istemek

Sens de "istemek" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 112 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	istemek	desire v.
I'll offer what he desires most to convince him. Onu ikna etmek için en çok istediği şeyi teklif edeceğim. More Sentences
2	Common Usage	istemek	want v.
We want peace in the Middle East. Orta Doğu'da barış istiyoruz. More Sentences
3	Common Usage	istemek	ask v.
We ask Parliament not to approve it. Parlamento'dan bunu onaylamamasını istiyoruz. More Sentences
General
4	General	istemek	choose v.
It simply passes around as it chooses. Sadece istediği gibi dolaşıyor. More Sentences
5	General	istemek	wish for v.
We do not wish, for the time being in any case, to change the pillar structure. Şu an için sütun yapısını değiştirmek istemiyoruz. More Sentences
6	General	istemek	care for v.
We want unrestricted participation, no longer to be cared for outside society in the way we once were. Sınırsız katılım istiyoruz artık bir zamanlar olduğu gibi toplumun dışında bakılmak istemiyoruz. More Sentences
7	General	istemek	call for v.
They called for a deadline of 2012 for Portugal, Greece and Ireland. Portekiz, Yunanistan ve İrlanda için 2012 yılının son tarih olarak belirlenmesini istediler. More Sentences
8	General	istemek	seek v.
I can only vote in favour if they are frustrated in what they seek to do. Sadece yapmak istedikleri şeyde hüsrana uğrarlarsa lehte oy kullanabilirim. More Sentences
9	General	istemek	fancy v.
Fancy going out to see a movie tonight? Bu akşam sinemaya gitmek ister misin? More Sentences
10	General	istemek	call on v.
The Commission is being called on to produce an initiative. Komisyon'dan bir girişim oluşturması isteniyor. More Sentences
11	General	istemek	aspire to v.
Tom aspires to be a teacher. Tom öğretmen olmak istiyor. More Sentences
12	General	istemek	ask for v.
What we are asking for is only 99.4% of last year's figures. Bizim istediğimiz geçen yılki rakamların sadece %99.4'üdür. More Sentences
13	General	istemek	want to v.
Why do the major groups persist in wanting to regulate the new immunity and rules in this Statute? Büyük gruplar neden bu Tüzükte yeni dokunulmazlık ve kuralları düzenlemek istemekte ısrar ediyorlar? More Sentences
14	General	istemek	care v.
Whether it is 0.5% or 0.9% I really do not care. İster %0,5 ister %0,9 olsun, gerçekten umurumda değil. More Sentences
15	General	istemek	would like v.
I would like to examine why this is happening, what the concerns are and what we should do about it. Bunun neden böyle olduğunu, endişelerin neler olduğunu ve bu konuda ne yapmamız gerektiğini incelemek istiyorum. More Sentences
16	General	istemek	intend v.
That is precisely the effect we intend competition to have. Rekabetin yaratmasını istediğimiz etki de tam olarak budur. More Sentences
17	General	istemek	hope v.
I am hoping to get two copies of this book. Ben bu kitabın iki kopyasını satın almak istiyorum. More Sentences
18	General	istemek	claim v.
Where can I claim my luggage? Bagajımı nerede isteyebilirim? More Sentences
19	General	istemek	order v.
In what order would you like to raise your points of order? Önerilerinizi hangi sırayla dile getirmek istersiniz? More Sentences
20	General	istemek	would v.
I would remind you of the debate surrounding the non-food regulation dating back some five years. Yaklaşık beş yıl öncesine dayanan gıda dışı yönetmeliğe ilişkin tartışmaları hatırlatmak isterim. More Sentences
21	General	istemek	beg v.
The old man begged me for money. Yaşlı adam benden para istedi. More Sentences
22	General	istemek	take v.
It takes enormous courage to stand up for democracy, liberty and freedom of speech in such circumstances. Bu tür durumlarda demokrasi, özgürlük ve ifade özgürlüğünü savunmak büyük cesaret ister. More Sentences
23	General	istemek	like v.
The general rule is, do as you like but on no account lie. Genel kural şudur: İstediğini yap ama asla yalan söyleme. More Sentences
24	General	istemek	crave v.
Tom craves attention. Tom ilgi istiyor. More Sentences
25	General	istemek	want v.
We want regulators to cooperate and they are increasingly doing so. Düzenleyicilerin işbirliği yapmasını istiyoruz ve bunu giderek daha fazla yapıyorlar. More Sentences
26	General	istemek	request v.
Nonetheless, the House is being requested to endorse the content of the draft treaty on accession. Bununla birlikte Meclisten katılım anlaşması taslağının içeriğini onaylaması istenmektedir. More Sentences
27	General	istemek	wish v.
The last point I wish to make is one of a personal nature with regard to Iraq. Irak'la ilgili olarak belirtmek istediğim son husus kişisel bir nitelik taşımaktadır. More Sentences
28	General	istemek	need v.
We need to ask all creditors to come forward to present their case. Tüm alacaklılardan kendi durumlarını ortaya koymalarını istemeliyiz. More Sentences
29	General	istemek	call upon v.
It is being called upon once again to show the leadership that it displayed in reinvigorating the Kyoto Protocol. Kyoto Protokolü'nün yeniden canlandırılmasında gösterdiği liderliği bir kez daha göstermesi isteniyor. More Sentences
30	General	istemek	require v.
We must not require of them more than we ask of ourselves. Onlardan kendimizden istediğimizden daha fazlasını istememeliyiz. More Sentences
31	General	istemek	do with v.
One has to do with package flights, where it is not quite clear what he really wants. Bunlardan biri, gerçekten ne istediğinin tam olarak belli olmadığı paket uçuşlarla ilgilidir. More Sentences
32	General	istemek	be interested in v.
I'm calling to see if you'd be interested in going to Boston with me next week. Gelecek hafta benimle Boston'a gelmek ister misin diye sormak için aradım. More Sentences
33	General	istemek	mean v.
I’m sure he didn’t mean to hurt your feelings. Duygularını incitmek istemediğine eminim. More Sentences
34	General	istemek	crave v.
Children, as well as adults, crave love and attention. Çocuklar yetişkinler kadar sevgi ve ilgi istiyorlar. More Sentences
35	General	istemek	feel like v.
This is all well and good for other countries, but the United States does not feel like adhering to these. Bu diğer ülkeler için iyi ve güzel, ancak Amerika Birleşik Devletleri bunlara bağlı kalmak istemiyor. More Sentences
36	General	istemek	cry [obsolete] v.
It is ludicrous that somebody always cries out to the Commission for help when the Austrians close the Alps. Avusturyalılar Alpleri kapattığında birilerinin Komisyon'dan yardım istemesi gülünçtür. More Sentences
37	General	istemek	approach v.
Children should be able to approach grown-ups for advice. Çocuklar yetişkinlerden tavsiye isteyebilmelidir. More Sentences
38	General	istemek	prompt v.
The software will prompt you to enter your name and password. Yazılım sizden adınızı ve şifrenizi girmenizi isteyecektir. More Sentences
39	General	istemek	be willing to v.
We affirm our support for the central role he is willing to play in the return to democracy of his country. Ülkesinin demokrasiye dönüşünde oynamak istediği merkezi rolü desteklediğimizi teyit ediyoruz. More Sentences
Phrasals
40	Phrasals	istemek	mean to v.
The President meant to say that he now declares this amendment admissible. Başkan, bu değişikliğin kabul edilebilir olduğunu beyan ettiğini söylemek istemiştir. More Sentences
Colloquial
41	Colloquial	istemek	ask for it v.
Parliament should not be asking for it, and the Council should not give it. Parlamento bunu istememeli ve Konsey de vermemelidir. More Sentences
Law
42	Law	istemek	require v.
Parliament should deliver the opinion required of it as soon as possible. Parlamento kendisinden istenen görüşü mümkün olan en kısa sürede iletmelidir. More Sentences
43	Law	istemek	ask v.
I usually also remain highly sceptical when Parliament asks the Commission for more reports. Parlamento Komisyon'dan daha fazla rapor istediğinde de genellikle şüpheyle yaklaşıyorum. More Sentences
44	Law	istemek	crave v.
Children, as well as adults, crave love and attention. Çocuklar da yetişkinler gibi sevgi ve ilgi isterler. More Sentences
Politics
45	Politics	istemek	beg for v.
The child is always begging for something. Çocuk her zaman bir şey istiyor. More Sentences
46	Politics	istemek	call upon v.
At the moment, Europe, in particular, is being called upon to do this. Şu anda özellikle Avrupa'dan bunu yapması isteniyor. More Sentences
Technical
47	Technical	istemek	request v.
However, they have explicitly requested the floor now, and I cannot refuse. Ancak, şu anda açıkça söz istediler ve reddedemem. More Sentences
48	Technical	istemek	want v.
It is time for us to react if we want a strong and independent Europe. Eğer güçlü ve bağımsız bir Avrupa istiyorsak tepki vermemizin zamanı gelmiştir. More Sentences
49	Technical	istemek	require v.
We urgently require a directive if we are to reduce these risks. Bu riskleri azaltmak istiyorsak acilen bir yönergeye ihtiyacımız var. More Sentences
General
50	General	istemek	invite v.
51	General	istemek	postulate v.
52	General	istemek	sue v.
53	General	istemek	requisition v.
54	General	istemek	be spoiling for v.
55	General	istemek	purpose v.
56	General	istemek	involve v.
57	General	istemek	court v.
58	General	istemek	exact v.
59	General	istemek	be in need of v.
60	General	istemek	adjure v.
61	General	istemek	enjoin v.
62	General	istemek	will v.
63	General	istemek	bespeak v.
64	General	istemek	hanker v.
65	General	istemek	entail v.
66	General	istemek	covet v.
67	General	istemek	spoil v.
68	General	istemek	long v.
69	General	istemek	yearn for v.
70	General	istemek	demand v.
71	General	istemek	solicit v.
72	General	istemek	make a request v.
73	General	istemek	submit a claim v.
74	General	istemek	call v.
75	General	istemek	emendicate [obsolete] v.
76	General	istemek	quest v.
77	General	istemek	wilne v.
78	General	istemek	wold [obsolete] v.
79	General	istemek	wull [soctland] v.
80	General	istemek	destine v.
81	General	istemek	hit v.
82	General	istemek	optate v.
83	General	istemek	fantasy [obsolete] v.
84	General	istemek	injoin [obsolete] v.
85	General	istemek	forelay [dialect] v.
86	General	istemek	phantasy [obsolete] v.
87	General	istemek	scrunt v.
88	General	istemek	strike v.
89	General	istemek	be willing v.
90	General	istemek	wd (would) abrev.
Phrasals
91	Phrasals	istemek	cast about for (something) v.
92	Phrasals	istemek	cast about v.
93	Phrasals	istemek	cast around v.
94	Phrasals	istemek	be after v.
95	Phrasals	istemek	will to v.
96	Phrasals	istemek	pick up v.
Colloquial
97	Colloquial	istemek	vant [dialect] v.
98	Colloquial	istemek	be game v.
Idioms
99	Idioms	istemek	ask for trouble v.
100	Idioms	istemek	have a taste for something v.
101	Idioms	istemek	expect of v.
102	Idioms	istemek	can find it in one's heart v.
103	Idioms	istemek	get a taste for something v.
104	Idioms	istemek	give the word v.
105	Idioms	istemek	find it in heart v.
106	Idioms	istemek	find it in one's heart v.
107	Idioms	istemek	show willing [uk/australia] v.
Trade/Economic
108	Trade/Economic	istemek	claim v.
Law
109	Law	istemek	demand v.
110	Law	istemek	will v.
Technical
111	Technical	istemek	demand v.
Archaic
112	Archaic	istemek	desiderate v.

Sens de "istemek" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	demek istemek	mean v.
What I mean is, I don’t enjoy the same activities as I did when I was younger. Demek istediğim şu ki, gençken yaptığım aktivitelerden artık zevk almıyorum. More Sentences
2	Common Usage	izin istemek	ask for permission v.
Tom always asks for permission before he borrows my bicycle. Tom bisikletimi ödünç almadan önce her zaman izin ister. More Sentences
General
3	General	ısrarla istemek	push for v.
The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials. Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. More Sentences
4	General	demek istemek	get at v.
I'm not sure what Tom is getting at. Tom'un ne demek istediğinden emin değilim. More Sentences
5	General	yardım istemek	cry for help v.
She cried for help, but nobody heard her. Bağırarak yardım istedi fakat kimse onu duymadı. More Sentences
6	General	yardımını istemek	turn to v.
Tom had no one to turn to for advice. Tom'un tavsiye için yardım isteyecek kimsesi yoktu. More Sentences
7	General	demek istemek	drive at v.
I cannot understand what he is driving at. Onun ne demek istediğini anlayamıyorum. More Sentences
8	General	olmak istemek	want to be v.
Compatriots are not the same thing as accomplices, and we do not want to be accomplices. Yurttaşlar suç ortağı ile aynı şey değildir ve biz suç ortağı olmak istemiyoruz. More Sentences
9	General	merak etmek (anlamayı istemek)	wonder v.
I wonder if he really went to work. Merak ediyorum, acaba sahiden işe mi gitti. More Sentences
10	General	avukat istemek	want a lawyer v.
Tom wants a lawyer. Tom bir avukat istiyor. More Sentences
11	General	çok istemek	raring to v.
The drivers are at the starting line and raring to go! Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler. More Sentences
12	General	fiyat istemek	charge v.
Some retailers charge less. Bazı perakendeciler daha az fiyat ister. More Sentences
13	General	fidye istemek	demand a ransom v.
The hijacker demanded a ransom of two million dollars. Korsan, iki milyon dolar fidye istedi. More Sentences
14	General	canı istemek	feel like v.
Tom doesn't feel like working this morning. Tom'un bu sabah çalışmayı canı istemiyor. More Sentences
15	General	geri istemek	want back v.
I want back what you've taken from me. Benden aldığını geri istiyorum. More Sentences
16	General	alacağını istemek	dun v.
The creditor called to dun him for the unpaid debt. Alacaklı, ödenmemiş borcunu istemek için onu aradı. More Sentences
17	General	bilmek istemek	want to know v.
If we therefore want to give consumers clear information on what they want to know, it is indeed possible. Dolayısıyla tüketicilere bilmek istedikleri konularda net bilgiler vermek istiyorsak, bu gerçekten de mümkün. More Sentences
18	General	söz istemek	ask to speak v.
I have asked to speak as I wanted to draw the Commission's attention to a problem of legal basis in this report. Komisyon'un dikkatini bu rapordaki bir yasal dayanak sorununa çekmek istediğim için söz istedim. More Sentences
19	General	demek istemek	mean v.
I mean that the EU and the United States are not equal. Demek istediğim AB ve Amerika Birleşik Devletleri eşit değildir. More Sentences
20	General	çok istemek	long for v.
We are longing for world peace. Dünya barışını çok istiyoruz. More Sentences
21	General	izin istemek	ask permission v.
I, therefore, ask permission to take the floor now, on behalf of the Committee on Citizens' Freedoms. Bu nedenle Vatandaşların Özgürlükleri Komitesi adına söz almak için izin istiyorum. More Sentences
22	General	yemek istemek	want to eat v.
If we want to eat fresh produce, then it is impossible first to treat it thermally. Taze ürün yemek istiyorsak, önce onu termal olarak işlemden geçirmek imkansızdır. More Sentences
23	General	yardım istemek	call for help v.
I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park. Çığlık atıp yardım istedim ve failleri parka kadar kovaladım. More Sentences
24	General	destek istemek	ask for support v.
The United States is asking for support for Iraq. Amerika Birleşik Devletleri Irak için destek istiyor. More Sentences
25	General	zarar vermek istemek	intend to harm v.
Tom never intended to harm anybody. Tom hiç kimseye zarar vermek istemedi. More Sentences
26	General	yardım istemek	appeal for help v.
He appealed for help. Yardım istedi. More Sentences
27	General	yardım istemek	ask for help v.
Your brother is asking for help. Erkek kardeşin yardım istiyor. More Sentences
28	General	bağış istemek	ask for donation v.
I forgot to tell you why we're asking for donations. Size neden bağış istediğimizi söylemeyi unuttum. More Sentences
29	General	yardım istemek	scream for help v.
She screamed for help. Çığlık atarak yardım istedi. More Sentences
30	General	zarar vermek istemek	want to harm v.
We want to harm the environment less. Çevreye daha az zarar vermek istiyoruz. More Sentences
31	General	adalet istemek	want justice v.
They want justice. Onlar adalet istiyor. More Sentences
32	General	içmek istemek	want to drink v.
Do you want to drink? İçmek istiyor musun? More Sentences
33	General	konuşmak istemek	want to talk v.
To start with, I want to talk about the overall agricultural budget. Başlangıç olarak, genel tarım bütçesi hakkında konuşmak istiyorum. More Sentences
34	General	birini istemek	want someone v.
I just want someone nice and warm like you guys. Ben işte sizin gibi nazik ve sıcakkanlı birini istiyorum. More Sentences
35	General	oynamak istemek	want to play v.
Do we want to play a leading role in this globalisation? Bu küreselleşmede öncü bir rol oynamak istiyor muyuz? More Sentences
36	General	konuşmak istemek	want to speak v.
But this is a big public health issue and I want to speak firstly from personal experience. Ancak bu büyük bir halk sağlığı sorunudur ve öncelikle kişisel deneyimlerime dayanarak konuşmak istiyorum. More Sentences
37	General	görmek istemek	want to see v.
With regard to the issue of reciprocity, this is not something we want to see. Mütekabiliyet konusuna gelince, bu görmek istediğimiz bir şey değil. More Sentences
38	General	canı istemek	want v.
He may come and visit me any time he wants to. Canı istediğinde ziyaretime gelebilir. More Sentences
39	General	(bir şeyi) yapmak istemek	in the mood v.
I'm really not in the mood for this. Gerçekten canım bunu yapmak istemiyor. More Sentences
40	General	düşünmek istemek	want to think v.
These are a few of the things we want to think about. Bunlar üzerinde düşünmek istediğimiz şeylerden birkaçı. More Sentences
41	General	daha istemek	want more v.
Do you want more? Biraz daha ister misin? More Sentences
42	General	daha fazlasını istemek	want more v.
We want more, even though the facts about our seas are bleak. Denizlerimizle ilgili gerçekler iç karartıcı olsa da daha fazlasını istiyoruz. More Sentences
43	General	daha fazlasını istemek	ask more v.
We cannot ask more from the candidates than what we can accomplish ourselves. Adaylardan kendi başarabileceğimizden daha fazlasını isteyemeyiz. More Sentences
44	General	bazı cevaplar istemek	want some answers v.
I want some answers and I want them now. Bazı cevaplar istiyorum ve onları şimdi istiyorum. More Sentences
45	General	sahip olmak istemek	want to have v.
We want to have a strategic partnership of this kind because it is important for the future of our continent. Bu türden bir stratejik ortaklığa sahip olmak istiyoruz çünkü bu kıtamızın geleceği için önemlidir. More Sentences
46	General	ölmek istemek	want to die v.
I don't want to die in some ugly hospital pajamas. Çirkin hastane pijamalarıyla ölmek istemiyorum. More Sentences
47	General	ölmeyi istemek	want to die v.
Tom told me he wants to die. Tom bana ölmek istediğini söyledi. More Sentences
48	General	çalışmayı istemek	want to work v.
We want to work to secure safe food. Güvenli gıdayı güvence altına almak için çalışmak istiyoruz. More Sentences
49	General	sevgi istemek	want love v.
Tom wanted love. Tom sevgi istiyordu. More Sentences
50	General	teslim olmayı istemek	want to surrender v.
If anyone wants to surrender, now's the time. Teslim olmak isteyen varsa, şimdi tam zamanı. More Sentences
51	General	iyilik istemek	ask a favor v.
Can I ask a favor? Bir iyilik isteyebilir miyim? More Sentences
52	General	iyilik istemek	ask a favour v.
I would like to ask a favour of you. Sizden bir iyilik isteyeceğim. More Sentences
53	General	para istemek	want money v.
All men want money. Bütün insanlar para ister. More Sentences
54	General	vurgulamak istemek	wish to emphasize v.
In particular, I wish to emphasise that the Council has recognised men's right to paternity leave. Özellikle Konseyin erkeklerin babalık izni hakkını tanıdığını vurgulamak isterim. More Sentences
55	General	vurgulamak istemek	want to emphasize v.
I wanted to emphasise this point so that it will appear in the Minutes. Tutanaklarda yer alması için bu noktayı vurgulamak istedim. More Sentences
56	General	belirtmek istemek	want to state v.
In particular I want to state two points. Özellikle iki noktayı belirtmek istiyorum. More Sentences
57	General	göç etmek istemek	want to migrate v.
Neither practical experience nor calculations show that there would be hordes of people suddenly wanting to migrate. Ne pratik deneyimler ne de hesaplamalar, aniden göç etmek isteyen insan orduları olacağını göstermektedir. More Sentences
58	General	çok istemek	wish v.
I really wish to see you today. Bugün seni görmeyi çok istiyorum. More Sentences
59	General	görmek istemek	demand v.
She demanded to see the manager. Müdürü görmek istedi. More Sentences
60	General	vermek istemek	offer v.
They offered me a parking spot, but I don't own a car. Bana bir park yeri vermek istediler, ama benim arabam yok. More Sentences
Phrasals
61	Phrasals	(başka bir şey) demek istemek	mean (something) by (something) v.
Let me explain what I mean by that remark. Bu sözle ne demek istediğimi açıklamama izin verin. More Sentences
62	Phrasals	(birinden/bir şeyden bir şey) istemek	demand (something) of (someone or something) v.
What is demanded of us is to talk less about transparency and democracy, and do more about them. Bizden istenen, şeffaflık ve demokrasi hakkında daha az konuşmamız ve bunlar hakkında daha çok şey yapmamızdır. More Sentences
Common Usage
63	Common Usage	iadesini istemek	reclaim v.
General
64	General	bağış istemek	appeal for donation n.
65	General	numune istemek	request sample n.
66	General	öğretmen olmak istemek	want to be a teacher n.
67	General	yardım istemek	invoke v.
68	General	demek istemek	entendre (fr) v.
69	General	imdat istemek	call for help v.
70	General	izin istemek	excuse oneself v.
71	General	kız istemek	ask for the girl's hand v.
72	General	affını istemek	ask someone to relieve from a job v.
73	General	beraatini istemek	demand the acquittal v.
74	General	değerinden az fiyat istemek	undercharge v.
75	General	öğüt istemek	ask for advice v.
76	General	bir şey yapmayı çok istemek	get urge to v.
77	General	bir an evvel (yapmak) istemek	be in a hurry to v.
78	General	çok istemek	die v.
79	General	iade edilmesini istemek (bir şeyin)	call in v.
80	General	aşkını istemek	want somebody's love v.
81	General	çok istemek	covet v.
82	General	para istemek	demand for money v.
83	General	canı istemek	desire v.
84	General	ek bir ücret istemek (birinden)	surcharge v.
85	General	gerekenden az para istemek	undercharge v.
86	General	demek istemek	intend v.
87	General	kız istemek	ask for the girl in marriage v.
88	General	canı bir şeyi yapmak istemek	be in the mood for v.
89	General	çok istemek	bent v.
90	General	yürek istemek	take a lot of nerve v.
91	General	sahip olmak istemek	aspire v.
92	General	birinin bir şeyi yapmasını çok istemek	be anxious for someone to do something v.
93	General	ısrarla istemek	press for v.
94	General	fazla fiyat istemek	surcharge v.
95	General	söz istemek	ask for permission to speak v.
96	General	fazla para istemek	overcharge v.
97	General	çok istemek	set one's heart on v.
98	General	dikkat çekmek istemek	want to draw attention v.
99	General	gerekenden eksik para istemek	undercharge v.
100	General	çok istemek	long v.
101	General	bir şey yapmayı çok istemek	feel urge to v.
102	General	çok istemek	be dying for v.
103	General	iadesini istemek	reclaim v.
104	General	çok istemek	aspire v.
105	General	demek istemek	get at something v.
106	General	canı yapmak istemek	feel like doing v.
107	General	çok istemek	gasp for something v.
108	General	mektup göndererek bir şey istemek	write off for v.
109	General	bir şey yapmayı çok istemek	have an urge to v.
110	General	hakkında bilgi almak istemek	inquire about v.
111	General	ısrarla istemek	exact v.
112	General	yalvara yakara istemek	adjure v.
113	General	ısrarla istemek	solicit v.
114	General	zorla alacağını istemek	dun v.
115	General	aşırı istemek	hold out for v.
116	General	çok istemek	slaver for v.
117	General	demek istemek (kötü bir şey)	insinuate v.
118	General	fazla istemek	surcharge v.
119	General	kapora istemek	ask somebody to leave a deposit v.
120	General	yalandan imdat istemek	cry wolf v.
121	General	kız istemek	ask for the girl's hand for one's son v.
122	General	ısrarla istemek	beg persistently v.
123	General	ödenmesini istemek (borcun)	call in v.
124	General	çok istemek	whim v.
125	General	kız istemek	ask for the girl's hand in marriage v.
126	General	çok istemek	itch v.
127	General	hesabı istemek	ask for the account v.
128	General	demek istemek	connote v.
129	General	çabuk (yapmak) istemek	be in a hurry to v.
130	General	resmen istemek	requisition v.
131	General	istemek (yardım/koruma vb'ni)	invoke v.
132	General	ısrarla birinden bir şey istemek	press someone for something v.
133	General	ısrarla istemek	importune v.
134	General	bir şeyi çok istemek	give eyeteeth for v.
135	General	değişiklik istemek (sıkıntıdan/bıkkınlıktan)	sick to death v.
136	General	istemek (birinden belirli bir miktar para)	touch for v.
137	General	öğrenmek istemek	wonder v.
138	General	seçmenleri dolaşarak oy istemek	canvass v.
139	General	geri istemek	reclaim v.
140	General	tekrarını istemek	encore v.
141	General	affetmesini istemek	ask for forgiveness v.
142	General	çok istemek	be thirsty for v.
143	General	canı bir şeyi yapmak istemek	be in the mood to v.
144	General	hesabı istemek	ask for the bill v.
145	General	(yardım/bir iyilik vb) istemek	solicit v.
146	General	resmen istemek	request v.
147	General	çok istemek	crave v.
148	General	geri istemek	recall v.
149	General	çok istemek	set one's mind on v.
150	General	fidye istemek	demand a ransom from somebody v.
151	General	vakit istemek	take time v.
152	General	çok istemek	long to v.
153	General	çok istemek	yearn for v.
154	General	demek istemek	insinuate v.
155	General	geri istemek	ask back v.
156	General	zam istemek	ask for a rise v.
157	General	gönderilmesini istemek	call for v.
158	General	tazminat istemek	reclaim v.
159	General	zoru istemek	cry for the moon v.
160	General	olmayacak şeyler istemek	cry for the moon v.
161	General	canı istemek	feel like something v.
162	General	affetmesini istemek	ask (one) to forgive v.
163	General	kibarca istemek	impetrate v.
164	General	düzeltme istemek	demand correction of something v.
165	General	istifasını istemek	call for one's resignation v.
166	General	yetki istemek	ask for authorization v.
167	General	istifasını istemek	demand one's resignation v.
168	General	yetki istemek	request authority v.
169	General	zaman istemek	demand (a certain period of) time v.
170	General	aşırı derecede istemek	desperately want v.
171	General	aşırı derecede istemek	really want v.
172	General	velayetini istemek	seek one's custody v.
173	General	velayetini istemek	claim someone's custody v.
174	General	aşırı derecede istemek	badly want v.
175	General	velayetini istemek	demand one's custody v.
176	General	aşırı derecede istemek	have an insatiable desire v.
177	General	velayetini istemek	ask for one's custody v.
178	General	velayetini istemek	fight for one's custody v.
179	General	imkansızı istemek	ask for the moon v.
180	General	adalet istemek	ask for justice v.
181	General	zoru istemek	ask for the moon v.
182	General	aşırı istemek	lust after v.
183	General	ilgi istemek	need attention v.
184	General	ilgi istemek	require attention v.
185	General	uzmanlık istemek	need expertise v.
186	General	uzmanlık istemek	require expertise v.
187	General	-i çok istemek	be thirsty for v.
188	General	canı -mek istemek	feel like v.
189	General	-mek istemek	wanna v.
190	General	-i çok istemek	set one's heart on v.
191	General	-i çok istemek	thirst for v.
192	General	yapmak istemek	be solicitous to v.
193	General	ücretini istemek	ask for the payment v.
194	General	ücretini istemek	ask for the fee v.
195	General	fazla fiyat istemek	overcharge v.
196	General	ödeme yapılmasını istemek	call for funds v.
197	General	yardım istemek	turn to v.
198	General	tuvalete gitmek istemek	need toilet v.
199	General	tuvalete gitmek istemek	be desperate for a toilet v.
200	General	dikkat verilmesini istemek	call attention to v.
201	General	ilgiyi bir yöne çekmek istemek	call attention to v.
202	General	dikkat verilmesini istemek	draw attention to v.
203	General	ilgiyi bir yöne çekmek istemek	draw attention to v.
204	General	yardım istemek	appeal for aid v.
205	General	terfi istemek	ask for a promotion v.
206	General	tayinini istemek	ask for one's appointment v.
207	General	tayinini istemek	ask to be appointed v.
208	General	birisinden izin istemek	ask permission for v.
209	General	tayin istemek	ask for one's appointment v.
210	General	terfisini istemek	ask for a promotion v.
211	General	tayin edilmesini istemek	ask to be appointed v.
212	General	borç istemek	ask to borrow money v.
213	General	başlık parası istemek	demand bride price v.
214	General	tazminat istemek	claim damages v.
215	General	müsaade istemek	ask permission v.
216	General	müsamaha istemek	ask for indulgence v.
217	General	iyi niyetini göstermek istemek	want to show goodwill v.
218	General	işten kovulmayı istemek	want to get fired v.
219	General	işten atılmayı istemek	want to get fired v.
220	General	daha istemek	ask more v.
221	General	bir iyilik istemek	ask for a favor v.
222	General	nazikçe istemek	kindly request v.
223	General	süre istemek	ask for time v.
224	General	zaman istemek	ask for time v.
225	General	demek istemek	connotate v.
226	General	seks yapmak istemek	want to have sex v.
227	General	sevişmek istemek	want to have sex v.
228	General	sevişmek istemek	want to make love v.
229	General	fiyat istemek	request a quote v.
230	General	fiyat teklifi istemek	request a quote v.
231	General	borç para istemek	ask to borrow money v.
232	General	rızasını istemek	ask for the consent of v.
233	General	yapımcı olmak istemek	want to be a producer v.
234	General	kendisi için bir şeyler yapmak istemek	want to make something for oneself v.
235	General	her şeyin mükemmel olmasını istemek	want everything to be perfect v.
236	General	güvende olmak istemek	want to be safe v.
237	General	önden iki yüz dolar avans istemek	want $200 up front v.
238	General	irtibata geçmek istemek	want to get in touch v.
239	General	farklı bir hayat istemek	want a different life v.
240	General	bebek istemek	want to have a baby v.
241	General	bir şeyin durdurulmasını istemek	call a halt to something v.
242	General	parasını geri istemek	ask for one’s money back v.
243	General	söz hakkı istemek	ask for the floor v.
244	General	hakem olmak istemek	want to be referee v.
245	General	bir şeyi çok istemek	want something a lot v.
246	General	teslim olmak istemek	want to turn oneself in v.
247	General	teslim olmayı istemek	want to turn oneself in v.
248	General	teslim olmak istemek	want to surrender v.
249	General	bir şeyi çok istemek	want something very much v.
250	General	sabah dokuz akşam beş bir iş istemek	want a nine-to-five job v.
251	General	zam istemek	make a wage claim v.
252	General	oturup yüz yüze konuşmak istemek	want to sit and talk in person v.
253	General	indirim istemek	ask for a discount v.
254	General	birinden büyük bir riske girmesinii istemek	ask someone to take a large risk v.
255	General	eğitim almak istemek	want an education v.
256	General	daha fazla zaman istemek	ask for more time v.
257	General	(birlikte) çalıştığı herkesle/bütün insanlara arkadaş olmak istemek	make friends with all the people he/she work with v.
258	General	destek/yardım vs istemek	enlist v.
259	General	kucak istemek	want to be cuddled v.
260	General	intikam istemek/aramak	look for revenge v.
261	General	birinin sokaklara geri dönmesini istemek	want someone back out on the street v.
262	General	(polis) destek istemek	call in for back up v.
263	General	konuşma yapmak istemek	want to give a speech v.
264	General	sadaka istemek	beg v.
265	General	sadaka istemek	ask for alms v.
266	General	sadaka istemek	panhandle v.
267	General	başka biri gibi olmak istemek	want to be like someone else v.
268	General	ateş istemek	ask for a light v.
269	General	para istemek	ask for money v.
270	General	yüzüğünü geri istemek	want one’s ring back v.
271	General	birinden bir şey yapmasını istemek/rica etmek	ask someone to do something v.
272	General	deli gibi istemek	desperately want v.
273	General	bir şeyi çok istemek	want something so badly v.
274	General	-i çok istemek	thirst after v.
275	General	izin istemek	ask someone's permission v.
276	General	iznini istemek	ask someone's permission v.
277	General	oturmasını istemek	ask someone to be seated v.
278	General	tavsiye istemek	ask someone for advice v.
279	General	akıl istemek	ask someone for advice v.
280	General	ciddi bir ilişki istemek	want a serious relationship v.
281	General	zam istemek	ask for a raise v.
282	General	(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek	call in a favour v.
283	General	(eskiden yapılmış olan) bir iyiliğin karşılanmasını / geri ödenmesini istemek	call in a favor v.
284	General	yaptırımların kaldırılmasını istemek	want sanctions lifted v.
285	General	helallik istemek	ask for one's blessing v.
286	General	isminin/kimliğinin gizli/saklı kalmasını istemek	wish/want to remain anonymous v.
287	General	isminin/kimliğinin açıklanmamasını istemek	wish/want to remain anonymous v.
288	General	bir şey seçmesini istemek	want someone choose something v.
289	General	belirtmek istemek	(i) would like to indicate (that...) v.
290	General	boşanmak istemek	seek divorce v.
291	General	görüş istemek	ask for an opinion v.
292	General	görüş istemek	request an opinion v.
293	General	olmuş bir şeyin tersini istemek	unwill v.
294	General	belirtmek istemek	want to indicate v.
295	General	zengin olmayı istemek	want to be rich v.
296	General	geri istemek	revocate v.
297	General	fiyatta indirim istemek	ask for a deal v.
298	General	fiyatta indirim istemek	ask for a discount v.
299	General	avukat istemek	ask for a lawyer v.
300	General	göç etmek istemek	want to immigrate v.
301	General	açıklama istemek	ask for clarification v.
302	General	açıklama istemek	ask for explanation v.
303	General	yanlış bir şeyi dilemek veya istemek	miswant v.
304	General	bir iyilik istemek	ask for a favour v.
305	General	bir iyilik istemek	ask for a favor v.
306	General	birinden büyük bir riske girmesini istemek	ask someone to take a large risk v.
307	General	otobüste yer istemek	ask someone on the bus to give (up) their seat for v.
308	General	(kredi/borç) ödenmesini istemek	call v.
309	General	ibrazını istemek	call v.
310	General	geri istemek	redemand v.
311	General	tavsiye istemek	refer [obsolete] v.
312	General	yeniden ısrarla istemek	reimportune v.
313	General	intikam istemek	clamor for revenge v.
314	General	intikam istemek	clamour for revenge v.
315	General	para/ücret istemek	charge v.
316	General	yeniden yardım istemek	reinvoke v.
317	General	yeniden istemek	reinvoke v.
318	General	yardımını istemek	lift up the voice v.
319	General	yardım istemek	pray aid v.
320	General	yardım istemek	pray in aid v.
321	General	tekrarlanmasını istemek	ask for repetition v.
322	General	şiddetle istemek	ambition v.
323	General	acilen istemek	efflagitate [obsolete] v.
324	General	içten istemek	emplore v.
325	General	yürekten istemek	emplore v.
326	General	bir şeyi bilmek istemek	enquire v.
327	General	bir şeyi öğrenmek istemek	enquire v.
328	General	izin istemek	beg v.
329	General	canı istemek	list v.
330	General	(birinden) ısrarla para istemek	mang v.
331	General	seçim için oy istemek amacıyla ülkeyi dolaşmak	whistlestop v.
332	General	yapmak istemek	aim to do v.
333	General	yapmak istemek	aim to do v.
334	General	ısrarla istemek	woo v.
335	General	borç istemek	brace v.
336	General	sadaka istemek	brace v.
337	General	ata binmek istemek	horse v.
338	General	bir şey istemek	hosey v.
339	General	iadesini istemek	revendicate v.
340	General	geri istemek	revindicate v.
341	General	iade istemek	revindicate v.
342	General	tekrar istemek	revindicate v.
343	General	iyilik istemek	ask for a favour v.
344	General	çok istemek	gasp v.
345	General	(birinin) ısrarla gelmesini istemek	demand v.
346	General	(birini) resmi olarak görmek istemek	demand v.
347	General	içtenlikle istemek	desiderate v.
348	General	(biriyle) sevişmek istemek	desire v.
349	General	(biriyle) yatmak istemek	desire v.
350	General	aşırı istemek	get v.
351	General	feryat edecek kadar çok istemek	groan v.
352	General	aşırı derecede satmak istemek	oversell v.
353	General	çok satış yapmak istemek	oversell v.
354	General	yardım istemek	run v.
355	General	ısrarla istemek	importunate [rare] v.
356	General	iadesini istemek	in [dialect] [uk] v.
357	General	pervasızca istemek	command v.
358	General	aşırı istemek	die v.
359	General	ısrarla istemek	drum v.
360	General	öğrenmek istemek	inquire v.
361	General	ısrarla istemek	invoke v.
362	General	(birinden) başkası adına bir şey istemek	pray v.
363	General	(birinden) belirli bir talimata uymasını istemek	prescribe v.
364	General	ısrarla yapılmasını istemek	press home v.
365	General	bağıra çağıra istemek	scream v.
366	General	çok istemek	cry v.
367	General	fazla para istemek	stick v.
368	General	para istemek	stick up v.
369	General	dua yolu ile istemek	supplicate v.
370	General	verdiğini istemek	dun v.
Phrasals
371	Phrasals	(telefona) birini istemek	call for v.
372	Phrasals	birinin yardımını istemek	call in v.
373	Phrasals	birinin yardımını istemek	call in to v.
374	Phrasals	yardımını istemek	call out v.
375	Phrasals	(sipariş) arayıp istemek	call out v.
376	Phrasals	yanında istemek	seek after v.
377	Phrasals	cevap istemek	call on v.
378	Phrasals	(başka bir şey) demek istemek	mean by something v.
379	Phrasals	(birinden) öne çıkmasını istemek	call (one) forward v.
380	Phrasals	birinden öne çıkmasını istemek	call someone forward v.
381	Phrasals	peşinde olmak/çabalamak/istemek	cast about for v.
382	Phrasals	(bir şeyi) yapmayı çok istemek	admire to (do something) v.
383	Phrasals	birinin bir şey yapmasını istemek/talep etmek	call on v.
384	Phrasals	bir şey istemek amacıyla birine yanaşmak	touch someone (up) for something v.
385	Phrasals	bir şeyi üstlenmek yada ona dahil olmak istemek	want in on v.
386	Phrasals	birini arzulamak/istemek	lust after someone v.
387	Phrasals	birinden bir şey yapmasını istemek/rica etmek	request someone to do something v.
388	Phrasals	birini arzulamak/istemek	lust for someone v.
389	Phrasals	bir ilişkiden vb) çıkmak istemek	want out (of something) v.
390	Phrasals	birinden bir şey istemek	request something from someone v.
391	Phrasals	çok istemek	hanker for v.
392	Phrasals	çok istemek	burn with v.
393	Phrasals	çok istemek	hanker after v.
394	Phrasals	çığlık çığlığa dondurma istemek	scream for ice cream v.
395	Phrasals	geri istemek	claim back from v.
396	Phrasals	geri istemek	reclaim from v.
397	Phrasals	gerçekleşmesini istemek	look forward to v.
398	Phrasals	içten istemek	burn with v.
399	Phrasals	ödünç almak/istemek	cadge something from someone v.
400	Phrasals	ödünç almak/istemek	cadge something off v.
401	Phrasals	(bir yerden) dışarı çıkmak istemek	want out (of something) v.
402	Phrasals	(bir yerden/şeyden) çıkmak/inmek istemek	want off (something) v.
403	Phrasals	yardım istemek	reach out to someone v.
404	Phrasals	(bir yerden/şeyden) çıkmak/inmek istemek	want off of something v.
405	Phrasals	(bir sorumluluktan vb) kurtulmak istemek	want out (of something) v.
406	Phrasals	zorla alacağını istemek	dun someone for something v.
407	Phrasals	birini/bir şeyi çok beğenip istemek	drool (all) over someone or something v.
408	Phrasals	birini/ bir şeyi çok beğenip istemek	drool (all) over someone/something v.
409	Phrasals	birini/bir şeyi çok beğenip istemek	drool over someone/something v.
410	Phrasals	birinden bir şey istemek	exact something from someone v.
411	Phrasals	(birinden/bir şeyden bir şey) istemek/talep etmek	expect (something) from (someone or something) v.
412	Phrasals	(birini/bir şeyi) acı çekecek kadar çok istemek	weep for (someone or something) v.
413	Phrasals	(birinden/bir şeyden bir şey) istemek/talep etmek	require (something) from (someone or something) v.
414	Phrasals	birinden bir şey istemek/talep etmek	require something from someone v.
415	Phrasals	(birinden/bir şeyden) resmi taleple bir şey istemek	requisition from (someone or something) v.
416	Phrasals	(bir şey yapmasını) istemek	enjoin to (do something) v.
417	Phrasals	(bir şey yapmasını) istemek	enjoin someone to do something v.
418	Phrasals	yalvararak istemek	grub for (something) v.
419	Phrasals	yalvararak istemek	grub for v.
420	Phrasals	(bir şeyi başarmayı) çok istemek	set on (doing something) v.
421	Phrasals	(bir şeyi başarmayı) çok istemek	set upon (doing something) v.
422	Phrasals	(bir şey) istemek	interest in (something) v.
423	Phrasals	(birini) geri istemek	recall to (someone) v.
424	Phrasals	dahil olmak/edilmek istemek	want in v.
425	Phrasals	bir parçası olmak istemek	want in v.
426	Phrasals	içeri alınmak istemek	want in v.
427	Phrasals	-de hazır bulunmasını istemek	want in v.
428	Phrasals	-de olmasını istemek	want in v.
429	Phrasals	dahil edilmesini istemek	want in v.
430	Phrasals	-de olmasını istemek	want in v.
431	Phrasals	katılmasını istemek	want in v.
432	Phrasals	katılmak istemek	want in v.
433	Phrasals	spor salonunda birinin kullandığı bir aleti kullanmak için izin istemek	work in v.
434	Phrasals	spor salonunda başkasının çalıştığı bir aletle çalışmak için izin istemek	work in v.
435	Phrasals	birinden bir şey beklemek/istemek	require something of someone v.
436	Phrasals	(şikayet, yardım istemek için) birine koşmak	run to v.
437	Phrasals	(şikayet, yardım istemek için)koşarak birine gitmek	run to v.
438	Phrasals	-den destek almak/istemek	turn to v.
439	Phrasals	-den (bir şey) istemek	ask (something) of v.
440	Phrasals	birinden/bir şeyden bir şey istemek	ask something of someone or something v.
441	Phrasals	çıkmak istemek	want off v.
442	Phrasals	inmek istemek	want off v.
443	Phrasals	çıkmasını istemek	want off v.
444	Phrasals	inmesini istemek	want off v.
445	Phrasals	bırakmak istemek (ilaç/uyuşturucu)	want off v.
446	Phrasals	kurtulmak istemek (ilaç/uyuşturucu)	want off v.
447	Phrasals	bırakmasını istemek (ilaç/uyuşturucu)	want off v.
448	Phrasals	kurtulmasını istemek (ilaç/uyuşturucu)	want off v.
449	Phrasals	-i yapmayı çok istemek	admire to do v.
450	Phrasals	(bir şey yapmak) istemek	aim to (do something) v.
451	Phrasals	-i yapmayı çok istemek	admire to do v.
452	Phrasals	(bir şey yapmak) istemek	aim to (do something) v.
453	Phrasals	birinden bir şey istemek/rica etmek	ask someone for something v.
454	Phrasals	birini/bir şeyi istemek	ask for someone or something v.
455	Phrasals	-den istemek	ask of v.
456	Phrasals	bir şeyi çok istemek	aspire to something v.
457	Phrasals	ısrarla (birini/bir şey) istemek	beg for (someone or something) v.
458	Phrasals	'-den ısrarla istemek	beg from v.
459	Phrasals	ısrarla birinden bir şey istemek	beg something of someone v.
460	Phrasals	muaf tutulmak istemek	beg off v.
461	Phrasals	(yapmak zorunda olduğu bir şeyden) izin istemek	beg off v.
462	Phrasals	affını/iznini istemek	beg off v.
463	Phrasals	(bir şeyden) affını istemek/rica etmek	beg off (on something) v.
464	Phrasals	(bir şeyden) iznini istemek/rica etmek	beg off (on something) v.
465	Phrasals	-den istemek/almak	bum off v.
466	Phrasals	(birinin bir şey yapmasını) istemek	call upon someone (to do something) v.
467	Phrasals	(birinin bir şey yapmasını) istemek	call on someone (to do something) v.
468	Phrasals	belirli özellikler/becerile/yetenekler istemek	call on something v.
469	Phrasals	bir şeyin iade edilmesini istemek	call something (back) in v.
470	Phrasals	bir şeyin iade edilmesini istemek	call something in v.
471	Phrasals	(birinden) yardım istemek	call in v.
472	Phrasals	(birinin) yardımını istemek	call in v.
473	Phrasals	iade edilmesini istemek	call in v.
474	Phrasals	(birinden) yardım istemek	call into v.
475	Phrasals	(birinin) yardımını istemek	call into v.
476	Phrasals	iade edilmesini istemek	call into v.
477	Phrasals	(birinden) bir şey yapmasını istemek	call on (someone) v.
478	Phrasals	yardım istemek	call out v.
479	Phrasals	(birinden bir şey yapmasını) istemek/rica etmek	call upon (someone) v.
480	Phrasals	birinden bir şey yapmasını istemek	charge someone with something v.
481	Phrasals	bagajın/valizlerin varış noktasına gönderilmesini istemek	check through v.
482	Phrasals	bagajın doğrudan son istasyona gönderilmesini istemek	check through v.
483	Phrasals	(kendisi/biri) için (bir şey) istemek/talep etmek	claim (something) for (oneself or something) v.
484	Phrasals	hasarının karşılanmasını istemek/talep etmek	claim (something) for (oneself or something) v.
485	Phrasals	(birini/bir şeyi) istemek	cry out for (someone or something) v.
486	Phrasals	ağlayarak (birini/bir şeyi) istemek	cry out for (someone or something) v.
487	Phrasals	(birinden bir şey) istemek	demand (something) from (one) v.
488	Phrasals	-den istemek	demand from v.
489	Phrasals	bir şey demek istemek	drive at something v.
490	Phrasals	(bir şey) demek istemek	drive at (something) v.
491	Phrasals	zorla alacağını istemek	dun for v.
492	Phrasals	(birini/bir şeyi) bilmek/öğrenmek istemek	enquire about (someone or something) [uk] v.
493	Phrasals	-den bir şey istemek	exact from v.
494	Phrasals	-den istemek/talep etmek	expect from v.
495	Phrasals	çok istemek	gasp after v.
496	Phrasals	çok istemek	gasp for v.
497	Phrasals	kendisine (kompliman, övgü) yapılmasını istemek	fish for (something) v.
498	Phrasals	(birinden) hizmet etmesini istemek	get in v.
499	Phrasals	(bir şey) istemek	go for (something) v.
500	Phrasals	birini/bir şeyi çok istemek	hanker after someone or something v.