aware (of)

"aware (of)" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	aware (of) s.	farkında

"aware (of)" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	be aware of f.	farkında olmak
We have to be aware of that. Bunun farkında olmalıyız. More Sentences
General
2	Genel	become aware of f.	farkına varmak
It is time we became aware of the bureaucracy we are causing. Neden olduğumuz bürokrasinin farkına varmamızın zamanı geldi. More Sentences
3	Genel	be aware of f.	farkında olmak
Being aware of what and how much we eat is essential to good health. Ne yediğimizin ve ne kadar yediğimizin farkında olmak sağlığımız için çok önemlidir. More Sentences
4	Genel	be aware of f.	haberdar olmak
Tom said that he was aware of the ongoing conspiracy. Tom devam eden komplodan haberdar olduğunu söyledi. More Sentences
5	Genel	aware of s.	haberdar
Lastly, workers must be made aware of the problem and be trained in the right way to use the equipment. Son olarak, çalışanlar sorundan haberdar edilmeli ve ekipmanı doğru şekilde kullanmaları için eğitilmelidir. More Sentences
6	Genel	be aware of f.	çakmak
7	Genel	become aware of f.	haberdar olmak
8	Genel	become aware of f.	farketmek
9	Genel	be aware of f.	duymak
10	Genel	make somebody aware of f.	haberdar etmek
11	Genel	become aware of f.	farketmiş olmak
12	Genel	be aware of danger f.	tehlikenin farkında olmak
13	Genel	be aware of one's importance f.	önemini bilmek
14	Genel	be aware of f.	bilgisi olmak
15	Genel	be aware of one's potential f.	potansiyelinin farkında olmak
16	Genel	not to be aware of f.	bilincinde olmamak
17	Genel	be aware of one's responsibility f.	sorumluluğunun farkında olmak
18	Genel	be aware of one's responsibility f.	sorumluluğunun bilincinde olmak
19	Genel	be fully aware of one's actions f.	yaptıklarının tamamen bilincinde olmak
20	Genel	be aware of (something) f.	(bir şeyden) haberdar olmak
21	Genel	be aware of (something) f.	(bir şeyin) farkında olmak
22	Genel	be aware of (something) f.	(bir şey) hakkında bilgisi olmak
23	Genel	be aware of (something) f.	(bir şey) bilgisi dahilinde olmak
24	Genel	be aware of (something) f.	(bir şeye) vakıf olmak
25	Genel	be aware of (something) f.	(bir şeyi) bilmek
26	Genel	be aware of (something) f.	(bir şeyin) bilincinde olmak
27	Genel	aware of s.	-in farkında
Phrases
28	İfadeler	given the history that I am aware of the defendant expr.	davalının geçmişini de göz önünde bulundurarak
Idioms
29	Deyim	be well aware of (something) f.	iyi bilmek
30	Deyim	be well aware of (something) f.	tamamen farkında olmak
31	Deyim	be well aware of (something) f.	(bir şeyden) tamamen haberi/haberdar/bilgisi olmak
32	Deyim	be well aware of (something) f.	bilgisi dahilinde olmak
33	Deyim	be well aware of something f.	bir şeyi iyi bilmek
34	Deyim	be well aware of something f.	bir şeyin tamamen farkında olmak
35	Deyim	be well aware of something f.	bir şeyden tamamen haberdar olmak
36	Deyim	be well aware of something f.	bir şeyden haberi olmak
37	Deyim	be well aware of something f.	bir şeyle ilgili bilgisi olmak
38	Deyim	be well aware of something f.	bir şey bilgisi dahilinde olmak
Speaking
39	Konuşma	I'm aware of that expr.	bunun farkındayım
40	Konuşma	were you aware of this? expr.	bunun farkında mıydın?
41	Konuşma	is she aware of our presence here? expr.	buradaki varlığımızın farkında mı?
42	Konuşma	are you aware of the situation? expr.	durumun farkında mısınız?
Archaic
43	Eski Kullanım	be aware of f.	agah olmak