ayrıca - Türkçe İngilizce Sözlük

ayrıca

"ayrıca" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 61 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
ayrıca also zf.
They also seemed to me to be very critical.
Ayrıca bana çok eleştirel göründüler.

More Sentences
ayrıca besides zf.
I don't want to go to that party, and besides, I feel too tired.
O partiye gitmek istemiyorum, ayrıca kendimi çok yorgun hissediyorum.

More Sentences
General
ayrıca also zf.
We also propose that subsidies for the export of live animals should be reduced and accounted for separately.
Ayrıca canlı hayvan ihracatına yönelik sübvansiyonların azaltılmasını ve ayrı olarak muhasebeleştirilmesini öneriyoruz.

More Sentences
ayrıca otherwise zf.
Otherwise, I am very pleased that it is happy with everything to do with OLAF.
Ayrıca Avrupa Dolandırıcılıkla Mücadele Bürosu ile ilgili her şeyden memnun olduğu için oldukça mutluluk duyuyorum.

More Sentences
ayrıca likewise zf.
Tom is tall and likewise strong.
Tom, uzundur ve ayrıca güçlüdür.

More Sentences
ayrıca moreover zf.
Moreover, the reference to religion is utterly superfluous.
Ayrıca dine yapılan atıf tamamen gereksizdir.

More Sentences
ayrıca in addition zf.
In addition, there was expenditure from the European Development Fund and the Coal and Steel Community.
Ayrıca Avrupa Kalkınma Fonu ve Kömür ve Çelik Topluluğu'ndan da harcamalar yapılmıştır.

More Sentences
ayrıca as well zf.
There will also be reports dealing with your safety as well.
Ayrıca sizin güvenliğinizle ilgili raporlar da olacak.

More Sentences
ayrıca additionally zf.
Some Member States, including Ireland, were additionally afflicted by the foot and mouth crisis.
İrlanda dahil bazı Üye Devletler, ayrıca ağız ve ayak hastalığı kriziyle de uğraşmaktadır.

More Sentences
ayrıca further zf.
Xbox has improved its graphics. Further, it introduced new types of games.
Xbox grafiklerini geliştirdi. Ayrıca, yeni oyun türlerini tanıttı.

More Sentences
ayrıca on the side zf.
I'd like to have the sauce on the side, please.
Ayrıca sos almak istiyorum, lütfen.

More Sentences
ayrıca then zf.
We should prepare the meals and the drinks, and then there's dessert.
Yemekleri ve içecekleri hazırlamalıyız, ayrıca tatlı da var.

More Sentences
ayrıca furthermore zf.
Furthermore, the lack of opportunity for local product processing is one great weakness of these economies.
Ayrıca, yerel ürün işleme fırsatının olmaması, bu ekonomilerin büyük bir zayıflığıdır.

More Sentences
ayrıca separately zf.
There are nonetheless a few points that will have to be voted on separately.
Bununla birlikte, ayrıca oylanması gereken birkaç husus bulunmaktadır.

More Sentences
ayrıca too zf.
There is free wifi too, which was nice.
Ayrıca bedava kablosuz internet var ki bu harikaydı.

More Sentences
ayrıca more zf.
She is beautiful, and what is more, very graceful.
O güzel ve ayrıca çok zarif.

More Sentences
ayrıca in addition to ed.
In addition, to make things more complex, there is no direct precedent.
Ayrıca, işleri daha da karmaşık hale getirmek için, doğrudan bir emsal de bulunmamaktadır.

More Sentences
ayrıca plus ed.
Plus, animal epidemics are again costing us a great deal of money.
Ayrıca, hayvan salgınları bize yine büyük paralara mal oluyor.

More Sentences
ayrıca and bağ.
Nor should we forget that these conventions were drawn up in 1961, 1971 and 1988.
Ayrıca bu sözleşmelerin 1961, 1971 ve 1988 yıllarında hazırlandığını da unutmamalıyız.

More Sentences
Technical
ayrıca furthermore zf.
Furthermore, the legal objective of the initiative is now quite clear.
Ayrıca, girişimin yasal hedefi de artık oldukça nettir.

More Sentences
Computer
ayrıca you can also expr.
You can also manage your privacy within the web browser that you are using.
Ayrıca gizliliğinizi kullandığınız web tarayıcısından da yönetebilirsiniz.

More Sentences
General
ayrıca again zf.
ayrıca into the bargain zf.
ayrıca farther zf.
ayrıca extra zf.
ayrıca and what's more zf.
ayrıca boot zf.
ayrıca then again zf.
ayrıca beyond zf.
ayrıca and what is more zf.
ayrıca besides zf.
ayrıca abstractively zf.
ayrıca addedly zf.
ayrıca yet zf.
ayrıca overplus [obsolete] zf.
ayrıca over and above ed.
ayrıca with ed.
ayrıca else bağ.
ayrıca yit [dialect] bağ.
Phrases
ayrıca as a side note zf.
ayrıca on a side note expr.
ayrıca not to mention the fact that expr.
ayrıca on top of that expr.
ayrıca on another note expr.
Colloquial
ayrıca yeah zf.
ayrıca yea zf.
ayrıca into the bargain expr.
ayrıca not to mention expr.
ayrıca as far as that goes expr.
ayrıca at that expr.
ayrıca then again expr.
ayrıca there again expr.
Idioms
ayrıca all that and then some expr.
ayrıca on top of expr.
ayrıca to boot expr.
Technical
ayrıca besides ed.
Archaic
ayrıca thereunto zf.
ayrıca thereto zf.
ayrıca by zf.
ayrıca withal ed.
ayrıca over ed.

"ayrıca" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 25 sonuç

Türkçe İngilizce
General
ve ayrıca plus ed.
There was one American, one Canadian, plus about ten Germans.
Bir Amerikalı, bir Kanadalı ve ayrıca yaklaşık on tane Alman vardı.

More Sentences
tek parça giysinin alt yarısındaki ayrıca açılıp indirilebilen arka bölüm drop seat i.
ayrıca belirtme superaddition i.
ayrıca bir anlam taşımak connote f.
ayrıca imzalamak countersign f.
ayrıca söylemek superadd f.
ayrıca gelen superadvenient s.
ayrıca anlamına gelen bir ön ek super- ök.
Phrases
bu süre içerisinde ayrıca/bir de in between times zf.
ayrıca bkz see also expr.
ayrıca bakınız also see expr.
ayrıca şöyle bilinir also known as expr.
Speaking
ayrıca mümkündür it is also possible expr.
ayrıca bir nedendir it's all the more reason expr.
ayrıca kitap okumayı çok severim I also love to read books expr.
ayrıca kitap okumayı çok severim I also love reading books expr.
Computer
ayrıca eş peer also expr.
Gastronomy
yumurtanın beyazının ayrıca çırpılıp sarısına eklenmesi ile yapılan sufle benzeri bir omlet fluffy omelet i.
Chemistry
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim trinitrophenol i.
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim picric acid i.
patlayıcı ve boya yapımında, ayrıca bakır dağlamada kullanılan zehirli, patlayıcı sarı renkli kristalli bir katı cisim 2,4,6-trinitrophenol i.
Philosophy
tarafsızlıkların kökenini, doğasını ve kapsamını ve ayrıca farklı düşünsel spektrumlarla etkileşimlerini inceleyen bir felsefe dalı neutrosophy i.
Hunting
ayrıca doldurulmuş bir şarjörü ateşlemek için kapsül kullanılan kilide sahip cap-and-ball s.
Cinema
görüntü ve sesin aynı anda çekildiği ve sesin ayrıca bir manyetik bant üzerine kaydedildiği sistem double-system sound recording i.
Modern Slang
ayrıca bu ne? also what is it? exclam.