proximity - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
proximity yakınlık n.
  • Secondly, the proximity policy, which will accrue renewed geostrategic importance after enlargement.
  • İkinci olarak genişlemeden sonra jeostratejik önemi artacak olan yakınlık politikası.
  • These sad events have brought us closer to achieving the proximity to our citizens for which we have often longed.
  • Bu üzücü olaylar bizi, vatandaşlarımızla sık sık özlemini duyduğumuz yakınlığa daha da yaklaştırmıştır.
  • Secondly, the proximity policy, which will accrue renewed geostrategic importance after enlargement.
  • İkinci olarak, genişlemeden sonra jeostratejik önemi artacak olan yakınlık politikası.
Show More (8)
proximity coğrafi yakınlık n.
  • It must fulfil necessary political pre-conditions and relate to countries in clear geographical proximity.
  • Gerekli siyasi önkoşulları yerine getirmeli ve açık bir coğrafi yakınlık içindeki ülkelerle ilgili olmalıdır.
  • It must fulfil necessary political pre-conditions and relate to countries in clear geographical proximity.
  • Gerekli siyasi ön koşulları yerine getirmeli ve açık bir coğrafi yakınlık içindeki ülkelerle ilgili olmalıdır.
Show More (-1)