tuhaf tuhaf

Sens de "tuhaf tuhaf" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 4 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	tuhaf tuhaf	oddly adv.
You are looking at me oddly. Bana tuhaf tuhaf bakıyorsun. More Sentences
2	General	tuhaf tuhaf	strangely adv.
You are looking at me strangely. Bana tuhaf tuhaf bakıyorsun. More Sentences
3	General	tuhaf tuhaf	weirdly adv.
Archaic
4	Archaic	tuhaf tuhaf	odd adv.

Sens de "tuhaf tuhaf" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 500 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
Common Usage
1	Common Usage	tuhaf	bizarre adj.
It would be both inconsistent and bizarre to choose a stricter definition for this proposal. Bu teklif için daha katı bir tanım seçmek hem tutarsız hem de tuhaf olurdu. More Sentences
2	Common Usage	tuhaf	odd adj.
This mushroom has a rather odd smell. Bu mantarın epey tuhaf bir kokusu var. More Sentences
3	Common Usage	tuhaf	weird adj.
We cannot inhabit the weird minds of terrorists, but we can pay the high cost of protection. Teröristlerin tuhaf zihinlerinde yaşayamayız ancak korunmanın yüksek maliyetini ödeyebiliriz. More Sentences
4	Common Usage	tuhaf	strange adj.
I am sure you will understand that this is rather strange. Bunun oldukça tuhaf olduğunu anlayacağınızdan eminim. More Sentences
General
5	General	tuhaf biri	oddball n.
He's really an oddball. O gerçekten tuhaf biri. More Sentences
6	General	tuhaf (kimse)	weirdo n.
Tom is a weirdo. Tom tuhaf biri. More Sentences
7	General	tuhaf sesler	strange noises n.
Tom heard strange noises coming from the next room. Tom yan odadan gelen tuhaf sesler duydu. More Sentences
8	General	tuhaf rüya	strange dream n.
I've been having strange dreams lately. Son zamanlarda tuhaf rüyalar görüyorum. More Sentences
9	General	tuhaf bir durum	an awkward situation n.
His words created an awkward situation. Sözleri tuhaf bir durum yarattı. More Sentences
10	General	tuhaf	whimsy n.
The artist's paintings were known for their whimsy and playful charm. Ressamın tabloları, tuhaf ve muzip cazibesiyle biliniyordu. More Sentences
11	General	tuhaf davranmak	act weird v.
You've been acting weird today. Sen bugün tuhaf davranıyordun. More Sentences
12	General	tuhaf görünmek	look strange v.
It would look strange if I did not reply. Cevap vermezsem tuhaf görünür. More Sentences
13	General	tuhaf gelmek	sound bizarre v.
My name sounds bizarre. Adım kulağa tuhaf geliyor. More Sentences
14	General	tuhaf gelmek	sound strange v.
That sounds strange to me. O bana tuhaf geliyor. More Sentences
15	General	tuhaf gelmek	seem strange v.
It seemed strange to me, to tell the truth. Bana tuhaf geldi açıkçası. More Sentences
16	General	tuhaf görünmek	appear strange v.
Their view of life may appear strange. Hayata bakışları tuhaf görünebilir. More Sentences
17	General	tuhaf görünmek	seem strange v.
Doesn't it seem strange to you? Senin için tuhaf görünmüyor mu? More Sentences
18	General	tuhaf davranmak	act strange v.
Tom is acting strange, isn't he? Tom tuhaf davranıyor, değil mi? More Sentences
19	General	tuhaf	peculiar adj.
Do you yourself not think that this is a little peculiar? Siz de bunun biraz tuhaf olduğunu düşünmüyor musunuz? More Sentences
20	General	tuhaf	curious adj.
This is, it has to be said, a curious conception of democracy. Bunun tuhaf bir demokrasi anlayışı olduğunu söylemek gerekir. More Sentences
21	General	en tuhaf	weirdest adj.
What's the weirdest thing you've ever eaten? Yediğin en tuhaf şey neydi? More Sentences
22	General	tuhaf	unusual adj.
If you ask me, she's a little unusual. Bana sorarsan, o biraz tuhaf. More Sentences
23	General	daha tuhaf	weirder adj.
The factual world is often weirder than the fictional world. Gerçek dünya genellikle kurgusal dünyadan daha tuhaftır. More Sentences
24	General	tuhaf	cranky adj.
Tom looked very cranky in the photo. Tom fotoğrafa çok tuhaf baktı. More Sentences
25	General	tuhaf	ridiculous adj.
Tom is ridiculous. Tom tuhaf. More Sentences
26	General	tuhaf	queer adj.
He has queer ideas. Tuhaf fikirleri var. More Sentences
27	General	tuhaf	oddball adj.
Who's this oddball? Kim bu tuhaf adam? More Sentences
28	General	tuhaf	funny adj.
What is that funny growth on Mary's chin? Mary'nin çenesindeki o tuhaf büyüme de ne? More Sentences
29	General	tuhaf	eccentric adj.
Are you eccentric? Tuhaf mısınız? More Sentences
30	General	tuhaf	weird adj.
He's with the weird kid, looking at comics in our flat. O tuhaf çocukla birlikte dairemizde çizgi romanlara bakıyor. More Sentences
31	General	tuhaf	outlandish adj.
This is yet again, an outlandish attack on the CAP which has served us well. Bu, bir kez daha, bize iyi hizmet etmiş olan OTP'ye yönelik tuhaf bir saldırıdır. More Sentences
32	General	tuhaf	screwball adj.
He is a screwball. O tuhaf bir tiptir. More Sentences
33	General	tuhaf	strange adj.
The United States has a strange idea of international law. ABD'nin uluslararası hukuk konusunda tuhaf bir fikri var. More Sentences
34	General	tuhaf görünümlü	strange-looking adj.
Tom is wearing a strange-looking hat today. Tom bugün tuhaf görünümlü bir şapka giyiyor. More Sentences
35	General	tuhaf	loopy adj.
The eccentric artist had a reputation for creating loopy artworks. Eksantrik sanatçı, tuhaf sanat eserleri yaratmasıyla ünlüydü. More Sentences
36	General	tuhaf	fey adj.
The actress had a fey demeanour. Aktrisin tuhaf bir tavrı vardı. More Sentences
37	General	tuhaf	creepy adj.
Sami was kind of creepy and strange. Sami biraz ürkütücü ve tuhaftı. More Sentences
38	General	tuhaf	strangely adv.
Strangely enough, the amendments give cross-border problems more attention than is their due. Tuhaf bir şekilde, değişiklikler sınır ötesi sorunlara hak ettiklerinden daha fazla önem vermektedir. More Sentences
39	General	tuhaf	oddly adv.
You are looking at me oddly. Bana tuhaf bir şekilde bakıyorsun. More Sentences
40	General	tuhaf biçimde	strangely adv.
She has started acting strangely. O tuhaf biçimde davranmaya başladı. More Sentences
Phrases
41	Phrases	ne tuhaf	strange to say expr.
Strange to say, his prediction has come true. Ne tuhaf, onun öngörüsü gerçekleşti. More Sentences
Colloquial
42	Colloquial	tuhaf bir his	funny feeling n.
I have a funny feeling about this. Bu konuda içimde tuhaf bir his var. More Sentences
43	Colloquial	tuhaf	quirky adj.
Sarah, your quirky missing person's case has turned into cold blooded murder. Sarah, tuhaf "kayıp şahıs" vakanız soğukkanlı bir cinayete dönüştü. More Sentences
44	Colloquial	biraz tuhaf	a little weird expr.
You're a little weird. Sen biraz tuhafsın. More Sentences
Speaking
45	Speaking	ne kadar tuhaf	how strange expr.
How strange life is! Hayat ne kadar tuhaf! More Sentences
46	Speaking	tuhaf	that's strange expr.
Don't you think that's strange? Bunun tuhaf olduğunu düşünmüyor musun? More Sentences
General
47	General	tuhaf	exotism n.
48	General	tuhaf kimse	eccentric person n.
49	General	tuhaf tip	oddity n.
50	General	tuhaf bir kimse	queer fish n.
51	General	tuhaf şey	drollery n.
52	General	tuhaf davranış	bizarre behaviour n.
53	General	tuhaf tip	case n.
54	General	tuhaf şey	curiosity n.
55	General	tuhaf tip	curio n.
56	General	tuhaf	crotchet n.
57	General	tuhaf tip	screwball n.
58	General	tuhaf tip	odd fellow n.
59	General	tuhaf olay	weirdy n.
60	General	tuhaf davranış	quirk n.
61	General	tuhaf tip	odd fish n.
62	General	tuhaf davranışlar	antics n.
63	General	tuhaf tip	curiosity n.
64	General	tuhaf tip	weirdo n.
65	General	tuhaf kişi	weirdie n.
66	General	tuhaf kişi	weirdy n.
67	General	tuhaf düşünce	crotchet n.
68	General	tuhaf özellik	idiosyncrasy n.
69	General	tuhaf adam	codger n.
70	General	tuhaf şey	exotica n.
71	General	tuhaf olay	weirdie n.
72	General	tuhaf adam	odd fish n.
73	General	tuhaf (kimse)	weirde n.
74	General	tuhaf (kimse)	spook n.
75	General	tuhaf (kimse)	weirdy n.
76	General	tuhaf (kimse)	schmuck n.
77	General	tuhaf tip	odd-one-out n.
78	General	tuhaf/garip ses	strange sound n.
79	General	tuhaf yaratık	strange creature n.
80	General	tuhaf soru	strange question n.
81	General	tuhaf soru	odd question n.
82	General	tuhaf sesler	strange sounds n.
83	General	tuhaf icat	strange invention n.
84	General	tuhaf kimse	caution n.
85	General	tuhaf nesne	strange object n.
86	General	tuhaf cisim	strange object n.
87	General	tuhaf ses	strange noise n.
88	General	tuhaf tip	fremd n.
89	General	tuhaf an	awkward moment n.
90	General	tuhaf/komik isimler koleksiyoncusu	comiconomenclaturist n.
91	General	tuhaf uyarı	the odd warning n.
92	General	tuhaf davranış	peculiar behaviour n.
93	General	bir zamanlar aşık olunan ama artık olunmayan birini görünce oluşan tuhaf duygu	razbliuto [russian] n.
94	General	alem/tuhaf kimse	character n.
95	General	tuhaf kimse/şey	nondescript n.
96	General	çok tuhaf olduğundan gruptan dışlanan tip	the odd one out n.
97	General	tuhaf tip	the odd one out n.
98	General	tuhaf merak	toy [obsolete] n.
99	General	alışılmadık tuhaf yer	angle n.
100	General	tuhaf kişilik özelliği	appropriament n.
101	General	tuhaf kimse	unco n.
102	General	tuhaf haber	unco n.
103	General	düşünce tarzı çok tuhaf olan kimse	zombi n.
104	General	çok tuhaf görünüşlü kimse	zombi n.
105	General	çok tuhaf davranışlar sergileyen kimse	zombi n.
106	General	abartılı ve tuhaf davranan kimse	zany n.
107	General	alışılmadık veya tuhaf şeyler koleksiyonu	bestiary n.
108	General	tuhaf kimse	wacko n.
109	General	tuhaf kimse	whacko n.
110	General	tuhaf hareket	bizarrerie n.
111	General	tuhaf kimse	whacko n.
112	General	tuhaf buluş	whigmaleerie n.
113	General	tuhaf fikir	whimsey n.
114	General	(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir alet	whimsey n.
115	General	(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir nesne	whimsey n.
116	General	(yazım, sanat veya dekorasyonda) tuhaf veya gülünç bir eser	whimsey n.
117	General	tuhaf şey	whimwham n.
118	General	tuhaf şey	quip n.
119	General	tuhaf işler yapan kadın	handywoman n.
120	General	tuhaf ve sakar genç kız	mauther [uk] n.
121	General	tuhaf, şaşırtıcı ve yabancı olan çeşitli kişi veya objelerden oluşan grup veya derleme	menagerie n.
122	General	tuhaf başlık	bonnet n.
123	General	tuhaf malzemelerden yapılan karışım	brew n.
124	General	tuhaf ve ürkütücü görünen hayvan	monster n.
125	General	tuhaf şey	ridiculosity n.
126	General	tuhaf kıyafet	rigout n.
127	General	tuhaf giysi	rigout n.
128	General	tuhaf tip	gig n.
129	General	tuhaf dil	gibberish n.
130	General	tuhaf lehçe	gibberish n.
131	General	tuhaf şekil	grotesquerie n.
132	General	tuhaf tasarım	grotesquerie n.
133	General	tuhaf şekiller	grotesquerie n.
134	General	tuhaf tasarımlar	grotesquerie n.
135	General	tuhaf süsleme	grotesquerie n.
136	General	tuhaf şey	grotesquerie n.
137	General	tuhaf karakter	grotesquerie n.
138	General	tuhaf şekil	grotesquery n.
139	General	tuhaf tasarım	grotesquery n.
140	General	tuhaf şekiller	grotesquery n.
141	General	tuhaf tasarımlar	grotesquery n.
142	General	tuhaf süsleme	grotesquery n.
143	General	tuhaf şey	grotesquery n.
144	General	tuhaf karakter	grotesquery n.
145	General	tuhaf genç erkek	hobbledehoy n.
146	General	tuhaf şey	odd n.
147	General	tuhaf şey	odd fish n.
148	General	tuhaf şey	oddball n.
149	General	tuhaf şeylerin sergilendiği müze	odditorium n.
150	General	tuhaf şey	oddity n.
151	General	tuhaf olay	oddity n.
152	General	yüksek ve tuhaf ses	roaring n.
153	General	tuhaf ve kaba herif	gom [dialect] n.
154	General	tuhaf mizah	drollery n.
155	General	tuhaf gelen şey	fantasia n.
156	General	tuhaf kimse	fantast n.
157	General	tuhaf kimse	fantastico n.
158	General	tuhaf vücut hareketi	irp [obsolete] n.
159	General	tuhaf davranış	irrationalism n.
160	General	tuhaf davranış	irrationality n.
161	General	tuhaf oyun	crotchet n.
162	General	tuhaf alet	crotchet n.
163	General	tuhaf özellik	curiosity n.
164	General	tuhaf yön	curiosity n.
165	General	tuhaf nitelik	feel n.
166	General	tuhaf hava	feel n.
167	General	kıvrımlı harfler içeren tuhaf el yazısı	pothook n.
168	General	en tuhaf olanı	darnedest n.
169	General	en tuhaf olanı	darndest n.
170	General	tuhaf yazı	flam [obsolete] n.
171	General	tuhaf beğeni	foible n.
172	General	tuhaf kimse	original n.
173	General	tuhaf kombinasyon	phantasmagoria n.
174	General	tuhaf kombinasyon	phantasmagory n.
175	General	tuhaf kimse	schlep n.
176	General	tuhaf kimse	schlepp n.
177	General	tuhaf kimse	shlep n.
178	General	tuhaf ve düzensiz yürüyüş	shambling n.
179	General	tuhaf olma	pretematuralism n.
180	General	tuhaf kimse	sketch n.
181	General	tuhaf durum	start n.
182	General	tuhaf kadın	strange woman n.
183	General	tuhaf kaçmak	seem strange v.
184	General	alay ederek yüzünü gözünü tuhaf şekillere sokmak	make faces v.
185	General	tuhaf davranmak	behave oddly v.
186	General	tuhaf gelmek	be bizarre v.
187	General	tuhaf karşılamak	consider something strange v.
188	General	tuhaf görünmek	appear bizarre v.
189	General	tuhaf görünmek	seem bizarre v.
190	General	tuhaf karşılamak	think something strange v.
191	General	tuhaf gelmek	seem bizarre v.
192	General	tuhaf görünmek	look bizarre v.
193	General	tuhaf karşılamak	regard something as strange v.
194	General	tuhaf bulunmak	be found bizarre v.
195	General	tuhaf karşılamak	find something strange v.
196	General	tuhaf gelmek	be strange v.
197	General	tuhaf bulunmak	be found strange v.
198	General	tuhaf karşılamak	find something bizarre v.
199	General	tuhaf bir hisse kapılmak	start feeling awkward v.
200	General	tuhaf görünmek	appear bizarre/strange v.
201	General	tuhaf gözükmek	appear bizarre/strange v.
202	General	tuhaf gözükmek	seem weird v.
203	General	tuhaf görünmek	seem weird v.
204	General	tuhaf gözükmek	look strange v.
205	General	bodrumdan tuhaf bir koku gelmek	a strange smell to emanate from the basement v.
206	General	tuhaf hareket etmek	hawm v.
207	General	tuhaf hareket etmek	lumber v.
208	General	tuhaf yürümek	lumper [uk] v.
209	General	tuhaf davranmak	deray v.
210	General	tuhaf	quizzical adj.
211	General	tuhaf	twee adj.
212	General	tuhaf	antic adj.
213	General	tuhaf	crotchety adj.
214	General	tuhaf	unnatural adj.
215	General	tuhaf	exotic adj.
216	General	tuhaf	quaint adj.
217	General	tuhaf	kookie adj.
218	General	tuhaf	whimsical adj.
219	General	tuhaf	rich adj.
220	General	tuhaf	unco adj.
221	General	tuhaf	singular adj.
222	General	tuhaf	droll adj.
223	General	tuhaf	zany adj.
224	General	tuhaf	anomalous adj.
225	General	tuhaf	fanciful adj.
226	General	tuhaf	unaccustomed adj.
227	General	tuhaf (kimse)	spooky adj.
228	General	tuhaf	rummy adj.
229	General	tuhaf	flaky adj.
230	General	tuhaf	offbeat adj.
231	General	tuhaf	uncouth adj.
232	General	en tuhaf	damnedest adj.
233	General	tuhaf	peregrine adj.
234	General	tuhaf	ferly adj.
235	General	tuhaf	laughable adj.
236	General	daha daha tuhaf	droller adj.
237	General	tuhaf	rum adj.
238	General	en tuhaf olanı	drollest adj.
239	General	tuhaf	remarkable adj.
240	General	tuhaf	splay adj.
241	General	tuhaf	novel adj.
242	General	tuhaf	farcical adj.
243	General	tuhaf	hinky adj.
244	General	tuhaf	eccentrical adj.
245	General	tuhaf	screwy adj.
246	General	tuhaf	selcouth adj.
247	General	tuhaf	fantastic adj.
248	General	tuhaf	wacky adj.
249	General	tuhaf	comical adj.
250	General	tuhaf	erratic adj.
251	General	tuhaf ses çıkartan	horrisonous adj.
252	General	tuhaf	trippy adj.
253	General	tuhaf	comic adj.
254	General	tuhaf şekilli	oddly-shaped adj.
255	General	tuhaf görünümlü	odd-looking adj.
256	General	tuhaf	freaky adj.
257	General	tuhaf	way-out adj.
258	General	tuhaf	abnormal adj.
259	General	tuhaf	alien adj.
260	General	tuhaf	apish adj.
261	General	tuhaf	eldritch [scottish] adj.
262	General	tuhaf	eldrich adj.
263	General	bir nebze tuhaf	awkwardish adj.
264	General	gizemli bir şekilde tuhaf	unearthly adj.
265	General	tuhaf davranan	unease adj.
266	General	tuhaf davranmaya yol açan	unease adj.
267	General	tuhaf olmayan	uneccentric adj.
268	General	tuhaf olmayan	unexotic adj.
269	General	tuhaf	uninured adj.
270	General	tuhaf	unkent [obsolete] adj.
271	General	tuhaf	zany adj.
272	General	tuhaf	kinky adj.
273	General	tuhaf	extravagant adj.
274	General	tuhaf	wacko adj.
275	General	tuhaf	wacko adj.
276	General	tuhaf	quare adj.
277	General	biraz tuhaf	queerish adj.
278	General	tuhaf görünüşlü	queer-looking adj.
279	General	tuhaf sesli	queer-sounding adj.
280	General	tuhaf bıyıkları olan	whiskerandoed adj.
281	General	tuhaf	wiggy adj.
282	General	tuhaf	quirkish adj.
283	General	tuhaf	hideous adj.
284	General	tuhaf sesli	horrisonant adj.
285	General	tuhaf görünümlü	horsey adj.
286	General	tuhaf görünümlü	horsy adj.
287	General	tuhaf şekilde işleyen	reverse adj.
288	General	tuhaf	looped adj.
289	General	tuhaf	lowdown adj.
290	General	tuhaf hareket eden	lumbering adj.
291	General	tuhaf hareket eden	lumberly adj.
292	General	tuhaf	ridicule [obsolete] adj.
293	General	tuhaf	riotous adj.
294	General	tuhaf	daggy adj.
295	General	tuhaf	idiosyncratic adj.
296	General	tuhaf gibi	oddish adj.
297	General	tuhaf	odd-sounding adj.
298	General	tuhaf görünen	odd-sounding adj.
299	General	tuhaf	off adj.
300	General	tuhaf	dotty adj.
301	General	tuhaf	comical [dialect] [uk] adj.
302	General	tuhaf	drole adj.
303	General	tuhaf	paradoxical adj.
304	General	(kullanım, çeviri) tuhaf	pickwickian adj.
305	General	tuhaf	fell [scotland] adj.
306	General	tuhaf	peasanty adj.
307	General	tuhaf	pixelated adj.
308	General	tuhaf	pixellated adj.
309	General	tuhaf	pixillated adj.
310	General	tuhaf	outré adj.
311	General	tuhaf	phantastic adj.
312	General	tuhaf davranış sergileyen	phantastic adj.
313	General	tuhaf	phantastical adj.
314	General	tuhaf davranış sergileyen	phantastical adj.
315	General	tuhaf	preposterous adj.
316	General	tuhaf	scrambling adj.
317	General	tuhaf	screw-loose adj.
318	General	tuhaf	shaggy adj.
319	General	tuhaf	skeezy adj.
320	General	tuhaf	ostrobogulous adj.
321	General	tuhaf	spaced-out adj.
322	General	tuhaf karakterli	spaced-out adj.
323	General	tuhaf	spacey adj.
324	General	tuhaf	spacy adj.
325	General	tuhaf bir şekilde	weirdly adv.
326	General	tuhaf bir şekilde	anticly adv.
327	General	tuhaf bir halde	comedically adv.
328	General	tuhaf	funnily adv.
329	General	tuhaf bir biçimde	drolly adv.
330	General	tuhaf bir şekilde	whimsically adv.
331	General	tuhaf bir şekilde	elvishly adv.
332	General	tuhaf	singularly adv.
333	General	tuhaf	anormally adv.
334	General	tuhaf biçimde	eccentrically adv.
335	General	tuhaf bir şekilde	quaintly adv.
336	General	tuhaf bir şekilde	ridiculously adv.
337	General	tuhaf şekilde	rummily adv.
338	General	tuhaf bir şekilde	strange adv.
Phrasals
339	Phrasals	(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak	find (someone or something) a bit off v.
340	Phrasals	(birini/bir şeyi) biraz garip/tuhaf bulmak	find (someone or something) a little off v.
Phrases
341	Phrases	tuhaf olanı daire içine al	circle the odd one out expr.
342	Phrases	tuhaf	out of the way expr.
Proverb
343	Proverb	insanlar çok tuhaf olabilir	there's none so queer as folk
344	Proverb	insanlar çok tuhaf	there's nowt so queer as folk
345	Proverb	dünya tuhaflaştıkça tuhaf olanlar öne çıkar	when the going gets weird, the weird turn pro
Colloquial
346	Colloquial	tuhaf şakacı tip	card n.
347	Colloquial	tuhaf kimse	caution n.
348	Colloquial	tuhaf/garip kimse	bird n.
349	Colloquial	tuhaf tip	odd bird n.
350	Colloquial	tuhaf tip	strange bird n.
351	Colloquial	tuhaf tip	odd bod n.
352	Colloquial	tuhaf tip	odd-bod n.
353	Colloquial	(garip, ilginç, tuhaf) tip	type n.
354	Colloquial	tuhaf tip	strange duck n.
355	Colloquial	sıra dışı/tuhaf/acayip kişi	strange duck n.
356	Colloquial	tuhaf tip	glick n.
357	Colloquial	tuhaf kimse	guff n.
358	Colloquial	tuhaf/garip kimse	honker n.
359	Colloquial	tuhaf/garip kimse	jack n.
360	Colloquial	tuhaf kimse	kink n.
361	Colloquial	çok tuhaf tip/şey	queer one n.
362	Colloquial	tuhaf tip/şey	(the) odd man out n.
363	Colloquial	tuhaf şey	(the) odd one out n.
364	Colloquial	tuhaf	noire n.
365	Colloquial	tuhaf kimse	squirrel n.
366	Colloquial	tuhaf kimse	fink n.
367	Colloquial	tuhaf davranmak	cut a caper v.
368	Colloquial	tuhaf bulmak	find it odd v.
369	Colloquial	tuhaf olmak	be out there v.
370	Colloquial	(biraz) tuhaf görünmek	look (a little/bit) off v.
371	Colloquial	biraz tuhaf olmak	be a bit off v.
372	Colloquial	biraz tuhaf olmak	be a little off v.
373	Colloquial	tuhaf olmak	be off v.
374	Colloquial	tuhaf	wafty adj.
375	Colloquial	tuhaf	odd bod adj.
376	Colloquial	tuhaf	birdy adj.
377	Colloquial	tuhaf	birdie adj.
378	Colloquial	tuhaf	far out adj.
379	Colloquial	tuhaf	dingy adj.
380	Colloquial	tuhaf	funky adj.
381	Colloquial	tuhaf	phunky adj.
382	Colloquial	tuhaf	unholy adj.
383	Colloquial	tuhaf	unkard [dialect] adj.
384	Colloquial	tuhaf	unked [dialect] adj.
385	Colloquial	tuhaf (davranan)	off (one's) meds adj.
386	Colloquial	tuhaf bir şekilde tahrik edici	kinky adj.
387	Colloquial	tuhaf	left-field adj.
388	Colloquial	tuhaf ama sanatsal	weird and wonderful adj.
389	Colloquial	tuhaf bir şekilde hoş	weird and wonderful adj.
390	Colloquial	tuhaf bir çekiciliği olan	weird and wonderful adj.
391	Colloquial	akıllıca/güzel ama tuhaf	weird and wonderful adj.
392	Colloquial	tuhaf kalçaları olan	hippy adj.
393	Colloquial	pek tuhaf (olmak)	completely dotty adj.
394	Colloquial	tuhaf	mutant adj.
395	Colloquial	bana tuhaf geldi	it struck me as odd expr.
396	Colloquial	ne tuhaf!	how quaint! expr.
397	Colloquial	tuhaf ama sormayı unuttum	strangely I forgot to ask expr.
398	Colloquial	tuhaf bir şeyler oluyor	something is up expr.
399	Colloquial	tuhaf/garip görünüyor	jdlr ((it) just doesn't look right) expr.
400	Colloquial	biri/bir şey hakkında tuhaf bir şey	something about someone or something expr.
401	Colloquial	bana tuhaf geldi	it struck me as peculiar expr.
402	Colloquial	tuhaf olan şu ki	strangely, enough expr.
403	Colloquial	çok tuhaf	you can't make this stuff up expr.
404	Colloquial	çok tuhaf	you can't make this up expr.
Idioms
405	Idioms	tuhaf mesele	a rum go [dated] [uk] n.
406	Idioms	mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler	bell, book, and candle n.
407	Idioms	mucizevi, doğaüstü ya da tuhaf olaylara dair sembolik nesneler	bell, book, and candle n.
408	Idioms	göndereni belirsiz tuhaf mektup	crank letter n.
409	Idioms	tuhaf mektup	crank letter n.
410	Idioms	kimliği belirsiz kişilerin telefonla yaptığı tuhaf arama	crank call n.
411	Idioms	tuhaf arama	crank call n.
412	Idioms	tuhaf tip	a queer fish n.
413	Idioms	tuhaf takıntı	bee in one's bonnet n.
414	Idioms	tuhaf dönem	awkward age n.
415	Idioms	tuhaf dönem	the awkward age n.
416	Idioms	alışılmamış/tuhaf bir şey olma ihtimalinin habercisi	bell, book, and candle things that are miraculous or that signal that something n.
417	Idioms	(birinin) tuhaf yeteneği	(one's) party piece n.
418	Idioms	tuhaf	a kangaroo loose in the top paddock [australia] n.
419	Idioms	tuhaf bir isim	a name to conjure with [uk] n.
420	Idioms	tuhaf tip	a piece of work [us] n.
421	Idioms	tuhaf tip	an odd fish [uk] n.
422	Idioms	tuhaf tip	a queer fish [uk] n.
423	Idioms	tuhaf tip	an odd fish [uk] n.
424	Idioms	tuhaf tip	a queer fish [uk] n.
425	Idioms	tuhaf ikili	odd bedfellows n.
426	Idioms	tuhaf durum	pretty kettle of fish [us] n.
427	Idioms	tuhaf/acayip tip	ring-tailed snorter [old-fashioned] n.
428	Idioms	tuhaf bir otaklık	strange bedfellows n.
429	Idioms	bir araya gelmesi tuhaf bir ikili	strange bedfellows n.
430	Idioms	tuhaf davranmak	make strange [dialect] v.
431	Idioms	ay çıkınca tuhaf davranışlar sergilemek	have a moonflaw in the brain v.
432	Idioms	aklında tuhaf bir fikir olmak	have a bee in one's bonnet v.
433	Idioms	aklında tuhaf bir fikir olmak	have bees in one's head v.
434	Idioms	alay ederek yüzünü gözünü tuhaf şekillere sokmak	make funny faces v.
435	Idioms	tuhaf davranmak	be out to lunch v.
436	Idioms	tuhaf davranmak	have bats in one's belfry v.
437	Idioms	tuhaf olanı elemek	odd-one-out v.
438	Idioms	tuhaf davranmak	have a few kangaroos loose in the top paddock v.
439	Idioms	tuhaf davranmak/düşünmek	have kangaroos in the top paddock [australia] v.
440	Idioms	tuhaf olmak	have kangaroos in the top paddock [australia] v.
441	Idioms	tuhaf davranmak/düşünmek	have kangaroos in one's top paddock [australia] v.
442	Idioms	tuhaf olmak	have kangaroos in one's top paddock [australia] v.
443	Idioms	tuhaf olmak	be out of the way v.
444	Idioms	tuhaf biri olmak	have bats in one's belfry v.
445	Idioms	tuhaf biri olmak	have bats in one's belfry v.
446	Idioms	tuhaf olmak	be (out) in left field v.
447	Idioms	tuhaf olmak	be in left field v.
448	Idioms	tuhaf olmak	be off the wall v.
449	Idioms	bir araya gelmesi tuhaf bir ikili olmak	make strange bedfellows v.
450	Idioms	tuhaf bir otaklık olmak	make strange bedfellows v.
451	Idioms	bir araya gelmesi tuhaf bir ikili olmak	be strange bedfellows v.
452	Idioms	tuhaf bir otaklık olmak	be strange bedfellows v.
453	Idioms	tuhaf bir fikri/fantezisi olmak	have a bee in one's bonnet v.
454	Idioms	tuhaf davranmak	have got bats in (one's) belfry v.
455	Idioms	tuhaf/absürt bulup (birini/bir şeyi) reddetmek	laugh (someone or something) out of court v.
456	Idioms	(biriyle) alay ederek yüzünü gözünü tuhaf şekillere sokmak	make faces (at someone) v.
457	Idioms	aşırı tuhaf	all thumbs adj.
458	Idioms	tuhaf	a bit off adj.
459	Idioms	tuhaf	a little off adj.
460	Idioms	tuhaf	a bit off adj.
461	Idioms	tuhaf	a little off go to a bit adj.
462	Idioms	tuhaf	out there adj.
463	Idioms	tuhaf ve ilginç	odd and curious adj.
464	Idioms	tuhaf	(as) crazy as a peach-orchard boar adj.
465	Idioms	bulunduğu yerde/durumda kendini garip/tuhaf hisseden	in the wrong box [obsolete] adv.
466	Idioms	tuhaf	out in left field expr.
467	Idioms	tuhaf	barmy on the crumpet expr.
468	Idioms	tuhaf	off the wall expr.
469	Idioms	tuhaf	as queer as a nine bob note expr.
470	Idioms	tuhaf	out of the ordinary expr.
471	Idioms	tuhaf bir yerden	from left field expr.
472	Idioms	tuhaf anlamında mı komik yoksa güldürücü anlamında mı komik?	funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
473	Idioms	komik derken tuhaf mı yoksa güldürücü mü?	funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
474	Idioms	komik derken tuhaf olduğunu mu kastediyorsun yoksa güldürücü olduğunu mu?	funny-peculiar or funny ha-ha? expr.
475	Idioms	çok tuhaf/anlamsız (bir şey)	the mind boggles (at something) expr.
Speaking
476	Speaking	bu çok tuhaf	this is so weird expr.
477	Speaking	bunda tuhaf bir şey yok ki	there's nothing strange about that expr.
478	Speaking	benim gibi tuhaf/garip	freaky like me expr.
479	Speaking	biraz tuhaf değil mi?	is it a little strange? expr.
480	Speaking	biraz tuhaf	it's kind of weird expr.
481	Speaking	bunda tuhaf bir şey yok ki	there's nothing weird about that expr.
482	Speaking	biraz tuhaf değil mi?	is it a little weird? expr.
483	Speaking	işin tuhaf/garip yanı	the funny part is that expr.
484	Speaking	ne tuhaf!	what an idea expr.
485	Speaking	kendimi biraz tuhaf hissediyorum	I feel a bit queer expr.
486	Speaking	ne kadar tuhaf	how bizarre expr.
487	Speaking	ne kadar tuhaf!	the very idea! expr.
488	Speaking	kulağa tuhaf geldiğini biliyorum	I know it sounds weird expr.
489	Speaking	kulağa tuhaf gelmiyor mu?	does it sound strange? expr.
490	Speaking	tuhaf sayılır	it's kind of weird expr.
491	Speaking	tuhaf	that's funny expr.
492	Speaking	tuhaf gibi	it's kind of weird expr.
493	Speaking	tuhaf değil mi?	does it sound strange? expr.
494	Speaking	tuhaf ama doğru	it's strange but true expr.
495	Speaking	hangisi tuhaf?	which one is odd? expr.
496	Speaking	hangisi tuhaf?	which one is strange? expr.
497	Speaking	hangisi tuhaf?	which one is bizarre? expr.
498	Speaking	tuhaf olanı çiz	cross the odd one out expr.
Technical
499	Technical	tuhaf parçacıklar	strange particles n.
500	Technical	tuhaf kuark	stranglet n.