| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Yaygın Kullanım | frankly zf. | açıkça | ||
|
We all know that eastward enlargement will not be for free, and this must be said frankly. Hepimiz doğuya doğru genişlemenin bedavaya olmayacağını biliyoruz ve bunu açıkça söylemek gerekir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | frankly zf. | açıkçası | ||
|
I frankly believe that this is not a serious approach. Açıkçası bunun ciddi bir yaklaşım olmadığına inanıyorum. More Sentences |
||||
| Genel | frankly zf. | açık açık | ||
|
I want to talk frankly with him. Onunla açık açık konuşmak istiyorum. More Sentences |
||||
| Genel | frankly zf. | açıkça | ||
|
I fear that the Commission may be frankly sceptical about Special and Differentiated Treatment. Korkarım ki Komisyon, Özel ve Farklılaştırılmış Muamele konusunda açıkça kuşku duyuyor olabilir. More Sentences |
||||
| Genel | frankly zf. | dürüstçe | ||
|
Frankly speaking, he's wrong. Dürüstçe konuşmak gerekirse, o hatalıdır. More Sentences |
||||
| Genel | frankly zf. | açık yüreklilikle | ||
|
I am saying that to you quite frankly, although I was a member of this House's delegation to the negotiations. Bu Meclisin müzakerelere katılan heyetinin bir üyesi olmama rağmen bunu size açık yüreklilikle söylüyorum. More Sentences |
||||
| Trade/Economic | ||||
| Ticaret/Ekonomi | frankly zf. | açıkçası | ||
|
Quite frankly, I have never seen such a lack of reflection. Açıkçası, daha önce hiç böyle bir tefekkür eksikliği görmemiştim. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | frankly zf. | açık söylemek gerekirse | ||
| Genel | frankly zf. | samimi olarak | ||
| Genel | frankly zf. | içtenlikle | ||
| Genel | frankly zf. | samimi | ||
| Genel | frankly zf. | dobra dobra | ||
| Genel | frankly zf. | işin doğrusu | ||
| Genel | frankly zf. | doğrusu | ||
| Phrases | ||||
| İfadeler | frankly expr. | ne yalan söyleyeyim | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | frankly expr. | açık konuşmak gerekirse | ||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | frankly speaking zf. | açıkçası | ||
|
Frankly speaking, you made a mistake. Açıkçası, bir hata yaptın. More Sentences |
||||
| Phrases | ||||
| İfadeler | frankly speaking expr. | dürüst olmak gerekirse | ||
|
Frankly speaking, I think he's a good boss. Dürüst olmak gerekirse, onun iyi bir patron olduğunu düşünüyorum. More Sentences |
||||
| Speaking | ||||
| Konuşma | frankly speaking expr. | açık konuşmak gerekirse | ||
|
This is, frankly speaking, go-it-alone irresponsibility. Bu, açık konuşmak gerekirse, tek başına sorumsuzluktur. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | talk frankly f. | açık konuşmak | ||
| Genel | frankly speaking zf. | doğrusu | ||
| Phrases | ||||
| İfadeler | frankly speaking expr. | açık söylemek gerekirse | ||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | and quite frankly expr. | ve açıkça konuşmak gerekirse | ||
| Idioms | ||||
| Deyim | speaking quite frankly expr. | dürüst olmak gerekirse | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | frankly speaking expr. | açıkcası | ||
