accident - Turc Anglais Dictionnaire

accident

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "accident" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 22 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
accident n. rastlantı
The discovery of oil was a lucky accident.
Petrolün keşfi şanslı bir rastlantıydı.

More Sentences
accident n. kaza
When will we see a return to cleanliness and the end of this devastating accident?
Ne zaman temizliğe geri dönüldüğünü ve bu yıkıcı kazanın sona erdiğini göreceğiz?

More Sentences
General
accident n. sakatlık
Accidents happen every day in this sport.
Bu sporda sakatlıklar her gün olur.

More Sentences
accident n. tesadüf
I suddenly realized that everything in my life was not an accident.
Aniden hayatımdaki her şeyin bir tesadüf olmadığını fark ettim.

More Sentences
accident n. kaza
I cannot guarantee that with the Single Sky in operation this accident would have been prevented.
Single Sky'ın faaliyette olması halinde bu kazanın önlenebileceğini garanti edemem.

More Sentences
accident n. trafik kazası
Drivers who fall asleep at the wheel often cause serious car accidents.
Direksiyon başında uyuyakalan sürücüler sıklıkla ciddi trafik kazalarına neden oluyor.

More Sentences
Trade/Economic
accident n. kaza
Drugs are not, though, an accident of fate to which one must resign oneself.
Ancak uyuşturucular, kişinin kendini teslim etmesi gereken bir kader kazası değildir.

More Sentences
accident n. rastlantı
This was no accident.
Bu, rastlantı değildi.

More Sentences
Law
accident n. kaza
The Commission acted at an unprecedented speed after the Erika accident.
Komisyon, Erika kazasının ardından benzeri görülmemiş bir hızla harekete geçmiştir.

More Sentences
Technical
accident n. kaza
In future, compensation should be paid from the guarantee fund of the country in which the accident occurred.
Gelecekte tazminat, kazanın meydana geldiği ülkenin garanti fonundan ödenmelidir.

More Sentences
accident n. rastlantı
This is no accident.
Bu bir rastlantı değildir.

More Sentences
accident n. tesadüf
I met him by happy accident.
Onunla mutlu bir tesadüf sonucu tanıştım.

More Sentences
Automotive
accident n. kaza
On 21 November, Parliament made a strong statement on the Prestige accident.
21 Kasım'da Parlamento Prestige kazasıyla ilgili güçlü bir açıklama yaptı.

More Sentences
General
accident n. beklenmedik olay
accident n. arıza
accident n. altına kaçırma/yapma
accident n. kaya oluşumunda veya nehir sisteminde bir yüzey düzensizliği
Technical
accident n. arıza
accident n. ilinek
Computer
accident n. ilinek
Philosophy
accident n. araz
Geology
accident n. engebe

Sens de "accident" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 400 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
by accident adv. kazara
The disease must not be allowed to spread by accident as a result of contaminated feed.
Hastalığın, kontamine yemlerin bir sonucu olarak kazara yayılmasına izin verilmemelidir.

More Sentences
General
railway accident n. demiryolu kazası
A tremendous railway accident has hurried hundreds of passengers into another world.
Muazzam bir demiryolu kazası yüzlerce yolcuyu başka bir dünyaya sürükledi.

More Sentences
fatal accident n. ölümcül kaza
It often results in fatal accidents.
Genellikle ölümcül kazalarla sonuçlanır.

More Sentences
accident insurance n. kaza sigortası
He took out accident insurance.
O, kaza sigortası satın aldı.

More Sentences
accident risk n. kaza riski
Moreover, it is important that the sites with the highest accident risk should be mapped and represented graphically.
Ayrıca en yüksek kaza riskine sahip alanların haritalandırılması ve grafiksel olarak gösterilmesi önemlidir.

More Sentences
road accident n. trafik kazası
Needless to say, every person who becomes a victim of a road accident is one too many.
Trafik kazası kurbanı olan her bir kişinin çok fazla olduğunu söylemeye gerek yok.

More Sentences
accident victim n. kazazede
In such cases, we need clear regulations in favour of the accident victim.
Bu gibi durumlarda kazazede lehine net düzenlemelere ihtiyacımız var.

More Sentences
hit-and-run accident n. arabayla çarpıp kaçma
Tom was killed in a hit-and-run accident.
Tom bir arabayla çarpıp kaçma kazasında öldü.

More Sentences
hunting accident n. av kazası
Tom was killed in a hunting accident.
Tom bir av kazasında öldü.

More Sentences
helicopter accident n. helikopter kazası
Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses.
Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazasında, kurtarma ekipleri şimdiden 500'den fazla ceset kurtarmıştır.

More Sentences
tragic accident n. trajik kaza
The initial reports suggest that as many as 17 people have died in this tragic accident.
İlk raporlar bu trajik kazada 17 kadar kişinin öldüğünü göstermektedir.

More Sentences
have an accident v. kaza geçirmek
When a human being has an accident and the spinal cord is completely severed, it leaves the body innate.
Bir insan kaza geçirdiğinde ve omuriliği tamamen koptuğunda, bedeni doğuştan terk eder.

More Sentences
have an accident v. kaza yapmak
He fell asleep at the wheel and had an accident.
Direksiyon başında uyuyakalıp kaza yaptı.

More Sentences
(accident) to happen v. kaza olmak
Are we waiting for the next accident to happen?
Bir sonraki kazanın olmasını mı bekliyoruz?

More Sentences
(accident) to occur v. kaza meydana gelmek
Too many major accidents have continued to occur since the adoption of the first directive in 1976.
1976 yılında ilk direktifin kabul edilmesinden bu yana çok sayıda büyük kaza meydana gelmeye devam etmiştir.

More Sentences
(accident) to happen v. kaza meydana gelmek
Yet we still persist in allowing accidents to happen in the workplace.
Yine de işyerinde kazaların meydana gelmesine izin vermekte ısrar ediyoruz.

More Sentences
(accident) to occur v. kaza olmak
We don't ever want an accident to occur.
Bir kaza olmasını asla istemiyoruz.

More Sentences
by accident adv. yanlışlıkla
I ate an insect by accident.
Ben yanlışlıkla bir böcek yedim.

More Sentences
by accident adv. rastlantı sonucu
I met her by accident on Third Avenue.
Üçüncü caddede rastlantı sonucu onunla karşılaştım.

More Sentences
by accident adv. şans eseri
I found the book by accident.
Kitabı şans eseri buldum.

More Sentences
by accident adv. kaza eseri
Was it by accident or by design?
Kaza eseri mi oldu yoksa kasıtlı mıydı?

More Sentences
Colloquial
a horrible accident n. korkunç bir kaza
Maybe there'll be a horrible accident nearby the hospital.
Belki hastane yakınlarında korkunç bir kaza olacak.

More Sentences
Idioms
have an accident v. kaza geçirmek
She had an accident at work.
İş yerinde bir kaza geçirdi.

More Sentences
Speaking
no accident expr. tesadüf değil
It is no accident that the Committee on Citizens' Freedoms and Rights has been cautious on this matter.
Vatandaşların Özgürlükleri ve Hakları Komitesi'nin bu konuda temkinli davranması tesadüf değildir.

More Sentences
Trade/Economic
accident at work n. iş kazası
Unfortunately, many pensioners, including young ones, are such because they have had accidents at work.
Ne yazık ki, genç olanlar da dahil olmak üzere birçok emekli, iş kazası geçirdikleri için bu durumdadır.

More Sentences
accident insurance n. kaza sigortası
He took out accident insurance.
Kaza sigortası yaptırdı.

More Sentences
Traffic
car accident n. araba kazası
Tom had a car accident in Boston.
Tom Boston'da bir araba kazası geçirdi.

More Sentences
road accident n. trafik kazası
Needless to say, every person who becomes a victim of a road accident is one too many.
Söylemeye gerek yok ki, trafik kazası kurbanı olan her bir kişi çok fazladır.

More Sentences
Marine
maritime accident n. deniz kazası
Which European region is most vulnerable to maritime accidents?
Hangi Avrupa bölgesi deniz kazalarına karşı en savunmasız bölgedir?

More Sentences
boating accident n. tekne kazası
Tom died in a boating accident.
Tom bir tekne kazasında öldü.

More Sentences
Slang
a happy accident n. güzel bir tesadüf
It was just a happy accident.
Bu sadece güzel bir tesadüftü.

More Sentences
General
liability for building accident n. yapı kazalarında sorumluluk
fatal accident n. öldürücü kaza
occupational accident n. iş kazası
liability for traffic accident n. trafik kazalarında sorumluluk
scene of accident n. olay yeri
accident at sea n. deniz kazası
accident victims n. kazaya uğrayanlar
accident and emergency department n. kaza ve acil servis bölümü
traffic accident investigation n. trafik kazası soruşturması
traffic accident n. trafik kazası
accident law n. kaza hukuku
accident prevention n. kaza önleme
accident response group n. kaza müdahale ekibi
severe accident n. ağır kaza
unexpected accident n. görünmez kaza
industrial accident n. iş kazası
aviation accident n. uçak kazası
chernobyl nuclear accident n. çernobil nükleer kazası
preventive accident n. önlenebilir kaza
scene of the accident n. kaza mahali
scene of the accident n. kaza yeri
accident prevention techniques n. kaza önleme yöntemleri
accident prevention measures n. kaza önleme tedbirleri
accident protection n. kazalardan korunma
accident prevention n. kazaya karşı korunma
death by accident n. kazaen vefat
disability by accident n. kazaen maluliyet
work accident n. iş kazası
marine accident n. deniz kazası
accident risk n. kaza yapma riski
working accident n. iş kazası
accident resulting in material damage n. maddi hasarlı kaza
employment-industrial accident n. iş kazası
occupational-work accident n. iş kazası
motor accident n. araba kazası
department of accident n. kaza sigortaları müdürlüğü
happy accident n. güzel tesadüf
unavoidable accident n. kaçınılmaz kaza
prevention of accident n. kazanın önlenmesi
prevention of accident n. kazanın engellenmesi
scene of the accident n. kaza mahalli
accident scene n. kaza mahalli
accident report n. kaza tutanağı
accident prevention n. kazadan korunma
blind accident n. görünmez kaza
diving accident n. dalış kazası
critical accident n. kritik kaza
a terrible traffic accident n. korkunç bir trafik kazası
challenger accident n. challenger kazası
challenger accident n. challenger uzay mekiği kazası
mine accident n. mayın kazası
auto accident n. araba kazası
auto accident n. trafik kazası
parachute accident n. paraşüt kazası
victim of an accident n. kazazede
site of the accident n. kaza mahalli
site of the accident n. kaza yeri
stuck-inside vehicle accident n. sıkışmalı kaza
stuck-inside vehicle accident n. sıkışmalı araç kazası
stuck-inside vehicle accident n. sıkışmalı trafik kazası
an accident black spot n. çok kaza olan yer
accident benefit n. kaza tazminatı
accident prevention system n. kaza önleme sistemi
climbing accident n. tırmanma kazası
awful accident n. korkunç kaza
accident-free days n. kazasız günler
office accident n. ofis kazası
deadly work accident n. ölümlü iş kazası
tragic accident n. elim kaza
road accident n. yol kazası
terrible accident n. feci kaza
fatal accident n. ölümlü kaza
fatal accident n. ölüme sebebiyet veren kaza
have a car accident v. araba çarpmak
suffer an accident v. kurban gitmek
have an accident v. kazaya uğramak
cause an accident v. elinden kaza çıkmak
make it look like an accident v. kaza süsü vermek
walk away from the accident with only minor injuries v. hafif sıyrıklarla kurtulmak
walk away from the accident with only minor injuries v. hafif sıyrıklarla atlatmak
die in an accident v. kaza sonucu ölmek
(accident) to take place v. kaza meydana gelmek
cause an accident v. kazaya yol açmak
(accident) to take place v. kaza olmak
have a traffic accident v. trafik kazası yapmak
have a road accident v. trafik kazası yapmak
be taken to accident and emergency v. acile kaldırılmak
be rushed to accident and emergency v. acile kaldırılmak
die at the scene of the accident v. kaza mahallinde ölmek
be involved in the accident v. kazaya karışmak
die in an accident v. kazada ölmek
die in an automobile accident v. araba kazasında ölmek
have a car accident v. araba kazası yapmak
make a car accident v. araba kazası yapmak
be brought to the er following a car accident v. bir araba kazasının ardından acile getirilmek
die before the accident v. kazadan önce ölmek
recount the details of the accident v. kazanın ayrıntılarını haber yapmak
make it seem like an accident v. kaza süsü vermek
stop breathing at the site of the accident v. kaza yerinde nefes alışverişi durmak
lose one's entire family in an accident v. bütün ailesini bir kazada yitirmek
lose one's entire family in an accident v. bütün ailesini bir kazada kaybetmek
be charged with leaving the scene of an accident v. kaza mahallini terk etmek ile suçlanmak
struck down by an accident adj. kazazede
accident-prone adj. sakar
accident-prone adj. netameli
accident-prone adj. hep kazaya uğrayan
accident-proof adj. kaza güvenceli
accident-proof adj. kazaya yol açmayan
accident-prone adj. kazaya eğilimli
accident free adj. kazasız
accident-prone adj. çok kaza yapan
by accident or design adv. kazaen veya kasten
by accident adv. tesadüfen
by accident adv. ezkaza
by accident adv. kazaen
by accident adv. kaza ile
by accident adv. rastlantı
on suspicion of driving while intoxicated and on causing an accident adv. alkollü araç kullanma ve kazaya neden olma şüphesiyle
there's been an accident! expr. bir kaza olmuş!
there's been an accident! expr. bir kaza oldu!
Phrases
more by accident than (by) judgment expr. bilerek değil
more by accident than (by) judgment expr. tesadüfen/şansına/şans eseri
more by accident than (by) judgment expr. çok da planlanmış/düşünülmüş bir şey değil
more by accident than (by) judgment expr. biraz tesadüf eseri
in case of accident expr. kaza durumunda
in case of accident expr. kaza halinde
in case of accident expr. kaza vukuunda
Colloquial
have an accident v. tuvalet dışında bir yere tuvaletini yapmak
have an accident v. yanlışlıkla/kazara altına işemek
have an accident v. yanlışlıkla/kazara altına yapmak
have an accident v. yanlışlıkla/kazara altına kaçırmak
by pure accident expr. şans eseri
by accident expr. tesadüfen
by pure accident expr. tesadüfen
Idioms
accident of birth n. doğum kazası
accident of birth n. insanın doğacağı yeri/kültürü/aileyi seçememesi
accident of birth n. doğuştan gelen şey
accident of birth n. kişinin doğuştan gelen hiçbir şeyin kendi kontrolünde olmaması
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza/felaket
an accident waiting to happen n. bir kazaya/bir felakete sebebiyet verecek şey
more by accident than design n. bilerek değil şans eseri
more by accident than by design n. bilerek değil şans eseri
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza
a happy accident n. güzel teadüf
a happy accident n. güzel tesadüf
an accident waiting to happen n. kazaya meydan verecek durum
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza
an accident waiting to happen n. göz göre göre yaklaşan kaza
an accident waiting to happen n. beklenen kaza
an accident waiting to happen n. saatli bomba gibi bekleyen kaza
an accident waiting to happen n. baştan belli olan kaza
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza/felaket
an accident waiting to happen n. bir kazaya/felakete sebebiyet verecek şey
an accident waiting to happen n. kazaya davetiye çıkaran durum
an accident waiting to happen n. kazaya meydan verecek durum
an accident waiting to happen n. göz göre göre yaklaşan kaza
an accident waiting to happen n. beklenen kaza
an accident waiting to happen n. baştan belli olan kaza
an accident waiting to happen n. saatli bomba gibi bekleyen kaza
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza
an accident waiting to happen n. bir kazaya sebebiyet verecek şey/kimse
an accident waiting to happen n. göz göre göre yaklaşan kaza
an accident waiting to happen n. beklenen kaza
an accident waiting to happen n. baştan belli olan kaza
an accident waiting to happen n. kazaya davetiye çıkaran durum/kimse
an accident waiting to happen n. geliyorum diyen kaza
an accident waiting to happen n. bir kazaya sebebiyet verecek şey/kimse
an accident waiting to happen n. göz göre göre yaklaşan kaza
an accident waiting to happen n. beklenen kaza
an accident waiting to happen n. baştan belli olan kaza
an accident waiting to happen n. kazaya davetiye çıkaran durum/kimse
have an accident v. kaza yaşamak
have an accident v. altına kaçırmak
have an accident v. altına etmek
have an accident v. altını ıslatmak
have an accident v. altını pisletmek
hit someone in the face by accident v. kazara yüzüne vurmak
more by accident than (by) judgment adv. şansa bala olan
more by accident than (by) judgment adv. hakkıyla değil şansıyla olan
whether by accident or design expr. kazara veya bilerek
whether by accident or design expr. kazaen veya kasten
Speaking
he died like in a car accident or something expr. araba kazasında mı ne ölmüş
it was an accident expr. bu bir kazaydı
I had an accident a few years ago expr. birkaç sene önce bir kaza geçirdim
I had an accident a few years back expr. birkaç sene önce bir kaza geçirdim
I had a work accident expr. iş kazası geçirdim
what kind of accident? expr. ne tür bir kaza?
when the accident happened expr. kaza olduğunda
it was an accident expr. kazara oldu
how did the accident happen? expr. kaza nasıl oldu?
how did the accident happen? expr. kaza nasıl meydana geldi?
we had a terrible accident expr. korkunç bir kaza geçirdik
I just had a little accident expr. ufak bir kaza geçirdim
Trade/Economic
marine accident n. deniz kazası
railway accident n. demiryolu kazası
sea accident n. deniz kazası
industrial accident n. endüstriyel kaza
industrial accident n. endüstri iş kazası
accident severity rate n. her bin iş saatinde iş kazası dolayısıyla kaybedilen günlerin toplamı
occupational accident n. iş kazası
accident proneness n. işçinin normal kaza yapma oranı
industrial accident reserve n. iş kazaları karşılığı
occupational accident report n. iş kazası raporu
work accident insurance n. iş kazası sigortası
accident severity n. işte kaza nedeniyle kaybedilen zamanın tümü
work-related accident n. iş kazası
industrial accident n. iş kazası
occupational accident n. iş kazası
workplace accident n. iş kazası
job accident n. iş kazası
work accident n. iş kazası
workplace accident report form n. işyeri kaza bildirim formu
accident prevention n. kazayı önleme
personal accident insurance n. kişisel kaza sigortası
accident frequency rate n. kaza frekansı
accident cause n. kaza nedeni
occupational accident n. meslek kazası
fatal occupational accident n. ölümlü iş kazası
personal accident policy n. şahsi kaza poliçesi
traveller's accident insurance n. yolcu kaza sigortası
Law
staged auto accident fraud n. danışıklı trafik kazası sahtekarlığı
staged auto accident fraud n. danışıklı trafik kazası dolandırıcılığı
occupational accident n. iş kazası
accident law n. kaza hukuku
liability for accident n. kazadan dolayı sorumluluk
responsibility for accident n. kaza halinde mesuliyet
accident frequency rate n. kaza tekerrür oranı
accident frequency rate formula n. kaza tekerrür oranı formülü
accident recidivism n. kaza yapmaya karşı müsait olma
car accident attorney n. kaza avukatı
accident sources n. kaza sebepleri
accident causes n. kaza sebepleri
accident severity rate formula n. kaza sebebiyle kaybedilen zaman formülü
accident insurance n. kaza sigortası
accident report n. kaza tutanağı
accident analysis n. kaza sebeplerinin araştırılması
accident severity n. kazaların şiddet ve önem derecesi
accident severity n. kaza yüzünden kaybedilen zamanın tümü
accident rate n. kaza oranı
accident and coincidence n. kaza ve tesadüf
accident report n. olay tutanağı
accident involving death n. ölümlü kaza
accident involving death or personal injury n. ölümlü veya yaralanmalı kaza
accident involving death or personal injury n. ölümle veya yaralanmayla sonuçlanan kaza
traffic accident resulting in single-party death n. tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası
traffic accident resulting in the death of one party n. tek taraflı ölümle sonuçlanan trafik kazası
inevitable accident n. kaçınılmaz kaza
meet an accident v. kazaya uğramak
Politics
personal accident and sickness insurance n. ferdi kaza ve hastalık sigortası
accident report form n. kaza rapor formu
accident rating committee n. kaza tarife komitesi
Institutes
european home and leisure accident surveillance system n. avrupa ev ve iş yeri harici kazalar sistemi
accident research and investigation board n. kaza araştırma ve inceleme kurulu
Insurance
free of claim for accident reported n. bildirilen kazanın hasarsız olması hali
personal accident insurance n. bireysel kaza sigortası
personal accident insurance n. ferdi kaza
personal accident insurance n. ferdi kaza sigortası
personal accident n. ferdi kaza
general accident policy n. genel kaza sigortası
general accident insurance n. genel kaza sigortası
accident of employment n. iş kazası
occupational accident n. iş kazası
acceptance or accepted or accident n. kabul veya kabul edildi veya kaza
accident and sickness insurance n. kaza ve hastalık sigortası
accident policy n. kaza sigorta poliçesi
supplementary accident insurance n. kaza halinde hayat sigortasına tazminat ilavesi
accident and indemnity n. kaza ve tazminat
accident offices association n. kaza büroları birliği
personal accident insurance n. kaza sonucu belirli yaralanmalar durumunda sigortalıya belirli bir tutarın ödenmesi
accident and health n. kaza ve sağlık
occupational accident n. mesleki kaza
automatic personal accident n. otomatik ferdi kaza
fire and accident n. yangın ve kaza
each and every accident expr. beher kaza başına
any one accident expr. kaza başına
Technical
maximum anticipated accident n. beklenebilecek en büyük kaza
core melt accident n. çekirdekteki yakıtın erimesine yol açan kaza
road accident n. çarpışma
accident preventer n. kaza önleyici tertibat
accident preventer n. kaza önleyici
accident insurance n. kaza sigortası
accident prevention tag n. kaza önlemek için kullanılan işareti levhası
Electric
electrical accident n. elektrik kazası
Construction
construction accident n. inşaat kazası
construction accident n. yapım kazası
Automotive
accident damage n. kaza hasarı
accident report n. kaza tespit tutanağı
accident data recorder n. kaza veri kaydedicisi
accident avoidance n. kazadan sakınma
accident migration n. kazaların yer değiştirmesi
Traffic
accident report n. kaza tespit tutanağı
accident blackspot n. kaza noktası
accident black spot n. kaza kara noktası
accident prevention sign n. kaza önleme işareti
accident blackspot n. sık sık kaza olan yer
traffic accident report n. trafik kazası raporu
rta (road traffic accident) abrev. karayolu trafik kazası
Railway
railway accident n. demiryolu kazası
Aeronautic
controlled flight into terrain accident n. arazi engeline doğru kontrollü uçuş
airplane accident n. hava araç kazası
accident prevention and flight safety programme n. kaza önleme ve uçuş emniyet programı
accident investigation report n. kaza kırım raporu
accident data recorder n. kaza verileri kaydedicisi
accident data report n. kaza bilgi raporu
accident report n. kaza raporu
accident investigation team n. kaza kırım ekibi
minor accident n. küçük kaza
aviation accident n. uçak kazası
air-craft accident area n. uçak kaza bölgesi
aircraft accident n. uçak kazası
Marine
marine accident report n. deniz kaza raporu
shipping accident n. vapur sefer kazası
marina accident inquiry law n. yat limanı kaza soruşturma yasası
Mining
mine accident n. maden kazası
mining accident n. maden kazası
Medical
accident and emergency department n. acil servis departmanı
accident and emergency n. acil servis
accident and emergency department n. acil servis
accident and emergency department n. acil servis bölümü
cerebral accident n. beyin zedelenmesi
home accident n. ev kazası
accident&emergency (a&e) n. kaza ve acil servis
accident surgery n. kazalardan doğan yaralanmalarla ilgilenen tıp dalı
accident-related deaths n. kazalara bağlı ölümler
accident surgery n. kaza cerrahisi
cerebral vascular accident n. serebrovasküler olay
cerebrovascular accident n. serebrovasküler olay
accident surgery n. travmatoloji
pia (personal injury accident) abrev. kişisel yaralanmalı kaza
Psychology
purposive accident n. kasti kaza
accident proneness n. kazaya yatkınlık
cerebrovascular accident n. serebrovasküler kaza
Pathology
cerebrovascular accident n. serebrovasküler atak
cva (cerebrovascular accident) abrev. serebrovasküler atak
Gastronomy
job accident n. iş kazası
Chemistry
chemical accident n. kimyasal kaza
Environment
design-basis accident n. dizayna temel teşkil eden kaza
core melt accident n. kalpteki yakıtın erimesine yol açan kaza
nuclear accident response procedure n. nükleer kazaya müdahale usulü
nuclear weapon accident n. nükleer silah kazası
nuclear accident response capabilities listing n. nükleer kazaya müdahale imkanlarının sıralanması
nuclear accident n. nükleer kaza
radiological accident n. radyolojik kaza
reference accident n. referans kazası
radiation accident n. radyasyon kazası
design-basis accident n. tasarıma esas kaza
loss of coolant accident n. soğutucu kaybı kazası
Military
nuclear weapon(s) accident n. nükleer silah olayı
detailed accident report n. ayrıntılı kaza raporu
maritime accident n. deniz kazası
first accident report n. ilk kaza raporu
accident report n. kaza raporu
accident investigation board n. kaza tetkik kurulu
accident investigation n. kaza incelemesi
accident prevention programme n. kazaları önleme programı
accident investigation authority n. kaza inceleme makamı
accident notification n. kaza bildirimi
accident incident n. kaza kırım
joint nuclear accident coordinating centre n. müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi
nuclear weapon accident n. nükleer silah kazası
nuclear accident n. nükleer kaza
accident incident in-flight n. uçuş anında meydana gelen kaza-kırım olayı
aircraft accident investigation n. uçak kazası soruşturması
aircraft accident n. uçak kazası
aircraft accident inquiry n. uçak kazası incelemesi
aircraft accident digest n. uçuş emniyet dergisi
joint nuclear accident coordinating center (jnacc) n. müşterek nükleer kaza koordinasyon merkezi
Slang
a happy accident n. hayırlı kaza
a happy accident n. mutlu bir tesadüf