gülmek - Türkçe İngilizce Sözlük

gülmek

"gülmek" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 22 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
gülmek laugh f.
At that, I cannot but laugh; why, then do we have them?
Buna gülmekten kendimi alamıyorum; o zaman neden bizdeler?

More Sentences
General
gülmek laugh f.
At that, I cannot but laugh; why, then, do we have them?
Buna gülmekten kendimi alamıyorum; o zaman neden bizde varlar?

More Sentences
gülmek smile f.
I saw her smile.
Onun güldüğünü gördüm.

More Sentences
gülmek laugh at f.
If the situation was not so tragic, one could laugh at it.
Eğer durum bu kadar trajik olmasaydı, buna gülüp geçilebilirdi.

More Sentences
gülmek ridicule f.
gülmek have a smile f.
gülmek jeer f.
gülmek chortle f.
gülmek scoff f.
gülmek bejape f.
gülmek yok f.
gülmek loffe f.
Phrasals
gülmek chortle about someone or something f.
gülmek chortle over someone or something f.
gülmek chuckle about someone or something f.
Colloquial
gülmek sling off [australia/new zealand] f.
Idioms
gülmek laugh in one's face f.
Technical
gülmek ridicule f.
Archaic
gülmek keak f.
Slang
gülmek nicher f.
gülmek yock f.
British Slang
gülmek in bulk f.

"gülmek" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 320 sonuç

Türkçe İngilizce
General
gülmek (talih, doğa vb) smile on f.
Fortune smiled on him.
Talih ona güldü.

More Sentences
kıkır kıkır gülmek giggle f.
Some of the women giggled.
Kadınlardan bazıları kıkır kıkır güldü.

More Sentences
kahkahayla gülmek laugh f.
I couldn't help laughing out.
Elimde olmadan kahkahayla güldüm.

More Sentences
kıs kıs gülmek snicker f.
The students snickered.
Öğrenciler kıs kıs güldü.

More Sentences
kahkaha ile gülmek roar f.
We roared with laughter.
Kahkaha ile güldük.

More Sentences
katıla katıla gülmek die laughing f.
He died laughing.
Katıla katıla güldü.

More Sentences
çok gülmek laugh a lot f.
You make me laugh a lot.
Beni çok güldürüyorsun.

More Sentences
yüksek sesle gülmek laugh loudly f.
The girls laughed loudly.
Kızlar yüksek sesle güldüler.

More Sentences
şans yüzüne gülmek get lucky f.
You got lucky today.
Bugün şans yüzüne güldü.

More Sentences
anıra anıra gülmek bray f.
He brayed with laughter at the joke.
Yapılan şakaya anıra anıra güldü.

More Sentences
Phrasals
birine gülmek laugh at someone f.
Everyone laughs at someone who makes a mistake.
Herkes hata yapan birine güler.

More Sentences
(bir şeye) gülmek laugh about (something) f.
We could have laughed about it together.
Buna birlikte gülebilirdik.

More Sentences
(birinin/bir şeyin) yüzüne gülmek (şans) smile on (someone or something) f.
May fortune smile on you.
Talih yüzüne gülsün.

More Sentences
Idioms
kahkahayla gülmek laugh out loud f.
Tom nearly laughed out loud.
Tom neredeyse kahkahalarla gülüyordu.

More Sentences
yüksek sesle gülmek laugh out loud f.
I laughed out loud.
Yüksek sesle güldüm.

More Sentences
General
kendi kendine gülmek chuckle f.
pis pis gülmek chuckle f.
katıla katıla gülmek shriek with laughter f.
yüzü gülmek be happy f.
neşe saçarak gülmek smile radiantly f.
kıs kıs gülmek snigger f.
pis pis gülmek grin f.
kıçıyla gülmek laugh one's ass off f.
kıkır kıkır gülmek cackle f.
acıya gülmek laugh off f.
katıla katıla gülmek fall about with laughter f.
kesik kesik gülmek cackle f.
içinden gülmek laugh up one's sleeve f.
gözlerinin içi gülmek have one's eyes shine with joy f.
kısık sesle gülmek chuckle f.
kıkır kıkır gülmek titter f.
yüzüne gülmek feign friendship f.
kah kah gülmek hoot f.
kıs kıs gülmek titter f.
kıs kıs gülmek twitter f.
kahkaha ile gülmek laugh loudly f.
katıla katıla gülmek split f.
katıla katıla gülmek laugh over f.
katıla katıla gülmek shake one's sides with laughter f.
yüze gülmek feign friendship f.
için için gülmek laugh inwardly f.
birisine gülmek laugh at f.
kıkır kıkır gülmek chortle f.
kıs kıs gülmek tehee f.
gevrek gevrek gülmek laugh in crisp tones f.
kıkır kıkır gülmek chuckle f.
için için gülmek laugh up one's sleeve f.
katıla katıla gülmek split one's sides f.
kahkahalarla gülmek burst into loud laughter f.
kahkahalarla gülmek guffaw f.
kıkır kıkır gülmek te-hee f.
kahkahalarla gülmek deride f.
kahkahalarla gülmek laugh raucously f.
birinin suratına gülmek laugh in someone's face f.
kahkahalarla gülmek laugh like a drain f.
birinin burnuna gülmek laugh in someone's face f.
talih yüzüne gülmek fortune smile on someone f.
yüksek sesle gülmek peal out f.
birine kıkır kıkır gülmek giggle at someone f.
yüksek sesle gülmek laugh boisterously f.
sesli gülmek laugh boisterously f.
sesli gülmek laugh loudly f.
yüksek sesle gülmek cachinnate f.
gözlerinin içi gülmek beam f.
katıla katıla gülmek crease f.
zorla gülmek force a laugh f.
zoraki gülmek force a laugh f.
kıs kıs gülmek nicker f.
kendi kendine gülmek hug one's self f.
kahkahalarla gülmek haw-haw f.
kıs kıs gülmek whicker f.
kıkır kıkır gülmek whicker f.
yüksek sesle gülmek hawhaw f.
yüksek sesle gülmek bray f.
at gibi gülmek horse laugh f.
kahkaha ile gülmek lowgh f.
talihi gülmek luck f.
pis pis gülmek girn [scotland] f.
aşağılayarak gülmek deride f.
dişlerini göstererek gülmek grin f.
pis pis gülmek mump [dialect] [uk] f.
içinden gülmek chuck [obsolete] f.
küstahça gülmek flear f.
alay ederek gülmek fleer at f.
daha çok gülmek outlaugh f.
kendi kendine gülmek smudge f.
kıs kıs gülmek sniggle f.
kıs kıs gülmek snirt [scotland] f.
kıs kıs gülmek snirtle [scotland] f.
kıs kıs gülmek snirt [scotland] f.
kıs kıs gülmek snirtle [scotland] f.
Phrasals
(birine) anırarak gülmek shout at f.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chortle about (someone or something) f.
birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek chortle about (someone or something) f.
(bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chortle over (something) f.
(belli bir duyguyla) gülmek chortle with (a particular quality) f.
(belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek chortle with (a particular quality) f.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek chortle about someone or something f.
birine kıkır kıkır gülmek chortle about someone or something f.
… ile gülmek chuckle with something f.
(neşeyle) gülmek chuckle with something f.
(sevinçle) gülmek chuckle with something f.
… ile gülmek chortle with something f.
(neşeyle) gülmek chortle with something f.
(sevinçle) gülmek chortle with something f.
(biri veya bir şey hakkında) kıkır kıkır gülmek chuckle about (someone or something) f.
(birine veya bir şeye) kıkır kıkır gülmek chuckle about (someone or something) f.
(belli bir duyguyla) gülmek chuckle with (a particular quality) f.
(belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek chuckle with (a particular quality) f.
biri veya bir şey hakkında kıkır kıkır gülmek chuckle about someone or something f.
birine veya bir şeye kıkır kıkır gülmek chuckle about someone or something f.
belli bir duyguyla gülmek chuckle with something f.
belli bir duyguyla kıkır kıkır gülmek chuckle with something f.
kendi kendine gülmek chortle about someone or something f.
kendi kendine gülmek chortle over someone or something f.
kendi kendine gülmek chuckle about someone or something f.
birine kahkahalarla gülmek hoot at someone f.
birine kahkahalarla gülmek howl at someone f.
birine kahkahalarla gülmek guffaw at someone f.
birine gülmek roar at someone f.
birine gülmek laugh about someone f.
(neşe/sevinç vb) ile gülmek laugh with something f.
(birisine) gülmek laugh away at f.
(belli bir duyguyla) kıkır kıkır gülmek chuckle with (a particular quality) f.
(birine) gülmek jest at someone f.
talih, hayat (birinin) yüzüne gülmek smile at (one) f.
şans (birine) gülmek smile at (one) f.
(birine/bir şeye) alaycı bir şekilde gülmek smirk at (someone or something) f.
(bir şeye) kıkır kıkır gülmek chortle about f.
(bir şeye) kıkır kıkır gülmek chuckle about f.
(birine/bir şeye) kıkır kıkır gülmek chuckle over (someone or something) f.
… ile gülmek chuckle with f.
(neşeyle) gülmek chuckle with f.
(sevinçle) gülmek chuckle with f.
(belli bir duyguyla) gülmek chuckle with f.
-e kıkır kıkır gülmek giggle at f.
(birine/bir şeye) kıkır kıkır gülmek giggle at (someone or something) f.
-'e kahkahalarla gülmek guffaw at f.
(birine/bir şeye) kahkahalarla gülmek guffaw at (someone or something) f.
e kahkahalarla gülmek howl at f.
(birine/bir şeye) kahkahalarla gülmek howl at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) kahkahalarla gülmek jeer at (someone or something) f.
-e gülmek laugh about f.
birine/bir şeye gülmek laugh about someone or something f.
(birine/bir şeye) gülmek laugh at (someone or something) f.
ile gülmek laugh with f.
'-den gülmek laugh with f.
'-e (arkadaşça/dostça) gülmek laugh with f.
(birine arkadaşça/dostça) gülmek laugh with (one) f.
(birinin) esprisine/mizah anlayışına (eğlenceli bulduğu için) gülmek laugh with (one) f.
birinin şakasına gülmek laugh with (one) f.
-e gülmek roar at f.
(birine/bir şeye) kahkaha ile/kahkahalarla gülmek roar at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) gürültülü bir şekilde gülmek roar at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) gülmek (şans) smile upon (someone or something) f.
(birinin/bir şeyin) yüzüne gülmek (şans) smile upon (someone or something) f.
(birine/bir şeye) gülmek (şans) smile on (someone or something) f.
-e alaycı bir şekilde gülmek smirk at f.
Proverb
gülmek en iyi ilaçtır laughter is the best medicine
Colloquial
kıkırdayarak gülmek tee-hee f.
pis pis gülmek tee-hee f.
küçümseyerek gülmek tee-hee f.
deli gibi gülmek laugh yourself silly f.
çılgın gibi gülmek laugh yourself silly f.
kahkahalarla gülmek yuk f.
(birinin) yüzüne gülmek play kissy-kissy (with someone) f.
birinin yüzüne gülmek make nice f.
birinin yüzüne gülmek make nice-nice f.
birinin yüzüne gülmek make nice-nice f.
yüzü gülmek be laughing f.
sesli gülmek lol f.
kahkahalarla gülmek yock it up f.
sesli gülmek yock it up f.
kahkahalarla gülmek yok it up f.
sesli gülmek yok it up f.
kahkahalarla gülmek yuck it up f.
katıla katıla gülmek yuck it up f.
kahkahalarla gülmek yuk it up f.
katıla katıla gülmek yuk it up f.
çok fazla (gülmek, konuşmak, bağırmak) (one's) head off expr.
aşırı derecede (gülmek, konuşmak, bağırmak) (one's) head off expr.
dur durak bilmeden/durmadan (konuşmak, bağırmak, gülmek) (one's) head off expr.
çatlayana kadar (gülmek) (one's) head off expr.
Idioms
şans yüzüne gülmek (one's) number comes up f.
bıyık altından gülmek laugh in the sleeve f.
bir tarafıyla gülmek laugh one out of f.
şans yüzüne gülmek turn the tables f.
ağız dolusu gülmek/kahkaha atmak beam from ear to ear f.
ağız dolusu gülmek/kahkaha atmak grin from ear to ear f.
ağız dolusu gülmek/kahkaha atmak smile from ear to ear f.
kendini tutamayıp gülmek/gülümsemek break into a smile f.
(şans) yüzüne gülmek catch a break f.
(şans) yüzüne gülmek get a break f.
yüzü aydınlanmak/gülmek brighten up f.
gözlerinin içi gülmek get a twinkle in (one's) eye f.
deli gibi gülmek/kahkaha atmak be laughing in the aisles f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin like a cheshire cat grin f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin from ear to ear f.
birinin yüzüne gülmek laugh in someone's face f.
bıyık altından gülmek laugh up one's sleeve f.
kıs kıs gülmek be laughing up your sleeve f.
kahkahalarla gülmek laugh oneself silly f.
katılarak gülmek laugh one's head off f.
katılarak gülmek laugh out loud f.
kıs kıs gülmek laugh in one's sleeve f.
katılarak gülmek laugh oneself silly f.
kasıklarını tuta tuta gülmek fall about f.
kendini tutamayarak gülmek/ağlamak come unglued f.
kahkahalarla gülmek laugh like a drain f.
otuz iki dişini göstererek gülmek grin like a cheshire cat f.
kıs kıs gülmek laugh up one's sleeve f.
kıkır kıkır gülmek roll in the aisles f.
ota boka gülmek laugh at just about anything f.
kıs kıs gülmek laugh like a hyena f.
şans yüzüne gülmek have a nice break f.
şansı yüzüne gülmek have a big break f.
şansı yüzüne gülmek have a lucky break f.
şansı yüzüne gülmek have a nice break f.
son gülüp iyi gülmek get the last laugh f.
şans yüzüne gülmek strike lucky f.
şans yüzüne gülmek have a lucky break f.
pişmiş kelle gibi gülmek grin like a cheshire cat f.
son gülüp iyi gülmek have the last laugh f.
şans yüzüne gülmek strike it lucky f.
talih yüzüne gülmek have a lucky break f.
talih yüzüne gülmek have a nice break f.
talihi yüzüne gülmek get a lucky break f.
yüzüne gülmek smile on someone f.
(miras vb. gibi) şans yüzüne gülmek have got it made in the shade f.
yüzüne gülmek smile upon someone f.
(miras vb. gibi) şans yüzüne gülmek have it made in the shade f.
kahkahalarla gülmek be in fits f.
çok gülmek be in fits f.
aşırı derecede gülmek be laughing one's head off f.
katıla katıla gülmek be laughing one's head off f.
ciddi bir konuda şaka yapıp gülmek make a joke of something f.
ciddi bir şeye gülmek make a joke of something f.
(bir şeye) gülmek have a (good) laugh (about something) f.
birine/bir şeye gülmek take a poke at somebody/something [old-fashioned] [us] f.
şans (birinin) yüzüne gülmek fortune is smiling upon (someone) f.
talih (birinin) yüzüne gülmek fortune is smiling upon (someone) f.
şans (birinin) yüzüne gülmek fortune is smiling on (someone) f.
talih (birinin) yüzüne gülmek fortune is smiling on (someone) f.
sürekli gülmek/gülümsemek wear nothing but a smile f.
hep gülmek/gülümsemek wear nothing but a smile f.
yüzü sürekli/hep gülmek wear nothing but a smile f.
her daim gülmek wear nothing but a smile f.
sürekli gülmek/gülümsemek be wearing a smile f.
hep gülmek/gülümsemek be wearing a smile f.
yüzü sürekli/hep gülmek be wearing a smile f.
her daim gülmek be wearing a smile f.
pişmiş kelle gibi sırıtmak/gülmek be grinning like a cheshire cat f.
otuz iki dişini göstererek gülmek be grinning like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek be grinning like a cheshire cat f.
sinsi sinsi gülmek be grinning like a cheshire cat f.
pişmiş kelle gibi sırıtmak/gülmek be smiling like a cheshire cat f.
otuz iki dişini göstererek gülmek be smiling like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek be smiling like a cheshire cat f.
sinsi sinsi gülmek be smiling like a cheshire cat f.
kıs kıs gülmek be laughing up (one's) sleeve f.
bıyık altından gülmek be laughing up (one's) sleeve f.
katılarak gülmek be laughing your head off f.
kahkahalarla gülmek be laughing your head off f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek beam from ear to ear f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek grin from ear to ear f.
küçümseyerek gülmek curl your lip f.
deli gibi gülmek laugh yourself silly f.
manyak gibi gülmek laugh yourself silly f.
çılgın gibi gülmek laugh yourself silly f.
öküz gibi gülmek laugh yourself silly f.
hayvan gibi gülmek laugh yourself silly f.
çatlayana kadar gülmek laugh yourself silly f.
talih birinin yüzüne gülmek fortune smiles upon someone f.
talih birinin yüzüne gülmek fortune smiles on someone f.
kıkır kıkır gülmek giggle like a schoolgirl f.
kikir kikir gülmek giggle like a schoolgirl f.
katılarak gülmek laugh head off f.
yüzüne gülmek laugh in face f.
birinin yüzüne karşı gülmek laugh in somebody's face f.
gözünden yaş gelene kadar gülmek laugh till you cry f.
gözünden yaş gelene kadar gülmek laugh until you cry f.
için için gülmek laugh up sleeve f.
içinden gülmek laugh up sleeve f.
bıyık altından gülmek laugh up sleeve f.
kıs kıs gülmek laugh up sleeve f.
için için gülmek laugh up your sleeve f.
içinden gülmek laugh up your sleeve f.
bıyık altından gülmek laugh up your sleeve f.
kıs kıs gülmek laugh up your sleeve f.
katılarak gülmek laugh your head off f.
katıla katıla gülmek shake with laughter [uk] f.
otuz iki dişini göstererek gülmek smile like a cheshire cat f.
ağzı kulaklarına vararak gülmek smile like a cheshire cat f.
sinsi sinsi gülmek smile like a cheshire cat f.
katıla katıla gülmek split sides f.
katıla katıla gülmek split your sides f.
gülmek/neşe sağlığa iyi gelir laugh and grow fat
Speaking
gülmek yok no laughing expr.
Chat Usage
kahkahalarla gülmek lol (laughing out loud) i.
Latin
hayata gülmek hayat için ağlamaktan daha uygar bir davranıştır humanius est deridere vitam quam deplorare expr.
Slang
kıs kıs gülmek nicher f.
utangaç bir şekilde gülmek laugh at the carpet f.
gülerken gözlerinin için gülmek smize (smile with your eyes) f.
götüyle gülmek laugh his ass off f.
gözleriyle gülmek smize (smile with your eyes) f.
kıçıyla gülmek laugh his ass off f.
kıs kıs gülmek laugh like a hyena f.
sırtlan gibi gülmek laugh like a hyena f.
(birinin) yüzüne gülmek play kissy-face (with someone) f.
yüzüne gülmek play kissy-face f.
yüzüne gülmek play kissy-kissy f.
(birinin) yüzüne gülmek blow sunshine up (one's) ass f.
(sahnede) gülmek corpse f.
istemsizce gülmek corpse f.
burundan içecek fışkıracak şekilde aniden gülmek spew f.
götüyle (gülmek) (one's) ass off expr.
kıçıyla (gülmek) (one's) ass off expr.
British Slang
kahkahalarla gülmek have a giraffe f.