scant - Turc Anglais Dictionnaire

scant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Sens de "scant" dans le Dictionnaire Turc-Anglais : 20 résultat(s)

Anglais Turc
General
scant adj. kıt
Even with scant resources we have been very effective.
Kıt kaynaklarla bile çok etkili olduk.

More Sentences
scant adj. az
The Council gave scant regard to over 50 amendments adopted by this House in the first reading.
Konsey, bu Meclis tarafından ilk okumada kabul edilen 50'den fazla değişikliği çok az dikkate almıştır.

More Sentences
scant adj. yetersiz
This attempt bore scant fruit in the form of Amsterdam in 1997.
Bu girişim 1997'de Amsterdam'da yetersiz bir meyve vermiştir.

More Sentences
scant v. daraltmak
scant v. sınırlamak
scant v. dikkatsiz bir biçimde çalışmak
scant v. özensiz çalışmak
scant v. kısıtlamak
scant v. az miktarda vermek
scant v. (bir şeyi) gerekenden az vermek
scant v. tam tamına verememek
scant v. esirgemek
scant v. dikkatini eksik vermek
scant v. önemsememek
scant adj. sınırlı
scant adj. kısıtlı
scant adj. dar
scant adj. kifayetsiz
scant adj. belirli bir alanda eksiği olan
Marine
scant adj. gemiyi rotasında zar zor ilerleten yön ve şiddete sahip (rüzgar)

Sens de "scant" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 11 résultat(s)

Anglais Turc
General
scant contact n. yetersiz ya da sınırlı temas
scant [dialect] n. yetersiz ikmal
scant [dialect] n. kıtlık
scant [dialect] n. kesat
scant [dialect] adj. aşırı tutumlu
scant [dialect] adj. cimri
scant [dialect] adj. idareli
scant [dialect] adj. müsriflik yapmayan
scant [dialect] adj. tedbirli
scant [dialect] adv. zar zor
scant [dialect] adv. güç bela