|
- After receiving the vaccination, he became immune to the flu.
- Aşı olduktan sonra gribe karşı bağışıklık kazandı.
- The terrorist attack in Bali, coming as it did out of the blue, has shown that no one is immune.
- Hiç beklenmedik bir anda gerçekleşen Bali'deki terör saldırısı, hiç kimsenin bağışık olmadığını göstermiştir.
- The European Union is not immune to accidents, of course, or even the appearance of a new virus.
- Avrupa Birliği elbette kazalara, hatta yeni bir virüsün ortaya çıkmasına karşı bağışık değildir.
- Only a strengthened Europe is immune to political opportunists who exploit dissatisfaction.
- Sadece güçlenmiş bir Avrupa, memnuniyetsizliği istismar eden siyasi fırsatçılara karşı bağışıklığa sahiptir.
- Today, Africa is, out of all the continents, the one which is the most immune to the influence of the global empire.
- Bugün Afrika, tüm kıtalar arasında küresel imparatorluğun etkisine en bağışık olanıdır.
- The European Union is not immune to accidents, of course, or even the appearance of a new virus.
- Avrupa Birliği elbette kazalara ve hatta yeni bir virüsün ortaya çıkmasına karşı bağışık değildir.
- Immune disorders such as rheumatoid arthritis can also cause this problem.
- Romatoid artrit gibi bağışıklık bozuklukları da bu soruna neden olabilir.
- Immune disorders such as rheumatoid arthritis can also cause this problem.
- Romatizmal artrit gibi bağışıklık problemleri de bu soruna sebep olabilir.
- Everybody is immune to smallpox nowadays.
- Bugünlerde herkesin çiçek hastalığına karşı bağışıklığı var.
- Tom is immune to that disease.
- Tom'un bu hastalığa karşı bağışıklığı var.
- Everybody is immune to smallpox nowadays.
- Bugünlerde herkesin çiçeğe karşı bağışıklığı var.
- I'm immune.
- Bağışıklığım var.
- Tom is immune.
- Tom bağışıktır.
- I'm immune to smallpox.
- Çiçek hastalığına karşı bağışıklığım var.
- Tom is immune.
- Tom bağışık.
- She is always immune to criticism.
- Eleştiriye karşı her zaman bağışıklığı vardır.
- I'm immune to smallpox.
- Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
- I'm immune to disease.
- Ben hastalanmaya karşı bağışıklıyım.
- They're immune.
- Onlar bağışık.
- Tom is immune, isn't he?
- Tom bağışık, değil mi?
- Tom is immune, isn't he?
- Tom'un bağışıklığı var, değil mi?
- He is always immune to criticism.
- Her zaman eleştiriye karşı bağışıklığı vardır.
- I'm immune to disease.
- Hastalıklara karşı bağışıklığım var.
Show More (20)
|