vurmak - Turc Anglais Dictionnaire

vurmak

Sens de "vurmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 185 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
vurmak strike v.
This summer, disaster struck southern Europe because of the drought and the heatwave.
Bu yaz, kuraklık ve sıcak hava dalgası nedeniyle Güney Avrupa'yı felaket vurdu.

More Sentences
vurmak beat v.
Tom began to beat his daughter.
Tom kızına vurmaya başladı.

More Sentences
vurmak hit v.
He tried to hit the piñata with a stick.
Pinyata'ya sopayla vurmaya çalıştı.

More Sentences
General
vurmak bang v.
She banged the table with her fist.
Yumruğuyla masaya vurdu.

More Sentences
vurmak punch v.
Tom punched Mary's arm lightly.
Tom, Mary'nin koluna hafifçe vurdu.

More Sentences
vurmak beat v.
Beat him with the broom!
Ona süpürgeyle vur!

More Sentences
vurmak sock v.
Tom socked Mary in the arm.
Tom Mary'nin koluna vurdu.

More Sentences
vurmak fall v.
His career unexpectedly fell apart.
Kariyeri beklenmedik bir şekilde dibe vurdu.

More Sentences
vurmak swat v.
I swatted a fly.
Bir sineğe vurdum.

More Sentences
vurmak struck v.
On 17 August 1999, a massive earthquake struck Turkey's industrial core region and caused considerable damage.
17 Ağustos 1999'da, büyük bir deprem Türkiye'nin endüstriyel merkez bölgesini vurdu ve büyük hasara neden oldu.

More Sentences
vurmak zap v.
Maybe this is the new, green way to zap your victims.
Belki de kurbanlarınızı vurmanın yeni, çevre dostu yolu budur.

More Sentences
vurmak stroke v.
He stroked the ball out of the court.
Topu vurarak sahanın dışına attı.

More Sentences
vurmak stub v.
The thief stubbed his toe on the door.
Hırsız ayak parmağını kapıya vurdu.

More Sentences
vurmak whack v.
Tom whacked the dog with his cane.
Tom köpeğe bastonuyla vurdu.

More Sentences
vurmak deal v.
The blow that this would deal to our countries could contribute to destabilising them even further.
Bunun ülkelerimize vuracağı darbe, onları daha da istikrarsızlaştırmaya zemin hazırlayabilir.

More Sentences
vurmak shoot v.
We accept this for the individual hunter consuming or passing on the game he has shot or caught.
Bunu, vurduğu ya da yakaladığı av hayvanını tüketen ya da başkalarına aktaran bireysel avcı için kabul ediyoruz.

More Sentences
vurmak slam v.
The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
Yargıç, mahkemede düzeni sağlamak için tokmağını defalarca yere vurmak zorunda kaldı.

More Sentences
vurmak slap v.
Tom slapped the ball out of Mary's hand.
Tom Mary'nin elindeki topa vurdu.

More Sentences
vurmak chafe v.
My shoes are chafing my feet.
Ayakkabılarım ayaklarımı vuruyor.

More Sentences
vurmak rap v.
He gave a rap on the door.
Kapıya vurdu.

More Sentences
vurmak pound v.
I asked Tom to stop pounding on the wall.
Tom'un duvara vurmasını bırakmasını istedim.

More Sentences
vurmak knock v.
If the Earth was flat, cats would've knocked everything off by now.
Eğer dünya düz olsaydı kediler üstündeki her şeyi şimdiye kadar vurup aşağı düşürmüş olurdu.

More Sentences
vurmak hit v.
This is the first time that floods have hit our département.
İlk kez sel felaketi bizim bölgemizi vurdu.

More Sentences
Law
vurmak beat v.
The rain beats against the window pane.
Yağmur pencere camına vuruyor.

More Sentences
Technical
vurmak knock v.
Tom knocked three times on the door.
Tom kapıya üç kez vurdu.

More Sentences
vurmak strike v.
Many colleagues come from Member States which were this summer struck by floods and landslides.
Pek çok meslektaşım bu yaz sel ve toprak kaymalarının vurduğu Üye Devletlerden gelmektedir.

More Sentences
vurmak hit v.
If we do not move in this direction, our credibility will hit rock-bottom.
Eğer bu yönde hareket etmezsek, güvenilirliğimiz dibe vuracaktır.

More Sentences
General
vurmak kayo v.
vurmak slog v.
vurmak lodge v.
vurmak smote v.
vurmak attack v.
vurmak shoot off v.
vurmak flap v.
vurmak clout v.
vurmak pinch v.
vurmak swinge v.
vurmak ram v.
vurmak wing v.
vurmak thwack v.
vurmak apply v.
vurmak pummel v.
vurmak lash v.
vurmak switch v.
vurmak biff v.
vurmak catapult v.
vurmak bust v.
vurmak smash v.
vurmak thump v.
vurmak dub v.
vurmak be reflected v.
vurmak plunk v.
vurmak be reflected on v.
vurmak make ill v.
vurmak strike into v.
vurmak clap v.
vurmak inflict v.
vurmak shot v.
vurmak inject v.
vurmak swipe v.
vurmak pack v.
vurmak flick v.
vurmak plonk v.
vurmak bruise v.
vurmak wound v.
vurmak mall v.
vurmak dash v.
vurmak lay out v.
vurmak bop v.
vurmak gun v.
vurmak land v.
vurmak impinge v.
vurmak hurt deeply v.
vurmak lay to v.
vurmak plant v.
vurmak feign v.
vurmak pulsate v.
vurmak fake v.
vurmak plug v.
vurmak batter v.
vurmak clip v.
vurmak catch v.
vurmak jog v.
vurmak threap v.
vurmak bump v.
vurmak drive v.
vurmak birch v.
vurmak crack v.
vurmak fustigate v.
vurmak get v.
vurmak affrap [obsolete] v.
vurmak tank [dialect] v.
vurmak labor [obsolete] v.
vurmak labour [obsolete] v.
vurmak thack [obsolete] v.
vurmak thak [obsolete] v.
vurmak transverberate [obsolete] v.
vurmak tuck v.
vurmak knobble v.
vurmak belam v.
vurmak jow v.
vurmak vapulate [obsolete] v.
vurmak verberate [obsolete] v.
vurmak blaud [scotland] v.
vurmak blad [scotland] v.
vurmak wherret v.
vurmak whomp v.
vurmak wop v.
vurmak whap v.
vurmak quop v.
vurmak blip v.
vurmak bob [obsolete] v.
vurmak louk [dialect] [uk] v.
vurmak go v.
vurmak dad [scotland] v.
vurmak dinge v.
vurmak dint [obsolete] v.
vurmak rough (up) v.
vurmak devvel v.
vurmak cut v.
vurmak dong [australia] v.
vurmak dowse v.
vurmak dust v.
vurmak pop v.
vurmak feague v.
vurmak pell [obsolete] v.
vurmak diverberate v.
vurmak percuss v.
vurmak pheese v.
vurmak scat v.
vurmak scone [new zealand/australia] v.
vurmak scour [obsolete] v.
vurmak scud [scotland] v.
vurmak scum [obsolete] v.
vurmak skelp [dialect] [uk] v.
vurmak slat [dialect] [uk] v.
vurmak slay [obsolete] v.
vurmak slosh [uk] v.
vurmak poke v.
vurmak squib v.
vurmak stang v.
vurmak stram v.
Irregular Verb
vurmak hat [dialect] v.
Phrasals
vurmak lay at [dialect] v.
vurmak lay on v.
vurmak bash about v.
vurmak fall on v.
vurmak fall on v.
vurmak fall upon v.
vurmak fall upon v.
vurmak knock about v.
vurmak knock around v.
vurmak bang against v.
vurmak go into v.
vurmak swing at v.
Colloquial
vurmak burn v.
vurmak ding v.
vurmak have at v.
vurmak whoop v.
vurmak quilt [australia] v.
vurmak boink [us] v.
vurmak brick v.
vurmak swack v.
vurmak clonk v.
vurmak con [uk] v.
Idioms
vurmak fill full of lead v.
Technical
vurmak drive v.
vurmak bump v.
vurmak buffet v.
Medical
vurmak drive v.
Military
vurmak discharge v.
Archaic
vurmak tund v.
vurmak firk v.
vurmak fob v.
Slang
vurmak bop v.
vurmak twist your cap v.
vurmak boff v.
vurmak conk v.
vurmak dot [uk] v.
British Slang
vurmak biff v.
vurmak lamp v.
vurmak hoof v.
vurmak clobber v.
vurmak dip one's wick v.
vurmak clock v.

Sens de "vurmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

Turc Anglais
Common Usage
hafifçe vurmak rap v.
He gave a rap on the door.
Kapıya hafifçe vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak tap v.
Mary tapped her foot on the floor.
Mary ayağını yere hafifçe vurdu.

More Sentences
açığa vurmak reveal v.
I'm not going to reveal their secrets.
Onların sırlarını açığa vurmayacağım.

More Sentences
General
açığa vurmak reveal v.
You mustn't reveal Tom's secrets.
Tom'un sırlarını açığa vurmamalısın.

More Sentences
ayağını yere vurmak stomp v.
The horse stomped its foot.
At ayağını yere vurdu.

More Sentences
vurmak (kamçı, baston vb ile) whip v.
Tom whipped Mary with his belt.
Tom, Mary'ye kemeriyle vurdu.

More Sentences
dibe vurmak bottom out v.
The Dow plunged 35 points and then bottomed out.
Dow 35 puan düştü ve sonra dibe vurdu.

More Sentences
can evinden vurmak hit home v.
His remark hit home.
Onun sözü can evinden vurdu.

More Sentences
kapıyı vurmak knock v.
Why didn't you answer when I knocked?
Kapıyı vurduğumda neden cevap vermedin?

More Sentences
açığa vurmak betray v.
His eyes betrayed his fear.
Gözleri, korkusunu açığa vurdu.

More Sentences
hafifçe vurmak pat v.
I felt somebody pat me on the shoulder.
Ben, birinin omzuma hafifçe vurduğunu hissettim.

More Sentences
turnayı gözünden vurmak hit the jackpot v.
We hit the jackpot.
Turnayı gözünden vurduk.

More Sentences
dışa vurmak vent v.
She gave vent to her grief.
Kederini dışa vurdu.

More Sentences
hedefi vurmak hit the mark v.
He hit the mark.
Hedefi vurdu.

More Sentences
damgasını vurmak mark v.
In the political sphere, the year was marked by dramatic events in Turkish prisons.
Siyasi alanda ise yıla Türkiye'deki cezaevlerinde yaşanan dramatik olaylar damgasını vurdu.

More Sentences
dışa vurmak externalize v.
Through art, she found a way to externalize her emotions.
Sanat aracılığıyla duygularını dışa vurmanın bir yolunu buldu.

More Sentences
açığa vurmak give vent to v.
He is apt to give vent to his feelings.
Duygularını açığa vurmaya meyillidir.

More Sentences
dibe vurmak hit bottom v.
We haven't yet hit bottom.
Henüz dibe vurmadık.

More Sentences
hafifçe vurmak tap v.
Someone tapped me on the shoulder.
Birisi omuzuma hafifçe vurdu.

More Sentences
damga vurmak brand v.
They branded you a coward.
Sana korkak damgası vurdular.

More Sentences
açığa vurmak expose v.
Speech exposes what the brain is worth.
Konuşma, beynin değerini açığa vurur.

More Sentences
(nazar değmesin diye) tahtaya vurmak knock on wood v.
Let's knock on wood so that our dream will come true.
Rüyamızın gerçek olması için tahtaya vuralım.

More Sentences
(nazar değmesin diye) tahtaya vurmak touch wood v.
That has never happened to me, touch wood.
O benim hiç başıma gelmedi, aman tahtaya vur.

More Sentences
ayı vurmak shoot a bear v.
Tom shot a bear with the rifle his father gave him.
Tom babasının ona verdiği tüfekle bir ayıyı vurdu.

More Sentences
birisini vurmak shoot someone v.
It's even more exciting when he shoots someone with it.
Onunla birini vurması daha da heyecan verici.

More Sentences
topa vurmak kick the ball v.
I kicked the ball.
Topa vurdum.

More Sentences
Common Usage
eyer vurmak saddle v.
güm güm vurmak batter v.
damga vurmak stamp v.
semer vurmak saddle v.
sertçe vurmak bash v.
sekte vurmak interrupt v.
açığa vurmak disclose v.
fiske vurmak flick v.
kıyıya vurmak wash ashore v.
sahile vurmak wash ashore v.
açığa vurmak bare v.
General
düşmana vurmak veya düşmanı kapana kıstırmak için tasarlanmış, uçlarında ağırlıklar bulunan bir zincirden meydana gelen japon silahı manrikigusari n.
(pençeler gibi) vurmak fang n.
av hayvanı vurmak için yapılan atış potshot n.
bir şeye vurmak için kullanılan düz ve geniş alet (sineklik) flap [obsolete] n.
zemindeki tasolara vurmak için kullanılan taso slammer n.
tarak vurmak comb v.
aleniyete vurmak make something public v.
cila vurmak polish v.
balta ile vurmak beat with a hammer v.
güm güm vurmak thump v.
payanda vurmak shore up v.
ata gem vurmak curb v.
hafif hafif vurmak tip v.
vurmak (mermi) pip v.
açığa vurmak unclose v.
şakaya vurmak pass over (a matter) lightly v.
ağzına kilit vurmak keep silent v.
kuvvetle vurmak swipe v.
gem vurmak fit the bit v.
gem vurmak restrain v.
başına vurmak (içki) go to one's head v.
karaya vurmak be washed up onto a shore v.
astar vurmak prime v.
kuvvetle vurmak bash v.
prangaya vurmak fetter v.
vurgun vurmak profiteer v.
tak tak vurmak knock repeatedly v.
muşta ile vurmak punch v.
pençe vurmak sole v.
hafif gem vurmak snaffle v.
vurgun vurmak rake it in v.
ağır bir cisimle vurmak bludgeon v.
dizle vurmak knee v.
yüzüne vurmak fling something in one's teeth v.
boynunu vurmak decollate v.
geri vurmak return v.
dışa vurmak embody in v.
yalpa vurmak roll v.
boynunu vurmak decapitate v.
vurmak (boya vb'ni) apply v.
gürültülü bir şekilde vurmak bang v.
dışa vurmak show v.
gölge vurmak shade v.
çekicin sivri ucu ile vurmak peen v.
sert vurmak slug v.
kilit vurmak lock v.
kamçı vurmak give a blow with a whip v.
espriye vurmak pass over (a matter) with humour v.
gem vurmak rein back v.
arkadan vurmak knife v.
sert vurmak wallop v.
çok sert vurmak slug  v.
espriye vurmak pass over (a matter) lightly v.
yüzüne vurmak taunt v.
vurmak (ayakkabı) pinch v.
kuvvetle vurmak (yağmur) slash across v.
damgasını vurmak label v.
ağzına kilit vurmak say nothing v.
canlıyı vurmak kill v.
sopa ile vurmak hit v.
araba ile vurmak run into v.
usa vurmak think through v.
canevinden vurmak strike home v.
voli vurmak rake it in v.
yalpa vurmak yaw v.
açığa vurmak spill v.
belirli bir şeyin damgasını vurmak stigmatize as v.
pençe vurmak claw v.
ayakkabıya pençe vurmak sole v.
açığa vurmak let on v.
sıva vurmak plaster v.
açığa vurmak yield v.
ayakkabıya pençe vurmak resole v.
baltayı taşa vurmak drop a brick v.
fiske vurmak flick v.
deliliğe vurmak feign madness v.
pençe vurmak sole a shoe v.
afyonu başına vurmak fly into a rage v.
damga vurmak print v.
omzuna vurmak shoulder v.
camadan vurmak take in a reef v.
gem vurmak curb v.
darbe vurmak knock somebody for six v.
sekte vurmak impede v.
oltaya vurmak take v.
vurmak (ayakkabı) chafe v.
camadan vurmak reef v.
vurmak (saat başlarını) chime v.
iğne vurmak inject v.
teker teker silahla vurmak pick people off v.
sülük vurmak apply leeches v.
değnekle vurmak birch v.
kuvvetlice vurmak whop v.
adam vurmak commit murder v.
ayakkabı vurmak chafe one's foot v.
şiddetle vurmak belt v.
omuz vurmak shoulder v.
muşta vurmak thump v.
topu havaya vurmak lob v.
sert bir şekilde vurmak smite v.
tekrar tekrar vurmak knock about v.
öte beriye vurmak bandy v.
endazeye vurmak calculate v.
kelepçe vurmak handcuff v.
çekiçle vurmak hammer v.
işi şakaya vurmak treat something as a joke v.
ayıbını yüzüne vurmak tell his fault to his face v.
zincire vurmak iron v.
dirsekle vurmak elbow v.
fiske vurmak flip v.
açığa vurmak externalize v.
dışa vurmak register v.
hızla vurmak throb v.
dışa vurmak express v.
vurgun vurmak make a killing v.
hızla yere vurmak stamp v.
açığa vurmak proclaim v.
vurgun vurmak clean up v.
zincire vurmak shackle v.
tavana vurmak (fiyatlar) (prices) hit the ceiling v.
açığa vurmak lay bare v.
havaya doğru vurmak lob v.
ayıbını yüzüne vurmak reproach v.
kanadından vurmak (kuşu) wing v.
darbe vurmak hit somebody for six v.
kafa vurmak head v.
baltayı taşa vurmak make a blunder v.
topakla vurmak pellet v.
pençe vurmak (ayakkabı) tap v.
sağa sola vurmak strike out v.
endazeye vurmak measure v.
yalpa vurmak lurch v.
tos vurmak butt v.
elle vurmak clap v.
dizgin vurmak bridle v.
yumruk ile vurmak punch v.
kuvvetlice vurmak whopping v.
ket vurmak check v.
hafif hafif vurmak dab v.
sağına soluna vurmak lay about one v.
zincire vurmak clap somebody in irons v.
birinin bir şey yapmasına ket vurmak inhibit someone from v.
gerçek yüzünü açığa vurmak throw off one's mask v.
sertçe vurmak hit hard v.
boynuz vurmak gore v.
pençe vurmak (ayakkabıya) sole v.
güm güm vurmak whump v.
ağır sopa ile vurmak waddy v.
şiddetle vurmak poleaxe v.
mızrakla vurmak spear v.
zincire vurmak fetter v.
açığa vurmak evidence v.
el ile vurmak slap v.
sert vurmak slog v.
hızlı vurmak slog v.
kırbaç vurmak whip v.
kazığa vurmak impale v.
ayağını sertçe vurmak stamp v.
zincire vurmak enchain v.
yerden yere vurmak badmouth v.
vurmak (bir hedefi silahla) shoot v.
baltayı taşa vurmak put one´s foot in it v.
dışarı vurmak manifest v.
baltayı taşa vurmak bite on granite v.
pençe vurmak paw v.
şamar vurmak clock somebody one v.
açığa vurmak uncork v.
gelişigüzel boya vurmak slap paint on v.
yük vurmak load v.
güm güm vurmak (kalp) thump v.
yama vurmak patch v.
beysbol sopası veya elle vurmak swat v.
pençe vurmak cobble v.
eğe vurmak file v.
dibe vurmak go downhill v.
vole vurmak volley v.
hafifçe vurmak dab v.
destek vurmak shore up v.
asma kilit vurmak padlock v.
şakaya vurmak laugh something off v.
hafifçe vurmak clap v.
küt diye (bir yere) vurmak smack down on v.
açığa vurmak utter v.
attığını vurmak be consistently successful v.
yerle bir etmek için bir şeye vurmak batter something down v.
birini ateşli silahla vurmak gun someone down v.
başına vurmak get to somebody's head v.
yüzüne vurmak hold against v.
açığa vurmak blab v.
somut bir halde dışa vurmak embody in v.
makas vurmak cut v.
birine (birşeyin) damgası vurmak tag someone as v.
beysbol topuna kuvvetle vurmak slug v.
sahile vurmak be stranded v.
topa vurmak bat v.
baharı başına vurmak dress as if it is summer v.
kafasına vurmak crown v.
sopa ile vurmak bludgeon v.
boyunduruğa vurmak yoke v.
hızla vurmak swipe v.
boynunu vurmak behead v.
yüzsüzlüğe vurmak brazen it out v.
şaplak vurmak slap v.
diz ile vurmak knee v.
fiske vurmak fillip v.
ket vurmak scotch v.
ayak ucuyla vurmak toe v.
voli vurmak make a killing v.
çok sert vurmak slug v.
ayaz vurmak freeze a crop v.
teraziye vurmak weigh up v.
ağır ve gürültülü bir şekilde vurmak thump v.
açığa vurmak vent v.
hafifçe vurmak flick v.
prangaya vurmak shackle v.
aşk, sevgi gibi hisleri açığa vurmak emotionalize v.
yüzüne vurmak slap v.
topa hafifçe vurmak putt v.
tekme vurmak kick at v.
açığa vurmak publish v.
ket vurmak impede v.
afyonu başına vurmak go berserk v.
açığa vurmak ventilate v.
aleniyete vurmak make public v.
payanda vurmak underpin v.
güneş vurmak have a sunstroke v.
başını taştan taşa vurmak knock one's head against the wall v.
silahla vurmak prick v.
açığa vurmak uncloak v.
oltaya vurmak bite v.
açığa vurmak divulge v.
dem vurmak talk about v.
açığa vurmak express v.
savaş baltası ile vurmak tomahawk v.
dışa vurmak act out v.
sert vurmak smash v.
sopayla vurmak bat v.
küt diye vurmak wham v.
alttan vurmak undercut v.
payanda vurmak shore v.
yasaklama emriyle ket vurmak embar v.
şiddetle vurmak bash v.
köstek vurmak hobble v.
aşk, sevgi gibi hisleri açığa vurmak emotionalise v.
damga vurmak mark v.
kuvvetle vurmak smite v.
yavaşça vurmak (beyzbol) bunt v.
prangaya vurmak gyve v.
vurmak (piyango) fall on v.
damgasını vurmak make one's mark v.
köstek vurmak clog v.
ayak ile vurmak boot v.
yerden yere vurmak chastise v.
sert vurmak whack v.
bukağı vurmak hobble v.
birine belirli bir damga vurmak tag someone as v.
kaba sıva vurmak rough cast v.
hafifçe vurmak touch v.
ket vurmak handicap v.
yama vurmak put a patch on v.
sopa ile vurmak club v.
ket vurmak frustrate v.
damgasını vurmak stigmatize as v.
dışarı vurmak show v.
kantara vurmak weigh v.
payanda vurmak timber v.
açığa vurmak evince v.
kamçı ile vurmak lash v.
mahmuzla vurmak spur v.
ayar damgası vurmak hallmark v.
belirli bir şeyin damgasını vurmak stigmatize v.
yerden yere vurmak slam v.
kıçına tekmeyi vurmak boot boot out v.
zincir vurmak fetter v.
gem vurmak put a bridle on v.
yama vurmak put a patch v.
espriye vurmak pass over (a matter) with a joke v.
gem vurmak check v.
can evinden vurmak strike home v.
niyetini açığa vurmak show one's hand v.
destek vurmak put a prop to v.
elle hafifçe vurmak (takdir/sevgi belirtisi olarak) pat v.
asıl karakterini açığa vurmak show one's true colors v.
sopa ile vurmak bat v.
camadan vurmak snug down v.
hızla vurmak bash v.
koşum takımı vurmak harness v.
açığa vurmak unveil v.
geri vurmak strike back v.
vurmak (piyango) fall v.
küt diye vurmak thwack v.
hafifçe vurmak tap on v.
el ile vurmak smack v.
ket vurmak hinder v.
yumuşakça vurmak (takdir/sevgi belirtisi olarak) pat v.
ayak ile vurmak kick v.
sert darbelerle vurmak batter v.
kötü yönlerini açığa vurmak denounce v.
elle vurmak pat v.
kafa ile vurmak head v.
sülük vurmak apply leeches to v.
açığa vurmak disclose v.
ayağına zincir vurmak fetter v.
pençe vurmak (ayakkabıya) resole v.
açığa vurmak unseal v.
kuvvetle vurmak (yağmur) slash against v.
yerden yere vurmak cut up v.
tartıya vurmak weigh v.
araba ile vurmak crash into v.
ayaklarını hızla yere vurmak stamp v.
can evinden vurmak cut to the quick v.
afyonu başına vurmak go into a frenzy of rage v.
sertçe vurmak smit v.
yüzüne vurmak (hatasını) throw up to v.
sağ gösterip sol vurmak fake somebody v.
dem vurmak prate v.
gem vurmak bridle v.
zincire vurmak chain v.
(silahla) vurmak shoot v.
dibe vurmak strike the bottom v.
voliyi vurmak profiteer v.
can evinden vurmak kick someone where it hurts v.
kaşe vurmak stamp v.
turnayı gözünden vurmak hit pay dirt v.
ket vurmak inhibit v.
turnayı gözünden vurmak hit the bullseye v.
vurgun vurmak hit the bullseye v.
meydana vurmak reveal something clearly v.
meydana vurmak be obvious v.
damgasını vurmak set one's seal on v.
damgasını vurmak leave one's mark on v.
gem vurmak hamshackle v.
görür görmez vurmak shoot someone on sight v.
göğsünden vurmak shoot somebody in the chest v.
kolundan vurmak shoot somebody in the arm v.
bacağından vurmak shoot somebody in the leg v.
sopayla vurmak hit with a stick v.
sağ gösterip sol vurmak fake v.
başından vurmak shoot in the head v.
piyango vurmak win lottery v.
ayakkabı ayağını vurmak (one's shoes) pinch one's feet v.
ayakkabı ayağını vurmak (one's shoes) press against one's feet v.
hedefi vurmak hit target v.
boya vurmak apply paint v.
boya vurmak put on paint v.
perdah vurmak give (something) a sheen v.
perdah vurmak burnish v.
perdah vurmak glaze v.
perdah vurmak buff v.
perdah vurmak shave (one's beard) a second time v.
perdah vurmak polish v.
şakağından vurmak shot someone in the temple v.
büyük darbe vurmak deal major blow v.
büyük darbe vurmak deal big blow v.
büyük darbe vurmak deal death blow v.
tokat vurmak slap v.
(boya) astar vurmak prime v.
kapısına kilit vurmak close down (a business) v.
tarihe damgasını vurmak make one's mark in history v.
tarihe damgasını vurmak leave one's mark in history v.
dişleri birbirine vurmak chatter v.
birini yerden yere vurmak lower the boom on someone v.
can evinden vurmak touch on the raw v.
pranga vurmak fetter v.
açığa vurmak give away v.
başına vurmak go to one's head v.
ayakkabıya yarım pençe vurmak half-sole v.
yarım pençe vurmak half-sole v.
-e vurmak knock on v.
yarım pençe vurmak (ayakkabıya) half-sole v.
sırtından vurmak double-cross v.
-e vurmak knock at v.
(topa) kafa vurmak head v.
hedefi on ikiden vurmak get home v.
bam güm vurmak batter v.
yumruk vurmak box v.
açığa vurmak impart v.
elle hafifçe vurmak pat v.
-e güm güm vurmak thunder at v.
-e güm güm vurmak thunder on v.
(golf) deliğe sokmak için hafitçe (topa) vurmak putt v.
topa havadayken vurmak punt v.
teraziye vurmak scale v.
kanadından vurmak wing v.
(uçak) yalpa vurmak yaw v.
küt diye vurmak whack v.
çekip vurmak shoot v.
birer birer vurmak shoot one by one v.
teker teker vurmak shoot one by one v.
dibe vurmak plumb the depths v.
kıyıya vurmak come ashore v.
hatasını yüzüne vurmak twit v.
sahile vurmak come ashore v.
hatalarını yüzüne vurmak twit v.
masaya yumruğunu vurmak pounder one's fist on the table v.
masaya yumruğunu vurmak bang one's fist on the table v.
masaya yumruğunu vurmak slam one's fist on the table v.
kendi silahıyla vurmak give somebody a dose of their own medicine v.
kendi silahıyla vurmak give somebody a taste of their own medicine v.
camadan vurmak reef a sail in v.
kendini şaraba vurmak seek refuge in wine v.
kendini içkiye vurmak seek refuge in drink v.
tepkilerini dışa vurmak express one's reactions v.
yerden yere vurmak castigate v.
bir ata eyer/semer vurmak put a saddle on a horse v.
ata eyer/semer vurmak saddle a horse up v.
soğuktan dişleri birbirine vurmak one's teeth chatter from the cold v.
birisini suratından vurmak shoot someone in the face v.
göğsünden vurmak shoot someone in the chest v.
acının dibine vurmak be in great pain/agony v.
birini testislerinden vurmak shoot someone in the balls v.
kapısına kilit vurmak shut down v.
duvara çarpmak/vurmak hit at the wall v.
kendini vurmak shoot oneself v.
(dalgalar) kıyıya hafif hafif vurmak (waves) lap up against the shore softly v.
yüzünden vurmak shoot in the face v.
suratından vurmak shoot in the face v.
birini omuzundan vurmak shoot someone in the shoulder v.
(silahla) birini kalbinden vurmak shoot someone in the heart v.
kilit vurmak clamp v.
yanlışlıkla kendisini vurmak shoot oneself by mistake v.
yanlışlıkla kendini vurmak shoot oneself by mistake v.
arkasından vurmak betray v.
pompalı tüfekle vurmak shotgun v.
çifteyle vurmak shotgun v.
duygularını/hislerini açığa vurmak betray one's emotions v.
kafalarını birbirine vurmak bang heads together v.
duyguyu dışa vurmak abreact v.
volta vurmak beat v.
yumruk vurmak biff v.
rüzgara karşı volta vurmak back and fill v.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak slap someone's wrist v.
(ceza olarak) birinin bileğine hafifçe vurmak slap someone on the wrist v.
belirli bir şeyin damgasını vurmak stigmatise v.
şiddetle vurmak pole-axe v.
açığa vurmak externalise v.
dışa vurmak externalise v.
yanlış adamı vurmak shoot the wrong man v.
bilerek veya kazayla takım arkadaşını vurmak/öldürmek team-kill v.
göğsünden vurmak shoot in the chest v.
ket vurmak be thwarted v.
iğne vurmak administer (a medicine) v.
polis memuruna vurmak hit a policeman v.
topuklarını birbirine vurmak click your heels v.
topuklarını birbirine vurmak hit the heels of your heels together v.
topuklarını birbirine vurmak stamp your heels v.
ışık/gölge vurmak throw a light/shadow v.
pat diye vurmak clunk v.
birini zincire vurmak put someone in chains v.
yama vurmak clout v.
belli bir açıyla vurmak angle v.
(ata) dizgin vurmak tackle v.
tavşan vurmak rabbit v.
topla vurmak tag v.
hafif hafif vurmak tap v.
cila vurmak affile v.
perdah vurmak affile v.
(kuvvetle/sertçe) vurmak ram v.
ağır bir darbeyle vurmak ram down v.
işlenmemiş deriden yapılan kamçıyla vurmak rawhide v.
yeniden çekiçle vurmak rehammer v.
(gerçeği) (yüzüne) vurmak nail v.
(saatler belirli bir zamanı) vurmak chap [scottish] v.