Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
load
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"load"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 128 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
load
i.
yük
2
Yaygın Kullanım
load
f.
yüklemek
General
3
Genel
load
i.
sıkıntı
4
Genel
load
i.
sorumluluk
5
Genel
load
i.
endişe
6
Genel
load
i.
sıklet
7
Genel
load
i.
ağırlık
8
Genel
load
i.
kaygı
9
Genel
load
i.
hareketli yük
10
Genel
load
i.
üzüntü
11
Genel
load
i.
çok miktar
12
Genel
load
i.
yük
13
Genel
load
i.
şarj
14
Genel
load
i.
iş
15
Genel
load
i.
yükleme
16
Genel
load
i.
iş yükü
17
Genel
load
i.
zihinsel yük
18
Genel
load
i.
çok büyük sayı
19
Genel
load
i.
yüklü miktar
20
Genel
load
i.
(çamaşır
21
Genel
load
i.
bulaşık) makine dolusu miktar
22
Genel
load
f.
yükletmek
23
Genel
load
f.
çok yemek
24
Genel
load
f.
fotoğraf makinesine film koymak
25
Genel
load
f.
silahı doldurmak
26
Genel
load
f.
yük olmak
27
Genel
load
f.
mal yüklemek
28
Genel
load
f.
doldurmak (zar)
29
Genel
load
f.
yük vurmak
30
Genel
load
f.
yüklenmek
31
Genel
load
f.
doldurmak (silah)
32
Genel
load
f.
katmak
33
Genel
load
f.
sıkmak
34
Genel
load
f.
yüklemek
35
Genel
load
f.
yük yüklemek
36
Genel
load
f.
yükleme yapmak
37
Genel
load
f.
doldurmak
38
Genel
load
f.
şarj etmek
39
Genel
load
f.
sıkıntı vermek
40
Genel
load
f.
yormak
41
Genel
load
f.
fazladan anlam veya duygu yüklemek
42
Genel
load
f.
pozisyona yerleştirmek
43
Genel
load
f.
istenen cevabı almak için (soru) sormak
44
Genel
load
f.
sonuçlarla oynamak
45
Genel
load
f.
olumsuz bir şey yüklemek
46
Genel
load
f.
(birini) hayali bilgilerle doldurmak
Colloquial
47
Konuşma Dili
load
i.
eski araba
48
Konuşma Dili
load
i.
hurda yığını
49
Konuşma Dili
load
i.
külüstür
Trade/Economic
50
Ticaret/Ekonomi
load
i.
hamule
51
Ticaret/Ekonomi
load
i.
satış gideri
52
Ticaret/Ekonomi
load
i.
yük
53
Ticaret/Ekonomi
load
i.
yatırım fonu alıcılarından alınan komisyon
54
Ticaret/Ekonomi
load
f.
ekstra maliyet, kar gibi eklemek
Law
55
Hukuk
load
i.
hamule
Industry
56
Sanayi
load
i.
makine veya sisteme yapılan hizmet veya performans talebi
57
Sanayi
load
i.
cihaza veya makineye tek seferde yüklenebilen malzeme miktarı
58
Sanayi
load
f.
(cihaz) hammaddeyle doldurmak
Technical
59
Teknik
load
i.
yük
60
Teknik
load
f.
ağırlaştırmak
61
Teknik
load
f.
doldurmak
62
Teknik
load
f.
(kağıda) dolgu malzemesi eklemek
Computer
63
Bilgisayar
load
i.
yük
64
Bilgisayar
load
i.
yükleme
65
Bilgisayar
load
f.
yüklemek
66
Bilgisayar
load
f.
depolama cihazından bilgisayar hafızasına aktarılmak
67
Bilgisayar
load
f.
(program) depolama cihazından bilgisayar hafızasına kopyalamak
68
Bilgisayar
load
expr.
yükle
Telecom
69
Telekom
load
i.
(telefon, posta, demiryolu) sistem talebi
Electric
70
Elektrik
load
i.
şarj
71
Elektrik
load
i.
elektrik yükü
72
Elektrik
load
f.
elektrik devresinin güç talebini yükseltmek
Mechanic
73
Mekanik
load
i.
direnç
Textile
74
Tekstil
load
f.
ağırlaştırmak
75
Tekstil
load
f.
(kumaş) … kilo gelmek
Construction
76
İnşaat
load
i.
yük
77
İnşaat
load
i.
binanın dayanması gereken güçler
Dyeing
78
Boyacılık
load
f.
(pigment) yoğun şekilde uygulamak
79
Boyacılık
load
f.
(boya) kalın şekilde boyamak
Automotive
80
Otomotiv
load
i.
nitro yakıt
81
Otomotiv
load
i.
yük
Transportation
82
Ulaştırma
load
i.
tek seferde taşınan yük miktarı
Railway
83
Demiryolu
load
i.
yüklü haldeki demiryolu yük vagonu
Marine
84
Denizcilik
load
i.
ağırlık
85
Denizcilik
load
i.
hamule
86
Denizcilik
load
i.
yük
87
Denizcilik
load
f.
sigortaya zam yapmak
88
Denizcilik
load
f.
tahmil etmek
89
Denizcilik
load
f.
yüklemek
Mining
90
Maden
load
i.
filon
91
Maden
load
i.
damar
Food Engineering
92
Gıda
load
f.
(alkollü içkide) tağşiş yapmak
Physics
93
Fizik
load
f.
betonun radyasyon kalkanı olarak etkinliğini artırmak için yüksek atom sayılı malzeme eklemek
Biology
94
Biyoloji
load
i.
genetik yük
95
Biyoloji
load
i.
vücuttaki zararlı mikroorganizma, parazit veya madde miktarı
Agriculture
96
Tarım
load
f.
(çimlenmiş tahılı) kurutmak üzere fırına aktarmak
Tobacco
97
Tütün
load
i.
(şaka amaçlı kullanılan) patlayıcı sigara
Geology
98
Jeoloji
load
i.
akıntıyla beraber çökelti veya tortu halinde taşınan mineral madde
Hunting
99
Silah/Atıcılık
load
i.
dolu
100
Silah/Atıcılık
load
i.
ateşli silahın tek seferlik mühimmat dolumu
101
Silah/Atıcılık
load
i.
barut miktarı
102
Silah/Atıcılık
load
i.
av fişeği içindeki barut miktarı
103
Silah/Atıcılık
load
i.
tamamen dolu fişek
Baseball
104
Beysbol
load
f.
(birinci, ikinci ve üçüncü kaleye) koşucu koymak
105
Beysbol
load
f.
(birinci, ikinci ve üçüncü kalede) koşucusu olmak
106
Beysbol
load
f.
(birinci, ikinci ve üçüncü kaleye) koşucu koymak
107
Beysbol
load
f.
(birinci, ikinci ve üçüncü kalede) koşucusu olmak
Card
108
İskambil
load
f.
rakibe karşı sayı getirecek bir kart oynamak
Photography
109
Fotoğrafçılık
load
f.
film koymak (fotoğraf makinesine)
Ottoman Turkish
110
Osmanlıca
load
i.
himl
Slang
111
Argo
load
i.
yüklü miktarda alkol/içki
112
Argo
load
i.
taşıyabileceği kadar alkol/içki
113
Argo
load
i.
biraz alkol
114
Argo
load
i.
ibraz içki
115
Argo
load
i.
bir yudum içki/alkol
116
Argo
load
i.
bir doz uyuşturucu
117
Argo
load
i.
zula
118
Argo
load
i.
zulada saklanan uyuşturucu
119
Argo
load
i.
uyuşturucu stoğu
120
Argo
load
i.
uyuşturucu kaynağı
121
Argo
load
i.
çok/bol miktarda eroin alımı
122
Argo
load
i.
yüklü miktarda eroin alımı
123
Argo
load
i.
(sperm) boşalma
124
Argo
load
i.
bidon
125
Argo
load
i.
çuval
126
Argo
load
i.
fıçı
127
Argo
load
i.
yağ tulumu
128
Argo
load
kısalt.
döl
"load"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
non-load output voltage
i.
yüksüz çıkış gerilimi
General
2
Genel
dummy load
i.
boş yük
3
Genel
superimposed load
i.
ilave yük
4
Genel
load impedance diagram
i.
şarj empedans diyagramı
5
Genel
solid load
i.
rüsup
6
Genel
subject to load
i.
yüklemeye tabi
7
Genel
load extension curve
i.
yük uzatma eğrisi
8
Genel
dummy load
i.
suni yük
9
Genel
load limit
i.
istiap haddi
10
Genel
load distribution
i.
yüklerin dağılımı
11
Genel
excess load
i.
aşırı yük
12
Genel
maximum load
i.
azami yük
13
Genel
live load
i.
canlı yük
14
Genel
line load
i.
çizgisel yük
15
Genel
useful load
i.
faydalı yük
16
Genel
load line
i.
akım yük doğrusu
17
Genel
excess load
i.
fazla yük
18
Genel
design load
i.
dizayn yükü
19
Genel
dynamic load
i.
dinamik yük
20
Genel
load coil
i.
yük bobini
21
Genel
breaking load
i.
sınır yük
22
Genel
useful load
i.
bir taşıtın kendi ağırlığının yanı sıra taşıyabileceği yük
23
Genel
bather load
i.
havuz kapasitesi (özellikle kamuya açık olanlar)
24
Genel
load and go
i.
yükle ve yürüt
25
Genel
rated load
i.
nominal yük
26
Genel
load program
i.
yükleme programı
27
Genel
movable load
i.
canlı yük
28
Genel
peak load
i.
en büyük yük
29
Genel
load method
i.
yükleme yöntemi
30
Genel
live load
i.
yararlı yük
31
Genel
load test
i.
yükleme testi
32
Genel
load capacity
i.
yük kapasitesi
33
Genel
work load
i.
iş miktarı
34
Genel
load waterline
i.
yüklü su kesimi
35
Genel
load displacement
i.
yük su çekimi
36
Genel
load line
i.
su kesimi
37
Genel
work load
i.
iş hacmi
38
Genel
alternate load
i.
alternatif yük
39
Genel
alternate load
i.
seçenek yük
40
Genel
vehicle load
i.
taşıt yükü
41
Genel
half load
i.
yarı yük
42
Genel
on load operation
i.
yüklü çalışma
43
Genel
heavy work load
i.
ağır iş yükü
44
Genel
abnormal load
i.
aşırı yük
45
Genel
abnormal load
i.
anormal yük
46
Genel
mechanical load
i.
mekanik yük
47
Genel
allowed traffic load
i.
müsaade edilen trafik yükü
48
Genel
dead load
i.
ölü yük
49
Genel
dead load
i.
hareketsiz yük
50
Genel
dead load
i.
özyük
51
Genel
excessive load
i.
aşırı yük
52
Genel
work load
i.
iş yükü
53
Genel
working load
i.
proje yükü
54
Genel
excessive load
i.
fazla yük
55
Genel
working load
i.
normal koşullarda çalışma yükü
56
Genel
fluctuating load
i.
dalgalı yük
57
Genel
full load speed
i.
tam yük hızı
58
Genel
full load
i.
tam yük
59
Genel
full load operation
i.
tam yükle çalışma
60
Genel
full-load
i.
tam yük
61
Genel
nonaxial load
i.
dışmerkezli yük
62
Genel
nonaxial load
i.
eksendışı yük
63
Genel
superimposed load
i.
ek yük
64
Genel
stress load
i.
stres yükü
65
Genel
fuel load
i.
yakıt yükü (itfaiyecilik)
66
Genel
road load power
i.
yol yükleme gücü
67
Genel
flow of load
i.
yük akışı
68
Genel
a truck-load of men
i.
bir kamyon adam
69
Genel
a truck-load of men
i.
bir kamyon dolusu adam
70
Genel
load safety
i.
yük güvenliği
71
Genel
load ramp
i.
yol rampası
72
Genel
active load
i.
etkin yük
73
Genel
case load
i.
iş yükü
74
Genel
case load
i.
kliniğin belirli dönemde ele aldığı vaka sayısı
75
Genel
case load
i.
mahkemenin belirli süre aralığında baktığı dava sayısı
76
Genel
abuse load
i.
suistimalle yapılan yük
77
Genel
unitized load
i.
birimleştirilmiş yük
78
Genel
unitized load
i.
bir birim halinde elleçlenebilen paketlenmiş öğeler
79
Genel
head-load
i.
baş yükü
80
Genel
head-load
i.
afrikalı hamalların başında taşıyacağı şekilde ayarlamış yük
81
Genel
subject to load (sublo)
i.
taşıyıcının, yer olduğu takdirde yolcuyu taşımayı kabul etmesi
82
Genel
load down
f.
yüklemek
83
Genel
place a load on
f.
yüklemek
84
Genel
load the dice
f.
hile yapmak
85
Genel
take a load off one's mind
f.
endişesini gidermek
86
Genel
load the dice
f.
zar tutmak
87
Genel
load with
f.
yağdırmak (hediye)
88
Genel
load with a charge
f.
görev yüklemek
89
Genel
load up
f.
yüklenmek
90
Genel
load up
f.
yükletmek
91
Genel
drop one's load
f.
yük boşaltmak
92
Genel
carry load
f.
yük taşımak
93
Genel
dump load
f.
yük boşaltmak
94
Genel
dump one's load
f.
yük boşaltmak
95
Genel
drop load
f.
yük boşaltmak
96
Genel
shed load
f.
yük boşaltmak
97
Genel
shed one's load
f.
yük boşaltmak
98
Genel
take on load
f.
yük yüklemek
99
Genel
take on load
f.
yük almak
100
Genel
dump load
f.
yük dökmek
101
Genel
dump the load
f.
yükü indirmek
102
Genel
drop the load
f.
yükü indirmek
103
Genel
shed the load
f.
yükü indirmek
104
Genel
lighten the load
f.
yükü hafiflemek
105
Genel
shed load
f.
yük dökmek
106
Genel
drop load
f.
yük dökmek
107
Genel
share the load
f.
yükü hafiflemek
108
Genel
spread the load
f.
yükü hafiflemek
109
Genel
load a gun
f.
silah doldurmak
110
Genel
load units
f.
kontör yüklemek
111
Genel
load (something onto) the ship
f.
gemi yüklemek
112
Genel
load on a truck
f.
kamyona yüklemek
113
Genel
load the bullet into the chamber
f.
kurşunu namluya vermek
114
Genel
load the bullet into the chamber
f.
kurşunu namlunun ağzına vermek
115
Genel
be a load off your mind
f.
problemi çözmüş olmak
116
Genel
be a load off your mind
f.
sorundan kurtulmuş olmak
117
Genel
load the bullet
f.
kurşunu namluya vermek
118
Genel
take the load off someone’s shoulders
f.
(birinin) omuzlarındaki yükü hafifletmek
119
Genel
lighten the stress load
f.
stres yükünü hafifletmek
120
Genel
off-load
f.
yük boşaltmak
121
Genel
be on a load of medication
f.
çok fazla ilaç alıyor olmak
122
Genel
load one's gun
f.
silahını doldurmak
123
Genel
load a magazine into the gun
f.
şarjörü takmak
124
Genel
load money
f.
para yüklemek
125
Genel
load money on the card
f.
karta para yüklemek
126
Genel
load the dishwasher
f.
bulaşık makinesini doldurmak
127
Genel
head-load
f.
(eşyaları) başın üstünde taşımak
128
Genel
off-load
f.
(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) kurtulmak
129
Genel
off-load
f.
(hoş olmayan veya külfetli bir şeyden) başkasına yetki vererek kurtulmak
130
Genel
no-load
s.
yüksüz
131
Genel
a lorry load of
s.
bir kamyon dolusu
132
Genel
out load
zf.
sesli
133
Genel
on load
zf.
yük altında
Phrasals
134
Öbek Fiiller
load someone into something
f.
bir yere birilerini doldurmak
135
Öbek Fiiller
load someone in
f.
bir yere birilerini doldurmak
136
Öbek Fiiller
load into something
f.
bir şeye doluşmak
137
Öbek Fiiller
load something down with someone
f.
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak
138
Öbek Fiiller
load something up with someone
f.
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak
139
Öbek Fiiller
load with
f.
ile doldurmak/yüklemek
140
Öbek Fiiller
load onto
f.
-e aynı anda/hep beraber binmek
141
Öbek Fiiller
load onto
f.
bir araca aynı anda/hep beraber binmek
142
Öbek Fiiller
load onto
f.
-e aynı anda/hep birlikte bindirmek
143
Öbek Fiiller
load onto
f.
bir araca aynı anda/hep birlikte bindirmek
144
Öbek Fiiller
load onto
f.
-e yüklemek
145
Öbek Fiiller
load onto
f.
araca yüklemek
146
Öbek Fiiller
load onto
f.
bir yere/yapıya yüklemek
147
Öbek Fiiller
load something onto someone or something
f.
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
148
Öbek Fiiller
load something onto someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek
149
Öbek Fiiller
load something onto someone or something
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek
150
Öbek Fiiller
load something on
f.
bir şeyi birine/bir şeye yüklemek
151
Öbek Fiiller
load something on
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne yüklemek
152
Öbek Fiiller
load something on
f.
bir şeyi birinin/bir şeyin üstüne kaldırıp yüklemek
153
Öbek Fiiller
load up on (something)
f.
kendini (bir şeyle) doyurmak
154
Öbek Fiiller
load up on (something)
f.
bol miktarda (bir şey) yemek/içmek
155
Öbek Fiiller
load up on (something)
f.
tıka basa (bir şey) yemek/içmek
156
Öbek Fiiller
load up on (something)
f.
doyana kadar (bir şey) yemek/içmek
157
Öbek Fiiller
load (someone or something) down
f.
(birini/bir şeyi) yüklemek
158
Öbek Fiiller
load (someone or something) down
f.
(birine/bir şeye) yük bindirmek
159
Öbek Fiiller
load (someone) down
f.
(birine) yüklenmek
160
Öbek Fiiller
load (someone) down
f.
(birine) fazla iş bindirmek
161
Öbek Fiiller
load (someone) down
f.
(birine) fazla görev yüklemek
162
Öbek Fiiller
load (someone) down
f.
(birine) yapabileceğinden fazla görev/iş yüklemek
163
Öbek Fiiller
load (someone or something) up
f.
(birini/bir şeyi) doldurmak
164
Öbek Fiiller
load (someone or something) up
f.
(birini/bir şeyi) bir şeye boğmak
165
Öbek Fiiller
load (someone or something) up
f.
(birini/bir şeyi) yüklemek
166
Öbek Fiiller
load (something) up
f.
(bir şeyi) yüklemek
167
Öbek Fiiller
load (something) up
f.
(bir şeye) yük doldurmak
168
Öbek Fiiller
load (something) up
f.
(bir nakliye aracını) doldurmak
169
Öbek Fiiller
load (something) with (something)
f.
(bir şeyi bir şeyle) doldurmak
170
Öbek Fiiller
load (something) with (something)
f.
(bir şeye bir şeyi) yüklemek
171
Öbek Fiiller
load (something) with (something)
f.
(bir şeye bir yükü) bindirmek
172
Öbek Fiiller
load (something) with (something)
f.
(bir şeye) çok fazla (bir şey) yüklemek
173
Öbek Fiiller
load (something) with (something)
f.
(bir şeyi) çok fazla (bir şeyle) doldurmak
174
Öbek Fiiller
load in
f.
(içine/içeri) yüklemek
175
Öbek Fiiller
load in
f.
(içine/içeri) doldurmak
176
Öbek Fiiller
load into
f.
(içine) doluşmak
177
Öbek Fiiller
load into
f.
'-e doluşmak
178
Öbek Fiiller
load into
f.
(içine) doluşturmak
179
Öbek Fiiller
load into
f.
'-e doluşturmak
180
Öbek Fiiller
load into
f.
(içine/içeri) doldurmak
181
Öbek Fiiller
load into
f.
'-e doldurmak
182
Öbek Fiiller
load on
f.
üstüne yüklemek
183
Öbek Fiiller
load on
f.
üstüne bindirmek
184
Öbek Fiiller
load on
f.
üstünü doldurmak
185
Öbek Fiiller
load on
f.
'-e bindirmek/yüklemek
Colloquial
186
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish, nonsense, etc.
i.
saçmalıktan ibaret
187
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish, nonsense, etc.
i.
tam bir çöp
188
Konuşma Dili
a load of crap
i.
saçma
189
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
saçma
190
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
abartılmış
191
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
uydurma
192
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
sahte
193
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
safsata
194
Konuşma Dili
a load of nonsense
i.
kocakarı masalı
195
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish/nonsense
i.
saçmalık
196
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish/nonsense
i.
zırva
197
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish/nonsense
i.
safsata
198
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish/nonsense
i.
çöp
199
Konuşma Dili
a load of (old) rubbish/nonsense
i.
palavra
200
Konuşma Dili
load of (something)
i.
çok fazla (bir şey)
201
Konuşma Dili
load of (something)
i.
eşek yüküyle (bir şey)
202
Konuşma Dili
load of (something)
i.
yüklü miktarda (bir şey)
203
Konuşma Dili
bucket-load
i.
büyük miktar
204
Konuşma Dili
bucket-load
i.
kova dolusu miktar
205
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
tüm parasını kaybetmek
206
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
…'da donunu bırakmak
207
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
kendini kaybetmek
208
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
deliye dönmek
209
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
vitesten atmak
210
Konuşma Dili
blow (one's) load
f.
gözü kararmak
211
Konuşma Dili
get a load of
f.
aval aval bakmak
212
Konuşma Dili
get a load of
f.
mal mal bakmak
213
Konuşma Dili
lock and load
f.
şarjör doldurmak
214
Konuşma Dili
get a load of that!
expr.
bak şu işe!
215
Konuşma Dili
get a load of that
expr.
vay anasını!
216
Konuşma Dili
a load of (something)
expr.
bir sürü (bir şey)
217
Konuşma Dili
a load of (something)
expr.
bir yığın (bir şey)
218
Konuşma Dili
a load of (something)
expr.
bir dolu (bir şey)
219
Konuşma Dili
a load of (something)
expr.
yığınla (bir şey)
220
Konuşma Dili
a load of (something)
expr.
çok miktarda (bir şey)
221
Konuşma Dili
get a load of this
expr.
şuna bak
222
Konuşma Dili
get a load of this
expr.
şunu dinle
223
Konuşma Dili
get a load of this
expr.
şuna kulak ver
224
Konuşma Dili
several bricks short of a (full) load
expr.
birkaç tahtası eksik
225
Konuşma Dili
several bricks short of a (full) load
expr.
pek zeki olmayan
226
Konuşma Dili
several bricks short of a (full) load
expr.
pek kafası çalışmayan
227
Konuşma Dili
several bricks short of a (full) load
expr.
aklı noksan
Idioms
228
Deyim
a load of baloney
i.
saçmalığın daniskası
229
Deyim
a load of bunk
i.
saçmalığın daniskası
230
Deyim
a load of nonsense
i.
fasa fiso
231
Deyim
a load of baloney
i.
saçmalığın dik alası
232
Deyim
a load of bunk
i.
saçmalığın dik alası
233
Deyim
a load of nonsense
i.
boş laf
234
Deyim
a load of nonsense
i.
şişirilmiş balon
235
Deyim
a load of nonsense
i.
kuru gürültü
236
Deyim
one brick shy of a load
i.
aptal
237
Deyim
a load of rubbish
i.
bir sürü saçmalık/ıvır zıvır
238
Deyim
a load of rubbish
i.
bir dolu/sürü/yığın çöp
239
Deyim
a load off one's mind
i.
kafasındaki yük
240
Deyim
a brick short of a load
i.
bir tahtası eksik
241
Deyim
a brick short of a load
i.
aklı noksan
242
Deyim
a brick short of a load
i.
çıldırmış
243
Deyim
a brick short of a load
i.
deli
244
Deyim
a brick short of a load
i.
tahtası noksan
245
Deyim
a brick short of a load
i.
tahtası eksik
246
Deyim
a brick short of a load
i.
akılsız
247
Deyim
one brick short of a load
i.
bir tahtası eksik
248
Deyim
one brick short of a load
i.
aklı noksan
249
Deyim
one brick short of a load
i.
çıldırmış
250
Deyim
one brick short of a load
i.
deli
251
Deyim
one brick short of a load
i.
tahtası noksan
252
Deyim
one brick short of a load
i.
tahtası eksik
253
Deyim
one brick short of a load
i.
akılsız
254
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
tahtası eksik/noksan
255
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
aklı noksan
256
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
kafadan kontak
257
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
üşütük
258
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
deli
259
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
akılsız
260
Deyim
a few bricks short of a (full) load [pejorative]
i.
kaçık
261
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
tahtası eksik/noksan
262
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
aklı noksan
263
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
kafadan kontak
264
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
üşütük
265
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
deli
266
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
akılsız
267
Deyim
a few bricks shy/short of a load [pejorative]
i.
kaçık
268
Deyim
a load off (one's) feet
i.
dinlenme arası
269
Deyim
a load off (one's) feet
i.
oturup dinlenme
270
Deyim
a load off (one's) feet
i.
dinlenme molası
271
Deyim
a load off (one's) feet
i.
ayaklarını dinlendirme
272
Deyim
a load off (one's) feet
i.
ayaklarındaki yükü alma
273
Deyim
a load off (one's) mind
i.
zihnini/kafasını boşaltma
274
Deyim
a load off (one's) mind
i.
zihnini/kafasını rahatlatma
275
Deyim
a load off (one's) mind
i.
zihnindeki/kafasındaki yükü atma
276
Deyim
a load off (one's) mind
i.
endişesini giderme
277
Deyim
a load off feet
i.
dinlenme arası
278
Deyim
a load off feet
i.
oturup dinlenme
279
Deyim
a load off feet
i.
dinlenme molası
280
Deyim
a load off feet
i.
ayaklarını dinlendirme
281
Deyim
a load off feet
i.
ayaklarındaki yükü alma
282
Deyim
a load off mind
i.
zihnini/kafasını boşaltma
283
Deyim
a load off mind
i.
zihnini/kafasını rahatlatma
284
Deyim
a load off mind
i.
zihnindeki/kafasındaki yükü atma
285
Deyim
a load off mind
i.
endişesini giderme
286
Deyim
a load/weight off somebody's mind
i.
kafası rahatlama
287
Deyim
a load/weight off somebody's mind
i.
kafasını boşaltma
288
Deyim
a load/weight off somebody's mind
i.
kafasındaki yükten kurtulma
289
Deyim
a load/weight off somebody's mind
i.
içi rahatlama
290
Deyim
lazy man's load
i.
her şeyi bir seferde yüklenme
291
Deyim
lazy man's load
i.
gidip gidip gelmemek için her şeyi bir kerede yüklenip taşımaya çalışma
292
Deyim
lazy man's load
i.
çok miktarda yük
293
Deyim
lazy man's load
i.
tembellikten bir seferde taşınmaya çalışılan ağır yük
294
Deyim
carb-load
f.
karbonhidrat yüklenmek
295
Deyim
carb-load
f.
bol miktarda karbonhidratlı yiyecekler yemek
296
Deyim
carb-load
f.
şeker dopingi yapmak
297
Deyim
get a load off one's feet
f.
ayaklarını dinlendirmek
298
Deyim
take a load off one's feet
f.
ayaklarını dinlendirmek
299
Deyim
lighten one's load
f.
birinin yükünü hafifletmek
300
Deyim
load the dice against
f.
başarısız olmasına neden olmak
301
Deyim
load the dice against
f.
dezavantaj yaratmak
302
Deyim
get a load off one's mind
f.
endişesini gidermek
303
Deyim
get a load of
f.
hayretle bakmak
304
Deyim
take a load off one's mind
f.
endişesini gidermek
305
Deyim
load the dice against
f.
kösteklemek
306
Deyim
bear the load
f.
sorumluluk üstlenmek
307
Deyim
get a load of
f.
şaşkınlıkla bakmak
308
Deyim
get a load off one's mind
f.
üzerindeki (kafasındaki) yükü atmak
309
Deyim
get a load of
f.
(çok ilginç bir şeye) bakmak
310
Deyim
take a load off one's mind
f.
yüreğine su serpmek
311
Deyim
take a load off one's mind
f.
üzerindeki (kafasındaki) yükü atmak
312
Deyim
front load
f.
bir şeyi ilk döneme ağırlık verecek şekilde planlamak
313
Deyim
front load
f.
bir şeyi planlarken her şeyi başlangıç dönemine yığmak
314
Deyim
front load
f.
bir şeyin başlangıç dönemini yoğun olacak ve giderek yoğunluğu azalacak şekilde planlamak
315
Deyim
take the load off (one's feet)
f.
ayaklarını dinlendirmek
316
Deyim
take the load off (one's feet)
f.
dinlenmek
317
Deyim
take the load off (one's feet)
f.
oturup dinlenmek
318
Deyim
take the load off (one's feet)
f.
oturup ayaklarını dinlendirmek
319
Deyim
shoot (one's) load
f.
her şeyini tüketmek
320
Deyim
shoot (one's) load
f.
tüm parasını harcamak
321
Deyim
shoot (one's) load
f.
ceplerini boşaltmak
322
Deyim
shoot (one's) load
f.
cepleri boşalmak
323
Deyim
shoot (one's) load
f.
tüm parasını bir anda kaybetmek
324
Deyim
shoot (one's) load
f.
bir anda her şeyini kaybetmek
325
Deyim
take a load off somebody's mind
f.
kafasını rahatlatmak
326
Deyim
take a load off somebody's mind
f.
kafasını boşaltmak
327
Deyim
take a load off somebody's mind
f.
kafasındaki yükten kurtulmak
328
Deyim
take a load off somebody's mind
f.
içi rahatlamak
329
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
endişesini gidermek/gidermiş olmak
330
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
üzerindeki/kafasındaki yükü atmak/atmış olmak
331
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
yüreğine su serpmek
332
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnini/kafasını boşaltmak
333
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnini/kafasını boşaltmış olmak
334
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnini/kafasını rahatlatmak
335
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnini/kafasını rahatlatmış olmak
336
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnindeki/kafasındaki yükü atmak
337
Deyim
be a load off (one's) mind
f.
zihnindeki/kafasındaki yükü atmış olmak
338
Deyim
be one brick short of a (full) load
f.
aklı noksan olmak
339
Deyim
be one brick short of a (full) load
f.
bir tahtası eksik olmak
340
Deyim
be several bricks short of a (full) load
f.
birkaç tahtası eksik olmak
341
Deyim
be several bricks short of a (full) load
f.
pek zeki olmamak
342
Deyim
be several bricks short of a (full) load
f.
pek kafası çalışmamak
343
Deyim
be several bricks short of a (full) load
f.
aklı noksan olmak
344
Deyim
carbo load
f.
karbonhidrat yüklemesi yapmak
345
Deyim
carbo load
f.
çok miktarda karbonhidrat içeren yiyecekler yemek
346
Deyim
get a load
f.
(bir şeye) dikkatle bakmak
347
Deyim
get a load of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) bakmak
348
Deyim
get a load of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) görmek
349
Deyim
get a load of (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi) dinlemek
350
Deyim
get a load of (someone or something)
f.
(birine/bir şeye) kulak vermek
351
Deyim
get a load of something or someone
f.
bir şeye/birine bakmak
352
Deyim
get a load of something/someone
f.
bir şeye/birine bakmak
353
Deyim
get a load of something/someone
f.
bir şeyi/birini görmek
354
Deyim
get a load of something/someone
f.
bir şeyi/birini dinlemek
355
Deyim
get a load of something/someone
f.
bir şeye/birine kulak vermek
356
Deyim
load the dice (against one)
f.
(birine karşı) hile yapmak
357
Deyim
load the dice (against one)
f.
(birine) dezavantaj yaratmak
358
Deyim
load the dice (against one)
f.
durumu (birinin) başarısız olacağı şekilde ayarlamak
359
Deyim
load the dice against someone
f.
birine karşı hile yapmak
360
Deyim
load the dice against someone
f.
birine dezavantaj yaratmak
361
Deyim
load the dice against someone
f.
durumu birinin başarısız olacağı şekilde ayarlamak
362
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
birinin lehine hile yapmak
363
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
birine dezavantaj yaratmak
364
Deyim
load the dice in favour of someone
f.
durumu birinin başarılı olacağı şekilde ayarlamak
365
Deyim
take a load off
f.
oturmak
366
Deyim
take a load off
f.
uzanmak
367
Deyim
take a load off
f.
oturup/uzanıp dinlenmek
368
Deyim
take a load off mind
f.
endişesini gidermek
369
Deyim
take a load off mind
f.
üzerindeki (kafasındaki) yükü atmak
370
Deyim
take a load off mind
f.
yüreğine su serpmek
371
Deyim
take a load off mind
f.
kafayı rahatlatmak
372
Deyim
take a load off mind
f.
kafayı boşaltmak
373
Deyim
take a load off mind
f.
kafasındaki yükten kurtulmak
374
Deyim
take a load off mind
f.
içi rahatlamak
375
Deyim
take the load off
f.
oturmak
376
Deyim
take the load off
f.
dinlenmek
377
Deyim
take the load off
f.
oturup dinlenmek
378
Deyim
bricks shy of a load
s.
birkaç tahtası eksik/noksan
379
Deyim
bricks shy of a load
s.
aklı noksan
380
Deyim
bricks shy of a load
s.
kafadan kontak
381
Deyim
bricks shy of a load
s.
üşütük
382
Deyim
bricks shy of a load
s.
deli
383
Deyim
bricks shy of a load
s.
akılsız
384
Deyim
bricks shy of a load
s.
kaçık
385
Deyim
carrying a load
s.
sarhoş
386
Deyim
carrying a load
s.
yüklü
387
Deyim
carrying a load
s.
yüklenmiş
388
Deyim
few bricks short of a load
expr.
aklı noksan
389
Deyim
two bricks shy of a load
expr.
aklı noksan
390
Deyim
come in and take a load off your feet
expr.
buyrun (gelin oturun)
391
Deyim
one brick shy of a load
expr.
bir tahtası eksik
392
Deyim
three bricks shy of a load
expr.
dar kafalı
393
Deyim
three bricks shy of a load
expr.
kalın kafalı
394
Deyim
three bricks shy of a load
expr.
kıt zekalı
395
Deyim
one brick shy of a load
expr.
kıt zekalı
396
Deyim
few bricks short of a load
expr.
tahtası noksan
397
Deyim
few bricks short of a load
expr.
tahtası eksik
398
Deyim
two bricks shy of a load
expr.
tahtası noksan
399
Deyim
two bricks shy of a load
expr.
tahtası eksik
Speaking
400
Konuşma
don't load down my car with too many people
expr.
arabama bir sürü insan doldurma
401
Konuşma
don't load down my car with too many people
expr.
arabamı bir sürü insanla doldurma
402
Konuşma
what a load of crock!
expr.
ne saçma!
403
Konuşma
what a load of old cobblers!
expr.
ne saçma!
404
Konuşma
what a load of old cock!
expr.
ne saçma!
Trade/Economic
405
Ticaret/Ekonomi
back-end load
i.
yatırımcıya ödeme yapılırken yatırım fonu veya sigorta poliçesi tarafından yapılan harcamalarla komisyondan oluşan nihai masraflar
406
Ticaret/Ekonomi
no-load
i.
komisyonsuz hisse senedi
407
Ticaret/Ekonomi
less than car load lot
i.
araba yükünden daha eksik kısım
408
Ticaret/Ekonomi
peak load
i.
azamiyük
409
Ticaret/Ekonomi
load-to-load
i.
bir önceki siparişi ödeme yöntemi
410
Ticaret/Ekonomi
less-than-container load (lcl)
i.
bir konteynerin tümünü doldurmayan parça yük
411
Ticaret/Ekonomi
less than container load
i.
bir konteynerin tümünü doldurmayan parça yük
412
Ticaret/Ekonomi
working load
i.
çalışma yükü
413
Ticaret/Ekonomi
back load
i.
dönüş yükü
414
Ticaret/Ekonomi
useful load
i.
faydalı yük
415
Ticaret/Ekonomi
starting-load cost
i.
faaliyete geçme maliyeti
416
Ticaret/Ekonomi
boat load
i.
gemi yükünün ağırlığı
417
Ticaret/Ekonomi
deck load
i.
güverte yükü
418
Ticaret/Ekonomi
cargo load
i.
hamule
419
Ticaret/Ekonomi
starting-load cost
i.
hazırlık safhası masrafları
420
Ticaret/Ekonomi
operating load
i.
işletme yükü
421
Ticaret/Ekonomi
work load management
i.
iş yükü yönetimi
422
Ticaret/Ekonomi
work load
i.
iş yükü
423
Ticaret/Ekonomi
work load
i.
iş hacmi
424
Ticaret/Ekonomi
work-load
i.
iş yükü
425
Ticaret/Ekonomi
government load
i.
kamu kredisi
426
Ticaret/Ekonomi
no-load mutual funds
i.
komisyonsuz yatırım fonları
427
Ticaret/Ekonomi
gross load
i.
kayıplar dahil yük
428
Ticaret/Ekonomi
full container load (flc)
i.
komple bir konteynerlik yük
429
Ticaret/Ekonomi
load fund
i.
komisyon alınan yatırım fonu
430
Ticaret/Ekonomi
less than container load
i.
konteynerin tümünü doldurmayan yük
431
Ticaret/Ekonomi
full container load
i.
komple bir konteynırlık yük
432
Ticaret/Ekonomi
no load mutual fund
i.
komisyonsuz yatırım fonu
433
Ticaret/Ekonomi
no-load fund
i.
komisyonsuz fon
434
Ticaret/Ekonomi
pay load
i.
navlunu ödenmiş yük
435
Ticaret/Ekonomi
net load
i.
net yük
436
Ticaret/Ekonomi
sales load
i.
satış yükü
437
Ticaret/Ekonomi
load factor pricing mechanism
i.
satışları geliştirmek amacıyla daha ucuz fiyatlar tespit ederek müşterileri cezbetme tekniği
438
Ticaret/Ekonomi
load fee
i.
satış gideri
439
Ticaret/Ekonomi
service load
i.
servis yükü
440
Ticaret/Ekonomi
full load
i.
tam yük
441
Ticaret/Ekonomi
full load
i.
tam vagon yükü
442
Ticaret/Ekonomi
tax load
i.
vergi yükü
443
Ticaret/Ekonomi
production load
i.
üretim yükü
444
Ticaret/Ekonomi
cargo load
i.
yük
445
Ticaret/Ekonomi
readiness to load
i.
yüklemeye hazırlık
446
Ticaret/Ekonomi
readiness to load
i.
yüklemeye hazır olma
447
Ticaret/Ekonomi
load management
i.
yük yönetimi
448
Ticaret/Ekonomi
load-shedding
i.
maddi sıkıntılar nedeniyle daha az önemli faturaları ödemeyi erteleme
449
Ticaret/Ekonomi
dead load
i.
üretim gecikmesi
450
Ticaret/Ekonomi
dead load
i.
karşılanamayan sipariş
451
Ticaret/Ekonomi
back-load
f.
(maaş/ödeme) ileri bir tarihe ertelemek
452
Ticaret/Ekonomi
load a cargo
f.
yük almak
453
Ticaret/Ekonomi
no-load
s.
komisyonsuz
454
Ticaret/Ekonomi
no-load
s.
harçsız
Politics
455
Siyasal
a bus-load of asylum seekers
i.
bir otobüs dolusu sığınmacı
Tourism
456
Turizm
load factor
i.
doluluk oranı
457
Turizm
load factor
i.
koltuk veya diğer konaklama türlerinin işgal edilme yüzdesi
Technical
458
Teknik
load limit
i.
yük sınırı
459
Teknik
maximum load capacity
i.
azami yük kapasitesi
460
Teknik
load-carrying platform of vehicles
i.
araçların yük taşıyan platformları
461
Teknik
under-load circuit breaker
i.
alçak yük şalteri
462
Teknik
step load
i.
adım tipi yük
463
Teknik
heavy duty load-bearing board
i.
ağır yük taşıyıcı levha
464
Teknik
axle load
i.
aks yükü
465
Teknik
axial load
i.
aksiyel yük
466
Teknik
in-phase load component
i.
aktif yük komponenti
467
Teknik
area load
i.
alansal yük
468
Teknik
alternating load
i.
alternatif yük
469
Teknik
alternate load
i.
alternatif yük
470
Teknik
flat bottomed unit load
i.
altı düz parça yük
471
Teknik
aluminium load-bearing member
i.
alüminyum taşıyıcı öge
472
Teknik
aluminium load-bearing member
i.
alüminyum taşıyıcı öğe
473
Teknik
basic load
i.
ana yük
474
Teknik
switched load
i.
anahtarlanmış yük
475
Teknik
switched load
i.
anahtarlı yük
476
Teknik
nominal load
i.
anılan yük
477
Teknik
nominal load
i.
anma yükü
478
Teknik
anode load
i.
anot devresi direnci
479
Teknik
plate load impedance
i.
anot yük empedansı
480
Teknik
plate load
i.
anot yükü
481
Teknik
suspended load
i.
asılı yük
482
Teknik
underslung load
i.
asılı yük
483
Teknik
hanging load
i.
asılma ağırlığı
484
Teknik
downstream load
i.
aşağı akım yükü
485
Teknik
purlin load
i.
aşık yükü
486
Teknik
excess load
i.
aşırı yük
487
Teknik
wide load
i.
aşırı yüklü
488
Teknik
idle load heat
i.
avarya ısısı
489
Teknik
idle load heat consumption loss
i.
avarya ısısı tüketim yitiği
490
Teknik
load shedding
i.
azaltma
491
Teknik
maximum load
i.
azami yük
492
Teknik
peak load
i.
azami yük
493
Teknik
breaking load
i.
azami yük
494
Teknik
permissible load
i.
azami yük
495
Teknik
abridged trial load method
i.
basitleştirilmiş tatonman metodu
496
Teknik
base load
i.
baz yük
497
Teknik
compressive load
i.
basınç yükü
498
Teknik
connected load
i.
bağlanmış yük
499
Teknik
determination of deformation under specified compressive load and temperature conditions
i.
belirli basınç yükü ve sıcaklık şartları altında deformasyon tayini
500
Teknik
initial load
i.
başlangıç yükü
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of load
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy