currently - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
currently şu anda adv.
  • The band is currently on tour in Europe.
  • Müzik grubu şu anda Avrupa turnesinde.
  • Products from these companies are currently blocked.
  • Bu şirketlerin ürünleri şu anda engellenmiştir.
  • There is currently no proposal before us regarding a meeting on that date.
  • Şu anda önümüzde o tarihte bir toplantı yapılmasına ilişkin herhangi bir öneri bulunmamaktadır.
Show More (471)
currently halihazırda adv.
  • It is currently controlled only by a patchwork of national laws.
  • Halihazırda sadece ulusal yasalardan oluşan bir yamalı bohça tarafından kontrol edilmektedir.
  • Currently, only a meagre 52% of consumers feel that they are well informed.
  • Halihazırda tüketicilerin yalnızca %52'si iyi bilgilendirildiklerini düşünmektedir.
  • The reform that is currently underway has extremely serious implications for my country and for the Algarve region.
  • Halihazırda gerçekleştirilmekte olan reformun ülkem ve Algarve bölgesi için son derece ciddi sonuçları bulunmaktadır.
Show More (32)
currently halen adv.
  • Another bill amending certain articles of the penal code is currently at the Parliamentary Committee stage.
  • Ceza yasasının bazı maddelerini değiştiren bir başka tasarı, halen meclis komisyonu aşamasındadır.
  • The production or marketing of genetically modified organisms (GMOs) is not currently permitted.
  • Genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO'lar) üretimi ve pazarlanması halen yasaktır.
  • It is currently negotiating with the European Union's preferential partners in the Mediterranean area.
  • Halen, Avrupa Birliği'nin Akdeniz bölgesindeki tercihli ortaklarıyla müzakere etmektedir.
Show More (7)
currently şu andaki adv.
  • Tom is currently on vacation.
  • Tom şu an tatilde.
  • Do you currently take any medication prescribed to you by a psychiatrist?
  • Şu an psikiyatrist tarafından reçete edilmiş bir ilaç kullanıyor musunuz?
  • I currently live in Algeria.
  • Şu an Cezayir'de yaşıyorum.
Show More (1)
currently şimdilik adv.
  • The device currently being developed is just a prototype.
  • Geliştirilmekte olan bu araç şimdilik sadece bir prototip.
  • Burj Khalifa is currently the tallest skyscraper in the world.
  • Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
Show More (-1)
currently bugünlerde adv.
  • We are currently looking for individuals who have experience in customer service.
  • Bugünlerde, müşteri hizmetlerinde deneyimi olan kişiler arıyoruz.
  • I'm not sleeping well currently and now have rings under the eyes.
  • Bugünlerde iyi uyuyamıyorum ve göz altlarımda halkalar var.
Show More (-1)
currently şu anki adv.
  • After enlargement there will be problems and needs in the EU as it currently stands.
  • Genişlemeden sonra AB'nin şu anki haliyle sorunları ve ihtiyaçları olacaktır.
Show More (-2)