görünmek

Sens de "görünmek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 62 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	görünmek	appear v.
Does not the failure to deliver legal rights make the supportive statements appear hollow and insincere? Yasal hakların teslim edilmemesi, destekleyici açıklamaların içi boş ve samimiyetsiz görünmesine neden olmuyor mu? More Sentences
2	Common Usage	görünmek	seem v.
That seems sensible and would make our acts much more comprehensible to the public. Bu mantıklı görünüyor ve eylemlerimizi kamuoyu için çok daha anlaşılır kılacaktır. More Sentences
General
3	General	görünmek	come in sight v.
The ship came in sight. Gemi göründü. More Sentences
4	General	görünmek	be seen v.
Not a star was to be seen in the sky. Gökyüzünde tek bir yıldız bile görünmüyordu. More Sentences
5	General	görünmek	break through v.
The sun broke through the clouds. Güneş, bulutların arasından göründü. More Sentences
6	General	görünmek	seem to be v.
In addition, the changes seem to be taking a long time. Ayrıca, değişiklikler uzun zaman alıyor gibi görünüyor. More Sentences
7	General	görünmek	look v.
There are a lot of pretty words on paper, but what does it look like in reality? Kağıt üzerinde pek çok güzel söz var, ama gerçekte nasıl görünüyor? More Sentences
8	General	görünmek	show up v.
If anyone shows up on the roof, move us in fast. Eğer çatıda biri görünürse bizi hemen içeri alın. More Sentences
9	General	görünmek	report v.
Report to the emergency room. Acil durum odasına görününüz. More Sentences
10	General	görünmek	feel v.
This feels kind of desperate. Bu biraz umutsuz görünüyor. More Sentences
11	General	görünmek	seem v.
This Code is not published and, in any case, seems less than adequate. Bu Kod yayınlanmamıştır ve her halükarda yeterli olmaktan uzak görünmektedir. More Sentences
12	General	görünmek	appear v.
It appears that the re-certification or shifting of aircraft between categories has been regulated. Hava araçlarının yeniden sertifikalandırılması veya kategoriler arasında geçişinin düzenlendiği görülmektedir. More Sentences
13	General	görünmek	come into view v.
A white ship came into view. Beyaz bir gemi göründü. More Sentences
14	General	görünmek	come into sight v.
The small island came into sight. Küçük ada göründü. More Sentences
Idioms
15	Idioms	görünmek	come into view v.
The ship soon came into view. Gemi yakında göründü. More Sentences
16	Idioms	görünmek	meet the eye(s) v.
There's more to Tom than meets the eye. Tom'da göründüğünden daha fazlası var. More Sentences
Trade/Economic
17	Trade/Economic	görünmek	appear v.
The view of the immediate future is not as optimistic as might appear from the Commission's document, however. Ancak yakın geleceğe ilişkin görüşler, Komisyonun belgesinde göründüğü kadar iyimser değildir. More Sentences
Technical
18	Technical	görünmek	come into view v.
The ship soon came into view. Gemi kısa süre sonra göründü. More Sentences
19	Technical	görünmek	show v.
The scar on his cheek hardly shows now. Yanağındaki yara izi artık zor görünüyor. More Sentences
20	Technical	görünmek	seem v.
I have to say, however, that progress seems to have considerably slowed down since then. Ancak o zamandan bu yana ilerlemenin önemli ölçüde yavaşlamış göründüğünü söylemeliyim. More Sentences
General
21	General	görünmek	come along v.
22	General	görünmek	make one's appearance v.
23	General	görünmek	be in evidence v.
24	General	görünmek	approve oneself v.
25	General	görünmek	haunt v.
26	General	görünmek	rise v.
27	General	görünmek	come out v.
28	General	görünmek	come v.
29	General	görünmek	present oneself v.
30	General	görünmek	show one's face v.
31	General	görünmek	show oneself v.
32	General	görünmek	come in view v.
33	General	görünmek	put in an appearance v.
34	General	görünmek	loom v.
35	General	görünmek	come on v.
36	General	görünmek	figure v.
37	General	görünmek	reappear v.
38	General	görünmek	emanate v.
39	General	görünmek	occur v.
40	General	görünmek	show one's head v.
41	General	görünmek	make v.
42	General	görünmek	eye v.
43	General	görünmek	meet v.
44	General	görünmek	greet v.
45	General	görünmek	pear [dialect] v.
46	General	görünmek	salute v.
47	General	görünmek	seame [obsolete] v.
48	General	görünmek	surface v.
49	General	görünmek	see v.
Phrasals
50	Phrasals	görünmek	crop out v.
51	Phrasals	görünmek	come off v.
52	Phrasals	görünmek	turn out v.
53	Phrasals	görünmek	come on v.
54	Phrasals	görünmek	come out v.
55	Phrasals	görünmek	come down v.
Idioms
56	Idioms	görünmek	make an appearance v.
57	Idioms	görünmek	burst into sight v.
58	Idioms	görünmek	show your face v.
59	Idioms	görünmek	meet your eye(s) v.
Textile
60	Textile	görünmek	loom v.
Archaic
61	Archaic	görünmek	kythe v.
62	Archaic	görünmek	peer v.

Sens de "görünmek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	gibi görünmek	seem v.
It seems to hit on all the right points without just being like some of the old reports, a series of details. Bazı eski raporlar gibi sadece bir dizi ayrıntıdan ibaret olmadan tüm doğru noktalara değiniyor gibi görünüyor. More Sentences
2	General	gibi görünmek	appear v.
Opponents should be somewhat more careful in their criticism rather than appear, as critics, to be all of the same mind. Muhalifler, eleştirmenler olarak aynı fikirdeymiş gibi görünmektense eleştirilerinde biraz daha dikkatli olmalıdır. More Sentences
3	General	gibi görünmek (yapar)	feign v.
I will feign indifference. İlgisiz gibi görüneceğim. More Sentences
4	General	gibi görünmek	look as if v.
From the outside, it looks as if the Commission has something to hide. Dışarıdan bakıldığında, Komisyon'un saklayacak bir şeyleri varmış gibi görünüyor. More Sentences
5	General	gibi görünmek	look like v.
G8 summits looked like becoming a routine sort of affair. G8 zirveleri rutin bir olay haline gelmiş gibi görünüyordu. More Sentences
6	General	genç görünmek	look young v.
She looks young, but as a matter of fact she is older than you are. Genç görünüyor ama aslında senden daha yaşlı. More Sentences
7	General	güzel görünmek	look beautiful v.
Mary looked beautiful last night. Mary dün gece çok güzel görünüyordu. More Sentences
8	General	birlikte görünmek	be seen together v.
We shouldn't be seen together. Birlikte görülmemeliyiz. More Sentences
9	General	gibi görünmek	appear to be v.
This would appear to be a great achievement. Bu büyük bir başarı gibi görünecektir. More Sentences
10	General	doktora görünmek	see the doctor v.
You may as well see the doctor at once. Derhal doktoru gör bari. More Sentences
11	General	hasta görünmek	look sick v.
This plant looks sick. Bu bitki hasta görünüyor. More Sentences
12	General	hasta gibi görünmek	look sick v.
The dog looks sick. Köpek hasta gibi görünüyor. More Sentences
13	General	hasta görünmek	seem sick v.
He seems sick. O hasta görünüyor. More Sentences
14	General	hazır görünmek	look ready v.
Tom looks ready. Tom hazır görünüyor. More Sentences
15	General	hazır görünmek	seem ready v.
Tom seemed ready. Tom hazır görünüyordu. More Sentences
16	General	abartılı görünmek	seem exaggerated v.
His affection for us seems exaggerated. Bize olan sevgisi abartılı görünüyor. More Sentences
17	General	aciz görünmek	seem incapable v.
It still seems incapable of properly accounting for the massive public funds put at its disposal by our taxpayers. Vergi mükelleflerimiz tarafından emrine verilen devasa kamu fonlarının hesabını vermekten hala aciz görünüyor. More Sentences
18	General	zengin görünmek	look rich v.
Tom looks rich. Tom zengin görünüyor. More Sentences
19	General	kararlı görünmek	look determined v.
Tom looks determined. Tom kararlı görünüyor. More Sentences
20	General	kararlı görünmek	seem determined v.
Tom seems determined. Tom kararlı görünüyor. More Sentences
21	General	gibi görünmek	appear like v.
The snow-flakes became larger and larger, till they appeared like great white chickens. Kar taneleri büyüdükçe büyüdü, ta ki büyük beyaz tavuklar gibi görünene kadar. More Sentences
22	General	gibi görünmek	seem like v.
This seems like a good idea to us and we should probably do the same thing. Bu bize iyi bir fikir gibi görünüyor ve muhtemelen biz de aynı şeyi yapmalıyız. More Sentences
23	General	tuhaf görünmek	look strange v.
It would look strange if I did not reply. Cevap vermezsem tuhaf görünür. More Sentences
24	General	tuhaf görünmek	seem strange v.
Doesn't it seem strange to you? Senin için tuhaf görünmüyor mu? More Sentences
25	General	tuhaf görünmek	appear strange v.
Their view of life may appear strange. Hayata bakışları tuhaf görünebilir. More Sentences
26	General	sakin görünmek	seem calm v.
He tried to seem calm but his trembling hands betrayed him. Sakin görünmeye çalıştı ama titreyen elleri onu ele verdi. More Sentences
27	General	sakin görünmek	appear calm v.
You appeared calm. Sakin görünüyordun. More Sentences
28	General	sakin görünmek	look calm v.
He looked calm, but actually he was very nervous. Sakin görünüyordu ama aslında çok gergindi. More Sentences
29	General	kötü görünmek	look bad v.
What specifically looks bad? Özellikle kötü görünen ne? More Sentences
30	General	iyi görünmek	look good v.
From what I have seen of the reform process, it looks good. Reform sürecinden gördüğüm kadarıyla iyi görünüyor. More Sentences
31	General	iyi görünmek	look well v.
You do not look well. İyi görünmüyorsun. More Sentences
32	General	ölü gibi görünmek	look dead v.
That tree looks dead. O ağaç ölü gibi görünüyor. More Sentences
33	General	hoş görünmek	look nice v.
You look nice in that dress. Bu elbisenin içinde çok hoş görünüyorsun. More Sentences
34	General	şık görünmek	look stylish v.
You gotta agree that he looks stylish in that costume. Bu kostümün içinde şık göründüğüne katılmalısınız. More Sentences
35	General	aç görünmek	look hungry v.
Tom looks hungry. Tom aç görünüyor. More Sentences
36	General	mükemmel görünmek	look perfect v.
It looks perfect. Mükemmel görünüyor. More Sentences
37	General	mümkün görünmek	appear possible v.
This finally appears possible now, thanks to the proposed decision. Önerilen karar sayesinde bu nihayet mümkün görünüyor. More Sentences
38	General	mümkün görünmek	look possible v.
It now also looks possible that Romania and Bulgaria could join in 2007. Romanya ve Bulgaristan'ın da 2007'de katılması artık mümkün görünüyor. More Sentences
39	General	mümkün görünmek	seem possible v.
It just doesn't seem possible. Bu sadece mümkün görünmüyor. More Sentences
40	General	zor görünmek	seem difficult v.
This problem seems difficult. Bu sorun zor görünüyor. More Sentences
41	General	zor görünmek	seem hard v.
It seems hard for you to see him today. Onu bugün görmen zor görünüyor. More Sentences
42	General	zor görünmek	look difficult v.
Meeting the targets looks difficult. Hedeflere ulaşmak zor görünüyor. More Sentences
43	General	komik görünmek	look funny v.
This dress may look funny, but I like it. Bu elbise komik görünebilir ama onu seviyorum. More Sentences
44	General	komik görünmek	seem funny v.
It seemed funny to me. Bana komik görünüyordu. More Sentences
45	General	endişeli görünmek	look worried v.
The doctor looks worried. Doktor endişeli görünüyor. More Sentences
46	General	hırslı görünmek	seem ambitious v.
Tom seems ambitious. Tom hırslı görünüyor. More Sentences
47	General	hasta görünmek	look ill v.
I think you'd better take a rest; you look ill. Sanırım dinlensen iyi olur; hasta görünüyorsun. More Sentences
48	General	masum görünmek	look innocent v.
Layla looked innocent but she was dangerous to love. Leyla masum görünüyordu ama sevmek için tehlikeliydi. More Sentences
49	General	masum görünmek	seem innocent v.
The lyrics seem innocent enough, but if you listen to them closely, you'll realize how subversive they really are. Şarkı sözleri yeterince masum görünüyor ancak onları yakından dinlerseniz, gerçekte ne kadar yıkıcı olduklarını fark edeceksiniz. More Sentences
50	General	kafası karışmış (gibi) görünmek	look confused v.
Tom looked confused. Tom kafası karışmış görünüyordu. More Sentences
51	General	harika görünmek	look great v.
Both Tom and Mary look great. Tom da Mary de harika görünüyor. More Sentences
52	General	garip görünmek	seem weird v.
That seems weird. O garip görünüyor. More Sentences
53	General	garip görünmek	look strange v.
The picture looks strange because it has no perspective. Resim garip görünüyor çünkü perspektifi yok. More Sentences
54	General	temiz görünmek	look clean v.
Our streets look cleaner than they used to. Sokaklarımız eskisinden daha temiz görünüyor. More Sentences
55	General	solgun görünmek	look pale v.
He told me that I looked pale and asked me what the matter was. O bana solgun göründüğümü söyledi ve sorunun ne olduğunu sordu. More Sentences
56	General	üzgün görünmek	look sad v.
The old man looks sad. Yaşlı adam üzgün görünüyor. More Sentences
57	General	sessiz görünmek	seem quiet v.
It seems quiet enough. Yeterince sessiz görünüyor. More Sentences
58	General	daha iyi görünmek	look better v.
In my view, the package is looking better now all in all. Benim görüşüme göre, paket şimdi daha iyi görünüyor. More Sentences
59	General	umutsuz görünmek	appear desperate v.
The situation appears desperate. Durum umutsuz görünüyor. More Sentences
60	General	korkunç görünmek	look awful v.
I look awful today. Bugün korkunç görünüyorum. More Sentences
61	General	berbat görünmek	look terrible v.
Tom looks terrible. Tom berbat görünüyor. More Sentences
62	General	korkunç görünmek	look terrible v.
I look terrible today. Bugün korkunç görünüyorum. More Sentences
63	General	berbat görünmek	look awful v.
Tom said I looked awful. Tom berbat göründüğümü söyledi. More Sentences
64	General	şık görünmek	look classy v.
I think it looks classy. Bence şık görünüyor. More Sentences
65	General	umut verici görünmek	look promising v.
Keep track of everything that looks promising. Umut verici görünen her şeyi takip edin. More Sentences
66	General	iyi görünmek	seem well v.
Tom didn't seem well today. Tom bugün iyi görünmüyordu. More Sentences
67	General	bir dişçiye görünmek	see a dentist v.
You ought to see a dentist. Bir dişçiye görünmelisin. More Sentences
68	General	meşgul görünmek	look busy v.
You looked busy. Meşgul görünüyordun. More Sentences
69	General	mutlu görünmek	look happy v.
They look happy today. Onlar bugün mutlu görünüyor. More Sentences
70	General	mutlu görünmek	seem happy v.
The dog seems happy. Köpek mutlu görünüyor. More Sentences
71	General	harika görünmek	look awesome v.
This looks awesome! Bu harika görünüyor! More Sentences
72	General	gülünç görünmek	look ridiculous v.
I think you looked ridiculous. Sanırım sen gülünç görünüyordun. More Sentences
73	General	komik görünmek	look ridiculous v.
They all look ridiculous. Hepsi komik görünüyor. More Sentences
74	General	umursamaz görünmek	seem unconcerned v.
I thought Tom seemed unconcerned. Tom'un umursamaz göründüğünü düşünmüştüm. More Sentences
75	General	daha kötü görünmek	look worse v.
Tom looks worse than before. Tom öncekinden daha kötü görünüyor. More Sentences
76	General	gergin görünmek	look nervous v.
Does Tom look nervous to you? Tom sana gergin görünüyor mu? More Sentences
77	General	Mantıklı görünmek	make sense v.
Nothing seems to make sense anymore. Hiçbir şey artık mantıklı görünmüyor. More Sentences
78	General	(doktora vb) görünmek	see v.
He saw a physician. Bir doktora göründü. More Sentences
79	General	mantıklı görünmek	make sense v.
This doesn't seem to make sense. Burası mantıklı görünmüyor. More Sentences
80	General	cazip görünmek	tempt v.
None of these things look tempting. Bunların hiçbiri cazip görünmüyor. More Sentences
81	General	gibi görünmek	feel v.
I think this feels like possibly the greatest success of this work this year. Bence bu, bu yılki çalışmaların muhtemelen en büyük başarısı gibi görünüyor. More Sentences
82	General	mutlu görünmek	smile v.
He was all smiles. O mutlu görünüyordu. More Sentences
83	General	bir doktora görünmek	see a doctor v.
Tom advised Mary to go to see a doctor. Tom, Mary'ye bir doktora görünmesini tavsiye etti. More Sentences
Phrasals
84	Phrasals	gibi görünmek	seem as v.
It really does seem as if the country has plague on all sides at once. Gerçekten de sanki ülkenin her tarafı aynı anda veba salgınına yakalanmış gibi görünüyor. More Sentences
85	Phrasals	olarak görünmek	appear as v.
It certainly appears as an attractive alternative to killing and destroying animals. Hayvanları öldürmek ve yok etmek için kesinlikle cazip bir alternatif olarak görünüyor. More Sentences
Colloquial
86	Colloquial	uzak görünmek	seem distant v.
You seem distant. Sen uzak görünüyorsun. More Sentences
Idioms
87	Idioms	kasvetli görünmek	look bleak v.
Layla's future looked bleak. Layla'nın geleceği kasvetli görünüyordu. More Sentences
88	Idioms	masummuş gibi görünmek	play innocent v.
Don't try to play innocent. Masummuş gibi görünmeye çalışma. More Sentences
89	Idioms	kötü görünmek	look bad v.
I couldn't tell what had happened, but it looked bad. Ne olduğunu anlayamadım ama kötü görünüyordu. More Sentences
Common Usage
90	Common Usage	yeniden görünmek	reappear v.
91	Common Usage	yapar gibi görünmek	pretend v.
92	Common Usage	cesur görünmek	seem brave v.
93	Common Usage	cesur görünmek	look brave v.
General
94	General	bilge görünmek isteyen kimse	wiseacre n.
95	General	akıllı görünmek isteyen kimse	wiseacre n.
96	General	bilgili görünmek isteyenlerin raflarına dizdiği kitap görünümlü sahte obje	fake book n.
97	General	doğu ufkunda görünmek (yıldız/gezegen)	be in the ascendant v.
98	General	gibi görünmek	make out v.
99	General	büyük görünmek	bulk large v.
100	General	kesenin dibi görünmek	run out of money v.
101	General	görünmek (hortlak/ruh)	materialize v.
102	General	..gibi görünmek	appear to v.
103	General	sorumsuz görünmek	show to be irresponsible v.
104	General	yapar gibi görünmek	make as if v.
105	General	yapar gibi görünmek	pretend v.
106	General	gibi görünmek	affect v.
107	General	hayalet gibi görünmek	spook v.
108	General	dibi görünmek	run out v.
109	General	tekrar görünmek	reappear v.
110	General	görünmek (yavaş yavaş)	unfold v.
111	General	uyur gibi görünmek	pretend to be asleep v.
112	General	göze hoş görünmek	please the eye v.
113	General	olduğundan başka türlü görünmek	sail under false colors v.
114	General	arkasından görünmek	appear behind v.
115	General	belli belirsiz görünmek	loom up v.
116	General	hayal meyal görünmek	peer v.
117	General	kayar gibi görünmek (ay/bulut vb)	ride v.
118	General	belli belirsiz görünmek	peer v.
119	General	belli belirsiz görünmek	loom v.
120	General	gibi görünmek	purport v.
121	General	gibi görünmek	semble v.
122	General	yapar gibi görünmek	play upon v.
123	General	görünmek (güzel/hasta vb)	look v.
124	General	doktora görünmek	see doctor v.
125	General	doktora görünmek	go to a doctor v.
126	General	hasta gibi görünmek	seem sick v.
127	General	abartılı görünmek	look exaggerated v.
128	General	hasta görünmek	appear to be ill v.
129	General	çıplak görünmek	appear naked v.
130	General	hazır görünmek	appear ready v.
131	General	güzel görünmek	seem beautiful v.
132	General	pis görünmek	look dirty v.
133	General	aciz görünmek	appear unable v.
134	General	aciz görünmek	appear helpless v.
135	General	aciz görünmek	appear incapable v.
136	General	kararlı görünmek	appear determined v.
137	General	karlı görünmek	seem profitable v.
138	General	tuhaf görünmek	appear bizarre v.
139	General	tuhaf görünmek	seem bizarre v.
140	General	tuhaf görünmek	look bizarre v.
141	General	aktif görünmek	seem active v.
142	General	aktif görünmek	look active v.
143	General	faal görünmek	look active v.
144	General	faal görünmek	seem active v.
145	General	neşeli görünmek	appear cheerful v.
146	General	neşeli görünmek	look cheerful v.
147	General	doğal görünmek	look natural v.
148	General	ufukta görünmek	be sighted on horizon v.
149	General	hoş görünmek	appeal to v.
150	General	sağlıklı görünmek	look well v.
151	General	sağlıklı görünmek	seem to be in good health v.
152	General	iyi görünmek	seem to be in good health v.
153	General	hoş görünmek	look good v.
154	General	güzel görünmek	look well v.
155	General	hoş görünmek	look well v.
156	General	çekici görünmek	look well v.
157	General	şık görünmek	look fashionable v.
158	General	televizyon programlarında görünmek	appear on tv programs v.
159	General	televizyon programlarında görünmek	appear on tv shows v.
160	General	farketmemiş gibi görünmek	not appear to notice v.
161	General	farketmemiş gibi görünmek	not seem to notice v.
162	General	suçsuz görünmek	look innocent v.
163	General	suçsuz görünmek	seem innocent v.
164	General	uygun görünmek	look appropriate v.
165	General	uygun görünmek	look suitable v.
166	General	tuhaf görünmek	appear bizarre/strange v.
167	General	garip görünmek	appear bizarre/strange v.
168	General	tuhaf görünmek	seem weird v.
169	General	temiz görünmek	seem clean v.
170	General	olgun görünmek	seem/look mature v.
171	General	çok mutsuz görünmek	look so unhappy v.
172	General	ağır başlı görünmek	appear demure v.
173	General	tam bir trajedi gibi görünmek	seem like such a tragedy v.
174	General	berbat görünmek	look a fright v.
175	General	korkunç görünmek	look a fright v.
176	General	yol görünmek	time to get going v.
177	General	eski görünmek	look old v.
178	General	küçük bir melek gibi görünmek	look like a little angel v.
179	General	daha parlak görünmek	appear brighter v.
180	General	benzer görünmek	appear similar v.
181	General	fiziksel olarak zayıf/güçsüz görünmek	appear physically weak v.
182	General	harika görünmek	look gorgeous v.
183	General	yapar gibi görünmek	pretend to be doing something v.
184	General	inanılmaz görünmek	sound unbelievable v.
185	General	inanılmaz görünmek	be hardly believable v.
186	General	görünmek (hortlak/ruh)	materialise v.
187	General	(bir kıyafetin) içinde iyi görünmek	look good in v.
188	General	aldırmıyor gibi görünmek	seem unconcerned v.
189	General	zor görünmek	sound difficult v.
190	General	Mantıklı görünmek	seem logical v.
191	General	gibi görünmek	assume v.
192	General	(filmde/dizide) şöyle bir görünmek	cameo v.
193	General	kabul etmeye istekli görünmek	nibble v.
194	General	gibi görünmek	think [obsolete] v.
195	General	doğal görünmek	keep the countenance v.
196	General	muhtemel görünmek	bid fair v.
197	General	başlıyormuş gibi görünmek	make v.
198	General	ufukta görünmek	uprise v.
199	General	gibi görünmek	make v.
200	General	(metalik tozla) pul pul görünmek	leaf v.
201	General	yeniden görünmek	resurface v.
202	General	sürekli görünmek	haunt v.
203	General	zarif görünmek için yapmacık telaffuz etmek	mince v.
204	General	gelin gibi görünmek	bride [obsolete] v.
205	General	sıcak görünmek	broil v.
206	General	mantıklı ve tutarlı görünmek	hold water v.
207	General	devasa görünmek	hulk v.
208	General	çok yüksek görünmek	hulk v.
209	General	fakirmiş gibi görünmek	mitch [dialect] v.
210	General	yapar gibi görünmek	mock [obsolete] v.
211	General	gibi görünmek	mock [obsolete] v.
212	General	olağanüstü görünmek	monster v.
213	General	mucize gibi görünmek	monster v.
214	General	yanıyormuş gibi görünmek	burn v.
215	General	çalı gibi görünmek	bush v.
216	General	geçici olarak görünmek	gleam v.
217	General	belli belirsiz görünmek	glimmer v.
218	General	çekici görünmek	glitter v.
219	General	canı sıkkın görünmek	glombe [obsolete] v.
220	General	üzgün görünmek	glombe [obsolete] v.
221	General	canı sıkkın görünmek	glome [obsolete] v.
222	General	üzgün görünmek	glome [obsolete] v.
223	General	canı sıkkın görünmek	gloom v.
224	General	sinirli görünmek	gloom v.
225	General	memnuniyetsiz görünmek	gloom v.
226	General	üzgün görünmek	gloom v.
227	General	belli belirsiz görünmek	gloom v.
228	General	loş bir şekilde görünmek	gloom v.
229	General	istenmeyen şekilde görünmek	obtrude v.
230	General	zorla görünmek	obtrude v.
231	General	ruhani bir diyardan gelmiş gibi görünmek	descend v.
232	General	örtünün arasından görünmek	grin v.
233	General	sinirli görünmek	overcloud v.
234	General	daha önemli görünmek	overshade v.
235	General	tehditkar bir biçimde görünmek	overwhelm v.
236	General	baskın şekilde görünmek	overwhelm v.
237	General	kalite, gelişim gibi açılardan belirtildiği gibi görünmek	compare v.
238	General	başkasına kıyasla daha iyi veya kötü görünmek	compare v.
239	General	kademeli olarak görünmek	distil [us] v.
240	General	kademeli olarak görünmek	distill [uk] v.
241	General	birlikte görünmek	coappear v.
242	General	sakin görünmek	dream v.
243	General	hülyalı görünmek	dream v.
244	General	huzurlu görünmek	dream v.
245	General	huzurlu ve durgun görünmek	drowse v.
246	General	sakin ve tenha görünmek	drowse v.
247	General	etkileyici görünmek	spread a large clew v.
248	General	tüylü görünmek için kabarmak	feather v.
249	General	kısmen görünmek	peek v.
250	General	göze hoş görünmek	deck v.
251	General	ilk kez görünmek	dawn v.
252	General	daha iyi görünmek	outlook v.
253	General	(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek	premier v.
254	General	(oyunda) ilk kez başrol olarak görünmek	premiere v.
255	General	yandan silüet gibi görünmek	silhouette v.
256	General	tazelenerek daha iyi görünmek	freshen v.
257	General	kanıtlar gibi görünmek	presume v.
258	General	yapar gibi görünmek	pretence [obsolete] v.
259	General	yapar gibi görünmek	pretense [obsolete] v.
260	General	yapar gibi görünmek	sketch v.
261	General	memnun görünmek	smile v.
262	General	hoşnut görünmek	smile v.
263	General	karartı gibi görünmek	loom v.
264	General	karartı gibi görünmek	loom up v.
265	General	aniden görünmek	poke v.
266	General	zar zor görünmek	poke out v.
267	General	güçlü görünmek	prove v.
268	General	sürekli görünmek	stalk v.
269	General	mümkün görünmek	stand a show v.
270	General	gönüllü görünmek	volunteer v.
271	General	kısmen görünmek	peep v.
272	General	bir kısmı görünmek	peep v.
273	General	kitlesel medyada görünmek istemeyen	media-shy adj.
274	General	seksi görünmek için dudaklarını öne büzme	pouting adj.
275	General	komik görünmek	seem risible v.
Phrasals
276	Phrasals	gibi görünmek	take on v.
277	Phrasals	seçkin görünmek	stand off v.
278	Phrasals	yapar görünmek	bluff (one's) way through (something) v.
279	Phrasals	gibi görünmek	come across like (someone or something) v.
280	Phrasals	gibi görünmek	come across like someone or something (to someone) v.
281	Phrasals	gibi görünmek	come across as someone or something (to someone) v.
282	Phrasals	toplum içinde görünmek	come out v.
283	Phrasals	gibi görünmek	come across as v.
284	Phrasals	ile karşılaştırıldığında (iyi/kötü vs.) görünmek	stack up against v.
285	Phrasals	yapar gibi görünmek	play at something v.
286	Phrasals	(bir şeyin) altından/arkasından az bir kısmı görünmek	peek out (from something) v.
287	Phrasals	(bir şeyin) altından/arkasından küçük bir kısmı görünmek	peek out (from something) v.
288	Phrasals	saklandığı yerden az bir kısmı görünmek	peek out v.
289	Phrasals	saklandığı yerden küçük bir kısmı görünmek	peek out v.
290	Phrasals	bir şeyin altından az bir kısmı görünmek	peek out v.
291	Phrasals	bir şeyin altından küçük bir kısmı görünmek	peek out v.
292	Phrasals	ölü gibi görünmek	glass over v.
293	Phrasals	daha beyaz görünmek	whiten up v.
294	Phrasals	bir şeyin altından küçük bir kısmı görünmek	peek out of something v.
295	Phrasals	bir şeyin içinden küçük bir kısmı görünmek/belli olmak	peek out of something v.
296	Phrasals	bir şeyin içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak	peek out of something v.
297	Phrasals	(birine/bir şeye) bir parçası görünmek	peer out at (someone or something) v.
298	Phrasals	(birine/bir şeye) bir kısmı görünmek	peer out at (someone or something) v.
299	Phrasals	(birine/bir şeye) belli belirsiz görünmek	peer out at (someone or something) v.
300	Phrasals	bir şeyin arkasından/altından (birine/bir şeye) kısmen görünmek	peer out at (someone or something) v.
301	Phrasals	(birine/bir şeye) yer yer görünmek	peer out at (someone or something) v.
302	Phrasals	birine/bir şeye görünmek	report to someone or something v.
303	Phrasals	koltuk altında ter lekesi görünmek	pit out v.
304	Phrasals	bir kıyafetle görünmek	appear in something v.
305	Phrasals	birine görünmek	appear to someone v.
306	Phrasals	bir şeyin üzerinde görünmek	appear upon something v.
307	Phrasals	bir şeyin üzerinde görünmek	appear on something v.
308	Phrasals	''-e görünmek	appear to v.
309	Phrasals	(birine) cazip görünmek/gelmek	call to (one) v.
310	Phrasals	(birine) mantıklı görünmek/gelmek	click with (one) v.
311	Phrasals	(biri/bir şey) gibi görünmek	come across as (someone or something) v.
312	Phrasals	(birine bir şey) gibi görünmek	come across as (something) to (one) v.
313	Phrasals	gibi görünmek	come across like v.
314	Phrasals	gibi görünmek	come on as v.
315	Phrasals	aptal gibi görünmek	fool up v.
316	Phrasals	birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek	front for v.
317	Phrasals	birinin/bir şeyin arkada yürüttüğü işleri gizlemek için meşru olarak çalışan bir işletme gibi görünmek	front for (someone or something) v.
318	Phrasals	ufukta görünmek	loom up v.
319	Phrasals	(birinin/bir şeyin) yanında önemsiz kalmak/görünmek	pale beside (someone or something) v.
320	Phrasals	'-in altından küçük bir kısmı görünmek	peek out of v.
321	Phrasals	'-in içinden küçük bir kısmı görünmek/belli olmak	peek out of v.
322	Phrasals	'-in içinde küçük bir kısmı görünmek/belli olmak	peek out of v.
323	Phrasals	(bir şeyin) üzerinden görünmek/çıkmak	peek over (something) v.
324	Phrasals	(bir şeyin) tepesinden görünmek/belli olmak	peek over (something) v.
325	Phrasals	(bir şeyin) içinden çıkmak/görünmek	peek over (something) v.
326	Phrasals	-den belli olmak/görünmek	peek through v.
327	Phrasals	(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek	peek under (something) v.
328	Phrasals	(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek	peek underneath (something) v.
329	Phrasals	(bir şeyin) üzerinden görünmek/çıkmak	peep over (something) v.
330	Phrasals	(bir şeyin) tepesinden görünmek/belli olmak	peep over (something) v.
331	Phrasals	(bir şeyin) içinden çıkmak/görünmek	peep over (something) v.
332	Phrasals	(bir şeyden) görünmek/çıkmak	peep through v.
333	Phrasals	(bir şeyin) içinden çıkmak/görünmek	peep through v.
334	Phrasals	altından belli olmak/görünmek	peep under v.
335	Phrasals	(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek	peep under (something) v.
336	Phrasals	(bir şeyin) altından belli olmak/görünmek	peep underneath (something) v.
337	Phrasals	'-e bir parçası görünmek	peer out at v.
338	Phrasals	'-e bir kısmı görünmek	peer out at v.
339	Phrasals	'-e belli belirsiz görünmek	peer out at v.
340	Phrasals	arkasından/altından kısmen görünmek	peer out at v.
341	Phrasals	'-e yer yer görünmek	peer out at v.
342	Phrasals	(bir şeyi) yapar gibi görünmek	play at (doing something) v.
343	Phrasals	(bir şey) gibi görünmek	pretend to (something) v.
344	Phrasals	(birine bir şey) gibi görünmek	strike (one) as (something) v.
Colloquial
345	Colloquial	çevreye duyarlı görünmek için ekoloji jargonu kullanma	ecobabble n.
346	Colloquial	çok çaresiz görünmek	seem so helpless v.
347	Colloquial	çok mutlu görünmek	look so happy v.
348	Colloquial	havalı görünmek	put on the ritz v.
349	Colloquial	gibi görünmek	make like v.
350	Colloquial	geleceği parlak görünmek	one's future looks bright v.
351	Colloquial	olduğundan daha önemliymiş gibi görünmek	put on the ritz v.
352	Colloquial	neşeli görünmek	look spry v.
353	Colloquial	soğuk görünmek	look distant v.
354	Colloquial	stresli görünmek	look blue v.
355	Colloquial	soğuk görünmek	seem cold v.
356	Colloquial	soğuk görünmek	look cold v.
357	Colloquial	uzak görünmek	look distant v.
358	Colloquial	üzüntülü görünmek	look blue v.
359	Colloquial	(bir kıyafetle, saçla) iyi/çekici görünmek	wear well v.
360	Colloquial	(biraz) hasta gibi görünmek	look (a little/bit) off v.
361	Colloquial	(biraz) solgun görünmek	look (a little/bit) off v.
362	Colloquial	(biraz) sağlıksız görünmek	look (a little/bit) off v.
363	Colloquial	(biraz) keyifsiz görünmek	look (a little/bit) off v.
364	Colloquial	(biraz) rahatsız görünmek	look (a little/bit) off v.
365	Colloquial	(biraz) bitkin görünmek	look (a little/bit) off v.
366	Colloquial	(biraz) neşesiz görünmek	look (a little/bit) off v.
367	Colloquial	(biraz) huzursuz görünmek	look (a little/bit) off v.
368	Colloquial	(biraz) morali bozuk görünmek	look (a little/bit) off v.
369	Colloquial	(biraz) garip görünmek	look (a little/bit) off v.
370	Colloquial	(biraz) tuhaf görünmek	look (a little/bit) off v.
371	Colloquial	(biraz) anormal görünmek	look (a little/bit) off v.
372	Colloquial	(biraz) bozuk gibi görünmek	look (a little/bit) off v.
373	Colloquial	(biraz) çürümüş/bozulmuş gibi görünmek	look (a little/bit) off v.
374	Colloquial	(bir şey) gibi görünmek	look like (something) v.
375	Colloquial	(bir şey) gibi görünmek	seem like (something) v.
Idioms
376	Idioms	bilgili görünmek için kullanılan kimsenin bilmediği terim	inkhorn term n.
377	Idioms	hiddetli görünmek	look daggers v.
378	Idioms	gibi/'-mış gibi yapmak/davranmak/görünmek	make as though v.
379	Idioms	olarak görünmek	appear as something v.
380	Idioms	kapkara görünmek	look black v.
381	Idioms	umutsuz görünmek	look black v.
382	Idioms	vahim görünmek	look black v.
383	Idioms	çıkmazda görünmek	look black v.
384	Idioms	kötü görünmek	look black v.
385	Idioms	umutsuz görünmek	look bleak v.
386	Idioms	iç karartıcı görünmek	look bleak v.
387	Idioms	sevimsiz görünmek	look bleak v.
388	Idioms	bir fotoğrafta çok sağlıklı görünmek	be the picture of health v.
389	Idioms	bir fotoğrafta çok mutlu görünmek	be the picture of happiness v.
390	Idioms	olacak/yapacak gibi görünmek	look (all) set (to do something) v.
391	Idioms	olacak/yapacak gibi görünmek	be(all) set (for something) v.
392	Idioms	olacak/yapacak gibi görünmek	be(all) set (to do something) v.
393	Idioms	olduğu gibi görünmek	to thine own self be true v.
394	Idioms	sabahın/günün ilk ışıkları/saatleri doğmak/çıkmak/görünmek	early beam v.
395	Idioms	az biraz havalı görünmek	have a touch of class v.
396	Idioms	zarif görünmek	have a touch of class v.
397	Idioms	klas görünmek	have a touch of class v.
398	Idioms	zevk sahibi görünmek	have a touch of class v.
399	Idioms	gerçek gibi görünmek	come alive v.
400	Idioms	gerçek gibi görünmek	come to life v.
401	Idioms	hasta gibi görünmek	be green about the gills v.
402	Idioms	solgun görünmek	be green about the gills v.
403	Idioms	aşırı mutsuz görünmek	have a face as long as a wet week (aus) v.
404	Idioms	aşırı mutsuz görünmek	have a face like a wet weekend (brit) v.
405	Idioms	bir anda belirmek/görünmek	flash into view v.
406	Idioms	büyük bir başarı elde etmiş gibi görünmek	look like the cat that swallowed the canary v.
407	Idioms	bir işe uygunmuş gibi durmak/görünmek	look the part v.
408	Idioms	diğerine göre daha az önemli görünmek	fade into insignificance v.
409	Idioms	çok sağlıklı görünmek	look the picture of health v.
410	Idioms	diğerine göre önemsiz görünmek	pale into insignificance v.
411	Idioms	çok mutlu görünmek	be all smiles v.
412	Idioms	çok solgun görünmek	look like death warmed over v.
413	Idioms	çok mutlu görünmek	grin from ear to ear v.
414	Idioms	destekler gibi görünmek	give/pay lip service to something v.
415	Idioms	cesur gibi görünmek	put up a brave front v.
416	Idioms	çok yorgun görünmek	look like death warmed up v.
417	Idioms	çalışıyor görünmek	go through the motions v.
418	Idioms	çok şık görünmek	look fit to kill v.
419	Idioms	cesur gibi görünmek	put on a brave front v.
420	Idioms	çok pis görünmek	look like something the cat dragged in v.
421	Idioms	çok bitkin görünmek	look like death warmed over v.
422	Idioms	destekler gibi görünmek	pay lip-service v.
423	Idioms	çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek	like the cat that got the cream v.
424	Idioms	diğerine göre önemsiz görünmek	fade into insignificance v.
425	Idioms	çok hasta görünmek	look like death warmed over v.
426	Idioms	çok sinirli görünmek	have a face like thunder v.
427	Idioms	diğerine göre daha az önemli görünmek	pale into insignificance v.
428	Idioms	çok önemli bir şey yapmış gibi görünmek	like the cat that ate the canary v.
429	Idioms	çok mutlu görünmek	smile from ear to ear v.
430	Idioms	çok sinirli görünmek	look like thunder v.
431	Idioms	çok pis görünmek	look like something the cat brought v.
432	Idioms	destekler gibi görünmek	give lip-service v.
433	Idioms	çok hasta görünmek	look like death warmed up v.
434	Idioms	harika görünmek	look like a million bucks v.
435	Idioms	entelektüel görünmek	arty-farty v.
436	Idioms	hissiz görünmek	look as if butter wouldn't melt in one's mouth v.
437	Idioms	hasta görünmek	look green v.
438	Idioms	entelektüel görünmek	artsy-fartsy v.
439	Idioms	harika görünmek	look fit to kill v.
440	Idioms	hasta görünmek	blue around the gills v.
441	Idioms	hasta görünmek	pale around the gills v.
442	Idioms	harika görünmek	look like a million dollars v.
443	Idioms	gibi görünmek	come on as something v.
444	Idioms	göze hoş görünmek	be easy on the eye v.
445	Idioms	harika görünmek	cut a fine figure v.
446	Idioms	hasta görünmek	green around the gills v.
447	Idioms	iş yapıyor görünmek	go through the motions v.
448	Idioms	ihtimal dışı görünmek	seem a long shot v.
449	Idioms	olduğundan abartılı biçimde mutlu görünmek	be jolly hockey sticks v.
450	Idioms	mükemmel görünmek	look like a million dollars v.
451	Idioms	olduğu gibi görünmek	wear one's heart on one's sleeve v.
452	Idioms	otuz yaşında olmasına rağmen yaşlı görünmek	seem over-the-hill at thirty v.
453	Idioms	masum görünmek	smell like a rose v.
454	Idioms	mükemmel görünmek	look like a million bucks v.
455	Idioms	mantıklı görünmek	stand to reason v.
456	Idioms	kağıt üzerinde iyi görünmek	look good on paper v.
457	Idioms	korkmuyormuş gibi görünmek/davranmak	be whistling in the dark v.
458	Idioms	korkmuyormuş gibi görünmek/davranmak	whistle in the dark v.
459	Idioms	makul görünmek	stand to reason v.
460	Idioms	solgun görünmek	be blue around the gills v.
461	Idioms	suçlu olduğu halde masum görünmek	look as if butter wouldn't melt in one's mouth v.
462	Idioms	sütten çıkma ak kaşık gibi görünmek	butter wouldn't melt in somebody's mouth v.
463	Idioms	solgun görünmek	be green around the gills v.
464	Idioms	suçsuz görünmek	smell like a rose v.
465	Idioms	şöyle bir görünmek	put in an appearance (at something) v.
466	Idioms	soğuk görünmek	look as if butter wouldn't melt in one's mouth v.
467	Idioms	şöyle bir görünmek	show the flag v.
468	Idioms	solgun görünmek	be pale around the gills v.
469	Idioms	şüpheli görünmek	smell fishy v.
470	Idioms	rahatsız görünmek	green about the gills v.
471	Idioms	sıkı fıkı/içli dışlı/yakın arkadaş gibi görünmek	be palsy-walsy v.
472	Idioms	(çok) dalgın olmak/görünmek/durmak	look to be million miles away v.
473	Idioms	yapıyormuş gibi görünmek	go through the motions v.
474	Idioms	(genelde erkek için) çok güzel görünmek	cut a fine figure v.
475	Idioms	utanmış görünmek	hang one's head v.
476	Idioms	üzgün görünmek	look bad v.
477	Idioms	(biraz) solgun görünmek	look a bit off colour v.
478	Idioms	üzgün görünmek	look blue v.
479	Idioms	üzgün görünmek	down in the mouth v.
480	Idioms	ufukta görünmek	loom on the horizon v.
481	Idioms	umutsuz görünmek	look bad v.
482	Idioms	(çok) dalgın olmak/görünmek/durmak	seem million miles away v.
483	Idioms	ufukta görünmek	burst into sight at the horizon v.
484	Idioms	yapamayacak gibi görünmek	cannot seem to do something v.
485	Idioms	yokmuş gibi görünmek	fade into the woodwork v.
486	Idioms	yokmuş gibi görünmek	blend into the woodwork v.
487	Idioms	üstü başı perişan görünmek	look like something the cat brought in v.
488	Idioms	üstü başı perişan görünmek	look like something the cat dragged in v.
489	Idioms	(genelde erkek için) çok hoş görünmek	cut a fine figure v.
490	Idioms	üzüntülü görünmek	look blue v.
491	Idioms	gerçekte olduğundan daha iyi ya da geleceği daha parlak görünmek	flatter to deceive v.
492	Idioms	bir ilkeyi destekler gibi görünmek	bow down in the house of rimmon v.
493	Idioms	kabak gibi ortada olmak/görünmek	could drive a truck through (something) [us] v.
494	Idioms	harika görünmek	(be) good enough to eat v.
495	Idioms	havalı görünmek	have a touch of class v.
496	Idioms	zarif/klas görünmek	have a touch of class v.
497	Idioms	zevk sahibi görünmek	have a touch of class v.
498	Idioms	yanlış gibi görünmek	strike a false note v.
499	Idioms	sahte gibi görünmek	strike a false note v.
500	Idioms	samimiyetsiz gibi görünmek	strike a false note v.