arazi - Türkçe İngilizce Sözlük

arazi

"arazi" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
arazi land i.
We are planning to acquire a piece of land.
Bir parça arazi edinmeyi planlıyoruz.

More Sentences
arazi terrain i.
The Union train thunders off, taking no account of the terrain.
Birlik treni, araziyi hiç hesaba katmadan gürleyerek ilerlemektedir.

More Sentences
General
arazi ground i.
He showed her the grounds surrounding the farm.
Ona çiftliği çevreleyen araziyi gösterdi.

More Sentences
arazi estate i.
They've put the value of the estate at three hundred thousand dollars.
Arazinin değerini 300 bin dolar olarak tayin etmişler.

More Sentences
arazi plot i.
Tobacco is grown on small family plots in regions classed amongst the poorest in Europe.
Tütün, Avrupa'nın en yoksulları arasında sınıflandırılan bölgelerde küçük aile arazilerinde yetiştirilmektedir.

More Sentences
arazi acre i.
Dan bought an acre of land in Nevada.
Dan Nevada'da bir dönüm arazi satın aldı.

More Sentences
arazi territory i.
Tom knows the territory.
Tom araziyi bilir.

More Sentences
arazi land i.
"Get off my land," he shouted.
"Defolun arazimden," diye bağırdı.

More Sentences
arazi holding i.
That would entitle 5-6 ha holdings to the full compensation payment.
Bu da 5-6 hektarlık arazinin tam tazminat ödemesine hak kazanmasını sağlayacaktır.

More Sentences
arazi property i.
I saw kids trespassing on my property.
Çocukların arazime izinsiz girdiklerini gördüm.

More Sentences
arazi area i.
We will divide the large area of family land equally between our children.
Geniş aile arazisini çocuklarımız arasında eşit olarak paylaştıracağız.

More Sentences
arazi field i.
Tom's class went on a field trip last Monday.
Tom'un sınıfı geçen pazartesi bir arazi gezisine çıktı.

More Sentences
arazi acres i.
I own 30 acres of land about 3 miles out of town.
Şehrin 3 mil dışında 30 dönümlük bir arazim var.

More Sentences
arazi range i.
Every spring they let the cattle roam freely on the open range.
Her bahar sığırların açık arazide serbestçe dolaşmasına izin verirler.

More Sentences
Trade/Economic
arazi land i.
In the Sudetenland agricultural land costs 10% of the price in neighbouring Germany.
Sudetenland'da tarım arazileri komşu Almanya'daki fiyatların %10'una mal olmaktadır.

More Sentences
arazi property i.
I planted various fruit trees on my property three years ago.
Üç yıl önce arazimde çeşitli meyve ağaçları diktim.

More Sentences
Law
arazi land i.
Secondly, rules relating to the occupation of land.
İkinci olarak arazinin işgaline ilişkin kurallar.

More Sentences
Technical
arazi terrain i.
We are moving into new terrain.
Yeni bir araziye giriyoruz.

More Sentences
Construction
arazi property i.
I buy my silver from a man who has a mine on his property.
Gümüşlerimi arazisinde maden olan bir adamdan alıyorum.

More Sentences
arazi land i.
In Finland, for example, 30% of the land area is bog.
Örneğin Finlandiya'da arazi alanının %30'u bataklıktır.

More Sentences
Geology
arazi field i.
Sami's plane crashed in the field.
Sami'nin uçağı araziye düştü.

More Sentences
General
arazi soil i.
arazi domain i.
arazi real property i.
arazi country i.
arazi landed property i.
arazi terrane i.
arazi dominion i.
arazi tract i.
arazi possession i.
arazi spread i.
arazi agr- ök.
arazi agri- ök.
arazi agro- ök.
Trade/Economic
arazi territory i.
arazi real estate i.
arazi landed property i.
arazi premises i.
Law
arazi dominion i.
arazi domain i.
arazi fee estate i.
arazi solum i.
arazi solum i.
Automotive
arazi off-road s.
Agriculture
arazi yard i.
Geography
arazi whenua [new zealand] i.

"arazi" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
arazi sahibi landowner i.
The Commission is aware that some landowners in Finland have been dissatisfied with the Natura 2000 proposals.
Komisyon, Finlandiya'daki bazı arazi sahiplerinin Natura 2000 önerilerinden memnun olmadıklarının farkındadır.

More Sentences
General
ekilebilir arazi arable i.
Arable land is land that can be used to grow crops.
Ekilebilir arazi, ürün yetiştirmek için kullanılabilecek arazidir.

More Sentences
(arazi/bina için) mülkiyet ownership i.
Secondly, the main focus of taxing motoring should be made to move away from the notion of ownership.
İkinci olarak motorlu taşıtların vergilendirilmesinde ana odak noktası mülkiyet kavramından uzaklaştırılmalıdır.

More Sentences
arazi mülkiyeti land ownership i.
With 4,5 million agricultural holdings, the structure of land ownership in Turkey is fragmented.
4,5 milyon tarımsal işletme ile Türkiye'de arazi mülkiyeti yapısı parçalanmış durumda.

More Sentences
arazi kullanımı land use i.
First of all, it shows the limitations of local democracy and, in particular, of land use planning policies.
Her şeyden önce yerel demokrasinin ve özellikle de arazi kullanımı planlama politikalarının sınırlarını göstermektedir.

More Sentences
arazi planlaması land planning i.
Some countries, such as France, do not make land planning a political priority.
Fransa gibi bazı ülkeler arazi planlamasını siyasi bir öncelik haline getirmiyor.

More Sentences
arazi aracı off-road vehicle i.
I understand that off-road vehicles account for about 8.5% of the diesel vehicles in the European Union.
Anladığım kadarıyla arazi araçları Avrupa Birliği'ndeki dizel araçların yaklaşık %8.5'ini oluşturuyor.

More Sentences
dar arazi strip i.
Riparian zones are narrow strips of land located along the banks of rivers.
Nehir kıyısı bölgeleri, nehir kıyıları boyunca yer alan dar arazi şeritleridir.

More Sentences
(arazi aracı) hummer hummer i.
The rugged Hummer tackled the off-road terrain with ease.
Sağlam özellikte olan Hummer, arazi koşullarının üstesinden kolaylıkla geliyordu.

More Sentences
arazi (aracı) off-road s.
The off-road vehicle featured enhanced suspension and robust tires.
Arazi aracının gelişmiş süspansiyon ve sağlam lastikleri vardı.

More Sentences
arazi sınırı abuttals i.
kapalı arazi avı canned hunt i.
arazi kazanımı land reclamation i.
derebeylik arazi tasarruf hakkı socage i.
kızılderililer için ayrılmış arazi reservation i.
arazi bilgisi terrain intelligence i.
meskun olmayan arazi unsettled land i.
arazi doldurma landfill i.
arazi araçları land vehicles i.
arazi geliri capital rent i.
arazi hukuku real property law i.
emlak ve arazi sahibi landowner i.
arazi vasıtası all terrain vehicle i.
arazi bankası land bank i.
arazi kazanma land reclamation i.
ormanlık arazi woodlander i.
arazi sahibi landlord i.
arazi alanı acreage i.
batak arazi marshy ground i.
açık arazi exposed terrain i.
dağlık arazi highland i.
arazi ıslahı reclamation i.
arazi ıslahı land development i.
arazi idaresi management of land i.
arazi parçası a piece of land i.
arazi sahipliği landlordship i.
emlak ve arazi sahipleri landowners i.
bir arazinin komşu arazi ile sınır olan kısımları abuttals i.
arazi etüdü investigation of land form i.
boş arazi wasteland i.
açık arazi unprotected terrain i.
yolun kenarındaki arazi şeridi roadside i.
arazi parselleme land subdivision i.
arazi tahsisi land allocation i.
ev ve çevresindeki arazi homestead i.
arazi tesviye makinesi land leveler i.
bataklık arazi marshy land i.
arazi sahibi the landed interest i.
umumi arazi common land i.
düz arazi plain i.
arazi ekibi koordinatörü field team coordinator i.
arazi düzlemesi land leveling i.
dağlık arazi mountainous terrain i.
bir arazi/toprak parçası vb'nin genel görünümü scenery i.
arazi eğitimi field training i.
uçsuz bucaksız arazi vastness i.
düz arazi level land i.
arazi parçası patch i.
arazi ölçü aleti theodolite i.
çölde genellikle bir su birikintisinin etrafında bulunan verimli arazi oasis i.
ağaçlık arazi woodland i.
arazi parçası holding i.
arazi etüdü land survey i.
bataklık arazi slew i.
çimen ve çiçek kaplı arazi meadow i.
kira ile tutulmuş arazi holding i.
düz arazi lowland i.
arazi tescili land registration i.
arazi doğrulaması ground truth i.
arazi keşfi field reconnaissance i.
imtiyazlı arazi patent i.
korumaya alınmış arazi reserve i.
arazi ıslahı land reclamation i.
geniş arazi tract i.
eski roma'da çok büyük arazi latifundia i.
arazi koruma land conservation i.
arazi sahipliği landowning i.
arazi araştırması ground truth i.
arazi uçuşu terrain flight i.
kıraç arazi barren land i.
ormanlık arazi timberland i.
açık otlak ve arazi anlamında güney afrika terimi veldt/veld i.
boş arazi vacancy i.
engebeli arazi rough i.
arazi sahibi proprietor i.
arazi ölçme surveying i.
miri arazi demesne i.
arazi yapısı lay i.
kıraç arazi moorland i.
engebeli ve ağaçsız arazi moor i.
kerestelik ağaçların yetiştiği arazi timberland i.
arazi kullanım hakkı land tenure i.
arazi sahibi franklin i.
arazi mühendisi surveyor i.
fuar arazi binası fair building i.
arazi gözlemleri field observations i.
yerleşim yerleri dışında açık ve işlenmemiş arazi moor i.
ispanyolca konuşan ülkelerde konaklama imkanı olan arazi veya plantasyon hacienda i.
rıhtım yakınındaki arazi quayside i.
alüvyondan oluşan arazi alluvion i.
arazi drenajı land drainage i.
alüvyonlu arazi alluvium i.
verimli arazi fertile land i.
arazi kiralama land leasing i.
koruma altına alınmış arazi park i.
boş arazi waste i.
küçük arazi veya çiftlik işleten çiftçi crofter i.
küçük çalı ve gür ağaçlıklı arazi scrub i.
arazi kullanım etüdü land use survey i.
arazi planı land plan i.
hükümdara ait arazi dominion i.
arazi çalışması field survey i.
arazi değerlendirme ekibi field assessment team i.
arazi sahibi landed proprietor i.
arazi parçası plot i.
katılan arazi annexation i.
komşu arazi sahibi abutter i.
arazi düzenlemesi land arrangement i.
hayvan otlatılan arazi range land i.
arazi ıslahı land improvement i.
arazi (bir kuruma veya kişiye ait) premises i.
arazi tapu sicili land register i.
arazi hukuku land law i.
ovalık arazi bottom land i.
verimli arazi fruitful land i.
arazi rantı ground rent i.
kırsal arazi kullanımı rural land use i.
çalılık arazi bush i.
fundalık arazi moor i.
çalılık arazi moor i.
yol geçen arazi parçası right of way i.
çorak arazi barrens i.
çorak arazi badlands i.
arazi kazanma reclamation i.
arazi bisikletleri all terrain bicycles i.
sulak arazi wetland i.
arazi vergilendirmesi land value taxation i.
bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi tenure by free alms i.
bağışı yapanlara ve onların ailelerine öldükten sonra ruhları icin duacı olunması karşılığında hibe edilen arazi frankalmoigne i.
arazi ölçüm land measure i.
arazi ölçüm measurement of ground area i.
arazi şartları land conditions i.
arazi çalışmaları land works i.
açık arazi open field i.
arazi sınırı boundary line i.
arazi aracı land vehicle i.
arazi aracı terrain vehicle i.
düz arazi flat i.
makilik arazi maquis shrubland i.
ekim için kiralanan arazi allotment i.
bataklık arazi bogland i.
dalgalı arazi undulating country i.
belirli bir amaç için ayrılmış arazi reserve i.
arazi temizleme land clearing i.
arazi temizleme land clearance i.
arazi boşaltma land clearing i.
suyu çekilen arazi drainage i.
arazi etüt mühendisi exploration engineer i.
açık arazi field i.
düz arazi flat ground i.
düz arazi flat country i.
engebesiz arazi flatland i.
düz arazi flatland i.
arazi lastiği cross-country tyre i.
üzerine bina yapılan arazi building-site i.
arazi arabası land-rover i.
arazi vitesi gear for four-wheel drive i.
karşılıklı iki düşman kuvvetin cephe hatları arasında kalan arazi şeridi no-man's-land i.
kayak yapılmaya hazırlanmış eğimli arazi veya yokuş ski-run i.
arazi yarışı off-road racing i.
arazi kesiti ground profile i.
arızalı arazi hilly ground i.
tepelik arazi hilly terrain i.
beylik arazi domain i.
bataklık arazi fen i.
arazi ayırma land allocation i.
arazi kazanımı land accretion i.
arazi tahsis etme land allocation i.
düz arazi level area i.
düz arazi level ground i.
bataklık arazi marshland i.
fundalık boş arazi moor i.
bataklık arazi marshy ground i.
arazi parçası parcel i.
boş ve işlenmemiş arazi waste i.
metruk arazi waste i.
engebeli arazi rough country i.
engebeli arazi parçası steep and uneven piece of land i.
engebeli arazi rugged terrain i.
pürüzlü arazi rugged terrain i.
arazi modeli terrain model i.
arazi haritası landmap i.
ekilmemiş boş arazi wilderness i.
eldeğmemiş arazi virgin land i.
kullanılmayan arazi waste i.
yüksek arazi upland i.
ormanlık arazi forestland i.
30 akreye eşit bir arazi ölçü birimi virgate i.
arazi sınırları butts and bounds i.
arazi rehabilitasyonu land rehabilitation i.
şehirleşmemiş arazi unurbanized terrain i.
düz arazi flat terrain i.
ingiliz arazi ölçü birimi acre i.
çetin arazi (şartları) aracı rough terrain vehicle i.
engebeli arazi aracı rough terrain vehicle i.
yasal arazi legal land i.
yerleşik hayat yaşayanların üzerine yerleştikleri arazi settled land i.
yerleşik arazi settled land i.
arazi yapısı land structure i.
arazi yapısı structure of land i.
genelde tarım için kullanılan arazi holding i.
dolgu arazi filled land i.
arazi motosikleti trail bike i.
arazi motosikleti dirt bike i.
sivrisinek kaynayan arazi mosquito-infested land i.
çorak arazi arid land i.
bir arazi taşıtı markası jeep i.
kayalık arazi rocky terrain i.
kentsel arazi kullanımı urban land use i.
imtiyazlı arazi concession i.
arazi manzarası land view i.
arazi görünümü land view i.
arazi gezgini land rover i.
verimsiz arazi infertile land i.
verimsiz arazi fruitless land i.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talookdar i.
(güney asya) bölgeden vergi toplamaktan sorumlu yerli arazi sahibi talukdar i.
sürülen veya ekilen arazi acre i.
bambularla dolu arazi canebreak i.
bambularla dolu arazi canebrake i.
mutasarrıfa tarım ve marangozluk için kullanmak üzere tahsis edilmiş ormanlık arazi cartbote [obsolete] i.
engebeli arazi için tasarlanmış paletli iş makinesi markası caterpillar™ i.
hasadın bir kısmını toprak sahibinin alması şartıyla bir kişiye arazi verilmesi champart [obsolete] i.
teksas'ta eskiden kullanılan yaklaşık 177 dönümlük bir arazi alanı labor i.
teksas'ta eskiden kullanılan yaklaşık 177 dönümlük bir arazi alanı labour i.
alçak arazi lallan [scottish] i.
kaleye ait arazi castellany i.
etrafı çitle çevrili arazi tye [obsolete] i.
arazi düşkünlüğü earth hunger i.
arazi bilimi embadometry [obsolete] i.
bir arazi ölçüm birimi yard [obsolete] i.
belirli mirasçılara kalan arazi entail i.
bir endonezya arazi birimi bahu i.
bir endonezya arazi birimi bouw i.
arazi sahibi landholder i.
arazi sahipliği landholding i.
geniş özel arazi barony i.
(hindistan'da) bir arazi ölçüm birimi bega i.
(hindistan'da) bir arazi ölçüm birimi bigha i.
ispanya veya latin amerika'da geniş arazi üzerine kurulmuş bir malikane latifundio i.
ispanya veya latin amerika'da geniş arazi üzerine kurulmuş malikanenin sahibi latifundista i.
tek bir arazi üzerine sıkışık inşa edilmiş bir dizi tek katlı evden her biri villa home [australia] i.
köy merkezindeki halka açık arazi parçası village green [uk] i.
1792 hektara eşit arazi ölçü birimi league i.
eskiden yüksek rütbeli subaylar tarafından kullanılan geniş bir arazi çadırı markee i.
üzerindeki ağaçların rüzgar nedeniyle devrildiği arazi windfall i.
otlak olarak kullanılan arazi meadow ground i.
yumuşak ve nemli arazi mesh i.
düz bataklık arazi mesh i.
periyodik olarak su ile kaplanan, üzerinde genellikle ot, sukamışı gibi tekçenekli bitkilerin yetiştiği ağaçsız arazi mesh i.
işleme nedeniyle aşınmış arazi worn land i.
işleme gibi nedenlerle verimliliğini kaybetmiş arazi worn land i.
arazi devir senedi book [obsolete] i.
özellikle meksika ve orta amerika'da ormandan temizlenip birkaç dönem ekilip sonra terk edilen küçük arazi milpa i.
üzerinde keresteler olan büyük arazi boundary [dialect] i.
eski bir ingiliz arazi birimi bovate i.
yüksek arazi braes [scotland] i.
çok dönümlü arazi broad acres i.
çok sayıda sahibi olan arazi broad acres i.
sık bir orman ve çalılık arazi brush [australia] i.
tımarla arazi sahibi olan kimse homager i.
iktayla arazi sahibi olan kimse homager i.
arazi yasası programına katılan kimse homesteader i.
arazi yasası programından yararlanan kimse homesteader i.
iki yıl üst üste ekilen bir arazi hook i.
dikenli çalılarla veya küçük ağaçlarla kaplı ekilmeyen arazi monte [southwest] i.
kıraç arazi moreland i.
kıraç arazi morland [obsolete] i.
su bitkilerinin birikimiyle oluşup az veya çok kıvamlı tuba bataklıkları oluşturan arazi moss land i.
(ingiliz hukukunda) arazi ipoteği gale [uk] i.
(ingiliz hukukunda) ipotek edilen arazi gale [uk] i.
dört nala koşan atlar için kullanılan arazi bölümü gallop i.
arazi sırtı link [uk] i.
tarlaya ekilecek tohum sayısına dayalı eski bir fransız arazi ölçü birimi muid i.
çalı ve otla kaplı bakımsız arazi bush i.
sahip olduğu arazideki hayvanların avlanmasına izin vermeyen arazi sahibi game preserver i.
küçük ve genellikle üçgen şeklinde arazi parçası gare i.
ilçeler arasındaki bölünmemiş arazi parçaları gare i.
papaz evi ve etrafındaki arazi glebe i.
bölge kilisesine ait arazi glebe land i.
bölge kilisesine gelir getiren arazi glebe land i.
bir iskoç arazi ölçü birimi rig i.
kamu yoluyla kaplı arazi right of way i.
üzerinden kamu yolu geçen arazi right of way i.
yollarla kaplı arazi right of way i.
miri arazi demean [obsolete] i.
miri arazi demeane [obsolete] i.
miri arazi demeanes i.
bir arazi üzerindeki mülkiyet demesne i.
otlak olarak tutulup ekilmeyen arazi grass land i.
otlarla kaplı arazi green i.
arazi ölçüm bilimi gromatics i.
belirli bir amaçla kullanılan arazi parçası grounds i.
üçgenimsi arazi parçası gusset i.
açık arazi open i.
açık arazi open i.
çitsiz arazi open i.
ekili arazi open i.
boş arazi open space i.
eskiden ingiltere'nin batısında yer alıp farklı mülkiyet türleriyle sahip olunan arazi overland i.
yol geçen arazi roadway i.
sulu arazi rosland i.
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa gerçekleştirdiği ödeme miktarı owelty i.
(arazi bölünmesi için) mal sahibinin karşı tarafa verdiği teminat miktarı owelty i.
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası common at large i.
herhangi bir toprak mülkiyetine bağlı bulunmayıp bağımsız olan ve devredilmesi için tapu gereken arazi parçası common in gross i.
iyileştirilmiş arazi development i.
yakındaki arazi inby [scotland] i.
yakındaki arazi inbye [scotland] i.
arazi sahibi goodman [dialect] i.
büyük idari bölümler arasında sahibi tam bilinmeyen arazi şeridi gore i.
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer commandery i.
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer commandry i.
dini ve askeri bir şövalye tarikatında komutan kontrolü altındaki arazi ve mülkleri bulunduran yer commendatory [obsolete] i.
ortak arazi tahsisi dole [dialect] [uk] i.
umumi arazi paylaşımı dole [dialect] [uk] i.
açık, yüksek ve çimenlik geniş arazi down i.
kuru arazi dry land i.
başkası için kendi adına arazi alma dummyism [australia] i.
akrabalar arasında eşit miras bölüşümü sunan feodal bir arazi kullanım uygulaması parage i.
çitle çevrili küçük arazi picle i.
engelsiz arazi clear i.
art arda biçilmiş arazi crofting i.
köşeli arazi parçası crook i.
işlenen arazi cultivation i.
ekili arazi culture [obsolete] i.
(arazi üzerinde) otlatma hakkı feed [obsolete] i.
yerleşilemez arazi yapısı inhospitableness i.
arazi ıslahı inning i.
kazanılmış arazi innings i.
ıslah edilmiş arazi innings i.
(boş arazi) çevirme inning i.
(boş arazi) çevreleme inning i.
bataklık veya alüvyal arazi ile çevrili yüksek arazi parçası island i.
bataklık veya alüvyal arazi ile çevrili yüksek arazi parçası islet i.
bağlı arazi pendicle i.
tropikal bölgelerde genellikle vasıfsız işçilere ekim dikim yaptırılan arazi plantation i.
arazi tapusu sasine i.
çorak arazi scald [dialect] i.
arazi parçası dale [uk] i.
kullanılmayan çorak arazi devil [dialect] i.
mısır ile ödenen arazi kirası cornrent i.
(mülk olarak) arazi dirt i.
branda bezinden yapılmış arazi çadırı field tent i.
(ingiltere'de) hayvan otlatılan umumi arazi gate [dialect] i.
uzaktaki arazi outground i.
ücra arazi outground i.
park olarak kullanılmaya elverişli, ağaç ve çalı öbekleri bulunan ekili arazi parkland i.
kamu yerine belirli kişi veya kişilere yönelik bir tür arazi geçiş hakkı private way i.
tek bir arazi birimini oluşturan parsaların toplamı plot i.
sürülmüş arazi plough i.
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi ploughgate i.
eskiden iskoçya ve kuzey ingiltere'de kullanılan bir arazi birimi plowgate i.
sürülmüş arazi plow i.
(eskiden) ekilebilir arazi başına her yıl kiliseye ödenen para plow alms i.
eskiden iskoçya'da kullanılan çeşitli arazi birimlerine verilen ad plowgang i.
eskiden iskoçya'da kullanılan çeşitli arazi birimlerine verilen ad ploughgang i.
papaz ödeneğini fonlayan arazi prebend i.
papaz ödeneğini fonlayan arazi prebendary [obsolete] i.
gizli karargahın bulunduğu arazi preceptory i.
yapı imarlı arazi parçası premises i.
yapı imarlı arazi parçası premisses i.
arazi parçası room [scotland] i.
çalılık arazi scrog [dialect] [uk] i.
fundalık arazi scrog [dialect] [uk] i.
deniz kenarında bulunan arazi sea marge i.
arazi seçimi selection i.
avustralya'ya özgü mal taksim prosedürü üzerinden alınan arazi selection i.
(belirsiz büyüklükte) tarıma elverişli arazi selion i.
arazi kullanımı karşılığında ödenen para service i.
arazi kullanımı karşılığında sunulan iş gücü service i.
hak sahibine ayrılmış arazi parçası share [obsolete] i.
öncelikli olarak koyun yetiştiriciliğine ayrılmış arazi sheep walk i.
ince uzun arazi parçası slang [dialect] [uk] i.
arazi olma slipout i.
(derebeylik sisteminde) arazi kiracısı socman i.
(derebeylik sisteminde) arazi kiracısı socager i.
bir solidus değerinde arazi solidate i.
çorak arazi badland i.
özellikle tepenin dibinde yer alan sulak arazi soak [australia] i.
bataklık arazi soakage [australia] i.
fuzuli işgalci tarafından hak iddia edilen arazi squat i.
mülkiyeti küçük arazi sahibi squireen [ireland] i.
belirli büyüklükteki arazi parçası stand [africa] i.
çalılık arazi stick i.
ortak arazi stray [uk] i.
para karşılığı arazi kullanım hakkı superficies i.
kızılderililer için ayrılmış arazi reserve i.
arazi tahsis etmek assign some land to f.
arazi tahsis etmek assign a land to f.
arazi olmak do a bunk f.
ölçmek (arazi) perambulate f.
arazi olmak sneak off f.
arazi ölçmek measure a land f.
arazi kazanmak (bataklığı kurutarak/denizi doldurarak) reclaim f.
arazi açmak clear land f.
çiftlik kurmak için devletten otlak arazi kiralayan kimse nester f.
arazi kapatmak buy up land f.
dul kalan bir kadının payına düşen arazi hudutlarını belirlemek assign dower f.
arazi doldurmak için kullanmak landfill f.
(arazi yasası uyarınca) arazi üzerinde hak iddia edip oraya yerleşmek homestead f.
(arazi, toprak yol) üzerinde sürüklemek drag f.
başkası için kendi adına arazi almak dummy [australia] f.
arazi olmak slide f.
engebeli (arazi) rough s.
inişli yokuşlu (arazi) rolling s.
arazi basıncını dengeleyen earth pressure balancing s.
kurumamış (sulak arazi vb) undrained s.
açıkta kalan (arazi vb.) relicted s.
arazi sahibi landed s.
miras olarak geniş arazi sahibi landed s.
kumlu (arazi/toprak) light s.
(arazi) düzensiz broken s.
new york'taki arazileri yerleşimcilere satmak amacıyla hollanda'da 1791'de kurulan bir arazi sahipliği şirketine ait veya ilgili holland s.
hayatta olunduğu sürece sahip olunan (arazi) lifehold s.
(arazi) işlenmiş improved s.
(arazi) verimli hale getirilmiş improved s.
(arazi) tarımsal faaliyete hazır improved s.
(arazi çalışmalarında) referans olarak alınan fiducial s.
arazi ile ilişkili field s.
yol yerine arazi ile ilişkili field s.
bir anda arazi olan slipout s.
(arazi) bataklık poachy s.
(arazi) sulu poachy s.
(arazi) çamurlu poachy s.
(arazi) vıcık vıcık poachy s.
geniş arazi anlamını veren bir son ek -drome snk.
geniş arazi gibi anlamı veren son ek -dromous snk.
Phrasals
(bir şeyle, dağ bisikletiyle, atv'yle) engebeli arazi sürüşüne gitmek romp on (something) f.
(birine) bir arazi vermek/bırakmak cede (something) to (someone) f.
-e bir arazi vermek/bırakmak cede to f.
ile engebeli arazi sürüşüne gitmek romp on f.
Proverb
arazi dolandırıcısı landshark i.
Colloquial
sportif arazi aracına benzeyen, ama bir hatchback veya station wagon gibi hareket kabiliyetine sahip olan melez bir otomobil türü crossover i.
değersiz kabul edilen arazi moose pasture [canada] i.
geniş arazi parçası spread i.
(bir şeyden) arazi olmak bunk (something) f.
Idioms
çorak toprak/arazi land so poor it wouldn't even raise a fuss i.
çorak toprak/arazi land too poor to raise a racket on i.
çorak arazi land so poor it wouldn't even raise a fuss i.
çorak arazi land too poor to raise a racket on i.
(akarsu kanosu veya arazi yarışı gibi sporlarda) araçta yaşanan sarsıcı darbeler bump and grind i.
çorak arazi/toprak land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us] i.
üzerinde bir şey yetiştirmeye elverişsiz arazi/toprak land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us] i.
el değmemiş arazi virgin territory i.
arazi olmak lie low f.
mülkiyetine geçirmek amacıyla bir arazi üzerinde kalmak hold down a claim f.
(akarsu kanosu veya arazi yarışı gibi sporlarda) araçta sarsıcı darbeler almak bump and grind f.
arazi olmak take to the tall timber [us] f.
arazi olmak take to the tall timbers [us] f.
Formal
ingiltere ve abd'nin bazı bölgelerinde bulunan idari bölümlerin arazi sahipleri ile buralarda yaşayanlar hundred i.
Trade/Economic
arazi kaynakları land resources i.
arazi ve mülk vergilemesi land and property taxation i.
arazi değerlerinin vergilendirilmesi taxation of land values i.
arazi piyasası land market i.
arazi kirası ground rent i.
arazi parsel tanımlama sistemi land parcel identification system i.
arazi bedeli land value i.
arazi alt yapı ve geliştirme masrafları land improvement i.
arazi iradı land rent i.
arazi ıslahı land improvement i.
arazi parçası lot i.
arazi mülkiyeti land ownership i.
arazi kirası land tenure i.
arazi vb gibi varlıkların yabancılar tarafından alınması foreign acquisition of property i.
arazi altyapı ve geliştirme masrafları land improvement i.
arazi değerlemesi land valuation i.
arazi kiralama sözleşmesi ground/land lease agreement i.
arazi iyileştirmesi property development i.
arazi değerlemesi land appraisal i.
arazi düzenlemesi land arrangement i.
arazi mülkiyeti land ownership i.
arazi bedeli value of land i.
arazi devri transfer of land i.
arazi geliri capital rent i.
arazi hukuku land law i.
arazi ipotek tahvili land grant bond i.
arazi kayıt land registration i.
arazi kredisi land loan i.
arazi kredisi land credit i.
arazi rantı ground rent i.
arazi sahibi land owner i.
arazi sahibi land holder i.
arazi sahibi şirket proprietary company i.
arazi satışından kar profit on sales of land i.
arazi satışından zarar loss on sale of land i.
arazi spekülasyonu land speculation i.
arazi tahvili land grant bond i.
arazi taşıtı land vehicle i.
arazi ve arsalar lands and parcels i.