|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
General |
|
1 |
Genel |
önemli bir rol |
an important role i.
|
|
When it comes to my third point, this is where the democratic debate plays an important role.
Üçüncü hususa gelince işte burada demokratik tartışma önemli bir rol oynamaktadır.
More Sentences
|
2 |
Genel |
önemli bir rol |
an essential role i.
|
|
Agriculture, pastoralism and forestry play an essential role in mountain regions.
Tarım, hayvancılık ve ormancılık dağlık bölgelerde önemli bir rol oynamaktadır.
More Sentences
|
3 |
Genel |
önemli bir rol |
a major role i.
|
|
The European Union has a major role to play in this fight, as Minister Haarder has so skilfully illustrated.
Bakan Haarder'in de ustalıkla ortaya koyduğu üzere, Avrupa Birliği'nin bu mücadelede oynayacağı önemli bir rol vardır.
More Sentences
|
4 |
Genel |
önemli bir rol |
a pivotal role i.
|
|
They also play a pivotal role in the Cotonou partnership agreement.
Cotonou ortaklık anlaşmasında da önemli bir rol oynarlar.
More Sentences
|
5 |
Genel |
önemli bir rol |
a significant role i.
|
|
As stated before, they too play a significant role.
Daha önce de belirtildiği gibi onlar da önemli bir rol oynamaktadır.
More Sentences
|
6 |
Genel |
önemli bir rol |
a key role i.
|
|
He played a key role in the movement.
Harekette önemli bir rol oynadı.
More Sentences
|
7 |
Genel |
önemli bir rol |
a prominent role i.
|
|
Starting with Parliament, our institutions must play a prominent role in the coming weeks and months.
Meclisten başlayarak kurumlarımız önümüzdeki haftalarda ve aylarda önemli bir rol oynamalıdır.
More Sentences
|
8 |
Genel |
en önemli rol |
star role i.
|
|
9 |
Genel |
önemli bir rol |
a leading role i.
|
|
10 |
Genel |
önemli bir rol |
a vital role i.
|
|
11 |
Genel |
önemli bir rol |
a primary role i.
|
|
12 |
Genel |
önemli bir rol |
a fundamental role i.
|
|
13 |
Genel |
önemli rol oynamak |
play a crucial role f.
|
|
14 |
Genel |
önemli rol oynamak |
play a fundamental role f.
|
|
15 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play a fundamental role f.
|
|
16 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play a significant role f.
|
|
17 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play an essential role f.
|
|
18 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play a crucial role f.
|
|
19 |
Genel |
önemli rol oynamak |
play a significant role f.
|
|
|
20 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play an important role f.
|
|
21 |
Genel |
önemli rol oynamak |
play an important role f.
|
|
22 |
Genel |
önemli rol oynamak |
play an essential role f.
|
|
23 |
Genel |
önemli bir rol oynamak |
play a key role f.
|
|
Phrasals |
|
24 |
Öbek Fiiller |
(birine bir şey olarak) önemli bir rol vermek |
feature (one) as (something) f.
|
|
25 |
Öbek Fiiller |
birine bir şey olarak önemli bir rol vermek |
feature someone as something f.
|
|
26 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) önemli bir rol/görev vermek |
build into (something) f.
|
|
27 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) önemli rol oynamak |
figure into (something) f.
|
|
28 |
Öbek Fiiller |
(bir şeyde) önemli rol oynamak |
figure in (something) f.
|
|
Colloquial |
|
29 |
Konuşma Dili |
şansın ne kadar önemli bir rol oynadığını kabul et |
admit what a big part luck plays expr.
|
|
Idioms |
|
30 |
Deyim |
önemli bir rol oynamak |
be instrumental in doing something f.
|
|
31 |
Deyim |
(bir şeyde) önemli bir rol oynamak |
play a large role (in something) f.
|
|
32 |
Deyim |
bir şeyde önemli rol oynamak |
have one's hand in something f.
|
|
33 |
Deyim |
(bir şey yapmada) önemli rol oynayan |
instrumental in (doing) (something) f.
|
|
34 |
Deyim |
yapmada önemli rol oynayan |
instrumental in doing s.
|
|
Trade/Economic |
|
35 |
Ticaret/Ekonomi |
piyasadaki önemli ya da kilit rol oynayan firma |
key player i.
|
|
Computer |
|
36 |
Bilgisayar |
bloglar, vikiler, forumlar gibi etkileşimli deneyimlerin yalnızca bilgiye erişimden daha önemli bir rol oynadığı internet türü |
web 2.0 i.
|
|
Anatomy |
|
37 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
amygdala i.
|
|
38 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
corpus amygdaloideum i.
|
|
39 |
Anatomi |
beynin temporal lobunda yer alan, motivasyon ve duygusal davranışta önemli rol oynayan badem şekilli yapı |
amygdaloid nucleus i.
|
|
|
Biology |
|
40 |
Biyoloji |
kabuklu hayvanlarda kan pıhtılaşmasında önemli rol oynayan kan hücresi |
thigmocyte i.
|
|
41 |
Biyoloji |
gövdelerinden dışarı uzanan uzun çıkıntıları bulunan ve antijenleri içeri alıp t hücrelerine tanıtarak bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan akyuvar |
dendritic cell i.
|
|
Biochemistry |
|
42 |
Biyokimya |
krebs döngüsün sırasında solunumda önemli rol oynayan bir koenzim |
thiamine pyrophosphate i.
|
|
43 |
Biyokimya |
timüs bezinde olgunlaşıp bağışıklık tepkisinde önemli rol oynayan bir lenfosit türü |
helper t-cell i.
|
|
Literature |
|
44 |
Edebiyat |
bir hikayede önemli rol oynayan, sıra dışı fiziksel özelliklere sahip, gereksiz bir şekilde aşırı yetenekli ve aşırı idealize edilmiş kadın karakter |
mary sue i.
|
|
Theatre |
|
45 |
Tiyatro |
ikinci en önemli rol |
deuteragonist i.
|
|
Entomology |
|
46 |
Böcek Bilimi |
batı abd'de kaba yonca tozlaşmasında önemli rol oynayan bir arı |
alkali bee (nomia melanderi) i.
|
|