Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | child labour n. | çocuk işçiliği | ||
The plan of action agreed at this special session contains strong elements aimed at combating child labour. Bu özel oturumda kabul edilen eylem planı, çocuk işçiliğiyle mücadeleye yönelik güçlü unsurlar içermektedir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | child labour n. | çocuk işçiliği | ||
It has already financed several initiatives to combat child labour, especially in Africa. Pakt, özellikle Afrika'da çocuk işçiliğiyle mücadeleye yönelik çeşitli girişimleri finanse etmiştir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | child labour n. | çocuk işçiliği | ||
While Turkey is making serious efforts to address the problem of child labour, the phenomenon remains widespread. Türkiye, çocuk işçiliği sorununu ele almak için ciddi çaba sarf etmekle birlikte, bu olgu hâlâ yaygındır. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | child labour n. | çocuk işçiliği | ||
Not to mention working conditions for women and child labour. Kadınlar için çalışma koşulları ve çocuk işçiliğinden bahsetmiyorum bile. More Sentences |
||||
General | ||||
General | child labour n. | çocuk işgücü | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | child labour n. | çocukların işçi olarak çalıştırılması | ||
Trade/Economic | child labour n. | çocuk işçi tarafından yapılan iş | ||
Trade/Economic | child labour n. | çocukların çalıştırılması |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | use of child labour n. | çocuk emeğinin kullanımı |
Institutes | ||
Institutes | international programme on the elimination of child labour n. | çocuk işçilerin işgücü piyasasından çıkarılmasına ilişkin uluslararası program |