| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | çıkar grubu | interest group i. | ||
|
The planned amendments are a challenge to the Member States' right of codetermination and to their interest groups. Planlanan değişiklikler, Üye Devletlerin birlikte karar alma hakkına ve çıkar gruplarına karşı bir meydan okumadır. More Sentences |
||||
| Politics | ||||
| Siyasal | çıkar grubu | interest group i. | ||
|
A dialogue is needed between interest groups and the relevant NGOs. Çıkar grupları ve ilgili STK'lar arasında bir diyaloğa ihtiyaç vardır. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | çıkar grubu | ring i. | ||
| Law | ||||
| Hukuk | çıkar grubu | stakeholder i. | ||
| Politics | ||||
| Siyasal | çıkar grubu | pressure group i. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Deyim | iki karşıt grubu birbirine düşürüp çıkar sağlamak | play both sides against the middle f. |
| Politics | ||
| Siyasal | çıkar lobisi/grubu | special interest lobby/group i. |
