pleasurable - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
pleasurable zevkli adj.
  • Sex is pleasurable.
  • Seks zevklidir.
  • I've always found her unbelievably pleasurable.
  • Onu her zaman inanılmaz zevkli bulmuşumdur.
  • Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
  • Şarkı söylemek dürüst ve zevkli bir eğlencedir, ancak müstehcen şarkılar söylemekten veya dinlemekten zevk almaktan kaçınmak için dikkatli olunmalıdır.
Show More (2)
pleasurable zevk veren adj.
  • Singing is an honest and pleasurable entertainment, but one must be careful to avoid singing or taking pleasure in listening to lewd songs.
  • Şarkı söylemek dürüst ve zevk veren bir eğlence, ama insan müstehcen şarkılar söylememeye veya dinlememeye dikkat etmeli.
Show More (-2)
pleasurable hoş adj.
  • I've always found her unbelievably pleasurable.
  • Onu her zaman inanılmaz derecede hoş bulmuşumdur.
Show More (-2)