Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
doldurmak
"doldurmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 87 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
doldurmak
fill
f.
General
2
Genel
doldurmak
replenish
f.
3
Genel
doldurmak
infest
f.
4
Genel
doldurmak
round
f.
5
Genel
doldurmak
complete
f.
6
Genel
doldurmak
throng
f.
7
Genel
doldurmak
suffuse
f.
8
Genel
doldurmak
encumber
f.
9
Genel
doldurmak
clog
f.
10
Genel
doldurmak
the close of the day
f.
11
Genel
doldurmak
crowd
f.
12
Genel
doldurmak
fill something out
f.
13
Genel
doldurmak
fill in
f.
14
Genel
doldurmak
congest
f.
15
Genel
doldurmak
fill something in
f.
16
Genel
doldurmak
egg somebody on
f.
17
Genel
doldurmak
choke up
f.
18
Genel
doldurmak
line
f.
19
Genel
doldurmak
infuse
f.
20
Genel
doldurmak
cover in
f.
21
Genel
doldurmak
imbue
f.
22
Genel
doldurmak
stuff with
f.
23
Genel
doldurmak
glut
f.
24
Genel
doldurmak
urge
f.
25
Genel
doldurmak
write out
f.
26
Genel
doldurmak
take up
f.
27
Genel
doldurmak
charge
f.
28
Genel
doldurmak
fill
f.
29
Genel
doldurmak
fill up
f.
30
Genel
doldurmak
stuff
f.
31
Genel
doldurmak
pad
f.
32
Genel
doldurmak
load
f.
33
Genel
doldurmak
store
f.
34
Genel
doldurmak
pervade
f.
35
Genel
doldurmak
pack
f.
36
Genel
doldurmak
pull
f.
37
Genel
doldurmak
scrouge
f.
38
Genel
doldurmak
accumber
f.
39
Genel
doldurmak
ram (in)
f.
40
Genel
doldurmak
ram (down)
f.
41
Genel
doldurmak
upfill [obsolete]
f.
42
Genel
doldurmak
bein
f.
43
Genel
doldurmak
belly
f.
44
Genel
doldurmak
quat [welsh]
f.
45
Genel
doldurmak
het [obsolete]
f.
46
Genel
doldurmak
honeycomb
f.
47
Genel
doldurmak
renew
f.
48
Genel
doldurmak
bundle
f.
49
Genel
doldurmak
oversupply
f.
50
Genel
doldurmak
impact
f.
51
Genel
doldurmak
implete
f.
52
Genel
doldurmak
impregn [obsolete]
f.
53
Genel
doldurmak
impregn [obsolete]
f.
54
Genel
doldurmak
infarce [obsolete]
f.
55
Genel
doldurmak
infound [obsolete]
f.
56
Genel
doldurmak
inglut [obsolete]
f.
57
Genel
doldurmak
gorge
f.
58
Genel
doldurmak
close
f.
59
Genel
doldurmak
cloy [obsolete]
f.
60
Genel
doldurmak
involve
f.
61
Genel
doldurmak
penetrate
f.
62
Genel
doldurmak
plenish
f.
63
Genel
doldurmak
scrounge
f.
64
Genel
doldurmak
scrowdge
f.
65
Genel
doldurmak
frequent [obsolete]
f.
66
Genel
doldurmak
push
f.
67
Genel
doldurmak
supply
f.
Phrasals
68
Öbek Fiiller
doldurmak
throw on
f.
69
Öbek Fiiller
doldurmak
pile on
f.
70
Öbek Fiiller
doldurmak
pile onto
f.
71
Öbek Fiiller
doldurmak
stuff up
f.
72
Öbek Fiiller
doldurmak
run into
f.
73
Öbek Fiiller
doldurmak
inject into
f.
74
Öbek Fiiller
doldurmak
finish out
f.
Colloquial
75
Konuşma Dili
doldurmak
crap up (something)
f.
76
Konuşma Dili
doldurmak
crap up
f.
Technical
77
Teknik
doldurmak
fill
f.
78
Teknik
doldurmak
load
f.
79
Teknik
doldurmak
fuel
f.
80
Teknik
doldurmak
charge
f.
81
Teknik
doldurmak
store
f.
Informatics
82
Bilişim
doldurmak
pad
f.
Automotive
83
Otomotiv
doldurmak
fill
f.
84
Otomotiv
doldurmak
prime
f.
85
Otomotiv
doldurmak
top up
f.
Gastronomy
86
Mutfak
doldurmak
stuff
f.
Archaic
87
Eski Kullanım
doldurmak
stew
f.
"doldurmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
çuvala doldurmak
sack
f.
General
2
Genel
boşaltılmış olan çukuru yeniden doldurmak için kullanılan malzeme
backfill
i.
3
Genel
(hayvan, bitki) koruma veya spor amaçlı bir yere doldurmak
plant
i.
4
Genel
torbasını doldurmak için önüne geleni vuran avcı
pot hunter
i.
5
Genel
tıka basa doldurmak
stoke
f.
6
Genel
erotik duygularla doldurmak
erotize
f.
7
Genel
benzin deposunu doldurmak
gas up
f.
8
Genel
fazla insanla doldurmak
overcrowd
f.
9
Genel
aşırı doldurmak
overfill
f.
10
Genel
fazlasıyla doldurmak
surfeit
f.
11
Genel
form doldurmak
fill in
f.
12
Genel
silahı doldurmak
load
f.
13
Genel
küpünü doldurmak
feather one's nest
f.
14
Genel
herhangi bir cisme başka bir cismi katarak fazlasını alamayacak derecede doldurmak
embrue
f.
15
Genel
çile doldurmak
undergo a period of suffering
f.
16
Genel
doldurmak (zar)
load
f.
17
Genel
ağzına kadar doldurmak
heap
f.
18
Genel
fazla doldurmak (çamaşır makinesi vb)
overfill
f.
19
Genel
iyice doldurmak
saturate
f.
20
Genel
tıka basa doldurmak
encumber
f.
21
Genel
yarıkları doldurmak
chink
f.
22
Genel
doldurmak (silah)
ram
f.
23
Genel
tıka basa doldurmak
clutter
f.
24
Genel
doldurmak (form vb)
fill out
f.
25
Genel
hıncahınç doldurmak
pack
f.
26
Genel
fazla doldurmak
overload
f.
27
Genel
az doldurmak
underfill
f.
28
Genel
beklenenden daha az doldurmak
underfill
f.
29
Genel
benzin doldurmak
fuel up
f.
30
Genel
benzin doldurmak
fuel
f.
31
Genel
doldurmak (yumuşak bir madde ile)
pad
f.
32
Genel
cebini doldurmak
fill one's pockets
f.
33
Genel
içini doldurmak
pad
f.
34
Genel
doldurmak (formu)
fill out
f.
35
Genel
kepçe ile doldurmak veya boşaltmak
ladle
f.
36
Genel
ağzını tıka basa doldurmak
tuck into
f.
37
Genel
çuvala doldurmak
bag
f.
38
Genel
yerini doldurmak (bir kimsenin)
deputize for
f.
39
Genel
tıka basa doldurmak
clutter up
f.
40
Genel
miadını doldurmak
peter out
f.
41
Genel
altını doldurmak
soil one's nappies
f.
42
Genel
erotik duygularla doldurmak
erotise
f.
43
Genel
doldurmak (taşıtın benzin deposunu)
tank up
f.
44
Genel
yeniden doldurmak
restock
f.
45
Genel
miyadını doldurmak
peter
f.
46
Genel
testiyi doldurmak
accumulate money
f.
47
Genel
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
gorge oneself on
f.
48
Genel
küpünü doldurmak
feather one's own nest
f.
49
Genel
sıkıştırarak bir geçidi doldurmak
jam
f.
50
Genel
tıka basa doldurmak
choke up
f.
51
Genel
suyla doldurmak
swamp
f.
52
Genel
bant doldurmak
tape
f.
53
Genel
gününü doldurmak
complete a period of time
f.
54
Genel
pamukla doldurmak
pad
f.
55
Genel
tıka basa doldurmak
overfill
f.
56
Genel
miyadını doldurmak
be over
f.
57
Genel
tepeleme doldurmak
pile
f.
58
Genel
torbaya doldurmak
bag
f.
59
Genel
düzensiz bir şekilde doldurmak
clutter
f.
60
Genel
fazla doldurmak
surcharge
f.
61
Genel
yerini doldurmak
recoup
f.
62
Genel
doldurmak (rüzgar yelkeni)
swell
f.
63
Genel
cezasını hapiste doldurmak
serve one's sentence
f.
64
Genel
aşırı doldurmak
glut
f.
65
Genel
yeniden doldurmak
replenish
f.
66
Genel
pamukla doldurmak
wad
f.
67
Genel
hıncahınç doldurmak
jam
f.
68
Genel
doldurmak (silah)
load
f.
69
Genel
yerini doldurmak
replace
f.
70
Genel
armayı doldurmak
tauten the standing rigging
f.
71
Genel
ağzına kadar doldurmak
cram
f.
72
Genel
kum ve çamurla doldurmak
silt up
f.
73
Genel
yerini doldurmak
sub
f.
74
Genel
tepeleme doldurmak
heap
f.
75
Genel
yerini doldurmak
supply
f.
76
Genel
şişeye doldurmak
bottle
f.
77
Genel
yerini doldurmak (birinin)
take someone's place
f.
78
Genel
tıka basa doldurmak
pack
f.
79
Genel
tıka basa doldurmak
glut
f.
80
Genel
tıka basa doldurmak
cram
f.
81
Genel
tıka basa doldurmak
stuff
f.
82
Genel
cebini doldurmak
line one's pocket
f.
83
Genel
kafasını iyice doldurmak
saturate
f.
84
Genel
tepeleme doldurmak
pile on
f.
85
Genel
tıka basa doldurmak
tuck away
f.
86
Genel
altını doldurmak
wet one's nappies
f.
87
Genel
yazıp doldurmak
make out
f.
88
Genel
form doldurmak
fill up a form
f.
89
Genel
tıka basa doldurmak
jam
f.
90
Genel
yerini doldurmak
make something up
f.
91
Genel
sıfır doldurmak
zerofill
f.
92
Genel
sıfır doldurmak
zeroise
f.
93
Genel
sıfırla doldurmak
zeroise
f.
94
Genel
derz doldurmak
mortar
f.
95
Genel
çuvalı doldurmak
fill the sack
f.
96
Genel
çuval doldurmak
fill the sack with
f.
97
Genel
çuvalı doldurmak
fill the sack with
f.
98
Genel
yastıkları doldurmak
plump up pillows
f.
99
Genel
yastık doldurmak
plump up pillow
f.
100
Genel
yakıt doldurmak
fuel up
f.
101
Genel
yakıt doldurmak
fill up fuel oil
f.
102
Genel
silah doldurmak
load a gun
f.
103
Genel
bir anketi doldurmak
fill out a survey
f.
104
Genel
boşluğunu doldurmak
fill a gap
f.
105
Genel
boşluk doldurmak
fill a gap
f.
106
Genel
boşluğu doldurmak
fill a gap
f.
107
Genel
yeniden doldurmak
refill
f.
108
Genel
yağmur yağarken küpünü doldurmak
make hay while the sun shines
f.
109
Genel
(form) doldurmak
fill in
f.
110
Genel
fazla doldurmak
glut
f.
111
Genel
kıtıkla doldurmak
flock
f.
112
Genel
anket doldurmak
fill in questionnaire
f.
113
Genel
anket doldurmak
fill out questionnaire
f.
114
Genel
fazla doldurmak
overcharge
f.
115
Genel
tıka basa doldurmak
overcrowd
f.
116
Genel
çok fazla insanla doldurmak
overcrowd
f.
117
Genel
binalarla doldurmak
overbuild
f.
118
Genel
koruyucu bir madde ile doldurmak
pack
f.
119
Genel
yeniden doldurmak
recharge
f.
120
Genel
yaşını doldurmak
turn (27 next week etc)
f.
121
Genel
göz doldurmak
impress
f.
122
Genel
göz doldurmak
make a strong impression on
f.
123
Genel
göz doldurmak
make an indelible impression on
f.
124
Genel
boşlukları doldurmak
fill in the blanks
f.
125
Genel
boşluğu doldurmak
fill the void
f.
126
Genel
boşluğu doldurmak
stand in the breach
f.
127
Genel
mürekkebini doldurmak
ink
f.
128
Genel
alanları doldurmak
fill the areas
f.
129
Genel
eksikliği gidermek/doldurmak
fill the deficiency
f.
130
Genel
boşluğunu doldurmak
fill the deficiency of
f.
131
Genel
başvuru formu doldurmak
fill in an application form
f.
132
Genel
bir talep formu doldurmak
fill out a request form
f.
133
Genel
içini parayla doldurmak
stuff something full of cash
f.
134
Genel
bir şeyi tıka basa doldurmak
glut something with something
f.
135
Genel
(silahı) yeniden doldurmak
reload
f.
136
Genel
midesini bir şey ile tıka basa doldurmak
gorge oneself with something
f.
137
Genel
boğazı toprakla doldurmak
stuff one’s gullet with dirt
f.
138
Genel
performansıyla göz doldurmak
one's performance catch the eye
f.
139
Genel
(aradaki) boşluğu doldurmak
bridge
f.
140
Genel
hayvan doldurmak
taxidermize
f.
141
Genel
silahını doldurmak
load one's gun
f.
142
Genel
ağzına kadar doldurmak
fill to overflowing
f.
143
Genel
tıka basa doldurmak
fill to overflowing
f.
144
Genel
gaz doldurmak
aerate
f.
145
Genel
şarjöre mermi doldurmak
insert bullets into the magazine
f.
146
Genel
şarjörü doldurmak
fill the magazine
f.
147
Genel
bir form doldurmak
fill out a form
f.
148
Genel
ömrünü doldurmak
expire
f.
149
Genel
(valizi vb) aşırı doldurmak
overpack
f.
150
Genel
beyanname doldurmak
fill tax return
f.
151
Genel
tıka basa doldurmak
accumber
f.
152
Genel
ağzına kadar doldurmak
fill to the brim
f.
153
Genel
(zamanını) doldurmak
take
f.
154
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermize
f.
155
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermise
f.
156
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermize
f.
157
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermise
f.
158
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermize
f.
159
Genel
hayvan postu doldurmak
taxidermise
f.
160
Genel
hava ile doldurmak
aerify
f.
161
Genel
(zamanı) doldurmak
absorb
f.
162
Genel
gaz doldurmak
air out
f.
163
Genel
tekrar şişeye doldurmak
rebottle
f.
164
Genel
depoya doldurmak
tank
f.
165
Genel
boş kalan iş pozisyonunu doldurmak
backfill
f.
166
Genel
bulaşık makinesini doldurmak
load the dishwasher
f.
167
Genel
küveti doldurmak için musluğu açmak
run a bath
f.
168
Genel
küveti doldurmak
run a bath
f.
169
Genel
tekrar doldurmak
reinfuse
f.
170
Genel
tıka basa doldurmak
thwack [obsolete]
f.
171
Genel
evi kek, bisküvi gibi atıştırmalıklarla doldurmak
fill her tins [nz]
f.
172
Genel
tıka basa doldurmak
trig [dialect]
f.
173
Genel
çukurla doldurmak
bedimple
f.
174
Genel
kölelerle doldurmak
beslave
f.
175
Genel
dumanla doldurmak
besmoke
f.
176
Genel
arazi doldurmak için kullanmak
landfill
f.
177
Genel
içini doldurmak
lard
f.
178
Genel
içini endişeyle doldurmak
beworry
f.
179
Genel
çizgilerle doldurmak
line
f.
180
Genel
boşlukla doldurmak
blank (out)
f.
181
Genel
yarısını doldurmak
half-fill
f.
182
Genel
garip veya acayip fikirlerle doldurmak
whimsy
f.
183
Genel
karınını tıka basa doldurmak
stuff
f.
184
Genel
kapasitesini doldurmak
bloat
f.
185
Genel
aşırı doldurmak
bloat
f.
186
Genel
tıka basa doldurmak
heap
f.
187
Genel
yığınla doldurmak
heap
f.
188
Genel
yığınlarla doldurmak
heap
f.
189
Genel
(org borularını) başka bir bölmeden havayla doldurmak
borrow
f.
190
Genel
doygunluk noktasına kadar doldurmak
replete
f.
191
Genel
doyana kadar doldurmak
replete
f.
192
Genel
tıka basa doldurmak
replete
f.
193
Genel
yeniden doldurmak
replete
f.
194
Genel
tıka basa doldurmak
bulge
f.
195
Genel
içini doldurmak
line
f.
196
Genel
parçalarını doldurmak
lip
f.
197
Genel
(birini) hayali bilgilerle doldurmak
load
f.
198
Genel
ıvır zıvır ile doldurmak
lumber [uk]
f.
199
Genel
gereksiz eşyalar ile doldurmak
lumber
f.
200
Genel
yakıt tankını doldurmak
gas (up)
f.
201
Genel
talebi aşacak derecede fazla ürünle doldurmak
glut
f.
202
Genel
toprakla doldurmak
loam
f.
203
Genel
ağzına kadar doldurmak
chock (up) [uk]
f.
204
Genel
ağzına kadar doldurmak
choke
f.
205
Genel
(yapışkan bir madde ile) doldurmak
clam [dialect] [uk]
f.
206
Genel
hasadı çakılla doldurmak (kuş)
gravel
f.
207
Genel
midesini doldurmak
grub out
f.
208
Genel
kesici parçacıkların arasındaki boşluğu kesilmekte olan materyalle doldurmak
gum
f.
209
Genel
yerini doldurmak
officiate
f.
210
Genel
engellerle doldurmak
oppilate
f.
211
Genel
ağzına kadar doldurmak
overcram
f.
212
Genel
tepeleme doldurmak
overcram
f.
213
Genel
aşırı doldurmak
overcram
f.
214
Genel
tıka basa doldurmak
overpester [obsolete]
f.
215
Genel
tıka basa doldurmak
overset
f.
216
Genel
aşırı doldurmak
overset
f.
217
Genel
tıka basa doldurmak
overstuff
f.
218
Genel
ağzına kadar doldurmak
overstuff
f.
219
Genel
(bir madde ile) boşlukları doldurmak
impregnate
f.
220
Genel
delikleri doldurmak
impregnate
f.
221
Genel
yerini doldurmak
commute
f.
222
Genel
tıka basa doldurmak
infarce [obsolete]
f.
223
Genel
aşırı doldurmak
inglut [obsolete]
f.
224
Genel
(belirli miktarda) doldurmak
instill
f.
225
Genel
bardağa biraz su doldurmak
pour some water in the glass
f.
226
Genel
topaklarla doldurmak
clot
f.
227
Genel
tıka basa doldurmak
cloy [obsolete]
f.
228
Genel
(formu) doldurmak
complete
f.
229
Genel
süslerle doldurmak
conceit
f.
230
Genel
tıka basa yiyecekle doldurmak
cram
f.
231
Genel
karalamalar ile doldurmak
doodle
f.
232
Genel
(radyo veya televizyonda) süre doldurmak
drool
f.
233
Genel
gereksiz şeylerle doldurmak
incomber
f.
234
Genel
ambalajlayarak doldurmak
pack
f.
235
Genel
(destek için çatıyı) atık kayaç ile doldurmak
pack
f.
236
Genel
sert maddeye ait gevşek parçalar ile doldurmak
pack
f.
237
Genel
bedava bilet dağıtarak seyirci doldurmak
paper
f.
238
Genel
arasındaki boşluğu doldurmak
interspace
f.
239
Genel
ağzına kadar doldurmak
pang [scotland]
f.
240
Genel
tam kapasite doldurmak
pang [scotland]
f.
241
Genel
insanla doldurmak
people
f.
242
Genel
(insan) bir yeri doldurmak
people
f.
243
Genel
hayvanlarla doldurmak
plant
f.
244
Genel
resimlerle doldurmak
portray
f.
245
Genel
(defteri) eski defterlerdeki bilgileri ekleyerek doldurmak
post (up)
f.
246
Genel
ağzına kadar doldurmak
saturate
f.
247
Genel
mısır ile doldurmak
corn
f.
248
Genel
tohumla doldurmak
corn
f.
249
Genel
ani su akışı ile kanalı doldurmak
flash
f.
250
Genel
(bir şey ile) tıka basa doldurmak
gavage
f.
251
Genel
yeniden doldurmak
plenish
f.
252
Genel
önceden doldurmak
preoccupy
f.
253
Genel
(birini) doldurmak
prepossess [obsolete]
f.
254
Genel
(kil veya harç ile) doldurmak
pug
f.
255
Genel
(zemin boşluğunu) yalıtım malzemesi ile doldurmak
pug
f.
256
Genel
koku ile doldurmak
scent
f.
257
Genel
ağzına kadar doldurmak
scram [dialect] [uk]
f.
258
Genel
(çatlakları veya derzleri) macunla doldurmak
shim
f.
259
Genel
(içki) doldurmak
skink [dialect]
f.
260
Genel
toprak ile doldurmak
slight [obsolete]
f.
261
Genel
tortu ile doldurmak
sludge
f.
262
Genel
(silahı) kurşunla doldurmak
slug
f.
263
Genel
(bir şeyden) ortama çok fazla doldurmak
becrowd
f.
264
Genel
içerisine beyaz tüy doldurmak
point
f.
265
Genel
(aküyü) az doldurmak
soak
f.
266
Genel
(yastık) içini doldurmak
squab
f.
267
Genel
tamamen doldurmak
stive
f.
268
Genel
tıka basa doldurmak
stive
f.
269
Genel
ağzına kadar doldurmak
stive
f.
270
Genel
iyice doldurmak
superinfuse
f.
271
Genel
tıka basa doldurmak
supply
f.
272
Genel
ağzına kadar doldurmak
supply
f.
273
Genel
tamamen doldurmak
supply
f.
274
Genel
fazlasıyla doldurmak
surcloy [obsolete]
f.
275
Genel
(yiyecek) doldurmak
stuff
f.
276
Genel
içeriyi doldurmak
flood
f.
277
Genel
içini doldurmak (hayvan)
stuff
f.
278
Genel
doldurmak için açmaya yarayan
break-open
s.
Phrasals
279
Öbek Fiiller
(yazılı materyali) doldurmak
make out
f.
280
Öbek Fiiller
(sırayı) süs eşyalarıyla doldurmak
run out
f.
281
Öbek Fiiller
içeri doldurmak
blow in
f.
282
Öbek Fiiller
tıka basa/sıkış tıkış doldurmak
box up
f.
283
Öbek Fiiller
çatlakları doldurmak
chink up (something)
f.
284
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
chuck (something) in (to something)
f.
285
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
chuck (something) into (something)
f.
286
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
chuck something into something
f.
287
Öbek Fiiller
birine karşı yarışacak şekilde doldurmak
set someone up against someone
f.
288
Öbek Fiiller
birini bir şey (fikir) ile doldurmak
imbue someone with something
f.
289
Öbek Fiiller
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak
load something up with someone
f.
290
Öbek Fiiller
bir yere birilerini doldurmak
load someone in
f.
291
Öbek Fiiller
bir yeri/şeyi birileriyle doldurmak
load something down with someone
f.
292
Öbek Fiiller
bir yere birilerini doldurmak
load someone into something
f.
293
Öbek Fiiller
çuvallara koymak/doldurmak
sack something up
f.
294
Öbek Fiiller
ile doldurmak/yüklemek
load with
f.
295
Öbek Fiiller
sel suyuyla doldurmak
deluge something with
f.
296
Öbek Fiiller
tıka basa (bir şeyin içine) doldurmak/itmek
stuff something down something
f.
297
Öbek Fiiller
(tütünle vb) pipo doldurmak
bowl up
f.
298
Öbek Fiiller
(yarım olan bardağı/içkisini) doldurmak/fullemek
top up
f.
299
Öbek Fiiller
(ses vb) -den geçip doldurmak
reverberate throughout
f.
300
Öbek Fiiller
hıncahınç doldurmak
cram together
f.
301
Öbek Fiiller
(birisi ya da bir şey) ile doldurmak
cram with (someone or something)
f.
302
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
cram with (someone or something)
f.
303
Öbek Fiiller
birini ya da bir şeyi biri ya da bir şeyle doldurmak
cram someone or something with someone or something
f.
304
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
cram someone or something with someone or something
f.
305
Öbek Fiiller
hıncahınç doldurmak
cram someone or something with someone or something
f.
306
Öbek Fiiller
ağzında kadar doldurmak
cram someone or something with someone or something
f.
307
Öbek Fiiller
aşırı derecede doldurmak
crowd with (someone or something)
f.
308
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
crowd with (someone or something)
f.
309
Öbek Fiiller
ağzına kadar doldurmak
crowd with (someone or something)
f.
310
Öbek Fiiller
aşırı derecede doldurmak
crowd something with someone or something
f.
311
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
crowd something with someone or something
f.
312
Öbek Fiiller
ağzına kadar doldurmak
crowd something with someone or something
f.
313
Öbek Fiiller
tıka basa doldurmak
ram (something) down
f.
314
Öbek Fiiller
(bir şeyi/yeri bir şeyle) doldurmak
stock (something) with (something else)
f.
315
Öbek Fiiller
(bir şeyi/yeri) bir malla doldurmak
stock (something) with (something else)
f.
316
Öbek Fiiller
bir şeyi/bir yeri bir ürünle doldurmak
stock something (up) with something
f.
317
Öbek Fiiller
bir şeyi bir yere kadar doldurmak
fill something to something
f.
318
Öbek Fiiller
bir şeyi belli bir seviyeye kadar doldurmak
fill something to something
f.
319
Öbek Fiiller
bir şeyi belli bir noktaya kadar doldurmak
fill something to something
f.
320
Öbek Fiiller
boşlukları doldurmak
fill in
f.
321
Öbek Fiiller
boş bırakılan yerleri gerekli bilgilerle doldurmak
fill in
f.
322
Öbek Fiiller
form, test doldurmak
fill in
f.
323
Öbek Fiiller
birinin yerini doldurmak
fill in
f.
324
Öbek Fiiller
bir deliği, boşluğu doldurmak
fill in
f.
325
Öbek Fiiller
bir şeyin içini doldurmak
fill in
f.
326
Öbek Fiiller
sınırlı bir alanın içini doldurmak
fill in
f.
327
Öbek Fiiller
bir yeri yavaş yavaş doldurmak
filter in
f.
328
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
gorge with (something)
f.
329
Öbek Fiiller
ile doldurmak
gorge with
f.
330
Öbek Fiiller
büyüyerek doldurmak
grow in
f.
331
Öbek Fiiller
büyüyüp (bir şeyin) içini doldurmak
grow into (something)
f.
332
Öbek Fiiller
ceplerini doldurmak/dolgunlaştırmak
fatten up
f.
333
Öbek Fiiller
birini (başka birine) karşı doldurmak/işlemek
play someone against (someone else)
f.
334
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle tekrar doldurmak
replenish something with something
f.
335
Öbek Fiiller
(bir şeyi/yeri) bir şeyle doldurmak
saturate (something or some place) with (something)
f.
336
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
suffuse with (something)
f.
337
Öbek Fiiller
içini (bir şeyle) doldurmak
suffuse with (something)
f.
338
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle doldurmak
suffuse something with something
f.
339
Öbek Fiiller
tekneyi suyla doldurmak
swamp (someone or something) with (something)
f.
340
Öbek Fiiller
içine doldurmak
stuff in
f.
341
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içine (bir şey) doldurmak
stuff into (something)
f.
342
Öbek Fiiller
(bir şeyin) içini (bir şeyle) doldurmak
stuff into (something)
f.
343
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak
stuff someone or something into someone or something
f.
344
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak
stuff someone or something into someone or something
f.
345
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine doldurmak
stuff someone or something in
f.
346
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi birinin/bir şeyin içine tıka basa doldurmak
stuff someone or something in
f.
347
Öbek Fiiller
(birilerini bir şeye/yere) hınca hınç doldurmak
pack (someone) into (something or some place)
f.
348
Öbek Fiiller
(birilerini bir şeye/yere) ağzına kadar doldurmak
pack (someone) into (something or some place)
f.
349
Öbek Fiiller
bir şeyi kesip arasını bir tasarımla/dekoratif bir materyalle doldurmak
inlay with (something)
f.
350
Öbek Fiiller
bir şeye bir şey doldurmak
inject something into something
f.
351
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle doldurmak
line something with something
f.
352
Öbek Fiiller
(bir şeyi) gereksiz/ucuz şeylerle doldurmak
pad (something) out
f.
353
Öbek Fiiller
(bir şeyi/yeri birileriyle) doldurmak
people (something or some place) with (someone)
f.
354
Öbek Fiiller
bir şeyi birileriyle doldurmak
people something with someone
f.
355
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle doldurmak
permeate something with something
f.
356
Öbek Fiiller
ağzına kadar doldurmak
stuff up
f.
357
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
stuff with (something)
f.
358
Öbek Fiiller
ağzına kadar (bir şeyle) doldurmak
stuff with (something)
f.
359
Öbek Fiiller
(bir şeyle) tıka basa doldurmak
stuff with (something)
f.
360
Öbek Fiiller
kafasını (bir şeyle) doldurmak
stuff with (something)
f.
361
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
jam with (something)
f.
362
Öbek Fiiller
ağzına kadar (bir şeyle) doldurmak
jam with (something)
f.
363
Öbek Fiiller
kısa bir zaman dilimine (bir çok şey) doldurmak
jam with (something)
f.
364
Öbek Fiiller
kısa bir zaman dilimini (bir şeyle) doldurmak
jam with (something)
f.
365
Öbek Fiiller
ile doldurmak/yüklemek
lade with
f.
366
Öbek Fiiller
ile doldurmak
occupy with
f.
367
Öbek Fiiller
zamanını bir şeyle doldurmak
occupy with
f.
368
Öbek Fiiller
şişeye doldurmak/koymak
bottle up
f.
369
Öbek Fiiller
bir şeyi şişeye doldurmak/koymak
bottle something up
f.
370
Öbek Fiiller
pipoyu/piposunu doldurmak
bowl up
f.
371
Öbek Fiiller
bir boşluğu, açıklığı tuğla örerek kapatmak/doldurmak
brick something up
f.
372
Öbek Fiiller
çatlakları doldurmak
chink up
f.
373
Öbek Fiiller
binalarla doldurmak
build up
f.
374
Öbek Fiiller
birinin gözlerini doldurmak
choke someone up
f.
375
Öbek Fiiller
bir şeyi tıka basa doldurmak
clutter something up
f.
376
Öbek Fiiller
ile doldurmak
cram with
f.
377
Öbek Fiiller
ile tıka basa doldurmak
cram with
f.
378
Öbek Fiiller
ile hınca hınç doldurmak
cram with
f.
379
Öbek Fiiller
ile doldurmak
crowd with
f.
380
Öbek Fiiller
aralık/boşluk kalmayacak şekilde doldurmak
cube out
f.
381
Öbek Fiiller
küp şeklinde kutularla ağzına kadar doldurmak
cube out
f.
382
Öbek Fiiller
(bir şeyi) su basmak/suyla doldurmak
deluge (something) with (something)
f.
383
Öbek Fiiller
suyla doldurmak
deluge with
f.
384
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir noktaya/seviyeye) kadar doldurmak
fill (something) to (some point)
f.
385
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir yere) kadar doldurmak
fill (something) to (some point)
f.
386
Öbek Fiiller
(birinin/bir şeyin) yerini doldurmak
fill in (for someone or something)
f.
387
Öbek Fiiller
-e kadar doldurmak
fill to
f.
388
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi (bir şeyle) doldurmak
fill someone or something up (with something)
f.
389
Öbek Fiiller
(birini bir duyguyla) doldurmak
fire (one) with (an emotion)
f.
390
Öbek Fiiller
ile doldurmak
flood with
f.
391
Öbek Fiiller
(birinin) içini bir his doldurmak
flow over (someone)
f.
392
Öbek Fiiller
ağzına kadar doldurmak
chock up
f.
393
Öbek Fiiller
tam kapasite doldurmak
chock up
f.
394
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) aşırı doldurmak/doyurmak
glut (someone or something) with (something)
f.
395
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) tıka basa doldurmak/doyurmak
glut (someone or something) with (something)
f.
396
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) fazla doldurmak/doyurmak
glut (someone or something) with (something)
f.
397
Öbek Fiiller
ile doldurmak
glut with
f.
398
Öbek Fiiller
ile tıka basa doldurmak/doyurmak
glut with
f.
399
Öbek Fiiller
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge oneself on something
f.
400
Öbek Fiiller
midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge oneself with something
f.
401
Öbek Fiiller
birinin/bir şeyin midesini bir şeyle tıka basa doldurmak
gorge someone or something with something
f.
402
Öbek Fiiller
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
gorge on
f.
403
Öbek Fiiller
midesini (bir şeyle) tıka basa doldurmak
gorge on (something)
f.
404
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) doldurmak
heap (someone or something) with (something)
f.
405
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle doldurmak
heap something with something
f.
406
Öbek Fiiller
bir şeyi bir şeyle ağzına kadar/tıka basa doldurmak
heap something with something
f.
407
Öbek Fiiller
ile doldurmak
heap with
f.
408
Öbek Fiiller
ile tıka basa/ağzına kadar doldurmak
heap with
f.
409
Öbek Fiiller
(birini/ bir şeyi bir fikirle/düşünceyle) doldurmak
imbue (someone or something) with (something)
f.
410
Öbek Fiiller
(bir şeyi gazla, havayla) doldurmak
inflate (something) with (something)
f.
411
Öbek Fiiller
(boş bir alanın) içini mürekkeple doldurmak/boyamak
ink in
f.
412
Öbek Fiiller
kesip arasını bir tasarımla/dekoratif bir materyalle doldurmak
inlay with
f.
413
Öbek Fiiller
ile doldurmak
jam with
f.
414
Öbek Fiiller
(bir şeyle) tıka basa doldurmak
jam with (something)
f.
415
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ağzına kadar doldurmak
jam with (something)
f.
416
Öbek Fiiller
(bir şeyi gereksiz şeylerle) doldurmak
lard (something) with (something)
f.
417
Öbek Fiiller
ile doldurmak
line with
f.
418
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) doldurmak
load (someone or something) up
f.
419
Öbek Fiiller
(bir şeye) yük doldurmak
load (something) up
f.
420
Öbek Fiiller
(bir nakliye aracını) doldurmak
load (something) up
f.
421
Öbek Fiiller
(bir şeyi bir şeyle) doldurmak
load (something) with (something)
f.
422
Öbek Fiiller
(bir şeyi) çok fazla (bir şeyle) doldurmak
load (something) with (something)
f.
423
Öbek Fiiller
(içine/içeri) doldurmak
load in
f.
424
Öbek Fiiller
(içine/içeri) doldurmak
load into
f.
425
Öbek Fiiller
'-e doldurmak
load into
f.
426
Öbek Fiiller
üstünü doldurmak
load on
f.
427
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
overdose with (something)
f.
428
Öbek Fiiller
(izleyiciyle) doldurmak
pack out
f.
429
Öbek Fiiller
hınca hınç doldurmak
pack out
f.
430
Öbek Fiiller
ağzına kadar doldurmak
pack out
f.
431
Öbek Fiiller
hınca hınç doldurmak
pack together
f.
432
Öbek Fiiller
sıkış sıkış doldurmak
pack together
f.
433
Öbek Fiiller
birileriyle doldurmak
people with
f.
434
Öbek Fiiller
ile doldurmak
permeate with
f.
435
Öbek Fiiller
(birini birine/bir şeye) karşı doldurmak
poison (one) against (someone or something)
f.
436
Öbek Fiiller
-e karşı doldurmak
poison against
f.
437
Öbek Fiiller
ile tekrar doldurmak
replenish with
f.
438
Öbek Fiiller
(bir şeyi/bir yeri) yankılanarak doldurmak
reverberate throughout (something or some place)
f.
439
Öbek Fiiller
ile doldurmak
saturate with
f.
440
Öbek Fiiller
kötü bir kokuyla doldurmak
smell up
f.
441
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeyle) doldurmak
stock (someone or something) up with (something)
f.
442
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
stock up with (something)
f.
443
Öbek Fiiller
ile doldurmak
stock with
f.
444
Öbek Fiiller
-e doldurmak/itmek
stuff down
f.
445
Öbek Fiiller
ila doldurmak
swamp with
f.
446
Öbek Fiiller
(bir şeyle) doldurmak
well up with (something)
f.
447
Öbek Fiiller
(bir şeyle) ağzına kadar doldurmak
well up with (something)
f.
448
Öbek Fiiller
(duvardaki boşlukları) taş parçalarıyla doldurmak
pin in
f.
449
Öbek Fiiller
öncesinde boşaltılmış bir şeyi doldurmak
fill again
f.
450
Öbek Fiiller
(formu, başvuruyu) doldurmak
fill up
f.
Colloquial
451
Konuşma Dili
tıka basa doldurmak
jampack
i.
452
Konuşma Dili
ağzına kadar doldurmak
jampack
i.
453
Konuşma Dili
tıka basa doldurmak
jam-pack
f.
454
Konuşma Dili
ağzına kadar doldurmak
jam-pack
f.
455
Konuşma Dili
barda fıçı bira doldurmak
sling beer [us]
f.
456
Konuşma Dili
eksikliği doldurmak
fit the bill
f.
457
Konuşma Dili
eksikliği doldurmak
fill the bill
f.
458
Konuşma Dili
şarjör doldurmak
lock and load
f.
459
Konuşma Dili
tıka basa doldurmak
crap up (something)
f.
460
Konuşma Dili
tıka basa doldurmak
crap up
f.
461
Konuşma Dili
alanı izleyiciyle/seyirciyle doldurmak
pack them in
f.
462
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
pack them in
f.
463
Konuşma Dili
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
pack them in
f.
464
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ful doldurmak
pack them in
f.
465
Konuşma Dili
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
pack them in
f.
466
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
pack them in
f.
467
Konuşma Dili
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
pack them in
f.
468
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ful doldurmak
pack them in
f.
469
Konuşma Dili
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
pack them in
f.
470
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ağzına kadar doldurmak
pack the house
f.
471
Konuşma Dili
bir alanı/salonu hınca hınç doldurmak
pack the house
f.
472
Konuşma Dili
bir alanı/salonu ful doldurmak
pack the house
f.
473
Konuşma Dili
bir alanı/salonu tamamen doldurmak
pack the house
f.
474
Konuşma Dili
depoyu doldurmak (araba)
fill the gas tank
f.
475
Konuşma Dili
miadını doldurmak
have had it
f.
476
Konuşma Dili
donuna doldurmak
poop (one's) pants
f.
477
Konuşma Dili
altını doldurmak
soil (one's) nappy [uk]
f.
478
Konuşma Dili
bezine doldurmak
soil (one's) nappy [uk]
f.
479
Konuşma Dili
bezini doldurmak
soil (one's) nappy [uk]
f.
480
Konuşma Dili
tam doldurmak
top off
f.
481
Konuşma Dili
tamamını doldurmak
top off
f.
482
Konuşma Dili
miadını doldurmak
have had your day
f.
483
Konuşma Dili
miadını doldurmak
have had its day
f.
Idioms
484
Deyim
yerini doldurmak
fill the shoes
f.
485
Deyim
(birinin) boşluğunu doldurmak
fill the shoes
f.
486
Deyim
kulaklarını doldurmak
talk (one's) arm off
f.
487
Deyim
kulaklarını doldurmak
talk (one's) arms off
f.
488
Deyim
(birisinin) yerini doldurmak
fill (one's) boots [uk]
f.
489
Deyim
(birisinin) yerini doldurmak
step into (someone's) boots
f.
490
Deyim
(birisinin) yerini doldurmak
step into someone's boots
f.
491
Deyim
şişelere doldurmak
bottle (something) away
f.
492
Deyim
karnını doldurmak
have a bellyful (of something)
f.
493
Deyim
açığı doldurmak
bridge the gap
f.
494
Deyim
birinin aklını bir şeylerle doldurmak
fill someone's head with something
f.
495
Deyim
boşluğu doldurmak
take up the slack
f.
496
Deyim
birinin aklını bir şeylerle doldurmak
stuff someone's head with something
f.
497
Deyim
boşluğu doldurmak
pick up the slack
f.
498
Deyim
birinin yerini doldurmak
step into someone's shoes
f.
499
Deyim
boşluğu doldurmak
fill a void
f.
500
Deyim
boşluğunu doldurmak
pick up the slack
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of doldurmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy