itibarlı - Türkçe İngilizce Sözlük

itibarlı

"itibarlı" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 26 sonuç

Türkçe İngilizce
Common Usage
itibarlı respected s.
Tom is respected in the business community because he is always fair and square in his dealings with others.
Tom, başkaları ile olan ilişkilerinde her zaman adil ve kararlı olduğundan dolayı iş dünyasında itibarlıdır.

More Sentences
General
itibarlı creditable s.
What makes the Bourlanges Report so creditable is that it represents a quantum leap in this area.
Bourlanges Raporunu bu kadar itibarlı kılan şey, bu alanda bir kuantum sıçramasını temsil etmesidir.

More Sentences
Common Usage
itibarlı reputable s.
General
itibarlı credited s.
itibarlı accredited s.
itibarlı esteemed s.
itibarlı of weight s.
itibarlı estimable s.
itibarlı influential s.
itibarlı of note s.
itibarlı weighty s.
itibarlı important s.
itibarlı honorable s.
itibarlı high standing s.
itibarlı of good reputation s.
itibarlı honourable s.
itibarlı esteemable s.
itibarlı hierarchal s.
itibarlı hierarchic s.
itibarlı hierarchical s.
itibarlı honest s.
itibarlı gentle s.
itibarlı o.k. s.
itibarlı of high standing s.
itibarlı dignitary s.
Trade/Economic
itibarlı reputable s.

"itibarlı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

Türkçe İngilizce
General
itibarlı para token money i.
itibarlı kişi elder i.
itibarlı kimse top sawyer [uk] i.
itibarlı olma premium i.
çok itibarlı of high standing s.
itibarlı olarak creditably zf.
itibarlı olarak reputably zf.
Colloquial
itibarlı kişi great gun i.
itibarlı/nüfuzlu kimse great gun i.
bir gruptaki en dominant ve itibarlı kadın queen bee i.
Idioms
itibarlı/hatırlı kişi pillar of the community i.
(bir yerde bir şeyde) itibarlı olmak have a good name (somewhere or in something) f.
Education
itibarlı okul superschool [australia] i.
Religious
piskoposluk makamının olmadığı veya havari soyunun kesintiye uğradığı bir ülkedeki itibarlı papaz apostolic vicar i.
Archaic
itibarlı kimse don i.