stabilisation

"stabilisation" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 21 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	stabilisation i.	istikrar
The rapporteur does not really believe this himself, however, as he only foresees stabilisation in the long term. Ancak raportör buna kendisi de inanmıyor, zira sadece uzun vadede bir istikrar öngörüyor. More Sentences
Trade/Economic
2	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	istikrar
I believe that a proposed stabilisation pact comprising Belarus, Ukraine and Moldova would not be a successful solution. Belarus, Ukrayna ve Moldova'yı kapsayan bir istikrar paktının başarılı bir çözüm olmayacağına inanıyorum. More Sentences
General
3	Genel	stabilisation i.	istikrarı sağlama
4	Genel	stabilisation i.	stabilizasyon
5	Genel	stabilisation i.	dengeleme
6	Genel	stabilisation i.	saptama
7	Genel	stabilisation i.	denge sağlama
Trade/Economic
8	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	dengede tutma
9	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	değişmezlik durumuna getirme
10	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	istikrarı sağlama
11	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	istikrar kazandırma
12	Ticaret/Ekonomi	stabilisation i.	kararlılık
Technical
13	Teknik	stabilisation i.	dengelileşme
14	Teknik	stabilisation i.	stabilizasyon
Construction
15	İnşaat	stabilisation f.	kararlı duruma getirmek
Chemistry
16	Kimya	stabilisation i.	stabilizasyon
Biochemistry
17	Biyokimya	stabilisation i.	dayanıklılaştırma
18	Biyokimya	stabilisation i.	sabitleme
Marine Biology
19	Deniz Biyolojisi	stabilisation i.	dayanıklaştırma
20	Deniz Biyolojisi	stabilisation i.	kalımlaştırma
21	Deniz Biyolojisi	stabilisation i.	kalımlılaştırma

"stabilisation" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 16 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Trade/Economic
1	Ticaret/Ekonomi	economic stabilisation i.	ekonomik istikrar
The Palestinian Authority is working on a strategy for economic stabilisation and recovery. Filistin Yönetimi ekonomik istikrar ve toparlanmaya yönelik bir strateji üzerinde çalışmaktadır. More Sentences
2	Ticaret/Ekonomi	stabilisation programme i.	istikrar programı
It remains to be seen whether the government's new stabilisation programme will be successful. Hükümetin yeni istikrar programının başarılı olup olmayacağı henüz belli değildir. More Sentences
3	Ticaret/Ekonomi	petroleum price stabilisation fund i.	akaryakıt fiyat istikrar fonu
4	Ticaret/Ekonomi	petroleum stabilisation fund i.	akaryakıt istikrar fonu
5	Ticaret/Ekonomi	employment stabilisation i.	istihdam istikrarı
6	Ticaret/Ekonomi	macroeconomic stabilisation i.	makroiktisadi istikrar
Politics
7	Siyasal	income stabilisation i.	gelir istikrarı
8	Siyasal	stabilisation force (sfor) i.	nato istikrar gücü
9	Siyasal	community assistance for reconstruction, development and stabilisation i.	yeniden yapılanma kalkınma ve stabilizasyon topluluk yardımı
Institutes
10	Kurum/Kuruluş	export receipts stabilisation i.	ihracat gelirlerinin stabilize edilmesi
Technical
11	Teknik	stabilisation system i.	stabilizasyon sistemi
Automotive
12	Otomotiv	engine stabilisation i.	motorun dengelenmesi
Medical
13	Medikal	stabilisation [uk] i.	yaralı kimsenin stabilizasyonu
14	Medikal	stabilisation [uk] i.	yaralı kimsenin sabitlenmesi
15	Medikal	stabilisation [uk] i.	yaralı kimsenin omurga tahtasına alınması
Statistics
16	İstatistik	stabilisation of variance i.	varyansın durağanlaştırılması