kişi - Turc Anglais Dictionnaire

kişi

Sens de "kişi" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 43 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
kişi person n.
I asked who that person was.
O kişinin kim olduğunu sordum.

More Sentences
General
kişi soul n.
There wasn't a soul.
Bir kişi bile yoktu.

More Sentences
kişi individual n.
We had to answer the endless questions of concerned individuals.
Endişeye kapılan kişilerin bitmek bilmeyen sorularını yanıtlamak zorunda kaldık.

More Sentences
kişi one n.
That includes the right to express one's ideas, whether or not we like these ideas.
Buna, hoşumuza gitsin ya da gitmesin, kişinin fikirlerini ifade etme hakkı da dahildir.

More Sentences
kişi man n.
These men paid with their lives for their commitment to democracy.
Bu kişiler demokrasiye olan bağlılıklarının bedelini hayatlarıyla ödediler.

More Sentences
kişi person n.
Needless to say, every person who becomes a victim of a road accident is one too many.
Trafik kazası kurbanı olan her bir kişinin çok fazla olduğunu söylemeye gerek yok.

More Sentences
kişi figure n.
It seeks to institutionalise the provision of protection for public figures.
Kamuya mal olmuş kişiler için koruma sağlanmasını kurumsallaştırmayı amaçlamaktadır.

More Sentences
kişi human being n.
The ability to communicate with another human being is part of what makes our existence unique.
Başka bir kişiyle iletişim kurma yeteneği, varlığımızı benzersiz kılan şeyin bir parçasıdır.

More Sentences
kişi guy n.
It's a beautiful song written by a guy called Martin Evan, actually, for me.
Bu Martin Evan adlı bir kişi tarafından aslında benim için yazılmış hoş bir şarkı.

More Sentences
Trade/Economic
kişi person n.
If you want to find out what is really important for a person, do not ask them.
Bir kişi için gerçekten neyin önemli olduğunu öğrenmek istiyorsanız, ona sormayın.

More Sentences
Law
kişi person n.
Firstly, no one person, namely President Lukashenko, can stand in the way of a whole country of ten million inhabitants.
Öncelikle, tek bir kişi, yani Başkan Lukashenko, on milyon nüfuslu bütün bir ülkenin önünde duramaz.

More Sentences
Computer
kişi contact n.
If death occurs at home, whoever discovers the body should contact the family doctor.
Evde ölüm meydana gelirse, cesedi bulan kişi aile doktoruna başvurmalıdır.

More Sentences
General
kişi fellow n.
kişi self n.
kişi wight n.
kişi thing n.
kişi bod n.
kişi poll n.
kişi persona n.
kişi dramatis persona n.
kişi head n.
kişi chal [dialect] n.
kişi character n.
kişi tillicum [dialect] n.
kişi beezer [obsolete] [uk] n.
kişi face n.
kişi craton n.
kişi cratur n.
kişi craythur n.
kişi stick n.
Colloquial
kişi egg n.
kişi number n.
kişi homeboy n.
kişi duck n.
Trade/Economic
kişi entity n.
Technical
kişi self n.
Computer
kişi contacts n.
Philosophy
kişi hypostasis n.
Archaic
kişi cove n.
kişi peat n.
Slang
kişi gink n.
kişi onion n.
British Slang
kişi bod n.

Sens de "kişi" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
ünlü kişi celebrity n.
The celebrity came out of the closet on national television.
Ünlü kişi ulusal televizyonda eşcinsel olduğunu açıkladı.

More Sentences
General
ikinci kişi second person n.
The second person I would like to respond to is Klaus Hänsch.
Cevap vermek istediğim ikinci kişi ise Klaus Hänsch.

More Sentences
istenilmeyen kişi undesirable n.
They are human beings, they are not the so-called undesirables that some people would like to think.
Onlar insan, bazılarının düşünmek istediği gibi sözde istenmeyen kişiler değiller.

More Sentences
silahlı çatışma (iki kişi arasındaki) gunfight n.
There's a big gunfight in the middle of the movie and the sheriff gets killed.
Filmin ortasında büyük bir silahlı çatışma oluyor ve şerif öldürülüyor.

More Sentences
kaçıran kişi abductor n.
Sami is Layla's abductor.
Sami, Layla'yı kaçıran kişi.

More Sentences
zengin kişi rich person n.
They say he's the richest person in the city.
Şehirdeki en zengin kişi olduğunu söylüyorlar.

More Sentences
şişman kişi fat person n.
Tom is the fattest person I know.
Tom tanıdığım en şişman kişi.

More Sentences
görüşülen kişi interviewee n.
You will have only one opportunity to talk with the interviewees.
Görüşülen kişilerle konuşmak için yalnızca tek bir fırsatınız olacak.

More Sentences
birçok kişi many people n.
Many people have touched on the issue of EU agricultural policy and there is not much that I want to add to this.
Birçok kişi AB tarım politikası konusuna değindi ve benim buna eklemek istediğim fazla bir şey yok.

More Sentences
sağlıklı kişi healthy person n.
A healthy person is a poorly examined sick person.
Kötü muayene edilmiş hastaya sağlıklı kişi denir.

More Sentences
ünlü kişi celebrity n.
Mary enjoys being a celebrity.
Mary bir ünlü kişi olmaktan hoşlanır.

More Sentences
tüzel kişi legal person n.
That also applies to the subtle attitude to legal persons.
Bu aynı zamanda tüzel kişilere yönelik ince tutum için de geçerlidir.

More Sentences
istenmeyen kişi persona non grata n.
We now have a situation where a Romanian diplomat has been declared persona non grata.
Şu anda bir Romen diplomatın istenmeyen kişi ilan edildiği bir durumla karşı karşıyayız.

More Sentences
Common Usage
çalıştıran kişi operator n.
yahudilik inancına mensup kişi jew n.
tüzel kişi legal entity n.
haber getiren kişi messenger n.
yerleşmiş dinsel inançlara aykırı düşünen kişi heretic n.
General
körük tamir eden kişi bellows mender n.
tuzağa düşüren kişi decoyer n.
mide bulandırıcı kişi whoreson n.
biseksüel kişi bisexual person n.
negatif (kişi) naysayer n.
uyuşturucu alışkanlığı olan kişi narcotic addict n.
unutkan kişi forgetful person n.
birkaç işten para kazanan kişi double earner n.
poz veren kişi poser n.
kurcalayan kişi tamperer n.
keşif bölümüne ait bilgi toplayan kişi scouter n.
sorumlu kişi individual responsible n.
göz hapsinde tutulan kişi probationer n.
dikkatsiz kişi reckless person n.
görülebilen (nesne/kişi) appearance n.
insanları iyileştirdiğini öne süren kişi healer n.
ticari açıdan önemli kişi cip n.
derdinden tükenen kişi languisher n.
doyma durumuna getiren şey ya da kişi saturator n.
beklenmedik zamanda yaklaşan ya da saldıran kişi waylayer n.
farklı düşünen kişi deviationist n.
beceriksiz kişi clumsy person n.
zıplayarak oynayan kişi prancer n.
dindar kişi religious person n.
haczeden kişi dispossessor n.
başka bir ülkeden gelen kişi alien n.
itirazcı kişi protester n.
duygusuz kişi laodicean n.
ahmak kişi lummox n.
üç kişi ile oynanan iskambil oyunu dummy whist n.
tedarik eden kişi provider n.
gülen kişi laugher n.
önemli kişi high muck a muck n.
örnek alınan kişi pacemaker n.
işe yaramaz kişi wally n.
tıpalayan kişi gagger n.
tanecikler yapan kişi granulator n.
moral bozan şey ya da kişi demoralizer n.
hak eden kişi deserver n.
kışkırtan kişi provoker n.
profesyonel kişi professional person n.
düzenleyen kişi disponer n.
kişi başına düşen capitation n.
fedakar kişi altruist n.
geçen kişi passer n.
cezalandıran kişi discipliner n.
yetkili kişi authorized person n.
iğne ile onaran kişi darner n.
eleyen bir kişi veya şey eliminator n.
uyanan kişi wakener n.
dışa dönük kişi extrovert person n.
plan yapan kişi planner n.
diyagram yapan kişi diagrammer n.
mahkemede bulunmayacağı için mazeret gösterenin vekil tayin ettiği kişi essoiner n.
geceleri baskın yapan çeteye mensup kişi nightrider n.
kalabalıkta bulunan kişi crowder n.
bir başkası adına iş gören kişi veya kuruluş agent n.
dayak atan kişi larruper n.
bir devlet ya da ulusa mensup kişi citizen n.
ödemeyi yapan kişi disburser n.
istekleri, düşünceleri farklı olan kişi veya topluluklardan her biri party n.
yaratılış teorisini savunan kişi creationist n.
açıklık getiren kişi defogger n.
meşhur kişi celebrity n.
ruhsatlı kişi licensee n.
yoga felsefesine inanan ve uygulayan kişi yogin n.
alacaklı kişi payee n.
düzenbaz kişi designer n.
kendini toparlama (hasta/yorgun kişi) rally n.
yahudi olmayan kişi gentile n.
yün için koyun veya başka hayvan yetiştiren kişi woolgrower n.
enerjik kişi energetic person n.
ikram servisi yapan kişi veya kuruluş caterer n.
düşünen kişi thinking person n.
sırnaşık ya da yüzsüz kişi saucebox n.
doyurucu kişi ya da şey saturater n.
erteleyen kişi procrastinator n.
ünlü kişi lion n.
önde gelen kişi luminary n.
büyük dövüş (birkaç kişi arasındaki) battle royal n.
ahlaksız kişi rascal n.
vurguncu kişi profiteer n.
şeytana tapan kişi demonist n.
dürüst kişi salt of the earth n.
nisan 1 de kandırılan kişi april fool n.
alaycı kişi derider n.
ilahlaştıran kişi deifier n.
dışlanmış kişi pariah n.
kargacık burgacık yazan kişi doodler n.
kişi kültü personality cult n.
bir günahın bağışlanması amacıyla papazın önerdiği kefareti yerine getiren kişi penitent n.
teklif eden kişi proposer n.
inceleyen kişi (bir konuyu) student of n.
kredi açan (kişi/kurum) creditor n.
elbisesini çıkaran kişi disrober n.
tatlı şirin kişi jo n.
yaratıcı kişi creative person n.
erişkin kişi adult body n.
davetsiz giren kişi gatecrasher n.
muhalif kişi adversary n.
özel yetenekleri olan kişi wiz n.
etrafı telaşa veren kişi alarmist n.
dış dünyalardaki canlıları inceleyen kişi exobiologist n.
paravan kişi front n.
iki kişi twain n.
bir şeye hayran olan kişi wonderer n.
tahrikçi kişi agitator n.
gelecek bir felaketi önceden haber veren kişi doomwatcher n.
din değiştirmiş kişi vert n.
çabalayan kişi scrabbler n.
modaya yön veren/etkileyen kişi veya grup taste maker n.
dövme yapan kişi tattooist n.
yünle uğraşan kişi woolman n.
yayan bir veya birkaç kişi tarafından çekilen iki tekerlekli hafif taşıt rickshaw n.
feragat eden kişi disclaimant n.
dalavereci kişi designer n.
kayıtlı kişi enrollee n.
suistimal eden kişi abuser n.
çan çalan kişi ringer n.
tanımlayan kişi definer n.
takdir eden kişi admirer n.
evli kişi married person n.
marjinal kişi marginal person n.
güzelliği bozan kişi disfigurer n.
kilisede ibadet sırasında kutsal kitaptan bölümler okuyan kişi lector n.
kabul eden kişi acceptor n.
gözü pek kişi daredevil n.
boğa burcunda doğan kişi taurean n.
kafasını uçuran kişi decapitator n.
yürüyen kişi tarafından kuşanılan ve yürünen mesafeyi ölçen araç pedometer n.
er kişi man n.
kişi (roman/hikaye/oyun vb'nde) character n.
dengesiz kişi chameleon n.
tanımlanmamış kişi ya da şeyler etceteras n.
öğüt veren kişi admonisher n.
ilgili kişi relevant person n.
vazgeçen kişi disclaimant n.
gösteren kişi discloser n.
hizmet sunan kişi steward n.
dövme yapan kişi tattooer n.
arzu eden kişi desirer n.
proloğu söyleyen kişi chorus n.
ilgisizlikten yakınan kişi languisher n.
geçici hevesleri olan kişi faddist n.
ayrıntı veren kişi detailer n.
başarısız kişi unsuccessful person n.
er kişi adult n.
düzenleyen kişi trimmer n.
denizcileri limandan ayrılırken dolandıran kişi landshark n.
mahrum eden şey ya da kişi depriver n.
çalıntı yapan kişi plagiarist n.
güvenilir kişi salt of the earth n.
çamaşır yıkayan ve ütüleyen kişi launderer n.
dönmeye ikna edilmiş kişi convert n.
gösteri yapan kişi demonstrationist n.
belirli bir süre çalışan kişi part timer n.
tebliğ eden kişi annunciator n.
gülünecek kişi laughingstock n.
herhangi bir görevi masa başında yapıp değerlendirmeye tabi tutan kişi desk officer n.
içe dönük kişi introvert person n.
aptal kişi foolish person n.
(kendini) kırbaçlayan kişi disciplinant n.
telgraf gönderen kişi wirer n.
en önemli kişi pillar n.
hukuki belgeler yazan kişi draftsperson n.
para basan kişi minter n.
saklayan (kişi) concealer n.
fahişelerle ilişkide bulunan kişi wencher n.
kişi adına dayanan adlandırma eponymy n.
emekli aylığı alan kişi pensioner n.
harp sebebiyle memleketini terketmeye mecbur kalan kişi dp n.
tek kişi firması sole corporation n.
sınırlar çizen kişi ya da şey demarcator n.
önemli kişi personage n.
maaşını dolar ile alan kişi dollar earner n.
örnekleri deneyen kişi sampler n.
bayrak taşıyan kişi flagman n.
fakir kişi pauper n.
yün ayıklayan kişi woolsorter n.
maceraperest kişi adventurer n.
suyun derinliğini ölçmek için iskandil kurşunu kullanan kişi leadsmen n.
araba tutması olan kişi carsick n.
yurtsuz kişi displaced person n.
sallanan kişi wabbler n.
öç alan kişi wreaker n.
sulayan kişi waterer n.
sokak lambalarını değiştiren kişi lamplighter n.
eğitilmiş kişi trainee n.
sızdıran kişi veya şey dripper n.
badi badi yürüyen kişi waddler n.
oyundaki olayları arada açıklayan kişi chorus n.
ilgisiz kişi laodicean n.
iyiliksever kişi philanthropist n.
acemi kişi lubber n.
otları temizleyen kişi weeder n.
on parmağında on marifet olan kişi jack of all trades n.
seyahatte, tam tarifeye tabi olmayan yaşça küçük kişi child n.
giyen kişi wearer n.
saçmalayan kişi driveller n.
cesur kişi lion n.
aptal kişi wally n.
bocalayan ve çabuk karar değiştiren kişi whiffler n.
fransız kişi french person n.
dümbelek çalan kişi taborer n.
masrafları ödeyen kişi defrayer n.
nükleer silah yapan kişi weaponeer n.
karalama yapan kişi doodler n.
sinemaya giden kişi moviegoer n.
haksızlıkları ortaya çıkaran kişi muckraker n.
intizamsız kişi slovenly person n.
bardan çıkmayan kişi barfly n.
cimri kişi penny pincher n.
flört edilen kişi date n.
içinden çıkılmaz hale getiren kişi tangler n.
insandan kaçan kişi misanthrope n.
düzeni bozan kişi disorganizer n.
sakınan kişi abstainer n.
değersiz kişi badmash n.
çok zeki kişi brainiac n.
temsil düzenleyen kişi impresario n.
horlayan kişi wheezer n.
bir gemi veya uçağın idaresinden sorumlu kişi captain n.
bozuk ahlaklı kişi dissolute person n.
saldıran kişi attacker n.
nefret eden kişi detester n.
geciktiren şey ya da kişi delayer n.
iyi yiyecek ve içecekten anlayan kişi gourmet n.
en önemli kişi kingpin n.
kamçı cezasını uygulayan kişi whipper n.
geceleri baskın yapan çeteye mensup kişi night rider n.
kutsayan kişi blesser n.
yoldan geçen kişi passer by n.
kişi eki personal ending n.
çok önemli kişi very important person n.
toplum yasalarına aklını kullanarak, kendi özgür istemiyle boyun eğen kişi satyagrahi n.
uyanmış kişi wakener n.
telefondaki kişi telephoner n.
okşayan kişi dallier n.
dışa dönük kişi extravert person n.
senet kıran kişi discounter n.
kutsal kişi sadhu n.
zarar veren kişi wrecker n.
muzipçe şakalar yapan kişi larker n.
isteyen kişi wanter n.
serbest hareket eden kişi freewheeler n.
başaran kişi achiever n.
kötü kişi bad person n.
sinsi sinsi dolaşan kişi prowler n.
kamçılayan kişi whipper n.
özel bir görevle gönderilen kişi emissary n.
moral bozan şey ya da kişi demoraliser n.
keşfeden kişi descrier n.
işçi haklarını savunan kişi labourist n.
sosyal hayattan elini ayağını çeken kişi withdrawer n.
öneren kişi proponent n.
anlaşmazlık yaratan kişi disuniter n.
tiksindirici kişi whoreson n.
saygın kişi worthy n.
evsiz kişi homeless person n.
deneyimli kişi old hand n.
eziyet eden kişi persecutor n.
söyleyen kişi sayer n.
münzevi yaşayan kişi anchorite n.
bilir kişi expert witness n.
tanımlayan kişi describer n.
caydırıcı kişi dissuader n.
yalandan yemin eden kişi perjurer n.
suçlayan kişi accuser n.
önemli kişi personality n.
kayıtsız kişi laodicean n.
yasak yerde avlanan kişi poacher n.
rıhtımda gemileri yükleme boşaltma işinde çalışan kişi watersider n.
hayvanlara karşı cinsel istek duyan kişi zoophile n.
ifşa eden kişi divulger n.
alacakları toplayan kişi dunner n.
renkli kişi colored person n.
tarım ticareti yapan kişi agribusinessman n.
becerikli kişi go getter n.
evcilleştiren kişi domesticator n.
anlayışsız ve kaba kişi boeotian n.
diyet uygulayan kişi dieter n.
tuhaf kişi weirdie n.
referans veren kişi reference n.
çalışan kişi wallah n.
itibarlı kişi elder n.
tuhaf kişi weirdy n.
acele gönderen kişi expeditor n.
erteleyen kişi deferrer n.
kementle yakalayan kişi lassoer n.
acele gönderen kişi expediter n.
kaba davranan kişi jeerer n.
paravan kişi front man n.
ergonomiyle uğraşan kişi ergonomist n.
dayak atan kişi drubber n.
aldatan kişi duper n.
zayıf düşen kişi languisher n.
tabiyetsiz kişi stateless person n.
münzevi kişi hermit n.
neslinden olan kişi descendant n.
hırlayan kişi wheezer n.
düzeni bozan kişi disorganiser n.
mektup gönderilen kişi addressee n.
ezilen kişi underdog n.
başvuran kişi applicant n.
güvenilir kişi trustee n.
tahrip eden şey veya kişi eradicator n.
tarlakuşlarını yakalayan kişi larker n.
tıbbi ameliyatları gerçekleştiren kişi operator n.
ifşa eden kişi discloser n.
heteroseksüel kişi heterosexual person n.
savunma yapan kişi apologist n.
sorumlu olunan kişi (çocuk) encumbrance n.
tam yetkili kişi plenipotentiary n.
hoşlanmayan kişi disliker n.
adanan kişi dedicatee n.
disipline eden kişi discipliner n.
rus yöneticilerin davranışlarını inceleyen kişi kremlinologist n.
seven kişi dandler n.
evinden edilmiş kişi displaced person n.
suyun derinliğini ölçmek için iskandil kurşunu kullanan kişi leadsman n.
cila yapan kişi waxer n.
karısının kendisini aldattığını bilen ve buna ses çıkarmayan kişi wittol n.
genellikle 12 kişi veya daha az yolcu alan küçük otobüsler minibus n.
tahliye ettiren kişi dispossessor n.
tutuklayan kişi arrester n.
utanç verici kişi disgracer n.
isa'nın tekrar dünyaya geleceğine inanan kişi adventist n.
kişi adları bilimi anthroponomy n.
mütecaviz kişi aggressor n.
saldırgan kişi aggressor n.
sık sık numara yapan kişi seemer n.
imtihan eden kişi scrutator n.
yolculukta yan koltukta oturan kişi seatmate n.
isyanı körükleyen kişi seditionist n.
bir şeyi inişe geçiren kişi ya da şey lander n.
diğerinin deneyimli olmasına yardımcı olan kişi seasoner n.
küçük bir kavgaya karışan kişi scuffler n.
isyanı körükleyen kişi seditionary n.
bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı lampoonery n.
bir kişi ya da kurumu yermek için yazılmış alaycı yazı yazma lampooning n.
duygusal kişi sentimentalist n.
askere çağrılan kişi selectee n.
atik ve enerjik kişi sharpy n.
çatıları padavra ile kaplayan kişi shingler n.
övünen kişi skiter n.
ahlaksız kişi shicer n.
sertçe vuran kişi smiter n.
salak ya da iğrenç kişi shmo n.
kirleten kişi smearer n.
bilgi toplamak ve dedektiflik yapmak için işe alınabilecek kişi sherlock n.
vicdansız kişi shicer n.
köhne binaların dairelerini kiraya veren kişi slumlord n.
iten kişi shover n.
bozan kişi skirter n.
dengesi bozuk ya da sapık kişi sickie n.
eğimli kişi sloper n.
yasal hakları geri verilerek kanun kapsamı ve koruması içine alınmış kişi inlaw n.
son derece cazip ya da dikkat çekici kişi veya şey showstopper n.
bilgi sızdıran kişi leaker n.
mahatma gandhi'nin geliştirdiği 'satyagraha' diye anılan sivil itaatsizlik stratejisine bağlı kişi satyagrahi n.
oy sayan kişi scrutineer n.
yalandan hastalanan kişi malingerer n.
en nüfuzlu kişi kingpin n.
burs verilen kişi grantee n.
ek iş yapan kişi moonlighter n.
kiraya veren kişi lessor n.
tüzel kişi juridical person n.
tüzel kişi legal entity n.
üye olmayan kişi nonmember n.
savunan kişi defender n.
miras bırakan kişi legator n.
istenmeyen kişi bete noire n.
yemek sanatında ve sofra sohbetinde becerikli kişi deipnosophist n.
yemek sanatında ve sofra sohbetinde becerikli kişi deipnosofist n.
kişi başına maliyet cost per person n.
yetkili kişi contact n.
üçüncü kişi tertius n.
çöp toplayan kişi trashman n.
eğlendiren kişi treater n.
kültürlü kişi generalist n.
genel kültürü kapsamlı kişi generalist n.
komik kişi gracioso n.
çok zengin kişi nabob n.
ulusun yerli halkının hak ve çıkarlarını koruyan kişi ya da siyasetçi nativist n.
tesirsiz/etkisiz/nötr hale getiren şey ya da kişi neutraliser n.
tesirsiz/etkisiz/nötr hale getiren şey ya da kişi neutralizer n.
isim veren kişi namer n.
vatandaşlık almamış kişi noncitizen n.
sahiplik hakkı olmayan kişi nonowner n.
yabancı ülkeden kişi noncitizen n.
sahip olmayan kişi nonowner n.
oy hakkı olmayan kişi nonvoter n.
etkisiz hale getiren şey ya da kişi nullifier n.
öğün aralarında hafif yiyecekler yiyen kişi nosher n.
dirseğiyle dürten kişi nudger n.
uzman olmayan kişi nonspecialist n.
normalleştiren kişi normalizer n.
oy kullanmayan kişi nonvoter n.
bir konuda özenle davranan kişi nurser n.
bilirkişi olmayan kişi nonspecialist n.
etkisiz hale getiren şey ya da kişi nullificator n.
normalleştiren kişi normaliser n.
beyaz ırktan olmayan kişi nonwhite n.
elverişsiz koşullara yön veren kişi handicapper n.
oturduğu zaman kısa görünen kişi hypermorph n.
ropörtaj yapılan kişi interviewee n.
tutumlu kişi husbander n.
beyaz (kişi için) honkie n.
beyaz (kişi için) honkey n.
tüzel kişi private entity n.
kişi başı milli gelir per capita income n.
siyasal ağırlığı olan kişi powerbroker n.
siyasal ağırlığı olan kişi power broker n.
çok gezen kişi rolling stone n.
vasiyet hükümlerini müştereken yerine getiren kişi veya kurum coexecutor n.
adı geçen kişi said person n.
adı geçen kişi aforesaid person n.
adı geçen kişi aforementioned person n.
yeni teknolojiye ilgi duyan kişi technophile n.
alışveriş yapan kişi shopper n.
dört kişi four persons n.
grevdeki işçinin yerini alan kişi strike breaker n.
gönderilen kişi addressee n.
yetkili kişi authority n.
resmi kişi authorized person n.
1 nisanda aldatılan kişi april fool n.
güzel kişi beauty n.
ailenin geçimini sağlayan kişi breadwinner n.
esir alan kişi captor n.
seçilmiş kişi/şey choice n.
uzman kişi competent person n.
yetkili kişi commissioner n.
silahlı kişi armed person n.
gerçekleri görmezden gelen kişi struthonian n.
herkesin eleştirisine maruz kalan kişi aunt Sally n.
rezervasyon alan veya organizasyon düzenleyen kişi booker n.
bir sanatçıyı belli bir gösteri için kiralayan kişi booker n.
şüpheli kişi suspect n.
yetenekli kişi talented person n.
adı geçen kişi above-mentioned person n.
gözü yüksekte olan kişi high-flier n.
özellikle sporda sol ayağını kullanan kişi left-footer n.
azimli kişi go-getter n.
tuttuğunu koparan kişi go-getter n.
filan kişi so-and-so n.
sadece iki kişi arasında geçen mücadele two-horse race n.
ümitsiz vaka (kişi) no-hoper n.
başarısız kişi no-hoper n.
obsesif-kompulsif kişi obsessive-compulsive person n.
mağazalardan eşya çalan kişi shop-lifter n.
sadece iki kişi arasında geçen konuşma tête-à-tête n.
dışadönük kişi extrovert n.
çok iyi kişi beauty n.
greve katılmayan kişi blackleg n.
kendini birşey sanan kişi bighead n.
mert kişi brick n.
korkak kişi chicken n.
tutsak eden kişi captor n.
yükselmek isteyen kişi climber n.
bilir kişi consultant n.
papaza yardım eden kişi deacon n.
tüzel kişi corporation n.
sakat kişi duck n.
uysal kişi dove n.
kabul edilen kişi entrant n.
ingiltere'de hint alt kıtası veya çevresinden gelen kişi asian n.
ilgisi olmayan kişi outsiderness n.
abd'de uzakdoğu dahil asya'nın herhangi bir yerinden gelen kişi asian n.
nüfuzlu kişi man of weight n.
kendisine vaadde bulunulan kişi promisee n.
yabancı kişi foreigner n.
dış satımcı kişi exporter n.
dışa dönük kişi extrovert n.
liderinin her dediğini yapan kişi yalaka yes-man n.
anayurttan gelen kişi mainlander n.
değersiz kişi nonentity n.
ünlü kişi name n.
önemsiz kişi nonentity n.
ana dilini konuşan kişi native speaker n.
tanınmış kişi notable n.
saygın kişi notable n.
katılan kişi participant n.