istikrar

"istikrar" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 27 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	istikrar	stability i.
We discovered that the world's security, stability and economy are much more fragile than we previously believed. Dünyanın güvenlik, istikrar ve ekonomisinin daha önce düşündüğümüzden çok daha kırılgan olduğunu keşfettik. More Sentences
General
2	Genel	istikrar	stabilisation i.
The rapporteur does not really believe this himself, however, as he only foresees stabilisation in the long term. Ancak raportör buna kendisi de inanmıyor, zira sadece uzun vadede bir istikrar öngörüyor. More Sentences
3	Genel	istikrar	stability i.
This means genuine commitment to the Stability and Growth Pact and structural reforms. Bu, İstikrar ve Büyüme Paktı'na ve yapısal reformlara gerçek anlamda bağlılık anlamına gelmektedir. More Sentences
Trade/Economic
4	Ticaret/Ekonomi	istikrar	stabilisation i.
I believe that a proposed stabilisation pact comprising Belarus, Ukraine and Moldova would not be a successful solution. Belarus, Ukrayna ve Moldova'yı kapsayan bir istikrar paktının başarılı bir çözüm olmayacağına inanıyorum. More Sentences
Law
5	Hukuk	istikrar	stability i.
Are we aiming for the stability of Budapest in 1956 or the stability of Prague in 1968? 1956'daki Budapeşte'nin istikrarını mı yoksa 1968'deki Prag'ın istikrarını mı hedefliyoruz? More Sentences
Politics
6	Siyasal	istikrar	stability i.
In other words, prosperity and stability so that all can live with dignity in their own lands. Başka bir deyişle herkesin kendi topraklarında onurlu bir şekilde yaşayabilmesi için refah ve istikrar. More Sentences
Technical
7	Teknik	istikrar	stability i.
Relative stability is based on track record; equal access is based on fleet tonnages. Göreceli istikrar geçmiş performansa dayanır; eşit erişim filo tonajlarına dayanır. More Sentences
Common Usage
8	Yaygın Kullanım	istikrar	steadiness i.
General
9	Genel	istikrar	stableness i.
10	Genel	istikrar	persistence i.
11	Genel	istikrar	easiness i.
12	Genel	istikrar	poise i.
13	Genel	istikrar	ballast i.
14	Genel	istikrar	permanence i.
15	Genel	istikrar	permanency i.
16	Genel	istikrar	steady i.
17	Genel	istikrar	constancy i.
18	Genel	istikrar	lasting i.
19	Genel	istikrar	uniformity i.
20	Genel	istikrar	stabilization i.
21	Genel	istikrar	firmness i.
22	Genel	istikrar	stick-to-itiveness i.
23	Genel	istikrar	poize [obsolete] i.
Idioms
24	Deyim	istikrar	sticktoitiveness i.
25	Deyim	istikrar	stick-to-it-iveness i.
Trade/Economic
26	Ticaret/Ekonomi	istikrar	steadiness i.
27	Ticaret/Ekonomi	istikrar	stabilization i.

"istikrar" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 130 sonuç

	Kategori	Türkçe	İngilizce
General
1	Genel	istikrar kazandırmak	stabilise f.
Now too conditions in Russia are stabilising, except with regard to certain aspects, which I shall return to. Şimdi de Rusya'daki koşullar, tekrar değineceğim bazı hususlar dışında, istikrar kazanmaktadır. More Sentences
Trade/Economic
2	Ticaret/Ekonomi	ekonomik istikrar	economic stabilisation i.
The Palestinian Authority is working on a strategy for economic stabilisation and recovery. Filistin Yönetimi ekonomik istikrar ve toparlanmaya yönelik bir strateji üzerinde çalışmaktadır. More Sentences
3	Ticaret/Ekonomi	ekonomik istikrar	economic stability i.
Some government finances are indispensable prerequisites for economic stability and economic progress. Bazı hükümet maliyeleri ekonomik istikrar ve ekonomik ilerleme için vazgeçilmez ön koşullardır. More Sentences
4	Ticaret/Ekonomi	finansal istikrar	financial stability i.
We need financial stability on the markets. Piyasalarda finansal istikrara ihtiyacımız var. More Sentences
5	Ticaret/Ekonomi	istikrar programı	stabilisation programme i.
It remains to be seen whether the government's new stabilisation programme will be successful. Hükümetin yeni istikrar programının başarılı olup olmayacağı henüz belli değildir. More Sentences
6	Ticaret/Ekonomi	mali istikrar	financial stability i.
The European Central Bank also has the task of helping to build up financial stability. Avrupa Merkez Bankası'nın bir diğer görevi de mali istikrarın sağlanmasına yardımcı olmaktır. More Sentences
7	Ticaret/Ekonomi	makroekonomik istikrar	macroeconomic stability i.
With respect to macroeconomic stability, 1998 has been a difficult year for Turkey. Makroekonomik istikrar açısından, 1998 Türkiye için zor bir yıl olmuştur. More Sentences
8	Ticaret/Ekonomi	parasal istikrar	monetary stability i.
I would have liked more to have been said about monetary stability. Parasal istikrar konusunda daha fazla şey söylenmesini isterdim. More Sentences
Politics
9	Siyasal	barış ve istikrar	peace and stability i.
Re-launching the Barcelona Process is more necessary than ever in the interests of peace and stability. Barselona Sürecinin yeniden başlatılması, barış ve istikrar için her zamankinden daha fazla gereklidir. More Sentences
10	Siyasal	bölgesel istikrar	regional stability i.
The North Korean withdrawal is not only a threat to regional stability. Kuzey Kore'nin geri çekilmesi sadece bölgesel istikrara yönelik bir tehdit değildir. More Sentences
11	Siyasal	finansal istikrar	financial stability i.
In this way, financial stability will be safeguarded in the future. Bu şekilde, gelecekte de finansal istikrar korunmuş olacaktır. More Sentences
12	Siyasal	finansal istikrar	financial stability i.
And the monitoring of financial stability in the EU will be similarly strengthened. Ve AB'de finansal istikrarın izlenmesi de benzer şekilde güçlendirilecektir. More Sentences
13	Siyasal	istikrar programı	stability programme i.
It also means that a national debate must be based on the stability programmes. Bu aynı zamanda ulusal bir tartışmanın istikrar programlarına dayanması gerektiği anlamına gelmektedir. More Sentences
14	Siyasal	parasal istikrar	monetary stability i.
We need to consider a wide range of instruments in our efforts to attain financial and monetary stability. Finansal ve parasal istikrarı sağlama çabalarımızda çok çeşitli araçları göz önünde bulundurmamız gerekmektedir. More Sentences
15	Siyasal	siyasi istikrar	political stability i.
As I have just mentioned, the Commission views political stability as a pre-condition for meaningful reform. Az önce de belirttiğim gibi Komisyon, siyasi istikrarı anlamlı bir reform için ön koşul olarak görmektedir. More Sentences
16	Siyasal	istikrar paktı	stability pact i.
This has to do with Stability Pact issues. Bu konu İstikrar Paktı ile ilgilidir. More Sentences
General
17	Genel	istikrar (fiyatlarda)	firmness i.
18	Genel	döviz istikrar hesabı	equalisation account i.
19	Genel	döviz istikrar hesabı	equalisation fund i.
20	Genel	kavramsal istikrar	cognitive consistency i.
21	Genel	ekonomik istikrar	economic stabilization i.
22	Genel	istikrar paketi	stabilization program i.
23	Genel	siyasal istikrar	political stability i.
24	Genel	makroiktisadi istikrar	macroeconomic stability i.
25	Genel	duygusal istikrar	emotional stability i.
26	Genel	istikrar kazandırmak	stabilize f.
27	Genel	istikrar sağlamak	provide consistency f.
28	Genel	istikrar bulmak	steady f.
29	Genel	istikrar sağlamak	ballast f.
30	Genel	istikrar bulmak	get firm f.
31	Genel	istikrar kazanmak	gain stability f.
32	Genel	(fiyatlar vb) istikrar bulmak	strengthen f.
33	Genel	istikrar sağlamak	provide stability f.
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	avrupa istikrar mekanizması	european stability mechanism i.
35	Ticaret/Ekonomi	acil ekonomik i̇stikrar yasası	emergency economic stabilization act i.
36	Ticaret/Ekonomi	avrupa finansal istikrar mekanizması	european financial stability mechanism (efsm) i.
37	Ticaret/Ekonomi	akaryakıt fiyat istikrar fonu	petroleum price stabilisation fund i.
38	Ticaret/Ekonomi	akaryakıt istikrar fonu	petroleum stabilisation fund i.
39	Ticaret/Ekonomi	avrupa finansal istikrar fonu	european financial stability fund i.
40	Ticaret/Ekonomi	avrupa finansal istikrar fonu	european financial stability facility i.
41	Ticaret/Ekonomi	destekleme ve fiyat istikrar fonu	support and price stabilization fund i.
42	Ticaret/Ekonomi	destekleme ve fiyat istikrar fonu	support and price stabilization fund i.
43	Ticaret/Ekonomi	döviz istikrar fonu	stabilization fund i.
44	Ticaret/Ekonomi	döviz kuru istikrar fonu	exchange stabilization fund i.
45	Ticaret/Ekonomi	ekonomik istikrar tedbirleri	economic stability measures i.
46	Ticaret/Ekonomi	finansal istikrar raporu	financial stability report i.
47	Ticaret/Ekonomi	fiyat istikrar fonu	stabilization-fund i.
48	Ticaret/Ekonomi	finansal istikrar komitesi	financial stability committee i.
49	Ticaret/Ekonomi	finansal i̇stikrar kurulu	financial stability board i.
50	Ticaret/Ekonomi	finansal istikrar gözetim konseyi	financial stability oversight council i.
51	Ticaret/Ekonomi	fiyat istikrar programı	price stabilization scheme i.
52	Ticaret/Ekonomi	fiyat istikrar fonu	stabilization fund i.
53	Ticaret/Ekonomi	hazine ya da istikrar fonları	earmarked gold i.
54	Ticaret/Ekonomi	istikrar bozucu spekülasyon	destabilizing speculation i.
55	Ticaret/Ekonomi	istikrar ve büyüme paktı	stability and growth pact i.
56	Ticaret/Ekonomi	istikrar politikası çelişkisi	stabilization policy dilemma i.
57	Ticaret/Ekonomi	istikrar kazandırma	stabilisation i.
58	Ticaret/Ekonomi	istikrar programı	stabilization program i.
59	Ticaret/Ekonomi	istikrar tedbirleri	stabilization measures i.
60	Ticaret/Ekonomi	istikrar fonu	equalization fund i.
61	Ticaret/Ekonomi	istikrar sağlayıcı spekülasyon	stabilizing speculation i.
62	Ticaret/Ekonomi	istikrar bulmuş süreç	stabile process i.
63	Ticaret/Ekonomi	istikrar politikası	stabilization policy i.
64	Ticaret/Ekonomi	istikrar sağlayıcı döviz spekülasyonu	stabilizating speculative i.
65	Ticaret/Ekonomi	istikrar fonu	stabilization fund i.
66	Ticaret/Ekonomi	istikrar önlemleri	stabilization measures i.
67	Ticaret/Ekonomi	iç ekonomik istikrar	domestic economic stability i.
68	Ticaret/Ekonomi	kambiyo istikrar fonu	exchange stabilization fund i.
69	Ticaret/Ekonomi	mali istikrar	fiscal stability i.
70	Ticaret/Ekonomi	mali istikrar	fiscal stability i.
71	Ticaret/Ekonomi	makroiktisadi istikrar	macroeconomic stabilisation i.
72	Ticaret/Ekonomi	mali istikrar gözetim konseyi	financial stability oversight council i.
73	Ticaret/Ekonomi	küresel finansal istikrar raporu	global financial stability report (gfsr) i.
74	Ticaret/Ekonomi	mali istikrar	monetary stability i.
75	Ticaret/Ekonomi	otomatik istikrar unsurları	automotic stabilizers i.
76	Ticaret/Ekonomi	piyasada tutunmuş ve istikrar kazanmış menkul kıymet	seasoned security i.
77	Ticaret/Ekonomi	sıkı istikrar programı	orthodox stabilization policy i.
78	Ticaret/Ekonomi	yasa ile finansal i̇stikrar gözetim kurumu	financial stability oversight board i.
79	Ticaret/Ekonomi	istikrar kazandırmak	stabilize f.
80	Ticaret/Ekonomi	istikrar getirmek	stabilize f.
81	Ticaret/Ekonomi	istikrar getirmek	stabilise f.
82	Ticaret/Ekonomi	istikrar kazandırmak	stabilise f.
83	Ticaret/Ekonomi	istikrar sağlamak	assure stability f.
84	Ticaret/Ekonomi	istikrar etmek	stabilize f.
85	Ticaret/Ekonomi	istikrar etmek	stabilise f.
86	Ticaret/Ekonomi	istikrar kazanmak	harden f.
87	Ticaret/Ekonomi	(ürün fiyatları, döviz kuru) istikrar kazandırmak	repeg f.
88	Ticaret/Ekonomi	istikrar bozucu	destabilising s.
89	Ticaret/Ekonomi	istikrar sağlayıcı	stabilizing s.
90	Ticaret/Ekonomi	istikrar sağlayıcı	stabilising s.
91	Ticaret/Ekonomi	istikrar bozucu	destabilizing s.
92	Ticaret/Ekonomi	özsermaye istikrar oranı	proprietary ratio s.
Politics
93	Siyasal	ab istikrar ve büyüme paktı	the eu's stability and growth pact i.
94	Siyasal	barış ve bölgesel istikrar	peace and regional stability i.
95	Siyasal	balkan istikrar paktı	balkan stability pact i.
96	Siyasal	dış mali istikrar	external financial stability i.
97	Siyasal	ekonomik istikrar önlemleri	economic stability measures i.
98	Siyasal	ekonomik istikrar paketi	economic recovery program i.
99	Siyasal	fiyat istikrar fonu	price stabilization fund i.
100	Siyasal	finansal istikrar kurulu	financial stability board (fsb) i.
101	Siyasal	finansal istikrar kurulu	financial stability board (fsb) i.
102	Siyasal	finansal istikrar forumu	financial stability forum (fsf) i.
103	Siyasal	istikrar ve büyüme paktı	stability and growth pact i.
104	Siyasal	istikrar aracı	instrument for stability i.
105	Siyasal	kafkasya istikrar ve işbirliği paktı	caucasus stability and cooperation pact i.
106	Siyasal	küresel finansal istikrar raporu	global financial stability report i.
107	Siyasal	nato istikrar gücü	stabilisation force (sfor) i.
108	Siyasal	politik istikrar	political stability i.
109	Siyasal	siyasal istikrar	political stability i.
110	Siyasal	uluslararası finansal istikrar	international financial stability i.
111	Siyasal	(ekonomik) istikrar ve büyüme paktı/anlaşması	stability and growth pact i.
112	Siyasal	istikrar ve büyüme paktı	stability pact i.
Technical
113	Teknik	atmosferik istikrar	atmospheric stability i.
114	Teknik	otomatik istikrar sağlayıcılar	automatic stabilisers i.
Electric
115	Elektrik	istikrar sınırları	stability limits i.
Aeronautic
116	Havacılık	otomatik istikrar	automatic stability i.
Psychology
117	Psikoloji	psikolojik istikrar sağlayan inançlar	mooring i.
118	Psikoloji	psikolojik istikrar sağlayan inançlar	moorings i.
Social Sciences
119	Sosyal Bilimler	sosyal istikrar	social stability i.
Environment
120	Çevre	ekolojik istikrar	ecological stability i.
Military
121	Askeri	birleşmiş milletler istikrar gücü	un stability force i.
122	Askeri	cayro istikrar düzeni	gyro stabilizer i.
123	Askeri	dönme ile istikrar	spin stabilization i.
124	Askeri	istikrar unsuru	element of stability i.
125	Askeri	istikrar sathı	stabilizing plane i.
126	Askeri	istikrar psikolojik harekatı	consolidation psychological operations i.
127	Askeri	istikrar artırma özelliği	stability augmentation feature i.
128	Askeri	istikrar tulumu	stabilizing sleeve i.
129	Askeri	istikrar sağlama gücü	stabilization force i.
130	Askeri	istikrar harekatı	stability operation i.