güvenlik - Turc Anglais Dictionnaire

güvenlik

Sens de "güvenlik" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 23 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
güvenlik security n.
This uniform approach to the right of withdrawal reinforces transparency and legal security in the internal market.
Geri çekilme hakkına yönelik bu yeknesak yaklaşım, iç pazarda şeffaflığı ve hukuki güvenliği güçlendirmektedir.

More Sentences
General
güvenlik security n.
Second, I should like to mention security and the definition of security.
İkinci olarak güvenlik ve güvenliğin tanımına değinmek istiyorum.

More Sentences
güvenlik safety n.
Its focus must be on safety, and its method must be science.
Odak noktası güvenlik ve yöntemi de bilim olmalıdır.

More Sentences
Trade/Economic
güvenlik safety n.
We can never have too much safety.
Asla çok fazla güvenliğe sahip olamayız.

More Sentences
Technical
güvenlik security n.
In the light of September 11, the Foster report is a strong contribution to the security of all EU citizens.
11 Eylül'ün ışığında Foster raporu tüm AB vatandaşlarının güvenliğine güçlü bir katkıdır.

More Sentences
güvenlik safety n.
Pilotage services have an essential safety function.
Kılavuzluk hizmetleri temel bir güvenlik işlevine sahiptir.

More Sentences
Computer
güvenlik secure n.
Combating terrorism is one factor in a broader objective, that of ensuring that the Union is safe and secure.
Terörizmle mücadele, Birliğin emniyet ve güvenliğinin sağlanması gibi daha geniş bir hedefin bir unsurudur.

More Sentences
güvenlik security for n.
The occupation and the settlements remain the biggest obstacle to real peace and security for everyone.
İşgal ve yerleşimler, herkes için gerçek barış ve güvenliğin önündeki en büyük engel olmaya devam etmektedir.

More Sentences
Telecom
güvenlik security n.
We do, of course, contribute to the development of the common foreign and security policy.
Elbette ortak dış ve güvenlik politikasının geliştirilmesine katkıda bulunuyoruz.

More Sentences
Automotive
güvenlik security n.
They recognise that it has given us security of food supply.
Bunun bize gıda arzı güvenliği sağladığını kabul ediyorlar.

More Sentences
güvenlik safety n.
Public interest in food safety is immense, as we know.
Bildiğimiz üzere gıda güvenliğine yönelik kamu ilgisi çok büyüktür.

More Sentences
General
güvenlik safeness n.
güvenlik grith n.
güvenlik peace n.
güvenlik reliance n.
güvenlik order n.
güvenlik hide [obsolete] [uk] n.
güvenlik munity [obsolete] n.
güvenlik douth n.
güvenlik incolumity [obsolete] n.
güvenlik fastnacht [obsolete] n.
Trade/Economic
güvenlik law and order n.
güvenlik surety n.

Sens de "güvenlik" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
General
güvenlik düzenlemesi security arrangement n.
Recipients of payments have to be asked for better security arrangements, for example.
Örneğin ödeme alanlardan daha iyi güvenlik düzenlemeleri istenmelidir.

More Sentences
güvenlik kamerası security camera n.
We were in the courtyard, in the security zone controlled by security cameras.
Avluda, güvenlik kameraları tarafından kontrol edilen güvenlik bölgesindeydik.

More Sentences
uluslararası güvenlik international security n.
However ISAF, the International Security Assistance Force, still has its work cut out.
Ancak Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü ISAF'ın işi hala çok zor.

More Sentences
milli güvenlik national security n.
This is reflected by the major role played by the army in political life through the National Security Council.
Bu, ordunun Milli Güvenlik Kurulu aracılığıyla siyasi yaşamda oynadığı önemli role yansımıştır.

More Sentences
endüstriyel güvenlik industrial safety n.
Nor am I of the opinion that legislation is the only means to ensure industrial safety.
Endüstriyel güvenliği sağlamanın tek yolunun mevzuat olduğu görüşünde de değilim.

More Sentences
sosyal güvenlik sistemi social security system n.
Social security systems differ very widely from one EU Member State to another.
Sosyal güvenlik sistemleri, bir AB Üye Devleti ile diğerleri arasında çok büyük farklılık göstermektedir.

More Sentences
güvenlik yönetimi safety management n.
A safety management system was in place and the site was inspected about twice a year.
Bir güvenlik yönetim sistemi mevcuttu ve saha yılda yaklaşık iki kez denetleniyordu.

More Sentences
güvenlik tedbirleri security measures n.
That implies air traffic control, security measures and agreements with third countries.
Bu da hava trafik kontrolü, güvenlik tedbirleri ve üçüncü dünya ülkeleriyle anlaşmalar anlamına gelmektedir.

More Sentences
sosyal güvenlik numarası social security number n.
State your name and social security number, please.
Lütfen adınızı ve sosyal güvenlik numaranızı belirtin.

More Sentences
güvenlik depozitosu security deposit n.
Do you require a security deposit?
Güvenlik depozitosu talep ediyor musunuz?

More Sentences
güvenlik şefi head of security n.
I'd like to talk to the head of security.
Güvenlik şefiyle konuşmak istiyorum.

More Sentences
güvenlik sistemi security system n.
No security system is foolproof.
Hiçbir güvenlik sistemi güvenli değildir.

More Sentences
güvenlik konseyi kararı security council resolution n.
It cannot reopen the issue of international legality which is clearly defined by the Security Council Resolutions.
Güvenlik Konseyi Kararları ile açıkça tanımlanmış olan uluslararası yasallık konusunu yeniden açamaz.

More Sentences
güvenlik raporu safety report n.
He has to prepare a safety report and send it to the public control authorities.
Bir güvenlik raporu hazırlamalı ve bunu kamu kontrol makamlarına göndermelidir.

More Sentences
güvenlik görevlisi security guard n.
Their bags were checked by security guards at the gate.
Çantaları kapıdaki güvenlik görevlileri tarafından kontrol edildi.

More Sentences
özel güvenlik hizmetleri private security services n.
I regret, however, not being able to vote for a directive to organise private security services in Europe.
Ancak Avrupa'da özel güvenlik hizmetlerinin düzenlenmesine yönelik bir yönergeye oy veremeyeceğim için üzgünüm.

More Sentences
iç güvenlik internal security n.
We wish to cooperate in the area of internal security.
İç güvenlik alanında işbirliği yapmak istiyoruz.

More Sentences
sosyal güvenlik social security n.
It would even be good for the social security department in Finland.
Finlandiya'daki sosyal güvenlik departmanı için bile iyi olurdu.

More Sentences
güvenlik güçleri security forces n.
The first is the education of the security forces in the human rights sector.
Bunlardan ilki güvenlik güçlerinin insan hakları alanında eğitilmesidir.

More Sentences
güvenlik gereksinimi safety requirement n.
This basic safety requirement is a modest proposal indeed.
Bu temel güvenlik gerekliliği gerçekten de mütevazı bir öneridir.

More Sentences
güvenlik önlemleri security measures n.
There are some very problematic points in these security measures.
Bu güvenlik önlemlerinde çok sorunlu bazı noktalar var.

More Sentences
güvenlik kamerası surveillance camera n.
This surveillance camera is our silent witness.
Bu güvenlik kamerası bizim sessiz tanığımız.

More Sentences
güvenlik kontrolü security control n.
Finland shares a common border with Russia and has exemplary security controls on that border.
Finlandiya, Rusya ile ortak bir sınırı paylaşıyor ve bu sınırda örnek teşkil edecek güvenlik kontrollerine sahip.

More Sentences
güvenlik ağı safety net n.
There is, therefore, no question of opening up the sector without providing a safety net.
Dolayısıyla, bir güvenlik ağı sağlamadan sektörün açılması söz konusu değildir.

More Sentences
güvenlik önlemleri safety measures n.
For instance, installing black boxes on trains is another safety measure that I completely endorse.
Örneğin trenlere kara kutu yerleştirilmesi, tamamen desteklediğim bir başka güvenlik önlemidir.

More Sentences
güvenlik personeli security personnel n.
There must also be a proper chain of command for security personnel.
Güvenlik personeli için de uygun bir emir komuta zinciri olmalıdır.

More Sentences
güvenlik personeli security staff n.
We have also been assured that security staff numbers have been increased on the SNCF site.
Ayrıca SNCF sahasındaki güvenlik personeli sayısının arttırıldığı konusunda da teminat aldık.

More Sentences
güvenlik hizmetleri safety services n.
My third point is that we want air safety services to be cautiously opened up to the market.
Üçüncü husus ise hava güvenliği hizmetlerinin ihtiyatlı bir şekilde piyasaya açılmasını istediğimizdir.

More Sentences
güvenlik tehlikesi safety hazard n.
Air navigation services will, therefore, be liberalised, resulting in real safety hazards.
Bu nedenle hava seyrüsefer hizmetleri serbestleştirilecek ve bu da gerçek güvenlik tehlikelerine yol açacaktır.

More Sentences
güvenlik ipuçları safety tips n.
Thanks for the safety tip.
Güvenlik ipucu için teşekkürler.

More Sentences
güvenlik şirketi security company n.
This is why private security companies are flourishing and need to be regulated at European level.
Özel güvenlik şirketlerinin gelişmesinin ve Avrupa düzeyinde düzenlenmesi gerekmesinin nedeni budur.

More Sentences
güvenlik kartı security pass n.
I, for instance, was allowed into Parliament this evening without even showing my security pass.
Örneğin ben, bu akşam güvenlik kartımı bile göstermeden Parlamento'ya girebildim.

More Sentences
güvenlik müfettişi safety inspector n.
The safety inspector, of all people, should have known better.
Güvenlik müfettişinin daha iyisini bilmesi gerekirdi.

More Sentences
bar güvenlik elemanı bouncer n.
Tom couldn't get past the bouncer.
Tom bar güvenlik elemanını geçemedi.

More Sentences
güvenlik problemi security problem n.
Is there a security problem?
Güvenlik problemi mi var?

More Sentences
güvenlik ekibi security team n.
The security team checked the car for explosives.
Güvenlik ekibi arabada patlayıcı kontrolü yaptı.

More Sentences
güvenlik kordonu cordon n.
The police set up a cordon around the crime scene.
Polis, olay yerinin etrafında bir güvenlik kordonu oluşturdu.

More Sentences
güvenlik nedeniyle for security reasons adv.
The United States Ambassador in Syria left the country for security reasons.
Suriye'deki Birleşik Devletler Büyükelçisi güvenlik nedeniyle ülkeyi terk etti.

More Sentences
Colloquial
güvenlik önce gelir safety comes first expr.
Safety comes first.
Güvenlik önce gelir.

More Sentences
Trade/Economic
güvenlik görevlisi security guard n.
The thieves stole the giant gold coin without being noticed by security guards or activating the alarm system.
Hırsızlar dev altın sikkeyi güvenlik görevlilerince fark edilmeden ya da alarm sistemini çalıştırmadan çalmışlardır.

More Sentences
sosyal güvenlik social security n.
Many of the social security organisations are in the red, obliging the state to step in.
Sosyal güvenlik kurumlarının birçoğu, devletin devreye girmesini gerektirecek şekilde zarar etmektedir.

More Sentences
sosyal güvenlik numarası social security number n.
We may ask for your social security number.
Sosyal güvenlik numaranızı isteyebiliriz.

More Sentences
sosyal güvenlik social security n.
We want not just competition and the internal market, but also social security and health care.
Biz sadece rekabet ve iç pazar değil, aynı zamanda sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri de istiyoruz.

More Sentences
Law
maksimum güvenlik maximum security n.
Tom is at a maximum security prison.
Tom maksimum güvenlikli bir hapishanede.

More Sentences
sosyal güvenlik social security n.
Spending on social security accounts for only 7% of Turkey's GDP.
Sosyal güvenlik harcamaları, Türkiye'nin GSMH'sının sadece % 7'si düzeyindedir.

More Sentences
Politics
avrupa güvenlik stratejisi european security strategy n.
What we Europeans need is a European security strategy to be a response to that.
Biz Avrupalıların ihtiyacı olan şey, buna bir yanıt teşkil edecek bir Avrupa güvenlik stratejisidir.

More Sentences
güvenlik tedbirleri security measures n.
Coordinating social security measures at the EU level remains the way forward.
Sosyal güvenlik tedbirlerinin AB düzeyinde koordine edilmesi ileriye dönük bir yol olmaya devam etmektedir.

More Sentences
General
güvenlik derecesi degree of safety n.
sosyal güvenlik kuruluşları social security institutions n.
güvenlik katsayısı factor of safety n.
işletim güvenlik prosedürü operational safety procedure n.
özel güvenlik kuvveti private security force n.
fiziki güvenlik physical security n.
güvenlik amacı safety objective n.
sosyal güvenlik kurumları social security institutions n.
sosyal güvenlik hukuku social security law n.
mesleki sağlık ve güvenlik sistemi standardı international safety audit n.
güvenlik acentesi security agency n.
güvenlik bölgesi zone of security n.
avrupa sosyal güvenlik kodu european social security code n.
güvenlik anlaşması security treaty n.
karşılıklı güvenlik collective security n.
milli güvenlik bilgisi national security information n.
güvenlik harcı security tax n.
sosyal güvenlik finansman yöntemleri financing methods of social security n.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanı minister of labor and social security n.
islam sosyal güvenlik sistemi islamic social security system n.
güvenlik şapkası safety hat n.
ontolojik güvenlik ontological security n.
uluslararası atom enerjisi ajansı güvenlik tedbirleri international atomic energy agency safeguards n.
primsiz sosyal güvenlik sistemi social security system without social contributions n.
sosyal güvenlik hukuku social law n.
güvenlik yolu safeway n.
kart güvenlik kodu card security code n.
avrupa sosyal güvenlik sözleşmesi convention on european social security n.
güvenlik faktörü safety factor n.
güvenlik kuvveti security force n.
yurtiçi güvenlik homeland security n.
güvenlik kontrolü safety control n.
güvenlik gereksinimleri safety needs n.
sistem güvenlik mühendisliği system safety engineering n.
güvenlik değerlendirme raporu safety assessment report n.
güvenlik görevlisi security staff n.
finansal güvenlik financial security n.
osmanlı sosyal güvenlik sistemi ottoman social security system n.
güçlendirilmiş güvenlik tedbirleri sistemi strengthened safeguards system n.
sosyal güvenlik destek primi the social security support contribution n.
sosyal güvenlik sistemi system of social security n.
iş kazalarına karşı genel güvenlik kuralları general safety rules against occupational accidents n.
güvenlik vanası safety valve n.
sıkı güvenlik tighter security n.
türk sosyal güvenlik sistemi turkish social security system n.
islam sosyal güvenlik kurumları islamic social security institutions n.
güvenlik müdürü security director n.
güvenlik yöntemi safety management n.
en içerideki güvenlik kordonu inner cordon n.
parlamentoda güvenlik görevlisi sergeant at arms n.
güvenlik endüstrisi securities industry n.
güvenlik kuvvetleri arm of the law n.
güvenlik kuvvetleri security forces n.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi the united nations' security council n.
güvenlik tedbirleri anlaşması safeguards agreement n.
primli sosyal güvenlik sistemi social security system with social contributions n.
sosyal güvenlik finansman kaynakları finance sources of social security n.
güvenlik incelemesi security review n.
güvenlik izni security clearance n.
güvenlik danışmanı security consultant n.
güvenlik sistemi safeguards system n.
sosyal güvenlik harcamaları social security spendings n.
güvenlik hakkı security interest n.
güvenlik incelemesi vetting n.
güvenlik konuları safety concerns n.
güvenlik kemeri safety harness n.
işletimsel güvenlik operational safety n.
güvenlik kordonu security cordon n.
güvenlik çemberi security cordon n.
güvenlik kuralları safety rules n.
güvenlik sistemleri security systems n.
güvenlik engeli security barrier n.
güvenlik engeli police barrier n.
sosyal güvenlik tasarısı social security draft n.
ulusal güvenlik stratejisi national security strategy n.
güvenlik gerekçesi security matters n.
güvenlik noktası control point n.
güvenlik noktası check point n.
güvenlik noktası security point n.
kamu güvenlik teşkilatı public security agency n.
güvenlik aydınlatması emergency lighting n.
primli sosyal güvenlik sistemi bismarck-model n.
primsiz sosyal güvenlik sistemi beveridge-model n.
sosyal güvenlik yöntemleri methods-models of social security n.
güvenlik bandı guard band n.
sağlık ve güvenlik kuralları health and safety laws n.
sosyal güvenlik social insurance n.
yönetsel güvenlik administrative security n.
güvenlik organizasyonu organisation of safety n.
fiziksel güvenlik physical security n.
güvenlik önlemi measure of safety n.
güvenlik adası refuge n.
güvenlik unsuru safety member n.
yeterli güvenlik önlemleri sufficient safety means n.
güvenlik yöntemi safety method n.
güvenlik derecesi safety measures n.
güvenlik aygıtı safety device n.
güvenlik görevlisi safety officer n.
güvenlik araştırması security survey n.
güvenlik önlemi safety measure n.
güvenlik kilidi anahtarı safety interlock key n.
araç takip ve güvenlik sistemleri vehicle tracking and security system n.
güvenlik şeridi safety line n.
güvenlik şeridi (metro vb) security strip n.
güvenlik şeridi (olay yeri) barrier tape n.
güvenlik bariyeri safety barrier n.
güvenlik elemanı security officer n.
güvenlik elemanı security guard n.
güvenlik kaygısı safety concern n.
güvenlik sorusu security question n.
güvenlik dışı amaçlar non-safety purposes n.
güvenlik riski safety hazard n.
güvenlik hassasiyeti security sensitivity n.
genel güvenlik kuralları general safety rules n.
yumuşak güvenlik konusu soft security issue n.
güvenlik izleme sistemi security surveillance system n.
güvenlik tüyoları safety tips n.
güvenlik püf noktaları safety tips n.
güvenlik ortamı security environment n.
teknik güvenlik technical safety n.
güvenlik zaafı a security vulnerability n.
güvenlik zaafı security gap n.
güvenlik zaafiyeti security gap n.
güvenlik zaafiyeti security weakness n.
güvenlik zaafiyeti a security vulnerability n.
güvenlik zaafı security weakness n.
yüksek güvenlik sağlama providing high security n.
önleyici güvenlik önlemleri/tedbirleri preventive safety measures n.
insani güvenlik doktrini human security doctrine n.
güvenlik tapası safety fuse n.
özel güvenlik elemanı private security guard n.
güvenlik kemeri security belt n.
güvenlik toplantıları/görüşmeleri safety huddles n.
güvenlik kamerası görüntüleri security footage n.
güvenlik dokümanlarının işaretlenmesi ve korunması konusunda uzman biri one skilled in the art of marking and protection of security documents n.
güvenlik sistemleri teknolojisi security systems technology n.
güvenlik hizmetleri security services n.
güvenlik görevlisi security agent n.
geçici güvenlik kordonu temporary safety cordon n.
güvenlik tahditli alan security restricted area n.
güvenlik kuşağı/kordonu sanitary cordon n.
güvenlik kuşağı/kordonu quarantine line n.
güvenlik kuşağı/kordonu cordon sanitaire n.
güvenlik sözcüğü safe word n.
yüksek güvenlik birimi high security unit n.
bar güvenlik elemanı chucker-out n.
güvenlik kamera sistemi video surveillance system n.
güvenlik kulübesi security cabin n.
güvenlik değerlendirmesi security assessment n.
güvenlik kamerası kayıtları surveillance footage n.
güvenlik kameralar security cameras n.
güvenlik amiri security manager n.
güvenlik müdürü security manager n.
güvenlik amiri security chief n.
bina güvenlik sistemi building security system n.
güvenlik çiti security fence n.
yangın güvenlik uzmanı fire safety specialist n.
güvenlik açığı security flaw n.
site güvenlik görevlisi site safety officer n.
güvenli̇k uzmanı security specialist n.
güvenli̇k uzmanı security expert n.
güvenlik problemi safety problem n.
güvenlik kamerası kayıtları security camera records n.
güvenlik amiri security supervisor n.
güvenlik departmanı security department n.
güvenlik stratejileri security strategies n.
güvenlik aracı pace car n.
güvenlik aracı safety car n.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç safety car n.
formula 1 gibi yarışlarda kaza durumlarında piste girip güvenlik sağlamak amacıyla yarışçıların hızlarını ayarlayan araç pace car n.
güvenlik bildirimi safety notice n.
güvenlik malzemesi safety item n.
güvenlik doğrulaması security verification n.
sosyal güvenlik numarası ssn (social security number) n.
güvenlik kuralı safety rule n.
kanada güvenlik istihbaratı servisi canadian security intelligence service (csis) n.
güvenlik ve gizlilik sağlayan yer castle n.
elçilik veya konsolosluklarında görevli silahlı türk güvenlik görevlisi cavass n.
elçilik veya konsolosluklarında görevli silahlı türk güvenlik görevlisi kavass n.
işveren tarafından dadı, bahçıvan veya bir evde çalışan başka bir işçi için ödenen sosyal güvenlik ve tıbbi bakım sigortası vergilerinin bir kısmı nanny tax n.
güvenlik ekibi security detail n.
güvenlik ekibi protective services detail (psd) n.
güvenlik ekibi personal security detachment (psd) n.
güvenlik ekibi personal security detail n.
güvenlik ekibi personal protection detail (ppd) n.
güvenlik tertibatı safety n.
banka güvenlik görevlisi bank guard n.
güvenlik alarm timi sabotage alert team n.
(britanya'da) toplumsal sağlık, güvenlik ve eğitim için elzem görülen kamu çalışanı key worker n.
dağcının güvenlik halatını kontrol eden kimse belayer n.
güvenlik mesafesi (wide) berth n.
güvenlik marjı leeway n.
trapez gösterisi yaparken takılan güvenlik kemeri mechanic n.
arıza güvenlik mekanizması failsafe n.
güvenlik için ödenen en yüksek ücret high n.
güvenlik veya polis ofisi chokey [india] n.
endüstriyel güvenlik ve sağlık hukuku industrial safety and health law n.
güvenlik soruşturması positive vetting n.
güvenlik kuşağı cordon n.
maden güvenlik amiri fireman n.
mektuplarda güvenlik amaçlı açılan delik şeklinde harfler perfin n.
güvenlik lambasında fitili ayarlayıcı tel pricker n.
kanada güvenlik istihbarat servislerinin faaliyetlerini denetleyen resmi kurum security intelligence review committee n.
birleşik devletler sinyal istihbarat sisteminin ilgili hususları çerçevesinde ulusal güvenlik ajansı/merkezi güvenlik hizmeti tarafından hazırlanan planlar sigint support plans n.
güvenlik istihbarat inceleme komitesi security intelligence review committee n.
güvenlik verilerine dayalı hedefleme safety-data-driven targeting n.
(tertibatta) güvenlik donanımı skirt n.
(güvenlik gerekçesi ile alınan) bebek ayak izi soleprint n.
tırmanışta güvenlik için çatlaklara yerleştirilen ekipman protection n.
güvenlik protokolleri protocol n.
(kanada'da) sosyal güvenlik numarası social insurance number [canada] n.
olağanüstü güvenlik supersafety n.
(abd sahil güvenlik teşkilatına bağlı) cankurtaran surfman [us] n.
güvenlik birimi security n.
güvenlik tedbiri almak take security precautions v.
güvenlik tedbiri almak take security measures v.
güvenlik tedbiri almak take safety precautions v.
güvenlik tedbiri almak take safety measures v.
güvenlik önlemlerini arttırmak tighten the security measures v.
güvenlik sağlamak provide protection v.
güvenlik önlemi almak take security measures v.
ekstra güvenlik önlemleri almak take extra security measures v.
güvenlik önlemi almak take security precautions v.
ekstra güvenlik önlemleri almak take extra security precautions v.
güvenlik çemberi oluşturmak rope off v.
güvenlik çemberi oluşturmak cordon off v.
güvenlik çemberi kurmak rope in v.
güvenlik çemberi kurmak rope off v.
güvenlik çemberi kurmak cordon off v.
güvenlik çemberi oluşturmak rope in v.
güvenlik kamerasına yakalanmak be spotted on a security camera v.
güvenlik sorunları yaşamak have security problems v.
güvenlik kamerası görüntülerine bakmak examine security footage v.
güvenlik kamerası görüntülerini incelemek examine security footage v.
güvenlik testleri yapmak do safety tests v.
kapıya ekstra güvenlik görevlisi yerleştirmek place extra guards at the door v.
bir yerin çevresinde güvenlik önlemi almak set up a perimeter v.
-e karşı güvenlik (güvenliği) sağlamak provide security against v.
güvenlik araştırması yaptırmak run a security check v.
bölgeyi güvenlik çemberine almak cordon off the area v.
güvenlik vb. sebeplerle bilgi almak için (bir kişinin) ismini kullanarak dosya ya da veritabanlarını aramak name-check v.
güvenlik engelini döverek idman yapmak fight at barriers v.
(sosyal güvenlik ödeneğini) bir kişi veya gruba vermeyi durdurmak quarantine [australia] v.
insanları veya nesneleri güvenlik amacıyla bir şeyin kenarına yerleştirmek line v.
güvenlik sağlamak ensure security v.
güvenlik önlemi olarak özel ve algılanabilir koku eklemek odorize v.
güvenlik önlemi olarak özel ve algılanabilir koku eklemek odourise v.
(güvenlik veya bekçi olarak) etrafı kolaçan etmek round [obsolete] v.
(güvenlik sistemini) ihlal etmek compromise v.
(yeni ürünü) güvenlik açısından test etmek crash-test v.
güvenlik görevlisi olmak door v.
(belgeyi) daha az gizli güvenlik sınıflandırmasına sokmak downgrade v.
güvenlik sağlamak fence [obsolete] v.
etrafına güvenlik şeridi koymak cordon (off) v.
güvenlik noktasına koşmak flee v.
güvenlik tehlikesi taşıyan life-critical adj.
güvenlik tehlikesi taşıyan safety-critical adj.
yüksek güvenlik sağlayan providing high security adj.
güvenlik odaklı security-driven adj.
güvenlik izni verilmemiş (kimse) uncleared adj.
güvenlik soruşturması yapılmamış (kimse) uncleared adj.
açıklanması güvenlik açısından çok önemli olan (bilgi) uncleared adj.
güvenlik kontrolünden geçmemiş unscreened adj.
(polis, güvenlik görevlisi) görevdeyken tanınmamak için sivil giyen plainclothes adj.
(polis, güvenlik görevlisi) görevdeyken tanınmamak için sivil giyen plain-clothes adj.
girişi fiziksel bariyer, özel güvenlik veya kontrollü geçitle kısıtlanan gated adj.
güvenlik ile ilgili security adj.
güvenlik olarak hizmet eden security adj.
tüketici ürün güvenlik komisyonu cpsc (consumer product safety commission) abrev.
(kanada'da) sosyal güvenlik numarası sin (social insurance number) abrev.
güvenlik istihbarat inceleme komitesi sirc (security intelligence review committee) abrev.
sosyal güvenlik kanunu ssa (social security act) abrev.
sosyal güvenlik kurumu ssa (social security administration) abrev.
sosyal güvenlik kurulu ssb (social security board) abrev.
ek güvenlik geliri ssi (supplemental security income) abrev.
Phrasals
açıktan satılmış mal veya güvenlik sözleşmesine teminat vermek buy in v.
(bir şeye) karşı güvenlik/güvence sağlamak provide against (something) v.
(bir şeye) karşı güvenlik/güvence sağlamak provide for (something) v.
(birine/bir şeye) karşı güvenlik sağlamak safeguard against (someone or something) v.
-e karşı güvenlik security against v.
(birine/bir şeye) karşı güvenlik security against (someone or something) v.
Phrases
güvenlik gerekçesiyle (for) security purposes n.
güvenlik gereği for safety reasons n.
güvenlik gerekçesiyle for security reasons adv.
güvenlik sebebiyle for security reasons expr.
güvenlik amacıyla for security reasons expr.
güvenlik amacıyla for safety sake expr.
güvenlik için for safety sake expr.
Colloquial
sosyal güvenlik desteği the social [brit] n.
güvenlik kamerası eye in the sky n.
güvenlik subayı johnny law n.
güvenlik subayı john law n.
diplomatik güvenlik servisi ajanı snooper [uk] n.
sosyal güvenlik numarası social n.
vergi, sosyal güvenlik için beyan edilmemiş (gelir) off-the-books adj.
güvenlik her şeyden önce gelir safety comes first expr.
sürüş için değil güvenlik için giyin (motorsiklet kullanıcıları için) dress for the slide, not the ride expr.
Idioms
koftiden/yalandan/çakma güvenlik a rope of sand n.
güvenlik güçleri the long arm of the law n.
şehrin çevresine kurulan güvenlik kamerası sistemi ring of steel n.
genellikle girip çıkan arabaların plakalarını tespit etmek için şehri çevreleyen güvenlik kamerası sistemi ring of steel n.
şehri çevreleyen güvenlik kamerası sistemi ring of steel n.
şehrin çevresindeki güvenlik kamerası sistemi ring of steel n.
bilgisayarın güvenlik sistemini kırmak üzere tasarlanmış, verileri bozan veya silen virüs a trojan horse n.
tepede asılı güvenlik kamerası eye-in-the-sky n.
başarı veya güvenlik sağlamak amacıyla ihtiyati tedbirler almak lay an anchor to the windward v.
güvenlik çemberi oluşturmak rope off v.
güvenlik çemberi oluşturmak rope in v.
güvenlik çemberi oluşturmak cordon off v.
pencere ve kapıları güvenlik amaçlı tahtalarla/levhalarla kaplanmış boarded up adj.
Formal
resmi görevlerde açıklanacak gizli bilginin ilgili görevli tarafından iş için mutlaka bilinmesi gerektiğini ifade eden güvenlik kriteri need to know n.
Speaking
güvenlik her şeyden önce gelir safety is first expr.
önce güvenlik safety is first expr.
üç gün önce bir araç çalarken güvenlik kamerasına yakalanmışlar they were spotted on a security camera three days ago stealing a vehicle expr.
Trade/Economic
yük sevkiyatında üst düzey güvenlik gerektiren malzemelere eşlik etmek üzere teknik olarak uygun şekilde donatılmış kimse technical escort n.
ağ ve güvenlik uzmanı network and security specialist n.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı ministry of labor and social security n.
çevre, sağlık ve güvenlik izni environment, health and safety permit n.
çevre, sağlık ve güvenlik yasaları environment, health and safety laws n.
ek güvenlik geliri programı supplemental security income program n.
garantisiz sosyal güvenlik planı noninsured pension plan n.
firmaların kendi içlerinde oluşturdukları ve çevre, sağlık ve güvenlik uygulamalarını denetleyen birim ehs n.
güvenlik belgesi safety certificate n.
güvenlik prensipleri safety principles n.
güvenlik soruşturması security clearance n.
güvenlik stoku safety stock n.
güvenlik stoğu safety stock n.
güvenlik başkanı chief security officer n.
güvenlik ihtiyacı safety need n.
güvenlik marjı margin of safety n.
iş ve sosyal güvenlik hukuku labour and social security law n.
iç güvenlik domestic safety n.
işyeri sağlık ve güvenlik birimi workplace health and safety unit n.
kişisel güvenlik personal security n.
kurumsal güvenlik corporate security n.
kredi kartı güvenlik kodu cvv number n.
malzeme güvenlik bilgi formu material safety data sheet n.
mesleki sağlık ve güvenlik occupational health & safety n.
mesleki güvenlik occupational safety n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri social security premiums payable n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri withholdings payable n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri social security withholdings payable n.
sağlık, güvenlik, çevre health, safety, environment (hse) n.
sağlık ve güvenlik gerekleri health and safety requirements n.
savunma ve kamu yönetimi ve sosyal güvenlik kurumları defense and public administration and social security institutions n.
sağlık ve güvenlik birimi health and safety unit n.
sanayide güvenlik industrial safety n.
sağlık ve güvenlik kuralları health and safety rules n.
sosyal güvenlik kuruluşlarına yapılan kesenekler pension contributions n.
sosyal güvenlik kuruluşu social security institution n.
sosyal güvenlik kuruluşları pension funds n.
sosyal güvenlik ödemelerinin elektronik olarak dağıtılması electronic benefit transfer n.
sosyal güvenlik programları social security programs n.
sosyal güvenlik katkı payları social security contributions n.
sosyal güvenlik ödemeleri social insurance payments n.
sosyal güvenlik kesintisi social security withholding n.
sosyal güvenlik planı yatırım getirisi return on plan assets of an employee benefit plan n.
sosyal güvenlik fonları social security funds n.
sosyal güvenlik denetmeni social security inspector n.
sosyal güvenlik giderleri social security costs n.
sosyal güvenlik yardımı social security contribution n.
sosyal güvenlik reform yasası social security reform law n.
sosyal güvenlik programları safety net n.
sosyal güvenlik kurumları social security institutions n.
sosyal güvenlik kurumu social security institution n.
sosyal güvenlik oranı social security rate n.
sosyal güvenlik planı yatırım getirisi return on plan assets n.
sosyal güvenlik ödenekleri welfare payments n.
sosyal güvenlik yükümlülüklerini ödeme settlement of employee benefit obligations n.
ulusal güvenlik ilkesi national security clause n.
vergi ve sosyal güvenlik dahil diğer alacaklılar other creditors including tax and social security n.
yüklenici güvenlik provizyonu contractor safety provision n.
güvenlik sorumlusu safety officer n.
Law
akdenizde güvenlik ve işbirliği konferansı conference on security and cooperation in the mediterranean n.
ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanun law on the execution of sentences and security measures n.
delil güvenlik zinciri chain of custody n.
devlet güvenlik mahkemesi cumhuriyet başsavcılığı chief public prosecutor's office of court of state security n.
devlet güvenlik mahkemesi state security court n.
delil güvenlik zinciri chain of evidence n.
devlet güvenlik mahkemesi (dgm) state security court n.
güvenlik dışılaştırma desecuritization n.
güvenlik için zararlı kişiler disorderly persons n.
güvenlik memuru peace officer n.
güvenlik görevlisi peace officer n.
güvenlik derecesi reliability n.
güvenlik mevzuatı safety rules n.
hukuki güvenlik legal security n.
hukuki güvenlik legal certainty n.
hukuki güvenlik legal certainty n.
milli güvenlik konseyi national security council n.
özel güvenlik hizmetlerine dair kanun law on private security services n.
silahlı özel güvenlik görevlisi armed private security guard n.
silahsız özel güvenlik görevlisi unarmed private security guard n.
sosyal güvenlik kanunu social security law n.
sosyal güvenlik hukuku social security law n.
yeni sosyal güvenlik mevzuatı new social security legislation n.
sosyal güvenlik kurumu sağlık uygulama tebliği social security institution communiqué on healthcare practices n.
doğal hayatı ve çevreyi koruyan güvenlik memuru/polisi conservation officer n.
güvenlik görevlisi lawman n.
yasa koruma, güvenlik polisi le (law enforcement) n.
özel eğitimli köpeklerle çalışan polis veya güvenlik teşkilatı üyesi dog handler n.
güvenlik sağlama karşılığında alınan haraç protection racket n.
uçak güvenlik görevlisi sky marshal n.
güvenlik gerekçesiyle polis gözetimine alınmak be taken into custody for security reasons v.
mavi gökyüzü kanunlarına göre satış için bir güvenlik sorunu oluşturmak blue-sky v.
güney afrika devlet güvenlik bürosu boss (bureau of state security) abrev.
Politics
1917-1921 arasında doğmuş olup, sosyal güvenlik düzenlemesinden önce emekli olduğu için düşük sosyal güvenlik yardımı alan amerikan vatandaşlarına verilen ad notch baby n.
abd ulusal güvenlik danışmanı united states national security advisor n.
avrupa sosyal güvenlik sözleşmesi european convention on social security n.
avrupa güvenlik ve savunma politikası european security and defence policy n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı organization for security and cooperation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı organization for security and co-operation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı osce n.
ab dış ilişkiler ve güvenlik politikası eu foreign and security policy n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı organization for security and co-operation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı parlamenterler asamblesi parliamentary assembly of the organization for security and co-operation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği teşkilatı organization on security and cooperation in europe n.
abd meclis güvenlik görevlisi sergeant-at-arms n.
abd meclis güvenlik görevlisi serjeant-at-arms n.
abd ulusal güvenlik konseyi türkiye masası sorumlusu usa national security council turkey desk chief n.
adalet özgürlük ve güvenlik genel müdürlüğü directorate-general for justice freedom and security n.
avrupa birliği dış ilişkiler ve güvenlik politikası yüksek temsilcisi the high representative of the european union for foreign affairs and security policy n.
avrupa güvenlik savunma kimliği european security defence identity n.
avrupa güvenlik sorunları enstitüsü european union institute for security studies (euiss) n.
avrupa güvenlik ve işbirliği forumu osce-the forum for security co-operation n.
avrupa güvenlik ve işbirliği forumu forum for security cooperation n.
avrupa güvenlik ve işbirliği konferansı conference for security and cooperation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği konferansı conference on security and cooperation in europe n.
avrupa güvenlik ve işbirliği örgütü organisation for security and cooperation in europe n.
avrupa güvenlik ve savunma kimliği european security and defence identity n.
avrupa sosyal güvenlik kodu european code of social security n.
avrupa sosyal güvenlik sözleşmesi’ne ek anlaşma supplementary agreement for the application of the european convention on social security n.
barış ve güvenlik için bilim science for peace and security n.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi (bmgk) united nations security council (unsc) n.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi united nations security council n.
bm güvenlik konseyi kararı un security council resolution n.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi united nations' security council n.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi united nations security council n.
çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı (çsgb) ministry of labor and social security (molss) n.
devlet güvenlik bakanlığı ministry of state security n.
devlet güvenlik bakanlığı ministry for state security n.
devlet güvenlik mahkemesi state security court n.
denizaşırı güvenlik danışma konseyi overseas security advisory council (osac) n.
diplomatik güvenlik servisi diplomatic security service n.
entegre sınır güvenlik modeli integrated border security model n.
finansal güvenlik ağı financial safety net n.
güvenlik işbirliği merkezi centre for security cooperation n.
güven ve güvenlik arttırıcı önlemler (ggaö) confidence and security building measures n.
güvenlik riski security risk n.
güvenlik ve özgürlük hakkı right to freedom and security n.
güvenlik anlaşması security agreement n.
güvenlik kuşağı security zone n.
güvenlik önlemleri reformatory measures n.