plug - Turc Anglais Dictionnaire

plug

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "plug" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 134 résultat(s)

Anglais Turc
General
plug n. fiş (elektrik)
Don't pull the plug yet.
Fişi henüz çekme.

More Sentences
Common Usage
plug n. fiş
General
plug n. kapak
plug n. kaplama
plug n. tıkaç
plug n. vuruş
plug n. tütün parçası
plug n. dolgu
plug n. çiğneme tütünü
plug n. sifon kolu
plug n. tıpa
plug n. sahte para
plug n. yumruk
plug n. vurma
plug n. silindir şapka
plug n. satılmayan mal
plug n. yangın musluğu
plug n. tapa
plug n. yaşlı at
plug n. dayak
plug n. tampon
plug n. buji
plug n. priz
plug n. musluk
plug n. çok çengelli yapay yem
plug n. cisimden çıkarılan çekirdek veya küçük parça
plug n. sikkenin ortasından çıkarılan parça
plug n. bir şeyin numune olması için çıkarılan çekirdeği
plug n. zımbanın delerek malzemenin bütününden çıkardığı parça
plug n. yavaş satan kitap
plug n. bakiyeler
plug n. geriye kalanlar
plug n. yorucu öğrenci
plug n. inek öğrenci
plug n. hantal kimse
plug n. aptal kimse
plug n. beceriksiz kimse
plug n. çimenlikte kullanılan çim parçası
plug n. kafadaki kel kısma nakledilecek olan saçlı deri parçası
plug n. yüksek silindir şapka
plug v. tapa koyarak sıkıştırmak
plug v. tıkaçla kapamak
plug v. vurmak
plug v. tıkamak
plug v. reklamını yapmak (radyo)
plug v. harıl harıl çalışmak
plug v. yumruk atmak
plug v. tapalamak
plug v. kapamak
plug v. dolgu yapmak
plug v. ilgilenmek
plug v. ateş etmek
plug v. durdurmak
plug v. tıpalamak
plug v. reklamını yapmak
plug v. tıkaçlamak
plug v. durdurulmak
plug v. tıkanmak
plug v. (şarkıyı) sürekli çalarak tanıtmak
plug v. sürekli çalarak şarkının reklamını yapmak
Colloquial
plug n. iyilik/yardım amacıyla bir yayında veya röportajda bir şeyin reklamını yapma
plug n. bir yayın/röportaj arasında bir şeyin tanıtımını yapma
plug n. bir ısırımlık çiğneme tütünü
plug n. bir lokma çiğneme tütünü
plug n. lokma büyüklüğünde çiğneme tütünü
plug n. bira
plug n. bir yudum bira
plug n. bedava reklam
plug n. bedava promosyon
plug n. bedava tanıtım
plug v. bedava reklamını yapmak
plug v. bedava tanıtımını yapmak
plug v. bedava promosyonunu yapmak
plug v. (bir şeyi) olumlu anlatmak
plug v. bir şeyde ısrarcı olmak
plug v. bir şeyi sürdürmek
Trade/Economic
plug v. radyoda reklamını yapmak
Advertising
plug n. parasız reklam
plug n. reklam
plug n. tanıtım
Technical
plug n. ağız tütünü
plug n. buji
plug n. fiş
plug n. kilit dili
plug n. kör tapa
plug n. mandal
plug n. priz fişi
plug n. tıpa
plug n. tampon
plug n. tapa
plug n. tıkaç
plug n. yangın musluğu
plug n. yağ boşaltma tapası
plug n. tulumba pistonu
plug n. delik mastarı
plug n. emniyet tapası
plug n. çivileme yüzeyi yaratmak için duvarın içine yerleştirilmiş ahşap blok
plug n. fişek haznesini küçültmek için kullanılan silindir şeklindeki ahşap veya metal parça
plug n. ayakkabının üst kısmına süs amaçlı yerleştirilen deri parçası
plug n. elektrik sigortası
plug n. oltayla balık avlamada bir veya daha fazla çengelli olta dizisinden oluşan yem
plug n. kama ve tirfilin konik uçlu bölümleri
plug n. kama ve tirfilin kilidi
plug n. kalıp oluşturmak için baskı kalıbı uygulanmış yumuşak çelik parçası
plug n. demiryolu rayını ray yatağına sabitlemek için kullanılan takoz
plug n. kol veya duvar saatinin kırık bölümünü onarmaya yarayan ek
plug v. (elektrikli motoru) dönüş yönünü ters çevirerek durdurmak
plug v. (taş parçasını) kama ve tirfil ile kırıp şekil vermek
plug v. (sikkenin) merkezinden bir parçayı alıp yerine adi bir metal koymak
plug v. sikkedeki deliği doldurmak
Electric
plug n. fiş
Mechanic
plug n. elektrik fişi
Automotive
plug n. cer tapası
plug n. fiş
plug n. tapa
Marine
plug n. lavra deliği
Medical
plug n. buşon
plug n. damarı tıkayan kitle
plug n. cilt lezyonunun dışa açılan kısmını tıkayan kitle
Dentistry
plug n. içi oyuk dişte kullanılan dolgu
Tobacco
plug n. pılag
Geology
plug n. kolonsu entrüsiv volkanik kayaç
plug n. volkan ağzına giden yolun içindeki malzeme
plug n. kolonsu kaya tuzu kütlesi
Slang
plug n. ucuz şarap
plug n. köpek öldüren (şarap)
plug n. kurşun
plug n. silah atışı
plug n. yaşlı, yorgun, zayıf at
plug n. boks
plug n. yumruk kavgası
plug n. beceriksiz telgrafçı
plug n. torbacı
plug v. seks yapmak

Sens de "plug" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Anglais Turc
General
spark plug n. buji
It could just be a problem with the spark plugs.
Sadece bujilerle ilgili bir sorun olabilir.

More Sentences
plug up v. tıkamak
She plugged up a hole.
Bir deliği tıkadı.

More Sentences
plug in v. prize takmak
Tom plugged in the TV.
Tom televizyonu prize taktı.

More Sentences
plug in v. fişe takmak
Imagine a flash drive you can't plug in except to charge it.
Şarj etmek dışında fişe takamadığınız bir flash bellek düşünün.

More Sentences
pull the plug v. fiş çekmek
Imposing excessive demands will pull the plug on small businesses, and they will not survive.
Aşırı taleplerin dayatılması küçük işletmelerin fişini çekecek ve hayatta kalamayacaklardır.

More Sentences
plug into v. prize takmak
Tom pushed the plug into the socket.
Tom fişi prize taktı.

More Sentences
plug away v. gayretle çalışmak
We kept plugging away.
Gayretle çalışmaya devam ettik.

More Sentences
plug-in adj. prize takılabilir
The electric car has a plug-in charging system.
Elektrikli otomobilin prize takılabilir bir şarj sistemi vardır.

More Sentences
Technical
spark plug n. buji
The spark plugs aren't the problem.
Sorun bujiler değil.

More Sentences
plug-in module n. takıp çıkartılabilen modül
The crew can enter the underwater vehicle using a plug-in module.
Mürettebat takıp çıkartılabilen modül kullanarak su altı aracına girebilir.

More Sentences
plug-in adj. fişli
We unveil a new green initiative aimed at accelerating the adoption of plug-in hybrid electric vehicles.
Fişli hibrid elektrikli araçların benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan yeni bir çevreci girişimi açıklıyoruz.

More Sentences
Computer
plug-in n. eklenti
I installed a plug-in for my web browser to block pop-up ads.
Açılır reklamları engellemek için web tarayıcıma bir eklenti yükledim.

More Sentences
Automotive
spark plug n. buji
Why didn't you replace the spark plugs?
Neden bujileri değiştirmedin?

More Sentences
General
magnetic spark plug n. manyetik buji
switch plug n. priz
plug socket n. dişi fiş
sparking plug n. buji
plug contact n. fiş kontağı
plug tabacco n. çiğneme tütünü
key plug n. anahtar deliği
telephone plug n. telefon fişi
plug hat n. silindir şapka
fire plug n. yangın musluğu
plug socket n. priz
plug flow n. tapa akış
phone plug n. telefon fişi
mica spark plug n. mika buji
battery plug n. akü fişi
vent plug n. hava boşaltma tapası
plug ugly n. kendinden zayıf olan insanlara eziyet eden kimse
ear plug n. kulak tıkacı
plug-socket n. priz
spark-plug n. buji
plug and feather n. kama ve tirfil
coupler plug n. bağlama fişi
iron plug n. ütü fişi
bathtub plug n. banyo tıpası
bathtub plug n. küvet tıpası
plug-ugly n. siyasi baskı yapma ve rakipleri sindirme faaliyetleri yürüten zorba çete üyesi
plug-ugly n. kaba ve görgüsüz tip
plug-ugly n. külhanbeyi
plug out v. fişten çıkartmak
plug up to v. kapamak
plug up v. göklere çıkarmak
plug in v. sokmak
plug out v. fişten çekmek
plug something in v. bir şeyin fişini prize sokmak
plug away v. harıl harıl çalışmak
plug up to v. tıkamak
plug out v. fişten çıkarmak
plug away at v. üzerinde sebatla çalışmak
plug up v. tıpalamak
pull out the plug v. fişi çıkarmak
pull the plug v. fişi çıkarmak
take out the plug v. fişi çıkarmak
pull out the plug v. fiş çekmek
take out the plug v. fiş çekmek
plug into v. fişe takmak
plug in v. fişi prize sokmak
plug away v. dur durak bilmeden çalışmak
plug away v. sürekli çalışmak
plug out v. prizi çıkarmak
pull the plug out v. fişi prizden çıkarmak
pull the plug out v. fişi prizden çekmek
pull the plug out v. fişi çekmek
pull the plug out v. fişi çıkarmak
plug compatible adj. tümüyle uyumlu
plug and play adj. yeni giriş veya çıkış aygıtının eklendiğini tespit edip ona göre uygun kontrol yazılımını otomatik etkinleştirebilen
Phrasals
plug away at v. harıl harıl çalışmak
plug away at v. ineklemek
plug (oneself) in (to something) v. (yerel bir ağa vb) bağlanmak
plug away at something v. üzerinde dur durak bilmeden çalışmak
plug away at v. yoğun biçimde çalışmak
plug along v. idare etmek
plug along v. geçinip gitmek
plug (something) into (something) v. (bir şeyi prize, yuvasına) takmak
plug (something) into (something) v. (bir şeyi bir enerji kaynağına) bağlamak/sokmak
plug (something) into (something) v. (bir şeyi bir ağa, sisteme) bağlamak
plug up v. zayıf bir şeyi güçlendirmek
Idioms
a spark plug n. ajitatör
a spark plug n. (olayları) tetikleyici
spark plug [us] n. teşvik edici kimse
spark plug [us] n. gaza getiren kimse
spark plug [us] n. canlandırıcı kimse
spark plug [us] n. harekete geçiren kimse
spark plug [us] n. enerji veren kimse
spark plug [us] n. fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle teşvik eden kimse
spark plug [us] n. fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle tetikleyen kimse
spark plug [us] n. fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle ortamı canlandıran kimse
spark plug [us] n. fikirleriyle/pozitif kişiliğiyle herkesi harekete geçiren kimse
spark plug [us] n. tetikleyici kıvılcım
pull the plug on something v. bir şeye son vermek
put a plug in for someone v. birinden olumlu bahsetmek
pull the plug on v. bir şeyin olmasını engellemek
put a plug in for someone v. birinin reklamını yapmak
put a plug in for someone v. birinden övgüyle bahsederek ilgiyi onun üzerinde toplamak
pull the plug on v. birşey hakkında zaman harcamayı/uğraşmayı bırakmak
pull the plug on v. elini eteğini çekmek
put the plug in the jug v. içkiyi bırakmak
pull the plug v. yaşam destek ünitesinin fişini çekmek
plug one's nose v. (kokudan) burnunu sıkmak/tutmak
pull the plug v. elini çekmek
pull the plug v. desteğini çekmek
be not worth a plug nickel [obsolete] v. önemsiz olmak
be not worth a plug nickel [obsolete] v. bir önemi olmamak
be not worth a plug nickel [obsolete] v. beş para etmemek
be not worth a plug nickel [obsolete] v. değersiz olmak
be not worth a plug nickel [obsolete] v. bir değeri olmamak
be not worth a plug nickel [obsolete] v. işe yaramaz olmak
pull the plug (on something) v. (bir şeyin) fişini çekmek/çıkarmak
pull the plug (on something) v. (bir şeye) son vermek
pull the plug (on someone) v. (yaşam ünitesine bağlı yaşayan kişinin) fişini çekmek
pull the plug (on someone) v. (bitkisel hayattaki kişinin) fişini çekmek
put a plug in for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
put a plug in for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) övgüyle bahsederek ilgiyi üzerine toplamak
put a plug in for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek
put a plug in for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) başkalarına da tavsiye etmek
put a plug in the jug v. içkiyi bırakmak
put a plug in the jug v. madde kullanımını bırakmak
put the plug in the jug v. madde kullanımını bırakmak
put in a plug for (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) reklamını yapmak
put in a plug for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) övgüyle bahsederek ilgiyi üzerine toplamak
put in a plug for (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) olumlu bahsetmek
put in a plug for (someone or something) v. (birini/bir şeyi) başkalarına da tavsiye etmek
pull the plug v. üretimi durdurmak
pull the plug v. yayın hayatına son vermek
pull the plug v. tedavülden kaldırmak
pull the plug v. engellemek
pull the plug v. önlemek
pull the plug v. ket vurmak
pull the plug v. önüne geçmek
not worth a plug nickel [obsolete] expr. beş para etmez
not worth a plug nickel [obsolete] expr. işe yaramaz
not worth a plug nickel [obsolete] expr. değersiz
Speaking
did you check the plug? expr. fişi kontrol ettin mi?
Advertising
plug a product v. bir ürünün tanıtımını yapmak
plug a product v. bir ürünü tanıtmak
Technical
bottom plug n. alt tapa
hexagon head plug n. altıgen başlı tapa
adjusting plug n. ayar tapası
open-circuit plug n. açık devre fişi
conical plug n. ahşap konik tıkaç
receptacle plug n. akım prizi
glow plug n. akkor buji
heater plug kit n. akkor buji kiti
battery filling plug n. akümülatör şarj fişi
connecting plug n. aküplöman fişi
key plug n. anahtar deliği
key plug n. anahtar kovam
switch plug n. anahtarlı priz
rear mounted plug-in unit n. arkaya monteli geçmeli birim
ignition plug n. ateşleme bujisi
pressure plug n. basınç fişi
associated plug-in unit n. birleşik geçmeli birim
attachment plug n. bağlantı fişi
connecting plug n. bağlantı lapası
connecting plug n. bağlantı tapası
spark plug wrench n. buji anahtarı
detent plug n. blokaj tapası
spark plug bushing n. buji burcu
spark plug cable n. buji kablosu
spark plug kit n. buji kiti
drain plug n. boşaltma deliği tapası
ball roller retaining plug n. bilye yatak bağası
spark plug gauge n. buji mastarı
spark plug connection n. buji bağlantısı
spark plug cable n. buji ateşleme kablosu
spark plug protection n. buji koruması
drain plug n. boşaltma tapası
plug-and-chug n. bir veriyi denklemde yerine koyarak hesaplama
drain plug n. boşaltma tıkacı
bleeder plug n. boşaltma tapası
spark plug spanner n. buji anahtarı
ignition plug n. buji
spark plug ignition n. buji ile ateşleme
plug extractor n. boru çıkarıcı veya sökücü
pipe plug n. boru tıkacı
pipe plug n. boru tapası
cement plug n. çimento tıkacı
plug in the device n. cihazın bağlantısını yapın
pull-out plug n. çekme tıkaç
multi plug n. çoklu priz
mud plug n. çamur boşaltma tapası
plug in the device n. cihazı takın/bağlayın
dual plug inhibit n. çift fişli önleyici
sealing plug n. conta tapası
plug weld n. delik kaynağı
oil level plug n. depo kapağı yağ doldurma ağzı
plug gauge n. delik ölçeği
plug welding n. delik kaynağı yapma
circuit breaker plug n. devre kesici
plug weld n. çukur kaynağı
plug bottom ingot mould n. dibi tapalı tomruk kalıbı
test plug n. deneme tapası
plug gauge n. delik mastarı
closed bottom taper plug valve n. dipten yataklı konik tapalı vana
thread-plug gauge n. dişli tapa gösterge
screwed plug n. dişli tapa
fixing plug n. dübel
threaded plug n. dişli tapa
wall plug n. duvar prizi
washout plug n. diş çekilmiş konik tapa
listening plug n. dinleme fişi
filling plug n. doldurma deliği tapası
filler plug n. doldurma tapası
female plug n. dişi fiş
filler plug n. doldurma deliği kapağı
filling-in plug n. doldurma tapası
collector plug n. doldurma rakoru
flat plug gauge n. düz tampon mastar
wall plug n. duvar fişi
fusible plug n. emniyet tapası
electric heater plug n. elektrikli ısıtıcı tapa
safety plug n. emniyet tapası
acetylene cylinders equipped with fusible plug n. ergiyebilir tapalı asetilen gazı tüpleri
fusible plug n. erir tapa
electrical socket/plug n. elektrik bağlantı soketi
safety fusible plug n. erir sigortalı priz
coaxial plug n. eksendeş fiş
fusible plug n. eriyen sigorta
attachment plug n. ekleme fişi
plug-in type bushing n. geçiş izolatörü
jumper cable with plug n. fişli bağlantı kablosu
protective cover for plug n. fiş için koruyucu örtü
plug-in device n. fişli cihaz
testing plug panel n. fişli muayene tablosu
connection plug n. fiş
plug kit n. fiş kiti
plug-in coil n. fişli bobin
plug-in type bushings n. fiş tipi geçiş izolatörleri
plug contact n. fiş kontağı
plug in termination n. fişli kablo başlığı
flanged plug n. flanşlı tapa
male plug n. fiş
plug-in device n. fişli aygıt
plug-in units n. geçmeli birim
insert plug n. geçme tapa
coil on plug (cop) n. fiş üstü bobin
floating plug n. gezici tıpaç
expansion plug n. genleşmeli supap
porous plug n. gözenekli tapa
breather plug n. havalandırma tapası
air plug n. hava ventili
air vent plug n. hava boşaltma tapası
bleeder plug n. hava alma tapası
vent plug n. havalandırma tapası
vent plug n. hava firar tapası
aeration plug n. havalandırma tapası
vent plug n. hava boşaltma lapası
heater plug n. ısıtıcı fileman
head plug n. ısıtıcı elektrod
detent plug n. kapama tapası
crankcase drain plug n. karter boşaltma tapası
closed bottom taper plug valve n. kapalı konik tapalı vana
cable plug n. kablo fişi
cap plug n. kapak taşı
spark plug n. kıvılcımlı buji
concentric plug n. koaksiyal kablo fişi
clay plug n. kil tapa
coaxial plug n. koaksiyal fiş
lock plug n. kilit tapası
coding plug n. kodlama fişi
taper plug gauge n. konik tampon mastar
bridge plug n. köprü tapa
dummy plug n. kör kapak
ear plug n. kulak manşonu
protecting plug n. koruyucu tapa
stop plug n. kör tapa
blind plug n. kör tapa
dummy plug n. kör tapa
tapered-plug viscometer method n. konik tapalı viskozimetre yöntemi
inspection plug n. kontrol veya muayene tapası
plastic protective plug n. koruyucu plastik tapa
inspection plug n. kontrol lapası
nose plug n. kör tapa
ear plug n. kulak tıkacı
protective plug n. koruyucu tapa
lead plug n. kurşun dübel
lead plug n. kurşun kama
plug valve n. konik göbekli vana
wash-basin plug n. lavabo bağlantısı
plug rolling n. mandrelli haddeleme
lampholder plug n. lamba prizi
rubber plug n. lastik tapa
magnetic plug n. manyetik tapa
magnetic drain plug n. manyetik boşaltma tapası
core plug n. küçük tapa
plug rolling mill n. mandrelli boru haddehanesi
hoisting plug n. manevra başlığı
plug tap n. musluk tapası
connecting plug and box n. muhafazalı aküplöman prizi
plug cock n. musluklu vana
breather plug n. nefeslik
glow plug n. ön ısıtma bujisi
front mounted plug-in unit n. öne monteli geçmeli birim
hollow axle plug n. oyuk dingil tapası
heater plug n. ön ısıtma bujisi
polarized plug n. polarize fiş
plastic plug n. plastik tapa
rivet plug n. perçin tapası
female plug n. priz
wall plug n. priz
sealing plug n. salmastra tapası
reference plug selection n. referans fiş seçimi
cold spark plug n. soğuk buji
fuse plug n. sigorta göbeği
sealing plug n. sızdırmaz tıpa
silicone plug n. silikon tıpa
plug-in slot n. soket
pneumatic porous plug n. sürgülü gözenekli tapa
core plug n. su kapağı
core plug n. tapa
plug hale n. tapa deliği
plug in module n. takılabilir modül
bag plug n. torba tıkaç
drain plug n. tahliye tapası
plug-in units n. takılabilir birimler
plug in circuit card n. takılabilir devre kartı
plug valve n. tapa valf
grounding plug n. topraklı priz
telephone plug adapter n. telefon prizi adaptörü
plug-in card n. takma kart
plug flow n. tapa akış
plug-in slot n. takma yarığı
plug valve n. tıpa vana
plug-style fixed attenuator n. takmalı sabit zayıflatıcı
plug closure system n. tapalı kapatma sistemi
(water) plug set n. tapa takımı
plug blank n. tapa boşluğu
plug gauge n. tampon mastarı
plug rolling n. tapalı haddeleme
plug weld n. tıkaç kaynak
plug and play software device enumerator n. tak ve çalıştır yazılım aygıtı sıralayıcısı
plug flow n. tıkaç akış
tunnel plug n. tünel tıkacı
banana plug n. tekli fiş
cleanout plug n. temizleme tapası
plug and play n. tak-çalıştır
plug-type inserts n. tıkaç türü sokuntu
pipe plug n. tapa
plug and play support n. tak-çalıştır desteği
plug-in circuit card n. takıp çıkartılabilen devre kartı
drain plug n. temizleme tapası
plug kit n. tapa kiti
screw plug n. vidalı tapa
three-pin plug n. üç uçlu fiş
top plug n. üst tapa
lubricating plug n. yağlama tapası
lubricating plug n. yağlamama musluğu
plug-in n. yazılım için uyumlu ek
oil filler plug n. yağ doldurma tapası
oil plug n. yağ tapası
floating plug n. yüzer malafa
high-voltage cable plug and socket connection n. yüksek gerilim kablo fiş ve priz bağlantısı
breech plug n. namlu kuyruğu tıpası
fire plug n. yangın hidrantı
plug board n. denetim paneli
plug board n. kumanda tablosu
plug board n. veriyi belirli bir düzene göre sıralayan harici panel
plug centerbit n. silindir şeklindeki merkezlemeli matkap ucu
plug rod n. kapakçıkların bulunduğu kirişe bağlı çubuk
plug-in n. elektrik devrelerine bağlantısı bulunan priz
plug up to v. akışını kesmek
plug-in v. fişi prize sokmak
plug in v. fişi prize sokmak
plug the channel v. kanalı tıkamak
plug-in adj. takılabilir
plug-and-play expr. tak ve çalıştır
plug-and-play expr. tak çalıştır
Computer
plug-ins n. eklentiler
plug-in termination n. fişli kablo başlığı
plug in termination n. fişli kablo başlığı
plug-in circuit card n. takılabilir devre kartı
hot-plug n. tak çıkar
plug-in module n. takılabilir modül
plug and go application n. tak ve kullan uygulaması
plug-in software n. uyumlu ek yazılım
plug-in n. uyumlu ek
plug and go application n. 'tak ve kullan' uygulaması
plug-in v. prize takmak
plug compatible adj. tümüyle uyumlu
plug-in adj. takılabilir
plug-in adj. takılabilir
plug-compatible adj. tümüyle uyumlu
hide plug-in expr. eklentiyi gizle
plug and go expr. tak ve kullan
plug-and-play expr. tak ve çalıştır
disable plug and play expr. tak ve kullan'ı devreden çıkar
plug and play expr. tak ve kullan
pnp (plug and play) abrev. tak çalıştır
Informatics
plug-in termination n. fişli kablo başlığı
two-pin plug n. iki bacaklı fiş
plug-in n. takma program
plug-in n. takma birim
plug-in software n. uyumlu ek yazılım
plug into internet v. internete bağlanmak
plug compatible adj. doğrudan bağlanabilir
plug-compatible adj. tümüyle uyumlu
plug compatible adj. takma uyumlu
plug-in adj. takılabilir
plug and play expr. tak-işlet
plug and play expr. tak ve kullan
plug and go expr. tak ve kullan
plug and play expr. tak-çalıştır
Telecom
universal plug and play n. evrensel tak ve çalıştır
earphone plug n. kulaklık fişi
telephone plug n. telefon fişi
Electric
two-way plug n. bir bağlantı fişi yardımıyla elektrik devresinden ana devreye bağlantı sağlayan cihaz
listening plug n. dinleme fişi
female plug n. dişi priz
plug socket n. dişi fış
coaxial plug n. eksendeş fış
equipotential ground plug n. eşpotansiyelli toprak fişi
power plug n. elektrik fişi
electrical plug n. elektrik fişi
plug fuse n. elektrik sigortası
male plug n. erkek priz
plug commutator n. fişli komütatör
electric plug n. kablolu fiş
coaxial plug n. koaksiyal fış
concentric plug n. koaksiyal kablo fişi
polarized plug n. kutuplanmış fiş
non-wirable two-pole plug n. kordonu ile sökülemeyen iki kutuplu fiş
polarized plug n. polarize fış
plug socket n. priz
jack plug n. priz fişi
loose plug n. prize tamam takılmamış fiş
mains plug n. şebeke fişi
mains plug n. şebeke prizi
banana plug n. tekli fış
loose plug n. tam yerine oturmamış fiş
three-phase plug and socket n. üç fazlı fiş ve priz
intended to be connected to electric supply by a flexible cord and a plug adj. bükülgen bir kordon ve bir fiş ile elektrik besleme sistemine bağlanması amaçlanan
Mechanic
plug gage n. delik mastarı
plug gauge n. tampon mastar
floating plug n. yüzer malafa
Television
windows media player plug-in n. windows media player eklentisi
Construction
outlet amd plug durability tester n. açma kapama dayanımı test cihazı
concrete plug n. beton tıkaç
freeze plug n. donma tapası
wall plug n. duvar prizi
filling plug n. doldurma deliği tıkacı
wall plug n. dübel
spark plug n. kıvılcım tapası
wall plug n. priz
plug concrete n. tıkaç betonu
plug flow n. tıkanmış akış
floor plug n. yer döşeme prizi
Automotive
battery filling plug n. akümülatör kapağı
diagnostic plug n. arıza teşhis soketi
rear axle filler plug n. arka aks yağ doldurma tapası
open element glow plug n. açık elemanlı kızdırma bujisi
angle plug head n. açılı bujili kapak
glow plug n. akkor buji
flame glow plug n. alev ısıtma bujisi
flame type heater plug n. alevli kızdırma bujisi
gold-palladium spark plug n. altın-palladyum buji
plug tap n. ara kılavuz
spark plug bore n. buji yuvası
spark plug connector n. buji konektörü
spark plug gap n. buji tırnak aralığı
spark plug seal n. buji kablosu contası
spark plug insulator n. buji izolatörü
plug gap gauge n. buji sentili
spark plug cap n. buji kablosu başlığı
spark plug voltage n. buji voltajı
spark plug ground electrode n. buji tırnağı
spark plug gasket n. buji contası
spark plug lead n. buji kablosu
spark plug cover n. buji kapağı
spark plug connector n. buji kablo bağlantı fişi
spark plug cap n. buji başlığı
spark plug shell size n. buji anahtar ağzı ebadı
spark plug wrench n. buji anahtarı
spark plug cap pliers n. buji başlığı pensesi
spark plug cap puller n. buji başlığı sökme aleti
spark plug length n. buji boyu
spark plug glass seal n. buji cam yalıtımı
spark plug gasket n. buji contası
spark plug insert tap n. buji diş açma rayba ve kılavuzu
spark plug condition n. buji durumu
spark plug electrode n. buji elektrodu
spark plug brush n. buji fırçası
spark plug body n. buji gövdesi
spark plug heat rating n. buji ısı aralığı derecelendirmesi
spark plug insulator n. buji izolatörü
spark plug cable separator n. buji kablo ayırıcısı
spark plug cable marker n. buji kablo işaretleyicisi
spark plug cable n. buji kablosu
spark plug leakage current barriers n. buji kaçak akım engelleri
spark plug fouling n. buji kirlenmesi
spark plug socket n. buji lokması
spark plug gap gauge n. buji mastarı
spark plug center electrode n. buji orta elektrodu
spark plug center shaft n. buji orta mili
spark plug seat n. buji oturma yüzeyi
spark plug packing washer n. buji salmastra rondelası
spark plug terminal n. buji terminali
spark plug tester n. buji test aleti
spark plug gap n. buji tırnak aralığı