Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mémoire à disque optique
loi sur les armes à feu
glass reinforced polymer
ikili ötektoid dizge
kuluçkadan çıkmak
bol miktarda
Geçmiş
Cümleler
"bol miktarda"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 19 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bol miktarda
plenty of
s.
The villa is a modern design with
plenty of
space and light.
Villa,
bol miktarda
alan ve ışığa sahip modern bir tasarımdır.
More Sentences
2
Genel
bol miktarda
abundantly
zf.
The government should finance education more
abundantly.
Hükümet eğitimi daha
bol miktarda
finanse etmeli.
More Sentences
3
Genel
bol miktarda
whole slew (of)
s.
4
Genel
bol miktarda
a plethora of
s.
5
Genel
bol miktarda
a wealth of
s.
6
Genel
bol miktarda
aplenty
s.
7
Genel
bol miktarda
abundant
s.
8
Genel
bol miktarda
copiously
zf.
9
Genel
bol miktarda
liberally
zf.
10
Genel
bol miktarda
boocoo [dialect] [us]
zf.
11
Genel
bol miktarda
bookoo [dialect]
zf.
12
Genel
bol miktarda
freely
zf.
13
Genel
bol miktarda
superabundantly
zf.
Colloquial
14
Konuşma Dili
bol miktarda
whips of [us/canada]
i.
Idioms
15
Deyim
bol miktarda
at large
expr.
16
Deyim
bol miktarda
enough (something) to choke caligula's horse
expr.
17
Deyim
bol miktarda
enough (something) to cobble dogs with
expr.
18
Deyim
bol miktarda
enough to choke a horse
expr.
Trade/Economic
19
Ticaret/Ekonomi
bol miktarda
on a liberal scale
expr.
"bol miktarda"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 80 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
bol miktarda su
plenty of water
i.
Drink
plenty of water.
Bol miktarda su
iç.
More Sentences
2
Genel
bol miktarda bulunmak
abound
f.
Elephants
abound
here.
Filler burada
bol miktarda bulunur.
More Sentences
3
Genel
bol miktarda veri
a wealth of data
i.
4
Genel
bol miktarda tedarik
argosy
i.
5
Genel
bol miktarda iyilik veya destek içeren şey
milk
i.
6
Genel
bol miktarda tuz içermeyen su
fresh water
i.
7
Genel
(bol miktarda) salya
slather
i.
8
Genel
bol miktarda suyun geçtiği kanal
sluiceway
i.
9
Genel
bol miktarda akıp gitme
superflux
i.
10
Genel
bol miktarda sahip olmak (bir şeye)
swim
f.
11
Genel
bol miktarda bulunmak
be awash with
f.
12
Genel
bol miktarda oluşturup yaymak
generate
f.
13
Genel
bol miktarda yaymak
ooze
f.
14
Genel
bol miktarda üretmek
pour (forth)
f.
15
Genel
bol miktarda üretmek
pour (out)
f.
16
Genel
bol miktarda vermek
frequent [obsolete]
f.
17
Genel
bol miktarda dökülmek
slush around
f.
18
Genel
dolu (bol miktarda)
abundant in
s.
19
Genel
bol miktarda sinir içeren (et)
nervous [obsolete]
s.
20
Genel
bol miktarda akan
largifluous
s.
21
Genel
bol miktarda çalı çırpı bulunan
brushed
s.
Phrasals
22
Öbek Fiiller
bol miktarda yakalamak
gobble up
f.
23
Öbek Fiiller
(bir işe) bol miktarda kaynak aktarmak
throw at
f.
24
Öbek Fiiller
(bir şeyi) bol miktarda sunmak/sağlamak
gorge with (something)
f.
25
Öbek Fiiller
bir şeye bol miktarda sahip olmak
roll in something
f.
26
Öbek Fiiller
bol miktarda akıtmak
sluice out
f.
27
Öbek Fiiller
bol miktarda tahliye etmek
sluice out
f.
28
Öbek Fiiller
bol miktarda dökmek
sluice out
f.
29
Öbek Fiiller
bol miktarda (bir şey) yemek/içmek
load up on (something)
f.
30
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bol miktarda (bir şey) sağlamak
stock (someone or something) up with (something)
f.
Phrases
31
İfadeler
bol miktarda bilgi
a wealth of information
i.
Colloquial
32
Konuşma Dili
bol miktarda kargaşanın olduğu başıbozuk ortam
nut house
i.
33
Konuşma Dili
çok/bol miktarda et yedikten sonra dökülen ter
meat sweats
i.
34
Konuşma Dili
bir şeye bol miktarda sahip
strong on
s.
35
Konuşma Dili
bol miktarda (bir şey)
plenty of (something)
s.
36
Konuşma Dili
'-den bol miktarda var
no shortage of
expr.
Idioms
37
Deyim
bol miktarda ürün
corn in egypt
i.
38
Deyim
bol bol/gani gani/mebzul miktarda ürün
corn in egypt
i.
39
Deyim
bol miktarda karbonhidratlı yiyecekler yeme
carb-loading
i.
40
Deyim
piyasada bol miktarda bulunan şey
glut on the market
i.
41
Deyim
bol miktarda karbonhidratlı yiyecekler yemek
carb-load
f.
42
Deyim
piyasada bol miktarda bulunmak
be a glut on the market
f.
43
Deyim
piyasada bol miktarda bulunmak
be a drug on the market
f.
44
Deyim
bir şeye bol miktarda sahip olmak
have something coming out of your ears
f.
45
Deyim
kullanımında bol miktarda (bir şey) olmak
have (something) to play with
f.
46
Deyim
emrinde/idaresinde bol miktarda (bir şey) olmak
have (something) to play with
f.
47
Deyim
elinde bol miktarda (bir şey) olmak
have (something) to play with
f.
48
Deyim
bol miktarda (bir şeyi) olan
lousy with
s.
49
Deyim
bol miktarda (bir şeyi) olan
lousy with (something)
s.
50
Deyim
bir şey bol miktarda var
no shortage of something lots of something
expr.
51
Deyim
bol miktarda (bir şey)
a wealth of (something)
expr.
Media
52
Medya
ürün ya da eserin bol miktarda övüldüğü eleştiri
rave review
i.
Technical
53
Teknik
(metalürji) bol miktarda karbon içeren eriyik demir yüzeyinde oluşan grafit
kish
i.
54
Teknik
bol miktarda pirit içeren kömür
brazil [dialect] [england]
i.
Mining
55
Maden
bol miktarda maden kaynağı olan
mineralized
s.
56
Maden
bol miktarda maden kaynağı olan
mineralised
s.
Medical
57
Medikal
bol miktarda kanamak
hemorrhage
f.
Pathology
58
Patoloji
perikard boşluğunda toplanan bol miktarda sıvının kalp iç basıncını artırarak kalp ritmini bozması
cardiac tamponade
i.
Chemistry
59
Kimya
klinopiroksen, ortopiroksen ve bol miktarda olivin içeren bir peridotit türü
lherzolite
i.
Biology
60
Biyoloji
bol miktarda iki veya daha fazla türden organizma içeren (doğal topluluk)
mixed
s.
Marine Biology
61
Deniz Biyolojisi
new england'ın kayalık kıyılarında bol miktarda bulunan ve besin olarak kullanılan bir amerikan çırçırbalığı
nipper (tautogolabrus adspersus)
i.
62
Deniz Biyolojisi
abd'nin güney bölgelerinde bol miktarda yetişen küçük bir tatlı su balığı
top minnow
i.
63
Deniz Biyolojisi
abd'nin güney bölgelerinde bol miktarda yetişen küçük bir tatlı su balığı
top-water minnow
i.
Astronomy
64
Gökbilim
bol miktarda çeşitli radyo frekansları yayan bir yıldızdan kaynaklı oluşan elektromanyetik radyasyonun yoğunluk birimi
flux unit
i.
Botanic
65
Botanik
bol miktarda süt benzeri bitki özü akıtma
lactescence
i.
66
Botanik
bol miktarda kereste mahsulü sağlayan, uzun bir yeni zelanda ağacı
new zealand beech (nothofagus)
i.
67
Botanik
özellikle abd'nin güneyindeki kuru alkali topraklarda bol miktarda yetişen bir damla tohumu
alkali sacaton (sporobolus airoides)
i.
68
Botanik
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki
australian shamrock (trigonella suavissima)
i.
69
Botanik
yeni güney galler'de bol miktarda bulunan ve yoncaya benzeyen çok yıllık kokulu bir bitki
menindie clover (trigonella suavissima)
i.
70
Botanik
florida'da bol miktarda yetişen bir bitki
florida selaginella
i.
71
Botanik
florida'da bol miktarda yetişen bir bitki
selaginella eatonii
i.
Archaeology
72
Arkeoloji
paleozoik dönemde bol miktarda bulunan soyu tükenmiş bir eklem bacaklı takımı
trilobite
i.
Geology
73
Jeoloji
bol miktarda trakit içeren kayaç
ciminite
i.
Cinema
74
Sinema
bol miktarda şiddet içeren bir dövüş sanatları film türü
chopsocky
i.
Archaic
75
Eski Kullanım
bol miktarda ışık alan pencereleri olan (oda ya da bina)
thorough-lighted
s.
Ornithology
76
Kuşbilim
fırtına kuşuyla yakından akraba, renk ve boyut olarak martıya benzeyen, kuzey atlantik'te bol miktarda bulunan bir kutup kuşu
noddy (fulmarus glacialis)
i.
77
Kuşbilim
fırtına kuşuyla yakından akraba, renk ve boyut olarak martıya benzeyen, kuzey atlantik'te bol miktarda bulunan bir kutup kuşu
northern fulmar
i.
78
Kuşbilim
fırtına kuşuyla yakından akraba, renk ve boyut olarak martıya benzeyen, kuzey atlantik'te bol miktarda bulunan bir kutup kuşu
arctic fulmar
i.
Slang
79
Argo
çok/bol miktarda eroin alımı
load
i.
80
Argo
bol miktarda tedarik edilmiş
lousy
s.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of bol miktarda
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy