n.
426	Technical	tespit vidası	fastening screw n.
427	Technical	tespit cıvatası	tie bolt n.
428	Technical	tespit plakası	stop plate n.
429	Technical	tespit bileziği	retainer ring n.
430	Technical	tespit halkası	retainer ring n.
431	Technical	tespit cıvatası	anchor bolt n.
432	Technical	tespit çivisi	guy pin n.
433	Technical	ultrasonik hata tespit cihazı	ultrasonic flaw detection equipment n.
434	Technical	üç tespit deliği olan üçgen üst plaka	triangular top plate with three fixing holes n.
435	Technical	yatak tespit vidası	bearing fixing screw n.
436	Technical	yağ keçesi tespit segmanı	seal retainer n.
437	Technical	yaylı kilit dili tespit düğmesi	latchkey n.
438	Technical	yüzey kusurlarının manyetik metotla tespit edilmesi	detection of surface imperfections by magnetic method n.
439	Technical	tespit vidası	anchor n.
440	Technical	yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalı	araeometry n.
441	Technical	yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalı	areometry n.
442	Technical	patlayıcı tespit sistemi	eds n.
443	Technical	yıldızları gözlemleyerek bulunulan boylamı tespit etmede kullanılan bir araç	megameter n.
444	Technical	çok küçük cisimlerin sıcaklık ve yayıcılığını tespit etmek için kullanılan bir cihaz	micropyrometer n.
445	Technical	sıcaklık veya ışık gibi spesifik bir değişkene dair bilgi tespit etmeye yarayan minyatür bir elektronik cihaz	microsensor n.
446	Technical	madenlerde veya evlerdeki gaz sızıntısını tespit eden bir aygıt	gasoscope n.
447	Technical	açı ölçerek mesafe ve uzunlukları tespit etmeye yarayan portatif bir araç	geometric square n.
448	Technical	tespit vidası	hold-down screw n.
449	Technical	tespit cıvatası	hold-down bolt n.
450	Technical	alet alt tespit vidası	hold-down screw n.
451	Technical	elektrikli cihazlarla teçhiz edilmiş olup evdeki televizyonların osilatörlerini algılayabilen ve televizyon lisansı olmayan evlerin alıcılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesinde kullanılan araç	detector van [uk] n.
452	Technical	teleskop ve prizmadan oluşup güneş'in öğlen çemberi ile kesişme zamanını tespit etmede kullanılan bir cihaz	dipleidoscope n.
453	Technical	optik sistemlerin deniz tabanındaki mayın veya mayın benzeri objeleri tespit edip sınıflandırmada kullanılması	optical minehunting n.
454	Technical	(kimyasal analizlerde ve tıbbi tanılarda) standart renklerle kıyaslayarak renkleri tespit eden araç	comparator n.
455	Technical	gelen radyo sinyallerinin açısal yönlerini tespit etmek için kullanılan cihaz ve anten	goniometer n.
456	Technical	manyetik tespit cihazı	doodlebug n.
457	Technical	elektroskoptaki hafif yük artışını tespit eden alet	doubler n.
458	Technical	pusula hatasını tespit eden alet	pilot n.
459	Technical	iyonlaştırıcı parçacık geçişini tespit eden alet	counter n.
460	Technical	gayger sayacı ile tespit edilebilen parçacık	geiger n.
461	Technical	demir tespit cihazı	sideroscope n.
462	Technical	(çözeltide yer alan iyon hareketlerine bağlı işleyen) elektronik bir tespit cihazı	solion n.
463	Technical	çözelti iyonlarının hareketine bağlı olarak çalışan elektronik tespit ve yükseltme cihazı	solion n.
464	Technical	bir ucu tespit edilmiş bir çubuğun diğer ucunun aşağı yukarı hareketi gibi hareket etmek	vibrate v.
465	Technical	tespit etmek	immobilize v.
466	Technical	tespit etmek	anchor v.
467	Technical	tespit etmek	fix v.
468	Technical	tespit etmek	locate v.
469	Technical	tespit etmek	hold down v.
470	Technical	tespit etmek	immobilise v.
471	Technical	tespit etmek	locate v.
472	Technical	dübele tespit edilmiş	doweled adj.
473	Technical	dübele tespit edilmiş	dowelled adj.
474	Technical	jeodezi ile tespit edilen	geodetic adj.
475	Technical	kama ile tespit edilmiş	keyed adj.
476	Technical	yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalıyla ilgili	araeometric adj.
477	Technical	yoğunluk ölçer vasıtasıyla sıvıların özgül ağırlığını tespit eden bilim dalıyla ilgili	araeometrical adj.
Computer
478	Computer	saldırı tespit sistemi	intrusion detection system n.
479	Computer	bilgisayar virüslerini tespit edip durdurmak için tasarlanmış yazılım programı	vaccine n.
480	Computer	siber kimlik avcılarını tespit için tuzak olarak kullanılan internet sitesi veya gizli kod	honeypot n.
481	Computer	bellek yuvasındaki bir veriyi başarılı bir şekilde tespit etme	hit n.
482	Computer	hata tespit eden bilgisayardan alınan mesaj çıktısı	diagnostic n.
483	Computer	gönderilen verilerin gönderim hızını veya gönderilen bilgisayarın aktifliğini tespit etmek için bir echo request paketi göndermek	ping v.
484	Computer	(donanım parçasının) yerini test veya tespit etmek	sense v.
Telecom
485	Telecom	elektriksel arıza tespit cihazı	electrical diagnostic instrument n.
486	Telecom	hata tespit kodu	error-detecting code n.
487	Telecom	hata tespit ve işleme	error detection and handling n.
488	Telecom	modeme başarıyla bağlanabilen numaraları tespit eden program-otomotaik numara çeviricisi	war dialer n.
489	Telecom	rasgele erken tespit	random early detection n.
Electric
490	Electric	elektrik dalgalarını tespit eden cihaz	cymoscope n.
Mechanic
491	Mechanic	altlık tespit vidası	anvil clamp screw n.
492	Mechanic	tespit yeri	joint n.
493	Mechanic	tespit bileziği	retaining ring n.
494	Mechanic	tespit vidası	set screw n.
495	Mechanic	vidalı takım tespit sistemi	screw clamp n.
Radio
496	Radio	radyo ve televizyon sinyalini kısa süreliğine tespit edilemez hale getirmek	blank v.
497	Radio	(sinyalin) varlığını tespit etmek	detect v.
Textile
498	Textile	otomatik termo tespit levhası cihazı	automatic thermo detection plate device n.
499	Textile	otomatik termo tespit döner tambur cihazı	automatic thermo detection rotating drum device n.
500	Textile	tespit maddesi	fixative n.