isyan - Türkçe İngilizce Sözlük

isyan

"isyan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 43 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
isyan revolt i.
In September 1999, a major prisoner revolt has been severely repressed.
Eylül 1999'da, büyük bir hapishane isyanı sert bir biçimde bastırılmıştır.

More Sentences
isyan rebellion i.
The Maoist rebellion evokes the risk of civil war, which would obviously be supported by the Communists in China.
Maoist isyan, Çin'deki Komünistler tarafından destekleneceği açık olan bir iç savaş riskini beraberinde getirmektedir.

More Sentences
isyan riot i.
A riot broke out after the mass layoff.
Toplu işten çıkarmaların ardından bir isyan patlak verdi.

More Sentences
isyan insurrection i.
From my childhood, I remember the Mau Mau uprising, which was described as a terrorist insurrection.
Çocukluğumdan beri terörist bir ayaklanma olarak tanımlanan Mau Mau İsyanı'nı hatırlıyorum.

More Sentences
General
isyan insurgency i.
This formed a fertile breeding ground for a Maoist insurgency, which claimed 7 000 lives.
Bu durum, 7000 kişinin hayatına mal olan Maoist isyan için verimli bir zemin oluşturdu.

More Sentences
isyan rioting i.
There was rioting.
İsyan vardı.

More Sentences
Law
isyan riot i.
Furthermore, Cambodia's only independent radio station was closed with the charge of inciting riots.
Ayrıca, Kamboçya'nın tek bağımsız radyo istasyonu isyana teşvik suçlamasıyla kapatıldı.

More Sentences
Politics
isyan rebellion i.
How can we describe these new massacres and this Palestinian rebellion?
Bu yeni katliamları ve Filistinlilerin bu isyanını nasıl tanımlayabiliriz?

More Sentences
isyan riot i.
The riot was suppressed without difficulty.
İsyan kolayca bastırıldı.

More Sentences
isyan revolt i.
This situation has already provoked a number of prisoners' revolts, especially in 1996.
Bu durum, özellikle 1996 yılında, hapishanelerde bazı isyanlara yol açmıştır.

More Sentences
isyan insurgency i.
The mayor was killed in an ambush during the height of the insurgency.
Belediye başkanı isyanın en yoğun olduğu dönemde bir pusuda öldürüldü.

More Sentences
Military
isyan riot i.
The riot spread across the city.
İsyan tüm şehre yayıldı.

More Sentences
isyan insurgency i.
In the early 1990s, the insurgency became more intense.
1990'ların başında isyan daha da şiddetlendi.

More Sentences
isyan rebellion i.
The rebellion's a lost cause and we both know it.
İsyan ümitsiz bir vaka, ikimiz de bunu biliyoruz.

More Sentences
General
isyan rising i.
isyan insurgent i.
isyan sedition i.
isyan insurgence i.
isyan uprise i.
isyan outbreak i.
isyan mutiny i.
isyan uprising i.
isyan cataclysm i.
isyan mutine [obsolete] i.
isyan comessation i.
isyan fire storm i.
isyan stashie [scotland] i.
Law
isyan mutiny i.
Politics
isyan tumultuous disturbance i.
isyan outburst i.
isyan civil insurrection i.
isyan uproar i.
isyan emeute i.
isyan commotion i.
isyan uprising i.
isyan insurgence i.
isyan insurrection i.
isyan intifada i.
Military
isyan mutiny i.
isyan munity i.
isyan emeute i.
Archaic
isyan riotry i.
Slang
isyan rustle i.

"isyan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 124 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
isyan etmek riot f.
Protestors are rioting across the country in opposition to the war.
Savaşa karşı ülke genelinde protestocular isyan ediyor.

More Sentences
General
isyan (gemi kaptanına karşı/askeri yetkeye karşı) mutiny i.
This is mutiny!
Bu isyandır!

More Sentences
isyan kontrolü riot control i.
The use of stun guns is for self-defence and riot control is not in question.
Şok tabancalarının nefsi müdafa ve isyan kontrolü amacıyla kullanılması söz konusu değildir.

More Sentences
bastırmak (isyan vb) quash f.
The military quashed the revolt within a matter of hours.
Ordu isyanı birkaç saat içinde bastırdı.

More Sentences
isyan çıkmak break out f.
Riots broke out in Boston.
Boston'da isyanlar çıktı.

More Sentences
isyan etmek revolt against f.
They revolted against the government.
Onlar hükümete karşı isyan ettiler.

More Sentences
isyan etmek rebel f.
The other family members either accept this situation or feel oppressed and rebel.
Diğer aile üyeleri ya bu durumu kabullenir ya da kendilerini baskı altında hissedip isyan ederler.

More Sentences
Phrasals
(birine/bir şeye) isyan etmek rebel against (someone or something) f.
Tom rebelled against authority.
Tom otoriteye karşı isyan etti.

More Sentences
General
dip dalga (isyan vb) roust i.
isyan etme revolting i.
isyan bayrağı red flag i.
isyan bölgesi rebeldom i.
toplum geleneklerine, adetlere ve yerleşik düzene karşı isyan etme titanism i.
mevcut sisteme isyan eden kimse malcontent i.
isyan etme rioting i.
isyan etme heart rising i.
isyan eden kimse disobeyer i.
(isyan) bastıran kimse squasher i.
isyan etmek react against f.
bastırmak (isyan vb'ni) quash f.
bastırmak (isyan vb'ni) squash f.
bastırmak (isyan vb'ni) quell f.
isyan etmek rise against f.
isyan etmek rise up f.
isyan etmek rise f.
isyan etmek (gemi kaptanına karşı/askeri yetkeye karşı) mutiny f.
isyan etmek revolt at f.
bastırmak (isyan vb'ni) quench f.
isyan etmek mutiny f.
isyan çıkarmak roust f.
bastırmak (isyan) quell f.
isyan çıkarmak rebel f.
isyan çıkarmak revolt f.
-e karşı isyan etmek rebel against f.
göstericileri isyan başlatmaya kışkırtmak provoke the demonstrators into starting a riot f.
anne babasına isyan etmek rebel at one's parents f.
isyan etmek cry out against f.
isyan etmek protest f.
isyan etmek reluct f.
isyan çıkarmak tumult f.
isyan etmek tumultuate f.
isyan ettirmek tumultuate f.
isyan başlatmak revolute f.
(şehri, yerleşimi) savaş veya isyan sırasında yağmalamak loot f.
isyan etmek mutine [obsolete] f.
ağıt yakarken veya isyan ederken acıklı ses çıkarmak complain f.
isyan başlatan incitive s.
isyan çıkaran riotous s.
isyan eden insubordinate s.
bastırılmış (isyan vb) controlled s.
bastırılmamış (heyecan, korku, isyan) unquelled s.
bastırılamaz (isyan) unquenchable s.
isyan etmemiş unrioted [obsolete] s.
isyan eden revolting s.
isyan ettiren objectionable s.
isyan ile ilişkili riotous s.
isyan eden riotous s.
isyan sonrası postriot s.
isyan sonrasına ait postriot s.
isyan sonrası ile ilgili postriot s.
isyan ederek ariot zf.
bastırılamadan (isyan) unquenchably zf.
isyan edercesine revoltingly zf.
isyan ederek riotously zf.
Phrasals
isyan etmek bristle up f.
isyan etmek fly off f.
(birine veya bir şeye) isyan etmek protest about (someone or something) f.
(birine veya bir şeye) isyan etmek and protest against (someone or something) f.
birine isyan etmek rebel at someone f.
(gemi kaptanına karşı) isyan etmek mutiny against someone f.
isyan etmek push back f.
'-e karşı isyan etmek mutiny against f.
(birine/bir şeye) karşı isyan etmek mutiny against (someone or something) f.
-e isyan etmek protest about f.
(birine/bir şeye) isyan etmek react against (someone or something) f.
-e isyan etmek rebel at f.
(birine/bir şeye) isyan etmek rebel at (someone or something) f.
(birine/bir şeye) isyan etmek rise against (someone or something) f.
(birine/bir şeye) isyan etmek rise up against (someone or something) f.
Idioms
sebepsiz yere isyan eden kişi rebel without a cause i.
sebepsiz yere isyan eden kişi a rebel without a cause i.
geleneksel değerlere ve topluma karşı isyan eden genç adam angry young man i.
isyan çıkarmak raise the devil f.
isyan etmek lift up the hand against f.
silahlı isyan başlatmak make head f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the (blue) touch paper f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the blue touch paper f.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the touch paper [uk] f.
isyan halinde olmak be up in arms f.
Law
eskiden isyan çıkaran asilerin cezalandırılması için kullanılan bir alet castigatory i.
isyan bastırma yasası mutiny act i.
isyan yasası riot act i.
isyan bölgesi fisc [scotland] i.
devletin isyan bölgesine el koyma hakkı fisc [scotland] i.
Politics
abd hükümetinin, terör, kargaşa, isyan ve savaş gibi risklerle karşı karşıya kalmakta olan memurlarına vediği) ek risk/tehdit maaşı danger pay i.
ayrılıkçı isyan secessionist insurgency i.
isyan çıkarma eğilimi insurrectionism i.
isyan günü day of defiance i.
silahlı isyan armed rebellion i.
1381'de ingiltere'de çıkmış büyük bir isyan great revolt i.
hükümetin isyan bastırma faaliyetleri pacification i.
(çin dışı bir ülkede) düzene isyan eden kurtuluş ordusu people's liberation army i.
isyan etmek revolt f.
isyan etme eğilimli riot-prone s.
hükümetin isyan karşıtı eylemlerine ait veya ilgili counter-insurgent s.
hükümetin isyan karşıtı eylemlerine özgü counter-insurgent s.
Religious
isyan etmek fall away f.
Military
isyan veya ayaklanmalarda her yüz kişiden birine ölüm cezası verilmesi centesimation i.
bölücü isyan secessionist insurgency i.
silahlı isyan armed insurgency i.
isyan etmek mutiny f.
Mythology
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi modred i.
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi mordred i.
amcası kral arthur'a isyan edip onu öldüren bir yuvarlak masa şövalyesi mordred i.
(yunan mitolojisinde) gökyüzü ve yerin olimpos tanrılarına isyan edip savaşta yenilen iri ve güçlü çocukları giant i.
Archaic
isyan lideri anarch i.
isyan etmek mutineer f.
isyan etmek start f.
Star Wars
arazisel isyan kontrol nakliyecisi (ai-kn) all terrain riot control transport (at-rct) i.
isyan beyannamesi declaration of rebellion i.
isyan kalıntıları rebellion remnants i.
isyan filosu riot squadron i.
başlıksız (isyan'a katıl) untitled (join the rebellion) i.
z6 isyan bastırma copu z6 riot control baton i.