plant - Türkçe İngilizce Sözlük

plant

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"plant" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 113 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
plant i. tesis
Existing energy efficiency measures include energy audits in industrial plants.
Mevcut enerji verimliliği tedbirleri, sanayi tesislerinde enerji denetimlerini içermektedir.

More Sentences
plant i. bitki
I got various plants for my vertical garden.
Dikey bahçeme uygun çeşitli bitkiler aldım.

More Sentences
plant f. dikmek
Tom told Mary where to plant the roses.
Tom Mary'ye gülleri nereye dikeceğini söyledi.

More Sentences
plant f. ekmek
I planted parsley and other greens in the garden.
Bahçeye maydanoz ve benzer yeşilliklerden ektim.

More Sentences
General
plant i. bitki
The use of additives which boost the effect of plant protection products springs to mind.
Bitki koruma ürünlerinin etkisini arttıran katkı maddelerinin kullanımı akla geliyor.

More Sentences
plant i. fabrika
When it was privatised, it experienced a traumatic time with the loss of plants and jobs, and morale was at rock bottom.
Özelleştirildiğinde, fabrikaların ve işlerin kaybedilmesiyle travmatik bir dönem yaşandı ve moraller dibe vurdu.

More Sentences
plant i. santral
Italy has permanently closed all its functioning nuclear plants.
İtalya, çalışmakta olan tüm nükleer santrallerini kalıcı olarak kapattı.

More Sentences
plant i. tesis (makineleri)
You can find used plant machinery at an affordable price here. Just look at this second-hand forklift!
Burada elden düşme tesis makinelerini uygun fiyata bulabilirsiniz. Şu ikinci el forklifte bir baksanıza!

More Sentences
plant f. yerleştirmek (bomba vb)
You get out, plant the bomb, and come back fast.
Dışarı çık, bombayı yerleştir ve hızla geri dön.

More Sentences
plant f. koymak
It was her coworker that planted the stolen necklace in her purse.
Çalınan kolyeyi kadının çantasına koyan kişi iş arkadaşıymış.

More Sentences
plant f. kurmak
I want to plant a vegetable garden.
Bir sebze bahçesi kurmak istiyorum.

More Sentences
plant f. konuşlandırmak
The CIA had planted agents around the building.
CIA, binanın etrafına bazı ajanları konuşlandırdı.

More Sentences
plant f. (bayrak vb.) dikmek
The astronauts planted a flag on the surface of Mars.
Astronotlar Mars'ın yüzeyine bir bayrak dikmişlerdir.

More Sentences
Trade/Economic
plant i. fabrika
The closure of the Renault Vilvorde plant is still a vivid memory.
Renault Vilvorde fabrikasının kapatılması hala canlı bir hatıra.

More Sentences
plant i. tesis
Plants supervised by the public authorities are surely the best safeguard.
Kamu otoriteleri tarafından denetlenen tesisler kesinlikle en iyi güvencedir.

More Sentences
plant f. ekmek
You could survive on planting coffee.
Kahve ekerek hayatta kalabilirsiniz.

More Sentences
Automotive
plant i. fabrika
The plant workers unionized.
Fabrika işçileri sendikalaştı.

More Sentences
General
plant i. teçhizat
plant i. araç gereç
plant i. şakşakçı
plant i. ot
plant i. ihbarcı
plant i. oyun
plant i. demirbaş
plant i. dikme
plant i. malzemeler
plant i. tuzak
plant i. yapımevi
plant i. dolandırıcılık
plant i. işletme
plant i. seyircilerin arasında oturup rol yapan oyuncu
plant i. nebat
plant i. tesisat
plant i. bina
plant i. atölye
plant i. donatım
plant i. imalathane
plant i. kuruluş
plant i. büyüyen bitkiye benzetilen şey
plant i. (genellikle avustralya'da) işletmenin çalışması için gereken ekipman ve personel
plant i. kurumun sahip olduğu fiziksel ekipman
plant i. çalıntı mal
plant i. çalıntı mal deposu
plant i. kasıtlı yayılan haber
plant i. izleyiciyi daha sonraki bir olaya hazırlamak için oyuna kasıtlı eklenen sahne
plant i. sahte seyirci
plant i. duruş
plant i. poz
plant i. mahsul
plant i. (hayvan, bitki) koruma veya spor amaçlı bir yere doldurmak
plant i. büyümesi için yataklanan istiridye
plant i. keşfedilmesi için yerleştirilen yanıltıcı kanıt
plant f. aşılamak (fikir)
plant f. yeşillendirmek
plant f. sokmak (kafasına bir fikir)
plant f. ekmek (ağaç vb)
plant f. indirmek
plant f. ağaçlandırmak
plant f. yapıştırmak (tokat)
plant f. vurmak
plant f. gizlemek
plant f. yerleştirmek
plant f. çarpmak
plant f. dikmek (bitki)
plant f. saklamak
plant f. bitkilendirmek
plant f. yüklemek
plant f. yutturmak
plant f. kök salmak
plant f. dikmek (direk)
plant f. bırakmak
plant f. adam koymak
plant f. yapıştırmak
plant f. ekmek (tohum)
plant f. ağaç olmak
plant f. sıkıca yerleştirmek
plant f. belirli bir yerde veya bölgede kurmak
plant f. kolonici olarak yerleşmek
plant f. kolonileştirmek
plant f. insan yerleştirmek
plant f. iskan etmek
plant f. (hayvanları) bir yere yerleştirip orada büyütmek
plant f. hayvanlarla doldurmak
plant f. (bir şeyi) geçici olarak gizlemek
plant f. bir şeyi gizlice yayımlamak veya yaymak
plant f. sahte renklerle gizlemek
plant f. önceden hazırlamak
plant f. geride bırakmak
plant f. terk etmek
plant f. gömmek
plant f. bitki olmak
plant f. yetişmek
plant f. büyümek
plant f. istiridye yatağı yapmak
plant f. istenen sonuca ulaşmak için söylemek
plant f. amaç için (bir şeyi) yerleştirmek
plant f. (birini) ajan olarak yerleştirmek
plant f. yumruk atmak
Trade/Economic
plant i. atölye
plant i. donanım
plant i. işletme
plant i. kuruluş
plant i. sınai tesis
plant f. ekim yapmak
Technical
plant i. makine parkı
plant f. (kalıbı) yüzeye yerleştirmek
Mechanic
plant i. atölye
Biology
plant f. bitki aşılamak
Sport
plant i. (bilardo) isteka topuyla başka topun vurulabileceği pozisyon
Theatre
plant f. oyuna yerleştirmek
Archaic
plant i. sopa veya direk olarak kullanılan bir fidan
Slang
plant i. bir yere gizlice sızmakla görevlendirilen ajan
plant i. hile

"plant" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
power plant i. elektrik santrali
There are plans to build a power plant right here.
Buraya bir elektrik santrali kurma planları var.

More Sentences
General
plant life i. bitki yaşamı
In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.
Suyun yanı sıra güneş ışığı da bitki yaşamı için kesinlikle gereklidir.

More Sentences
power plant i. santral
There are plans to build a power plant right here.
Burada bir elektik santralı inşa etmek için planlar var.

More Sentences
power plant i. enerji santrali
In other words, it safeguards future nuclear power plants.
Başka bir deyişle gelecekteki nükleer enerji santrallerini güvence altına almaktadır.

More Sentences
nuclear power plant i. nükleer santral
I must mention the Kozlodvy nuclear power plant and in particular the closure dates for units 3 and 4.
Kozlodvy nükleer santralinden ve özellikle de 3. ve 4. ünitelerin kapatılma tarihlerinden bahsetmeliyim.

More Sentences
plant health i. bitki sağlığı
We shall continue to work on this question, taking as our basis the WTO Agreement on Health and Plant Health.
DTÖ Sağlık ve Bitki Sağlığı Anlaşmasını temel alarak bu konu üzerinde çalışmaya devam edeceğiz.

More Sentences
chemical plant i. kimya tesisi
The accident also affected two other chemical plants in the vicinity.
Kaza civardaki diğer iki kimya tesisini de etkilemiştir.

More Sentences
atomic power plant i. atom enerji santrali
Here is an atomic power plant.
İşte bir atom enerji santrali.

More Sentences
textile plant i. tekstil fabrikası
Valentina's mother worked in a textile plant.
Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı.

More Sentences
plant a tree f. ağaç dikmek
The farmer dug a hole so he could plant a tree.
Çiftçi ağaç dikebilmek için bir çukur kazdı.

More Sentences
plant trees f. ağaçlar dikmek
For a fee, the organisation Trees for Travel plants trees after each plane trip you make.
Trees for Travel adlı kuruluş, belli bir ücret karşılığında yaptığınız her uçak yolculuğundan sonra ağaç dikiyor.

More Sentences
plant a bomb f. bomba koymak
Someone planted a bomb under your car.
Biri senin arabanın altına bir bomba koydu.

More Sentences
plant a bomb f. bomba yerleştirmek
Someone planted a bomb under your car.
Birisi arabanın altına bomba yerleştirmiş.

More Sentences
plant flower f. çiçek dikmek
Tom planted flowers.
Tom çiçek dikti.

More Sentences
plant a tree f. ağaç dikmek
I'm planting a tree.
Ağaç dikiyorum.

More Sentences
Trade/Economic
manufacturing plant i. üretim tesisi
We have no indigenous car manufacturing plants, not even assembly plants.
Yerli otomobil üretim tesisimiz yok, montaj tesisimiz bile yok.

More Sentences
General
production plant i. fabrika
rubber plant i. lastikağacı
tea plant i. çay bitkisi
milky plant juice i. bitki sütü
wax plant i. hoya
medicinal plant i. ilaç bitkisi
pilot plant i. deneme kuruluşu
hydrophytic plant i. suda veya çok nemli toprakta yetişen bitki
money plant i. ayotu
breaking plant i. kırma tesisi
rice plant i. pirinç
plant eating i. ot yiyen
peanut plant i. araşit
flowery plant i. çiçekli bitki
car assembly plant i. otomobil montaj firması
screening plant i. eleme tesisi
gas plant i. geyikotu
energy power plant i. elektrik santrali
tea plant i. çay
liquorice plant i. meyan
dyeing plant i. boyahane
thorny plant i. dikenli çalı
plant cover i. bitki örtüsü
plant maintenance i. tesis bakımı
electric plant i. elektrik santralı
gum tragacanth plant i. geven
fossil fuel plant i. termik santral
vascular plant i. damarlı bitki
aquatic plant i. su bitkisi
indigo plant i. çivitotu
annual plant i. bir yıllık bitki
woody plant i. ağaçsı bitki
horseradish plant i. yaban turbu
plant communities i. bitki toplulukları
plant bug i. bitki biti
alliaceous plant i. (soğanlı) kokulu bitki
flour plant i. un fabrikası
wax plant i. mumçiçeği
plant geography i. bitki coğrafyası
plant breeding i. bitki ıslahı
plant association i. bitki topluluğu
processing plant i. işleme fabrikası
snake plant i. tavşankulağı
forest plant i. orman bitkisi
thorny plant i. diken
plant layout i. tesisat şeması
plant family i. bitki familyası
plant management i. tesis müdürlüğü
pitcher plant i. suibriği
indigo plant i. nil
decoration plant i. süs bitkisi
seed plant i. tohum dikme
musk plant i. miskotu
papyrus plant i. papirüs
plant hormone i. bitki hormonu
plant scientist i. bitki bilimci
plant product i. fabrika üretimi
lime plant i. kireç fabrikası
plant department i. atölye kısmı
hydrophytic plant i. su bitkisi
plant anatomy i. bitki anatomisi
aquatic plant product i. bitkisel su ürünü
leguminous plant i. baklagiller
purification plant i. arıtma tesisi
plant premises i. fabrika binası
rice plant i. çeltik
foliage plant i. yapraklarının güzelliği için yetiştirilen süs bitkisi
herbaceous plant i. ot
grinding plant i. öğütme fabrikası
plant species i. bitki türleri
caper plant i. kapari
manufacturing plant i. fabrika
oyster plant i. iskorçina
indigo plant i. indigo
construction plant and equipment i. inşaatlarda kullanılan iş makinaları ve ekipmanları
plant propagation i. bitki yayılımı
alpine plant i. alp bitkisi
snake plant i. kaynanadili
snake plant i. sansevieria
medicinal plant i. baharat bitkisi
ice plant i. buzhane
sensitive plant i. küstümotu
refining plant i. arıtma tesisi
ice plant i. buz fabrikası
castor oil plant i. keneotu
laundry plant i. çamaşırhane
power plant i. jeneratör
power plant i. güç kaynağı
power plant i. dinamo
power plant i. elektrik santralı
plant fiber industry i. bitkisel lif endüstrisi
ornamental plant industry i. süs bitkisi endüstrisi
plant engineering i. tesisat mühendisliği
plant sterol i. bitki sterol
production plant i. üretim merkezi
plant tissue i. bitki dokusu
bottling plant i. şişeleme fabrikası
meat plant i. et fabrikası
pharmaceutical plant i. ilaç fabrikası
plant richness i. bitki zenginliği
plant diversity i. bitki zenginliği
plant diversity i. bitki çeşitliliği
plant characteristic i. bitki karakteristiği
nuclear power plant i. nükleer güç santrali
hydroelectric plant i. hidroelektrik santrali
garden plant i. bahçe bitkisi
plant root i. bitki kökü
brewery refrigerating plant i. bira fabrikası soğutma tesisi
coal plant i. kömür santrali
foliage plant i. süs bitkisi
garbage disposal plant i. çöp yok etme tesisi
food plant i. yiyecek olarak kullanılan bitki
generating plant i. elektrik santralı
foliage plant i. yaprakları için yetiştirilen bitki
gum-plant i. sütleğen
coal-fired power plant i. kömür santrali
sewage-treatment plant i. tasfiye tesisi
plant-house i. sera
open-air plant i. açıkhava tesisi
plant-food i. gübre
power-plant i. elektrik santralı
power-plant i. dinamo
water-treatment plant i. tasfiye tesisi
native plant i. bir ülkede yetişen bitki
native plant i. yerli bitki
paper plant i. papirüs
plant layout i. fabrika planı
plant layout i. fabrika düzeni
plant room i. makine dairesi
bottling plant i. şişeleme tesisi
plant kingdom i. bitkiler alemi
iron and steel plant i. demir çelik fabrikası
large plant i. büyük fabrika
iron and steel plant i. demir ve çelik fabrikası
wind plant i. rüzgar santrali
garbage treatment plant i. çöp arıtma tesisi
dairy plant i. süt işletmesi
dairy plant i. süt fabrikası
milk plant i. süt fabrikası
power plant i. elektrik tesisi
ornamental plant i. süs bitkisi
processing and storage plant i. işleme ve depolama tesisi
young plant i. fidan
plant tissues i. bitki dokuları
plant production rules i. bitki yetiştiriciliği kuralları
non-plant sources i. bitkisel olmayan kaynaklar
seed plant i. tohumluk tesisi
plant growing rules i. bitki yetiştiriciliği kuralları
plant growing i. bitki yetiştiriciliği
power plant chief engineer i. santral başmühendisi
rendering plant i. yağhane
rendering plant i. yağ fabrikası
plant nursery i. bitki üretim çiftliği
hydroelectric power plant (hpp) i. hidroelektrik santral
plant paper i. firma dergisi
plant paper i. bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi
soil water plant nutrient management i. toprak su bitki besin yönetimi
plant water intake i. bitki su alımı
potted plant i. saksı bitkisi
plant stem i. bitki gövdesi
plant breeder i. bitki ıslahçısı
sewage plant i. arıtma tesisi
aloe plant i. aloe bitkisi
plant-based fuel i. bitki kökenli yakıt
solar power plant i. güneş enerjisi santrali
sea plant i. deniz bitkisi
solar energy power plant i. güneş enerjisi santrali (ges)
air plant i. asalak olmayan konuk bitki
plant pot i. bitki saksısı
plant pot i. saksı
face-plant i. yüzüstü yere düşme
face-plant i. yüzüstü düşme
artificial plant i. yapay bitki
virtual power plant i. sanal enerji santrali
glue plant i. japonya ve çin'de tutkal yapımında kullanılan gloiopeltis cinsi bir alg
plant [obsolete] i. kesme
plant [obsolete] i. kayma
plant [obsolete] i. yerleşme
plant closing i. fabrika kapatma
plant fiber [us] i. bitki lifi
plant fibre [uk] i. bitki lifi
plant life i. bitki örtüsü
plant product i. bitkisel ürün
plant substance i. bitkisel malzeme
plant seeds of hate f. nefret tohumları ekmek
plant a flag f. bayrak dikmek
plant flowers f. çiçeklemek
plant in f. gizlice yerleştirmek (polisi/bombayı)
build a plant f. tesis kurmak
plant mine f. mayın döşemek
plant out f. fide dikmek
plant seedling f. fide dikmek
plant a kiss f. öpücük kondurmak
plant vegetable f. sebze ekmek
grow plant f. bitki yetiştirmek
plant in f. aşılamak (fikir vb)
cut a plant f. bitki kesmek
buy a factory/plant f. fabrika almak
buy a factory/plant f. üretim tesisi satın almak
plant oneself in front of someone f. birinin karşısına dikilmek
plant oneself in front of someone f. birinin önünde dikilmek
plant a story f. bir hikaye uydurmak
plant an evidence on f. delil yerleştirmek
plant mines f. mayın döşemek
plant a mine f. mayın döşemek
face-plant f. Motosiklet, bisiklet, kayak gibi faaliyetler esnasında şiddetle düşerek kafayı yere çarpmak
plant a flower f. çiçek ekmek
plant trees everywhere f. heryere ağaç dikmek
plant new trees f. yeni ağaçlar dikmek
plant a lot of trees f. birçok ağaç dikmek
face-plant f. yüzüstü yere kapaklanmak
plant-like s. bitki benzeri
plant-based s. bitki kökenli
Phrasals
plant something on someone f. (birini suçlamak amacıyla) evine/odasına/valizine vb. (uyuşturucu/yasa dışı materyal) yerleştirmek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyin) içine (bir şey) dikmek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyin) içine (bir şey) ekmek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) içine sabitlemek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyin içine bir şeyi) sıkıca saplamak
plant (something) in (something else) f. birinin kafasına (bir şey) sokmak
plant (something) in (something else) f. birinin aklına (bir şey) düşürmek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) içinde gizlemek
plant (something) in (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) içinde saklamak
plant (something) in (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) içine gizlice koymak
plant (something) in (something else) f. (bir şeyi bir şeyin) içine gizlice yerleştirmek
plant something in something f. bir şeyin içine bir şey dikmek
plant something in something f. bir şeyin içine bir şey ekmek
plant something in something f. birinin kafasına bir şey sokmak
plant something in something f. birinin aklına bir şey düşürmek
plant something in something f. bir şeyi bir şeyin içinde saklamak
plant something in something f. bir şeyi bir şeyin içinde gizlemek
plant (something) on f. üstünde (bir şey) yetiştirmek
plant (something) on f. '-de (bir şey) yetiştirmek
plant (something) on f. birinin eşyalarının arasına, cebine haberi olmadan/gizlice (bir şey) yerleştirmek
plant (something) on f. birinin eşyalarının arasına, cebine haberi olmadan/gizlice (bir şey) koymak
Phrases
what you plant now you will harvest later expr. ne ekersen onu biçersin
Proverb
plant pears for your heirs senden sonrakilere kalacak bir şeyler yap
plant pears for your heirs çoluğuna çocuğuna bırakacak/kalacak bir şeyler yap
plant pears for your heirs sonraki neslin yararına bir şeyler yap/bırak
plant pears for your heirs gelecek nesle bir dikili ağaç bırak
Colloquial
face plant i. yüzüstü yere yapışma
soap plant i. köpürebilen türde bitki
soap plant i. köpürdüğü için temizlikte kullanılan bitki
soap plant i. sabun otu, sabun ağacı meyvesi gibi köpüren ve temizlikte kullanılan bitki
soap plant i. sabun otu
soap plant i. sabun bitkisi
sensitive plant i. kolayca kırılan kimse
plant one on (one) f. (birini) öpmek
plant one on (one) f. (birine) öpücük kondurmak
Idioms
plant the seeds f. geleceğe yatırım yapmak
plant the seeds f. tohumlarını atmak
plant the seeds f. tohum ekmek
plant the seeds f. tohumu atmak
plant a seed f. tohum ekmek
plant a seed of doubt (in someone's mind) f. (birinin) aklında şüphe yaratmak
plant a seed of doubt (in someone's mind) f. (birinin) aklında şüphe uyandırmak
plant a seed of doubt (in someone's mind) f. (birini) işkillendirmek
plant the seed of doubt (in someone's mind) f. (birinin) aklında şüphe yaratmak
plant the seed of doubt (in someone's mind) f. (birinin) aklında şüphe uyandırmak
plant the seed of doubt (in someone's mind) f. (birini) işkillendirmek
plant dragon's teeth f. kaş yaparken göz çıkarmak
plant a seed f. ileride gelişebilecek bir şeyin temelini atmak
plant a seed f. ileride büyüyecek bir şeyin tohumlarını/tohumunu atmak
plant a seed f. aklında bir şey uyandırmak
plant a seed f. aklına bir şey sokmak/düşürmek
plant a seed f. aklında şüphe yaratmak
plant a seed f. aklına bir fikir/düşünce sokmak
plant a seed f. birine bir şeyi (önden) çıtlatmak
plant the seeds (of something) f. (bir şeyin) tohumlarını atmak
plant the seeds (of something) f. (bir şeye) zemin hazırlamak
plant the seeds (of something) f. aklına (bir şey) düşürmek
plant the seeds (of something) f. (aklına) bir şey sokmak
plant the seeds (of something) f. (bir şey) hissettirmek/düşündürmek
Speaking
how close is your home to the nuclear plant? expr. eviniz nükleer tesise ne kadar yakın?
Trade/Economic
minimum plant rate i. asgari fabrika ücreti
aluminum plant i. alüminyum fabrikası
property, plant and equipment (ppe) i. arazi, tesis ve ekipman
property, plant and equipment i. arsa, fabrika ve teçhizat
property, plant and equipment i. arsalar, fabrika ve teçhizat
entire plant i. bütün tesis/fabrika
whole plant i. bütün tesis/fabrika
plant capacity i. bir fabrikanın en yüksek üretim kapasitesi
foreign plant i. dış ülkedeki fabrika
plant ledger i. demirbaş defteri
integrated plant i. entegre tesis
industrial plant i. endüstri tesisi
most efficient size of plant i. en etkin üretim ölçeği
plant ledger i. fabrika defteri
minimum plant rate i. fabrikada ödenen asgari ücret
plant manager i. fabrika müdürü
plant equipment i. fabrika teçhizatı
property, plant and equipment (ppe) i. gayrimenkul, tesis ve ekipman
plant facilities i. fabrika tesisleri
branch-plant i. fabrika şubesi
plant capacity i. fabrika kapasitesi
manufacturing plant i. fabrika
plant fund i. fabrika fonu
plant inventory i. fabrika envanteri
general plant expenses i. genel fabrika giderleri
ready mixed concrete plant i. hazır beton fabrikası
ready mixed concrete plant i. hazır beton tesisi
manufacturing plant i. imalathane
plant closing laws i. işyeri kapama yasaları
manufacturing plant i. imal eden fabrika
manufacturing plant i. imalatçı fabrika
business plant and machinery i. iş tesisi ve makineleri
limestone plant i. kireçtaşı tesisi
limestone plant i. kireçtaşı fabrikası
chemical plant management i. kimyasal tesis yönetimi/idaresi
cosmetic plant i. kozmetik fabrikası
plant fund i. kuruluş fonu
plant and equipment i. kuruluş ve donanım
plant and equipment property i. maddi duran varlıklar
maximum plant capacity i. maksimum tesis kapasitesi
plant ledger i. maddi sabit varlıklar defteri
property plant and equipment i. maddi duran varlıklar
property plant and equipment i. maddi duran varlık
class of property plant and equipment i. maddi duran varlıklar grubu
movable plant i. menkul fabrika
optimum plant size i. optimum tesis büyüklüğü
packaging plant i. paketleme tesisi
rival plant i. rakip tesis
soap plant i. sabun fabrikası
ceramic plant i. seramik fabrikası
sugar plant i. şeker fabrikası
branch-plant i. şube tesisleri
plant asset i. tesis mülkü
plant fund i. tesis fonu
plant asset i. tesis varlığı
whole plant i. tesinin/fabrikanın tamamı
plant ledger i. tesis defteri
thermal power plant i. termik santral
delivering plant i. teslimat üretim yeri
plant, machinery and equipment i. tesis, makine ve teçhizat
entire plant i. tesinin/fabrikanın tamamı
plant and machinery i. tesis ve makineler
plant and equipment i. tesis ve teçhizat
machinery, plant and equipment i. tesis, makine ve cihazlar
delivering plant i. ürünü üretip teslim eden yer
production plant i. üretim tesisi
manufacturing plant manager i. üretim tesisi müdürü
oil production plant i. yağ üretme tesisi
feed plant i. yem fabrikası
oil production plant i. yağ üretim yeri
oil production plant i. yağ terminali
potted plant i. (açık artırmada) sahte müşteri
on plant machinery and equipment expr. fabrika makine ve ekipmana ilişkin
Politics
european and mediterranean plant protection organization i. akdeniz ve avrupa bitki koruma örgütü
european and mediterranean plant protection organization i. avrupa ve akdeniz bitki sağlığını koruma örgütü
standing committee on plant health i. bitki sağlığı daimi komitesi
industrial plant i. endüstri tesisi
industrial plant i. sanayi tesisi
community plant variety office (cpvo) i. topluluk bitki çeşitleri ofisi
standing committee for community protection of plant variety rights i. topluluk bitki çeşidi haklarının korunması daimi komitesi
fuel recycling plant i. yakıt geri kazanım tesisi
Institutes
community plant variety office i. avrupa birliği bitki çeşit ofisi
the community plant variety office i. avrupa birliği bitki türleri ofisi
european association for research on plant breeding (eucarpia) i. avrupa bitki ıslahı araştırmaları birliği
the community plant variety office i. avrupa topluluğu bitki türleri ofisi
the community plant variety office i. avrupa topluluğu toprak mahsülleri ofisi
department of border inspection for plant and plant products i. bitki ve bitkisel ürünler sınır kontrol daire başkanlığı
department of plant health and quarantine i. bitki sağlığı ve karantina daire başkanlığı
department of plant protection products i. bitki koruma ürünleri daire başkanlığı
plant variety rights office i. bitki varyete hakları bürosu
department of plant and animal production i. bitkisel ve hayvansal üretim bölümü
directorate general of plant production i. bitkisel üretim genel müdürlüğü
department of plant nutrition and technology development i. bitki besleme ve teknoloji geliştirme daire başkanlığı
department of plant health research i. bitki sağlığı araştırmaları daire başkanlığı
department of plant health and quarantine i. gıda ve kontrol genel müdürlüğü
community plant variety office i. topluluk bitki çeşitleri ofisi
plant health central research institute i. zirai mücadele merkez araştırma enstitüsü müdürlüğü
plant health central research institute, ankara i. zirai mücadele merkez araştırma enstitüsü müdürlüğü
Industry
physical plant i. endüstriyel tesis
physical plant i. endüstri tesisi
mechanical plant i. endüstri tesisi
mechanical plant i. endüstriyel tesis
industrial plant i. endüstri tesisi
industrial plant i. endüstriyel tesis
glucose plant i. glikoz fabrikası
coking plant gas i. karışık gazojen gazı
branch plant [canada] i. merkezi farklı ülkede bulunan şirketin kanada'daki bir fabrikası
plant agreement i. fabrika düzeyindeki toplu antlaşma
Technical
topping plant i. yağın daha hafif bileşenlerini çıkaran özütleme tesisi
waste utilization plant i. atık değerlendirme fabrikası
aggregate batching plant i. agrega harmanlama tesisi
aggregate preparation plant i. agrega hazırlama tesisi
weight batch plant i. ağırlıksal harmanlama tesisi
chemical finishing plant i. apre tesisi
filtration plant i. arıtma istasyonu
asphalt mixing plant i. asfalt karıştırma tesisi
wastewater treatment plant i. atık su arıtma tesisi
waste water purification plant i. atık su arıtma tesisi
wastewater lifting plant i. atık su terfi tesisi
waste-disposal plant i. atık yok etme tesisi
separating plant i. ayırma tesisi
denitrification plant i. azot arıtma tesisi
flue gas cleaning plant i. baca gazı temizleme tesisi
stone-crushing plant i. balast hazırlama tesisi
feedwater treatment plant i. besleme suyu arıtma tesisi
hot plant i. bakım-onarım atölyesi
flue gas desulphurization plant i. baca gazı kükürt arıtma tesisi
pressure grouting plant i. basınçlı enjeksiyon tesisi
fue as denitrification plant i. baca gazı azot arıtma tesisi
feedwater softening plant i. besleme suyu yumuşatma tesisi
base load power plant i. bazyük santralı
feed heating plant i. besleme suyu ön ısıtma tesisi
steam generating plant i. buhar jeneratör tesisi
concrete plant i. beton tesisi
assembling plant i. birleştirme atölyesi
combined heat and power plant i. birleşik ısı ve güç santralı
steam plant i. buhar tesisi
co-generation plant i. birleşik ısı ve güç santralı
pipe welding plant i. boru kaynak tesisi
steam turbine plant i. buhar türbini tesisi
storage plant i. biriktirmeli santral
biomass power plant i. biyokütle santrali
batch plant i. beton santrali
in-plant system i. büro içi sistem
pipe manufacturing plant i. boru imalat tesisi
steam turbine power plant i. buhar türbinli elektrik santralı
steam turbine plant i. buhar türbin tesisi
out-plant system i. büro dışı dizge
out-plant system i. büro dışı sistem
mega electric arc furnace steel plant i. büyük elektrik ark fırınlı çelik fabrikası
borosilicate glass plant piping and fittings i. borosilikat cam tesis boru sistemi ve ekleme parçaları
chemical finishing plant i. bitim işlemi tesisi
plant irrigation water require met i. bitki sulama suyu ihtiyacı
steam power plant i. buharlı kuvvet santralı
ice-making plant i. buz üretim tesisi
steam electric power plant i. buhar ile elektrik enerjisi üreten tesis
steam power plant i. buharlı güç tesisi
steam generating plant i. buhar üretim tesisi
steam power plant i. buhar santralı
drawing plant i. çekme fabrikası
perennial plant i. çok yıllık bitki
glass manufacturing plant i. cam üretim fabrikası
multimode fibre-optic cable plant attenuation measurement i. çok modlu fiber optik kablo tesisi zayıflatma ölçümü
cement plant i. çimento fabrikası
steel plant i. çelik fabrikası
sedimentation plant i. çökeltme tesisi
glass manufacturing plant i. cam üretim tesisi
drawing plant i. çekme tesisi
glass plant i. cam tesisi
steel plant i. çelikhane
pilot plant i. deneme tesisi
evaporating plant i. damıtık su tesisi
sea-water desalting plant i. deniz suyu arıtma tesisi
incineration plant i. çöp yakma tesisi
distilling plant i. damıtma tesisi
demineralizing plant i. demineralizasyon tesisi
disinfection plant i. dezenfeksiyon tesisatı
power plant i. daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası
sedimentation plant i. çöktürme tesisi
experimental plant i. deneme kuruluşu
distribution plant i. dağıtım tesisi
diffusion plant i. difüzyon donanımı
electric plant i. daha az donanımlı küçük elektrik fabrikası
iron and steel plant i. demir çelik fabrikası
sea-water desalination plant i. deniz suyu arıtma tesisi
desulphurization plant i. desülfürizasyon tesisi
pilot plant i. deneme kuruluşu
refuse incineration plant i. çöp yakma fırını
waste utilization plant i. çöp değerlendirme fabrikası
test plant i. deneme tesisi
iron removal plant i. demirini alma tesisatı
direct reduction plant i. doğrudan indirgeme fabrikası
natural gas power plant i. doğalgaz elektrik santrali
natural gas combined cycle plant i. doğalgaz kombine çevrim santrali
evaporating plant i. distile su tesisi
evaporating plant i. distile su elde edilen tesis
fume treatment plant i. duman işleme tesisi
seamless pipe plant i. dikişsiz boru fabrikası
natural gas combined cycle plant i. doğal gaz kombine çevrim santrali
fume extraction plant i. duman özütleme tesisi
clarification plant i. durultma tesisi
direct-steam plant i. direkt buhar santrali
saturated steam turbine-generator plant i. doymuş buhar türbojeneratör tesisi
freezing plant i. dondurma tesisi
power plant i. enerji santralı
screening plant i. elek tesisi
power plant i. elektrik santralı
industrial plant i. endüstriyel tesis
integrated iron and steel plant i. entegre demir çelik fabrikası
power plant i. enerji üretim tesisi
screening and washing plant i. eleme-yıkama tesisi