Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Almanca - İngilizce
Geçmiş
kılmak
"kılmak"
teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 3 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
General
1
Genel
kılmak
make
f.
2
Genel
kılmak
do
f.
3
Genel
kılmak
render
f.
"kılmak"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 500 sonuç
Kategori
Türkçe
İngilizce
Common Usage
1
Yaygın Kullanım
geçersiz kılmak
invalidate
f.
2
Yaygın Kullanım
geçerli kılmak
validate
f.
3
Yaygın Kullanım
güçsüz kılmak
incapacitate
f.
4
Yaygın Kullanım
etkin kılmak
activate
f.
General
5
Genel
emzirici hayvanların çok yavrusu olduğu durumlarda tüm yavruların emzirilmesini mümkün kılmak üzere yavruları belirli bir sıraya göre meme uçlarına yerleştirme
nurse sow
i.
6
Genel
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar ekleme
embroidery
i.
7
Genel
geçersiz kılmak
overwrite
i.
8
Genel
hükümsüz kılmak
overwrite
i.
9
Genel
namaz kılmak
perform the ritual prayers of islam
f.
10
Genel
meskun kılmak
populate
f.
11
Genel
gereksiz kılmak
render unnecessary
f.
12
Genel
geçersiz kılmak
vitiate
f.
13
Genel
erkin kılmak
liberalize
f.
14
Genel
hükümsüz kılmak
override
f.
15
Genel
namaz kılmak
pray
f.
16
Genel
hükümsüz kılmak
cancel
f.
17
Genel
geçersiz kılmak
override
f.
18
Genel
ahlaka uygun kılmak
ethicize
f.
19
Genel
eşzaman kılmak
synchronize
f.
20
Genel
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak
override
f.
21
Genel
olanaklı kılmak
enable
f.
22
Genel
mukadder kılmak
ordain
f.
23
Genel
müsavi kılmak
equate
f.
24
Genel
gereksiz kılmak
dispense with the need for
f.
25
Genel
minnettar kılmak
oblige
f.
26
Genel
damga ile bir belgeyi geçerli kılmak
stamp
f.
27
Genel
heyecanlı kılmak
sensationalize
f.
28
Genel
yetkili kılmak
authorize
f.
29
Genel
hoşnut kılmak
make content
f.
30
Genel
tabi kılmak
subjugate
f.
31
Genel
karar kılmak
decide up
f.
32
Genel
cazip kılmak
make it attractive
f.
33
Genel
karar kılmak
decide on
f.
34
Genel
gerekli kılmak
necessitate
f.
35
Genel
makul kılmak
rationalize
f.
36
Genel
ahlaka uygun kılmak
ethicise
f.
37
Genel
aktif kılmak
make (something) active
f.
38
Genel
bağışık kılmak
immunize
f.
39
Genel
daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak
backdate
f.
40
Genel
yerleşik kılmak
establish
f.
41
Genel
verimli kılmak
fertilize
f.
42
Genel
müşterek kılmak
communize
f.
43
Genel
eskisini geçersiz kılmak
override
f.
44
Genel
zorunlu kılmak
necessitate
f.
45
Genel
hükümsüz kılmak
nullify
f.
46
Genel
hükümsüz kılmak
invalidate
f.
47
Genel
muaf kılmak
immunize
f.
48
Genel
yalnız kılmak
excide
f.
49
Genel
geçersiz kılmak
void
f.
50
Genel
zorunlu kılmak
oblige
f.
51
Genel
gereksiz kılmak
obviate
f.
52
Genel
etkisiz kılmak
disenable
f.
53
Genel
tarafsız kılmak
neutralize
f.
54
Genel
muktedir kılmak
enable
f.
55
Genel
imkansız kılmak
preclude
f.
56
Genel
karar kılmak
opt
f.
57
Genel
bir rezervasyonu hükümsüz kılmak
cancel
f.
58
Genel
meşru kılmak
legalize
f.
59
Genel
yetkisini kullanarak başkasının kararını geçersiz kılmak
overrule
f.
60
Genel
bağışık kılmak
immunize against
f.
61
Genel
görevden bağımsız kılmak
free from duty
f.
62
Genel
namaz kılmak
perform prayer
f.
63
Genel
geçersiz kılmak
cancel
f.
64
Genel
etkisiz kılmak
disable
f.
65
Genel
beş vakit namaz kılmak
perform five time prayer
f.
66
Genel
hükümsüz kılmak
void
f.
67
Genel
namaz kılmak
perform the salaat
f.
68
Genel
nazi ideolojisinden uzak kılmak
free from nazi ideology
f.
69
Genel
bağımlı kılmak
subject
f.
70
Genel
mantıklı kılmak
rationalize
f.
71
Genel
mümkün kılmak
make something happen
f.
72
Genel
karar kılmak
settle
f.
73
Genel
sürekli kılmak
perpetuate
f.
74
Genel
hükümsüz kılmak (tamamen/kısmen)
vitiate
f.
75
Genel
meşru kılmak
legitimate
f.
76
Genel
namaz kılmak
perform salaat
f.
77
Genel
gereksiz kılmak
make redundant
f.
78
Genel
sözleşmeyi geçersiz kılmak
invalidate a contract
f.
79
Genel
tabi kılmak
subject
f.
80
Genel
yeterli kılmak
qualify
f.
81
Genel
günde beş vakit namaz kılmak
perform five time salaat in a day
f.
82
Genel
cazip kılmak
make desirable
f.
83
Genel
özgür kılmak
emancipate
f.
84
Genel
meşru kılmak
validate
f.
85
Genel
kudretsiz kılmak
incapacitate
f.
86
Genel
mümkün kılmak
render possible
f.
87
Genel
mümkün kılmak
make it possible
f.
88
Genel
görünür kılmak
make visible
f.
89
Genel
yasadışı kılmak
delegitimise
f.
90
Genel
yasadışı kılmak
delegitimize
f.
91
Genel
erksiz kılmak
disable
f.
92
Genel
seçilemez kılmak
disable
f.
93
Genel
geçersiz kılmak
disable
f.
94
Genel
daha etkin kılmak
dynamise
f.
95
Genel
daha etkin kılmak
dynamize
f.
96
Genel
tarafsız kılmak (hukuk)
neutralise
f.
97
Genel
etkisiz kılmak
neutralise
f.
98
Genel
etkisiz kılmak
neutralize
f.
99
Genel
tarafsız kılmak (hukuk)
neutralize
f.
100
Genel
çekici kılmak
render something appealing
f.
101
Genel
çekici kılmak
make attractive
f.
102
Genel
devamlı kılmak
render continuous something
f.
103
Genel
etkisiz kılmak
deactivate
f.
104
Genel
belirgin kılmak
imbody
f.
105
Genel
hareketsiz kılmak
immobilise
f.
106
Genel
özel kılmak
make (somebody/somewhere) special
f.
107
Genel
belirgin kılmak
make unveiled
f.
108
Genel
belirgin kılmak
render something distinguishable
f.
109
Genel
belirgin kılmak
make visible
f.
110
Genel
anlamsız kılmak
render meaningless
f.
111
Genel
isimsiz kılmak
anonymize
f.
112
Genel
güvenli kılmak
make something safe
f.
113
Genel
gereksiz kılmak
make something unnecessary
f.
114
Genel
üstün kılmak
make something superior
f.
115
Genel
lüzumsuz kılmak
make something unnecessary
f.
116
Genel
isimsiz kılmak
anonymise
f.
117
Genel
lüzumsuz kılmak
render something unnecessary
f.
118
Genel
gereksiz kılmak
render something unnecessary
f.
119
Genel
güvenli kılmak
render something safe
f.
120
Genel
ayrıcalıklı kılmak
privilege
f.
121
Genel
ayrıcalıklı kılmak
grant special rights
f.
122
Genel
tevdi kılmak
make entrusted
f.
123
Genel
birisini yetkisiz kılmak
disempower
f.
124
Genel
tevdi kılmak
entrust
f.
125
Genel
güçsüz kılmak
disempower
f.
126
Genel
ayrıcalıklı kılmak
grant privilege
f.
127
Genel
zevkli kılmak
make something pleasurable
f.
128
Genel
zararsız kılmak
make something harmless
f.
129
Genel
zaruri kılmak
make something compulsory
f.
130
Genel
zaruri kılmak
make something obligatory
f.
131
Genel
zararsız kılmak
render something harmless
f.
132
Genel
zaruri kılmak
necessitate
f.
133
Genel
zaruri kılmak
cause to be unavoidable
f.
134
Genel
işlevsel kılmak
operationalise
f.
135
Genel
işlevsel kılmak
operationalize
f.
136
Genel
hayallerini gerçek kılmak
make one's dream come true
f.
137
Genel
pasif kılmak
inactivate
f.
138
Genel
pasif kılmak
passivize
f.
139
Genel
pasif kılmak
put out of action
f.
140
Genel
pasif kılmak
render inactive
f.
141
Genel
önemli kılmak
make something important
f.
142
Genel
zorunlu kılmak
pin down
f.
143
Genel
kaçınılmaz kılmak
make something inevitable
f.
144
Genel
kaçınılmaz kılmak
make something unavoidable
f.
145
Genel
sağlıklı kılmak
make someone healthy
f.
146
Genel
belirgin kılmak
embody
f.
147
Genel
sabah namazı kılmak
perform morning prayer
f.
148
Genel
unutulmaz kılmak
make unforgettable
f.
149
Genel
kaçınılmaz kılmak
make something ineluctable
f.
150
Genel
rahatsız kılmak
make uncomfortable
f.
151
Genel
bağımsız kılmak
liberalise
f.
152
Genel
bağımsız kılmak
set free
f.
153
Genel
bağımsız kılmak
grant freedom to
f.
154
Genel
bağımsız kılmak
liberalize
f.
155
Genel
bağımsız kılmak
make something independent
f.
156
Genel
hükümsüz kılmak
annul
f.
157
Genel
anlamlı kılmak
make something meaningful
f.
158
Genel
ilişkin kılmak
attach
f.
159
Genel
daha önceki bir tarihten geçerli kılmak
backdate
f.
160
Genel
daim kılmak
make something permanent
f.
161
Genel
mantığa uygun kılmak
rationalize
f.
162
Genel
ilginç kılmak
make something interesting
f.
163
Genel
bilinir kılmak
acquaint
f.
164
Genel
hükümsüz kılmak
revoke
f.
165
Genel
yeni bir emirle öncekini geçersiz kılmak
countermand
f.
166
Genel
yaşanır kılmak
make it habitable
f.
167
Genel
yaşanır kılmak
make it fit to live in
f.
168
Genel
yaşanır kılmak
make it livable
f.
169
Genel
yaşanır kılmak
make it suitable to live in
f.
170
Genel
yaşanır kılmak
make it liveable
f.
171
Genel
çekici kılmak
endear
f.
172
Genel
çalışır kılmak
enable
f.
173
Genel
erkli kılmak
enable
f.
174
Genel
zorunlu kılmak
entail
f.
175
Genel
yetersiz kılmak
incapacitate
f.
176
Genel
ilişkilerini uyumlu kılmak
get on (with)
f.
177
Genel
kaliteyi kalıcı kılmak
maintain the quality
f.
178
Genel
önyargılı kılmak
bias
f.
179
Genel
memnun kılmak
content
f.
180
Genel
yeteneksiz kılmak
disable
f.
181
Genel
yetkili kılmak
entitle
f.
182
Genel
geçersiz kılmak
overrule
f.
183
Genel
sorumlu kılmak
hold liable
f.
184
Genel
sorumlu kılmak
hold responsible
f.
185
Genel
hareketsiz kılmak
pin down
f.
186
Genel
tek biçimli kılmak
unify
f.
187
Genel
değersiz kılmak
write off
f.
188
Genel
güçsüz kılmak
weaken
f.
189
Genel
hakim kılmak
make (something/someone) dominant (over)
f.
190
Genel
eşzamanlı kılmak
synchronize
f.
191
Genel
özdeş kılmak
assimilate into
f.
192
Genel
özdeş kılmak
assimilate with
f.
193
Genel
faydalı kılmak
utilize
f.
194
Genel
hazır kılmak
make ready
f.
195
Genel
hükümsüz kılmak
mutilate
f.
196
Genel
gerekli kılmak
make essential
f.
197
Genel
yetkisiz kılmak
disable
f.
198
Genel
yasal olarak ehliyetsiz kılmak
disable
f.
199
Genel
cenaze namazı kılmak
perform a funeral prayer
f.
200
Genel
egemen kılmak
make sovereign
f.
201
Genel
iddiaları haklı kılmak
enforce one's claims
f.
202
Genel
mümkün kılmak
make possible
f.
203
Genel
yetkili kılmak
invest with power
f.
204
Genel
mütemerrit kılmak
put in default
f.
205
Genel
hükümsüz kılmak
supersede
f.
206
Genel
tabi kılmak
subordinate
f.
207
Genel
mecbur kılmak
oblige someone to do (something)
f.
208
Genel
birşeyi çekici kılmak
make something appeal
f.
209
Genel
birşeyi istenir kılmak
make something appeal
f.
210
Genel
farklı kılmak
make different
f.
211
Genel
bilgiyi erişir kılmak
make information accessible
f.
212
Genel
olası kılmak
make possible
f.
213
Genel
geçersiz kılmak
render invalid
f.
214
Genel
verimli kılmak
fertilise
f.
215
Genel
olası kılmak
make it possible
f.
216
Genel
birini özgür kılmak
emancipate someone from something
f.
217
Genel
hayatı önemli kılmak
make life important
f.
218
Genel
bir organın ya da yapının sinirini etkisiz kılmak
denervate
f.
219
Genel
karar kılmak
decide
f.
220
Genel
değerli yapmak/kılmak/hale getirmek
make something valuable
f.
221
Genel
görünür kılmak
make it visible
f.
222
Genel
bilgiyi erişilir kılmak
make information accessible
f.
223
Genel
bir gezegeni yaşanabilir kılmak
terraform
f.
224
Genel
değerli kılmak
make valuable
f.
225
Genel
işlevsel kılmak
make it functional
f.
226
Genel
işlevsel kılmak
functionalize
f.
227
Genel
erişilir kılmak
make accessible
f.
228
Genel
erişilir kılmak
make available
f.
229
Genel
ölümsüz kılmak (birini/birşeyi)
render someone/something immortal
f.
230
Genel
hareketsiz kılmak
immobilize
f.
231
Genel
işlevsel kılmak
functionalise
f.
232
Genel
müşterek kılmak
communise
f.
233
Genel
eşzamanlı kılmak
synchronise
f.
234
Genel
faydalı kılmak
utilise
f.
235
Genel
eşzaman kılmak
synchronise
f.
236
Genel
muaf kılmak
immunise
f.
237
Genel
mantıklı kılmak
rationalise
f.
238
Genel
yetkili kılmak
authorise
f.
239
Genel
tarafsız kılmak
neutralise
f.
240
Genel
meşru kılmak
legalise
f.
241
Genel
bağışık kılmak
immunise
f.
242
Genel
heyecanlı kılmak
sensationalise
f.
243
Genel
makul kılmak
rationalise
f.
244
Genel
mantığa uygun kılmak
rationalise
f.
245
Genel
erkin kılmak
liberalise
f.
246
Genel
beri kılmak
release from
f.
247
Genel
zevkli kılmak
make it enjoyable
f.
248
Genel
eğlenceli kılmak
make it entertaining
f.
249
Genel
eğlenceli kılmak
make it enjoyable
f.
250
Genel
hayatı daha yaşanır kılmak
make life more liveable
f.
251
Genel
tarıma elverişli kılmak
tame
f.
252
Genel
(bir şeyi) etkin kılmak
activize
f.
253
Genel
(bir şeyi) etkin kılmak
activise
f.
254
Genel
(bir şeyi) aktif kılmak
activize
f.
255
Genel
(bir şeyi) aktif kılmak
activise
f.
256
Genel
uygun kılmak
accommodate
f.
257
Genel
bir şeyi eskimez kılmak
age-proof
f.
258
Genel
hükümsüz kılmak
cassate [obsolete]
f.
259
Genel
hakim kılmak
reassert
f.
260
Genel
özgür kılmak
redd [dialect]
f.
261
Genel
yeniden belirgin kılmak
reembody
f.
262
Genel
yeniden belirgin kılmak
re-embody
f.
263
Genel
geçersiz kılmak
nullify
f.
264
Genel
karar kılmak
chap [scottish]
f.
265
Genel
geçersiz kılmak
null
f.
266
Genel
etkisiz kılmak
nullify
f.
267
Genel
dikkat çekici şekilde belli etmek: ayırt edilir kılmak
remark [obsolete]
f.
268
Genel
mecbur kılmak
necessitate
f.
269
Genel
hükümsüz kılmak
negative
f.
270
Genel
tehlikesiz kılmak
defang
f.
271
Genel
geçersiz kılmak
toll
f.
272
Genel
(hikayeyi daha ilginç kılmak için) hayali ayrıntılar eklemek
embroider
f.
273
Genel
çaresiz kılmak
empale
f.
274
Genel
çaresiz kılmak
impale
f.
275
Genel
geçersiz kılmak
render vain
f.
276
Genel
geçersiz kılmak
avoid [obsolete]
f.
277
Genel
çaresiz kılmak
empale
f.
278
Genel
çizgi çekerek geçersiz kılmak
undo
f.
279
Genel
gerekli kılmak
entail
f.
280
Genel
yetkili kılmak
enthrone
f.
281
Genel
yetkili kılmak
enthronise
f.
282
Genel
yetkili kılmak
enthronize
f.
283
Genel
etkisiz kılmak
unrig
f.
284
Genel
(hayali bir karakteri) tanıtarak güvenilir kılmak
establish
f.
285
Genel
görünür kılmak
etch
f.
286
Genel
tersini haykırarak hükümsüz kılmak
unshout [obsolete]
f.
287
Genel
özgür kılmak
untether
f.
288
Genel
özgür kılmak
untie
f.
289
Genel
güzel kılmak
make
f.
290
Genel
geçersiz kılmak
upset
f.
291
Genel
ütopik kılmak
utopianize
f.
292
Genel
meşru kılmak
legitimatize
f.
293
Genel
meşru kılmak
legitimatise
f.
294
Genel
değerli kılmak
worthy [obsolete]
f.
295
Genel
mukadder kılmak
write
f.
296
Genel
(bir şeyi başka şeye) bağımlı kılmak
hinge
f.
297
Genel
sözleşme ile bağlayıcı kılmak
hold
f.
298
Genel
uygun kılmak
honest [obsolete]
f.
299
Genel
onurlu kılmak
honest [obsolete]
f.
300
Genel
(konuyu veya sorunu) alakasız kılmak
moot
f.
301
Genel
yeniden geçerli kılmak
revalidate
f.
302
Genel
hükümsüz kılmak
revert [obsolete]
f.
303
Genel
muktedir kılmak
enable
f.
304
Genel
önemini yok ederek değersiz kılmak
bury
f.
305
Genel
yetkili kılmak
gird
f.
306
Genel
nesnel kılmak
objectify
f.
307
Genel
gerekli kılmak
oblige
f.
308
Genel
mecburi kılmak
oblige
f.
309
Genel
geçersiz kılmak
riddle
f.
310
Genel
hareketsiz kılmak
rigidify
f.
311
Genel
özgür kılmak için ödemek
buy
f.
312
Genel
çekici kılmak
gild
f.
313
Genel
sorumlu kılmak
danger [obsolete]
f.
314
Genel
hükümsüz kılmak
destitute [obsolete]
f.
315
Genel
diploma ile ayrıcalıklı kılmak
diplomate [obsolete]
f.
316
Genel
kullanılabilir kılmak
offer
f.
317
Genel
görünür kılmak
open up
f.
318
Genel
iki veya daha çok seçenekten birinde karar kılmak
optate
f.
319
Genel
bir veya daha çok seçenekte karar kılmak
optate
f.
320
Genel
fazlasıyla hoşnut kılmak
overplease
f.
321
Genel
geçersiz kılmak
overturn
f.
322
Genel
(resmi kararı) geçersiz kılmak
overturn
f.
323
Genel
yetkisiz kılmak
overturn
f.
324
Genel
(birini) güçsüz kılmak
incapacitate (someone)
f.
325
Genel
(birini) yetersiz kılmak
incapacitate (someone)
f.
326
Genel
akılda kalıcı kılmak
consecrate
f.
327
Genel
hatırlanır kılmak
consecrate
f.
328
Genel
güçsüz kılmak
disenable
f.
329
Genel
(şiirsel) evlilik bağından muaf kılmak
disespouse
f.
330
Genel
etkisiz kılmak
dishable
f.
331
Genel
geçersiz kılmak
infirm
f.
332
Genel
hükümsüz kılmak
infirm
f.
333
Genel
benzersiz kılmak
instress
f.
334
Genel
görünür kılmak
distinguish
f.
335
Genel
diğerlerinden farklı kılmak
distinguish
f.
336
Genel
imtiyazlı kılmak
distinguish
f.
337
Genel
görünür kılmak
distinguish of [obsolete]
f.
338
Genel
diğerlerinden farklı kılmak
distinguish of [obsolete]
f.
339
Genel
ulaşılabilir kılmak
distribute
f.
340
Genel
daha etkin kılmak
goose
f.
341
Genel
erişilmez kılmak
close
f.
342
Genel
imkansız kılmak
cut
f.
343
Genel
farklı kılmak
differ
f.
344
Genel
farklı kılmak
difference
f.
345
Genel
körü körüne bağlı kılmak
fanaticise
f.
346
Genel
daha eğlenceli kılmak
fancify
f.
347
Genel
sorumlu kılmak
incur [obsolete]
f.
348
Genel
etkisiz kılmak
pacify
f.
349
Genel
sürekli kılmak
continuate
f.
350
Genel
sorguyu geçersiz kılmak
fence
f.
351
Genel
geçersiz kılmak
irritate
f.
352
Genel
bir şeyde karar kılmak
pitch (on)
f.
353
Genel
bir şeyde karar kılmak
pitch (upon)
f.
354
Genel
tabi kılmak
postpone
f.
355
Genel
tabi kılmak
postpose [obsolete]
f.
356
Genel
tabi kılmak
postposit
f.
357
Genel
sağlıklı kılmak
sanify
f.
358
Genel
görünmez kılmak
disappear
f.
359
Genel
hükümsüz kılmak
disappoint [obsolete]
f.
360
Genel
güçsüz kılmak
disarm
f.
361
Genel
geçersiz kılmak
flaw
f.
362
Genel
hükümsüz kılmak
flaw
f.
363
Genel
ön sözleşme ile sorumlu kılmak
precontract
f.
364
Genel
ön sözleşme ile mutabık kılmak
precontract
f.
365
Genel
önceden bağlı kılmak
preengage
f.
366
Genel
kendini önceden bağlı kılmak
preengage
f.
367
Genel
önden bağlı kılmak
pregage [obsolete]
f.
368
Genel
bağlı kılmak
servant [obsolete]
f.
369
Genel
daha istekli kılmak
sharpen
f.
370
Genel
kısmetli kılmak
fortune [obsolete]
f.
371
Genel
şanslı kılmak
fortunize [obsolete]
f.
372
Genel
kısmetli kılmak
fortunize [obsolete]
f.
373
Genel
özgür kılmak
free-denizen
f.
374
Genel
erişilmez kılmak
freeze
f.
375
Genel
keyifli kılmak
beatificate
f.
376
Genel
gelişkin kılmak
prosper
f.
377
Genel
vilayete özel kılmak
provincialise
f.
378
Genel
vilayete özel kılmak
provincialize
f.
379
Genel
geçersiz kılmak
superannuate
f.
380
Genel
geçersiz kılmak
supercede
f.
381
Genel
zorunlu kılmak
suppose
f.
382
Genel
bilinir kılmak
surface
f.
383
Genel
(belirli bir duruma) mahsus kılmak
reserve
f.
384
Genel
zorunlu kılmak
obligate
f.
Phrasals
385
Öbek Fiiller
belirgin kılmak
throw up
f.
386
Öbek Fiiller
görünür kılmak
conjure up
f.
387
Öbek Fiiller
itaate mecbur kılmak
bring under
f.
388
Öbek Fiiller
fark edilir kılmak
set apart
f.
389
Öbek Fiiller
kabul edilir kılmak
carry off
f.
390
Öbek Fiiller
belirgin kılmak
set off
f.
391
Öbek Fiiller
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak
oblige (one) by (doing something)
f.
392
Öbek Fiiller
(bir şey yaparak birini) minnettar bırakmak/borçlu kılmak
oblige someone by something
f.
393
Öbek Fiiller
fark edilir kılmak
point up something
f.
394
Öbek Fiiller
karar kılmak
opt for
f.
395
Öbek Fiiller
karar kılmak
settle on
f.
396
Öbek Fiiller
(mahkeme) bir yasayı veya yönetmeliği hükümsüz kılmak
strike down
f.
397
Öbek Fiiller
(birini) -e karşı bağışık kılmak
immunize someone against something
f.
398
Öbek Fiiller
geçersiz kılmak
shoot down
f.
399
Öbek Fiiller
(iki veya birkaç şeyden/kişiden birinde) karar kılmak
judge between (someone or something) (and someone or something else)
f.
400
Öbek Fiiller
(iki veya birkaç şeyden/kişiden birinde) karar kılmak
judge between (someone or something and someone or something else)
f.
401
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off from someone or something
f.
402
Öbek Fiiller
bir şeyi biri/bir şey için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal something off
f.
403
Öbek Fiiller
(bir şeyi yapmada birini) yetkili kılmak
empower (someone) to (do something)
f.
404
Öbek Fiiller
görünür kılmak
bring out
f.
405
Öbek Fiiller
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak
oblige someone by something
f.
406
Öbek Fiiller
(birini bir şeyle) minnettar/borçlu kılmak
oblige (one) with (something)
f.
407
Öbek Fiiller
birini bir şeyle minnettar/borçlu kılmak
oblige someone with something
f.
408
Öbek Fiiller
görünür kılmak
strut out
f.
409
Öbek Fiiller
geçersiz/hükümsüz kılmak
throw over
f.
410
Öbek Fiiller
eliyle işaret edip geçersiz kılmak (spor)
wave off
f.
411
Öbek Fiiller
hükümsüz kılmak
wipe out
f.
412
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin) zihninde kalıcı kılmak
imprint (something) in (someone)
f.
413
Öbek Fiiller
(bir şeyi birinin) zihninde kalıcı kılmak
imprint (something) into (someone)
f.
414
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak
imprint something on someone
f.
415
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak
imprint something onto someone
f.
416
Öbek Fiiller
bir şeyi birinin zihninde kalıcı kılmak
imprint something into something
f.
417
Öbek Fiiller
-de karar kılmak
pitch on
f.
418
Öbek Fiiller
bir şeyle cazip kılmak
pitch on
f.
419
Öbek Fiiller
-de karar kılmak
pitch upon
f.
420
Öbek Fiiller
bir şeyle cazip kılmak
pitch upon
f.
421
Öbek Fiiller
geçersiz kılmak
strike down
f.
422
Öbek Fiiller
hükümsüz kılmak
strike down
f.
423
Öbek Fiiller
bir şeyi geçersiz kılmak
strike something down
f.
424
Öbek Fiiller
bir şeyi hükümsüz kılmak
strike something down
f.
425
Öbek Fiiller
etkisiz kılmak
strike down
f.
426
Öbek Fiiller
anlaşılır kılmak
put over
f.
427
Öbek Fiiller
kabul edilebilir kılmak
put over
f.
428
Öbek Fiiller
(bir şeyi) mümkün kılmak
allow of (something)
f.
429
Öbek Fiiller
(bir şeyi) mümkün kılmak
allow of (something)
f.
430
Öbek Fiiller
birini/bir şeyi bir şeyle özdeş kılmak
assimilate someone or something into something
f.
431
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi) görünür kılmak
bring (someone or something) into view
f.
432
Öbek Fiiller
hükümsüz kılmak
cancel out
f.
433
Öbek Fiiller
birinde/bir şeyde karar kılmak
decide upon someone or something
f.
434
Öbek Fiiller
birinde/bir şeyde karar kılmak
decide on someone or something
f.
435
Öbek Fiiller
(birinde/bir şeyde) karar kılmak
decide on (someone or something)
f.
436
Öbek Fiiller
(bir şeyi biri için) kaçınılmaz kılmak
destine (someone) for (something)
f.
437
Öbek Fiiller
birini birinden/bir şeyden özgür kılmak
emancipate someone from someone or something
f.
438
Öbek Fiiller
yapmada yetkili kılmak
empower to do
f.
439
Öbek Fiiller
(kendini, birini, bir şeyi birine/bir şeye) çekici kılmak
endear (oneself, someone, or something) to (someone or something)
f.
440
Öbek Fiiller
-e çekici kılmak
endear to
f.
441
Öbek Fiiller
imkansız kılmak
rule out
f.
442
Öbek Fiiller
(bir şeyde) karar kılmak
go for (something)
f.
443
Öbek Fiiller
(bir şeye) karşı bağışık kılmak
immunize against (something)
f.
444
Öbek Fiiller
zihninde kalıcı kılmak
imprint on
f.
445
Öbek Fiiller
(birinin) zihninde kalıcı kılmak
imprint on (someone)
f.
446
Öbek Fiiller
(birini bir işi yapmak için) güçsüz kılmak
incapacitate (someone) for (something)
f.
447
Öbek Fiiller
(birini bir süreliğine bir işi yapmak için) güçsüz kılmak
incapacitate (someone) for (something) for (a period of time)
f.
448
Öbek Fiiller
birinde karar kılmak
judge between
f.
449
Öbek Fiiller
yapmaya mecbur kılmak
oblige to do
f.
450
Öbek Fiiller
(bir şeyde) karar kılmak
plump for (something) [uk]
f.
451
Öbek Fiiller
(birini/bir şeyi bir şeye) elverişli/yatkın kılmak
predispose (someone or something) to (something)
f.
452
Öbek Fiiller
için ulaşılmaz/erişilmez kılmak
seal off from
f.
453
Öbek Fiiller
(bir şey) üzerinde karar kılmak/anlaşmak
settle upon (something)
f.
454
Öbek Fiiller
(bir şeye) tabi kılmak
subjugate to (something)
f.
455
Öbek Fiiller
(birine/bir şeye) bağlamak/bağlı kılmak
subordinate to (someone or something)
f.
456
Öbek Fiiller
(birinden/bir şeyden) daha az önemli/değerli kılmak
subordinate to (someone or something)
f.
457
Öbek Fiiller
konuşarak (kendini bir şeyde) başarısız kılmak
talk (oneself) out of (something)
f.
458
Öbek Fiiller
patent hukukunda sonraki bir icatta oluşturulan bir kombinasyonu geçersiz kılmak için eleştirmek/kötülemek/kösteklemek
teach away
f.
459
Öbek Fiiller
imkansız kılmak
close out
f.
460
Öbek Fiiller
erişilir kılmak
flush out
f.
Colloquial
461
Konuşma Dili
imkansız kılmak
make impossible
f.
462
Konuşma Dili
önemsiz kılmak
cut out
f.
463
Konuşma Dili
birbirini hükümsüz kılmak
cancel each other out
f.
464
Konuşma Dili
birini/bir şeyi (birinden/bir şeyden) özgür kılmak
get someone or something free (from someone or something)
f.
Idioms
465
Deyim
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi
shifting the goalposts
i.
466
Deyim
genellikle ulaşılmasını zor kılmak için bir durum içerisinde adil olmayan bir şekilde kuralların değiştirilmesi
moving the goalposts
i.
467
Deyim
özgür kılmak
give full rein to
f.
468
Deyim
geçersiz kılmak
blow (something) sky-high
f.
469
Deyim
geçersiz kılmak
blow sky-high
f.
470
Deyim
açık seçik kılmak
chew it finer
f.
471
Deyim
imkan dışı kılmak
close the door on (something)
f.
472
Deyim
bir şeyi kalıcı/değişmez kılmak
carve something in stone
f.
473
Deyim
bir fikri yerleştirmek/kalıcı kılmak
carve something in stone
f.
474
Deyim
daha ilginç kılmak
colour up
f.
475
Deyim
fazlasıyla belirtmek/belirgin kılmak
speak volumes
f.
476
Deyim
görünür kılmak
bring into view
f.
477
Deyim
keskin biçimde görünür kılmak
throw something into sharp relief
f.
478
Deyim
özgür kılmak
give free rein to someone
f.
479
Deyim
özgür kılmak
give someone free rein
f.
480
Deyim
(bir şeyi) (daha) etkili/etkin kılmak
put some teeth into something
f.
481
Deyim
bir şeye daha inandırıcı ve mümkün kılmak için detaylandırmak, açmak ya da ek bilgi vermek
lend support to (something)
f.
482
Deyim
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak
sweeten (up) the kitty
f.
483
Deyim
koşulları çekici kılmak
sweeten (up) the kitty
f.
484
Deyim
bir şeyi finansal olarak daha çekici kılmak
sweeten the kitty
f.
485
Deyim
koşulları çekici kılmak
sweeten the kitty
f.
486
Deyim
imkansız kılmak
shut the door on (something)
f.
487
Deyim
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the cards in the favor of (someone or something)
f.
488
Deyim
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the deck in the favor of (someone or something)
f.
489
Deyim
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
490
Deyim
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
stack the odds in (someone's or something's) favor
f.
491
Deyim
(birini/bir şeyi) daha avantajlı kılmak
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
492
Deyim
şansı (başka birinden/bir şeyden) yana kılmak
stack the odds in the favor of (someone or something)
f.
493
Deyim
(bir şeyi) keskin bir biçimde görünür kılmak
bring (something) into sharp relief
f.
494
Deyim
(birini ya da bir şeyi) ilgi çekici kılmak
bring (someone or something) alive
f.
495
Deyim
birini ya da bir şeyi ilgi çekici kılmak
bring something alive
f.
496
Deyim
(bir şeyin) sonucunu tahmin edilemez kılmak
blow (something) wide open
f.
497
Deyim
bir yarışmanın/rekabetin sonucunu tahmin edilemez kılmak
blow (something) wide open
f.
498
Deyim
biri için birini/bir şeyi erişilir kılmak
make someone or something available to someone
f.
499
Deyim
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak
be a foil for (someone)
f.
500
Deyim
(birinden) farklı olarak onun iyi yönlerini ortaya çıkartmak/görünür kılmak
be a foil to (someone)
f.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kılmak
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy