İngilizce | Türkçe | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | cattle i. | sığır | ||
Unfortunately, the testing of cattle for BSE has disastrous side-effects. Ne yazık ki, sığırların BSE için test edilmesinin feci yan etkileri var. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | cattle i. | büyükbaş hayvan | ||
How does waste legislation relate to what we do with our cattle feed? Büyükbaş hayvan yemlerimizle ne yaptığımızın atık mevzuatıyla nasıl bir ilişkisi var? More Sentences |
||||
Gastronomy | ||||
Mutfak | cattle i. | büyükbaş | ||
Agriculture may also be a source of contamination and cattle and livestock can pollute rivers and lakes. Tarım da bir kirlilik kaynağı olabilir ve büyükbaş ve çiftlik hayvanları nehirleri ve gölleri kirletebilir. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | cattle i. | sığırlar | ||
Genel | cattle i. | mal | ||
Zoology | ||||
Zooloji | cattle i. | öküz | ||
Slang | ||||
Argo | cattle i. | kaba saba güruh | ||
Argo | cattle i. | davar sürüsü gibi kalabalık |