holiday - Turc Anglais Dictionnaire

holiday

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "holiday" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 32 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
holiday n. bayram
He couldn't come see us for the holiday, so we went to see him.
Bayramda o bize gelemeyince biz ona gittik.

More Sentences
holiday n. tatil
The latest scam is basically establishing so-called holiday clubs.
En son dolandırıcılık temelde sözde tatil kulüpleri kurmaktır.

More Sentences
General
holiday n. tatil
Dual pricing will also ensure that the forthcoming holiday period in central Europe will flow smoothly.
İkili fiyatlandırma, Orta Avrupa'da önümüzdeki tatil döneminin sorunsuz geçmesini de sağlayacaktır.

More Sentences
Technical
holiday n. tatil
It should then be able to avoid similar situations in the future, especially when holiday periods intervene.
Böylece gelecekte özellikle de araya tatil dönemleri girdiğinde benzer durumlardan kaçınabilecektir.

More Sentences
General
holiday n. dinlence
holiday n. izin
holiday n. bayram günü
holiday n. dinlenmek için çalışmadan geçirilen süre
holiday n. bayramlık
holiday n. tatil günü
holiday n. yortu günü
holiday n. yortu
holiday n. fırça atlaması
holiday n. sorumluluktan muaf olma dönemi
holiday n. muafiyet dönemi
holiday n. rahatlama dönemi
holiday n. iyi zaman
holiday v. tatil yapmak
holiday v. tatile çıkmak
holiday v. seyahate çıkarak tatil yapmak
holiday v. otelde tatil yapmak
holiday v. işten izin almak
holiday v. okuldan izin almak
holiday adj. neşeli
holiday adj. eğlenceli
holiday adj. tatile uygun
Trade/Economic
holiday n. bayram günü
holiday n. genel tatil
holiday n. tatil günü
Dyeing
holiday n. kaplanmış veya boyanmış yüzeyde kazara açıkta bırakılan nokta
Education
holiday n. öğrencilerin okula gitmedikleri dönem
Military
holiday n. (deniz savaşında) süpürme veya mayın avı sırasında kasıtsız olarak bırakılan boşluk

Sens de "holiday" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 269 résultat(s)

Anglais Turc
General
package holiday n. paket tatil
Passengers who have bought a package holiday are already more than adequately protected by Directive 90/314.
Paket tatil satın alan yolcular 90/314 sayılı Direktif ile zaten yeterince korunmaktadır.

More Sentences
national holiday n. milli bayram
We put up the flags on national holidays.
Milli bayramlarda bayrak asarız.

More Sentences
public holiday n. resmi tatil
I think that we should make a commitment to a genuine Europe-wide public holiday.
Avrupa çapında gerçek bir resmi tatil taahhüdünde bulunmamız gerektiğini düşünüyorum.

More Sentences
bank holiday n. resmi tatil
All bank holidays that are already subject to a driving ban can simply remain intact.
Halihazırda araç kullanma yasağına tabi olan tüm resmi tatiller olduğu gibi kalabilir.

More Sentences
summer holiday n. yaz tatili
We would, indeed, have liked to have seen it wrapped up before the summer holidays.
Gerçekten de yaz tatilinden önce tamamlanmış olmasını görmek isterdik.

More Sentences
holiday season n. tatil sezonu
More advantages will become apparent, for example in the holiday season that is just beginning.
Örneğin yeni başlayan tatil sezonunda daha fazla avantaj ortaya çıkacaktır.

More Sentences
christmas holiday n. noel tatili
When do the Christmas holidays begin?
Noel tatili ne zaman başlıyor?

More Sentences
holiday home n. yazlık ev
Those who have a holiday flat or even a holiday home are affected by this.
Yazlık dairesi ve hatta yazlık evi olanlar bile bu durumdan etkilenmektedir.

More Sentences
national holiday n. resmi tatil
Today is a national holiday.
Bugün resmi tatil.

More Sentences
holiday-maker n. tatilci
The plane took off from Boston airport with more than a hundred holiday-makers on board.
Uçak yüzden fazla tatilciyle birlikte Boston Havaalanı'ndan kalktı.

More Sentences
last holiday n. son tatil
How much money did you spend on your last holiday?
Son tatilinde kaç para harcadın?

More Sentences
winter holiday n. kış tatili
Did you enjoy your winter holidays?
Kış tatilinizin tadını çıkardınız mı?

More Sentences
christmas holiday n. noel tatili
School has closed for the Christmas holidays.
Okul Noel tatili için kapandı.

More Sentences
take a holiday v. tatil yapmak
I am taking a holiday at the beach.
Deniz kenarında tatil yapıyorum.

More Sentences
have a holiday v. tatil yapmak
She talked her husband into having a holiday in France.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.

More Sentences
go on holiday v. tatile çıkmak
They want not just to eat and drink, they also want to go on holiday, to travel, and so on and so forth.
Sadece yemek ve içmek değil, aynı zamanda tatile çıkmak, seyahat etmek ve benzeri şeyleri de istiyorlar.

More Sentences
spend the holiday v. tatilini geçirmek
It's costing me a lot to spend the holidays.
Tatili geçirmek bana pahalıya patlıyor.

More Sentences
on holiday adv. tatilde
A few days ago, during the summer, I went on holiday to Estonia.
Birkaç gün önce, yaz aylarında Estonya'ya tatile gittim.

More Sentences
Colloquial
enjoy your holiday expr. iyi tatiller
Enjoy your holidays.
İyi tatiller.

More Sentences
Trade/Economic
bank holiday n. resmi tatil
National bank holidays will not be harmonised either.
Ulusal resmi tatiller de uyumlaştırılmayacaktır.

More Sentences
national holiday n. ulusal bayram
Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.
Deniz Günü, Temmuz ayının üçüncü Pazartesi günü kutlanan Japon ulusal bayramlarından biridir.

More Sentences
Law
bank holiday n. resmi tatil
Monday is a bank holiday.
Pazartesi resmi tatil.

More Sentences
Tourism
skiing holiday n. kayak tatili
A former chairman of the Committee on Budgets and a former general rapporteur went on a skiing holiday.
Bütçe Komisyonu'nun eski bir başkanı ve eski bir genel raportörü kayak tatiline çıktı.

More Sentences
holiday season n. tatil sezonu
During the holiday season, a lot of stores jack up their prices.
Tatil sezonunda, birçok mağaza fiyatlarını artırır.

More Sentences
Technical
bank holiday n. resmi tatil
Next Tuesday is a bank holiday.
Önümüzdeki salı resmi tatil.

More Sentences
General
work during holiday n. bayram mesaisi
public holiday n. devlet dairelerinin ve ticari işletmelerin de çoğunun kapalı olduğu gün
wish merry holiday n. muayede
national holiday n. milli tatil
holiday clothes n. bayramlık
wish merry holiday n. bayramlaşma
bank holiday n. cumartesi ve pazar günleri dışındaki resmi tatil
festive holiday n. bayram tatili
public holiday n. resmi tatil günü
legal holiday n. resmi tatil günü
holiday resort n. tatil yeri
holiday atmosphere n. bayram havası
sacrifice holiday n. kurban bayramı
independence holiday n. egemenlik bayramı
holiday camp n. dinlenme kampı
religious holiday n. dini tatil
holiday present n. bayram hediyesi
time share holiday n. devreli tatil
package holiday n. turizm acentasının tertiplediği gezi
busman's holiday n. iş yaparak geçirilen tatil
busman's holiday n. iş günü gibi tatil
holiday party n. tatil partisi
weekend holiday n. hafta sonu tatili
holiday tourism n. tatil turizmi
semester holiday n. sömestr tatili
semester holiday n. yarıyıl tatili
holiday destination n. tatil beldesi
holiday village n. tatil beldesi
holiday eve n. bayram arifesi
general holiday n. genel tatil
half-year holiday n. yarıyıl tatili
half holiday n. yarım günlük tatil
holiday photos n. tatil fotoğrafları
the holiday of a lifetime n. hayatının tatili
feast of the sacrifice holiday n. kurban bayramı tatili
holiday delight n. tatil keyfi
holiday pleasure n. tatil keyfi
religious holiday n. dini bayram
religious holiday n. dini özel gün
new year holiday n. yılbaşı tatili
holiday paradise n. tatil cenneti
official holiday n. resmi tatil
official holiday n. resmi bayram
thanksgiving holiday n. şükran günü tatili
thanksgiving holiday n. şükran bayramı
a pleasant holiday n. keyifli bir tatil
holiday book n. tatil kitabı
traditional holiday n. geleneksel bayram
holiday card n. tatil kartı
bank holiday n. (ingiltere) resmi tatil
statutory holiday n. resmi tatil
holiday leave n. tatil izni
holiday adventure n. tatil macerası
nine-day holiday n. dokuz günlük tatil
five-day holiday n. beş günlük tatil
luxury holiday n. lüks tatil
beach holiday n. plaj tatili
hiking holiday n. yürüyüş tatili
holiday greetings n. tatil kutlamaları
ski holiday n. kayak tatili
sunday holiday n. pazar tatili
holiday memory n. tatil anısı
spa holiday n. kaplıca tatili
short holiday n. kısa tatil
short holiday n. kısa süreli tatil
sailing holiday n. yelkenli tatili
holiday retreat n. tatil kaçamağı
easter holiday n. paskalya tatili
affordable holiday n. hesaplı tatil
end of holiday n. tatilin bitişi
holiday-goer n. tatilci
holiday-goer n. tatile giden kimse
federal holiday n. (abd'de) resmi tatil
holiday route n. (turistik bir yere giden) muhteşem manzaralı yol
the holiday season [usa] n. kasım ayından ocak ayının başına kadar geçen, birçok tatilin kutlandığı zaman aralığı
blindman's holiday n. gurup vakti
holiday-maker n. izinli kimse
holiday-maker n. izne çıkan kimse
busmans holiday n. tatil günü
roman holiday n. karşılıklı utandırma, aşağılama veya küçük düşürme içeren kamuya açık anlaşmazlık
go on a holiday v. tatile çıkmak
go on a holiday v. tatile gitmek
be on holiday v. tatilde olmak
meet someone on holiday v. tatilde tanışmak
spend one's holiday v. tatilini geçirmek
make plans for a holiday v. tatil planları yapmak
spend the holiday in v. tatilini -de geçirmek
extend one's holiday v. tatilini uzatmak
cut the holiday short v. tatili kısa kesmek
spend the holiday together v. tatili beraber geçirmek
make a holiday plan v. tatil planı yapmak
need a holiday v. tatile ihtiyacı olmak
go away on holiday v. tatile gitmek
go away on holiday v. tatile çıkmak
holiday [uk] v. tatile çıkmak
holiday [uk] v. seyahate zaman harcamak
closed for a holiday adj. tatil
have a good holiday! interj. iyi tatiller!
Phrases
closed for a holiday expr. tatil sebebiyle kapalı
with holiday glee expr. tatilin verdiği neşeyle
Colloquial
a busman's holiday n. çalışma ile geçen tatil
a busman's holiday n. iş günü gibi tatil
a boring holiday n. sıkıcı bir tatil
Idioms
roman holiday n. başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence
a roman holiday n. başkasının acısına gülmeye dayalı eğlence
roman holiday n. acımasız eğlence
a roman holiday n. acımasız eğlence
blind man's holiday n. kör adamın tatili
blind man's holiday n. elektrikli aydınlatmadan önce geceleri çalışılamamasını ifade eden deyim
hell on a holiday n. büyük kargaşa/karmaşa
busman's holiday leisure n. tatilde de işte yaptığının aynısını yapma
all holiday expr. iflas etmiş/batmış
all holiday expr. işsiz kalmış
all holiday expr. hayatı kaymış
Speaking
I am on holiday expr. ben tatildeyim
it was a nice holiday expr. güzel bir tatildi
it was a nice holiday expr. hoş bir tatildi
have a nice holiday expr. iyi tatiller
the schools are on holiday expr. okullar tatil
how often do you go on holiday? expr. ne sıklıkta tatile çıkarsın?
how was your holiday? expr. nasıl geçti tatiliniz?
are the schools on holiday? expr. okullar tatil mi?
I am taking a holiday expr. tatil yapıyorum
how was your holiday? expr. tatilin nasıldı?
how was your holiday? expr. tatilin/tatiliniz nasıl geçti?
I am taking a holiday expr. tatildeyim
I had a good holiday expr. tatilim iyi geçti
I am on holiday expr. tatildeyim
on the last day of our holiday expr. tatilimizin son gününde
did you enjoy your holiday? expr. tatilin tadını çıkardın mı?
i've been to china on holiday expr. tatilde çin'e gitti
are you on holiday? expr. tatilde misin?
how was your holiday? expr. tatiliniz nasıldı?
you should go on holiday expr. tatile çıkmalısın
i've been to china on holiday expr. tatilde çin'deydim
I had a nice holiday expr. tatilim iyi geçti
holiday is over expr. tatil bitti
where do you usually go on holiday? expr. tatilde genelde nereye gidersin?
I was on holiday expr. tatile gittim
I was on holiday expr. tatile çıktım
I am having a holiday expr. tatildeyim
we are on holiday expr. tatildeyiz
I am having a holiday expr. tatil yapıyorum
I hope you had a nice holiday expr. umarım iyi bir tatil geçirmişsindir
Trade/Economic
bank holiday n. bankaların resmi tatil günü
bank holiday n. banka tatili
bank holiday n. banka tatil günü
bank holiday n. bankaların kapalı olduğu günler
tax holiday n. bir yatırım teşviki olarak sağlanan geçici vergi muafiyeti
holiday pay n. izin ücreti
legal holiday n. resmi tatil günü
legal holiday n. resmi tatil
bank holiday n. resmi tatil günleri
holiday pay n. resmi tatil ve bayramlarda işçilere verilen ücret veya ödenen primler
holiday pay n. resmi tatil günlerinde çalışanlara çalışmadıkları halde verilen ücret
public holiday n. resmi tatil günü
bank holiday n. resmi tatil günü
saturday sunday holiday included n. sshinc
saturday sunday holiday excluded n. sshex
holiday entitlement n. tatil izni hakkı
holiday bonus n. tatil ikramiyesi
holiday pay n. tatil ödemeleri
holiday allowance n. tatil ödeneği
unpaid holiday n. ücretsiz izin
tax holiday n. vergi tatili
half holiday n. yarım günlük tatil
Law
bank holiday n. banka tatil günü
religious holiday n. dini bayram
legal holiday n. kanuni tatil günü
legal holiday n. resmi tatil
Politics
national holiday n. milli bayram
official national holiday n. resmi ulusal tatil
official national holiday n. ulusal resmi tatil
paid holiday scheme n. ücretli izin rejimi
Industry
holiday pay n. tatildeyken çalışana ödenen temel ücret
Insurance
contribution holiday n. ara verme
Tourism
alternative holiday n. alternatif tatil
cycling holiday n. bisikletle çıkılan tatil
religious holiday n. dini bayram
low interest holiday loan n. düşük faizli tatil kredisi
activity holiday n. etkinlik tatili
activity holiday n. etkinlik ve hobiler için planlanmış veya düzenlenmiş tatil
cruise holiday n. gemi gezisi/turu
cruise holiday n. gemi tatili
all-inclusive holiday n. her şey dahil tatil
special-interest holiday n. kendi özel merak veya hobilerini karşılamak isteyenlere yönelik tatil
camping holiday n. kamp tatili
ski holiday n. kayak tatili
beach holiday n. kumsal tatili
cultural holiday n. kültürel tatil
holiday resort n. mesire
coach holiday n. otobüs tatili
coach holiday n. otobüsle yapılan tatil
official holiday n. resmi tatil
holiday resort n. sayfiye yeri
holiday camp n. tatil kampı
holiday centre n. tatil merkezi
holiday camp n. tatil köyü
holiday complex n. tatil kompleksi
holiday destination n. tatil destinasyonu
holiday guide n. tatil rehberi
holiday spot n. tatil noktası
holiday spot n. tatil yeri
holiday komplex n. tatil kompleksi
holiday villages n. tatil köyleri
holiday resort n. tatil beldesi
holiday maker n. tatilci
holiday village n. tatil köyü
holiday package n. tatil paketi
foreign holiday n. yurtdışı tatili
domestic holiday package n. yurt içi tatil paketi
foreign holiday n. yurtdışı seyahat
domestic holiday n. yurt içi tatili
Technical
caravan holiday home n. karavan tatil evi
holiday house n. tatil evi
Computer
holiday sets n. tatil grupları
holiday cards n. tatil kartları
holiday banners n. tatil büyük başlıkları
Traffic
holiday traffic n. tatil trafiği
Mining
colliery holiday n. kömür ocağı tatili
Medical
drug holiday n. ilaç tatili
drug holiday n. ilaca ara verme
medication holiday n. ilaç tatili
medication holiday n. ilaca ara verme
medication holiday n. ilaca ara verilmesi
drug holiday n. ilaç tedavisine ara verme
drug holiday n. ilaca ara verme
drug holiday n. ilaca ara verilmesi
Psychology
holiday blues n. tatil sonrası bunalımı
Education
one-week holiday n. bir haftalık tatil
snow holiday n. kar tatili
summer holiday n. karne tatili
semester holiday n. sömestr tatili
semester holiday n. 15 tatil
Religious
high holiday n. roş aşana
high holiday n. yom kippur
Geography
holiday city n. ohio eyaletinde yerleşim yeri
holiday hills n. illinois eyaletinde yerleşim yeri
holiday island n. arkansas eyaletinde şehir
Archaic
blindman's holiday n. tan vakti
British Slang
banko (bank holiday) n. resmi tatil
Modern Slang
after holiday syndrome n. tatil sonrası sendromu
after holiday syndrome n. tatil dönüşü sendromu
after holiday syndrome n. tatilden döndükten sonra yaşanan sendrom/depresyon