| Türkçe | İngilizce | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | cezbeden | beguiling s. | ||
|
The beguiling melodies of the flute captivated the audience. Flütün cezbeden melodisi dinleyicileri büyüledi. More Sentences |
||||
| Genel | cezbeden | tantalizing s. | ||
| Genel | cezbeden | tantalising s. | ||
| Genel | cezbeden | attractile s. | ||
| Genel | cezbeden | mouthwatering s. | ||
| Türkçe | İngilizce | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | cezbeden şey | bait i. |
| Genel | cezbeden kimse | attracter i. |
| Genel | cezbeden şey | attracter i. |
| Genel | cezbeden özellik | attractive feature i. |
| Genel | cezbeden şey | lure i. |
| Genel | üst sosyal sınıftan insanları cezbeden özellikler | snob appeal i. |
| Genel | cezbeden (mutfak-sanat vb.) | tantalizing s. |
| Genel | cezbeden (mutfak-sanat vb.) | tantalising s. |
| Idioms | ||
| Deyim | araba gibi kadınları erkeklere çeken/cezbeden şey | babe magnet i. |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | müşteriyi cezbeden reklam teşhir materyali | grabber i. |
| Slang | ||
| Argo | inek/kıl insanları çeken/cezbeden kişi | nerd magnet i. |
| Argo | işe yaramaz insanları çeken/cezbeden kimse | nerd magnet i. |
| Argo | sıkıcı/odun adamları çeken/cezbeden kadın | nerd magnet i. |
