vazgeçmek

Significados de "vazgeçmek" en diccionario inglés turco : 164 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	vazgeçmek	renounce v.
Of course the assent does not mean renouncing Parliament's positions. Elbette onay Parlamento'nun tutumlarından vazgeçmek anlamına gelmiyor. More Sentences
2	Common Usage	vazgeçmek	surrender v.
Denying that such shifts take place is tantamount to surrendering social protection. Bu tür değişimlerin gerçekleştiğini inkar etmek, sosyal korumadan vazgeçmekle eşdeğerdir. More Sentences
3	Common Usage	vazgeçmek	give up v.
If today we give up any coordination of economic policies, what will be left of our ability to use the euro? Bugün ekonomi politikalarının koordinasyonundan vazgeçersek, Euro'yu kullanma kabiliyetimizden geriye ne kalır ki? More Sentences
4	Common Usage	vazgeçmek	abandon v.
People can abandon their political ideas. İnsanlar siyasi fikirlerinden vazgeçebilirler. More Sentences
General
5	General	vazgeçmek	desist from v.
They represent an attempt at making a new start and desisting from the disputes of the past. Bunlar yeni bir başlangıç yapma ve geçmişin anlaşmazlıklarından vazgeçme girişimini temsil etmektedir. More Sentences
6	General	vazgeçmek	back out of v.
You can't back out of your responsibilities. Sorumluluklarından vazgeçemezsin. More Sentences
7	General	vazgeçmek	drop v.
Our opinion was thus dropped at the time. Bu nedenle o zamanki görüşümüzden vazgeçtik. More Sentences
8	General	vazgeçmek	back down v.
Tom didn't want to back down. Tom vazgeçmek istemedi. More Sentences
9	General	vazgeçmek	resign v.
They will never resign to returning to a state which they have not recognised at all for eight years. Sekiz yıldır hiç tanımadıkları bir devlete geri dönmekten asla vazgeçmeyeceklerdir. More Sentences
10	General	vazgeçmek	cede v.
We must not cede on this point. Bu noktadan vazgeçmemeliyiz. More Sentences
11	General	vazgeçmek	deter v.
It is a prospect that runs the risk of discouraging and deterring people from using the net and e-commerce. İnsanları internet ve e-ticaret kullanımından caydırma ve vazgeçirme riski taşıyan bir ihtimaldir. More Sentences
12	General	vazgeçmek	back off v.
We need to back off. Vazgeçmemiz gerekiyor. More Sentences
13	General	vazgeçmek	back out v.
Tom backed out at the last moment. Tom son anda vazgeçti. More Sentences
14	General	vazgeçmek	cease v.
The paradoxes of this Parliament never cease to amaze us. Bu Parlamento'nun paradoksları bizi şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor. More Sentences
15	General	vazgeçmek	give up v.
It offers clemency to those who give up armed, separatist resistance by 1 September of this year. Bu yılın 1 Eylül'üne kadar silahlı ve ayrılıkçı direnişten vazgeçenlere af önermektedir. More Sentences
16	General	vazgeçmek	forgo v.
Since work is running late, I shall forgo all the oral explanations of vote I was going to deliver today. İş geç saatlere kadar sürdüğü için, bugün yapacağım tüm sözlü oy açıklamalarından vazgeçiyorum. More Sentences
17	General	vazgeçmek	forego v.
The position on my side is clear and, as it is already late, I shall forego the two minutes' speaking time. Benim tarafımın tutumu da nettir ve saat geç olduğu için iki dakikalık konuşma süresinden vazgeçiyorum. More Sentences
18	General	vazgeçmek	opt out of v.
It is regrettable that the UK is opting out of this measure. Birleşik Krallık'ın bu tedbirden vazgeçmesi üzüntü vericidir. More Sentences
19	General	vazgeçmek	go without v.
We must go without luxuries. Lüksten vazgeçmeliyiz. More Sentences
20	General	vazgeçmek	relinquish v.
We must not relinquish their freedom simply for the benefit of a new empire. Sırf yeni bir imparatorluk uğruna onların özgürlüklerinden vazgeçmemeliyiz. More Sentences
21	General	vazgeçmek	cry off v.
He cried off at the last moment. Son anda vazgeçti. More Sentences
22	General	vazgeçmek	dispense with v.
I can dispense with a description of the dire economic situation in Kosova, well known as it is. Kosova'daki vahim ekonomik durumu anlatmaktan vazgeçebilirim, ki bu durum çok iyi bilinmektedir. More Sentences
23	General	vazgeçmek	opt out v.
Of course, any installation opting out must be required to take equivalent action to reduce emissions. Tabii ki, vazgeçen herhangi bir tesisin salımları azaltmak için eşdeğer önlemler alması gerekmektedir. More Sentences
24	General	vazgeçmek	forsake v.
How easily we forsake one another! Ne kadar kolay vazgeçiyoruz birbirimizden! More Sentences
25	General	vazgeçmek	abandon v.
We would therefore ask for aid to be abandoned in those cases. Dolayısıyla bu durumlarda yardımdan vazgeçilmesini isteyeceğiz. More Sentences
26	General	vazgeçmek	desist v.
The four articles are very clear in calling on you to desist. Bu dört madde sizi vazgeçmeye çağırırken çok nettir. More Sentences
27	General	vazgeçmek	quit v.
Let's quit talking about this. Bu konuda konuşmaktan vazgeçelim. More Sentences
28	General	vazgeçmek	cancel v.
I had a hard time trying to persuade him to cancel the trip. Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım. More Sentences
Phrasals
29	Phrasals	vazgeçmek	give up on v.
I support enlargement and strengthening, and I am against agreeing to give up on strengthening. Genişleme ve güçlenmeyi destekliyorum ve güçlenmeden vazgeçmeyi kabul etmeye karşıyım. More Sentences
Colloquial
30	Colloquial	vazgeçmek	be through v.
I know that Tom is through doing that. Tom'un bunu yapmaktan vazgeçtiğini biliyorum. More Sentences
Law
31	Law	vazgeçmek	relinquish v.
We must not relinquish their freedom simply for the benefit of a new empire. Sırf yeni bir imparatorluğun çıkarı için onların özgürlüklerinden vazgeçmemeliyiz. More Sentences
32	Law	vazgeçmek	renounce v.
We should renounce those Member States which obstruct the work of the Committee on Petitions. Dilekçeler Komitesi'nin çalışmalarını engelleyen Üye Devletlerden vazgeçmeliyiz. More Sentences
33	Law	vazgeçmek	desist v.
It should desist now, and this assembly should reject this directive. Artık bundan vazgeçmeli ve bu meclis bu yönergeyi reddetmelidir. More Sentences
34	Law	vazgeçmek	renounce v.
It is alleged that local authorities have tried to force highlanders to renounce their deeply held beliefs. Yerel yetkililerin dağlıları derin inançlarından vazgeçmeye zorladıkları iddia edilmektedir. More Sentences
Technical
35	Technical	vazgeçmek	quit v.
Please quit bothering me. Lütfen beni rahatsız etmekten vazgeç. More Sentences
36	Technical	vazgeçmek	abandon v.
Three rounds of negotiations resulted in the Maoists abandoning their demand for the abolition of the monarchy. Üç tur süren müzakereler Maoistlerin monarşinin kaldırılması talebinden vazgeçmeleriyle sonuçlandı. More Sentences
Common Usage
37	Common Usage	vazgeçmek	waive v.
General
38	General	vazgeçmek	recede v.
39	General	vazgeçmek	retract v.
40	General	vazgeçmek	unlearn v.
41	General	vazgeçmek	throw over v.
42	General	vazgeçmek	turn around v.
43	General	vazgeçmek	declare off v.
44	General	vazgeçmek	forbear v.
45	General	vazgeçmek	give over v.
46	General	vazgeçmek	kick v.
47	General	vazgeçmek	beat a retreat v.
48	General	vazgeçmek	waive v.
49	General	vazgeçmek	scuttle v.
50	General	vazgeçmek	turn away v.
51	General	vazgeçmek	swerve v.
52	General	vazgeçmek	jack in v.
53	General	vazgeçmek	disclaim v.
54	General	vazgeçmek	leave off v.
55	General	vazgeçmek	change one's mind v.
56	General	vazgeçmek	backtrack v.
57	General	vazgeçmek	abdicate v.
58	General	vazgeçmek	recant v.
59	General	vazgeçmek	lay aside v.
60	General	vazgeçmek	be off v.
61	General	vazgeçmek	cut loose v.
62	General	vazgeçmek	stow v.
63	General	vazgeçmek	forsook v.
64	General	vazgeçmek	leave v.
65	General	vazgeçmek	wangle v.
66	General	vazgeçmek	let slide v.
67	General	vazgeçmek	back down from v.
68	General	vazgeçmek	back v.
69	General	vazgeçmek	drop the reins v.
70	General	vazgeçmek	turn about v.
71	General	vazgeçmek	abnegate v.
72	General	vazgeçmek	discontinue v.
73	General	vazgeçmek	throw off v.
74	General	vazgeçmek	do without v.
75	General	vazgeçmek	abjure v.
76	General	vazgeçmek	sink v.
77	General	vazgeçmek	back track v.
78	General	vazgeçmek	turn up v.
79	General	vazgeçmek	put away v.
80	General	vazgeçmek	throw up v.
81	General	vazgeçmek	remit v.
82	General	vazgeçmek	dispense v.
83	General	vazgeçmek	drop out v.
84	General	vazgeçmek	chuck v.
85	General	vazgeçmek	release v.
86	General	vazgeçmek	lay off v.
87	General	vazgeçmek	render v.
88	General	vazgeçmek	wuss out v.
89	General	vazgeçmek	abrenounce v.
90	General	vazgeçmek	absist v.
91	General	vazgeçmek	refuse [obsolete] v.
92	General	vazgeçmek	relent [obsolete] v.
93	General	vazgeçmek	turn the back on one v.
94	General	vazgeçmek	let [obsolete] v.
95	General	vazgeçmek	quat [scotland] v.
96	General	vazgeçmek	hain v.
97	General	vazgeçmek	weyve [obsolete] v.
98	General	vazgeçmek	renegue v.
99	General	vazgeçmek	revoke v.
100	General	vazgeçmek	yield v.
101	General	vazgeçmek	depart [obsolete] v.
102	General	vazgeçmek	depose [obsolete] v.
103	General	vazgeçmek	destitute [obsolete] v.
104	General	vazgeçmek	overgive v.
105	General	vazgeçmek	overslaugh v.
106	General	vazgeçmek	devow [obsolete] v.
107	General	vazgeçmek	crab [rare] v.
108	General	vazgeçmek	curl up v.
109	General	vazgeçmek	disclame [obsolete] v.
110	General	vazgeçmek	flummox v.
111	General	vazgeçmek	fold up v.
112	General	vazgeçmek	forelet [dialect] [uk] v.
113	General	vazgeçmek	part [dialect] [uk] v.
114	General	vazgeçmek	seposit v.
115	General	vazgeçmek	supersede [obsolete] v.
116	General	vazgeçmek	surcease v.
Phrasals
117	Phrasals	vazgeçmek	throw overboard v.
118	Phrasals	vazgeçmek	fall from v.
119	Phrasals	vazgeçmek	set by [obsolete] v.
120	Phrasals	vazgeçmek	knock off v.
121	Phrasals	vazgeçmek	pass off v.
122	Phrasals	vazgeçmek	fall back v.
123	Phrasals	vazgeçmek	have done v.
124	Phrasals	vazgeçmek	give back v.
125	Phrasals	vazgeçmek	go back on v.
126	Phrasals	vazgeçmek	lay down v.
127	Phrasals	vazgeçmek	lay by v.
128	Phrasals	vazgeçmek	bargain away v.
129	Phrasals	vazgeçmek	chuck it in v.
130	Phrasals	vazgeçmek	throw away v.
131	Phrasals	vazgeçmek	back off
Colloquial
132	Colloquial	vazgeçmek	be past v.
133	Colloquial	vazgeçmek	pack up v.
Idioms
134	Idioms	vazgeçmek	cross the cudgels v.
135	Idioms	vazgeçmek	pack it in v.
136	Idioms	vazgeçmek	change one's mind v.
137	Idioms	vazgeçmek	cut bait v.
138	Idioms	vazgeçmek	haul in (one's) horns v.
139	Idioms	vazgeçmek	lay down and die v.
140	Idioms	vazgeçmek	lie down and die v.
141	Idioms	vazgeçmek	give up the ghost v.
142	Idioms	vazgeçmek	give up the ghost v.
143	Idioms	vazgeçmek	turn up (one's) toes v.
144	Idioms	vazgeçmek	bid adieu v.
145	Idioms	vazgeçmek	call it quits v.
146	Idioms	vazgeçmek	change your mind v.
147	Idioms	vazgeçmek	cut adrift v.
148	Idioms	vazgeçmek	throw your hand in v.
149	Idioms	vazgeçmek	toss in the towel v.
150	Idioms	vazgeçmek	turn (one's) toes up v.
151	Idioms	vazgeçmek	turn up toes v.
Law
152	Law	vazgeçmek	waive v.
153	Law	vazgeçmek	abdicate v.
154	Law	vazgeçmek	abalienate v.
155	Law	vazgeçmek	remise v.
156	Law	vazgeçmek	dispense v.
Technical
157	Technical	vazgeçmek	escape v.
Computer
158	Computer	vazgeçmek	cancel v.
Archaic
159	Archaic	vazgeçmek	deposit v.
160	Archaic	vazgeçmek	divest v.
161	Archaic	vazgeçmek	stint v.
Slang
162	Slang	vazgeçmek	cheese v.
163	Slang	vazgeçmek	crap out v.
164	Slang	vazgeçmek	fink out v.

Significados de "vazgeçmek" con otros términos en diccionario inglés turco: 220 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	korkup vazgeçmek	chicken out v.
I can't believe you chickened out. Korkup vazgeçtiğine inanamıyorum. More Sentences
2	General	gelmekten vazgeçmek	stop coming v.
We have to make their lives difficult in our ports so that they stop coming. Limanlarımızda hayatlarını zorlaştırmalıyız ki gelmekten vazgeçsinler. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek	part with (someone or something) v.
You must not part with the ring. Yüzükten vazgeçmemelisin. More Sentences
Idioms
4	Idioms	fikirden vazgeçmek	drop the idea v.
The girl had to drop the idea of becoming a singer. Kız şarkıcı olma fikrinden vazgeçmek zorunda kaldı. More Sentences
General
5	General	işgalden hızla vazgeçmek	scuttle n.
6	General	vazgeçmek (bir imtiyazdan)	renounce v.
7	General	takipten vazgeçmek	compound v.
8	General	bir şeyden vazgeçmek	let something go by the board v.
9	General	davadan vazgeçmek	give up a claim v.
10	General	savaşmaktan vazgeçmek	lay down one's arms v.
11	General	büyüyüp vazgeçmek (kötü bir şeyden)	grow out of v.
12	General	yemin ederek vazgeçmek	abjure v.
13	General	olgunlaşıp vazgeçmek (kötü bir şeyden)	grow out of v.
14	General	bir süre için inanç ve prensiplerinden vazgeçmek	lapse v.
15	General	yeminle vazgeçmek	abjure v.
16	General	bir şeyi yapmaktan vazgeçmek	think better of v.
17	General	savunulan iddadan vazgeçmek	back down v.
18	General	hayal kurmaktan vazgeçmek	come down to earth v.
19	General	evlenmekten vazgeçmek	jilt v.
20	General	vazgeçmek (bir iddiadan)	renounce v.
21	General	dayanamayarak karşı gelmekten vazgeçmek	succumb v.
22	General	şimdilik vazgeçmek	shelve v.
23	General	bir şeyden vazgeçmek	desist from v.
24	General	bir iddiadan vazgeçmek	back down v.
25	General	hakkından vazgeçmek veya el çekmek	waive v.
26	General	katılmaktan vazgeçmek	withdraw from v.
27	General	vazgeçmek (ceza vb'nden)	remit v.
28	General	bir şeyden vazgeçmek	dispense with v.
29	General	bir şeye katılmaktan vazgeçmek	withdraw from v.
30	General	uçmaktan vazgeçmek	decide to not fly v.
31	General	uçmaktan vazgeçmek	cancel the flight v.
32	General	(hakkından) vazgeçmek	abdicate v.
33	General	bir önceki tahminden vazgeçmek	unpredict v.
34	General	bir anda bir alışkanlıktan vazgeçmek	go cold turkey v.
35	General	yeminle vazgeçmek	forswear v.
36	General	-den vazgeçmek	dispense with v.
37	General	bir şeyin mantıklı olmadığını düşünerek -den vazgeçmek	think better of v.
38	General	-den vazgeçmek (büyüyünce)	outgrow v.
39	General	-den vazgeçmek	relinquish v.
40	General	endişelenmekten vazgeçmek	get past caring v.
41	General	savunulan iddadan vazgeçmek	stop defending one's opinion in a debate v.
42	General	korkup vazgeçmek	flunk v.
43	General	yüksekten atmaktan vazgeçmek	come round v.
44	General	yüksekten atmaktan vazgeçmek	come around v.
45	General	(yapmaktan) vazgeçmek	ex v.
46	General	bir şeyi yapma fikrinden vazgeçmek	give up the idea of (doing something) v.
47	General	babalık haklarından vazgeçmek	give up one’s paternal rights v.
48	General	iddiadan vazgeçmek	disclaim v.
49	General	mücadeleden vazgeçmek	relent v.
50	General	takip etmekten vazgeçmek	unfollow v.
51	General	(birine/bir şeye olan/karşı) saplantısından vazgeçmek/kurtulmak	drop one's obsession with v.
52	General	endişelenmekten vazgeçmek	stop worrying v.
53	General	verilen karardan vazgeçmek	undecide v.
54	General	ilkelerinden vazgeçmek	lapse v.
55	General	dileğinden vazgeçmek	unwish v.
56	General	tırsıp vazgeçmek	chicken v.
57	General	bir iddiadan vazgeçmek	renege v.
58	General	(başka birinin lehine) terfiden vazgeçmek	overslaugh v.
59	General	(başka birinin lehine) atanma hakkından vazgeçmek	overslaugh v.
60	General	(paradan, zamandan) vazgeçmek	devote v.
61	General	(bir şeyden) zoraki vazgeçmek	disgorge v.
62	General	katılmaktan vazgeçmek	fink v.
Phrasals
63	Phrasals	cezalandırmaktan vazgeçmek	bear with v.
64	Phrasals	biri ya da bir grup karşısında bir şeyden vazgeçmek	concede something to someone or something v.
65	Phrasals	fikrinden vazgeçmek	climb down v.
66	Phrasals	fikrinden vazgeçmek	back down v.
67	Phrasals	iddiadan vazgeçmek	back down v.
68	Phrasals	korkup vazgeçmek	bottle out v.
69	Phrasals	talepten vazgeçmek	back down v.
70	Phrasals	tutmaktan vazgeçmek	let loose of someone or something v.
71	Phrasals	katılmaktan vazgeçmek	drop out v.
72	Phrasals	aniden vazgeçmek	veer away from (someone or something) v.
73	Phrasals	(evlenmekten, nişanlanmaktan) vazgeçmek/caymak	back out (of something) v.
74	Phrasals	birinden/bir şeyden vazgeçmek	kiss someone or something off v.
75	Phrasals	(bir şeyden) vazgeçmek	back out from (something) v.
76	Phrasals	(bir şeyden) vazgeçmek	bomb out on (something) v.
77	Phrasals	saldırmaktan/üstüne gitmekten vazgeçmek	call off v.
78	Phrasals	(birine/bir şeye) karşı koymaktan vazgeçmek	cave in (to someone or something) v.
79	Phrasals	(bir şeyden) vazgeçmek	depart with (something) v.
80	Phrasals	(bir şeyden) vazgeçmek	desist from (something) v.
81	Phrasals	birinden/bir şeyden vazgeçmek	dispense with someone or something v.
82	Phrasals	(bir şeyden) vazgeçmek	dispense with (something) v.
83	Phrasals	(birinin/bir şeyin) üzerine varmaktan vazgeçmek	ease off on (someone or something) v.
84	Phrasals	(birinin) üzerine varmaktan vazgeçmek	ease up (something) v.
85	Phrasals	(bir şeyi yapmaktan) vazgeçmek	get off v.
86	Phrasals	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek	give up (on someone or something) v.
87	Phrasals	birinden/bir şeyden vazgeçmek	hand someone or something over (to someone or something) v.
88	Phrasals	(birinden) vazgeçmek	quit on (one) v.
89	Phrasals	-den vazgeçmek	relinquish over v.
90	Phrasals	yüzünden vazgeçmek	renounce for v.
91	Phrasals	(bir şey) için/uğruna vazgeçmek	renounce for (something) v.
92	Phrasals	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek	sacrifice (someone or something) for (someone or something else) v.
93	Phrasals	(birinden/bir şeyden başka biri/bir şey) için vazgeçmek	sacrifice (someone or something) to (someone or something else) v.
94	Phrasals	için vazgeçmek	sacrifice to v.
95	Phrasals	(bir şeyi elde ettikten sonra) çekilmek/vazgeçmek	stop at (something) v.
96	Phrasals	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek/çark etmek	turn away from (someone or something) v.
97	Phrasals	(bir şeyden) yavaş yavaş vazgeçmek	wean (away) from (something) v.
98	Phrasals	(bir şeyden) yavaş yavaş vazgeçmek	wean off (of) (something) v.
99	Phrasals	son dakika vazgeçmek	poop out v.
Proverb
100	Proverb	kötü alışkanlıklardan vazgeçmek zordur	bad habits die hard
Colloquial
101	Colloquial	(artık) üzerine varmamak/varmaktan vazgeçmek	ease off on someone v.
102	Colloquial	uğraşmaktan vazgeçmek	pack up and leave v.
103	Colloquial	(bir şeyden) vazgeçmek	be past (something) v.
104	Colloquial	fırsatını bulduğunda vazgeçmek	get while the getting is good v.
105	Colloquial	fırsatını bulduğunda vazgeçmek	get while the gettin's good v.
106	Colloquial	fırsatını bulduğunda vazgeçmek	get while the getting's good v.
107	Colloquial	fırsatını bulduğunda vazgeçmek	get while the goin's good v.
108	Colloquial	fırsatını bulduğunda vazgeçmek	get while the going is good v.
109	Colloquial	vazgeçmek üzere	hacked adj.
110	Colloquial	eski rutinlerden/geleneklerden vazgeçmek zordur	old traditions die hard expr.
Idioms
111	Idioms	birini eleştirmekten vazgeçmek	get off (someone's) case v.
112	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	cast caution to the wind v.
113	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	fling caution to the wind v.
114	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give the sack to v.
115	Idioms	talebinden vazgeçmek	pull in one's horns v.
116	Idioms	kısa vadeli kazançlar için önemli hak ve değerlerden vazgeçmek	sell (one's) birthright for a mess of pottage v.
117	Idioms	kısa vadeli kazançlar için önemli hak ve değerlerden vazgeçmek	sell (one's) birthright for a bowl of soup v.
118	Idioms	uyum sağlamak adına inançlarından ya da ilkelerinden vazgeçmek	bow down in the house of rimmon v.
119	Idioms	kısa vadeli kazançlar için önemli hak ve değerlerden vazgeçmek	sell (one's) birthright for a bowl of soup v.
120	Idioms	erteleme vs. huyundan vazgeçmek	break the cycle v.
121	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give (one) the air v.
122	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give someone the air v.
123	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give someone the brush off v.
124	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give someone the gate v.
125	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give someone the old heave-ho v.
126	Idioms	kavga etmekten/savaşmaktan vazgeçmek	bury the hatchet v.
127	Idioms	artık kafa yormaktan vazgeçmek	be beyond caring v.
128	Idioms	mücadeleden vazgeçmek	give up the cause v.
129	Idioms	duruşundan vazgeçmek	give up the cause v.
130	Idioms	(bir şeyden) yaşlanıp/olgunlaşıp vazgeçmek	age out (of something) v.
131	Idioms	bir şeye karşı koymaktan vazgeçmek	cave in to something v.
132	Idioms	hayal kurmaktan vazgeçmek	come in out of the rain v.
133	Idioms	ilkelerinden vazgeçmek	shatter one's faith v.
134	Idioms	söylediği ya da yaptığı şeyden aniden vazgeçmek	catch oneself v.
135	Idioms	son anda evlenmekten vazgeçmek	leave at the altar v.
136	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	throw caution to the winds v.
137	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	throw caution to the wind v.
138	Idioms	(artık) üzerine gitmemek/üzerine varmaktan vazgeçmek	ease off on someone v.
139	Idioms	(almaktan vb) vazgeçmek	keep one's hands off v.
140	Idioms	emekli olmaktan vazgeçmek	do a melba [australia] v.
141	Idioms	evlenmekten vazgeçmek	give a basket v.
142	Idioms	fırsat varken bırakmak/vazgeçmek	quit while the going is good v.
143	Idioms	hala şans varken bırakmak/vazgeçmek	quit while the going is good v.
144	Idioms	yol yakınken geri dönmek/vazgeçmek	quit while the going is good v.
145	Idioms	işler daha da zorlaşmadan bırakmak/vazgeçmek	quit while the going is good v.
146	Idioms	çok kötü sonuçlar yaşamadan vazgeçmek	quit while the going is good v.
147	Idioms	durum iyice kötüye gitmeden bırakmak/vazgeçmek	quit while the going is good v.
148	Idioms	kavga etmekten/savaşmaktan vazgeçmek	hang up (one's) hatchet v.
149	Idioms	seçime/yarışa katılmaktan vazgeçmek	bow out of the running v.
150	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	put a stopper on (something) v.
151	Idioms	'-den vazgeçmek	put a stopper on v.
152	Idioms	'-den vazgeçmek	put the stopper on v.
153	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	put the stopper on (something) v.
154	Idioms	hızlı/kısa süreli kazanç için prensiplerinden vazgeçmek	sell oneself v.
155	Idioms	şiddetten/savaşmaktan vazgeçmek	beat swords into plowshares v.
156	Idioms	hemen vazgeçmek	send the helve after the hatchet v.
157	Idioms	(bir şeyden) ayrılmak/vazgeçmek	bid (something) adieu v.
158	Idioms	-den vazgeçmek	bid adieu to v.
159	Idioms	bir alışkanlıktan/huydan/bağımlılıktan vazgeçmek	break a habit v.
160	Idioms	saldırmaktan/üstüne gitmekten vazgeçmek	call off your dogs v.
161	Idioms	kötülemekten vazgeçmek	call off one's dogs v.
162	Idioms	kızmaktan vazgeçmek	call off one's dogs v.
163	Idioms	saldırmaktan/üstüne gitmekten vazgeçmek	call off one's dogs v.
164	Idioms	saldırmaktan/üstüne gitmekten vazgeçmek	call the dogs off v.
165	Idioms	korkutmaktan vazgeçmek	call the dogs off v.
166	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	toss caution to the wind v.
167	Idioms	tedbirli davranmaktan vazgeçmek	toss caution to the winds v.
168	Idioms	sevdiği bir şeyden vazgeçmek	kill (one's) darlings v.
169	Idioms	talebinden vazgeçmek	draw in horns and pull in horns v.
170	Idioms	talebinden vazgeçmek	draw in your horns v.
171	Idioms	talebinden vazgeçmek	pull in your horns v.
172	Idioms	birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek	drop someone or something like a hot potato v.
173	Idioms	birinden/bir şeyden hemen vazgeçmek	drop someone/something like a hot potato v.
174	Idioms	(birini) değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmek	give (one) up as a bad job v.
175	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	give (something) up for dead v.
176	Idioms	birinden/bir şeyden vazgeçmek	give somebody/something up as a bad job v.
177	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	give up (something) as a bad job v.
178	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	give up on (something) v.
179	Idioms	(almaktan) vazgeçmek	keep hands off v.
180	Idioms	savaşmaktan vazgeçmek	lay down your arms v.
181	Idioms	son anda evlenmekten vazgeçmek	leave (one) at the altar v.
182	Idioms	(bir şeyden) vazgeçmek	ˌlet go (of something) v.
183	Idioms	(bir şeyden) hiç uğruna vazgeçmek	sell (something) for a mess of pottage v.
184	Idioms	bir şeyi tekrar düşünüp yapmamak/vazgeçmek	think better of something v.
185	Idioms	(tekrar) düşününce bir şeyden vazgeçmek	think better of something v.
186	Idioms	bir şeyi tekrar düşünüp yapmamak/vazgeçmek	think better of it/of doing something v.
187	Idioms	(tekrar) düşününce bir şeyi yapmaktan vazgeçmek	think better of it/of doing something v.
188	Idioms	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek	wash (one's) hands of (someone or something) v.
Trade/Economic
189	Trade/Economic	alacaktan vazgeçmek	renounce v.
190	Trade/Economic	bir siparişten vazgeçmek	withdraw an order v.
191	Trade/Economic	hakkından vazgeçmek	waive v.
192	Trade/Economic	siparişten vazgeçmek	withdraw an order v.
Law
193	Law	rüşvet karşılığında kovuşturma yapmaktan vazgeçmek	compound a felony v.
194	Law	bir talep veya dava hakkından vazgeçmek	quitclaim v.
195	Law	bir başkası için hakkından vazgeçmek	abalienate v.
196	Law	davadan vazgeçmek	withdraw lawsuit v.
197	Law	davadan vazgeçmek	withdraw the lawsuit v.
198	Law	davadan vazgeçmek	relinquish v.
199	Law	davadan vazgeçmek	waive a claim v.
200	Law	davadan vazgeçmek	compound v.
201	Law	haktan vazgeçmek	renounce a right v.
202	Law	rehin hakkından vazgeçmek	waive a lien v.
203	Law	şikayetten vazgeçmek	withdraw a complaint v.
204	Law	şikayetten vazgeçmek	withdraw a appeal v.
205	Law	talepten vazgeçmek	abandon a contention v.
206	Law	yeminle vazgeçmek	abjure v.
207	Law	(davadan veya suçlamadan) vazgeçmek	desert [scotland] v.
Politics
208	Politics	hakkından vazgeçmek	disclaim v.
209	Politics	tabii ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek	abandon v.
Social Sciences
210	Social Sciences	mevcut eylem planından vazgeçmek	decommit v.
Military
211	Military	takipten vazgeçmek	drop track v.
212	Military	yerde uçuştan vazgeçmek	ground abort v.
Baseball
213	Baseball	(koşudan veya vuruştan) vazgeçmek	yield v.
Slang
214	Slang	hışımla vazgeçmek	rage quit (internet slang) v.
215	Slang	hışımla vazgeçmek	ragequit (internet slang) v.
216	Slang	korkup vazgeçmek	crap out v.
217	Slang	(bir şeyden) korkup vazgeçmek	chicken out of (something) v.
218	Slang	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek	fink out on (someone or something) v.
219	Slang	(birinden/bir şeyden) vazgeçmek	fink out (on someone/something) v.
220	Slang	(bir şeyden) vazgeçmek	wuss out (of something) v.