İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | big difference i. | büyük farklılık | ||
Thirdly, the big differences between the Member States damage the internal market. Üçüncü olarak Üye Devletler arasındaki büyük farklılıklar iç pazara zarar vermektedir. More Sentences |
||||
Genel | big difference i. | büyük fark | ||
These are practical measures that will make a big difference in the short term. Bunlar kısa vadede büyük fark yaratacak pratik tedbirlerdir. More Sentences |