|
Kategori |
Türkçe |
İngilizce |
|
Common Usage |
|
1 |
Yaygın Kullanım |
sığır eti |
beef i.
|
|
Let us go out and sell good-quality European beef to the consumer.
Dışarı çıkalım ve tüketiciye kaliteli Avrupa sığır eti satalım.
More Sentences
|
General |
|
2 |
Genel |
sığır çobanı |
cowboy i.
|
|
I'm a cowboy.
Ben bir sığır çobanıyım.
More Sentences
|
3 |
Genel |
sığır çobanı |
cowherd i.
|
|
Without a cowherd, the cows wandered in a field where wheat was growing.
İnekler bir sığır çobanı olmadan buğdayın büyüdüğü bir tarlada dolaşıyorlardı.
More Sentences
|
4 |
Genel |
sığır eti güveç |
beef stew i.
|
|
I had beef stew for lunch.
Öğle yemeği için sığır eti güveç yedim.
More Sentences
|
5 |
Genel |
sığır çobanı |
cowpoke i.
|
|
The cowpoke skillfully herded the cattle on the ranch.
Sığır çobanı, çiftlikteki sığırları ustalıkla güttü.
More Sentences
|
6 |
Genel |
sığır gütmek |
herd the cattle f.
|
|
The dogs help herd the cattle.
Köpekler sığırları gütmeye yardım eder.
More Sentences
|
7 |
Genel |
(sığır sürüsünü) bir arada tutmak |
hold f.
|
|
We want them to be the mortar that holds us together.
Bizi bir arada tutan harç olmalarını istiyoruz.
More Sentences
|
Gastronomy |
|
8 |
Mutfak |
sığır filetosu |
sirloin i.
|
|
The restaurant served a delicious sirloin.
Restoranda lezzetli bir sığır filetosu servis ediliyordu.
More Sentences
|
|
9 |
Mutfak |
sığır stroganof |
beef stroganoff i.
|
|
I know how to make beef stroganoff.
Sığır straganofu yapmayı biliyorum.
More Sentences
|
10 |
Mutfak |
tuzlanmış sığır eti |
salt beef i.
|
|
I found some dried salted beef.
Biraz kurutulmuş tuzlanmış sığır eti buldum.
More Sentences
|
Agriculture |
|
11 |
Tarım |
sığır eti |
beef i.
|
|
Thirdly, we still import large quantities of beef from outside Europe.
Üçüncü olarak, hala Avrupa dışından büyük miktarlarda sığır eti ithal ediyoruz.
More Sentences
|
Breeding |
|
12 |
Hayvancılık |
sığır çiftliği |
cattle ranch i.
|
|
In Central America, forests are replaced by cattle ranches.
Orta Amerika'da ormanların yerini sığır çiftlikleri almaktadır.
More Sentences
|
13 |
Hayvancılık |
sığır yetiştiriciliği |
cattle breeding i.
|
|
Contrary to what you state, the European Union has not been condemned for banning hormones in cattle breeding.
Belirttiğinizin aksine Avrupa Birliği sığır yetiştiriciliğinde hormonları yasakladığı için kınanmamıştır.
More Sentences
|
14 |
Hayvancılık |
(sığır, öküz gibi) büyükbaş hayvan |
bovine i.
|
|
The recommendation to reduce the age of testing of bovines to 24 months is an example of this.
Büyükbaş hayvanların test edilme yaşının 24 aya indirilmesi önerisi buna bir örnektir.
More Sentences
|
General |
|
15 |
Genel |
sığır çiçek hastalığı |
cowpox i.
|
|
16 |
Genel |
sığır filetosu |
undercut i.
|
|
17 |
Genel |
sığır balıkçılı |
cattle egret i.
|
|
18 |
Genel |
en iyi sığır eti |
prime beef i.
|
|
19 |
Genel |
sığır hırsızı |
rustler i.
|
|
20 |
Genel |
sığır filetosu |
tenderloin i.
|
|
21 |
Genel |
çiş (at, sığır) |
stale i.
|
|
22 |
Genel |
sığır kıyması |
hamburger i.
|
|
23 |
Genel |
sığır veremi |
grape i.
|
|
24 |
Genel |
sığır budu |
aitchbone i.
|
|
25 |
Genel |
sığır pastırması |
pastrami i.
|
|
26 |
Genel |
but (sığır) |
rump i.
|
|
27 |
Genel |
küçük sığır |
runt i.
|
|
28 |
Genel |
kement atarak at ya da sığır yakalama |
roping i.
|
|
|
29 |
Genel |
sığır çobanı |
cow hand i.
|
|
30 |
Genel |
sığır toplama |
rodeo i.
|
|
31 |
Genel |
sığır derisi |
cowhide i.
|
|
32 |
Genel |
sığır çobanı |
wrangler i.
|
|
33 |
Genel |
kısa boynuzlu sığır |
shorthorn i.
|
|
34 |
Genel |
içyağı (sığır/koyun) |
suet i.
|
|
35 |
Genel |
sığır çobanı |
drover i.
|
|
36 |
Genel |
boynuzsuz sığır |
poll i.
|
|
37 |
Genel |
sığır hırsızı |
waddy i.
|
|
38 |
Genel |
sığır veya koyun çiftliğinde genç deneyimsiz işçi |
jackeroo i.
|
|
39 |
Genel |
sığır çobanı |
herdsman i.
|
|
40 |
Genel |
sığır hırsızı |
cattle thief i.
|
|
41 |
Genel |
konserve sığır eti |
corn beef i.
|
|
42 |
Genel |
sığır kırkımı |
cattle clipping i.
|
|
43 |
Genel |
sığır otlağı |
cattle range i.
|
|
44 |
Genel |
erkek sığır |
toro i.
|
|
45 |
Genel |
sığır çobanı |
toucheur i.
|
|
46 |
Genel |
sığır çobanı |
neatherd i.
|
|
47 |
Genel |
sığır yetiştiren kimse |
cattle brander i.
|
|
48 |
Genel |
sığır güden kimse |
cattle brander i.
|
|
49 |
Genel |
sığır yetiştiren kimse |
cattleman i.
|
|
50 |
Genel |
sığır güden kimse |
cattleman i.
|
|
51 |
Genel |
sığır çobanı |
cattle herder i.
|
|
52 |
Genel |
sığır ayağı yağı |
neat's-foot oil i.
|
|
53 |
Genel |
sığır baldıranı |
water-hemlock i.
|
|
54 |
Genel |
sığır sürüsü |
cowherd i.
|
|
55 |
Genel |
sığır sürüsü |
oxherd i.
|
|
56 |
Genel |
sığır butu |
rump i.
|
|
57 |
Genel |
hörgüçlü sığır |
zebu i.
|
|
58 |
Genel |
sığır çobanı |
stockman i.
|
|
59 |
Genel |
sığır çobanı |
herder i.
|
|
60 |
Genel |
sığır pazarı |
a cattle market i.
|
|
61 |
Genel |
sığır ahırı |
cattle-shed i.
|
|
62 |
Genel |
sığır ahırı |
cowshed i.
|
|
63 |
Genel |
sığır eti konsome |
beef consomme i.
|
|
64 |
Genel |
siyah sığır |
black cattle i.
|
|
65 |
Genel |
sığır eti konservesi |
bully beef i.
|
|
66 |
Genel |
sığır konservesi |
corned beef i.
|
|
67 |
Genel |
sığır pisliği |
cow dung i.
|
|
68 |
Genel |
sığır pisliği |
cowpat i.
|
|
|
69 |
Genel |
bir tür sığır |
friesian i.
|
|
70 |
Genel |
sığır ödü |
ox gall i.
|
|
71 |
Genel |
yakıt olarak kullanılan kuru sığır gübresi |
casings i.
|
|
72 |
Genel |
(sığır/öküz) büyükbaş hayvan |
bovine animal i.
|
|
73 |
Genel |
genellikle yemek pişirme ve donyağı yapımında kullanılan sığır ve koyun gibi hayvanların böbreklerinin etrafında bulunan yağlı sert dokular |
suet i.
|
|
74 |
Genel |
meksikalı sığır çobanı |
charro [spanish] i.
|
|
75 |
Genel |
tuzlanmış sığır eti |
junk i.
|
|
76 |
Genel |
sığır veya koyun çiftliğinde çalışan genç deneyimsiz kadın işçi |
jillaroo i.
|
|
77 |
Genel |
(kanada ve abd'de) sığır çobanı |
waddie i.
|
|
78 |
Genel |
sığır hırsızı |
waddie i.
|
|
79 |
Genel |
arazide sığır veya saman için kullanılan basit bir barınak |
hemmel [dialect] [uk] i.
|
|
80 |
Genel |
sığır çobanı |
herdboy i.
|
|
81 |
Genel |
sığır, at gibi hayvanları kapalı tutmak için kullanılan etrafı çevrili alan |
brake i.
|
|
82 |
Genel |
45 ila 60 pound ağırlığında sığır derisi |
buff i.
|
|
83 |
Genel |
at veya sığır otlatırken kullanılan pranga |
hopple i.
|
|
84 |
Genel |
sığır çobanı |
horse wrangler i.
|
|
85 |
Genel |
sığır kesmek için kullanılan ahşap yapı |
gallows i.
|
|
86 |
Genel |
sığır konservesi |
bully i.
|
|
87 |
Genel |
sığır konservesi |
bully beef i.
|
|
88 |
Genel |
sığır otlağı |
gang [dialect] [uk] i.
|
|
89 |
Genel |
sığır çobanı |
rider i.
|
|
90 |
Genel |
sığır sürüsü yöneten donanımlı bir binici |
rider i.
|
|
91 |
Genel |
sığır çobanı |
ringer [australia] i.
|
|
92 |
Genel |
but (sığır) |
rumple [scotland] i.
|
|
93 |
Genel |
(kuzey amerika'nın batısında) sığır yetiştiriciliği yapılan küçük kasaba |
cow town i.
|
|
94 |
Genel |
sığır derisi ayakkabı |
cowhide i.
|
|
95 |
Genel |
sığır vergisi |
pinnage [obsolete] i.
|
|
96 |
Genel |
toplanmış sığır sürüsü |
gather [dialect] i.
|
|
97 |
Genel |
güney amerika'nın geniş ve ağaçsız bozkırlarında yaşayan ispanyol ve yerli atalara sahip melez sığır çobanı |
guacho i.
|
|
98 |
Genel |
(at veya sığır için) koşum takımı |
gear i.
|
|
99 |
Genel |
uzaktaki sığır veya koyunların ana bina veya istasyona sürülmesi |
outrun i.
|
|
100 |
Genel |
sığır gütme aleti |
slapper i.
|
|
101 |
Genel |
sığır çobanı |
point man i.
|
|
102 |
Genel |
sığır çobanı |
point rider i.
|
|
103 |
Genel |
sığır çobanı |
pointer i.
|
|
104 |
Genel |
sığır çobanı |
poke i.
|
|
105 |
Genel |
sığır hırsızlığı |
spreagh [scotland] i.
|
|
106 |
Genel |
sığır hırsızlığı |
spreaghery [scotland] i.
|
|
107 |
Genel |
sığır hırsızlığı |
sprechery i.
|
|
108 |
Genel |
sığır veya atlara bakmak (kovboy) |
wrangle f.
|
|
109 |
Genel |
(at/deve/sığır) çiş yapmak |
stale f.
|
|
110 |
Genel |
daire çizerek hareket etmek (sığır) |
mill f.
|
|
111 |
Genel |
fırtınada bir araya gelip evden uzaklaşmak (sığır sürüsü) |
drift f.
|
|
112 |
Genel |
(sığır, koyun) otlatmaya sürmek |
drove [uk] f.
|
|
113 |
Genel |
(çalıntı sığır veya atların üzerindeki) dağlama işaretini değiştirmek |
duff [australia] f.
|
|
114 |
Genel |
(sığır veya atları) çalıp üzerindeki dağlama işaretini değiştirmek |
duff [australia] f.
|
|
115 |
Genel |
sığır gibi |
bovine s.
|
|
116 |
Genel |
(sığır) eti için yetiştirilen |
beef s.
|
|
117 |
Genel |
(sığır) eti yemeye uygun |
beef s.
|
|
118 |
Genel |
abd tarım bakanlığı sığır eti ölçeği ile ilgili |
choice s.
|
|
119 |
Genel |
abd tarım bakanlığı sığır eti ölçeğine ait |
choice s.
|
|
120 |
Genel |
en iyi sığır etinden daha az mozaik yapı ile sınıflanan |
choice s.
|
|
121 |
Genel |
(sığır eti) yüksek kaliteli |
choice s.
|
|
122 |
Genel |
sığır vereminden muzdarip |
grapey s.
|
|
123 |
Genel |
sığır hastalığı bulaşmış |
murrion [obsolete] s.
|
|
124 |
Genel |
sığır hastalığından telef olmuş |
murrion [obsolete] s.
|
|
125 |
Genel |
sığır kanından |
from blood of the calf zf.
|
|
Colloquial |
|
126 |
Konuşma Dili |
tuzda sığır eti |
salt horse [dated] i.
|
|
127 |
Konuşma Dili |
salamura sığır eti/biftek |
salt horse i.
|
|
128 |
Konuşma Dili |
koyun veya sığır yetiştirilen büyük çiftliklerde hayvanların ve teçhizatın bakımını yapan kimse |
loppy [australia] i.
|
|
129 |
Konuşma Dili |
sığır eti |
cow [uk] i.
|
|
130 |
Konuşma Dili |
eti için yetiştirilen düşük kaliteli sığır |
dog i.
|
|
Idioms |
|
131 |
Deyim |
kırmızı et (koyun/sığır) veya beyaz et (tavuk) |
leather or feather expr.
|
|
132 |
Deyim |
kırmızı et mi (koyun/sığır) yoksa beyaz et mi (tavuk)? |
leather or feather expr.
|
|
133 |
Deyim |
kırmızı et (koyun/sığır) veya kanatlı (tavuk) |
leather or feather expr.
|
|
Trade/Economic |
|
134 |
Ticaret/Ekonomi |
gemi sığır manifestosu |
cattle manifest i.
|
|
Law |
|
135 |
Hukuk |
sığır hırsızı |
cattle-thief i.
|
|
136 |
Hukuk |
sığır engeli |
cattle guard i.
|
|
137 |
Hukuk |
sığır hırsızı |
cattle lifter i.
|
|
138 |
Hukuk |
sığır hırsızlığı |
cattle lifting i.
|
|
139 |
Hukuk |
sığır hırsızlığı |
cattle-theft i.
|
|
140 |
Hukuk |
sığır engeli |
cattle grid i.
|
|
141 |
Hukuk |
sığır hırsızlığı |
abaction i.
|
|
142 |
Hukuk |
sığır hırsızı |
abactor i.
|
|
143 |
Hukuk |
sığır engeli |
cattle gate i.
|
|
Textile |
|
144 |
Tekstil |
sığır ayağı yağı |
trotter oil i.
|
|
145 |
Tekstil |
sığır derisinden mamul deri |
cattle processed leather i.
|
|
Dyeing |
|
146 |
Boyacılık |
sığır ödü |
oxgall i.
|
|
147 |
Boyacılık |
sığır ödü |
ox bile i.
|
|
Traffic |
|
148 |
Trafik |
sığır engeli |
cattle-stop i.
|
|
Marine |
|
149 |
Denizcilik |
sığır taşıma manifestosu |
cattle manifest i.
|
|
Medical |
|
150 |
Medikal |
sığır sponjiform ensefalopatisi |
mad-cow disease i.
|
|
151 |
Medikal |
sığır sponjiform ensefalopatisi |
bovine spongiform encephalopathy i.
|
|
152 |
Medikal |
sığır cinsinden |
bovine s.
|
|
Pathology |
|
153 |
Patoloji |
sığır kenesi ile bulaşan bir sığır hastalığı |
malarial fever i.
|
|
154 |
Patoloji |
sığır kenesi ile bulaşan bir sığır hastalığı |
texas cattle fever i.
|
|
155 |
Patoloji |
sığır kenesi ile bulaşan bir sığır hastalığı |
splenetic fever i.
|
|
Parasitology |
|
156 |
Parazitbilim |
sığır biti |
cattle louse i.
|
|
157 |
Parazitbilim |
tek konaklı sığır kenesi |
cattle tick [boophilus annulatus] i.
|
|
158 |
Parazitbilim |
sığır ve ilgili diğer memelilerin karaciğerinde meydana gelen bir kurt |
american fluke (fascioloides magna) i.
|
|
159 |
Parazitbilim |
sığır ve ilgili diğer memelilerin karaciğerinde meydana gelen bir kurt |
giant liver fluke i.
|
|
160 |
Parazitbilim |
sığır ve koyunların midesinde ve ince bağırsağında bulunan parazitik bir yuvarlak kurt |
wireworm (haemonchus contortus) i.
|
|
161 |
Parazitbilim |
sığır, at, köpek ve diğer memelilerin derilerinde oyuklar açarak uyuz hastalığına sebep olan çeşitli küçük parazitik akarlara verilen ad |
mange insect i.
|
|
162 |
Parazitbilim |
sığır sineği |
cleg i.
|
|
163 |
Parazitbilim |
sığır sineği |
clegg i.
|
|
Veterinary |
|
164 |
Veterinerlik |
tek hücreli bir sığır parazitinden kaynaklanan büyükbaş hayvan hastalığı |
red water i.
|
|
165 |
Veterinerlik |
hayvanlarda, özellikle sığır ve domuzlarda ishal |
scour i.
|
|
166 |
Veterinerlik |
sığırlar üzerinde yaşayan kenelerden geçen, bulaşıcı bir sığır hastalığı |
texas fever i.
|
|
167 |
Veterinerlik |
boğaz şişliği ile karakterize edilen bir sığır hastalığı |
throstling i.
|
|
168 |
Veterinerlik |
afrika'da görülen, arka bacaklarda denge kaybı yaratan parazit kaynaklı bir sığır hastalığı |
turning sickness i.
|
|
169 |
Veterinerlik |
bir tür sığır vebası |
blackleg i.
|
|
170 |
Veterinerlik |
sığır tüberkülozu |
bovine tb i.
|
|
171 |
Veterinerlik |
sığır tüberkülozu |
bovine tuberculosis i.
|
|
172 |
Veterinerlik |
sığır vebası |
cattle plague i.
|
|
173 |
Veterinerlik |
sığır hastalığı |
murrain i.
|
|
174 |
Veterinerlik |
sığır vebası |
rinderpest i.
|
|
175 |
Veterinerlik |
anaplasma marginale bakterisinin neden olduğu bir sığır ve koyun hastalığı |
anaplasmosis i.
|
|
176 |
Veterinerlik |
anaplasma marginale bakterisinin neden olduğu bir sığır ve koyun hastalığı |
gallsickness i.
|
|
177 |
Veterinerlik |
sığır ve at derisinde meydana gelen siğil benzeri şişlik |
angleberry i.
|
|
178 |
Veterinerlik |
özellikle sığır ve koyunlarda görülen, insanlara da geçebilen bulaşıcı bir hayvan hastalığı |
anthrax i.
|
|
179 |
Veterinerlik |
özellikle sığır ve koyunlarda görülen, insanlara da geçebilen bulaşıcı bir hayvan hastalığı |
splenic fever i.
|
|
180 |
Veterinerlik |
sığır, manda, koyun gibi hayvanlarda parazit kaynaklı bir ateşli hastalık |
east coast fever i.
|
|
181 |
Veterinerlik |
sığır midesinde biriken kıl topu |
ox ball i.
|
|
182 |
Veterinerlik |
domuz, sığır, koyun ya da kanatlı erizipeli |
erysipelas i.
|
|
183 |
Veterinerlik |
sığır çiçek hastalığı |
kinepox i.
|
|
184 |
Veterinerlik |
koyu renkli ürinle karakterize edilen sığır hastalıkları |
blackwater i.
|
|
185 |
Veterinerlik |
teksas sığır ateşi |
blackwater i.
|
|
186 |
Veterinerlik |
sığır süngerimsi ensefaliti |
bovine spongiform encephalitis i.
|
|
187 |
Veterinerlik |
sığır derisinin ışığa karşı duyarlılaşması |
brown nose i.
|
|
188 |
Veterinerlik |
deride kalınlaşma ve sertleşme, anormal salgı ve ishal ile karakterize bir sığır hastalığı |
hyperkeratosis i.
|
|
189 |
Veterinerlik |
(özellikle sığır dizinde) kist |
hygroma i.
|
|
190 |
Veterinerlik |
at, sığır, koyun gibi hayvanların yıldırım düşmesi sonucu ani ölümü |
lightning stroke i.
|
|
191 |
Veterinerlik |
loco otu tüketiminden kaynaklanıp felç ve görme bozukluğu ile karakterize olan bir sığır, koyun ve at hastalığı |
loco disease i.
|
|
192 |
Veterinerlik |
sığır veremi |
grape i.
|
|
193 |
Veterinerlik |
sığır veremi |
grape disease i.
|
|
194 |
Veterinerlik |
sığır veremi |
grapes i.
|
|
195 |
Veterinerlik |
sığır ayağında meydana gelen bir hastalık |
closh i.
|
|
196 |
Veterinerlik |
bir çeşit sığır humması |
croupous pneumonia i.
|
|
197 |
Veterinerlik |
sığır hipofiz bezinden çıkan sıvı bir salgı |
pituitrin i.
|
|
198 |
Veterinerlik |
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı |
orf i.
|
|
199 |
Veterinerlik |
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı |
scabby mouth [australia] i.
|
|
200 |
Veterinerlik |
bulaşıcı bir koyun, keçi ve sığır hastalığı |
contagious pustular dermatitis i.
|
|
201 |
Veterinerlik |
sığır ve koyunlarda görülen ölümcül bir kan zehirlenmesi |
shipping pneumonia i.
|
|
202 |
Veterinerlik |
(koyun/sığır/domuz) diz mafsalı |
knuckle i.
|
|
203 |
Veterinerlik |
kabız (sığır) |
mawbound s.
|
|
204 |
Veterinerlik |
(sığır, koyun) karnın gazla şiştiği bir hastalığa yakalanmış |
hooven s.
|
|
205 |
Veterinerlik |
sığır süngerimsi ensefaliti |
bse kısalt.
|
|
Food Engineering |
|
206 |
Gıda |
don yağı (koyun/sığır) |
tallow i.
|
|
207 |
Gıda |
iç yağ (koyun/sığır) |
tallow i.
|
|
208 |
Gıda |
sığır eti |
bovine meat i.
|
|
209 |
Gıda |
sığır kıyması |
ground beef i.
|
|
210 |
Gıda |
sığır kollajeni |
bovine collagen i.
|
|
211 |
Gıda |
sığır jelatini |
bovine gelatin i.
|
|
212 |
Gıda |
yığın sığır sütü soğutucusu |
bulk bovine milk cooler i.
|
|
213 |
Gıda |
sığır ve atların deri ve toynaklarının kaynatılmasıyla elde edilen jelatin |
animal glue i.
|
|
214 |
Gıda |
sucuk zarı olarak kullanılan büyük sığır bağırsağı |
middle i.
|
|
215 |
Gıda |
sığır etini dilimledikten sonra güneşte kurutmak |
jerk f.
|
|
216 |
Gıda |
(sığır veya av etinin) lezzet ve yumuşaklığını soğutma sırasında enzimlerle artırmak |
ripen f.
|
|
217 |
Gıda |
kullanılabilir ancak kalitesiz (sığır eti) |
utility-grade s.
|
|
218 |
Gıda |
kalite derecesi standart ile yeterli arasında olan (sığır eti) |
commercial s.
|
|
Gastronomy |
|
219 |
Mutfak |
sığır eti ve soğanın bira içinde pişirilmesiyle yapılan yemek |
carbonade i.
|
|
220 |
Mutfak |
bira ile pişirilen sarımsaklı sığır güveç yemeği |
carbonnade flamande i.
|
|
221 |
Mutfak |
sosisin dışını saran sığır ya da domuz bağırsağı |
case i.
|
|
222 |
Mutfak |
sığır filetosu |
backsey [scottish] i.
|
|
223 |
Mutfak |
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana |
thousand-head kale (brassica oleracea fruticosa) i.
|
|
224 |
Mutfak |
sığır ve kümes hayvanlarını beslemekte yeşil yem olarak kullanılan uzun dallı, çok yapraklı bir lahana |
thousand-headed kale i.
|
|
225 |
Mutfak |
kavurma veya biftek için kullanılan üçgen biçiminde sığır eti parçası |
tip i.
|
|
226 |
Mutfak |
füme sığır eti |
smoked beef i.
|
|
227 |
Mutfak |
fırında sığır kebabı |
roasted beef kebap i.
|
|
228 |
Mutfak |
haşlama sığır eti |
boiled beef i.
|
|
229 |
Mutfak |
konserve sığır eti |
bully beef i.
|
|
230 |
Mutfak |
konserve sığır eti |
corned beef i.
|
|
231 |
Mutfak |
sığır etli sandviç |
beefburger i.
|
|
232 |
Mutfak |
sığır et suyu |
beef bouillon i.
|
|
233 |
Mutfak |
sığır karski |
sliced beef a la karsky i.
|
|
234 |
Mutfak |
sığır eti rosto |
braised beef i.
|
|
235 |
Mutfak |
sığır gerdanı |
neck of beef i.
|
|
236 |
Mutfak |
sığır dili |
ox tongue i.
|
|
237 |
Mutfak |
sığır kuyruğu |
oxtail i.
|
|
238 |
Mutfak |
sığır kaburgası |
rib of beef i.
|
|
239 |
Mutfak |
sığır kotlet |
rib of beef i.
|
|
240 |
Mutfak |
sığır kıyması |
ground beef i.
|
|
241 |
Mutfak |
sığır döşü |
breast of beef i.
|
|
242 |
Mutfak |
sığır filetosu |
fillet of beef i.
|
|
243 |
Mutfak |
sığır kuyruğu |
ox tail i.
|
|
244 |
Mutfak |
sığır butu |
leg of beef i.
|
|
245 |
Mutfak |
sığır etinden yapılan etsuyu |
beef bouillon i.
|
|
246 |
Mutfak |
sığır yanağı |
beef cheek i.
|
|
247 |
Mutfak |
sığır inciği |
beef shank i.
|
|
248 |
Mutfak |
sığır ve domuz eti ile yapılan portekiz mutfağına özgü bir güveç |
feijoada i.
|
|
249 |
Mutfak |
sığır madalyon |
beef medallion i.
|
|
250 |
Mutfak |
sığır kolu |
arm of beef i.
|
|
251 |
Mutfak |
sığır dili |
tongue of beef i.
|
|
252 |
Mutfak |
sığır budu |
edgebone i.
|
|
253 |
Mutfak |
çift filetodan oluşan sığır eti parçası |
baron i.
|
|
254 |
Mutfak |
çift filetodan oluşan sığır eti parçası |
baron of beef i.
|
|
255 |
Mutfak |
haşlanarak ve kavrularak hazırlanan, çeşnili hamursuz ekmekle veya un, soğan ve iç yağı ile doldurulmuş sığır veya tavuk bağırsağı |
kishke i.
|
|
256 |
Mutfak |
sığır burginyon |
beef bourguignonne i.
|
|
257 |
Mutfak |
sığır eti dolgulu dürüm |
beef burrito i.
|
|
258 |
Mutfak |
sığır fondü |
beef fondue i.
|
|
259 |
Mutfak |
sığır fileto |
beef loin i.
|
|
260 |
Mutfak |
sığır gerdan |
beef neck i.
|
|
261 |
Mutfak |
sığır sarma |
beef-olive i.
|
|
262 |
Mutfak |
sığır köftesi |
beef patty i.
|
|
263 |
Mutfak |
rostoya uygun sığır eti |
beef roast i.
|
|
264 |
Mutfak |
sığır eti suyu |
beef stock i.
|
|
265 |
Mutfak |
puf böreğe sarılarak pişirilen sığır eti |
beef wellington i.
|
|
266 |
Mutfak |
sığır bizon melezinin eti |
beefalo i.
|
|
267 |
Mutfak |
(kuzu eti, domuz eti, sığır eti) boynun kaburgaya en yakın ucu |
best end i.
|
|
268 |
Mutfak |
sığır gerdanı |
jowl i.
|
|
269 |
Mutfak |
orkney ve shetland adaları'na özgü kurutulmuş sığır ve koyun eti |
vifda i.
|
|
270 |
Mutfak |
beyaz et veya sığır etinden yapılan ve güveçte servis edilen esmer bir sebze çorbası |
petite marmite i.
|
|
271 |
Mutfak |
sığır eti |
boeuf i.
|
|
272 |
Mutfak |
sığır burginyon yahnisi |
boeuf bourguignonne i.
|
|
273 |
Mutfak |
sığır konservesiyle yapılan yemek |
boiled dinner i.
|
|
274 |
Mutfak |
çeşitli şekillerde kesilmiş 80 pound'luk parçalara ayrılmış ve tuzlanmış sığır eti |
mess beef i.
|
|
275 |
Mutfak |
sığır etinin boyun ile ön kaburga arasındaki kısmı |
middle rib i.
|
|
276 |
Mutfak |
sığır, kuzu vücudunun iki arka kısmından her biri |
hindquarter i.
|
|
277 |
Mutfak |
sığır, kuzu, dana veya koyun etinin arka kısmı |
hindquarters i.
|
|
278 |
Mutfak |
tranşın alt kısmından kesilen sığır eti |
mouse piece i.
|
|
279 |
Mutfak |
tranşın alt kısmından kesilen sığır eti |
mouse buttock i.
|
|
280 |
Mutfak |
çavdar ekmeği arasına konserve sığır eti, isviçre peyniri ve lahana turşusu koyularak hazırlanan sıcak sandviç |
reuben i.
|
|
281 |
Mutfak |
çavdar ekmeği arasına konserve sığır eti, isviçre peyniri ve lahana turşusu koyularak hazırlanan ızgara sandviç |
reuben sandwich i.
|
|
282 |
Mutfak |
sığır etinin hafifçe tuzlanıp kuruması için asılmış kısmı |
hung beef i.
|
|
283 |
Mutfak |
kurutulmuş sığır eti |
hung beef i.
|
|
284 |
Mutfak |
marine edilmiş sığır etiyle yapılan bir kore yemeği |
bulgogi i.
|
|
285 |
Mutfak |
sığır filetonun büyük ucu |
butt i.
|
|
286 |
Mutfak |
boyundan kürekkemiğine doğru kesilen sığır eti dilimi |
chuck steak i.
|
|
287 |
Mutfak |
orta kaburganın önünden kesilen sığır eti dilimi |
chuck rib i.
|
|
288 |
Mutfak |
sığır omzu bifteği |
clod i.
|
|
289 |
Mutfak |
sığır kısa kontrafilesinin önünden kesilen küçük biftek |
club steak i.
|
|
290 |
Mutfak |
sığır kısa kontrafilesinin önünden kesilen küçük biftek |
delmonico steak i.
|
|
291 |
Mutfak |
sığır eti |
cow i.
|
|
292 |
Mutfak |
sığır eti |
cut of beef i.
|
|
293 |
Mutfak |
sığır eti |
cut of veal i.
|
|
294 |
Mutfak |
sığır ve domuz etinden yapılan bir tür sucuk |
peperoni i.
|
|
295 |
Mutfak |
sirkeli sığır etiyle yapılan bir rosto |
sauerbraten i.
|
|
296 |
Mutfak |
salamura sığır etinden yapılan bir kavurma yemeği |
corned beef hash i.
|
|
297 |
Mutfak |
sığır filetosunun iç kısmından kesilmiş kemiksiz küçük parça |
filet mignon i.
|
|
298 |
Mutfak |
sığır, kuzu gibi hayvan gövdesinin yarısının ön bölümü |
forequarter i.
|
|
299 |
Mutfak |
bonfilenin önündeki pirzolayı içeren ve özellikle kızartmada kullanılan sığır eti |
forerib i.
|
|
300 |
Mutfak |
sığır veya koyun eti ve sebzelerden yapılıp arpa ile kıvam verilen çorba |
scotch broth i.
|
|
301 |
Mutfak |
ince kesilmiş soğan ve diğer çeşnilerle pişirilmiş sığır veya dana parçalarından yapılan yemek |
scotched collops i.
|
|
302 |
Mutfak |
sığır kısa kontrfilesinin önünden kesilen küçük biftek |
shell i.
|
|
303 |
Mutfak |
yahnisini pişirmek için genellikle küçük parçalar halinde kesilen sığır inciği |
shin i.
|
|
304 |
Mutfak |
(koyun/sığır/domuz) budun diz tarafı |
knuckle i.
|
|
305 |
Mutfak |
sığır, domuz veya kuzu etinin arasına yağ tabakaları yerleştirerek mermere benzetmek |
marble f.
|
|
306 |
Mutfak |
eti için kesilmiş sığır veya dananın arka bacağını yüzmek |
rump f.
|
|
Chemistry |
|
307 |
Kimya |
sığır idrarında bulunan asitle ilgili |
taurylic s.
|
|
Biology |
|
308 |
Biyoloji |
rekombinant sığır büyüme hormonu |
rbgh (recombinant bovine growth hormone) i.
|
|
309 |
Biyoloji |
rekombinant sığır somatotropin |
rbst (recombinant bovine somatotropin) i.
|
|
310 |
Biyoloji |
sığır büyüme hormonu |
bovine growth hormone i.
|
|
311 |
Biyoloji |
sığır büyüme hormonu |
bovine somatotropin i.
|
|
312 |
Biyoloji |
sığır somatotropini |
bovine somatotrophin i.
|
|
Biochemistry |
|
313 |
Biyokimya |
sığır büyüme hormonu |
bgh (bovine growth hormone) kısalt.
|
|
Zoology |
|
314 |
Zooloji |
hörgüçlü sığır |
zebu i.
|
|
315 |
Zooloji |
iskoçya'ya özgü bir sığır türü |
aberdeen angus i.
|
|
316 |
Zooloji |
sığır tenyası |
taeniarhynchus saginatus i.
|
|
317 |
Zooloji |
sığır balıkçılı |
bubulcus ibis i.
|
|
318 |
Zooloji |
sığır balıkçılı |
cattle egret i.
|
|
319 |
Zooloji |
sığır tenyası |
beef tapeworm i.
|
|
320 |
Zooloji |
sığır budu |
edgebone i.
|
|
321 |
Zooloji |
kırmızı sığır antilobu |
kaama (alcelaphus buselaphus caama) i.
|
|
322 |
Zooloji |
kısırlaştırılmamış erkek sığır |
bill [scotland] i.
|
|
323 |
Zooloji |
siyah burnunun arkasında beyaz bir bölge bulunan (sığır, at) |
mealymouthed i.
|
|
324 |
Zooloji |
siyah burnunun arkasında beyaz bir bölge bulunan (sığır, at) |
mealy-mouthed i.
|
|
325 |
Zooloji |
yabani veya evcil olabilen bir sığır cinsi |
bos i.
|
|
326 |
Zooloji |
yabani veya evcil olabilen bir sığır cinsi |
genus bos i.
|
|
327 |
Zooloji |
(sığır) ingiliz beyazı |
british white i.
|
|
328 |
Zooloji |
bubal sığır antilobu |
bubale i.
|
|
329 |
Zooloji |
bubal sığır antilobu |
alcelaphus bubalis i.
|
|
330 |
Zooloji |
bubal sığır antilobu |
bubaline antelope i.
|
|
331 |
Zooloji |
bir yaşından küçük evcilleştirilmiş yavru hayvan (sığır) |
hogg i.
|
|
332 |
Zooloji |
sığır kalça kemiğinin çıkıntı açısı |
hook i.
|
|
333 |
Zooloji |
boynuzsuz sığır |
humlie [scotland] i.
|
|
334 |
Zooloji |
boynuzsuz sığır |
hummel [scotland] i.
|
|
335 |
Zooloji |
iskoçya'ya özgü bir sığır |
hummel [scotland] i.
|
|
336 |
Zooloji |
sığır cinsinden büyükbaş |
rother beasts i.
|
|
337 |
Zooloji |
sığır toynağının yarı bölümü |
ox claw i.
|
|
338 |
Zooloji |
sığır iliği |
ox pith i.
|
|
339 |
Zooloji |
özellikle teksas'ın kıyı bölgelerinde görülen uzun boynuzlu bir sığır |
coaster i.
|
|
340 |
Zooloji |
(koyun, sığır veya dört bacaklılarda) boynun orta hattından geçen güçlü ve esnek bir bağ doku |
paddywhack i.
|
|
341 |
Zooloji |
vietnam ve laos'a özgü küçük bir sığır |
saola (pseudoryx nghetinhensis) i.
|
|
Botanic |
|
342 |
Botanik |
sığır kuyruğu |
adam's flannel i.
|
|
343 |
Botanik |
sığır kuyruğu |
mullein i.
|
|
344 |
Botanik |
sığır dili |
anchusa i.
|
|
345 |
Botanik |
eski dünya'dan trompet şeklindeki çiçekleri olan sığır dili cinsi otlar |
anchusa i.
|
|
346 |
Botanik |
sığır dili mantarı |
wood hedgehog (hydnum repandum) i.
|
|
347 |
Botanik |
sığır dili |
common bugloss (anchusa officinalis) i.
|
|
348 |
Botanik |
sığır baldıranı |
cowbane i.
|
|
349 |
Botanik |
kanarya adalarında yetişen ve sığır yemi olarak kullanılan bir çalı |
cytesis proliferus i.
|
|
350 |
Botanik |
hodangiller familyasına mensup Anchusa cinsi bir sığır dili |
small wild bugloss (Lycopsis arvensis) i.
|
|
Agriculture |
|
351 |
Tarım |
başta sığır olmak üzere besi hayvanı yetiştirme amaçlı tarım |
ranching i.
|
|
352 |
Tarım |
çift verim yönlü sığır |
dual purpose cattle i.
|
|
353 |
Tarım |
damızlık sığır |
breeding cattle i.
|
|
354 |
Tarım |
sığır gövdesi ayırma testereleri |
cattle body separating and cutting saw i.
|
|
355 |
Tarım |
sığır/at idrarı |
stale i.
|
|
356 |
Tarım |
özellikle sığır veya koyunların panik halinde kaçışması |
breakaway [australia] i.
|
|
357 |
Tarım |
kuru sığır gübresi parçası |
buffalo chip i.
|
|
358 |
Tarım |
kuru sığır gübresi parçası |
chip i.
|
|
359 |
Tarım |
sahip veya yöneticinin koyun veya sığır çiftliğindeki ikametgahı |
homestead [australia/new zealand] i.
|
|
360 |
Tarım |
sığır gübresi |
rother soil i.
|
|
361 |
Tarım |
sığır gübresi |
cattle manure i.
|
|
362 |
Tarım |
eti için yetiştirilen sığır |
dry stock [new zealand] i.
|
|
363 |
Tarım |
sığır besleyen kimse |
fodderer i.
|
|
Breeding |
|
364 |
Hayvancılık |
amerikan bizonu ve yerel sığırın melezlenmesiyle elde edilen sığır ırkı |
cattalo i.
|
|
365 |
Hayvancılık |
amerikan bizonu ve yerel sığırın melezlenmesiyle elde edilen sığır ırkı |
catalo i.
|
|
366 |
Hayvancılık |
sığır yetiştiricisi |
cattle breeder i.
|
|
367 |
Hayvancılık |
konsantre sığır yemi |
cattle cake i.
|
|
368 |
Hayvancılık |
avustralya sığır çobanı köpeği |
cattle dog i.
|
|
369 |
Hayvancılık |
sığır gütme |
cattle drive i.
|
|
370 |
Hayvancılık |
sığır çiftliği |
cattle farm i.
|
|
371 |
Hayvancılık |
konsantre sığır yemi |
cattle-cake i.
|
|
372 |
Hayvancılık |
ingiltere'de sütü ve eti için yetiştirilen kırmızımsı renkte boynuzsuz sığır ırkı |
red poll i.
|
|
373 |
Hayvancılık |
ingiltere'de sütü ve eti için yetiştirilen kırmızımsı renkte boynuzsuz sığır ırkı |
red polled i.
|
|
374 |
Hayvancılık |
şarole sığır ırkı |
charolais i.
|
|
375 |
Hayvancılık |
fransa'da yetiştirilen büyük beyaz bir sığır ırkı |
charolais i.
|
|
376 |
Hayvancılık |
şarole sığır ırkı |
charolaise i.
|
|
377 |
Hayvancılık |
fransa'da yetiştirilen büyük beyaz bir sığır ırkı |
charolaise i.
|
|
378 |
Hayvancılık |
normandiya menşeli bir sığır |
normande i.
|
|
379 |
Hayvancılık |
geçmişte ingiltere'de yetiştirilen bir sığır ırkı |
teeswater [obsolete] i.
|
|
380 |
Hayvancılık |
eskiden abd'nin güneybatısında yaygın olan uzun boynuzlu bir sığır ırkı |
texas longhorn i.
|
|
381 |
Hayvancılık |
sığır güden davar çobanı |
topsman i.
|
|
382 |
Hayvancılık |
başıboş hayvanları aramak için sığır sürüsünü yarıp geçen sığır çobanı |
trail cutter i.
|
|
383 |
Hayvancılık |
otlatmaya uygun sığır sürüsü |
trail herd i.
|
|
384 |
Hayvancılık |
sığır güden atlı çoban |
trailman i.
|
|
385 |
Hayvancılık |
sığır güden atlı çoban |
trail man i.
|
|
386 |
Hayvancılık |
sığır veya koyun uyluklarının birleşim yeri |
twist i.
|
|
387 |
Hayvancılık |
manş denizi'ndeki adalarda yetişen çeşitli sığır ırkları |
alderney i.
|
|
388 |
Hayvancılık |
canlı sığır |
live cattle i.
|
|
389 |
Hayvancılık |
etçi bir sığır ırkı |
angus i.
|
|
390 |
Hayvancılık |
kasaplık sığır |
cattle for slaughter i.
|
|
391 |
Hayvancılık |
kasaplık sığır |
butchery beef i.
|
|
392 |
Hayvancılık |
konsantre sığır yemi |
concentrated cattle feed i.
|
|
393 |
Hayvancılık |
salamura sığır derileri |
salted cattle hides i.
|
|
394 |
Hayvancılık |
salamura sığır derisi |
pickled cattle hide i.
|
|
395 |
Hayvancılık |
sığır ahırları |
barns i.
|
|
396 |
Hayvancılık |
siyah alaca sığır |
holstein friesian cattle i.
|
|
397 |
Hayvancılık |
sığır taşıma hizmetleri |
cattle transportation services i.
|
|
398 |
Hayvancılık |
sığır besiciliği |
cattle fattening i.
|
|
399 |
Hayvancılık |
sığır sütü |
bovine milk i.
|
|
400 |
Hayvancılık |
siyah alaca sığır |
friesian cattle i.
|
|
401 |
Hayvancılık |
sığır yemi |
calf feed i.
|
|
402 |
Hayvancılık |
sığır kırkımı |
cattle clipping i.
|
|
403 |
Hayvancılık |
sığır besi yemi |
cattle fattening feed i.
|
|
404 |
Hayvancılık |
sığır derisi |
cattle hide i.
|
|
405 |
Hayvancılık |
sığır süt yemi |
dairy cattle feed i.
|
|
406 |
Hayvancılık |
sığır cinsi hayvan |
bovine i.
|
|
407 |
Hayvancılık |
simental sığır |
simmental cattle i.
|
|
408 |
Hayvancılık |
siyah alaca sığır |
holstein i.
|
|
409 |
Hayvancılık |
sığır etinden elde edilen donyağı |
beef tallow i.
|
|
410 |
Hayvancılık |
sığır otlağı |
cattle range i.
|
|
411 |
Hayvancılık |
siyah alaca sığır |
holstein cattle i.
|
|
412 |
Hayvancılık |
sığır yetiştiricisi |
cattle raiser i.
|
|
413 |
Hayvancılık |
yerli kara sığır |
native black cattle i.
|
|
414 |
Hayvancılık |
(temizlenmiş/derisi soyulmuş) sığır gövdesi |
side of beef i.
|
|
415 |
Hayvancılık |
genellikle siyah olup bazen kırmızı da olabilen iskoçya kökenli bir boynuzsuz sığır ırkı |
angus i.
|
|
416 |
Hayvancılık |
genellikle siyah olup bazen kırmızı da olabilen iskoçya kökenli bir boynuzsuz sığır ırkı |
black angus i.
|
|
417 |
Hayvancılık |
avustralya sığır çobanı köpeği |
australian heeler i.
|
|
418 |
Hayvancılık |
avustralya sığır çobanı köpeği |
australian cattle dog i.
|
|
419 |
Hayvancılık |
bir yaşına yaklaşan körpe sığır |
short yearling i.
|
|
420 |
Hayvancılık |
tibet sığırı ile evcil sığırın melezi olan sığır ırkı |
zho i.
|
|
421 |
Hayvancılık |
tibet sığırı ile evcil sığırın melezi olan sığır ırkı |
zo i.
|
|
422 |
Hayvancılık |
tibet sığırı ile evcil sığırın melezi olan sığır ırkı |
dzo i.
|
|
423 |
Hayvancılık |
sığır çiftliği |
estancia i.
|
|
424 |
Hayvancılık |
sığır çiftçisi |
estanciero i.
|
|
425 |
Hayvancılık |
hint ve tibet sığırlarının melezi olan asya'ya özgü bir sığır ırkı |
zobo i.
|
|
426 |
Hayvancılık |
sığır veya koyun sürüsünün gece uyuma alanı |
bed ground i.
|
|
427 |
Hayvancılık |
sığır veya koyun sürüsünün gece uyuma alanı |
bed–ground i.
|
|
428 |
Hayvancılık |
eti için beslenen sığır |
beef breed i.
|
|
429 |
Hayvancılık |
sığır yetiştiricisi |
beef man i.
|
|
430 |
Hayvancılık |
bir sığır ırkı |
beefalo i.
|
|
431 |
Hayvancılık |
sığır eti |
beeve i.
|
|
432 |
Hayvancılık |
iskoçya'nın hebrid adaları'nda ve highlands bölgesinde yetiştirilen sığır |
kyloes i.
|
|
433 |
Hayvancılık |
sığır çobanı |
vacher i.
|
|
434 |
Hayvancılık |
kesim için beslenen sığır |
mart [scotland] i.
|
|
435 |
Hayvancılık |
damgasız sığırları toplayarak sürü sahibi olan sahtekar sığır yetiştiricilerinin uydurduğu damgalar |
maverick brand i.
|
|
436 |
Hayvancılık |
üstünkörü yapılmış sığır kulübesi |
helm [dialect] [uk] i.
|
|
437 |
Hayvancılık |
derme çatma sığır barınağı |
helm [dialect] [uk] i.
|
|
438 |
Hayvancılık |
derme çatma sığır yuvası |
helm [dialect] [uk] i.
|
|
439 |
Hayvancılık |
sığır ırklarının listesini ve kökenlerini içeren katalog |
herdbook i.
|
|
440 |
Hayvancılık |
özellikle sığır veya domuz gibi hayvanların bilinen ırklarının bireyleri ve kökenlerinin resmi kaydı |
herdbook i.
|
|
441 |
Hayvancılık |
özellikle sığır veya domuz gibi hayvanların bilinen ırklarının bireyleri ve kökenlerinin resmi kaydı |
herd-book i.
|
|
442 |
Hayvancılık |
ingiltere'ye özgü beyaz yüzlü ve kahverengi gövdeli, eti için yetiştirilen bir sığır ırkı |
hereford i.
|
|
443 |
Hayvancılık |
hereford ırkından olan bir sığır |
hereford i.
|
|
444 |
Hayvancılık |
brangus sığır marka işareti |
brangus® i.
|
|
445 |
Hayvancılık |
sığır ırklarının iyileştirilmesi |
breeding i.
|
|
446 |
Hayvancılık |
kırmızımsı kahverengi tüylü ve uzun boynuzlu bir sığır ırkı |
highland cattle i.
|
|
447 |
Hayvancılık |
sığır veya koyunların geçici olarak tutulduğu yer |
holding paddock [australia/new zealand] i.
|
|
448 |
Hayvancılık |
sahiwal ırkı sığır |
montgomery i.
|
|
449 |
Hayvancılık |
küçük ve kapalı sığır ağılı |
lobby i.
|
|
450 |
Hayvancılık |
doğrudan meradan pazarlanan ve besin takviyesi verilmemiş eti için beslenen sığır |
grasser i.
|
|
451 |
Hayvancılık |
ahırda sığır dışkılarının toplandığı oluk |
gutter i.
|
|
452 |
Hayvancılık |
ispanya kökenli uzun boynuzlu bir sığır ırkı |
longhorn i.
|
|
453 |
Hayvancılık |
sığır ağılı |
rodeo i.
|
|
454 |
Hayvancılık |
etçi sığır |
beef cow i.
|
|
455 |
Hayvancılık |
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı |
devon i.
|
|
456 |
Hayvancılık |
devon ırkından olan sığır |
devon i.
|
|
457 |
Hayvancılık |
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı |
north devon i.
|
|
458 |
Hayvancılık |
kaliteli et ve süt üretiminde kullanılan bir sığır ırkı |
south devon i.
|
|
459 |
Hayvancılık |
irlanda'ya özgü kısa bacaklı bir sığır ırkı |
dexter i.
|
|
460 |
Hayvancılık |
dexter ırkından olan sığır |
dexter i.
|
|
461 |
Hayvancılık |
gövdesinin ortası beyaz şeritli bir sığır ırkı |
belted cattle i.
|
|
462 |
Hayvancılık |
gövdesinin ortası beyaz şeritli bir sığır ırkı |
blanketed cattle i.
|
|
463 |
Hayvancılık |
yabani sığır yakalamada kullanılan sahte öküz |
coach [australia] i.
|
|
464 |
Hayvancılık |
sığır çiftliği sahibi |
cow man i.
|
|
465 |
Hayvancılık |
sığır güdümünde kullanılan küçük, hızlı ve çevik at |
cow pony i.
|
|
466 |
Hayvancılık |
(genellikle atlı) sığır işçisi |
cowboy i.
|
|
467 |
Hayvancılık |
meraya sürüyen sığır sürüsü |
creaght [ireland] i.
|
|
468 |
Hayvancılık |
kısa boynuzlu sığır |
durham i.
|
|
469 |
Hayvancılık |
doğu ve güney afrika'ya özgü, uzun boynuzlu ve ufak hörgüçlü bir sığır ırkı |
sanga i.
|
|
470 |
Hayvancılık |
batı afrika'ya özgü melez bir sığır |
sanga i.
|
|
471 |
Hayvancılık |
doğu ve güney afrika'ya özgü, uzun boynuzlu ve ufak hörgüçlü bir sığır ırkı |
sangu i.
|
|
472 |
Hayvancılık |
batı afrika'ya özgü melez bir sığır |
sangu i.
|
|
473 |
Hayvancılık |
melez bir sığır ırkı |
santa gertrudis i.
|
|
474 |
Hayvancılık |
iskoçya'ya özgü bir sığır ırkı |
scottish highland i.
|
|
475 |
Hayvancılık |
isviçre'ye özgü siyah beyaz bir sığır ırkı |
fribourg i.
|
|
476 |
Hayvancılık |
baş bölgesinin dışarıda kaldığı bir tür sığır kafesi |
squeeze i.
|
|
477 |
Hayvancılık |
sığır yetiştirmek |
raise cattle f.
|
|
478 |
Hayvancılık |
(sığır) semirtmek |
beef f.
|
|
479 |
Hayvancılık |
(sığır) eti için kesmek |
beef f.
|
|
480 |
Hayvancılık |
(sığır) gütmek |
round up f.
|
|
481 |
Hayvancılık |
(ortak mera alanını) belirli sayıda sığır ile sınırlandırmak |
stint [uk] f.
|
|
482 |
Hayvancılık |
hafif sağa ya da sola yatık (sığır damgası) |
tumbling s.
|
|
483 |
Hayvancılık |
sığır sürüsüne ait |
armental s.
|
|
484 |
Hayvancılık |
sığır dolu |
armentose s.
|
|
485 |
Hayvancılık |
yatay (sığır markalama) |
lazy s.
|
|
486 |
Hayvancılık |
yan yatırılmış (sığır markalama) |
lazy s.
|
|
487 |
Hayvancılık |
boynuzsuz (sığır) |
humble [scotland] s.
|
|
History |
|
488 |
Tarih |
abd'de eski bir sığır yolu |
chisholm trail i.
|
|
489 |
Tarih |
sığır çalmanın cezası |
orfgild [uk] i.
|
|
Geography |
|
490 |
Coğrafya |
büyük bir koyun veya sığır çiftliğine ait ana istasyondan bağımsız olarak kurulmuş istasyon |
outstation i.
|
|
Sport |
|
491 |
Spor |
avustralya'da at binicilerinin sığır yönlendirme becerilerini gösterdikleri yarışma |
camp-drafting i.
|
|
Ornithology |
|
492 |
Kuşbilim |
sığır kuşu |
oxbird i.
|
|
493 |
Kuşbilim |
sığır kuşu |
oxbiter i.
|
|
494 |
Kuşbilim |
sığır kuşu |
oxpecker i.
|
|
495 |
Kuşbilim |
sığır kuşu |
buphagus africanus i.
|
|
496 |
Kuşbilim |
sığır kuşu |
buphagoides erythrorhynchus i.
|
|
Entomology |
|
497 |
Böcek Bilimi |
sığır sineği |
horsefly i.
|
|
498 |
Böcek Bilimi |
sığır sineği |
cleg i.
|
|
499 |
Böcek Bilimi |
sığır sineği |
clegg i.
|
|
500 |
Böcek Bilimi |
sığır sineği |
horse fly i.
|
|