|
Catégorie |
Anglais |
Turc |
|
General |
|
1 |
General |
family law n.
|
aile hukuku |
|
A significant number of these projects have focused on family law.
Bu projelerin önemli bir kısmı aile hukukuna odaklanmıştır.
More Sentences
|
2 |
General |
family planning n.
|
aile planlama |
|
Abortion is not seen in any of the organisations we are supporting as an instrument in family planning.
Kürtaj, desteklediğimiz kuruluşların hiçbirinde aile planlamasında bir araç olarak görülmüyor.
More Sentences
|
3 |
General |
family room n.
|
aile odası |
|
There's a family room in the basement.
Bodrumda bir aile odası var.
More Sentences
|
4 |
General |
extended family n.
|
geniş aile |
|
Let us admit the immediate family by all means, but not the entire extended family.
Yakın aileyi elbette kabul edelim ancak tüm geniş aileyi kabul etmeyelim.
More Sentences
|
5 |
General |
family friend n.
|
aile dostu |
|
Tom is just a family friend.
Tom sadece bir aile dostu.
More Sentences
|
6 |
General |
family doctor n.
|
aile doktoru |
|
Talking with your family doctor can be a good first step.
Aile doktorunuz ile görüşmek iyi bir başlangıç olacaktır.
More Sentences
|
|
7 |
General |
family business n.
|
aile şirketi |
|
He was groomed from a young age to take over the family business.
Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.
More Sentences
|
8 |
General |
royal family n.
|
kraliyet ailesi |
|
The death of the Nepalese royal family rocked the world.
Nepal kraliyet ailesinin ölümü dünyayı sarstı.
More Sentences
|
9 |
General |
family problems n.
|
aile sorunları |
|
My family problems aren't all that important.
Aile sorunlarım o kadar önemli değil.
More Sentences
|
10 |
General |
family tree n.
|
soy ağacı |
|
Tom's researched his family history and intends to send a detailed family tree to all of his relatives.
Tom aile geçmişini araştırdı ve tüm akrabalarına ayrıntılı bir soy ağacı göndermeyi planlıyor.
More Sentences
|
11 |
General |
family life n.
|
aile hayatı |
|
These measures make it possible to reconcile family life with a professional career.
Bu tedbirler, aile hayatı ile mesleki kariyerin bağdaştırılmasını mümkün kılmaktadır.
More Sentences
|
12 |
General |
family relationship n.
|
aile ilişkileri |
|
Even a homosexual partnership, for instance, is seen here as equivalent to a family relationship.
Örneğin eşcinsel bir birliktelik bile burada bir aile ilişkisine eşdeğer olarak görülmektedir.
More Sentences
|
13 |
General |
family name n.
|
soyadı |
|
We cannot decide for people who will bear their family name or who will be their next-door neighbour.
İnsanların soyadlarını kimin taşıyacağına ya da kapı komşularının kim olacağına biz karar veremeyiz.
More Sentences
|
14 |
General |
family man n.
|
aile babası |
|
I'm a family man.
Ben bir aile babasıyım.
More Sentences
|
15 |
General |
family name n.
|
aile adı |
|
Our family name will be ruined if Tom is convicted.
Tom suçlu bulunursa ailemizin adı lekelenir.
More Sentences
|
16 |
General |
family policy n.
|
aile politikası |
|
For example, the subjects of family policy and the older labour force were addressed.
Örneğin aile politikası ve yaşlı iş gücü konuları ele alınmıştır.
More Sentences
|
17 |
General |
family planning n.
|
aile planlaması |
|
The same naturally applies to coordination with those working in the area of reproductive health and family planning.
Aynı durum doğal olarak üreme sağlığı ve aile planlaması alanında çalışanlarla koordinasyon için de geçerlidir.
More Sentences
|
18 |
General |
family circle n.
|
aile çevresi |
|
We want to extend our family circle, but we have not extended the house.
Aile çevremizi genişletmek istiyoruz ama evimizi genişletmedik.
More Sentences
|
19 |
General |
single parent family n.
|
tek ebeveynli aile |
|
He has no sympathy for single parent families.
Tek ebeveynli aileler için hiç sempatisi yok.
More Sentences
|
20 |
General |
family doctor n.
|
aile hekimi |
|
The family doctor or the multinational companies that keep plundering the health sector?
Aile hekimi mi yoksa sağlık sektörünü yağmalamaya devam eden çok uluslu şirketler mi?
More Sentences
|
21 |
General |
wealthy family n.
|
varlıklı aile |
|
When I was a child, only children from wealthy families had ringed notebooks.
Ben çocukken, sadece varlıklı ailelerin çocuklarının halkalı defterleri vardı.
More Sentences
|
22 |
General |
small family n.
|
küçük aile |
|
Increased profit and market control by multinationals has been at the expense of small family farms.
Çokuluslu şirketlerin artan kar ve pazar kontrolü, küçük aile çiftliklerinin zararına olmuştur.
More Sentences
|
23 |
General |
entire family n.
|
bütün aile |
|
Apologize to my entire family.
Bütün ailemden özür dile.
More Sentences
|
24 |
General |
family economy n.
|
aile ekonomisi |
|
It can both waste time and be very challenging for the family economy.
Bu hem zaman kaybı hem de aile ekonomisi için çok zorlayıcı olabilir.
More Sentences
|
25 |
General |
low-income family n.
|
düşük gelirli aile |
|
We must also push economic and social policies to raise the purchasing power of low-income families.
Ayrıca düşük gelirli ailelerin satın alma gücünü arttırmak için ekonomik ve sosyal politikaları zorlamalıyız.
More Sentences
|
26 |
General |
traditional family n.
|
geleneksel aile |
|
The traditional family is no longer the norm.
Geleneksel aile artık norm değil.
More Sentences
|
27 |
General |
my family n.
|
ailem |
|
I plan to be with my family.
Ailemle birlikte olmayı planlıyorum.
More Sentences
|
28 |
General |
my family n.
|
benim ailem |
|
If only my family was as nice and cozy as yours.
Keşke benim ailem de seninki kadar sevimli ve rahat olsaydı.
More Sentences
|
29 |
General |
family ties n.
|
aile bağları |
|
The government did all it could to break family ties.
Hükümet aile bağlarını koparmak için elinden geleni yaptı.
More Sentences
|
30 |
General |
family matters n.
|
aile meseleleri |
|
What is more, women bear the main responsibility for family matters.
Dahası, aile meselelerinde asıl sorumluluk kadınlara aittir.
More Sentences
|
31 |
General |
host family n.
|
ev sahibi aile |
|
My host family often advises me.
Ev sahibi ailem bana sık sık tavsiyelerde bulunur.
More Sentences
|
32 |
General |
family heirloom n.
|
aile yadigarı |
|
This gold-inlaid sword is a family heirloom.
Bu altın işlemeli kılıç bir aile yadigârı.
More Sentences
|
33 |
General |
family man n.
|
aile adamı |
|
Tom is a hard-working family man.
Tom çalışkan bir aile adamı.
More Sentences
|
34 |
General |
family secret n.
|
aile sırrı |
|
Sami and Layla did everything they could to preserve their family secret.
Sami ve Layla aile sırlarını korumak için ellerinden geleni yaptılar.
More Sentences
|
35 |
General |
family photo n.
|
aile fotografı |
|
Tom digitized an old family photo and emailed it to his mother.
Tom eski bir aile fotoğrafını dijital ortama aktardı ve annesine e-posta ile gönderdi.
More Sentences
|
36 |
General |
family budget n.
|
aile bütçesi |
|
Our family budget is in the red.
Aile bütçemiz zararda.
More Sentences
|
37 |
General |
family gathering n.
|
aile toplantısı |
|
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
More Sentences
|
38 |
General |
family member n.
|
aile üyesi |
|
Are you a family member?
Bir aile üyesi misin?
More Sentences
|
39 |
General |
a nice family n.
|
güzel bir aile |
|
Pretty soon he'll have a nice family.
Çok yakında güzel bir ailesi olacak.
More Sentences
|
40 |
General |
start a family v.
|
yuva kurmak |
|
Tom is ready to settle down and start a family.
Tom yuva kurmaya ve bir aile kurmaya hazır.
More Sentences
|
41 |
General |
have a family v.
|
aileye sahip olmak |
|
Having a family is one of life's greatest thrills.
Bir aileye sahip olmak hayatın en büyük gerilimlerinden biridir.
More Sentences
|
42 |
General |
family-oriented adj.
|
aile odaklı |
|
There can thus be no people's Europe without a family-oriented Europe.
Dolayısıyla aile odaklı bir Avrupa olmadan halkların Avrupası olamaz.
More Sentences
|
Colloquial |
|
43 |
Colloquial |
a family man n.
|
aile babası |
|
Tom is a family man as well.
Tom da bir aile babası.
More Sentences
|
44 |
Colloquial |
family is important expr.
|
aile önemlidir |
|
Family is important.
Aile önemlidir.
More Sentences
|
General |
|
45 |
General |
turkish institution of family research n.
|
aile araştırma kurumu |
|
46 |
General |
mustard family n.
|
hardal familyası |
|
47 |
General |
mulberry family n.
|
dut familyası |
|
48 |
General |
family assurance n.
|
aile sigortası |
|
49 |
General |
family firm n.
|
aile firması |
|
50 |
General |
cypress family n.
|
servi familyası |
|
51 |
General |
family corporation n.
|
aile şirketi |
|
52 |
General |
family rules n.
|
aile kaideleri |
|
53 |
General |
buttercup family n.
|
düğün çiçeği familyası |
|
54 |
General |
unity of family n.
|
aile birliği |
|
55 |
General |
parsley family n.
|
maydanoz familyası |
|
56 |
General |
rose family n.
|
gül familyası |
|
57 |
General |
centers for family consulting n.
|
toplum merkezleri |
|
58 |
General |
mistletoe family n.
|
ökseotu familyası |
|
59 |
General |
father of a family n.
|
aile reisi |
|
60 |
General |
crow family n.
|
karga familyası |
|
61 |
General |
arthropod family n.
|
eklembacaklılar familyası |
|
62 |
General |
grape family n.
|
asma familyası |
|
63 |
General |
family size/scale farm n.
|
aile çiftliği |
|
64 |
General |
family services n.
|
aile hizmetleri |
|
65 |
General |
plantain family n.
|
muz familyası |
|
66 |
General |
head of the family n.
|
aile reisi |
|
67 |
General |
grass family n.
|
ot familyası |
|
68 |
General |
linden family n.
|
ıhlamur ağacı familyası |
|
69 |
General |
holly family n.
|
çoban püskülü familyası |
|
70 |
General |
register family n.
|
nüfus kütüğü |
|
71 |
General |
family size n.
|
geniş aile |
|
72 |
General |
nurses in the family n.
|
bakıcı aile fertleri |
|
73 |
General |
family council n.
|
aile meclisi |
|
74 |
General |
daisy family n.
|
papatyagiller |
|
75 |
General |
mammal family n.
|
memeliler familyası |
|
76 |
General |
family structure n.
|
aile yapısı |
|
77 |
General |
family roles n.
|
aile rolleri |
|
78 |
General |
gentian family n.
|
yılan otu familyası |
|
79 |
General |
bird family n.
|
kuş familyası |
|
80 |
General |
family serial no n.
|
aile sıra no |
|
81 |
General |
authoritarian family n.
|
otoriter aile |
|
82 |
General |
lily family n.
|
zambak familyası |
|
83 |
General |
protist family n.
|
tek hücreli canlı familyası |
|
84 |
General |
members of the family n.
|
aile bireyleri |
|
85 |
General |
family owned enterprise n.
|
aile şirketi |
|
86 |
General |
family corporations n.
|
aile şirketleri |
|
87 |
General |
gooseberry family n.
|
bektaşi üzümü familyası |
|
88 |
General |
family harmony n.
|
evlilikte uyum |
|
89 |
General |
unpaid family workers n.
|
ücretsiz aile işçileri |
|
90 |
General |
horse chestnut family n.
|
at kestanesi familyası |
|
91 |
General |
beech family n.
|
kayın familyası |
|
92 |
General |
amaranth family n.
|
horozibiği çiçeği familyası |
|
93 |
General |
having a family n.
|
çoluk çocuk sahibi |
|
94 |
General |
passionflower family n.
|
çarkıfelek çiçeği familyası |
|
95 |
General |
family address n.
|
aile adresi |
|
96 |
General |
host family n.
|
ağırlayan aile |
|
97 |
General |
willow family n.
|
söğüt familyası |
|
98 |
General |
legume family n.
|
baklagiller |
|
99 |
General |
coelenterate family n.
|
selentere familyası |
|
100 |
General |
members of a family n.
|
aile efradı |
|
101 |
General |
family home n.
|
babaevi |
|
102 |
General |
agave family n.
|
sabır otu familyası |
|
103 |
General |
family life surveys n.
|
aile yaşam araştırmaları |
|
104 |
General |
family home n.
|
baba ocağı |
|
105 |
General |
centre for family planning n.
|
aile planlaması merkezi |
|
106 |
General |
family system n.
|
aile sistemi |
|
107 |
General |
leadwort family n.
|
dişotu familyası |
|
108 |
General |
family planning n.
|
aile planlanması |
|
109 |
General |
buckwheat family n.
|
karabuğday familyası |
|
110 |
General |
honeysuckle family n.
|
hanımeli familyası |
|
111 |
General |
heath family n.
|
çalılık familyası |
|
112 |
General |
family foundation n.
|
aile vakfı |
|
113 |
General |
family commitments n.
|
ailevi yükümlülükler |
|
114 |
General |
family household n.
|
ev idaresi |
|
115 |
General |
matriarch family n.
|
anaerkil aile |
|
116 |
General |
family company n.
|
aile şirketi |
|
117 |
General |
immediate family n.
|
en yakın aile bireyleri |
|
118 |
General |
mallow family n.
|
ebegümeci familyası |
|
119 |
General |
fumitory family n.
|
şahtere otu familyası |
|
120 |
General |
fungus family n.
|
mantar familyası |
|
121 |
General |
sociology of family n.
|
aile sosyolojisi |
|
122 |
General |
family home n.
|
baba evi |
|
123 |
General |
victims of family violence n.
|
aile içi şiddetin kurbanları |
|
124 |
General |
family tree n.
|
aile ağacı |
|
125 |
General |
fish family n.
|
balık ailesi |
|
126 |
General |
maple family n.
|
akçaağaç familyası |
|
127 |
General |
mollusk family n.
|
yumuşakçalar sınıfı |
|
128 |
General |
plant family n.
|
bitki familyası |
|
129 |
General |
immediate family n.
|
birinci dereceden akrabalar |
|
130 |
General |
aster family n.
|
yıldız çiçeği familyası |
|
131 |
General |
locally finite family n.
|
yerel sonlu aile |
|
132 |
General |
family allowance n.
|
aile yardımları |
|
133 |
General |
family planning n.
|
nüfus planlaması |
|
134 |
General |
family mediation n.
|
aile arabuluculuğu |
|
135 |
General |
family picnic n.
|
aile pikniği |
|
136 |
General |
family man n.
|
ev bark sahibi |
|
137 |
General |
reptile family n.
|
sürüngenler familyası |
|
138 |
General |
violence in the family n.
|
aile içi şiddet |
|
139 |
General |
noble family n.
|
hanedan |
|
140 |
General |
immediate family n.
|
birinci dereceden yakınlar |
|
141 |
General |
family tree n.
|
hayatağacı |
|
142 |
General |
mezereon family n.
|
mezaryon familyası |
|
143 |
General |
gourd family n.
|
sukabağı familyası |
|
144 |
General |
family insurance n.
|
aile sigortası |
|
145 |
General |
caper family n.
|
kebere familyası |
|
146 |
General |
cactus family n.
|
kaktüsgiller |
|
147 |
General |
arum family n.
|
danaayağı familyası |
|
148 |
General |
family pedigree n.
|
aile ağacı |
|
149 |
General |
mahogany family n.
|
maun familyası |
|
150 |
General |
family allowance n.
|
aile ödenekleri |
|
151 |
General |
flax family n.
|
keten familyası |
|
152 |
General |
family tree n.
|
soyağacı |
|
153 |
General |
family circle n.
|
aile muhiti |
|
154 |
General |
centers for family consulting n.
|
aile danışma merkezleri |
|
155 |
General |
types of family n.
|
aile tipleri |
|
156 |
General |
laurel family n.
|
defne ağacı familyası |
|
157 |
General |
family circle n.
|
aile |
|
158 |
General |
family in need of protection n.
|
korunmaya muhtaç aile |
|
159 |
General |
goosefoot family n.
|
kaz ayağı familyası |
|
160 |
General |
family tree n.
|
şecere |
|
161 |
General |
nostalgia for family or home n.
|
aile özlemi |
|
162 |
General |
family tv series n.
|
aile dizisi |
|
163 |
General |
family types n.
|
aile türleri |
|
164 |
General |
elder of the family n.
|
ailenin büyüğü |
|
165 |
General |
family film n.
|
aile filmi |
|
166 |
General |
family life education n.
|
aile yaşam eğitimi |
|
167 |
General |
family psychotherapy n.
|
aile psikoterapisi |
|
168 |
General |
family demography n.
|
aile demografisi |
|
169 |
General |
balyan family n.
|
balyan ailesi |
|
170 |
General |
lack of a devotion to one´s country or family n.
|
hamiyetsizlik |
|
171 |
General |
bush family n.
|
bush ailesi |
|
172 |
General |
bronte family n.
|
bronte ailesi |
|
173 |
General |
roosevelt family n.
|
roosevelt ailesi |
|
174 |
General |
peruzzi family n.
|
peruzzi ailesi |
|
175 |
General |
family physician n.
|
aile hekimliği uzmanı |
|
176 |
General |
family elders n.
|
aile büyükleri |
|
177 |
General |
poor family n.
|
düşük gelirli aile |
|
178 |
General |
family with more than one kid n.
|
çok çocuklu aile |
|
179 |
General |
family pressure n.
|
aile baskısı |
|
180 |
General |
family culture n.
|
ailesel kültür |
|
181 |
General |
family member n.
|
aile ferdi |
|
182 |
General |
family member n.
|
aile bireyi |
|
183 |
General |
family with two children n.
|
iki çocuklu aile |
|
184 |
General |
family no n.
|
aile no |
|
185 |
General |
family owned companies n.
|
aile işletmeleri |
|
186 |
General |
family owned companies n.
|
aile şirketleri |
|
187 |
General |
military family n.
|
asker ailesi |
|
188 |
General |
family health center n.
|
aile sağlığı merkezi |
|
189 |
General |
product family n.
|
ürün ailesi |
|
190 |
General |
child and family court n.
|
çocuk ve aile mahkemesi |
|
191 |
General |
hard-up family n.
|
düşük gelirli aile |
|
192 |
General |
family-owned business n.
|
aile şirketi |
|
193 |
General |
family-owned enterprise n.
|
aile şirketi |
|
194 |
General |
land-owning family n.
|
varlıklı aile |
|
195 |
General |
lone-parent family n.
|
tek ebeveynli aile |
|
196 |
General |
one-parent family n.
|
tek ebeveynli aile |
|
197 |
General |
single-child family n.
|
tek çocuklu aile |
|
198 |
General |
one-family dwelling n.
|
tek ailelik konut |
|
199 |
General |
types of family n.
|
aile türleri |
|
200 |
General |
single-parent family n.
|
tek ebeveynli aile |
|
201 |
General |
multi-child family n.
|
çok çocuklu aile |
|
202 |
General |
well-to-do family n.
|
varlıklı aile |
|
203 |
General |
family day n.
|
aile günü |
|
204 |
General |
two-family house n.
|
iki ailelik ev |
|
205 |
General |
two-family house n.
|
iki daireli ev |
|
206 |
General |
family jewels n.
|
erkek üreme organı |
|
207 |
General |
family jewels n.
|
erkek cinsel organı |
|
208 |
General |
family tree n.
|
aile tarihçesi |
|
209 |
General |
family tree n.
|
aile şeceresi |
|
210 |
General |
emperor family n.
|
imparator ailesi |
|
211 |
General |
family registry n.
|
aile sicili |
|
212 |
General |
happy family portrait n.
|
mutlu aile tablosu |
|
213 |
General |
family registry n.
|
aile cüzdanı |
|
214 |
General |
family trust n.
|
aile güveni |
|
215 |
General |
family trust n.
|
aileye güven |
|
216 |
General |
family support n.
|
aile desteği |
|
217 |
General |
family resemblance n.
|
aile benzerliği |
|
218 |
General |
protecting family n.
|
koruyucu aile |
|
219 |
General |
family bonds n.
|
aile bağları |
|
220 |
General |
family bond n.
|
aile bağı |
|
221 |
General |
family tie n.
|
aile bağı |
|
222 |
General |
family car n.
|
aile arabası |
|
223 |
General |
family boarding house n.
|
aile pansiyonu |
|
224 |
General |
family training n.
|
aile terbiyesi |
|
225 |
General |
family discipline n.
|
aile terbiyesi |
|
226 |
General |
family matters n.
|
ailevi konular |
|
227 |
General |
family pride n.
|
aile gururu |
|
228 |
General |
immediate family n.
|
birinci derece akraba |
|
229 |
General |
family bliss n.
|
aile saadeti |
|
230 |
General |
family rejoice n.
|
aile saadeti |
|
231 |
General |
the relatives of the family n.
|
ailenin yakınları |
|
232 |
General |
acquaintances of the family n.
|
aile yakınları |
|
233 |
General |
acquaintances of the family n.
|
ailenin yakınları |
|
234 |
General |
the relatives of the family n.
|
aile yakınları |
|
235 |
General |
family scandal n.
|
ailevi skandal |
|
236 |
General |
family scandal n.
|
aile skandalı |
|
237 |
General |
rest of the family n.
|
ailenin geri kalanı |
|
238 |
General |
family likeness n.
|
soy benzerliği |
|
239 |
General |
family likeness n.
|
aile benzerliği |
|
240 |
General |
family likeness n.
|
ailede birbirine benzeme |
|
241 |
General |
family-run business n.
|
aile şirketi |
|
242 |
General |
family-run business n.
|
aile işi |
|
243 |
General |
family membership n.
|
aile üyeliği |
|
244 |
General |
family protection n.
|
aile koruması |
|
245 |
General |
family unit n.
|
aile birimi |
|
246 |
General |
multi-generational family n.
|
çok kuşaklı aile |
|
247 |
General |
royal family n.
|
kraliyet hanedanı |
|
248 |
General |
family drawback n.
|
ailesel çekince |
|
249 |
General |
family guy n.
|
aile babası |
|
250 |
General |
family reunion n.
|
ailenin (bir vesile ile düğün vb.) yeniden bir araya gelmesi |
|
251 |
General |
value of family n.
|
ailenin değeri |
|
252 |
General |
love of family n.
|
aile sevgisi |
|
253 |
General |
family building n.
|
aile binası |
|
254 |
General |
family honor n.
|
aile onuru |
|
255 |
General |
product family standard n.
|
ürün aile standardı |
|
256 |
General |
addams family n.
|
addams ailesi |
|
257 |
General |
an inbred family n.
|
akrabalar arası evlilik yapan bir aile |
|
258 |
General |
extended family n.
|
sülale |
|
259 |
General |
family loyalty n.
|
aile sadakati |
|
260 |
General |
product family standard n.
|
mamul aile standardı |
|
261 |
General |
victims of family violence n.
|
aile içi şiddet kurbanları |
|
262 |
General |
victims of family violence n.
|
aile içi şiddet mağdurları |
|
263 |
General |
victims of family violence n.
|
aile içi şiddetin mağdurları |
|
264 |
General |
family happiness n.
|
aile saadeti |
|
265 |
General |
the rest of my family n.
|
ailemin geri kalanı/kalanını |
|
266 |
General |
family graveyard n.
|
aile kabristanı |
|
267 |
General |
family grave n.
|
aile kabristanı |
|
268 |
General |
family graveyard n.
|
aile mezarlığı |
|
269 |
General |
family grave n.
|
aile mezarlığı |
|
270 |
General |
family cemetery n.
|
aile kabristanı |
|
271 |
General |
family cemetery n.
|
aile mezarlığı |
|
272 |
General |
(family) pet name n.
|
(aile ve yakınlarının seslenirken kullandığı) takma isim |
|
273 |
General |
family togetherness n.
|
ailenin birliktelik duygusu |
|
274 |
General |
family togetherness n.
|
aile üyeleri arasındaki birliktelik duygusu |
|
275 |
General |
family togetherness n.
|
aile birlikteliği |
|
276 |
General |
close-knit family n.
|
yakın/birbirine kenetlenmiş aile |
|
277 |
General |
family members n.
|
aile bireyleri |
|
278 |
General |
the youngest child in the family n.
|
ailenin en küçük çocuğu |
|
279 |
General |
the smallest child in the family n.
|
ailenin en küçük çocuğu |
|
280 |
General |
family counselling (uk) n.
|
aile danışmanlığı |
|
281 |
General |
family counseling (us) n.
|
aile danışmanlığı |
|
282 |
General |
regular family life n.
|
düzenli aile yaşamı |
|
283 |
General |
regular family life n.
|
düzenli aile hayatı |
|
284 |
General |
steady family life n.
|
düzenli aile yaşamı |
|
285 |
General |
steady family life n.
|
düzenli aile hayatı |
|
286 |
General |
family photo n.
|
zirve veya toplantı sonunda herkesin iştirak ettiği toplu fotoğraf çekimi |
|
287 |
General |
family photo n.
|
toplu çekilen fotoğraf |
|
288 |
General |
county family n.
|
soylu aile |
|
289 |
General |
family funeral n.
|
aile cenazesi |
|
290 |
General |
family fund n.
|
aile fonu |
|
291 |
General |
family get-together n.
|
aile toplantısı |
|
292 |
General |
family get-together n.
|
ailenin bir araya gelmesi |
|
293 |
General |
family gathering n.
|
ailenin bir araya gelmesi |
|
294 |
General |
single-family detached home n.
|
müstakil ev |
|
295 |
General |
single family house n.
|
müstakil konut |
|
296 |
General |
single family house n.
|
müstakil ev |
|
297 |
General |
single-family detached home n.
|
müstakil konut |
|
298 |
General |
family with child n.
|
çocuklu aile |
|
299 |
General |
family elder n.
|
aile büyüğü |
|
300 |
General |
senior member of the family n.
|
aile büyüğü |
|
301 |
General |
fragmented family n.
|
parçalanmış aile |
|
302 |
General |
broken family n.
|
parçalanmış aile |
|
303 |
General |
tight family unit n.
|
sıkı aile birimi |
|
304 |
General |
family of the house n.
|
ehl-i beyt |
|
305 |
General |
a family of three n.
|
üç kişilik bir aile |
|
306 |
General |
a family of four n.
|
dört kişilik bir aile |
|
307 |
General |
family of 3 n.
|
3 kişilik aile |
|
308 |
General |
a family of 4 n.
|
4 kişilik bir aile |
|
309 |
General |
a family of 3 n.
|
3 kişilik bir aile |
|
310 |
General |
a family of four n.
|
4 kişilik bir aile |
|
311 |
General |
family of 4 n.
|
dört kişilik aile |
|
312 |
General |
family of 4 n.
|
4 kişilik aile |
|
313 |
General |
family of three n.
|
3 kişilik aile |
|
314 |
General |
family of four n.
|
dört kişilik aile |
|
315 |
General |
a family of three n.
|
3 kişilik bir aile |
|
316 |
General |
family of 3 n.
|
üç kişilik aile |
|
317 |
General |
family of four n.
|
4 kişilik aile |
|
318 |
General |
a family of 3 n.
|
üç kişilik bir aile |
|
319 |
General |
a family of 4 n.
|
dört kişilik bir aile |
|
320 |
General |
family of three n.
|
üç kişilik aile |
|
321 |
General |
established family n.
|
köklü aile |
|
322 |
General |
well-established family n.
|
köklü aile |
|
323 |
General |
the effect of the family n.
|
ailenin etkisi |
|
324 |
General |
family responsibility n.
|
aile sorumluluğu |
|
325 |
General |
the family of 3 year-old (girl/boy) n.
|
3 yaşındaki çocuğun ailesi |
|
326 |
General |
family line n.
|
sülale |
|
327 |
General |
family violence n.
|
aile içi şiddet |
|
328 |
General |
family office n.
|
aile ofisi |
|
329 |
General |
a lovely family n.
|
güzel bir aile |
|
330 |
General |
warm family environment n.
|
sıcak aile ortamı |
|
331 |
General |
warm family atmosphere n.
|
sıcak aile ortamı |
|
332 |
General |
family nursing n.
|
aile hemşireliği |
|
333 |
General |
family practitioner n.
|
aile hekimi |
|
334 |
General |
family magazine n.
|
aile dergisi |
|
335 |
General |
discretion of the family n.
|
ailenin takdiri |
|
336 |
General |
family counselor n.
|
aile danışmanı |
|
337 |
General |
big family n.
|
büyük aile |
|
338 |
General |
finger family n.
|
parmak ailesi |
|
339 |
General |
family love n.
|
aile sevgisi |
|
340 |
General |
family crest n.
|
aile arması |
|
341 |
General |
family constellation n.
|
aile dizilimi |
|
342 |
General |
a family of 5 n.
|
5 kişilik bir aile |
|
343 |
General |
family involvement n.
|
aile katılımı |
|
344 |
General |
immediate family n.
|
ebeveyn, kardeş, çocuk, eş veya nişanlı |
|
345 |
General |
wider family n.
|
(çekirdek aile bireyleri dışındaki) yakın akrabalar |
|
346 |
General |
extended family n.
|
(çekirdek aile bireyleri dışındaki) yakın akrabalar |
|
347 |
General |
wholesome family n.
|
sağlıklı aile |
|
348 |
General |
family dinner n.
|
aile yemeği |
|
349 |
General |
ruling family n.
|
kraliyet ailesi |
|
350 |
General |
family Information n.
|
aile bilgisi |
|
351 |
General |
the family jewels n.
|
nesilden nesile aktarılan mücevherler |
|
352 |
General |
family rift n.
|
aile anlaşmazlığı |
|
353 |
General |
middle child of a family of 5 n.
|
5 kişilik bir ailenin ortanca çocuğu |
|
354 |
General |
two-child family n.
|
iki çocuklu aile |
|
355 |
General |
family life n.
|
aile yaşantısı |
|
356 |
General |
family outings n.
|
aile gezileri |
|
357 |
General |
birth family n.
|
öz ebeveyn ve kardeşlerden oluşan aile |
|
358 |
General |
birth family n.
|
öz aile |
|
359 |
General |
blended family n.
|
üvey aile |
|
360 |
General |
family feud n.
|
aileler arasında husumet |
|
361 |
General |
family [obsolete] n.
|
hane halkı |
|
362 |
General |
family [obsolete] n.
|
aynı çatı altında yaşayan tüm aile üyeleri |
|
363 |
General |
ff (first family) n.
|
bir yerde en yüksek statülü aile |
|
364 |
General |
ff (first family) n.
|
bir yerdeki en yüksek statülü ailenin üyesi |
|
365 |
General |
first family n.
|
yüksek sosyal statülü aile |
|
366 |
General |
first family n.
|
ilk yerleşimcilerin soyundan gelen aile |
|
367 |
General |
first family n.
|
nüfuzlu aile |
|
368 |
General |
first family n.
|
seçkin aile |
|
369 |
General |
first family n.
|
bir bölgenin önde gelen ailesi |
|
370 |
General |
first family n.
|
tanınmış aile |
|
371 |
General |
family memento n.
|
aile yadigarı |
|
372 |
General |
strong family ties n.
|
güçlü aile bağları |
|
373 |
General |
family romance n.
|
aile romansı |
|
374 |
General |
family registry n.
|
aile kütüğü |
|
375 |
General |
destroy somebody's family v.
|
ocağını söndürmek |
|
376 |
General |
ruin somebody's family v.
|
ocağına incir dikmek |
|
377 |
General |
inherit a family fortune v.
|
mirasa konmak |
|
378 |
General |
maintain a family v.
|
aile geçindirmek |
|
379 |
General |
marry and start a family v.
|
aile kurmak |
|
380 |
General |
family insurance v.
|
birlikte sigortalı olmak |
|
381 |
General |
destroy the family of v.
|
ocağına incir dikmek |
|
382 |
General |
take after one's family v.
|
soya çekmek |
|
383 |
General |
marry into a family v.
|
gelin gitmek |
|
384 |
General |
start a family v.
|
aile kurmak |
|
385 |
General |
bring up a family v.
|
aile geçindirmek |
|
386 |
General |
get married into (a wealthy family) v.
|
(zengin bir aileye) gelin gitmek |
|
387 |
General |
be married into (a wealthy family) v.
|
(zengin bir aileye) gelin gitmek |
|
388 |
General |
break up a family v.
|
yuva yıkmak |
|
389 |
General |
be married into a (family) v.
|
bir aileye gelin gitmek |
|
390 |
General |
be married into a (family) v.
|
gelin gitmek |
|
391 |
General |
come to ask a family to give their daughter v.
|
(kız) istemeye gelmek |
|
392 |
General |
live with family v.
|
aileyle yaşamak |
|
393 |
General |
live with family v.
|
aile ile yaşamak |
|
394 |
General |
inherit money from one's family v.
|
ailesinden para kalmak |
|
395 |
General |
place one's job before one's family v.
|
işini ailesinden önde tutmak |
|
396 |
General |
place one's job before one's family v.
|
işine ailesinden daha fazla önem vermek |
|
397 |
General |
draw the family together v.
|
aileyi bir araya getirmek |
|
398 |
General |
take care of one’s family v.
|
ailesine bakmak |
|
399 |
General |
keep the family name alive v.
|
soyunu devam ettirmek |
|
400 |
General |
be the pride and joy of one's family v.
|
ailesinin gurur kaynağı olmak |
|
401 |
General |
be the pride of the family v.
|
ailesinin gurur kaynağı olmak |
|
402 |
General |
have no family to lean on v.
|
sırtını dayayacağı bir ailesi olmamak |
|
403 |
General |
have no family to lean on v.
|
sırtını yaslayacağı bir ailesi olmamak |
|
404 |
General |
contact one’s family v.
|
ailesiyle bağlantıya geçmek |
|
405 |
General |
contact one’s family v.
|
ailesiyle temasa geçmek |
|
406 |
General |
found a family v.
|
bir aile kurmak |
|
407 |
General |
come from a rich family v.
|
zengin bir aileden gelmek |
|
408 |
General |
come from a very good family v.
|
çok iyi bir aileden gelmek |
|
409 |
General |
lose one's entire family in an accident v.
|
bütün ailesini bir kazada yitirmek |
|
410 |
General |
lose one's entire family v.
|
tüm ailesini kaybetmek |
|
411 |
General |
lose one's entire family in an accident v.
|
bütün ailesini bir kazada kaybetmek |
|
412 |
General |
lose one's entire family v.
|
bütün ailesini kaybetmek |
|
413 |
General |
spend thanksgiving with one's family v.
|
şükran gününü ailesiyle geçirmek |
|
414 |
General |
marry into a family v.
|
gelin/damat girmek |
|
415 |
General |
speak with a senior member of the family v.
|
bir aile büyüğüne danışmak |
|
416 |
General |
ask opinion of a senior member of the family v.
|
bir aile büyüğüne danışmak |
|
417 |
General |
destroy the family structure v.
|
aile yapısını bozmak |
|
418 |
General |
become a family v.
|
aile olmak |
|
419 |
General |
be a family v.
|
aile olmak |
|
420 |
General |
be married into (a wealthy family) v.
|
evlenerek zengin bir aileye girmek |
|
421 |
General |
married and having a family adj.
|
evli barklı |
|
422 |
General |
of good family adj.
|
soylu |
|
423 |
General |
run in the family adj.
|
aileden gelen (hastalık vb) |
|
424 |
General |
family-oriented adj.
|
aile yönelimli |
|
425 |
General |
the only survivor of the family adj.
|
aileden tek kurtulan |
|
426 |
General |
of bad stock/family adj.
|
kanı bozuk |
|
427 |
General |
family-minded adj.
|
aile düşkünü |
|
428 |
General |
family-minded adj.
|
aileye bağlı |
|
429 |
General |
single-family adj.
|
tek ailelik |
|
430 |
General |
single-family adj.
|
tek aile ile ilgili |
|
431 |
General |
single-family adj.
|
tek aileye uygun |
|
432 |
General |
with the whole family adv.
|
evcek |
|
433 |
General |
as a family adv.
|
ailece |
|
434 |
General |
all the family adv.
|
çoluk çocuk |
|
435 |
General |
with the whole family adv.
|
ailecek |
|
436 |
General |
with the whole family adv.
|
tüm aileyle |
|
437 |
General |
in a family way adv.
|
aileye uygun şekilde |
|
438 |
General |
in a family way adv.
|
aile gibi |
|
439 |
General |
in a family way adv.
|
aileye yakışır yollardan |
|
440 |
General |
fam (family) abrev.
|
aile |
|
Phrases |
|
441 |
Phrases |
the family is the nucleus of civilization expr.
|
aile uygarlığın çekirdeğidir |
|
442 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
sana ve ailene mutlu yıllar |
|
443 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
sizin ve ailenizin yeni yılını kutlarım |
|
444 |
Phrases |
happy new year to you and your family expr.
|
size ve ailenize mutlu yıllar |
|
445 |
Phrases |
what about your family? expr.
|
ya senin ailen? |
|
446 |
Phrases |
how about your family? expr.
|
ya senin ailen? |
|
Proverb |
|
447 |
Proverb |
family that prays together stays together
|
birlikte dua eden aile birbirinden ayrılmaz |
|
448 |
Proverb |
none but a mule denies his family
|
ancak bir katır ailesini inkar eder |
|
Colloquial |
|
449 |
Colloquial |
one big happy family n.
|
büyük mutlu bir aile |
|
450 |
Colloquial |
one big happy family n.
|
kocaman mutlu bir aile |
|
451 |
Colloquial |
a family man n.
|
aile adamı |
|
452 |
Colloquial |
a little family problem n.
|
küçük bir ailevi problemi |
|
453 |
Colloquial |
a little family problem n.
|
küçük bir aile problemi |
|
454 |
Colloquial |
one big happy family n.
|
büyük/kocaman mutlu bir topluluk |
|
455 |
Colloquial |
one big happy family n.
|
büyük/kocaman mutlu bir grup |
|
456 |
Colloquial |
one big happy family n.
|
büyük/kocaman mutlu bir aile gibi |
|
457 |
Colloquial |
fam (family) n.
|
aile |
|
458 |
Colloquial |
fam (family) n.
|
akraba |
|
459 |
Colloquial |
pretend to be like a family v.
|
aileymiş gibi davranmak |
|
460 |
Colloquial |
start a family v.
|
bir aile kurmak |
|
461 |
Colloquial |
stay away from my family interj.
|
ailemden uzak dur |
|
462 |
Colloquial |
like one of the family expr.
|
ailemizden biri gibi |
|
463 |
Colloquial |
like one of the family expr.
|
ailemizin bir üyesi gibi |
|
464 |
Colloquial |
how's the/your family? exclam.
|
ailen nasıl? |
|
465 |
Colloquial |
how's the/your family? exclam.
|
ailenden ne haber? |
|
466 |
Colloquial |
how's the/your family? exclam.
|
seninkiler/sizinkiler nasıl? |
|
Idioms |
|
467 |
Idioms |
black sheep of the family n.
|
ailenin yüz karası |
|
468 |
Idioms |
run in the family n.
|
aileden gelme özellik |
|
469 |
Idioms |
the runt of the family n.
|
ailenin en küçüğü |
|
470 |
Idioms |
runt of the family n.
|
ailenin en küçüğü |
|
471 |
Idioms |
runt of the family n.
|
ailenin en küçük çocuğu |
|
472 |
Idioms |
run in the family n.
|
ailevi özellik |
|
473 |
Idioms |
a/the black sheep (of the family) n.
|
(ailenin) yüz karası |
|
474 |
Idioms |
run in the family v.
|
aileden/ailede olmak |
|
475 |
Idioms |
run in the family v.
|
aileden gelmek |
|
476 |
Idioms |
wear the pants in the family v.
|
ailede sözü geçmek |
|
477 |
Idioms |
wear the britches in the family v.
|
ailede sözü geçmek |
|
478 |
Idioms |
run in the family v.
|
aileden gelmek |
|
479 |
Idioms |
run in somebody's family v.
|
aileden gelmek |
|
480 |
Idioms |
wear the britches in the family v.
|
ailesini idare eden olmak |
|
481 |
Idioms |
wear the pants in the family v.
|
ailesini idare eden olmak |
|
482 |
Idioms |
start a family v.
|
anne/baba/çocuk sahibi olmak |
|
483 |
Idioms |
be in a family way v.
|
hamile olmak |
|
484 |
Idioms |
earn a living for the family v.
|
evini geçindirmek |
|
485 |
Idioms |
earn a living for the family v.
|
evi geçindirmek |
|
486 |
Idioms |
earn a living for the family v.
|
eve ekmek götürmek |
|
487 |
Idioms |
be in the family way v.
|
hamile olmak |
|
488 |
Idioms |
earn a living for the family v.
|
evine ekmek götürmek |
|
489 |
Idioms |
ruin one's family v.
|
ocağına incir ağacı dikmek |
|
490 |
Idioms |
ruin somebody's family v.
|
ocağına incir ağacı dikmek |
|
491 |
Idioms |
wear the pants (in the family) v.
|
(kadın için) ailede sözü geçen olmak |
|
492 |
Idioms |
wear the breeches (in the family) v.
|
(kadın için) ailede sözü geçen olmak |
|
493 |
Idioms |
wear the breeches (in the family) v.
|
(kadın için) ailenin reisi olmak |
|
494 |
Idioms |
wear the pants (in the family) v.
|
(kadın için) ailenin reisi olmak |
|
495 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
aile yadigarını satmak |
|
496 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
aile yadigarını elden çıkarmak |
|
497 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
hızlıca gelir/fayda elde etmek için aileden kalan değerli şeyleri satmak |
|
498 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
çok değerli bir şeyi elden çıkarmak |
|
499 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
hatıra olarak saklamaktansa elden çıkarmak |
|
500 |
Idioms |
sell the family silver v.
|
değerli bir şeyi ilerisi için saklamaktansa elden çıkarmak |
|