noise - Turc Anglais Dictionnaire

noise

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "noise" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 50 résultat(s)

Anglais Turc
Common Usage
noise n. ses
To add to that, we have been getting a terrible noise out of the loudspeaker today, which interferes with everything.
Buna ek olarak bugün hoparlörden korkunç bir ses geliyor ve bu ses her şeyi engelliyor.

More Sentences
noise n. gürültü
We all know that noise is a very serious problem for the working environment.
Gürültünün çalışma ortamı için çok ciddi bir sorun olduğunu hepimiz biliyoruz.

More Sentences
General
noise n. gürültü
It is the noise charges, though, that matter most.
Yine de en önemli olan gürültü ücretleridir.

More Sentences
Technical
noise n. gürültü
Implementing the directive will reduce noise and exhaust emission levels.
Direktifin uygulanması gürültü ve egzoz emisyon seviyelerini azaltacaktır.

More Sentences
Telecom
noise n. gürültü
The impact of noise is, therefore, different.
Bu nedenle gürültünün etkisi farklıdır.

More Sentences
Automotive
noise n. gürültü
Thirdly, I welcome the amendments proposed for the joint position on noise indicators.
Üçüncü olarak gürültü göstergelerine ilişkin ortak tutum için önerilen değişiklikleri memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
Food Engineering
noise n. gürültü
It is about harmonisation, and these noise charges must naturally be the result of noise classification.
Bu uyumlaştırma ile ilgilidir ve bu gürültü ücretleri doğal olarak gürültü sınıflandırmasının bir sonucu olmalıdır.

More Sentences
Statistics
noise n. gürültü
We have seen this in relation to this proposal on noise and the parallel proposal on vibration.
Bunu gürültüyle ilgili bu teklifte ve titreşimle ilgili paralel teklifte gördük.

More Sentences
Linguistics
noise n. gürültü
We know that noise can have incredibly harmful effects.
Gürültünün son derece zararlı etkileri olabileceğini biliyoruz.

More Sentences
General
noise n. kısa devre
noise n. zımbırtı
noise n. velvele
noise n. şamata
noise n. patırtı
noise n. bağırtı
noise n. feryat
noise n. yaygara
noise n. vaveyla
noise n. dikkat çeken şey
noise n. ilgi toplayan şey
noise n. söylenen şey
noise n. dile getirilen şey
noise v. ses çıkarmak
noise v. gürültü etmek
noise v. zevzeklik etmek
noise v. kafa şişirmek
noise v. dedikodu yapmak
noise v. söylenti yaymak
noise v. yüksek sesle ve çok konuşmak
noise v. gevezelik etmek
Colloquial
noise n. dedikodu
noise n. gıybet
noise n. iftira
noise n. boş laf
noise n. saçmalık
noise n. boş konuşma
noise n. kuru gürültü
noise n. palavra
noise n. boş sözler
noise n. safsata
noise n. zırva
Computer
noise n. gürültülü veri
Television
noise n. parazit
Food Engineering
noise n. kirlilik
Linguistics
noise n. engel
Military
noise n. parazit
Music
noise n. yüksek sesli, genellikle ahenksiz ve elektronik gürültünün kullanıldığı bir rock müzik tarzı
Photography
noise n. karlanma
noise n. kumlanma
Slang
noise n. eroin

Sens de "noise" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
noise reduction n. gürültü azaltma
For example, the time span for noise reduction is very long.
Örneğin, gürültü azaltma süresi çok uzundur.

More Sentences
background noise n. fon gürültüsü
Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.
Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.

More Sentences
loud noise n. gürültü
I can't put up with that loud noise.
O gürültüye dayanamıyorum.

More Sentences
noise pollution n. gürültü kirliliği
In addition, I cannot see the additional benefit a European noise pollution map would afford.
Buna ek olarak bir Avrupa gürültü kirliliği haritasının sağlayacağı ek faydayı göremiyorum.

More Sentences
traffic noise n. trafik gürültüsü
Is traffic noise bad for the heart?
Trafik gürültüsü kalp için kötü müdür?

More Sentences
loud noise n. şiddetli gürültü
A loud noise made him jump.
Şiddetli gürültü onu hoplattı.

More Sentences
loud noise n. yüksek ses
The tennis match was interrupted by loud noises.
Tenis maçı yüksek sesler yüzünden yarıda kesildi.

More Sentences
noise map n. gürültü haritası
I am one of them and I know very well what is involved in drawing up a strategic noise map.
Ben de onlardan biriyim ve stratejik bir gürültü haritasının hazırlanmasında nelerin yer aldığını çok iyi biliyorum.

More Sentences
make noise v. gürültü yapmak
If you prefer all quiet, turn off everything that makes noise.
Sessizliği tercih ediyorsanız, gürültü yapan her şeyi kapatın.

More Sentences
make a noise v. gürültü yapmak
Don't make a noise.
Gürültü yapmayın.

More Sentences
(noise) come v. ses gelmek
There was a loud noise coming from the room.
Odadan yüksek bir ses geliyordu.

More Sentences
hear a noise v. bir ses duymak
Tom heard a noise.
Tom bir ses duydu.

More Sentences
Speaking
don't make noise expr. gürültü yapma
Please don't make noise.
Lütfen gürültü yapma.

More Sentences
don't make noise expr. gürültü yapmayın
Don't make noise.
Gürültü yapmayın.

More Sentences
what's that noise? expr. o ses ne?
What's that noise I can hear in the background?
Arka planda duyabildiğim o ses ne?

More Sentences
don't make noise expr. ses yapma
Don't make noise while eating soup.
Çorba içerken ses yapma.

More Sentences
Technical
noise limits n. gürültü sınırları
They all meet the ineffective noise limits proposed by the Council.
Hepsi Konsey tarafından önerilen etkisiz gürültü sınırlarını karşılıyor.

More Sentences
noise pollution n. gürültü kirliliği
The Member States can map out noise pollution themselves if they so wish.
Üye Devletler isterlerse gürültü kirliliğinin haritasını kendileri çıkarabilirler.

More Sentences
signal-to-noise ratio n. sinyal-gürültü oranı
The channel has low signal-to-noise ratio.
Kanal düşük sinyal-gürültü oranına sahip.

More Sentences
General
rattling noise n. zıngırtı
cracking noise n. şaklama
exhaust noise n. egzoz gürültüsü
sudden noise n. çat
rustling noise n. hışıltı
noise filter n. gürültü filtresi
noise killer n. parazit giderici
noise limiter n. gürültü azaltıcı
background noise n. uğultu
flowing with a pleasant noise n. şırıl şırıl
clacking noise made by storks n. laklak
noise killer n. gürültü giderici
smacking noise n. şap
radio noise n. radyo gürültüsü
crackling noise n. çatırtı
microphonic noise n. mikrofonik gürültü
electronic noise n. elektronik gürültü
noise factor n. gürültü faktörü
clinking noise n. tıngır
hollow noise n. güm
tearing noise n. cart
cracking noise n. çatırtı
noise control n. gürültü kontrolü
man made noise n. suni gürültü
bubbling noise n. fıkırtı
noise figure n. gürültü faktörü
great noise n. şamata
noise level n. ses debisi
background noise n. çevre gürültüsü
noise field n. gürültü alanı
ambient noise n. çevre gürültüsü
electrical noise n. elektriksel gürültü
random noise theory n. rastgele gürültü teorisi
deafening noise n. şiddetli gürültü
acoustic noise n. akustik ses
ambient noise n. ortam gürültüsü
ambient noise n. bozucu gürültü
ambient noise level n. çevre gürültü seviyesi
colored noise n. renkli gürültü
low-noise workplace n. düşük gürültü seviyeli iş yeri
ground noise n. zemin gürültüsü
ground noise n. uğultu
humming noise n. uğultu
noise of the wind n. rüzgarın sesi
terrible noise n. berbat/korkunç gürültü
beeping noise n. bip sesi
beeping noise n. bipleme
screeching noise n. gıcırdama/cırlama sesi
fart noise n. osuruk sesi
strange noise n. tuhaf ses
strange noise n. garip ses
noise barrier n. ses duvarı
rattling noise n. cızırtı
noise [obsolete] n. söylenti
noise [obsolete] n. iftira
noise [obsolete] n. müzisyen topluluğu
noise pollution n. ses kirliliği
hiss noise n. dip ses
constant noise n. sabit gürültü
constant noise n. sürekli gürültü
ground noise n. zemin gürültüsü
ground noise n. sinyal dışındaki bir kaynağın neden olduğu yüksek sesli gürültü
make a noise v. şamata yapmak
not to make a noise v. ses çıkarmamak
make a noise v. söylenmek
give somebody a headache by noise or worrying v. kafa şişirmek
make a lot of noise v. bağırıp çağırmak
make noise v. gürültü etmek
noise abroad v. yaymak
noise about v. etrafa yaymak
noise about v. yaymak
make a noise v. yaygara koparmak
make a smacking noise v. şaplamak
make a crackling noise v. çatırdamak
noise about v. ilan etmek
make no noise v. çıt çıkarmamak
make a great deal of noise v. patırtı etmek
emit a thudding noise v. kütlemek
noise abroad v. ilan etmek
make a cracking noise v. şaklamak
flow with a splashing noise v. şarıldamak
noise abroad v. etrafa yaymak
make a fart noise v. osuruk sesi çıkarmak
make a farting noise v. osuruk sesi çıkarmak
be disturbed by the noise v. gürültüden/sesten rahatsız olmak
make noise in the class v. sınıfta gürültü yapmak
make noise in the class v. derste gürültü yapmak
make a sound/noise v. çıt çıkartmak
noise free adj. gürültüsüz
Phrasals
noise around v. dillendirmek
noise around v. dedikodusunu yaymak
noise around v. söylentisini yaymak
Phrases
with a loud noise n. gümbür gümbür
with a crackling noise expr. cazır cazır
with a crunching noise expr. çatır çutur
with a crackling noise expr. çatır çatır
with a bubbling noise expr. fıkır fıkır
with a clinking noise expr. şıkır şıkır
with a clattering noise expr. patır kütür
Proverb
empty vessels make the most noise boş fıçı çok langırdar
empty vessels make most noise boş teneke çok ses çıkarır
empty vessels make the most noise boş teneke çok tıngırdar
empty vessels make most noise boş teneke çok tıngırdar
empty vessels make the most noise boş teneke çok ses çıkarır
it's the empty can that makes the most noise boş teneke çok ses çıkarır
Colloquial
a big name/noise n. önemli biri
a big name/noise n. önemli bir isim
a big name/noise n. nüfuzlu biri
discharge wind without noise v. follarse
make a lot of noise v. çok ses yapmak
a noise is coming expr. bir ses geliyor
less of that noise expr. kes şu gürültüyü
Idioms
big noise n. önemli gelişmeler
big noise n. mevcut skandal
big noise n. patlak veren olay
big noise n. kıyamet (kıyametler kopmuş)
a big noise n. ağır silah
a big noise n. önemli insan
comfort noise n. sessizlik giderici ton
noise something abroad v. dedikodu yaymak
noise something about v. dedikodu yaymak
noise something abroad v. dillendirmek
noise something around v. dedikodu yaymak
noise something about v. dillendirmek
noise something around v. dillendirmek
make a noise about something v. mızmızlanmak
make a noise about something v. mızırdanmak
make a noise about something v. şikayetçi olmak
make a noise about something v. sızlanmak
noise something around v. (söylentiyi) yaymak
noise something about v. (söylentiyi) yaymak
noise something abroad v. (söylentiyi) yaymak
Speaking
everything else is just noise n. geri kalan her şey kuru gürültü
he is making all that noise on purpose expr. bu kadar çok sesi bilerek çıkarıyor
do you have to make so much noise? expr. bu kadar çok ses çıkartmak zorunda mısın?
there is too much noise expr. çok ses var
I hate noise expr. gürültüden nefret ediyorum
don't make a noise expr. gürültü yapma
don't make a noise expr. gürültü yapmayın
I hate noise expr. gürültüden nefret ederim
don't make any noise expr. hiç ses çıkartmayın
you shouldn't make noise expr. gürültü yapmamalısın
what's that noise? expr. o ses de ne?
please don't make any noise the baby is sleeping expr. lütfen ses yapmayın bebek uyuyor
please don't make any noise the baby is sleeping expr. lütfen gürültü yapmayın bebek uyuyor
don't make noise expr. ses yapmayın
Trade/Economic
noise emission in the environment by equipment for use outdoors n. açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonu
noise trader n. gürültücü yatırımcı
noise trader n. gürültücü işlemci
noise in the workplace n. iş yerindeki gürültü
protection of workers from the risk related to exposure to noise at work n. işyerindeki gürültüye maruz kalma ile ilgili risklerden etkilenen işçilerin korunması
customer noise n. müşteri kirliliği
noise reduction n. pürüzleri giderme
noise trader n. temel veriler yerine, söylentilere göre hareket eden yatırımcı
Law
noise regulation n. gürültü yönetmeliği
Politics
committee for the approximation of the laws of the member states relating to noise emission in the environment by equipment for use outdoors n. açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonuyla ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi
noise measurements n. gürültü ölçümleri
regulation on noise control n. gürültü kontrol tüzüğü
limitation of noise emission n. gürültü emisyonunun kısıtlanması
noise abatement operational procedures n. gürültüyü azaltıcı operasyonel prosedürler
permissible noise level n. izin verilebilir gürültü düzeyi
noise emission n. ses emisyonu
Technical
noise conditions n. kanal, sistem gibi unsurlarda parazitli ya da gürültülü olma koşulu
noise conditions n. gürültü koşulları
noise masking n. gürültü maskeleme
noise masking n. sesi anlaşılamaz veya daha az rahatsız edici hale getirmek için gürültü kullanımı
noise protection n. gürültü bariyeri
active noise reduction ear-muffs n. aktif gürültüyü azaltan kulak kapatıcıları
reduced noise level n. azaltılmış gürültü düzeyi
major noise source n. ana gürültü kaynağı
acoustic noise measurement techniques n. akustik gürültü ölçüm teknikleri
acoustic noise environment n. akustik gürültü ortamı
active noise reduction ear-muffs n. aktif gürültü azaltma kulaklıkları
aerodynamic noise prediction method n. aerodinamik gürültü tahmin metodu
current noise n. akım gürültüsü
flow noise n. akış gürültüsü
acoustical noise n. akustik ses
low-noise amplifier n. alçak gürültülü yükseltici
intrinsic noise n. alet gürültüsü
set noise n. alet gürültüsü
receiver noise figure n. alıcı gürültü sayısı
receiver noise n. alıcı gürültüsü
set noise n. alıcı gürültüsü
noise spike n. ani gürültü doruğu
measurement of high-frequency noise emitted by computer and business equipment n. bilgisayar ve büro makinelerinden yayılan yüksek frekanslı gürültünün ölçülmesi
partition noise n. bölüşüm gürültüsü
declared noise emission values n. beyan edilen gürültü emisyon değerleri
white noise record n. beyaz gürültü kaydı
white noise n. beyaz gürültü
ambient noise n. bozucu gürültü
white noise generator n. beyaz gürültü üretici
ambient noise n. çevre gürültüsü
multiplicative noise n. çarpılır gürültü
ambient noise level n. çevre gürültü seviyesi
environmental noise n. çevre gürültüsü
multiplicative noise n. çarpımsal gürültü
avalanche noise n. çığ gürültüsü
impulse-noise generator n. darbe-gürültü jeneratörü
circuit noise n. devre gürültüsü
breakout noise n. devre kesme gürültüsü
circuit noise level n. devre gürültü düzeyi
low-noise design rules n. düşük gürültülü tasarım kuralları
dynamic noise suppressor n. dinamik gürültü giderici
resistance noise n. direnç gürültüsü
low-noise workplace n. düşük gürültülü işyeri
low-noise workplace n. düşük gürültü seviyeli işyeri
natural noise n. doğal gürültü
low-noise design n. düşük gürültülü tasarım
direct-current noise n. doğru akım gürültüsü
dynamic noise limiter n. dinamik gürültü sınırlayıcı
stationary random noise n. durağan rasgele gürültü
low noise amplifier n. düşük gürültülü yükselteç
low-noise machinery and equipment n. düşük gürültü seviyesine sahip makine ve donanım
man-made noise n. endüstriyel gürültü
equivalent noise temperature n. eşdeğer gürültü sıcaklığı
equivalent noise input n. eşdeğer gürültü girdisi
electronic noise n. elektronik titreşim
equivalent noise resistance n. eşdeğer gürültü direnci
muffler noise damper n. eksoz susturucu damperi
electrical noise n. elektrik gürültüsü
electromic noise n. elektronik gürültü
ergodic noise n. ergodik gürültü
intake noise n. emiş gürültüsü
muffler noise damper n. egzoz susturucu damperi
man made noise n. endüstriyel gürültü
electromagnetic noise n. elektromanyetik gürültü
photon noise n. foton gürültüsü
additive noise n. fazladan gürültü
additional noise n. fon gürültüsü
galaxy noise n. galaksi gürültüsü
airborne noise emitted by household appliances n. ev aletlerinden çevreye yayılan gürültü
determination of airborne acoustical noise emitted by household and similar electrical appliances n. ev ve benzeri yerlerde kullanılan elektrikli cihazlar tarafından havada yayılan gürültünün belirlenmesi
galactic noise n. galaktik gürültü
noise figure parameters n. gürültü işaret parametreleri
noise abatement n. gürültü azaltılması
noise reduction coefficient n. gürültü azaltım katsayısı
noise reduction n. gürültünün azaltılması
sound power levels of noise sources n. gürültü kaynaklarının ses gücü seviyeleri
noise susceptibility n. gürültü duygunluğu
noise damper n. gürültü sönümleyicisi
equivalent noise resistance n. gürültü eşdeğer direnci
noise threshold n. gürültü eşiği
observation noise n. gözlem gürültüsü
noise measurement code n. gürültü ölçüm kodu
noise analyzer n. gürültü çözümleci
noise mode n. gürültü modu
noise absorption n. gürültü emilimi
noise emission values n. gürültü emisyon değerleri
noise process n. gürültü süreci
noise canceling headset n. gürültüyü kesen/azaltan kulaklık
high frequency noise n. gürültü seviyesi
noise control measures n. gürültü kontrol tedbirleri
noise voltage n. gürültü gerilimi
noise meter n. gürültüölçer
noise limiter n. gürültü sınırlayıcı
noise control performance n. gürültü kontrol performansı
noise level control n. gürültü düzeyi kontrolü
noise generator n. gürültü üreteci
noise reduction n. gürültü azaltma
noise contamination n. gürültü kirlenmesi
wideband noise n. geniş bantlı gürültü
noise emission characteristics n. gürültü emisyon karakteristikleri
noise barrier n. gürültü bariyeri
noise weighting n. gürültü ağırlıklandırması
noise diode n. gürültü diyodu
noise shaping n. gürültü spektrumu biçimlendirme
noise measurement n. gürültü ölçümü
noise test code n. gürültü deney kuralları
determination of sound power levels of noise sources n. gürültü kaynaklarının ses gücü seviyelerinin tayini
noise criteria curves n. gürültü değerlendirme eğrileri
noise level n. gürültü yayılımı gürültü emisyonu
noise analyzer n. gürültü analizörü
noise prevention n. gürültü önleme
noise immunity n. gürültü bağışıklığı
noise pollution n. gürültü pisliği
noise shield n. gürültü kalkanı
comparison of noise emission data n. gürültü yayma verilerinin karşılaştırılması
noise peaks n. gürültü dorukları
noise reduction n. gürültü azaltılması
noise voltage generator n. gürültü gerilim jeneratörü
wideband noise n. genişbantlı gürültü
noise level n. gürültü seviyesi
measuring noise emissions n. gürültü emisyonlarının ölçülmesi
noise criteria n. gürültü kıstası
noise emission data n. gürültü yayma verileri
noise variance n. gürültü varyansı
duration of noise exposure n. gürültüye maruz bırakma süresi
noise figure n. gürültü kazancı
noise control strategies n. gürültü kontrol stratejileri
noise killer n. gürültü giderici
noise current n. gürültü akımı
compliance with noise limits n. gürültü sınırları ile uyumluluk
noise, vibration and harshness test (nvh test) n. gürültü, titreşim ve sertlik testi
noise measurement standard n. gürültü ölçme standardı
noise attenuation n. gürültüyü azaltma
noise limiter n. gürültü azaltıcı
broadband noise figure n. geniş bant gürültü sayısı
noise power n. gürültü gücü
noise quieting problem n. gürültü kesilmesi sorunu
duration of noise exposure n. gürültüye maruz kalma süresi
noise temperature n. gurültü sıcaklığı
sound power levels of noise sources n. gürültü kaynaklarının ses güç seviyeleri
noise eliminator n. gürültü giderici
noise test code n. gürültü deney kodu
noise burst signal n. gürültü yayma sinyali
background noise n. geri plan gürültüsü
noise modulation n. gürültü sinyali kiplenimi
noise insulation n. gürültü yalıtımı
noise suppression n. gürültü bastırma
noise abatement n. gürültü azalması
noise level n. gürültü düzeyi
line noise n. hat paraziti
duct noise n. havalandırma kanalı gürültüsü
measurement of noise generated by hydrodynamic/aerodynamic flow through control valves n. hidrodinamik-aerodinamik akış sebebiyle oluşan gürültünün ölçülmesi
airborne acoustical noise n. havada yayılan akustik gürültü
measurement of airborne noise by the enveloping surface method n. havayla yayılan gürültünün yüzey kaplama metodu ile ölçülmesi
airborne noise n. havada oluşan ses
airborne acoustical noise n. hava yolu ile oluşan akustik gürültü
airborne acoustical noise n. havaki akustik gürültü
line noise n. hat gürültüsü
measurement of airborne noise n. hava ile taşınan gürültünün ölçülmesi
non-isotropic noise correlation n. izotropik olmayan gürültü korelasyonu
surface noise n. iğne hışırtısı
measurement at the operator's position of noise emitted by earth-moving machinery n. inşaat ve kazı makineleri tarafından yayılan gürültünün operatör pozisyonunda ölçülmesi
johnson noise n. johnson gürültüsü
radiated noise n. ışınan gürültü
thermal frequency noise n. ısıl sıklık gürültüsü
signal to noise ratio n. işaret-gürültü oranı
angle tracking noise n. izlem açısı paraziti
thermal noise n. ısıl gürültü
generator noise n. jeneratör gürültüsü
low-noise workplace containing machinery n. içinde makine bulunan düşük gürültü seviyeli iş yeri
duct noise n. kanal gürültüsü
picture noise n. karlanma
dark noise n. karanlık gürültüsü
duct breakout noise n. kanal gürültüsü
picture noise n. karlı görüntü
recording noise n. kayıt gürültüsü
measurement of exterior noise emitted by earth-moving machinery n. kazı makinelerinden yayılan dış gürültünün ölçülmesi
modulation noise n. kiplenim gürültüsü
exterior noise emitted by earth-moving machinery n. kazı makineleri tarafından yayılan dış gürültü
measurement at the operators position of noise emitted by earth-moving machinery n. kazı makinelerinden yayılan dış gürültünün operatör mahallinde ölçülmesi
cosmic noise n. kozmik gürültü
airborne noise emitted by compressor n. kompresörden yayılan gürültü
contact noise n. kontak gürültüsü
control valve aerodynamic noise prediction method n. kontrol vanası aerodinamik gürültü tahmin yöntemi
laboratory measurement of noise generated by hydrodynamic flow through control valve n. kontrol vanalarındaki hidrodinamik akış gürültüsünün laboratuar ölçümü
mechanical noise n. mekanik gürültü
noise control by enclosures and cabins n. mahfazalar ve kabinler ile gürültü kontrolü
machine noise n. makine gürültüsü
noise emission values of machinery and equipment n. makine ve donanımın gürültü emisyon değerleri
noise emitted by machinery and equipment n. makine ve donanımlardan yayılan gürültü
noise emitted by machinery and equipment n. makine ve donanımdan yayılan gürültü
microphone noise n. mikrofon gürültüsü
motor noise n. motor gürültüsü
modulation noise n. modülasyon gürültüsü
measurement of noise at the operator’s position n. operatör konumunda gürültünün ölçülmesi
ambient noise n. ortam gürültüsü
noise digit n. normalleştirme sayısı
automatic noise limiter n. otomatik gürültü sınırlayıcı
particle impact noise detection n. parçacık darbe gürültüsünün algılanması
noise voltage n. parazit voltajı
noise suppressor n. parazit giderici
noise effect n. parazit etkisi
noise filter n. parazit giderici filtre
noise level n. parazit seviyesi
noise limiter n. parazit azaltıcı
detection of particle impact noise n. parçacık darbe gürültüsünün algılanması
noise killer n. parazit giderici
noise suppression n. parazit giderme
random noise n. rastgele gürültü
reference noise n. referans gürültüsü
random noise n. rastgele parazit
shot noise n. saçma gürültüsü
wind-induced noise n. rüzgar gürültüsü
signal to noise ratio n. sinyal gürültü oranı
intake noise n. ses yalıtım klapesi
noise absorption factor n. ses emme katsayısı
noise measurement n. ses ölçümü
noise shields n. ses yalıtım levhaları
audiofrequency noise n. ses frekans gürültüsü
determination of sound power levels of noise sources using sound pressure n. ses basıncı kullanılarak gürültü kaynaklarının ses güç seviyelerinin belirlenmesi
schottky noise n. schottky gürültüsü
seismic waves noise n. sismik dalga gürültüsü
noise insulation cover n. ses yalıtım levhası
seismic noise n. sismik gürültü
determination of sound power levels of noise sources using sound intensity n. ses şiddeti kullanarak gürültü kaynaklarının ses gücü seviyelerinin belirlenmesi
sound propagation and noise prediction n. ses yayılımı ve gürültü tahmini
noise-sensitive n. sese/gürültüye duyarlı/hassas
noise dampening n. ses yalıtımı
noise control by silencers n. susturucularla gürültü kontrolü
man-made noise n. suni gürültü
schottky noise n. şotki gürültüsü
noise attenuation n. susturma
road traffic noise reducing device n. trafik gürültüsünü azaltıcı cihaz
turbine noise n. türbin sesi
additive noise n. toplanır gürültü
traffic noise spectrum n. trafik gürültü spektrumu
carrier-to-noise ratio n. taşıyıcı-gürültü oranı
additive white gaussian noise n. toplanır beyaz gauss gürültüsü
carrier-to-noise ratio measurement n. taşıyıcı-gürültü oranı ölçümü
carrier noise ratio n. taşıyıcı gürültü oranı
carrier noise n. taşıyıcı gürültüsü
airborne noise emitted by machine tool n. takım tezgahı tarafından yayılan hava ile taşınan gürültü
background noise n. uğultu
aircraft noise n. uçak sesi
generator noise n. üreteç gürültüsü
data noise n. veri gürültüsü
impact noise n. vuruş gürültüsü
background noise n. zemin gürültüsü
optical signal-to-noise ratio measurement for dense wavelength-division multiplexed systems n. yoğun dalga boyu bölümlü çoklamalı sistemler için optik işaret/gürültü oranının ölçülmesi
amplifier noise n. yükselteç gürültüsü
surface noise n. yüzey gürültüsü
road traffic noise reducing device n. yol trafik gürültüsünü azaltan cihaz
roadside noise n. yol kenarındaki gürültü
road traffic noise reducing device n. yol trafiği gürültüsünü azaltma cihazı
roadside noise n. yol tarafındaki gürültü
elevated noise n. yüksek ses
hissing noise n. dip gürültüsü
hissing noise n. cızırtı
daily noise exposure level n. günlük gürültü maruz kalma düzeyi
gear noise n. dişli sesi/gürültüsü
signal/noise n. sinyal-gürültü yoğunluk oranı
signal/noise ratio n. sinyal-gürültü yoğunluk oranı
signal-to-noise n. sinyal-gürültü yoğunluk oranı
measure the noise v. gürültü ölçmek
measure the noise v. gürültüyü ölçmek
noise-induced adj. gürültü kaynaklı
noise-induced adj. gürültüye bağlı
noise-attenuating adj. gürültü (ses) azaltıcı/giderici
noise dampening adj. ses geçirmeyen
noise dampening adj. ses geçirmez
pndb (perceived noise decibel) abrev. algılanan gürültü desibeli
pndb (perceived noise decibel) abrev. algılanan gürültü düzeyini ifade eden bir ölçüm birimi
pndb (perceived noise decibel) abrev. algılanan gürültü desibeli
Computer
excessive fan noise n. aşırı fan sesi
receiver noise n. alıcı gürültüsü
noise spike n. ani gürültü doruğu
intermodulation noise n. arakiplenim gürültüsü
excessive fan noise n. aşırı fan gürültüsü
multiplicative noise n. çarpımsal gürültü
reference noise n. dayanak gürültü
stationary random noise n. durağan rastgele gürültü
low noise amplifier (lna) n. düşük gürültülü yükselteç
natural noise n. doğal gürültü
impulsive noise n. dürtün gürültü
ergodic noise n. ergodik gürültü
equivalent noise input n. eşdeğer gürültü girdisi
man made noise n. endüstriyel gürültü
noise peaks n. gürültü dorukları
noise mode n. gürültü modu
noise immunity n. gürültü bağışıklığı
noise suppressor n. gürültü yok edici devre
noise source n. gürültü kaynağı
noise figure n. gürültü kazancı
noise intensity n. gürültü yeğinliği
noise removal n. gürültü silme
noise weighting n. gürültü ağırlıklandırması
noise shaping n. gürültü spektrumu biçimlendirme
noise modulation n. gürültü sinyali kiplenimi
noise meter n. gürültüölçer
noise contamination n. gürültü kirlenmesi
noise spike n. gürültü cayırtısı
observation noise n. gözlem gürültüsü
noise ratio n. gürültü oranı
noise generator n. gürültü üreteci
noise temperature n. gürültü sıcaklığı
noise susceptability n. gürültü duygunluğu
signal to noise ratio n. işaret gürültü oranı
microphone noise n. mikrofon gürültüsü
noise digit n. normalleştirme sayısı
colored noise n. renkli gürültü
additive white gaussian noise (awgn) n. toplanır beyaz gauss gürültüsü
carrier to noise ratio n. taşıyıcı gürültü oranı
additive white gaussian noise n. toplanır beyaz gauss gürültüsü
additive noise n. toplanır gürültü
carrier noise ratio n. taşıyıcı gürültü oranı
amplifier noise n. yükselteç gürültüsü
Informatics
speckle noise n. alacalı gürültü
receiver noise n. alıcı gürültüsü
speckle noise n. benek gürültüsü