Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
pull
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"pull"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 191 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pull
f.
çekmek
General
2
Genel
pull
i.
dayanıklılık
3
Genel
pull
i.
gerilim
4
Genel
pull
i.
etki
5
Genel
pull
i.
teşvik
6
Genel
pull
i.
zahmetli iş
7
Genel
pull
i.
harekete geçirme
8
Genel
pull
i.
piston
9
Genel
pull
i.
asılma
10
Genel
pull
i.
kayırma
11
Genel
pull
i.
torpil
12
Genel
pull
i.
arka
13
Genel
pull
i.
çekme
14
Genel
pull
i.
iltimas
15
Genel
pull
i.
yudum
16
Genel
pull
i.
çekicilik
17
Genel
pull
i.
çekiş
18
Genel
pull
i.
uğraşma
19
Genel
pull
i.
nüfuz
20
Genel
pull
i.
arka çıkma
21
Genel
pull
i.
çekim
22
Genel
pull
i.
fırt
23
Genel
pull
i.
tutamaç
24
Genel
pull
i.
gayret
25
Genel
pull
i.
kürek çekme
26
Genel
pull
i.
tutamak
27
Genel
pull
i.
fermuarın tutup çekilmesini sağlayan minik sapı
28
Genel
pull
i.
elcik
29
Genel
pull
i.
güç
30
Genel
pull
i.
otorite
31
Genel
pull
i.
kantarma ipi
32
Genel
pull
i.
(golf, kriket) top çekme
33
Genel
pull
i.
(körling taşı) ilerleme
34
Genel
pull
i.
(körling taşı) yön değiştirme
35
Genel
pull
i.
(körling taşı) manevra yapma
36
Genel
pull
i.
yukarı doğru esneme
37
Genel
pull
i.
ileri doğru uzanma
38
Genel
pull
i.
(tetik için gereken) çekme kuvveti
39
Genel
pull
i.
boyanın akması
40
Genel
pull
i.
avantaj
41
Genel
pull
i.
ayrıcalık
42
Genel
pull
i.
fırsat
43
Genel
pull
i.
öne geçiren husus
44
Genel
pull
i.
kamuoyunu ayaklandırma
45
Genel
pull
i.
dikkatleri üzerine çekme
46
Genel
pull
i.
gündem yaratma
47
Genel
pull
i.
kitle oluşturma
48
Genel
pull
i.
arpacık uzunluğu
49
Genel
pull
i.
(reklam veya kampanyaya) alınan reaksiyon
50
Genel
pull
i.
(germe vb. kaynaklı) kas yaralanması
51
Genel
pull
i.
çekiş gücü
52
Genel
pull
i.
sandal turu
53
Genel
pull
i.
kürek çekerek atılan tur
54
Genel
pull
i.
çekim gücü
55
Genel
pull
f.
nefes çekmek
56
Genel
pull
f.
kürek çekmek
57
Genel
pull
f.
kalkmak (araba)
58
Genel
pull
f.
hareket etmek
59
Genel
pull
f.
kenara çekmek (araba)
60
Genel
pull
f.
içmek
61
Genel
pull
f.
koparmak
62
Genel
pull
f.
yolmak
63
Genel
pull
f.
kenara parketmek
64
Genel
pull
f.
gelmek
65
Genel
pull
f.
desteklemek
66
Genel
pull
f.
sürüklemek
67
Genel
pull
f.
girmek
68
Genel
pull
f.
yük çekmek
69
Genel
pull
f.
asılmak
70
Genel
pull
f.
çevirmek (iş)
71
Genel
pull
f.
çekmek
72
Genel
pull
f.
toplamak
73
Genel
pull
f.
koymak
74
Genel
pull
f.
doldurmak
75
Genel
pull
f.
kazımak
76
Genel
pull
f.
kökünden sökmek
77
Genel
pull
f.
anormal bir şekilde esnemek
78
Genel
pull
f.
dört nala giden yarış atını durdurarak kazanmasını engellemek
79
Genel
pull
f.
harekete geçirmek
80
Genel
pull
f.
faaliyete sokmak
81
Genel
pull
f.
parçalamak
82
Genel
pull
f.
parçalara ayırmak
83
Genel
pull
f.
yazılı bir iz bırakmak
84
Genel
pull
f.
yerinden çıkarmak
85
Genel
pull
f.
bir durumdan kurtarmak
86
Genel
pull
f.
varilden çıkarmak
87
Genel
pull
f.
kutudan çıkarmak
88
Genel
pull
f.
mermiyi kovandan çıkarmak
89
Genel
pull
f.
kitabı yeniden ciltlemeden önce eskimiş yapısını çıkarmak
90
Genel
pull
f.
grev başlatmak
91
Genel
pull
f.
ayrılmak
92
Genel
pull
f.
cesaret ve hayal gücüyle yapmak
93
Genel
pull
f.
suç işlemek
94
Genel
pull
f.
ile suçlu olmak
95
Genel
pull
f.
kandırmak amacıyla söylemek veya yapmak
96
Genel
pull
f.
görev olarak yapmak
97
Genel
pull
f.
takınmak
98
Genel
pull
f.
almak
99
Genel
pull
f.
elde etmek
100
Genel
pull
f.
güvence altına almak
101
Genel
pull
f.
üstünlük elde etmek
102
Genel
pull
f.
bir kimseye karşı üstün olduğunu hissettirmeye çalışmak
103
Genel
pull
f.
(at) gemine asılmak
104
Genel
pull
f.
(şahin) parçalayarak veya yakalayarak beslenmek
105
Genel
pull
f.
silah çekmek
106
Genel
pull
f.
(top) geriye doğru çekmek
107
Genel
pull
f.
çekilmek
108
Genel
pull
f.
bir şeyin içinden çıkmak
109
Genel
pull
f.
dikkat çekmek
110
Genel
pull
f.
müşteri çekmek
111
Genel
pull
f.
güçlü bir sempati duymak
112
Genel
pull
f.
şiddetle desteklemek
113
Genel
pull
f.
şiddetle teşvik etmek
114
Genel
pull
f.
bir hedef için birlikte çalışmak
115
Genel
pull
f.
deriden çekip çıkarmak
116
Genel
pull
f.
(yün, kıl) yolmak
117
Genel
pull
f.
ağaçtan toplamak
118
Genel
pull
f.
dalından toplamak
119
Genel
pull
f.
özütünü çıkarmak
120
Genel
pull
f.
özünü çıkarmak
121
Genel
pull
f.
(soğumakta olan şekeri) uzatıp kıvamlandırarak çekmek
122
Genel
pull
f.
çalıştırmak
123
Genel
pull
f.
aktive etmek
124
Genel
pull
f.
başlatmak
125
Genel
pull
f.
(kanıt veya nüsha) yazıcıda basmak
126
Genel
pull
f.
dokümante etmek
127
Genel
pull
f.
varsaymak
128
Genel
pull
f.
üstlenmek
129
Genel
pull
f.
sanmak
130
Genel
pull
f.
(harf) belirli bir formda basılmak
131
Genel
pull
f.
(kas) yaralayacak şekilde germek
132
Genel
pull
f.
yola koyulmak
133
Genel
pull
f.
hedefe yönelmek
134
Genel
pull
f.
rotasından şaşmamak
135
Genel
pull
f.
hedefine yaklaşmak
136
Genel
pull
f.
yüzünü buruşturmak
137
Genel
pull
f.
yüzünü ekşitmek
138
Genel
pull
f.
(at) biniciye direnmek
139
Genel
pull
f.
(belirli bir göreve) atanmak
140
Genel
pull
f.
(bot) … kürekli olmak
141
Genel
pull
f.
(dosya, form) seçmek
142
Genel
pull
f.
(dosya, form) erişmek
143
Genel
pull
f.
(dosya, form) açmak
144
Genel
pull
f.
tedavülden kaldırmak
145
Genel
pull
f.
piyasadan kaldırmak
146
Genel
pull
f.
meydana getirmek
147
Genel
pull
f.
doğrultmak
148
Genel
pull
f.
etkileyerek çekmek
149
Genel
pull
f.
(planlanan şeyi) iptal etmek
150
Genel
pull
f.
greve çağırmak
151
Genel
pull
f.
çekiştirmek
Colloquial
152
Konuşma Dili
pull
f.
başarı ile gerçekleştirmek
153
Konuşma Dili
pull
f.
başarmak
154
Konuşma Dili
pull
f.
gerçekleştirmek
155
Konuşma Dili
pull
f.
yapmak
156
Konuşma Dili
pull
f.
uygulamak
Trade/Economic
157
Ticaret/Ekonomi
pull
i.
iltimas
Technical
158
Teknik
pull
i.
çekiş (cam)
159
Teknik
pull
i.
deneme baskısı
160
Teknik
pull
i.
flanş
161
Teknik
pull
i.
prova baskı
162
Teknik
pull
f.
çekmek
Computer
163
Bilgisayar
pull
i.
(sunucudan) veri talebinde bulunma durumu
164
Bilgisayar
pull
f.
(oyun dışı düşman karakteri) savaşa veya belirlenen hedefe çekmek
165
Bilgisayar
pull
expr.
iste
Textile
166
Tekstil
pull
i.
elcik
Automotive
167
Otomotiv
pull
f.
çekmek
168
Otomotiv
pull
f.
(araba) yana çekmek
Marine
169
Denizcilik
pull
f.
lava etmek
170
Denizcilik
pull
f.
kürek çekerek ilerletmek
171
Denizcilik
pull
f.
(bot) … sayıda kürekle ilerlemek
Medical
172
Medikal
pull
i.
gergin kas
173
Medikal
pull
f.
(kas) incitmek
Gastronomy
174
Mutfak
pull
f.
(pişmiş eti) diderek servis etmek
Sport
175
Spor
pull
i.
çekme
176
Spor
pull
i.
kürek çekme
177
Spor
pull
i.
kürek hamlesi
178
Spor
pull
i.
kürek ile vuruş
179
Spor
pull
i.
(kriket) topun ters tarafa yollandığı bir atış türü
180
Spor
pull
f.
(kriket) topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak
181
Spor
pull
f.
(golf) topa vuruş duruşunun ters yönünden vurmak
182
Spor
pull
f.
… sayı almak
183
Spor
pull
f.
… puan kazanmak
Football
184
Futbol
pull
f.
(amerikan futbolunda hücum kenar oyuncusu) top taşıyıcıya engel olmak için hücum hattından kenara geri dönmek
Baseball
185
Beysbol
pull
f.
topa vuruş duruşunun ters yönünde vurmak
Boxing
186
Boks
pull
f.
yumruğu engellemek
187
Boks
pull
f.
yumruğu yumuşatmak
Slang
188
Argo
pull
f.
… gibi davranmak
189
Argo
pull
f.
tavrını takınmak
190
Argo
pull
f.
havasına girmek
191
Argo
pull
f.
tavlamak
"pull"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
pull off
f.
koparmak
2
Yaygın Kullanım
pull up
f.
yukarı çekmek
General
3
Genel
demand pull inflation
i.
talep enflasyonu
4
Genel
ring pull
i.
çek aç kapak
5
Genel
ring pull
i.
kutu kola'nın çekilerek açılan kapağı
6
Genel
pull factors
i.
çeken faktörler
7
Genel
pull back
i.
geri çekilme
8
Genel
pull along snail
i.
tekerlekli salyangoz (oyuncak)
9
Genel
leg-pull
i.
alay
10
Genel
leg-pull
i.
işletme
11
Genel
pull-off
i.
çekme
12
Genel
pull-off
i.
arabaların kısa süreli duraklama yapabilecekleri cep
13
Genel
pull-apart
i.
çek-ayır
14
Genel
pull-out
i.
çekilme
15
Genel
pull-off
i.
konaklama tesisi
16
Genel
pull-out
i.
çekme
17
Genel
pull-down shutter
i.
kepenk
18
Genel
pull-along toy
i.
tekerlekli ve çekmeli oyuncak
19
Genel
pull-out
i.
çıkma
20
Genel
string-pull
i.
piston
21
Genel
pull-up
i.
mola yeri
22
Genel
pull and lift hoist
i.
cırcırlı çekme aygıtı
23
Genel
pull rod
i.
el freni cer çubuğu
24
Genel
pull of gravity
i.
yerçekimi
25
Genel
pull rod
i.
imdat freni kumanda çubuğu
26
Genel
pull down menu
i.
çekme menu
27
Genel
pull factor
i.
çekim etkisi yaratan etkenler
28
Genel
bollard pull
i.
çekme gücü
29
Genel
pull sofa
i.
çekyat
30
Genel
pull sofa
i.
çek yat
31
Genel
pull-up
i.
barfiks
32
Genel
beer pull
i.
fıçı bira aleti
33
Genel
beer pull
i.
bira musluğu
34
Genel
pull ring
i.
çekme halkası
35
Genel
pull-push toy
i.
çekmeli itmeli oyuncak
36
Genel
pull tab
i.
açma halkası
37
Genel
pull station
i.
yangın muhbiri
38
Genel
pull station
i.
yangın alarm butonu
39
Genel
bell pull
i.
kapı zili ipi
40
Genel
crow to pull
i.
bulunacak hata
41
Genel
crow to pull
i.
kapatılmak istenen konu
42
Genel
pull [dated]
i.
yarışma
43
Genel
pull [dated]
i.
mücadele
44
Genel
pull [dated]
i.
çabalama
45
Genel
pull [dated]
i.
savaşma
46
Genel
pull chain
i.
(sifon çekmek için kullanılan) zincir
47
Genel
pull in [uk]
i.
(kamyoncuların uğradığı) yol kenarında yer alan kafe
48
Genel
pull tab
i.
çekme kayışı
49
Genel
pull tab
i.
kaldırma kayışı
50
Genel
pull-on
i.
giy-çık giyim ürünü
51
Genel
pull-on
i.
pratik giyim ürünü
52
Genel
pull-through
i.
bir şeyin içinden geçirilen şey
53
Genel
pull-through
i.
namlu temizleyici
54
Genel
pull-through
i.
namlu temizleme ipi
55
Genel
pull someone in
f.
birini çekmek (bir yerin içine)
56
Genel
pull the trigger
f.
tetiğe basmak
57
Genel
pull in
f.
çekmek (dizginleri/ipi vb'ni)
58
Genel
pull at somebody's heartstrings
f.
suistimal etmek
59
Genel
pull over
f.
çekmek
60
Genel
pull up
f.
kökünden sökmek (bitkiyi)
61
Genel
pull at one's heartstrings
f.
yüreğini cız ettirmek
62
Genel
pull out of
f.
bırakmak (bir işi)
63
Genel
pull someone's leg
f.
biriyle dalga geçmek
64
Genel
pull in opposite directions
f.
çekişmek
65
Genel
pull round
f.
kendine gelmek
66
Genel
pull at both ends
f.
çekiştirmek
67
Genel
pull votes
f.
oy toplamak
68
Genel
pull off
f.
soymak
69
Genel
pull through
f.
atlatmak
70
Genel
pull rank
f.
birinin üzerinde otoritesini kullanmak
71
Genel
pull over
f.
kenara çekmek
72
Genel
pull out
f.
ayrılmak
73
Genel
pull at
f.
çekelemek
74
Genel
pull something to pieces
f.
bir şeyi parçalara ayırmak
75
Genel
pull through
f.
iyileşmek
76
Genel
pull up
f.
arabanın yolda durması
77
Genel
pull from market
f.
piyasadan çekmek
78
Genel
pull through
f.
kurtarmak
79
Genel
pull out
f.
uzatmak
80
Genel
pull in
f.
(araba) gelmek
81
Genel
pull oneself together
f.
kendine gelmek
82
Genel
pull out
f.
silah çekmek
83
Genel
pull a boner
f.
büyük bir gaf yapmak
84
Genel
pull in one's belt
f.
masrafları azaltmak
85
Genel
pull a long face
f.
suratını asmak
86
Genel
pull a fast one on somebody
f.
kazık atmak
87
Genel
pull two people apart
f.
iki kişiyi zorla ayırmak
88
Genel
pull one's weight
f.
üzerine düşeni yapmak
89
Genel
pull through
f.
yardım etmek
90
Genel
pull through
f.
kurtulmak
91
Genel
pull out
f.
çıkmak
92
Genel
pull something off
f.
fora etmek
93
Genel
pull on
f.
çekmek
94
Genel
pull a face at
f.
surat asmak
95
Genel
pull up to
f.
yetişmek
96
Genel
pull out
f.
çekip çıkarmak
97
Genel
pull one's rank
f.
üstünlüğünü kabul ettirmek
98
Genel
pull strings
f.
torpil yaptırmak
99
Genel
pull to the curb
f.
kenara çekmek
100
Genel
pull somebody down
f.
zayıflatmak
101
Genel
pull up
f.
durdurmak
102
Genel
pull someone over
f.
birini yolun kenarına çekmek (polis arabayı sürmekte olan)
103
Genel
pull someone's leg
f.
birini işletmek
104
Genel
pull off
f.
başarmak
105
Genel
pull away
f.
geri çekilmek
106
Genel
pull down
f.
aşağı çekmek
107
Genel
pull in
f.
çekmek
108
Genel
pull along
f.
çekmek
109
Genel
pull a fast one
f.
oyuna getirmek
110
Genel
pull out
f.
diş çekmek
111
Genel
pull to shreds
f.
didik didik etmek
112
Genel
pull out
f.
hareket etmek
113
Genel
pull oneself together
f.
kendini toparlamak
114
Genel
pull in
f.
hapse atmak
115
Genel
pull a long face
f.
yüzünden düşen bin parça olmak
116
Genel
pull down
f.
alaşağı etmek
117
Genel
pull somebody down
f.
zayıf düşürmek
118
Genel
pull away
f.
yola çıkmak
119
Genel
pull a trick
f.
dolap çevirmek
120
Genel
pull a tooth
f.
diş çekmek
121
Genel
pull out of
f.
çıkmak (bir işten)
122
Genel
pull off
f.
çekip çıkarmak
123
Genel
pull out
f.
arabayı sürmek
124
Genel
pull up to
f.
yakalamak
125
Genel
pull something over
f.
bir şeyi çekerek yaklaştırmak
126
Genel
pull something down
f.
yıkmak
127
Genel
pull out
f.
çıkmak (motorlu taşıt bir yere)
128
Genel
pull off
f.
çıkarmak
129
Genel
pull down
f.
yıkmak
130
Genel
pull away
f.
sıyrılmak
131
Genel
have pull with
f.
adamı olmak (bir kurumda vb)
132
Genel
pull round
f.
iyileşmek
133
Genel
pull out all the stops
f.
var gücüyle çalışmak
134
Genel
pull away
f.
kaçan arabanın arayı açması
135
Genel
pull on
f.
sıkmak
136
Genel
pull strings for somebody
f.
torpil yaptırmak
137
Genel
pull oar
f.
kürek çekmek
138
Genel
pull a long face
f.
suratından düşen bin parça olmak
139
Genel
pull up
f.
azarlamak
140
Genel
pull out
f.
sökmek
141
Genel
pull one's leg
f.
birisinin arkasından iş çevirmek
142
Genel
pull up at
f.
sürücü arabasını bir yerde durdurmak
143
Genel
pull to pieces
f.
parçalamak
144
Genel
pull someone over
f.
birini kendine doğru çekerek yere yıkmak
145
Genel
pull one's leg
f.
aleyhine hareket etmek
146
Genel
pull out all the stops
f.
elinden geleni yapmak
147
Genel
pull the wool over somebody's eyes
f.
dalgaya getirmek
148
Genel
pull alongside
f.
yanaşmak
149
Genel
pull out a tooth
f.
diş çekmek
150
Genel
pull someone's leg
f.
birine takılmak
151
Genel
pull the rug from
f.
desteğini çekmek
152
Genel
pull away
f.
çekmek
153
Genel
pull up with
f.
yetişmek
154
Genel
pull up
f.
kaldırmak
155
Genel
pull up stakes
f.
başka yere taşınmak üzere pılıyı pırtıyı toplayıp gitmek
156
Genel
pull out
f.
uzamak
157
Genel
pull up
f.
yetişmek
158
Genel
have friends who can pull strings
f.
torpili olmak
159
Genel
pull at
f.
nefes çekmek (pipodan)
160
Genel
pull off
f.
zafer kazanmak
161
Genel
pull one's leg
f.
birini işletmek
162
Genel
pull away
f.
ayrılmak
163
Genel
pull off
f.
çekip indirmek
164
Genel
pull out
f.
yola çıkmak
165
Genel
pull along
f.
aşırı güç sarfederek çekmek
166
Genel
pull wires
f.
torpil yaptırmak
167
Genel
pull out
f.
çıkarmak
168
Genel
pull oneself together
f.
toparlanmak
169
Genel
pull away
f.
hareket etmek
170
Genel
pull off
f.
kıvırmak
171
Genel
pull a long face
f.
surat asmak
172
Genel
pull wires for somebody
f.
torpil yaptırmak
173
Genel
pull oneself together
f.
kendini toplamak
174
Genel
pull up
f.
durmak
175
Genel
pull something at both ends
f.
çekiştirmek
176
Genel
pull off
f.
çıkarmak (giysiyi)
177
Genel
pull in one's belt
f.
kemer sıkmak
178
Genel
pull down
f.
düşürmek
179
Genel
pull down
f.
yıkmak (binayı)
180
Genel
pull a face
f.
surat etmek
181
Genel
pull a muscle
f.
adaleyi fazla çekerek incitmek
182
Genel
pull away
f.
uzaklaşmak
183
Genel
pull at
f.
çekmek
184
Genel
pull a face
f.
surat asmak
185
Genel
pull something apart
f.
bir şeyi çekerek aralamak
186
Genel
pull a boner
f.
büyük bir pot kırmak
187
Genel
pull in
f.
girmek (motorlu taşıt bir yere)
188
Genel
pull someone's leg
f.
kandırmak
189
Genel
pull in
f.
durmak
190
Genel
pull one's leg
f.
kafa bulmak
191
Genel
pull somebody's ears
f.
kulağını çekmek
192
Genel
pull through
f.
paçayı kurtarmak
193
Genel
pull a gun on
f.
silah çekmek
194
Genel
pull out
f.
tüymek
195
Genel
pull suddenly
f.
çekivermek
196
Genel
pull the chain
f.
sifonu çekmek
197
Genel
pull something to
f.
bir şeyi çekmek
198
Genel
pull on
f.
nefes çekmek (pipodan)
199
Genel
pull a fast one
f.
kazık atmak
200
Genel
be on the pull
f.
çapkınlık peşinde olmak
201
Genel
pull something apart
f.
bir şeyi çekerek parçalara ayırmak
202
Genel
pull down
f.
aşağıya çekmek
203
Genel
have pull with
f.
(bir kurumda vb) bağlantısı olmak
204
Genel
pull on
f.
çekelemek
205
Genel
pull something to
f.
bir şeyi çekerek kapamak
206
Genel
pull someone over
f.
birini kendine doğru çekerek yere düşürmek
207
Genel
pull to shreds
f.
didiklemek
208
Genel
pull one's leg
f.
biriyle dalga geçmek
209
Genel
pull away
f.
kalkmak
210
Genel
pull out
f.
kaçmak
211
Genel
pull one's socks up
f.
aklını başına devşirmek
212
Genel
pull something over
f.
bir şeyi yaklaştırmak
213
Genel
pull in
f.
tutuklamak
214
Genel
pull a bloomer
f.
gaf yapmak
215
Genel
pull through
f.
iyileştirmek
216
Genel
pull round
f.
iyileştirmek
217
Genel
pull off
f.
döktürmek
218
Genel
pull something over
f.
bir şeyi kendine doğru çekerek devirmek
219
Genel
pull in
f.
arabayı sürmek (bir yere)
220
Genel
pull up
f.
sökmek
221
Genel
pull apart
f.
eleştirmek
222
Genel
pull apart
f.
çekip ayırmak
223
Genel
pull apart
f.
kusur bulmak
224
Genel
pull apart
f.
koparmak
225
Genel
pull one's weight
f.
emeği geçmek
226
Genel
pull one's weight
f.
sorumluluğunu yerine getirmek
227
Genel
pull one's weight
f.
aktif işbirliği yapmak
228
Genel
pull one's weight
f.
üstüne düşeni yapmak
229
Genel
pull off
f.
kenara çekmek
230
Genel
pull off
f.
kazanmak (ödül)
231
Genel
pull off
f.
almak
232
Genel
pull a fast deal
f.
hileli iş yapmak
233
Genel
pull out of the market
f.
piyasadan çekilmek
234
Genel
pull oneself together
f.
aklını başına almak
235
Genel
pull the wool over somebody's eyes
f.
göz boyamak
236
Genel
pull the wool over somebody's eyes
f.
gözünü boyamak
237
Genel
extract or pull (something) from
f.
dışarı çıkarılmak
238
Genel
pull out the nail(s)
f.
çivi sökmek
239
Genel
try to pull one's attention
f.
dikkatini çekmeye çalışmak
240
Genel
pull up the nail(s)
f.
çivi sökmek
241
Genel
pull one's hair
f.
saçını çekmek
242
Genel
pull down a house
f.
ev yıkmak
243
Genel
pull down a building
f.
bina yıkmak
244
Genel
pull up one's trouser legs
f.
paçalarını kıvırmak
245
Genel
pull (out) a knife
f.
bıçak çekmek
246
Genel
pull off the road
f.
kenara çekmek
247
Genel
pull up one's trouser legs
f.
pantolonun paçalarını kıvırmak
248
Genel
pull off the road
f.
arabayı kenara çekmek
249
Genel
pull someone from the wreckage
f.
göçükten çıkarmak
250
Genel
pull someone from the wreckage
f.
enkaz altından çıkarmak
251
Genel
pull someone from the wreckage
f.
enkazdan çıkarmak
252
Genel
pull someone from the wreckage
f.
göçük altından çıkarmak
253
Genel
pull off one's glove
f.
eldivenini çıkarmak
254
Genel
pull on glove
f.
eldiven giymek
255
Genel
pull off one's jacket
f.
ceketini çıkarmak
256
Genel
pull off one's coat
f.
ceketini çıkarmak
257
Genel
pull out the plug
f.
fişi çıkarmak
258
Genel
pull the plug
f.
fişi çıkarmak
259
Genel
pull back
f.
geri çekilmek
260
Genel
pull out the plug
f.
fiş çekmek
261
Genel
pull back
f.
düşmanı püskürtmek
262
Genel
pull the plug
f.
fiş çekmek
263
Genel
pull on sock
f.
çorap giymek
264
Genel
pull down the wall
f.
duvar yıkmak
265
Genel
pull on stocking
f.
çorap giymek
266
Genel
pull off sock
f.
çorap çıkarmak
267
Genel
pull on trousers
f.
pantolon giymek
268
Genel
pull down trousers
f.
pantolon çıkarmak
269
Genel
pull up trousers
f.
pantolon giymek
270
Genel
pull attention towards
f.
dikkatleri üzerine toplamak
271
Genel
pull on a cigarette
f.
sigara çıkarmak
272
Genel
pull off one's coat
f.
paltosunu çıkarmak
273
Genel
pull on one's coat
f.
paltosunu giymek
274
Genel
pull off a coat
f.
palto çıkarmak
275
Genel
pull on a coat
f.
palto giymek
276
Genel
pull ahead
f.
mesafe katetmek
277
Genel
pull ahead
f.
mesafe almak
278
Genel
pull out
f.
yerinden sökmek
279
Genel
pull up one's skirt
f.
eteğini yukarı çekmek
280
Genel
pull the gun
f.
silahı çekmek
281
Genel
pull the strings
f.
ipleri elinde tutmak
282
Genel
pull the strings
f.
ipleri elinde bulundurmak
283
Genel
pull the wires
f.
nüfuzunu kullanmak
284
Genel
pull the wires
f.
torpil yaptırmak
285
Genel
pull the wires
f.
ağırlığını koymak
286
Genel
pull the wires
f.
kukla oynatmak
287
Genel
pull the wires
f.
perde arkasından yönetmek
288
Genel
pull up a chair
f.
tabure çekmek
289
Genel
pull up a chair
f.
sandalye çekmek
290
Genel
pull out a chair
f.
sandalye çekmek
291
Genel
pre-pull
f.
tam sürücü kilidi açacağı sırada arabanın kapısını açma girişiminde bulunmak
292
Genel
pull an all-nighter
f.
bütün gece çalışmak
293
Genel
pull at one's heartstrings
f.
-i çok duygulandırmak
294
Genel
pull rank on someone
f.
sıfatını kullanmak
295
Genel
pull rank on someone
f.
(birisi üzerinde) otoritesini kullanmak
296
Genel
pull a face
f.
yüzünü buruşturmak
297
Genel
pull down
f.
temele kadar yıkmak
298
Genel
pull in
f.
(taşıt) kenara çekilip durmak
299
Genel
pull down
f.
yerle bir etmek
300
Genel
pull up
f.
yolmak
301
Genel
pull down
f.
indirmek
302
Genel
pull out
f.
istasyondan ayrılmak
303
Genel
pull out
f.
çekilmek
304
Genel
pull off
f.
halletmek
305
Genel
pull away
f.
kurtulmak
306
Genel
pull away
f.
kaçmak
307
Genel
pull together
f.
duygularına hakim olmak
308
Genel
pull in
f.
(tren) istasyona girmek
309
Genel
pull on
f.
giymek
310
Genel
pull off
f.
becermek
311
Genel
pull one's weight
f.
kendine düşen görevi yapmak
312
Genel
pull in audience
f.
izleyici çekmek
313
Genel
pull in audience
f.
seyirci çekmek
314
Genel
pull the pin
f.
pimini çekmek
315
Genel
pull the pin out of the grenade
f.
el bombasının pimini çekmek
316
Genel
pull one's belly in
f.
göbeğini içine çekmek
317
Genel
pull one's belly in
f.
göbeğini çekmek
318
Genel
pull toward oneself
f.
kendine çekmek
319
Genel
pull something up
f.
yukarıya çekmek
320
Genel
pull in one's tummy
f.
göbeğini içine çekmek
321
Genel
pull the sledge
f.
kızağı çekmek
322
Genel
pull a sledge
f.
kızak çekmek
323
Genel
pull the car over
f.
arabayı kenara çekmek
324
Genel
pull out the shrapnel
f.
şarapneli çıkarmak
325
Genel
pull a rope
f.
halat çekmek
326
Genel
pull something from one’s pocket
f.
cebinden bir şey çıkarmak
327
Genel
pull a body out of the water
f.
sudan ceset çıkarmak
328
Genel
pull the curtain
f.
perdeyi çekmek
329
Genel
pull the trigger
f.
tetiği çekmek
330
Genel
pull up somewhere
f.
(aracı vb) bir yere çekmek
331
Genel
pull up somewhere
f.
bir yerde durmak
332
Genel
pull something from the market
f.
piyasadan toplatmak
333
Genel
pull something from the market
f.
piyasadan çekmek
334
Genel
pull down one's pants
f.
pantolonunu indirmek
335
Genel
pull the parking brake
f.
el frenini çekmek
336
Genel
pull someone up
f.
birini yukarı çekmek
337
Genel
pull toward oneself
f.
kendine doğru çekmek
338
Genel
pull someone down
f.
birini küçük düşürmek
339
Genel
pull someone down
f.
birini aşağılamak
340
Genel
pull through the illness
f.
hastalıktan kurtulmak
341
Genel
pull through the illness
f.
hastalığı atlatmak
342
Genel
pull something under the surface
f.
yüzeyin altına çekmek
343
Genel
pull one’s gun out
f.
silahını çıkarmak
344
Genel
pull someone in close
f.
birisini kendine doğru/yakınına çekmek
345
Genel
twist it around pull it down
f.
döndürüp aşağı çekmek
346
Genel
pull a long face
f.
yüzünü asmak
347
Genel
pull rope
f.
ip çekmek
348
Genel
pull the cover
f.
örtüyü çekmek
349
Genel
pull the handle
f.
kolu çekmek
350
Genel
pull sleds
f.
Kızak çekmek
351
Genel
pull bow
f.
yay çekmek
352
Genel
pull ahead
f.
mesafe almak
353
Genel
pull over
f.
arabayı yolun kenarına çekmek
354
Genel
pull apart
f.
parçalarına ayırmak
355
Genel
pull apart
f.
makineyi parçalarına ayırmak
356
Genel
pull apart
f.
bölümlemek
357
Genel
pull in
f.
kazanmak
358
Genel
pull in
f.
temin etmek
359
Genel
pull in
f.
elde etmek
360
Genel
pull in
f.
sağlamak
361
Genel
pull in
f.
sağlama almak
362
Genel
pull in
f.
garanti etmek
363
Genel
pull the plug out
f.
fişi prizden çıkarmak
364
Genel
pull the plug out
f.
fişi prizden çekmek
365
Genel
pull the plug out
f.
fişi çekmek
366
Genel
pull the plug out
f.
fişi çıkarmak
367
Genel
pull-down
s.
çekilebilir
368
Genel
pull-down
s.
çekilen
369
Genel
pull-down
s.
çekilerek kullanılan
370
Genel
pull-in
s.
çeken
371
Genel
pull-in
s.
çekici
372
Genel
pull-in
s.
çekmeye yarayan
373
Genel
pull-on
s.
giy-çık tarzda olan
374
Genel
pull-on
s.
kolayca giyilen
375
Genel
push and pull
s.
itilebilen veya çekilebilen
376
Genel
push-pull
s.
itmeli çekmeli
377
Genel
push-pull
s.
itip çekebilen
378
Genel
push-pull
s.
itme ve çekme hareketi yapan
379
Genel
push-pull
s.
itilebilen veya çekilebilen
Phrasals
380
Öbek Fiiller
pull apart
f.
çekilerek ayrılmak
381
Öbek Fiiller
pull down
f.
yok etmek
382
Öbek Fiiller
pull off
f.
geri çekmek
383
Öbek Fiiller
pull through
f.
(birini) zorlu bir süreçten kurtarmak
384
Öbek Fiiller
pull up
f.
dizginleri çekmek
385
Öbek Fiiller
pull up
f.
bertaraf etmek
386
Öbek Fiiller
pull through
f.
elinden tutmak
387
Öbek Fiiller
pull down
f.
halletmek
388
Öbek Fiiller
pull apart
f.
parçalara ayrılmak
389
Öbek Fiiller
pull off
f.
zorluklara rağmen yürütmek
390
Öbek Fiiller
pull up
f.
kendine getirmek
391
Öbek Fiiller
pull off
f.
risklere göğüs germek
392
Öbek Fiiller
pull apart
f.
sertçe eleştirmek
393
Öbek Fiiller
pull down
f.
üstesinden gelmek
394
Öbek Fiiller
pull up
f.
azarlayarak uyarmak
395
Öbek Fiiller
pull down
f.
moralini bozmak
396
Öbek Fiiller
pull off
f.
muvaffak olmak
397
Öbek Fiiller
pull off
f.
(arabayı) bir yere çekmek
398
Öbek Fiiller
pull up
f.
(yarışta) diğerleriyle başa baş gitmek
399
Öbek Fiiller
pull down
f.
gururunu kırmak
400
Öbek Fiiller
pull up
f.
(yarışta) başkalarının önüne geçmek
401
Öbek Fiiller
pull down
f.
halsiz bırakmak
402
Öbek Fiiller
pull down
f.
(topu) yakalamak
403
Öbek Fiiller
pull down
f.
maaş olarak almak
404
Öbek Fiiller
pull down
f.
tazminat olarak almak
405
Öbek Fiiller
pull down
f.
ödül olarak almak
406
Öbek Fiiller
pull around
f.
yavaş yavaş iyileşmek
407
Öbek Fiiller
pull around
f.
yavaş yavaş eski haline dönmek/döndürmek
408
Öbek Fiiller
pull someone or something around
f.
oraya oraya çekmek/sürüklemek/çekiştirmek
409
Öbek Fiiller
pull around
f.
aracı çekmek/getirmek
410
Öbek Fiiller
pull around
f.
kendine gelmek
411
Öbek Fiiller
pull around
f.
oradan oraya çekmek/sürüklemek/çekiştirmek
412
Öbek Fiiller
pull in(to some place)
f.
arabayı bir yere sürmek/çekmek
413
Öbek Fiiller
pull over
f.
arabayı sağa çekmek
414
Öbek Fiiller
pull over
f.
aracı kenara çekmek
415
Öbek Fiiller
pull off
f.
aracı sağa çekmek
416
Öbek Fiiller
pull over
f.
aracı sağa çekmek
417
Öbek Fiiller
pull someone in
f.
birini bir şeyin içine çekmek
418
Öbek Fiiller
pull someone into a place
f.
bir yere (müşteri vb) çekmek
419
Öbek Fiiller
pull something together
f.
bir şeyi çekerek kapamak
420
Öbek Fiiller
pull together
f.
bir araya gelmek
421
Öbek Fiiller
pull something up
f.
bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
422
Öbek Fiiller
pull someone in
f.
birini bir yerin içine çekmek
423
Öbek Fiiller
pull something back from someone
f.
bir şeyi birinden (elinden vb) hızla/aniden kapmak
424
Öbek Fiiller
pull together
f.
birlik içinde çalışmak
425
Öbek Fiiller
pull over somebody
f.
birini aracını kenara çekmek
426
Öbek Fiiller
pull something down over someone
f.
bir şeyi birinin altına doğru çekmek
427
Öbek Fiiller
pull someone into something
f.
birini bir yerin içine çekmek
428
Öbek Fiiller
pull someone into something
f.
birini bir şeye bulaştırmak
429
Öbek Fiiller
pull someone into something
f.
birini bir şeyin içine çekmek
430
Öbek Fiiller
pull someone in
f.
birini bir şeye bulaştırmak
431
Öbek Fiiller
and pull someone in
f.
bir yere (müşteri vb) çekmek
432
Öbek Fiiller
pull something up to something
f.
bir şeyin yanına bir şeyi çekmek
433
Öbek Fiiller
pull someone about
f.
birini rahatsız etmek
434
Öbek Fiiller
pull somebody over
f.
birini aracını kenara çekmek
435
Öbek Fiiller
pull someone through something
f.
birini bir sıkıntıdan çekip çıkarmak
436
Öbek Fiiller
pull at
f.
çekmek
437
Öbek Fiiller
pull at
f.
çekiştirmek
438
Öbek Fiiller
pull off
f.
çaba harcayarak çıkarmak
439
Öbek Fiiller
pull something together
f.
düzeltmek
440
Öbek Fiiller
pull someone over
f.
çekip düşürmek
441
Öbek Fiiller
pull for
f.
desteklemek
442
Öbek Fiiller
pull off
f.
çekip çıkarmak
443
Öbek Fiiller
pull something together
f.
düzenlemek
444
Öbek Fiiller
pull something together
f.
çeki düzen vermek
445
Öbek Fiiller
pull ahead of someone
f.
geride bırakmak
446
Öbek Fiiller
pull together
f.
ekip çalışması yapmak
447
Öbek Fiiller
pull together
f.
elbirliğiyle çalışmak
448
Öbek Fiiller
pull through
f.
hastalığı atlatmak
449
Öbek Fiiller
pull something back
f.
geriye doğru çekmek
450
Öbek Fiiller
pull something together
f.
hazırlamak
451
Öbek Fiiller
pull off
f.
işin içinden çıkmak
452
Öbek Fiiller
pull off
f.
içinden çıkmak
453
Öbek Fiiller
pull through
f.
iyileşmek
454
Öbek Fiiller
pull forward
f.
ilerlemek
455
Öbek Fiiller
pull round
f.
iyileşmek
456
Öbek Fiiller
pull round
f.
kendine gelmek
457
Öbek Fiiller
pull away
f.
kalkmak (araba)
458
Öbek Fiiller
pull something to
f.
kapatmak
459
Öbek Fiiller
pull ahead of someone
f.
önüne geçip gitmek
460
Öbek Fiiller
pull together
f.
kolektif çalışmak
461
Öbek Fiiller
pull through
f.
sağlığına kavuşmak
462
Öbek Fiiller
pull through
f.
toparlanmak
463
Öbek Fiiller
pull round
f.
toparlamak
464
Öbek Fiiller
pull up to something
f.
(arabayla) bir şeyin yakınında durmak
465
Öbek Fiiller
pull (up) alongside of
f.
(bir şeyin) (yanına) yanaşmak
466
Öbek Fiiller
pull off
f.
zor bir işin üstesinden gelmek
467
Öbek Fiiller
pull out of
f.
(bir şeyden/yerden) (güç vb kullanarak) çıkarmak
468
Öbek Fiiller
pull over
f.
(polis) arabayı sağa çektirmek
469
Öbek Fiiller
pull back (from something)
f.
(tehdit vb) geri adım atmak
470
Öbek Fiiller
pull forward
f.
(arabayı) ileriye çekmek
471
Öbek Fiiller
pull through
f.
-den çekmek/geçirmek
472
Öbek Fiiller
pull together
f.
uyum içinde çalışmak
473
Öbek Fiiller
pull on
f.
(giysi) çekmek
474
Öbek Fiiller
pull someone aside
f.
yana/kenara çekmek
475
Öbek Fiiller
pull off
f.
üstesinden gelmek
476
Öbek Fiiller
pull someone by something
f.
(elinden/kolundan vb) çekmek
477
Öbek Fiiller
pull on
f.
(giysi) küçülmek
478
Öbek Fiiller
pull forward
f.
(arabayı) (bir sırada) ileriye hareket ettirmek
479
Öbek Fiiller
pull up
f.
(giysinin kollarını) sıvamak
480
Öbek Fiiller
pull off
f.
zor bir işi başarmak
481
Öbek Fiiller
pull on
f.
(giysi) kısalmak
482
Öbek Fiiller
pull someone through something
f.
(çekerek) (birini) bir delikten/aralıktan geçirmek
483
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) geri çekilmek
484
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
485
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kendini geri çekmek
486
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) sıdkı sıyrılmak
487
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) soğumak
488
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(bir şeyden) sıyrılmak
489
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) uzaklaştırmak
490
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birini/bir şeyi, bir şeyden/birinden) geri çekmek
491
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) uzaklaşıp gitmek (bir araçla)
492
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) ayrılıp gitmek
493
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) kopup gitmek
494
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden/bir şeyden) üstün pozisyona/konuma geçmek
495
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinin/bir şeyin) önüne geçmek
496
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(biriyle/bir şeyle) arayı açmak
497
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden) sosyal/duygusal olarak soğumak
498
Öbek Fiiller
pull away from (someone or something)
f.
(birinden) sosyal/duygusal olarak kendini geri çekmek
499
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına çekmek/sürüklemek
500
Öbek Fiiller
pull someone or something under
f.
birini/bir şeyi bir şeyin altına sokmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of pull
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy