Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | walk out v. | yürümek | ||
Tom walked out with Mary. Tom Mary ile yürüdü. More Sentences |
||||
General | walk out v. | bırakmak | ||
Tom and Mary walked out, leaving John alone. Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak çıktılar. More Sentences |
||||
General | walk out v. | çıkmak | ||
He buttoned up his coat before walking out the door. Kapıdan çıkmadan önce ceketinin düğmelerini ilikledi. More Sentences |
||||
General | walk out v. | greve gitmek | ||
When the company refused to increase their wages, they walked out. Şirket onların ücretlerini artırmayı reddedince, greve gittiler. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | walk out v. | bırakıp gitmek | ||
I can't just walk out on Tom. Tom'u öylece bırakıp gidemem. More Sentences |
||||
General | ||||
General | walk out v. | ayrılmak | ||
General | walk out v. | çekip gitmek | ||
General | walk out v. | dolaştırmak | ||
General | walk out v. | grev yapmak | ||
General | walk out v. | çekilmek | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | walk out v. | çalışmayı reddetmek | ||
Phrasals | walk out v. | iş terk etmek | ||
Phrasals | walk out v. | işi bırakmak | ||
Phrasals | walk out v. | ile savaşmak | ||
Phrasals | walk out v. | ile savaşım vermek | ||
Phrasals | walk out v. | ile mücadele etmek | ||
Phrasals | walk out v. | sorumluluklarını bırakmak | ||
Phrasals | walk out v. | sorumluluklarını terk etmek | ||
Phrasals | walk out v. | terk etmek | ||
Idioms | ||||
Idioms | walk out v. | grev yapmak | ||
Idioms | walk out v. | yürüyüş düzenlemek | ||
Idioms | walk out v. | (bir yeri) aniden terk etmek | ||
Idioms | walk out v. | yürüyüşe geçmek |