avlanmak - Türkçe İngilizce Sözlük

avlanmak

"avlanmak" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
avlanmak hunt f.
My view is that in certain Member States hunting brings an important extra source of food to the dining table.
Benim görüşüm, bazı Üye Devletlerde avlanmanın yemek masalarına önemli bir ekstra besin kaynağı getirdiği yönündedir.

More Sentences
avlanmak be hunted f.
He is hunted by the police.
O, polis tarafından avlandı.

More Sentences
General
avlanmak hunt f.
It has consented to the indiscriminate promotion of hunting in parks by regional authorities.
Bölgesel otoriteler tarafından parklarda gelişigüzel avlanmanın teşvik edilmesine rıza göstermiştir.

More Sentences
avlanmak be caught f.
Mary was caught completely off guard.
Mary tamamen gafil avlandı.

More Sentences
avlanmak fish f.
We have taken as our starting point the stocks in the sea which are generally fished in common.
Başlangıç noktası olarak denizlerde genellikle ortak avlanan rezervleri aldık.

More Sentences
avlanmak chevy f.
avlanmak hawk f.
avlanmak go out hunting f.
avlanmak shoot f.
avlanmak chivvy f.
avlanmak go hunting f.
avlanmak ferret f.
avlanmak prede [obsolete] f.
avlanmak scrounge (around) f.
Hunting
avlanmak shikar f.

"avlanmak" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

Türkçe İngilizce
General
kaçak avlanmak poach f.
We must not poach on the territory of others.
Başkalarının topraklarında kaçak avlanmamalıyız.

More Sentences
sürütme ağıyla avlanmak trawl f.
The fishermen trawled the ocean for a good catch.
Balıkçılar iyi bir av bulabilmek için okyanusta sürütme ağıyla avlanırlardı.

More Sentences
inci toplamak veya avlanmak gibi amaçlarla dalan japon dalgıç ama i.
avlanmak için şahin yetiştiren kimse hawker i.
avlanmak için doğan yetiştirme sanatı hawking i.
av mevsimi dışında avlanmak hunt out of season f.
gafil avlanmak be caught unawares f.
gafil avlanmak be blindsided f.
yasak bölgede avlanmak poach f.
izinsiz avlanmak poach f.
dağgelinciği ile avlanmak ferret f.
gafil avlanmak be taken unawares f.
başkasının arazisinde kaçak avlanmak poach f.
birlikte avlanmak hunt together f.
yiyecek için avlanmak hunt for food f.
gafil avlanmak nap f.
balıkçı feneriyle avlanmak jacklight f.
çatallı zıpkınla avlanmak leister f.
eğitimli şahinlerle avlanmak hawk f.
(doğan veya şahin) avlanmak için uçmak hawk f.
silahla avlanmak gun f.
gafil avlanmak overtake f.
izinsiz avlanmak potch [dialect] [uk] f.
kaçak avlanmak potch [dialect] [uk] f.
izinsiz avlanmak pouch [dialect] [uk] f.
kaçak avlanmak pouch [dialect] [uk] f.
şahin ile avlanmak fly f.
köpek balığı gibi avlanmak shark f.
yasa dışı avlanmak poach f.
Phrasals
gafil avlanmak walk into (something) f.
Colloquial
gafil avlanmak be caught flat-footed f.
gafil avlanmak walk (right) into f.
gafil avlanmak be caught napping f.
Idioms
gafil avlanmak be caught flat-footed f.
gafil avlanmak be caught off guard f.
gafil avlanmak be caught on the hop f.
gafil avlanmak be caught on the wrong foot f.
gafil avlanmak be caught off (one's) guard f.
gafil avlanmak be caught with your pants down f.
gafil avlanmak be caught with your trousers down [uk] f.
gafil avlanmak be flat-footed f.
gafil avlanmak be off your guard f.
gafil avlanmak be taken by surprise f.
gafil avlanmak be caught with one's pants down f.
Speaking
avlanmak için en iyi zaman best time to hunt expr.
Zoology
sürüler halinde avlanmak hunt in packs f.
Fishery
balıkçı feneriyle avlanmak jack f.
karidesi yem yaparak avlanmak prawn f.
kalamar yem ile avlanmak squid f.
Archaeology
eksi çağ insanlarının paleolitik (eski taş devri) döneminde kesmek doğramak ve avlanmak gibi günlük amaçlar için kullandıkları iki tarafı da kullanılabilen genellikle obsidyen gibi yüzey kayaçlarından yapılma taş alet biface i.
Hunting
koklayarak avlanmak (av köpeği) rake i.
balıkçı feneriyle avlanmak jack f.
(tazı) koku alma duyusuyla avlanmak scent f.
(tazı) koklayıp iz sürerek avlanmak scent f.
gece avlanmak spotlight f.
Ornithology
avlanmak için suya dalmak dabble f.